Victoria’s Secret melekleri hakkında şoke eden gerçek

Victoria’s Secret modelleri çok uzun yıllar boyunca herkesin hayranlıkla izlediği bir gruptu.

Son yıllarda defile yapmasalar bile, çok uzun yıllar boyunca modellerin fizikleri hakkında konuşuldu. Nasıl bu kadar zayıf oldukları her zaman sorgulandı.

Sonunda bu sorunun cevabını eski Victoria’s Secret modeli Erin Heatherton verdi.

Erin 2010 ve 2013 yılları arasında Victoria’s Secret modelliği yapmıştı ve katıldığı Fallen Angel podcast’inde kimsenin bilmediği sırları tek tek ifşa etti.

Model öncelikli olarak şirketin güzellik standartları ve mükemmel olma isteği nedeniyle işini kaybetmekten çok korktuğundan bahsetti.

Bir şeyler benim için kötü gitmeye başladığında 25 yaşımdaydım. Yaptığım hiçbir şey eskisi gibi sonuç vermiyordu. Biraz daha büyüktüm. Bu biyoloji ve vücudun nasıl çalıştığı ile alakalıydı. 25 ve 18 yaşlarında aynı ölçülerde olmuyorsunuz.’

Erin daha sonrasında gittikleri diyetisyenden bahsediyor. Diyetisyenin kendilerine tavsiyeler vermek yerine amfetamin (enerjiyi artıran ve iştahı azaltan merkezi sinir sistemi uyarıcısı bir ilaç) tarzında bir ilaç verdiğini dile getiriyor.

‘Beni obezite için kullanılan Fentermin’e başlattı. Kendime HCG vuruyordum. HCG ise hamilelik sırasında üretilen bir hormon.’

Zayıflaması gerektiğini düşünen Erin, daha sonrasın da diğer modellerin denediği yöntemi denemeye başlamış. Her sabah karnından diyabet hastaları gibi iğne vuruyormuş.

Erin şirketin başındaki kişilerin kimseyi umursamadığını şu sözleri ile dile getiriyor;

‘Bu insanların beni gerçekten umursadığına asla inanmıyorum. Ne demek istediğimi anlayabiliyor musunuz? Bu sadece işle ilgili.’

Erin şimdiki hayatı ile daha mutlu olduğundan bahsederken, kimsenin yeme bozukluğu ile mücadele etmesini ya da vücutlarından nefret etmesini istemediğini belirtiyor.

‘O hissi biliyorum. Sadece beni duyabilecek, ‘bu mantıklı’ diye düşünebilecek ve belki de kendilerine karşı tutumlarını değiştirebilecek insanlar için konuşuyorum. Arzulanan bedenlerin hastalık ya da yeme bozukluğu yaşamadan da var olabileceğini düşünüyorum. Yeme bozukluğunuz olduğu zaman özgürlüğünüzü kaybedersiniz…’