'Mustafa Kemal de mi bölücüydü'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan, hükümette 11 yılı geride bıraktıklarını belirterek, “Çok iş yaptık, çok eser bıraktık ama yetmez. Milletimizin de desteğiyle çok daha fazlasını yapacak, gece gündüz koşacağız, koşturacağız” dedi.

Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan satır başları:

“Hayatı boyunca halkımızı güldürmek için çaba harcayan Nejat Uygur’un vefatı hepimizi hüzünlendirdi. Ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.

Yine bir düşünce adamı Aytunç Altındal da ebediyete intikal etti, kendisine Allah’tan rahmet diliyorum. Ailesine başsağlığı temennisinde bulunuyorum.

Cumartesi ve Pazar günleri Diyarbakı’da tarihi anlar yaşadık. Red politikalarını biz birilerine rağmen değil, sadece kendi iktidarımız gereği olarak ifade ettik, 2005’ten sonra tekrar bunu ifade etme imkanı bulduk.

Diyarbakır’da iki günde toplam 880 trilyonluk eser ve hizmeti resmi olarak açtık.

2009 yılında milli birlik ve kardeşlik projemizi başlatırken bu kürsüden bir temennimizi iletmiştik, ‘anneler ağlamasın’ demiştik. Akan kan durmaya, gözyaşları dinmeye başladı. Biz ‘anneler ağlamasın’ dedik ama Diyarbakı’da ve Türkiye genelinde bunun bir istisnasını yaşadık. Cumartesi günü Türkiye genelinde sevinç gözyaşları döküldü. Bu gözyaşları kavuşmanın gözyaşıydı.

Bismil’de bir genç önümüzü kesti, bizi kucakladı, ‘Başbakanım barış istiyoruz ölmek istemiyoruz diye feryadını dile getirdi. Televizyonlarda sesinden izledik, dinledik. O gün ağlayanlar sadece Türkler Kürtler değildi, huzura susyan herkes gözyaşı döktü. Diyarbakır’da Türkiye’nin tamamı için tarihi bir an yaşanırken, birilerinin yine bu sevinci paylaşamadığını gördük.

Dört gündür başta MHP olmak üzere siyasetçilerin Türkiye’ye egemen olan huzur ve kardeşlik iklimini yine hissedemediklerini gördük. Bizim tarihimiz, MHP yöneticilerinin zannedikleri gibi 12 Eylül 1980’de başlamış bir tarih değildir. Bizim tarihimiz bundan 200 yıl önce başlamış tarih değildir. Bizim için tarih, Hz. Adem’in yeryüzüne indirilmesiyle başlamıştır.

1960’ta değiştirilen yer isimlerini sankli bin yıllık bir ahdi gibi lanse ediyorlar. 80 yıllık andı bin yıllıkmış gibi sunuyorlar. Bu milletin tarihi 12 Eylül 1980, 27 Mayıs 1960’ta başlamadı. Bu milletin tarihi sınırlarla daraltılamayacak kadar renkli bir tarihtir.

Bu milletin tarihini 27 Mayıs’ın, 12 Eylül’ün darbeciler değil, Alparslan’dan Fatih’e, Kanuni’den Yavuz Selim’e, Abdulhamit’ten Mustafa Kemal’e kadar yüzlerce, binlerce, milyonlarca kahraman yazmıştır.

Bu millet ecdadına sırt çevirecek bir millet değildir. MHP ve CHP’nin yöneticileri ilk Meclis zabıtlarını okusunlar. Bugün MHP ve CHP neye karşı çıkıyorsa ilk Meclis zabıtlarında karşı çıktıkları şeyleri görecekler. Gazi’nin kurduğu Meclis’in ilk zabıtlarında Kürt kelimesini, Kürdistan kelimesini görecekler.

Gazi Mustafa Kemal dönemin en güçlü devletlerine karşı savaştı. İstanbul işgal altındaydı. Dönemin büyük devletleri bu millete çok ağır zulümler yaptı. Onları en iyi tanıyan Mustafa Kemal’di. Ama 29 Ekim 1923’te Mustafa Kemal bu devletlerle barışa dayalı bir politika oluşturdu. İtalyanlar, Fransızlar, İngilizler Türkiye’yi işgal etti diye kin tutmadı.

 

‘MUSTAFA KEMAL DE Mİ BÖLÜCÜYDÜ?’

Devletlerin ilişkileri intikamla yürümez. Bunları en iyi bilenlerden bir Gazi Mustafa Kemal’di.

Bize şu kavramı kullandılar; “bölücü” diyorlar. Peki Mustafa Kemal de mi bölücüydü? Kürdistan kelimesini kullanan o zamanın mebusları da mı bölücüydü? ‘Kürt damadımız var’ diyen Alpaslan Türkeş de mi bölücüydü?

Bugüne kadar hangi yasak Türkiye’yi büyütmüştür? Hangi yasak barış getirmiştir? Biz ne yapıyorsak Türkiye’yi normalleştirmek için yapıyor Biri türkü söyledi diye bu ülke bölünmez, biri farklı bir kıyafet giydi diye bu ülke bölünmez. Bu ülke kardeşliğe pamuk ipliğiyle bağlı değildir.

76 milyonun tamamına sesleniyorm; dili yasaklamanın, türküyü yasaklamanın nasılb ir his olduğunu anlamaya çalışsın. Diyarbakır’da onbinlerce insan bizimle aynı coşkuyu paylaştı. Acılar üzerinden konuşmayalım.

Muhalefet oralarda tek millet, tek bayrak diyemiyor, o meydanları dolduramıyor. Lafa geldiğinde de ‘milletçiyim’ diyor. Senin neren milliyetçi? Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Biz eserlerimizle konuşuyoruz.

Şivan Perwer odaya girdiğinde herkes heyecanlandı. Vatanından 387 yıldır uzakta olan biri olarak bakıyordu herkes ona. Şu an vatandaşlığı alınmış misafir olarak bakıyorlar. Bunu kimler yaptı? bunun bedelini ödemesi gerekenler var. Aynı şeyi Ahmet Kaya’ya yaptılar. Gezi Parkı’nda bize saldıranlar kimlerse aynı kişiler o gece Ahmet Kaya’ya saldırdı. O gün Ahmet Kaya’ya saldıranların bir kısmı şimdi ben o sırada tuvaletteydim, hepiniz oradaydınız. Hepinizin artık kaybedilemeyecek kamera kayıtlarınızı izliyoruz. Dürüst olun, dürüst. Ne olduğunuz meydanda. Ama bu milleti aldatamayacaksınız.

 

‘KİMSE BİZDEN ŞEHİTLERİMİZN RUHUNU İNCİTECEK BİR ADIM BEKLEMESİN’

Diyarbakır ortak acıların ortak sevinçlere döndüğünü göstermesi bakımından önemlidir.

Rabb’im hiçbir anneyi acıyla gözyaşıyla dökenlerden değil, mutluluktan gözyaşıyla edenlerde eylesin. Hiç kimse bizden şehitlerimizin ruhunu incitecek bir tavır beklemesin.

11 yılın sonunda Türkiye ayrışmış kamplaşmış, kutuplaşmış değil, her zamankinden daha bir, daha kardeş Türkiye’dir. Eğer şu andaki iktidara en ufak destek olmama sorunu varsa bu parlamentonun içindedir. Bu engeli çıkaran CHP, MHP ve BDP’dir.

Biz Anayasa konusunda bütün desteği verdik. Biz hep olumlu katkıda bulunduk. Ama bu artık dayanılamaz hale geldiği için Sayın Meclis Başkanı da tavrını koydu. Hepimiz onun mektubunu bekliyoruz.

 

’11 YILDA 4 BİN VAKIF ESERİNİ RESTORE ETTİK’

11 yıl da yaptıklarımızın özeti dahi binlerce sayfaya sığmıyor.

AK Parti döneminde dünyanın her yerinden gelen mektuplar artık cevapsız bırakılmıyor, hemen yerine getiriliyor. Somali’nin Cumhurbaşkanı diyor ki, ‘Somali’de hasta olanlar Azrail’i bekliyordu, şimdi siz geldiniz doktor bekliyorlar’ İşte büyük devlet bu.

Kocacık köyü Gazi Musta Kemal’in babasının doğduğu köydür. TİKA gitti, orada bir anı evi inşa etti. Ama CHP o köyü bile bilmez. Biz bunlarla anılacağız.

CHP MHP burada hazırolda andımızı okurken biz Manastır’a gittik, orada Mustafa Kemal’in anı evini yaptırdık. Biz buyuz. Türkiye’de ‘ben medyanın amiraliyim’ diyenler bunları görmüyor.

CHP lafını yapar biz uygulamasını yaparız. Onlar Gazi Mustafa Kemal’in resmini Türk lirasından çıkarıp İnönü’nün resmini koyarlar, biz bunları yaparız. Sınıflardan Atatürk’ün resmini kaldırıp İnönü’nün resmini koydular. Bunları CHP yaptı.

Suşiska Köyü’ne gittik Mehmet Akif’in dedesinin ayptırdığı camiiyi bulduk, onu şimdi biz yeniden yaptırıyoruz. Kırım’da Bahçesaray’da Zincirli Medrese’yi biz restore ettik. TİKA’yı Habeşistan’a gönderdik, türbeleri onardılar. TİKA Mevlana’nın doğduğu şehre Behr’e onun evine gitti, onu bulduk.

Şimdi TİKA Zigetvar’da. Kanuni Sultan Süleyman’ın iç organlarının gömülü olduğu türbeyi restore ediyoruz.

Şimdi bize diyorlar ki ‘Göreviniz tabii, yapacakasınız’, siz niye yapmadınız peki? Sizin göreviniz değil miydi?

 

‘HER YERDE TÜRKİYE KONUŞULUYOR’

Tarihi 30 yıl önce başlayanlar vakıf nedir elbette bilmezler. Biz vakfı, vakıf medeniyetini çok iyi biliriz. 11 yılda 4 bini aşkın vakıf eserini bulduk, restore ettik ve halkımıza sunduk.

Birilerinin şehitlerle tek ilgisi şehit cenazelerini istismar etmektir, biz ise şehit haberi gelmemesi için çalışıyoruz. Şehitliklerimizi bulup oraları anıtlaştırıyoruz. Bunlara sorun Myanmar’da şehitliğimiz var mı? Bilmezler, ama biz orada şehitliğimizi bulduk. 3 bine yakın şehidimiz orada yatıyor. Burma hükümetiyel görüştük ve bu yılın şubat ayında şehitlik inşasına başladık. Hindistan dahil, yurt dışındaki 21 Türk şehitlğine bakım ve onarım için yaklaşık 2.5 milyon lira gönderdik.

Biz bu ülkenin ekonomisini büyüttüğümüz kadar itibarını da büyütüyoruz. Her yerde Türkiye var her yerde Türkiye konuşuluyor, her yerde Türkiye’nin itibarı artıyor. Bizim milliyetçiliğimizi ve millet sevgimizi eserlerimiz anlatıyor. Bizi ağır ifadelerle itham edenlerin milliyetçiliğini ne gösteriyor acaba? Ortaya hangi eseri koydular? CHP MHP sabah akşam andımızı okurken biz Marmaray’ı açıyoruz. İşte 15 günlük Marmaray’da ortalama günlük kullananların sayısı 300 bin kişiydi. Bununla anılacaksınız.

Türküm doğruyum çalışkanım demek yetmiyor. Milletim bize inansın, bize güvensin. Gençler biz şehitlerimizin izindeyiz, o izden asla ayrılmayacağız. Türkiye’nin zararına olan hiçbir şeyin içinde bizi göremezsiniz.

Perşembe günü Rusya’ya bir ziyaret yapacağız. İkili ilişkilerimizi gözden geçireceğiz. Hafta sonu il ziyaretimiz olarak bu defa Trabzon’dayız.

Önümüzdeki haftadan itibaren adaylarımızı açıklamaya başlayacağız.”

Grup toplantısının arından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, “Genel af gündemimizde yok. Ben hayallerimi anlatıyorumi siz genel af diyorsunuz” dedi.

Haber

İlginizi Çekebilir