Amazon’da çırılçıplak yaşayan çok eşli Waorani Kabilesi Türkiye’ye geldi. Kabile üyeleri 28 Ocak-24 Şubat tarihleri arasındaki Türkiye seyahatinin ardından yaşadıkları Ekvador’un Amazon bölgesine döndü. maymun ve timsah yiyerek beslendikleri bilinen kabile üyeleri, Türkiye’de gördükleri küp şekere oldukça şaşırdı. İşte onların anlatımı…
Ekvador’un Amazon Ormanları’nda yaşayan ilkel Waorani Kabilesi üyeleri, Türkiye’de ilk kez modern yaşamla tanıştı. Mayra, Wareka ve Cominta isimli kabile üyeleri, İstanbul, Anıtkabir ve Tuz Gölü’nün ardından geldikleri Bursa’da, kayakseverlerin ‘beyaz cennet’ olarak tanımladığı Uludağ’ın zirvesinde karla tanıştı. Kabile üyeleri soğuğu sevmezken, Türk mutfağı ise kendilerinde hayranlık uyandırdı.

1956 yılında 5 Hristiyan misyoner tarafından ilk temasın sağlandığı Ekvador’un Amazon bölgesinde yaşayan ilkel Waorani Kabilesi ile iletişim kuran sosyal medya fenomeni ve içerik üreticisi Alper Rende, köylerinde birlikte vakit geçirdiği kabileden 1’i kadın 3 kişiyi, önce kendi ülkelerinin şehir merkezine götürdü, ardından da Türkiye’ye getirdi. Mayra, Wareka ve Cominta isimli kabile üyeleri, İstanbul’a gelmek için ilk kez kıyafet giydi, uçağa bindi ve kalabalığın arasına karışarak modern yaşamla tanıştı. Ankara ziyaretlerinde Atatürk’ün huzuruna çıkan 3 kabile üyesi, Tuz Gölü’nü de görme fırsatı buldu. Yaşadıkları köyden, kuş bakışı 11 bin 568 kilometrelik bir yolculuğun ardından geldikleri Bursa’da Türkiye’nin önemli kış turizmi merkezlerinden Uludağ’ın zirvesinde karla tanışan Mayra, Wareka ve Cominta soğuğu sevmezken, Türk mutfağı kendilerinde hayranlık uyandırdı.
Kabile üyeleri 28 Ocak-24 Şubat tarihleri arasındaki Türkiye seyahatinin ardından yaşadıkları Ekvador’un Amazon bölgesine döndü.
Seyahatlerini organize eden Alper Rende, Türkiye seyahati öncesinde kabile ile farklı zamanlarda 15 gün beraber yaşayıp, hayatlarını ve orada yaşadığı tecrübeleri de kayda aldı. İspanyolca konuşan kabile üyeleri ile tercüman aracılığıyla çoğunlukla da beden diliyle anlaşan Rende, Ekvador’un Coca şehrinden 15 saatlik bir kano yolculuğu sonrası ulaştığı köydeki kabile üyelerinin, daha önce hiç şehir yaşamını görmediklerini belirterek, “Bu arkadaşlarla birlikte daha önce kabile hayatını belgeselleştirdiğimiz bir video çekmiştik. Amazon Ormanları’ndan geliyorlar ama öncesinde ben onların yanına gittim. İlk gittiğimde 9 gün kadar onlarla kaldım. Daha sonrasında, birlikte onların ülkesinin şehir merkezine gittik, oraları gördüler. Daha sonra bir kez daha onların yanına gittim. Onlarla 1 hafta kaldım ve şimdi de onları Türkiye’ye getirdim. Şehir hayalleri vardı ve biz de aslında onu gerçekleştirdik. Karşılıklı kültür alışverişi yaptık. Hem de onların kültürüne ortak oldum. Şimdi de onlar bizim kültürümüze ortak oluyorlar” diye konuştu.
‘KAFALARINDAKİ TÜYLER, SEVGİ, BARIŞ VE KARDEŞLİĞİ TEMSİL EDİYOR’
Türkiye’de kabile üyelerine yönelik ilginin yoğun olduğunu ve onlarla fotoğraf çekilmek istendiğini belirten Alper Rende, “Bizi her görenden, ‘Nasıl yardımcı olabiliriz? Gelin şurada misafir olun, şunları gönderelim, lütfen denesinler, köylerine götürsünler’ diye çok fazla geri dönüş aldık. Yaklaşık 25 günlüğüne Türkiye’ye geldiler. Daha sonrasında kendi memleketlerine dönecekler. Kafasındaki tüyleri çok merak edip soranlar oluyor. Özellikle bizim videomuzda bu tüyle birlikte gözükmek istediler ve ben de neden olduğunu sorduğumda, ‘Sevgi, barış ve kardeşliği temsil ediyor’ dediler. Şu anda da Uludağ’dayız. Yani karın en çok olduğu yerlerden bir tanesindeyiz. Bugün biraz kayak yaptık. Kızak denedik. Çok da keyif aldılar” dedi.

