Yeni şarkınız hayırlı olsun… Şarkıyı dinleyince bana artık “o bildiğiniz iyi adam yok” diyorsunuz gibi geldi…
– Yok be! (Gülüyor) Şarkının modern bir tarzı var.
◊ Yalın şarkısı dinlerken, tatlı bir rüzgar esiyormuş gibi hissederdik. Ama bu şarkı daha sert olmuş…
– Evet, bu biraz daha sert oldu. Yumuşak ve naif tarafı daha az. Ama sonuçta şarkıyı ben yaptığım için bir Yalın şarkısından da çok uzak değil. Söz-besteyi ben yaptığım sürece altyapı ne kadar değişirse değişsin bence aynı hissiyat gelir. Şimdi Yalın daha modern ve biraz daha sert.
◊ Şarkıda rap benzeri konuşma olan bir bölüm de var…
– Evet, bu ara rap çevremde çok dinleniyor, ben de dinliyorum. Şarkıda da kullandım.
◊ Bu şarkının sizin için özel bir hikâyesi var mı?
– Uzun zamandır şarkı yapmak için oturmamıştım. En son Sibel Can’ın yeni albümünde yer alacak bir şarkı yapmıştım. Onu da yapalı 6 ay olmuştu. Bir gün tek başımayken akustik gitarımı elime aldım. “Hadi artık başla” dedim kendime. “Hele bi başla” lafıyla bir anda sözler dilime geldi.
Son zamanlarda cep telefonları ve sosyal medya bizi birbirimizden uzaklaştırdı. Dolayısıyla yüz yüze gelmeden telefonda mesajla kavga eder olduk. Oysa ki bir emoji bile mesajı değiştiriyor. Böyle anlaşamıyoruz. Anlaşmanın, barışmanın en güzel yolu sarılmak ve dokunmak. Artık telefonda bile konuşmak istemiyor kimse. WhatsApp üzerinden sesli not gönderiyoruz birbirimize. Çok pratik ve çok duygusuz. Bunun sıkıntısını hepimiz yaşıyoruz.
WHATSAPP YEDİ BİTİRDİ BENİ
◊ Arıyorum ben genelde…
– Ya arayacaksın, ya buluşacaksın. Ama şimdi buluşulmuyor da. Benim WhatsApp’ta bir arkadaş grubum var. O grup kurulduğundan beri daha az görüşüyoruz. Orada buluşuyormuşuz gibi bir hava oluyor.
◊ Londra’da yaşarken daha çok görüştüğünüze eminim.
– Gerçekten daha çok görüşüyordum. Ben bu durumum faturasını WhatsApp’a kestim. Sonunda telefonumdan uygulamayı sildim.
◊ Peki şu an eksikliğini hissediyor musunuz?
– Hayır. iMessage bence daha kullanışlı. Bu WhatsApp beni yedi bitirdi. Her yerden, herkesten mesaj geliyor. Bunlarla uğraşmaktan ne zaman oturacağım da şarkı yapacağım? Bir de birinin mesajına cevap vermezsem kendimi kötü hissederim. Herkese bir şeyler yazmaya, dönmeye çalışırım. Öyle de olmuyordu.
◊ Bir yerden sonra bırakacaksın ya da hiç bakmayacaksın.
– Böyle daha rahat hayatım. Instagram’ı da telefonumdan sildim ama “yapma etme” dediler. Bu telefon romantizmi zor değil mi ya? İnsanların birbiriyle flört etme şekli bu oldu.
◊ Nasıl yani?
– Instagram’dan yürüme, oradan telefon alıp WhatsApp’tan mesaj atmak… En azından tanışma safhasını burada hallettikten sonra buluşup sarılsınlar (Gülüyor)
WhatsApp yedi bitirdi beni
ABİ NE OLUR BİZİ BARIŞTIR
◊ Sizin şarkılarınızla kaç kişi yuva kurdu, hesapladınız mı hiç?
– Instagram direkt mesajdan gelenleri bir görsen… Yüzde 60-70’i “Abi ne olur bizi barıştır” diyenler. İnanamıyorum! Biri diyor ki “Abi video çek, Ahmet seni seviyor de” diyor. Bir uğraşsam televizyonda program yaparım yani. Konserler oldukça sahneye çıkıyorlar, evlenme teklifi ediyorlar.
◊ Terzinin kendi söküğünü dikememesi konusu hakkında ne düşünüyorsunuz?
– Bir söküğüm henüz yok. (Gülüyor) Hazal’la (Emre) ilişkim gayet iyi gidiyor. 4 yıl oldu. Sökükler olduğunda da dikiyoruz. Bir sorun olduğu zaman konuşarak, sarılarak anlaşmaya, barışmaya gayret ediyoruz.
◊ Sizin bir barışma şarkınız var mı?
– Yok, ama en son Coldplay’in Barcelona’daki konserine gittik.
◊ 14 Şubat Sevgililer Günü’nde Tim Show Center’da sahneye çıktınız. Hazal Hanım geldi mi?
– Evet, bilet alıp geldi. Hatta çok komik bir şey söyledi, “14 Şubat konserine kiminle gideceğim ki ben? Gideceğim adam sahnede” diye. (Gülüyor)
◊ Sevgiliniz konsere bilet mi alıyor?
– Evet ama totemi var. O bilet alınca biletler çok satıyor.
Zamanla aşkla ilgili hırsların değişiyor
◊ 10 sene önce aşk denilince aklına ne geliyordu?
– İnsanın aşkla ilgili fikri her zaman değişiyor. Hırsları, istekleri değişiyor zamanla. Neden bilmiyorum 18 yaşında “Zalim” diye bir şarkı yapmışım, şu an herhangi bir sevgiliye zalim demem.
◊ Şimdi zalim demiyorsanız ne diyorsunuz?
– Değiştiremeyeceğin şeylerle kendini yormama taraftarıyım. İnsan tabii ki sinirlenir, isyan eder. Aldatılsan çok bozulursun, “lanet olsun” dersin ama dediğim gibi değiştiremeyeceğin bir şey varsa ki karşı tarafı değiştirme zaten. Koyuvereceksin. Onu değiştireceksen zaten pek bir anlamı yok. Kimse o olsun.
WhatsApp yedi bitirdi beni
Sinirlenince nevrim dönüyor
◊ Çok sakin görünüyorsunuz. Öyle misiniz gerçekten?
– Bildiğin gibiyim ama nevrim döndüğünde deliriyorum. Çok çabuk sinirleniyorum çok çabuk da sakinleşiyorum. Öyle bir sinirleniyorum ki şu tavanın tepesine çıkıyorum. Ama Koç burcunun özellikleri böyle. Kırma dökme yok.
Ben en çok hayatımda işle ilgili konularda parlıyorum. Mükemmeliyetçilik var bende, ondan da oluyor.
◊ Yükseleniz Başak burcu mu?
– Evet.
◊ Allah kıza sabır versin.
– O da Başak burcu.
◊ Allah size de sabır versin.
– Benim annem, babam da Başak burcu. Ben zaten bir şeyin tekdüze, monoton ilerlemesinden nefret ediyorum. Hep bir yenilik, değişim istiyorum. Monotonluk olunca yaratıcılık da gidiyor.