Tankut Turnaoğlu, Türkiye’nin P&G için çok önemli üretim ve ihracat merkezi konumunda olduğuna dikkat çekti.
Dünyanın en büyük temizlik ve kişisel bakım şirketlerinden P&G’nin Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu, hızlı tüketim devi P&G ve Türkiye hakkında açıklamalarda bulundu. Turnaoğlu, Son 3 yıldır Avrupa’nın en hızlı gelişen ülkesinin Türkiye olduğunu ve aynı zamanda Avrupa’nın da en önemli büyüme merkezlerinden biri olduğuna dikkat çekerek “P&G Türkiye aynı zamanda ihracat şampiyonu. Tıraş bakım ürünleri, kadın bakım ürünleri, bebek bakım ürünleri, ev ve kumaş temizlik ve bakım ürünleri kategorilerinde lider” diye konuştu.
Türkiye’nin, P&G için çok önemli üretim ve ihracat merkezi konumunda olduğuna dikkat çeken Turnaoğlu, Türkiye’nin aynı zamanda Avrupa’nın da en önemli büyüme merkezlerinden biri olduğuna dikkat çekti. Son 3 yıldır Avrupa’nın en hızlı gelişen ülkesinin Türkiye olduğunu kaydeden Turnaoğlu, “P&G Türkiye aynı zamanda ihracat şampiyonu. Tıraş bakım ürünleri, kadın bakım ürünleri, bebek bakım ürünleri, ev ve kumaş temizlik ve bakım ürünleri kategorilerinde lider” diye konuştu.
Pandemi sürecinden nasıl etkilendikleri sorusuna da cevap veren Turnaoğlu; “Pandemi hepimize içerisinde bulunduğumuz çağda sıradan karşıladığımız olayların aslında ne kadar anlamlı olabileceğini öğretti. Yaşadığımız çağın, ailemizin ve sevdiklerimizin, rutinlerimizin ne kadar özel olabileceğini gösterdi. Bununla birlikte mesleki olarak da çok değerli tecrübeler edindik. Örneğin alışverişçilerin öncelikli davranışları kendilerini ve ailelerini korumak oldu, mesela ilk olarak hijyen ve sağlık ürünleri için bir arayışa girdiler. Tüketim alanında kolonya, sabun, deterjan ve vitaminler gibi kategorilerde artış yaşandı. Başka bir değişle, Maslow’un ihtiyaç piramidinde en temele bu fizyolojik ihtiyaçları alırsak, yukarıya doğru gelinen noktada güvenliğin bir tanımının da hijyen gibi temel ihtiyaçları gidermek olduğunu öğrendik. İleriki dönemde radikal bir değişiklik olacağını öngörmesem de artık birçok firma bunun olabileceğini gördü, hatta deneyimledi. Radikal bir değişim olmasa da bu kültürü benimseyecek şirketlerin zamanla çoğalacağını söyleyebilirim.”
“P&G olarak globalde her yıl 20 bin araştırmada 5 milyondan fazla insanı dinliyor ve ihtiyaçları belirliyoruz. Tüketici verilerini değerli hale getiriyor ve tüketici odaklı bir şirket olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz, iş modelimizin merkezinde inovasyon var. Bugün P&G global anlamda Ar-Ge’ye yılda 1,9 milyar dolardan fazla kaynak ayırıyor ve tüketicilerin ihtiyaçlarına yanıt verebilmek için dünya çapında tüm kategorilerde 40 bin aktif patente sahibiz. Global anlamdaki bu yatırımlarımızın yanı sıra 2018 yılında Türkiye’de “Avrupa’nın en yeni Ar-Ge merkezi” olarak tanımlanan Gebze Geliştirme Merkezi’ni hayata geçirdik. P&G olarak Türkiye’de satışa sunduğumuz ürünlerin büyük çoğunluğunu ülkemizde üretiyoruz ve bu merkezde de Türk tüketicisinin ihtiyaçları doğrultusunda kumaş, bebek, ev ve kadın sağlığı ürünlerine yönelik çalışmalar gerçekleştiriyoruz.”
“P&G Türkiye olarak yurtlarda ev konforunu sağlama amacıyla, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile koordinasyon içinde ve Kızılay iş birliğiyle toplamda 26 ildeki 43 KYK yurdunda 17 binden fazla insana ulaştık. Ramazan döneminde Fairy “Boşa Harcama” projesi ile gıda israfı konusunda toplumsal farkındalık yaratmayı da hedefledik. Bu çalışmayla toplam 1.5 milyon TL değerinde ürün israfının önlenmesi hedefleniyor. Proje kapsamında Gıda Kurtarma Derneği (GKTD) ile birlikte Ramazan ayında 10 bin ihtiyaç sahibi aileye de ulaştık.”
“Son olarak COVID-19 salgını nedeniyle yaşamları olumsuz etkilenen ve gelir kaybı yaşayan ailelere umut aşılamakiçin “Aynı Çatı Altında, Umutla Yarına” projesini başlattık. Proje kapsamında, Kızılay iş birliğiyle temel hijyen, sağlık ve kişisel bakım ürünlerinden oluşan, toplam 3.5 milyon Lira değerinde Umut 2020 Hijyen Paketlerini on binlerce aileye ulaştırdık ve ulaştırmaya devam ediyoruz.”
İklim değişikliğine de dikkat çeken Tankut Turnaoğlu; “Sera gazı emisyonlarını yüzde 50 oranında azaltma konusundaki bilime dayalı mevcut hedefimize ek olarak önümüzdeki 10 yıl boyunca, faaliyetlerimizden kaynaklanan emisyonları dengeleyen ve operasyonlarımızın karbon nötr olmasını sağlayan, doğal iklim çözümleri konusunda bir dizi aktivite geliştireceğiz. Mevcut tahminlerimize göre, 2020 yılından 2030’a kadar yaklaşık 30 milyon ton karbonu dengeleyeceğiz. Bununla birlikte yine globalde yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi daha da hızlandırmak için ilave rüzgar, güneş ve jeotermal projeler gerçekleştireceğiz.” şeklinde açıklamalarda bulundu.