Bu çalışmaya Amerika’dan 13 yaş üstü bin 13 kişi katıldı. Tüm dünyada müzik dinleme oranları düşerken araştırmaya göre katılımcıların yüzde 84’ü normalde dinlediği kadar müzik dinlemeye devam ediyor. Yüzde 62 ise uzun zamandır dinlemediği müziklere yöneldi. Yeni müzikleri dinlediğini söyleyenlerin oranı ise yüzde 62.
Müzik dinleme alışkanlıklarında video izlenmeleri arttı, dijital müzik dinleme platformlarındaki oranlarsa eski rakamlara dönmeye başladı. Bunun nedeni olaraksa stresin azalması ve evdeki yaşama adapte olunup eski alışkanlıkların geri kazanması gösterildi.
Araştırmada konserlere ddönüşün “aşı bulunup uygulanmaya başladıktan bir ay sonra” olacağı tahmin ediliyor. Gençlerin canlı yayınlarla konser deneyimi yaşamayı sevdikleri ve bu süreci bu şekilde atlatma konusunda rahat oldukları açıklandı.
“Pandemi sona ermiştir” denildiğinde 500 kişiden fazla insanı bir araya getirecek konserlere katılma konusundaki soruya “katılırım” yanıtı verenler, farklı yaş gruplarında yüzde 22 ila 38 seviyelerinde seyrediyor.
Kliplerin ve konser videolarının izlenme oranları yüzde 13 artış gösterirken, çocukları hedefleyen müzik kliplerinin oranıysa yüzde 30’lara geldiği görülüyor.
Dinleme alışkanlıklarının tamamen izlemeye dönmesinin en büyük nedeni olarak alışılmaya çalışılan “sosyal mesafe” olduğunun altı çiziliyor. Tüm bu canlı yayınlar, online izleme ve dinleme platformları ise en çok 35 yaş altı kullanıcıları rahatlattığı da ortaya çıktı.
Katılımcılar bu dönemde müzik dinleme alışkanlıklarını da şöyle nitelendirdi:
· Yüzde 67 neşelenmek
· Yüzde 63 kaçmak
· Yüzde 66 iletişimde kalmak
· Yüzde 66 çocukları oyalamak
· Yüzde 50 ise evde ses olası için müzik dinliyoruz
Araştırmaya katılanlar geçtiğimiz iki haftada online dinleme platformlarında uzun zamandır dinlemedikleri hit parçaları yüzde 55 gibi yüksek bir oranla dinledi. Dinleyicilerin yüzde 55’i bu dönemde müzikle modunu yükseltebildiği için mutlu, enerji veren şarkılara yöneldi.
Meditasyona yönelik ve rahatlatma amaçlı müzik dinleme oranı yüzde 44’e ulaştı.
Sanatçıyla
iletişimin önemi
“Canlı yayınlara ne tepki verildi?” diye sorarsanız “bu süreçte konsersiz kalamayız” diyerek tüm katılımcılar doğru kararın bu olduğunu söyledi. Genç katılımcıların büyük çoğunluğu ise sevdiği sanatçıyla birebir iletişimde kalmak istediğini dile getirdi. Sevdikleri isimlerle dijital tanışma imkanları yaratılması gerektiğini belirten katılımcı oranıysa yüzde 41.
Ankete katılanlar canlı yayınları ayrıca sanatçının karakterinin anlaşıldığı bir etkinlik olduğunu da kabul ettiklerini dile getirdi. Bugüne kadar canlı yayın takip edenlerin yüzde 64’ü yaşadığı deneyimi beğendiğini açıkladı. Yüzde 52’si ise izlediği sanatçı konusunda fikirlerinin geliştiğini söyledi.
Bu dönemde
ne yapılabilir?
Yüzde 84 oranında müzik dinleyicisi aynı alışkanlıklarını sürdürdüğünü açıkladı. Yüzde 62’lik kesim ise bir süredir dinlemediği müzikleri dinlediğini itiraf etti. Bu dönemde sevilen sanatçıların geriye dönük kayıtlarının paylaşılması iyi bir çözüm olabilir.
Müzik videoları ise hazırlamak her zamandan daha büyük önem kazanıyor. Özellikle sanatçıların kendi kullandığı sosyal medya kanalları üzerinden soru cevap yapması, süreci nasıl geçirdiklerini paylaşmaları dinleyici kitlesine iyi etkiler bıraktığı görülüyor.
Özetle bu veriler tüm dünyanın karantina sürecine küçük de olsa ışık tutar nitelikte. Bu dönemi müzik sektörünün yeni alışkanlıklar ve “yeni normal”e alışarak atlatması gerek.
Karantina günleri dinlediğimiz müzikleri de değiştirdi
