12’nci kongresini toplayan bölücü terör örgütü PKK’nın fesih ve silah bırakma bildirisinde Lozan’ı hedef alması büyük tartışmaya yol açtı. Başta CHP olmak üzere muhalefet partileri “Lozan tartışılamaz” tepkisini gösterdi. Peki 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması’nın Türkiye açısından önemi nedir?
Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin doruk noktası olan Lozan, sadece sınırları belirlemekle kalmadı. Aynı zamanda Türk halkının onurunu, egemenliğini ve bağımsızlığını dünya sahnesine kabul ettirdi, Cumhuriyet’in temellerinin atılmasında kritik rol oynadı. Tam da bu sebeple bir anlaşmadan çok Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedi olarak görüldü.
Anlaşmaya İsmet Paşa imza attı
KONFERANSI İZLEDİ
Konferansa basın gözlemcisi olarak katılan Ali Naci Karacan, Lozan’ın imzalanışının tanığıydı.
Antlaşmanın imza törenini Akşam gazetesi için kaleme alan gazeteci Ali Naci Karacan 20 yıl sonra bu deneyimlerini “Lozan” adlı kitabında anlatarak genç kuşaklara aktardı.
Ali Naci Karacan
Lozan Barış Konferansı anılarını, belgeler ve başka tanıklıklarla pekiştirerek yeni kuşakların da okuması için kaleme aldı. 1955’te hayatını kaybeden Karacan’ın kaleme aldığı Lozan adlı eser, bu tarihi anlaşmanın yalnızca diplomatik bir başarı olmadığını, aynı zamanda halkın verdiği büyük mücadele ile kazanıldığını gözler önüne seriyor. Karacan, kitabın Lozan’ın bir milletin özgürlüğü için verdiği fedakârlıkların simgesi olduğuna dikkat çekiyor. Bu anlayışla, Lozan’ın anlamını derinlemesine kavrayarak, geçmişin izinden bugüne ışık tutuyor: Lozan’ın tartışılamaz bir ulusal değer olduğunu kabul etmek, aynı zamanda Cumhuriyet’in kazanımlarını ve bu topraklarda özgürce yaşamanın anlamını da kabul etmek demektir.
