18 Martta ne oldu? İşte Çanakkale Zaferi’nin Tarihsel Önemi

1) Dünya tarihini değiştiren bir savunma;

Çanakkale’de Türklerin kazandığı zafer, İngiliz ve Fransızların müttefikleri olan Rus Çarlığı’na yardım götürememisine neden olmuştur. Böylece Lenin önderliğindeki Bolşevikler devrim yapmış ve Rusya’daki monarşiyi yıkmışlardır. Kurulan Sovyetler Birliği savaştan çıkmış ve 1991’e kadar süren bir soğuk savaşın da adımları atılmış oldu.

2) Milli mücadeleye yardım etti;

Zafer kazanılmış ama savaş kaybedilmişti. Başkent İstanbul’da İngiliz ve Fransız gemileri demirlemiş, Osmanlı topraklarını paylaşıyorlardı. Ama Çanakkale’de ünü her yere yayılan Mustafa Kemal, bu zaferdeki büyük payı sayesinde duyulmamış olsaydı, 1919 yılının 19 Mayıs’ında Samsun’a çıktığında sonradan Kurtuluş Savaşı’na dönüşecek milli mücadele için bu kadar insanı yanına çekemeyebilirdi.

3) Savaşın düşman yaratmayacağını gösterdi;

İngiltere sömürgesi olan Avustralya ve Yeni Zelanda, ANZAC (Australian and New Zealand Army Corps) adındaki birlikleriyle Çanakkale’ye gelmişler, belki de hiç görmedikleri İngiltere ve onun kralı için canlarını vermişlerdi. Savaşların milletlerin değil kişilerin işi olduğunu bilen Atatürk ise, savaşta hayatını kaybeden Anzak askerlerine ve annelerine hitaben söylediği “Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra bizim de evlatlarımız olmuşlardır.” sözleriyle dünyaya bir kere daha örnek olmuştur.

4) 3 büyükler tek yürek oldu;

Türkiye’nin en köklü 3 spor kulübü olan Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın sporcuları, Çanakkale’de kazanılan zaferde pay sahibidir. Resmi kayıtlara göre 3 büyüklerde o zamanlarda sporcu olan 30 oyuncu(Galatasaray 23, Fenerbahçe 5, Beşiktaş 2) farklı cephelerde şehit olmuştur. Cephede savaştıktan sonra saatlerce yol gidip İstanbul’da maç yapmaya gelip, maç sonunda tekrar cepheye dönen futbolcuların hikayeleri ise kitaplara konu olmuştur.

5) Yarım milyon insan hayatını kaybetti;

Kocaman bir dünya savaşının sadece bir cephesi olsa da, Çanakkale hem kazanan hem de kaybeden için pahalıya mal oldu. 490.000’e yakın askerle gelen işgalci kuvvetler, 300.000’den fazla kayıp verdi. Buna karşılık Osmanlı tarafının 315.000 askerinin 250.000 tanesi ana yurdunu korurken şehit oldu. O tarihe kadar eşi görülmemiş bir cephe olan Çanakkale, sonucunda toplamda yarım milyondan fazla insan genç yaşta hayatını kaybetti.

6) Ateşkes zamanı;

Aylarca süren savaşta, karşılıklı siperlerden birbirlerini yenmeye çalışan iki taraf, bazen ateşkes yapıyordu. Dakikalar önce birbirini öldürmek için karşılıklı ateş eden askerler, ateşkes olduğunda birlikte çalışıp hayatını kaybeden arkadaşlarını gömüyorlardı. Bu da, savaşın dramatik yönünü gözler önüne seren olaylardan birisidir.

7) Hayat o yıl durmuştu;

1915 yılında mektepler mezun vermedi, kimse evlenmedi, kimse kendini düşünemedi. Bütün dünya birbirine karşı savaşıyordu ve bu savaşta herkese ihtiyaç vardı. Bunun en büyük örneklerinden birisi ise Tıbbiye’nin 1915 yılında eğitimine 1 yıllık ara vermesidir. Genç yaşlı dinlemeden insanlar savaşa giderken, 1915 yılında hayat durmuştu.

ÇANAKKALE ZAFERİ HAKKINDA SÖYLENEN SÖZLER

* Benimle beraber burada muharebe eden bütün askerler kesin olarak bilmelidir ki bize verilen namus görevini eksiksiz yapmak için bir adım geri gitmek yoktur. Uyku, dinlenme aramanın, bu dinlen­meden yalnız bizim değil, bütün milletimizin sonsuza kadar mahrum kalmasına sebep olacağını hepinize hatırlatırım. (Mustafa Kemal Atatürk)

* Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muhare­belerini kazandıran bu yüksek ruhtur. (Mustafa Kemal Atatürk)

* Harpte iki meş’um (uğursuz) şey vardır. Bunlardan biri taş duva­ra körükörüne yüklenmek, diğeri kuvvetleri birtakım ayrı ve bağlan­tısız harekata dağıtıp körletmektir. Biz bu iki ahmaklığı yapmanın tehlikesiyle karşı karşıyayız. (İngiliz Başbakanı Asquith)

* Ordunun yardımı olmaksızın Filo’nun başarı sağlayabileceği ümidine kapılmıştım; fakat şimdi bu işte müşterek bir harekatın zo­runlu olduğunu anlıyorum. (Churchill)

* Türkler, Çanakkale’yi zorlayan çağının en ileri tekniğine sahip güçler karşısına adeta bir kale gibi dikilmişlerdir. (Churchill)

* Bu Türk kıtaatının cesaret, metanet ve se’bat cihetiyle takdir ve senaya liyakati, her şüphenin fevkinde bulunmuştur. Donanmasının ateşiyle de, en müessir surette muavenet gören pek cesur bir düşman taarruzlarına karşı sayısız muharebelerde bu kıtaat mevkilerini muhafaza etmişlerdir. (Alman Generali Uman von Sanders)

* Avrupa’da hiçbir asker yoktur ki, bu ifadenin altını çiziyorum, * Türklerle mukayese edilebilsin. Almanların müdafaada gayet iyi oldukları kabul olunabilir. Fakat siperlerde onlar dahi Türklerle kıyas edilemez. Misal olarak Gelibolu’yu zikretmek isterim. Orada bizim gemi ateşlerimizle büyük zayiata uğrayan kıtalar, Türk olmasalardı. Yerlerinde kalamaz ve derhal değiştirilirlerdi. Halbuki, Türkler, bütün muharebe müddetince yerlerinde kaldılar. (General Tawshend)

* Çanakkale Boğazı’ndaki Türkler ve Almanlar da 18 Mart’ı aralık­sız takip eden sessiz günler, şaşkınlık ve sonra da, büyük bir sevinç uyandırdı. Moral, son derece yüksekti. Kaleler ve tabyalardaki ha­sar da kolaylıkla giderilmiş olmakla beraber, ağır bataryaların cep­hane durumu-ciddiyetini koruyordu. (Robert Rhodes James)

* Çanakkale müdafaası, üç mucizeler muharebesidir. Hali kurtar­dı; maziye hamaset ve azametini iade etti; vatanımızı bir vatanı ebedi yaptı. (Sami Paşazade Sezai)

* Zafer, “zafer benimdir” diyebilenindir,

* Hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmez.

* Zaferin büyüklüğü, savaşın çetinliği ile ölçülür.

* Zafer, barışın en kısa yoludur.

Haber

İlginizi Çekebilir