Taylor Swift

Once upon time
Evvel zaman içinde
A few mistakes ago
Birkaç hata öncesinde
I was in your sights
Gözlerinin önündeydim
You got me alone
Beni yalnız buldun
You found me
Beni buldun
You found me
Beni buldun
You bound me
Beni kısıtladın

I guess you didn’t care
Sanırım pek umursamamıştın
And I guess I liked that
Galibe ben de bundan hoşlanmıştım
And when I fell hard
Ve ben sana yaklaştıkça
You took a step back
Sen geriye doğru gittin
Without me, without me, without me
Bensiz, bensiz, bensiz

And he’s long gone
Ve o çoktan gitmişti
When he’s next to me
Daha hemen yanımdayken
And I realize the blame is on me
Sonra farkettim ki suç bendeydi

Cause I knew you were trouble when you walked in
Çünkü daha içeri girer girmez biliyordum sen bir baş belasıydın
So shame on me now
Bu yüzden, utanmalıyım kendimden
Flew me to places i’d never been
Uçurdun beni, hiç bilmediğim yerlere
So you put me down oh
Sonra beni yere bıraktın
I knew you were trouble when you walked in
Daha içeri girer girmez biliyordum sen bir baş belasıydın
So shame on me now
Bu yüzden, utanmalıyım kendimden
Flew me to places i’d never been
Uçurdun beni, hiç bilmediğim yerlere
Now i’m lying on the cold hard ground
Şimdi soğuk sert bir zemindeyim
Oh, oh, trouble, trouble, trouble
oh,oh, başbelası,başbelası,başbelası
Oh, oh, trouble, trouble, trouble
oh,oh, başbelası,başbelası,başbelası

No apologies
Hiç özür dilemez
He’ll never see you cry
Seni hiç ağlarken görmez
Pretend he doesn’t know
Bilmiyormuş gibi yapar
That he’s the reason why
Nedeninin kendisi olduğunu
You’re drowning, you’re drowning, you’re drowning
Sende boğulursun, boğulursun, boğulursun

And I heard you moved on
Duydum ki gitmişsin buralardan
From whispers on the street
Duydum, sokaktaki söylendilerden
A new notch in your belt

Kemerindeki yeni bir delik
Is all I’ll ever be
Şimdi olabileceğim tek şey belki
And now I see, now I see, now I see
Ve şimdi anlıyorum, şimdi anlıyorum, şimdi anlıyorum

He was long gone
O çoktan gitmişti
When he met me
Daha benimle tanıştığında
And I realize the joke is on me
Ve farkettimki gülünecek olan benim

I knew you were trouble when you walked in
Çünkü daha içeri girer girmez biliyordum sen bir baş belasıydın
So shame on me now
Bu yüzden şimdi utanmalıyım ben
Flew me to places i’d never been
Uçurdun beni, hiç bilmediğim yerlere
So you put me down oh
Şimdi beni yere bıraktın
I knew you were trouble when you walked in
içeri girer girmez biliyordum sen bir baş belasıydın
So shame on me now
Şimdi utanmalıyım kendimden
Flew me to places i’d never been
uçurdun beni hiç bilmediğim yerlere
Now i’m lying on the cold hard ground
Şimdi soğuk, sert zemin üzerindeyim
Oh, oh, trouble, trouble, trouble
oh,oh, başbelası,başbelası,başbelası
Oh, oh, trouble, trouble, trouble
oh,oh, başbelası,başbelası,başbelası

When your sadest fear comes creeping in
En üzücü korkun aklına geldiğinde
That you never loved me or her or anyone or anything
Beni,onu yada hiçbir şeyi sevmediğin
Yeah
Evet!

I knew you were trouble when you walked in
Çünkü daha içeri girer girmez biliyordum sen bir baş belasıydın
So shame on me now
Bu yüzden şimdi utanmalıyım ben
Flew me to places i’d never been
Uçurdun beni, hiç bilmediğim yerlere
So you put me down oh
Şimdi beni yere bıraktın
I knew you were trouble when you walked in
içeri girer girmez biliyordum sen bir baş belasıydın
So shame on me now
Şimdi utanmalıyım kendimden
Flew me to places i’d never been
uçurdun beni hiç bilmediğim yerlere
Now i’m lying on the cold hard ground
Şimdi soğuk, sert zemin üzerindeyim
Oh, oh, trouble, trouble, trouble
oh,oh, başbelası,başbelası,başbelası
Oh, oh, trouble, trouble, trouble
oh,oh, başbelası,başbelası,başbelası

I knew you were trouble when you walked in
daha içeri girer girmez biliyordum sen bir baş belasıydın
Trouble, trouble, trouble
başbelası,başbelası,başbelası
I knew you were trouble when you walked in
daha içeri girer girmez biliyordum sen bir baş belasıydın
Trouble, trouble, trouble!
başbelası, başbelası, başbelası

Haber

İlginizi Çekebilir