Bülent Şenocak: İzmirli ünlü armatör Onassis

Bülent Şenocak, Yenigün Gazetesi’ndeki köşe yazısında “İzmirli ünlü armatör Onassis” başlığıyla Aristotales Onassis’i kaleme aldı.

İşte o köşe yazısı:

Bugünkü yazımda, Osmanlı döneminde İzmir’de doğup büyüyen, 1922’den sonra İzmir’i terk etmek zorunda kalan dünyaca ünlü bir armatörden söz edeceğim: Aristotales Onassis.

Aristotales Onassis

Aristotales Onassis1906’da, Socrates Onassis ve Penelope Dologou’nun oğlu olarak İzmir’de dünyaya geldi. Aristotales Onassis’in Artemis adında bir öz kız kardeşi, annesinin 33 yaşında ölmesinden altı ay sonra, babasının ikinci evliliğini yaptığı Elena Tzortzoglu’dan dünyaya gelen, Kalliroi (Patronikola) ve Meropi (Konailidou) adında iki üvey kardeşi vardı. Ayrıca, bir başka kız kardeşi olduğu da rivayet edilir. Bu konudaki görüşümü yazımın sonuna saklıyorum.

Socrates Onassis tütün tüccarıydı. Socrates’in oğlu Aristotales, kızları Artemis, Meropi ve Kalliroi, eğitimli insanların ender olduğu bir dönemde, tanınmış okullara gitme ve iyi eğitim görme fırsatı buldular. Aristoteles, 16 yaşında Evanjelik Yunan okulundan mezun olduğunda dört dil biliyordu: Yunanca (ana dili), Türkçe, İspanyolca ve İngilizce.

Aristotales ergenlik çağında yakışıklı bir gençtir. Aynı zamanda gücü, cesareti, bağlantıları ve parası vardır. Arkadaşlarıyla birlikte içtiği sigaraları alması için okul personeline rüşvet verdiği, bu tür davranışlarına rağmen öğretmenleri tarafından sevildiği hatta kendisinden yaşça bir hayli büyük olan Fransızca öğretmeni ile bazı özel ilişkilere girdiği söylenir.

Onassis Gençlik Yıllarında

Giles Milton’un, Kayıp Cennet İzmir 1922 adlı büyük ilgi çeken kitabında belirttiğine göre, Aristotales Onassis’in babası Socrates Onassis, İzmir’in 9 Eylül 1922’de Türkler tarafından geri alınmasından sonra Türk askerleri tarafından tutuklanır ve hapse atılır. Socrates’in Karataş’taki köşkü bir Türk general tarafından karargâh olarak kullanılmaya başlanır. Aristotales, bazı vaatlerde bulunarak, bu generalden köşkte kalma izni alır. General, Aristotales’e kentte serbestçe gezebilmesi için bir izin kartı verir. Fakat Aristotales bu köşkte kendini güvende hissetmiyor ve kötü bir sonla karşılaşacağının an meselesi olduğunu tahmin ediyordu. Bu nedenle İzmir’den kaçma planları yapıyordu.

Aristotales, generalden sağladığı kart sayesinde babasını hapiste ziyaret edebilme fırsatı bulur. Hapishane müdüründen babasına zarar verilmeyeceği garantisini alır. Bundan sonrası kitapta şöyle anlatılıyor:

Onassis ailesinin servetinin çoğu bürolarındaki kasada duruyordu. Bina yangında yanmıştı ama Socrates ağır metal kasaların ateşe dayanıklı olduğu için yangından kurtulmuş olabileceğini düşündü. Babasının önerisiyle Aristotales şehir yıkıntıları arasından geçerek yanmış olan Büyük Vezir Han’a ulaştı ve binanın içine girmeyi başardı. Kirişlerin ve yere düşmüş duvar parçalarının üzerinden atlayarak babasının kasalarından iki tanesini bulabildi. Açtığında, Türk paralarının çoğunun gerçekten de alevlerden korunmuş olduklarını gördü. Paraları ceketi, gömleği ve pantolonuna doldurdu; daha sonra da parayı hapishaneye götürmeyi başardı. Sokrates, o parayla, daha iyi yiyecek aldı. Kendisine daha iyi davranıldı ve sonunda serbest kaldı.

Aristotales de İzmir’deki hayatın rahatlamaya imkân veremeyecek kadar tehlikeli olmaya başladığını anlamıştı. Babasının evinde kaldığı generale verdiği sözleri tutmayacağından korktuğu için artık kaçma zamanının geldiğini anlamıştı. Amerikan konsolos yardımcısı James Loder Park ile temasa geçti ve Amerikan gemisi Edsall’da kendisine yer ayarladı. Para ve bağlantılar onun İzmir’den kaçışını diğer mültecilere göre çok daha kolaylaştırmıştı.”

Giles Milton’un bu anlatımı kurgu da olsa Aristotales Onassis’in yangından sonra İzmir’den nasıl kaçtığına dair ipuçları vermektedir.

Aristotales Onassis, ailesiyle Atina’ya göçtü. Ailesi, Aristotales’i Buenos Aires’e gönderdi. Orada ilk olarak British United River Plate Telefon Şirketi’nde operatör olarak çalıştı. Telefon operatörü olarak gece vardiyasında çalışırken Arjantin, Londra ve New York arasındaki önemli iş görüşmelerini dinlemeye başladı. Topladığı önemli bilgilere dayanarak küçük yatırımlar yapmaya başladı. Kısa sürede çok para getiren büyük işler yaptı.

ONASSIS 2

Daha sonra, babasının yardımıyla tütün ithalatı işine girdi. Türk tütününün Küba tütününden farklı olarak yumuşak bir tadı olduğunu biliyordu. Türk tütününün modern Amerikan kadınları arasında çok popüler olacağını düşündü. Dev bir Arjantin şirketinin başkanı olan Juan Gaona ile yaptığı başarısız müzakereden sonra kendi sigara serisini piyasaya sürmeye karar verdi. Ticari zekâsı ona çok para kazandırdı. Daha 25 yaşına geldiğinde 1.000.000 dolar servete sahipti. 1925’te Aristoteles’in zengin ve nüfuzlu bir adam olarak ünü, popüler sosyal etkinliklere katılmasını sağladı.

1932 yılında gemi işine giren Aristotales Onassis, ilk altı yük gemisini gerçek değerlerinin çok altında bir fiyata satın aldı. İlk iki gemisine annesinin (Penelope Onassis) ve babasının (Socrates Onassis) adını verdi. İlk petrol tankerini 1938 yılında inşa ettirdi. 15 tonluk bu tankere ise “Ariston” adını verdi. İkinci Dünya Savaşı’nda iki tanker daha satın aldı. Savaş sırasında tankerlerini ve diğer gemilerini Müttefiklere kiraladı. Onassis, savaştan sonra, Amerika Birleşik Devletleri’nden 23’ten fazla dökme yük gemisi satın aldı.

Onassis, dünyadaki petrol arzının artması üzerine daha büyük petrol tankerleri inşa etmek için bir program başlattı. 1950’lerin ortalarında, Suudi Arabistan ile bir petrol nakliyesi anlaşması sağlamaya çalıştı.

Onassis, 1953 yılında, Monte Carlo’da kumarhane, otel ve diğer gayrimenkullerin sahibi olan Société de Bains de Mer’in büyük bir hissesini satın alarak şirketin kontrolünü ele geçirdi. Elde ettiği bu büyük güç sayesinde ülkenin ekonomik kontrolü için Prens Rainer III ile mücadeleye girişti. 1953’te Monaco’nun neredeyse tamamı kendisine aitti.

1954 yılında süper tankerlerin inşasını başlattı ve toplam 17 gemi inşa ettirdi. Aynı yıl Hamburg’da dünyanın en büyük tankerini denize indirdi. Karısıyla ilişkisi iyi olmasa da tankerin adını “Tina Onassis” koydu.

Aristotales Onassis’in tüm faaliyetleri FBI tarafından takip ediliyordu. 1954’te nakliye yasalarını ihlal etmek ve ayrıca ABD Hükümetine karşı dolandırıcılığa başvurmakla suçlandı. O zamanlar, yurtdışında mal taşıyan tüm ABD gemilerinin, ABD vatandaşlarına ait olması gerekiyordu. Onassis, takip eden davada suçunu kabul etti ve 7 milyon dolar para cezası ödedi.

1960’larda Yunan askerî cuntasıyla büyük bir yatırım sözleşmesi (Omega Projesi) kurmaya çalıştı. 1957’de havayolları işine girdi ve ilk Yunan hava şirketi olan Olympic Airways’i kurdu. Daha sonra bu şirketi sattı.

Onassis’ın en büyük şansı, Mobil ve Texaco gibi büyük petrol şirketlerinin mallarını gemileriyle taşıması oldu. O zaman çok büyük kârlar elde etti. Aristotales’in tüm gemilerinde, malları vergiden muaf ve aynı zamanda düşük maliyetle taşıyan Panama bayrakları vardı. Diğer şirketlerden çok daha az ücret almasına rağmen her mal işleminde maksimum kârlar elde etmişti.

Aristotales Onassis, 2. Dünya Savaşı sırasında New York’a yerleşti. 1943 yılında, büyük Yunanlı armatör Stavros G. Livanos’un on altı yaşındaki kızı Athena Mary Livanos ile tanıştı ve ona âşık oldu. 1946 yılında Athena ile evlendi ve Paris’e yerleşti. 30 Nisan 1948’de oğlu Alexander, 11 Aralık 1950’de kızı Christina dünyaya geldi.

Athena Alexander Chrıstına ve Aristotales Onassis(Athena Alexander Chrıstına ve Aristotales Onassis)

1960 yılında Athena’dan boşanan Onassis ünlü opera sanatçısı Maria Callas ile uzun bir aşk yaşadı. 1968 yılında John F. Kennedy’nin dul eşi, Jacqueline Bouvier Kennedy ile evlendi.

Aristoteles Onassis ve Jacqueline Bouvier Kennedy(Aristotales Onassis ve Jacqueline Bouvier Kennedy)

Aristotales Onassis ve Maria Callas(Aristotales Onassis ve Maria Callas)

Oğlu Alexander’ın 1973 yılında bir uçak kazasında ölmesi Aristoteles Onassis’i çok üzdü. Bu üzücü olaydan iki yıl sonra, 15 Mart 1975 tarihinde, Paris’teki American Hospital’de öldü. Yunanistan’daki Skorpios adasına oğlu Alexander’in yanına gömüldü. Onassis, 500.000.000 doların üzerindeki servetinin yüzde 45’ini ölen oğlu Alexander S. Onassis anısına kurulacak vakfa, kalanını ise kızı Christina’ya bıraktı. Christina 38 yaşında vefat edince onun payı tek çocuğu Athena’ya geçti. O sıralarda, Athena dünyanın en zengin kadınlarından biri arasında yer almıştı.

Yazımın başında da belirttiğim gibi Aristotales Onassis’in ikisi üvey, biri öz üç kız kardeşi vardı. Fakat rivayete göre, Onassis ailesi, 1922 yılında İzmir’in geri alınmasından sonra Yunanistan’a kaçarken Maria adındaki 3-4 yaşlarındaki kızlarını Akhisar’daki bir Türk doktorun ailesine emanet ediyor. Akhisar’da kalan bu kız, Türk kültürüyle büyüdüğü için kendisini Türk kabul ediyor. Rum kökenli olduğunu yıllar sonra öğreniyor.

Nüfus kayıtlarına göre adı Makbule olan bu kız, Akhisar’ın ilk yangın söndürme aracının şoförü ve Akhisar Yangın Müdürü ile evleniyor ve Kılınç soyadını alıyor. Makbule Kılınç’ın adı 1950’li yıllarda basına Aristotales Onassis’in kızı olarak yansıyor. Ancak daha sonra bu konuda başka iddialar ortaya atılıyor. Gazeteci Mahmut Tolon, 25 Şubat 2012 tarihli “Akhisar Nüfusu ve Akhisarlı Onassis” başlıklı haberinde, “Makbule Hanım, eşinin ölümünden sonra maddi darlığa da düşmüştü. Onassis’in Akhisar ziyareti sonrası devrin Belediye Başkanı, Makbule Kılınç’a el uzatıp bir ev verdi. Akhisar’a gelen Yunanlı bir gazeteci Makbule Hanım’ın Onassis’in kız kardeşi değil amcasının kızı olduğunu iddia etmişti.” diye yazıyor.

Bir başka anlatımda ise, “Onassis 1950’lerde kuzenini bulmak için Olimpic Havayolları Genel Müdürünü görevlendirir. Müdür, Makbule Hanım’ı bulur. Onassis’in kuzeni ve kızın ağabeyi Nikos Konyalides, 50 yıl sonra İstanbul’da buluşurlar.” diye yazıyor.

MAKBULE KILINÇ - OĞUZ TOPOĞLU ARŞİVİ

Onassis’in yaşamı ile ilgili olarak yaptığım araştırmalar sırasında Aristotales Onassis’in Türkiye’de yaşayan bir kız kardeşi olduğuna dair hiçbir bilgiye rastlamadım. Zaten aile ağacında da böyle bir kişi görülmüyor. İlk zamanlar Aristotales Onassis’in kız kardeşi olduğu iddia edilen Makbule Hanım, bir gazete haberinde Onassis’in kuzeni ve Nikos Konyalides’in kız kardeşi olarak yazıyor. Makbule Hanım, Aristotales Onassis’in kız kardeşi olmadığı gibi kuzeni de olamaz. Olsa olsa, Aristotales Onassis’in üvey kız kardeşi Meropi (Onassis) Konialidou’nun eşi Nikos Konyalides (Nikolaos Konialidou)’nun kız kardeşi olabilir.

Haber

İlginizi Çekebilir