Rita Ora: “Erkek gibi büyüdüm”

İlk albümü ‘Ora’yı altı yıl önce çıkardı. Kısa sürede listelerin zirvesine oturdu. Seksi klipleri, dansları ve müzikleriyle, Beyoncé ve Rihanna gibi isimlerle kıyaslandı. Rita Ora şimdi yeni single’ı ‘Girls’ ve hazırlık aşamasındaki albümüyle gündemde. Onunla Antalya’da verdiği konser sonrasında buluştuk. Bir göçmen olarak yaşadıklarından dünya çapında şöhretin zorluklarına kadar her şeyi konuştuk.
Aslen Kosovalı göçmen bir ailenin çocuğusunuz…
– Evet. Savaş yüzünden bir yaşımda ailemle İngiltere’ye yerleştik. Orada büyüdüm.
Bilmediğiniz bir ülkede, göçmen olarak büyümek zor muydu?
– Çevrem tarafından hep kabul gördüm. Bunun sebebi de okuduğum sınıfta dünyanın her yanından gelen birçok farklı etnik gruptan arkadaşımın olmasıydı. Anne ve babamın benden biraz daha fazla zorlandığını düşünüyorum. Neticede ben bir çocuktum ve ne olup bittiğinden çok da fazla haberim olmuyordu. Ama biz günün sonunda çok güçlü bir aileydik. Ayrıntılara girmeyeceğim, ailece zor şeyler yaşadık ama hepsinin üstesinden birlikte geldik.
Birazını anlatsanız..
– Mesela annem meme kanserine yakalandı ve atlattı. Ben de yaşım ilerledikçe göçmen olmanın, başka bir ülkeden İngiltere’ye gelmenin ne demek olduğunu anlamaya başladım. Ama dürüst olmak gerekirse İngiltere bana karşı çok misafirperver davrandı ve beni kabul etti. Ben de şu anda göçmenleri ilgilendiren konularla yakından ilgilenmiyor, benim gibi göçmenler için iyi bir örnek olduğumu düşünüyorum.

Bizim ailede pantolonu annem giyerdi.

Nasıl bir evdi sizinki?
– Annem psikiyatr, babam bir restoran sahibiydi. Babam bunu söylediğim için benden nefret edecek ama bizim ailede pantolonu annem giyerdi.
O ne demek?
– Yani evde sözü geçen annemdi! Babam büyük bir oyuncak ayı gibidir. Çok yumuşak ve kibar. Annemse onun tam tersi. O yüzden evimizde sürekli söylenen, yüksek tonda çıkan bir kadın sesi her zaman mevcuttu (Gülüyor).
Yaşadıklarınız müziğinize nasıl yansıdı?
– Ben sadece eğlenceli müzik yapmak istedim.
Neden?
– Her zaman müziğin mutlu olmak için tek kaçışım olduğunu düşündüm. Aynı zamanda insanları da mutlu etmek istedim. İşe öncelikle anne-babamdan başladım, onları mutlu etmek için şarkılar yaptım, herkes bu şarkıları çok beğendi.
Ailenizde müzikle uğraşan var mıydı?
– Hayır! Şarkı söylemeye altı yaşında başladım. Önce okul korosuna katıldım ve şarkı söylemeye âşık oldum. Bir daha da hiç bırakmadım.

Erkek Fatma sayılırım
Dünyanın en seksi kadınlarından biri olmak nasıl bir his?
– Ben çok mütevazı, ayakları yere basan biriyim. Bilemiyorum! Sence seksi miyim?
Evet…
– Madem dünyanın en seksi kadınlarından biri olduğumu düşünüyorsun, şu an içinde bulunduğumuz bu koca villada erkek arkadaşım nerede? Neden yok?
Sahnede de, şimdi karşımda da çok rahat ve spor kıyafetlerlesiniz. Kliplerde gördüğümüz ‘Seksi Rita’ yoksa bir imajdan mı ibaret?
– Ben aslında biraz erkek Fatma sayılırım. Çalışmadığım zamanlarda spor ayakkabılarımı giyip rahat olmayı seviyorum. Tabii bunun yanında bir kadınım ve zaman zaman şık giyiniyorum. O yüzden gördüğünüz o seksi Rita’da gerçeklik payı tabii var.
Belinizin ince, kalçanızın daha büyük olması için özel egzersizler yaptığınızı okudum. Doğru mu?
– Sahnedeyken zaten çok ter döktüğüm için doğal olarak günlük egzersizimi yapmış oluyorum. Kendime bu konuda çok fazla baskı uygulayıp stres yapmıyorum. Sadece sağlıklı kalmaya çalışıyorum. Sağlıklı olmak vücudumdan ziyade beynim için daha önemli.
Nasıl bir adam sizin aklınızı çeler?
– İyi sohbet edebilen, beni güldüren ve yemek yemekten hoşlanan erkekler çeker.
‘Grinin Elli Tonu’ filminde karanlık tarafları olan Christian Grey’in ablasını oynadınız. Sizin de karanlık taraflarınız var mı?
– Evet, tabii var ama ne olduğunu söylemeyeceğim. Karanlık taraflarımı öğrenmek için önce benimle aşk yaşaman gerekiyor . Herkesin fantezileri var. İlk defa bu filmde bu kadar ön plana çıkarılarak işlendiği için film bu kadar büyüdü ve yankı uyandırdı.

Bizim ailede pantolonu annem giyerdi.
Rita Ora’yla Antalya’da Regnum Carya’nın düzenlediği ‘Live in Concert’ kapsamında buluştuk. Ora konser sonrası otelin villasındaki röportaja yaklaşık 20 kişilik ekibiyle geldi. Kuaförü, makyözü, korumaları ve menajerleri… Daha önce de Türkiye’yi ziyaret eden Ora, yemeklere, özellikle baklavaya bayıldığını söyledi. Ora’nın ardından ‘Live in Concert’ etkinliği çerçevesinde 17 Temmuz’da Anne Marie’nin, 30 Temmuz’da da Tom Jones’un sahne alması bekleniyor.

Pop, eğlenceli ve çok dürüst…

İlk albümünüzün ardından son single’ınız ‘Girls’le birlikte sekiz single çıkardınız. Neden albüm için bu kadar bekliyorsunuz?
– Doğru zaman olmadığını hissettim, o dönemde içime sinen şeyler yazmıyor ve yapmaktan gurur duyduğum müziği yapamıyordum, kafam çok karışıktı. Sonra kendime geldim ve her şey yerine oturdu. Ortaya çıkan sonuçtan çok memnunum.
Yeni çıkacak albümünüzün sound’unu nasıl özetlersiniz?
– Pop, eğlenceli ve çok dürüst… İçinde çok fazla ritim, daha fazla canlı müzik barındırıyor. Albümdeki birçok şarkıyı da ben yazdım. Şimdiye kadar yaptığım her şeyin bir karışımı diyebiliriz.
Dünya çapında hit şarkılar yapmanın sırrı nedir?
– Eğer size söylersem herkes hit şarkı yapar (gülüyor).
Beyoncé, Rihanna gibi isimlerle aynı kulvarda ve rakip olarak gösteriliyorsunuz. Bu isimlerle nasıl bir arenada mücadele ediyorsunuz?
– Aslında bu benim için bir zorluk değil büyük bir onur ve iltifat. Hepsine çok saygı duyuyorum.
Bir röportajınızda “Ünlü olmak kolay değil” demişsiniz. Şöhrete alışamadınız mı?
– Herkes senin hayatını ve ne yaptığını bilmek istiyor. Ama bu da bu işi yapmanın bedeli işte… Şikâyet etmiyorum çünkü ben işimi ve şarkı söylemeyi çok seviyorum. Geri kalan şeyler artık çok umurumda değil. Bu tarz şeyleri fazla kişisel almamak, işle özel hayatını ayrı tutmaya çalışmak lazım. Aynı zamanda aileni yakınında tutmak da çok önemli. Bu yüzden kız kardeşimin aynı zamanda menajerliğimi yapıyor olması harika.

Toplumda bir devrime şahit olduk

Kadın hareketini savunduğunuzu sık sık dile getiriyorsunuz. Peki #metoo hareketi hakkında ne düşünüyorsunuz?
– Bu olay ortaya çıktığında hepimiz şoke olduk. Ne kadar çok şey yaşandığının hiçbirimiz farkında değildik. Sanıyorum bir sesin ortaya çıkıp öncülük etmesi diğerlerinin de öne çıkıp konuşması için yeterli oldu ve sonrasında tüm toplumda bir devrime şahit olduk. Bu hareketin tarihte yerini alacağına ve yaşananları çok uzun bir süre hatırlanacağına inanıyorum. Bu hareket sayesinde artık biz kadınlar özellikle de bizim endüstridekiler aklımızdakileri söyleyebilmek için kendimizdedaha çok hak göreceğiz. Bu hareketin çok cesur olduğuna inanıyorum ve sonuna kadar destekliyorum.
Siz de genç yaşınızdan beri bu sektörün içindesiniz, hiç böyle olaylarla karşılaştınız mı?
– Hayır, hiç böyle bir şey yaşamadım.
Bu konuda çok şanslıydım.

Haber

İlginizi Çekebilir