Mert Hakan Sabah Gazetesine konuştu

Çocukken annesinin ‘uyusun diye’ başucunu koyduğu radyo, Mert Hakan’ın en büyük aşkı olmuş: “En sevdiğim işi yaptığım için her an tatilde gibiyim. İşte gibi değilim!”

Mert Hakan, radyoya henüz çocukken gönül verenlerden… Annesinin kendisini radyo dinleterek uyuttuğunu söyleyen Hakan, “Mikrofon başına oturduğum ilk günden itibaren bu işe gönülden bağlandım. İşimi o kadar çok seviyorum ki, iş yapıyormuşum gibi hissetmiyorum. Her an tatilde gibiyim” dedi.

UĞRUNA ÜNİVERSİTEYİ BIRAKTIM
Ne zamandan beri radyoculuk yapıyorsunuz? Radyoculuğa başlama hikayenizi bizimle paylaşır mısınız? 

Annemin beni uyutmak için radyoyu başucuma bıraktığı üç yaşımdan beri, radyo bağımlısıyım. Profesyonel olarak ise 1993’ten beri işin içindeyim.

“Bu meslekte para kazanamazsın” diye kızan aile büyükleriniz olmadı mı?
Sormadım ki… Bu uğurda üniversiteyi terk ettim. Ailemle ters düştüm ama bir an bile “Yanlış mı yapıyorum?” diye aklımın ucundan geçirmedim. Ayrıca radyo DJ’liğini hep kulüp DJ’liği ile besledim. Dolayısıyla hep çok yüksek paralar kazandım. Şimdi buna bir de prodüktörlük ekledim.

Programınızın içeriğinde neler var? 
Cumartesi geceleri Number One FM’de 23.00-01.00 arası popüler şarkıların özel mix’lerini çalıyorum. O şarkıları yapan dünyaca ünlü prodüktör ve DJ’lerle zaman içinde gelişen dostluklarım sayesinde; herkesten önce onlara ulaşıp, yayınlıyorum.

 Nasıl müzikler çalıyorsunuz?
Avrupa ve Amerika listelerinde başarı sağlamış popüler şarkılar dışında, Latin ve Yunanca şarkılar listelerimizin iskeletini oluşturuyor.

 İşinizin en sevdiğiniz yanı nedir?
Tatil… En sevdiğim işi yaptığım için her an tatilde gibiyim. Asla iş yapıyor gibi hissetmem. İşe 1.5 saat erken gider, öğle yemeğine dahi çıkmaz, bir saat geç çıkarım. Etrafımdakiler ne kadar işkolik deseler de aldırmam, tam gaz devam ederim. Çünkü zirve benim kaderim.

Programda sizi en mutlu eden, en heyecanlandıran anınız nedir? 
Üniversitede okurken ev işlerini bölüştüğümüz dönemde, yedi kişinin biriken bulaşıklardan dolayı iki hafta eve uğramamıştım. Ev arkadaşlarımdan biri, adını ve sesini değiştirerek programıma katıldı. Önce hikayeyi anlatıp beni rezil etti, sonra da “Bulaşıkları senin adına yıkadım. Artık eve gelebilirsin” dedi. Bu sözler beni kahkahaya boğmuştu.

Sizi farklı kılan özelliğiniz nedir? 
Empati ve istikrar… Biz en doğru müziği en doğru saatte, doğru kitleye ulaştıran sektörün okuluyuz. Hangi şarkının bu ülkede hit olacağına biz karar veririz. Rakiplerimize yol gösterir, amiral gemisi modunda yolumuza devam ederiz. Diğer gruplar sürekli patronaj değiştirirken, biz adımız gibi bir numara olmaya devam ederiz.

HAYAT YEMEK İSE MÜZİK TUZ, RADYO TUZLUKTUR!
En yoğun olarak hangi gün dinleniyorsunuz? 

Hafta sonları rakipsiziz. İnsanlar bizi ve eğlenceyi aynı kategoride değerlendiriyor. Hafta sonuna özel konsept programlarımız düzenli olarak takip ediliyor.

Kimler radyo dinliyor? 
Hayat bir yemek olsaydı müzik onun tuzu, radyo ise tuzluğu olurdu. Onsuz her şey lezzetsiz-eksik kalırdı. Dolayısıyla rahatsızlığı olmayan ya da rejimde olmayan herkes için radyo olmazsa olmaz.

 Radyolara olan ilginin azaldığını düşünüyor musunuz?
İletişim teknolojilerinin tavan yaptığı günümüzde; sesini duyarak hayal ettiği kişinin, tüm bilgilerine bir tuşla ulaşabilen dinleyici için artık olayın büyüsü kaçtı. Keşfedilecek yeni mecralar bulundu! DJ’ler de özel yayıncılığın başlangıç dönemlerindeki itibarlarını arar duruma geldi. Format yayıncılığının had safhada olduğu günümüzde, birkaç istisna dışında maalesef yeni yetenekler yetişemedi.

 Siz hangi radyoları dinliyorsunuz? 
Gülmek için Türkiye’deki ve dünyadaki rakiplerimi…

 

Haber

İlginizi Çekebilir