Matematik Köyü, Şirince’de bilimle doğayı buluşturan bir eğitim yuvası. Kurucusu ve köyün dahi muhtarı matematik Prof. Ali Nesin ile çocukların özgürlüğü tanıdığı, ufuklarının açıldığı köyü anlattı. Nesin, Sözcü’den Hayati Arıgan’a konuştu.
İşte o röportaj…
– Köydeki eğitimin amacı kısa sürede öğrencilere bilgi yüklemek mi yoksa ufuklarını açmak mı?
İkincisi tabii ki… Öğrencilerin öğrenmesine değil, anlamasına odaklanıyoruz. Çok az konuşurum derste, zamanı öğrenciye bırakırım. Tanımları veririm, felsefesini, arka planını, tarihini anlatırım ama sonra kavramla ilgili bir soru sorup sahneden çekilirim. Dersin sonunda tekrar sahneye çıkarım.
ÜNİVERSİTE DÜZEYİNDE
– Öğrencilerin matematik seviyesi ne durumda?
Liselilere üniversite düzeyinde dersler veriyoruz. Üniversiteliler de lise derslerine katılıyor, hatta öğretmenler de.
– Köyü nasıl finanse ediyorsunuz?
Öğrencilerden gelen para yetiyor. Daha çok lise öğrencilerinden alıyoruz. Köyün işleyişi için bağış almıyoruz, kendi yağımızda kavrulmak istiyoruz. İlerideki projemiz olan Nesin Lisesi için bağış kabul ediyoruz.
“MATEMATİK, EMEK VERDİKÇE SEVİLİR”
– Pandemiden önce yılda 30 bin öğrenciye eğitim vermişsiniz…
Belli ki Türkiye’de büyük bir ihtiyacı karşılamışız. Bunun böyle olacağını tahmin etmemiştim başlangıçta.
– Ülkemizde matematik bazı öğrenciler için adeta fobi…
Matematik, her şey gibi emek verdikçe sevilir. Emek vermek için de sevmek gerekir. Böyle bir kısır döngü var maalesef. Matematik öğretmenleri daha az öğretseler ama çocukları daha fazla düşündürtseler daha verimli olurlar. Yani çocuklar derslerde pasif kalmamalı, aktif olarak düşünmeli, keşfetmeli, yaratmalı. O zaman ders daha verimli olur. Benim köyde ve hatta üniversitede yaptığım da bu.
Numberone.com.tr