48. Altın portakal'lar sahiplerini buldu


 

 

 

Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali  kapanış galası ve ödül töreni ile sona erdi.

Number1 TV ve Number1 FM’in medya sponsoru olduğu festivalde ekibimiz de hazır bulundu.

Cam Piramit Kongre ve Fuar Merkezi’ndeki kapanış galasına sanatçılar, kırmızı halıdan geçerek geldi. Antalyalılar Yeşilçam’ın usta isimleri ve genç yeteneklere büyük ilgi gösterdi. Berna Laçin ve Ufuk Özkan’ın sunduğu gecede Ege’nin iki yakasını barış köprüsüyle birleştiren Areti Ketime ve Dilek Koç rebetiko ağırlıklı Türkçe ve Yunanca şarkılarla geceye renk kattı.

Yarışmada bu yıl ödül kazananlar şöyle:

En iyi film: Güzel Günler Göreceğiz

Kadınlar jürisi özel ödülü: Nar (Ümit Ünal)

En iyi ilk film: Zenne

En iyi yönetmen: Çiğdem Vitrinel (Geriye Kalan)

En iyi senaryo: Emre Kavuk (Güzel Günler Göreceğiz)

En iyi kadın oyuncu: Devin Özgür Çınar (Geriye Kalan)

En iyi erkek oyuncu: Erdal Beşikçioğlu (Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm)

En iyi müzik: Frank Schreiber ve Hamin Derya (Yürüyüş)

 

EN İYİ ERKEK OYUNCU ÖDÜLÜ ‘BEHZAT Ç’NİN
”En İyi Erkek Oyuncu” ödülü, ”Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm” adlı filmdeki performansıyla Erdal Beşikcioğlu’nun oldu. Ankara’da olduğu için törene katılamayan Beşikcioğlu’nun ödülünü filmdeki rol arkadaşı Fatih Artman aldı. Artman, ödülü Beşikcioğlu adına almaktan dahi heyecanlandığını dile getirdi.

”En İyi Kadın Oyuncu” ödülü ise, ”Geriye Kalan” adlı filmdeki performansıyla Devin Özgür Çınar’ın oldu. Çınar, yaptığı konuşmada, ”Filmde öteki kadını oynadım ve bu benim çok hoşuma gitti. Bundan sonra da öteki olan her rolü oynamayı çok isterim. Bu ödülü, bu memlekette kendisi öteki olarak hisseden ve hissettirilen herkes adına alıyorum” dedi.

”En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” ödülünü ”Zenne”deki rolüyle Erkan Avcı kazandı. Avcı, ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşmada, yönetmenler Caner Alper ve Mehmet Binay’a teşekkür etti. Avcı, filmde hayatından esinlenilen eşcinsel Ahmet Yıldız’a da değinerek, ”Ahmet Yıldız bence bu akşam yıldızlaştı” diye konuştu.

”En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” ödülünü, ”Güzel Günler Göreceğiz” adlı filmdeki performansıyla Nesrin Cavadzade ile ”Zenne”deki performansıyla Tilbe Saran paylaştı.

Tilbe Saran, ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşmada, ”Bu ödül vicdana gitti. Oynadığım karakterin adı Sevgi’ydi. Zannediyorum bu ödül sevgiye gitti. Namus kanla temizlenmez sanat bir toplumun vicdanıdır” dedi.

Nesrin Cavadzade ise, kendisine filmdeki ”Anna” karakterini canlandırma fırsatı veren yönetmen ve senaristlere teşekkür etti. Cavadzade, ödülünü, Sovyetler’in dağılmasının ardından dünyanın dört bir yanına dağılan ve yaşam mücadelesi veren bütün güzel ve yalnız kadınlara adamak istediğini söyledi.

”En İyi Kurgu” ödülü ”Güzel Günler Göreceğiz” adlı filmle Kalender Hasan’a verildi. ”En İyi Sanat Yönetmeni” ödülünün sahibi ise, ”Yürüyüş” filmi ile Giyasettin Şehir’in oldu. Giyasettin Şehir, savaşın, cinsel ayrımcılığın olmadığı, demokratik, özgür, bağımsız ve müreffeh bir toplum içinde yaşamayı dilediğini belirterek, ”Bu ödülü, demokratik ve aydınlık gelecek için mücadele eden insanlara adıyorum” diye konuştu.

”En İyi Görüntü Yönetmeni” ödülünü, ”Lüks Otel” filmi ile Kenan Korkmaz ve ”Zenne” adlı filmin Görüntü Yönetmeni Norayr Casper arasında paylaştırıldı. Kenan Korkmaz, ”Lüks Otel”de ötekilerin hikayesinin anlatıldığını belirterek, ”Umarım yeni anayasa yapılırken öteki olmayan insanların olduğu bir ülkenin oluşmasını önleyen maddeler konulur” dedi.

‘BEDENSİZ RUHLAR’ EN İYİ BELGESEL SEÇİLDİ
Festival kapsamında yapılan ”En İyi Belgesel” ve ”Kısa Film” yarışmalarının ödülleri de dağıtıldı. Jüri değerlendirmesi sonucu ”En İyi Belgesel” ödülü, Sabite Kaya’nın ”Bedensiz Ruhlar” adlı filmine verildi. Bu dalda Tunç Erenkuş’un ”Oğlunuz Erdal” ve Mehmet Özgür Candan’ın ”Geçmiş Mazi Olmadı” adlı belgesellerine ”En İyi İlk Belgesel” ödülü, Gökhan Bulut ve Cem Kaya’nın ”Arabesk” ile Okan Avcı’nın ”Kadim” adlı belgesellerine de ”Jüri Özel Ödülü” verildi.

Gecede Tuna Balkan’ın ”Dua” adlı filmi ”En İyi Kısa Film”, Emre Akay’ın ”Kırmızı Alarm” ile Can Mengilibörü’nün ”İnfantil Amnezi” adlı kısa filmleri ise, ”Jüri Özel Ödülü”nün sahibi oldu.

Festival çerçevesinde yapılan ”Halkın Portakalı” kategorisinde, Rengim Grubu’nun ”Rengim” adlı filmi ödül aldı.

Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması’nda Leila Kilani’nin ”On the Edge-Sınırda” filmi ”En İyi Film” seçildi. Yönetmen Yasemin Samdere’nin ”Almanya-Welcome to Germany” filmi, ”Jüri Özel Ödülü”nün, Mohammad Rasoulof’ın ”Goodbye-Güle Güle” adlı filmi ise ”SİYAD En İyi Uluslararası Uzun Metraj Film” ve ”Gençlik Jürisi” ödüllerinin sahibi oldu.

SİYAD ÖDÜLÜ ZENNE’NİN 
Festivalin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’ndaki ilk ödül olan ”SİYAD” ödülünün sahibi, Caner Alper ve Mehmet Binay’ın yönetmenliğini yaptığı, babası tarafından öldürülen eşcinsel Ahmet Yıldız’ın hayatından esinlenen ”Zenne” adlı film oldu.

Salonu dolduran izleyicilerin yoğun alkışları arasında ödülünü aldıktan sonra ”Belki bir daha çıkamayız” diye espri yaparak konuşmaya başlayan Caner Alper, Altın Portakal jürisine teşekkür etti. Alper, şöyle konuştu:

”Böyle bir filmle festivale katılmayı bile düşünmezken, cesaret edemezken bizi seçtiler. 13 filmden biri olarak bizi yarıştırdılar. Kültür Bakanlığından Zenne ile ilgili ‘Desteklemeye uygun bulunmamıştır’ yazısını almamızın üzerinden iki yıl geçti. Dünyanın her yerinden, bu senaryoda anlatılanlara inanamayan, ama bunun bir dava olduğuna inanan pek çok sanatçıyla biraraya geldik ve filmi bitirdik. Ahmet Yıldız bir yaz akşamı evinin önünde 7 kurşunla öldürüldü. Gıyabında yargılanan kişi öz babası ve yakalanamıyor. Bakanlığın uygun bulmadığı filmimizle aldığımız bu ödülle içimde ilahi adalet umudu yanıyor. Sözde namuslarını temizlemek için gözlerini kan bürümüş töre katillerinin tam karşısında kızının veya oğlunun önünde etten duvar ören aileler olacağını umut ediyorum. Tıpkı bizim ailelerimiz gibi.”

Filmin diğer yönetmeni Mehmet Binay da, devletin nefret cinayetlerinin önüne geçmek için caydırıcı cezalar getirmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’nin bulunduğu coğrafyadaki ”yegane hoşgörü ve demokrasi” ülkesi olduğunu ifade eden Binay, ”Bizler hepimiz din, ırk, dil ve cinsiyet fark etmeksizin aynı Tanrı’nın çocuklarıyız. Bizim filmimiz diyor ki, dürüstlük bazen öldürebilir. Evet bizim arkadaşımız Ahmet’i ve daha nicelerini öldürdü. Ama biz diyoruz ki, (İlk önce hayatta kalmaya çalışın). Bu ülkede cesur insanlar da yaşayabilir. Kimliklerimizi saklamadan yaşayabileceğimiz bir Türkiye hayal ediyoruz” dedi.

Gecede Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü, Ramin Matin’in ”Canavarlar Sofrası” adlı filmine, Behlül Dal Jüri Özel Ödülü ise Kenan Korkmaz’ın ”Lüks Otel” adlı filmine verildi.





 

Haber

İlginizi Çekebilir