Müzikle dolu 50 yılı geride bıraktınız. Genel olarak neler söylemek istersiniz?
– Sanatla, müzikle geçirilmiş 50 yıl… Zor iş gerçekten. Ama aynaya bakıyorum, çok şükür hâlâ hiçbir işlem yaptırmadan yüzüme bakılabiliyor, sesimiz çıkıyor, hâlâ müzikle ve sanatla iç içeyiz Allah’a şükür.
Hâlâ kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Ben babam Münir Nurettin Selçuk’tan ilham, annem tiyatro sanatçısı Şehime Erton’dan sanatın sağlıkla devamı için bir kişilik gerektiği öğüdünü almışım.
İlk şarkınızı ne zaman bestelediniz?
– 1966’da besteledim… 1967’de Fransa’nın önemli bir firmasıyla sözleşme imzaladım ve evvela Fransızcaları çıktı.
Sonra Türkiye’de, kendi dilimizde yayınlandı o şarkılar. O yüzden çıkış yılı olarak 1967’yi baz alırım.
Bundan sonrası için yeni projeler, planlar var mı?
– Daha önce seslendirdiğim çok güzel Orhan Veli, Nazım Hikmetler var, kaydetmemişiz.
Toplam 29 şarkı. Onları kaydetmek istiyorum. Sadece piyano ve benim sesim…
BENDEN ÖYLE ÇOK BÜYÜK SÜRPRİZLER BEKLEMEYİN
Bugünkü konserinizde bizi neler bekliyor?
– Valla öyle büyük gösteriler, sürprizler beklemeyin. Klavyede Turan Yükseler, bas gitarda Hami Basutçu, bateride Orhan Topçuoğlu… Ben de piyanodayım. Benim haricimde bir trio olacak. Anneciğimden aldığım bir teatral yanım var, bazı şarkılarda onu kullanırım. Babacığımdan aldığım ses vasıfları var. Onları iyi kullanmak yetecektir sanıyorum. Sonuçta 4 kişiyiz. Güzel bir gece olacağını tahmin ediyorum.
Döviz yükselince, sizin yıllar önce yazdığınız “Ekonomi Tıkırında” şarkısı sosyal medyada çok popüler oldu. Bu sizi şaşırttı mı?
– O bir tiyatro müziğiydi aslında. Onlar için bestelemiştim.
Aslında şaşırtmadı çünkü yaradanın bana yolladığı bir ışık var. Beste için piyano başına oturduğumda, nasıl bir şarkı yaparsam tüm oyun boyunca doğru kullanılır diye düşünürüm hep.
Sanırım bu yüzden güncelliğini korumayı başardı o şarkı da…
Müzik merkeziniz hâlâ aktif şekilde devam ediyor. Neler yapıyorsunuz orada?
– Evet, adı Çağdaş Müzik Merkezi… Paylaşmak çok önemli. Hem de çok çok önemli. Birçok sanatçı arkadaşım müzik merkezimizde işte tam olarak bunu yapıyor.
Ben de dahil herkes ne biliyorsa onu öğretiyor. Bizden sonra benzer çok yer açıldı. Yolda durdurup “Sizden aldığımız güçle açtık hocam” diyor, teşekkür ediyorlar. Bu beni çok sevindiriyor.