Ana Sayfa Blog Sayfa 139

Binler Ata’sına koştu

0

Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgahı Anıtkabir, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda 745 bin 920 kişi tarafından ziyaret edildi.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla ilginin yoğun olduğu Anıtkabir, bugün ziyarete açıldığı saat 09.00’dan 22.00’ye kadar olan sürede 745 bin 920 kişiyi ağırladı.

Öte yandan, Anıtkabir Komutanlığının resmi internet sitesinde yer alan bilgilere göre, bu yıl ocak ayında 229 bin 426, şubatta 226 bin 403, martta 223 bin 689, nisanda 513 bin 605, mayısta 577 bin 623, haziranda 345 bin 753, temmuzda 388 bin 418, ağustosta 728 bin 761, eylül ayında ise 386 bin 751 kişi Anıtkabir’i ziyaret etti.

İşte Anıtkabir’de duygulandıran anlar:

Ekrem İmamoğlu’ndan demokrasi vurgusu

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Artık onların devri bitti. Yeterince zarar verdiler. Millet iradesini göz ardı eden sisteme son vereceğiz. Liyakati geri getireceğiz. Milletin evlatlarının hakkını geri getireceğiz” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin 101. kuruluş yıldönümünü vatandaşlarla birlikte Yenikapı’da yaşayan Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, çoğunluğu gençlerden oluşan katılımcılarla buluştu.

Ekrem İmamoğlu’nun konuşması siyaset kulislerinde  “İmamoğlu, bugün 29 Ekim konuşmasıyla cumhurbaşkanı adaylığını fiilen ilan etti” diye yorumlandı. Sözcü TV yorumcusu Altan Sancar da o konuşmayı şöyle değerlendirdi:

“Ekrem İmamoğlu 29 Ekim 2024’te Cumhuriyet Bayramı’nda hem cumhurbaşkanı adaylığını ilan etti hem de paradigmasını ortaya koydu.

29 Mayıs 2023 sabahı, ‘değişim’ dediğinde “İmamoğlu’nun uzun yolculuğu başlıyor” diye bir tweet atmıştım.

Yolculuğun ikinci aşaması başladı.”

İşte siyaset dünyasına bomba gibi düşen o konuşmanın tam metni:

“BU GÖREVE HAZIRIZ”

*İşte milletin egemenliğini hakim kılacaksak, vatandaşı yoksulluk ve işsizlik içerisinde, piyasaların ve sermayenin merhametine bırakamayız. Devletimizi, vatandaşlarına hukuki eşitlik kadar, imkan ve fırsat eşitliği de sağlamakla yükümlü hale getirmeliyiz. Bakın sosyal adaleti, devletin prensiplerinden biri haline getirmeliyiz. Herkesin eşitleneceği bir sosyal devlet yapısı kurmalıyız. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, tam da Ata’mızın hayal ettiği gibi; özgürlük, eşitlik ve adalete dayalı güçlü ve refah içinde bir ülkeyi inşa etmek göreviyle karşı karşıyayız.

*Cumhuriyet Bayramı’nı coşkuyla kutluyoruz. Çünkü hepimiz, bu göreve hazırız. Öyle değil mi? Bu göreve hazır mıyız? Cumhuriyetin evlatları, hazır mısınız? Biliyorsunuz ki siz; cumhuriyetin, bu devletin, bu milletin, bu canım toprakların, bu vatanın sahipleriyiz. Çünkü biz, en zor zamanlarda birbiriyle kenetlenmeyi bilen, yeniden doğmayı başaran bir milletiz. Biz bunu çok başardık.

*Kendi koltuklarından başka hiçbir şeyi düşünmeyen siyasetçilerin, bizi, ‘şu, bu’ diye birbirinden ayıranlara inat, günü geldiğinde tek yürek olmaya hazır mıyız? Tek yürek olmayı başardık. Dün başardık. Bir kez daha başarırız. O gün gelmiştir. Bundan sonra size tavsiyem; ruhunuzu temizleyin.

*Bundan sonra her sabaha özgürlük, eşitlik ve adalete bir gün daha yakınız diye uyanacağız. Bundan sonra her sabaha, gelecek endişesi duymadan, insan gibi yaşayacağımız yeni bir hayata, bir gün daha yakınız diye uyanacağız. Bu umutla, bu inançla daha çok çalışacağız ve mutlaka başaracağız. Ben sizlere çok güveniyorum. Her biriniz kendinize çok güvenin. Çünkü sizler, Cumhuriyetin güzel evlatlarısınız.

*Herkesi kendi gibi, eşit ve değerli kabul eden milyonlarsınız. Sizler, kimsenin hakkını yemezsiniz. Hakkınızı da yedirmezsiniz. Öyle değil mi? Cumhuriyet sizleri, bu ülkenin, bu devletin sahibi yaptı.

*Gücünüzün farkında olun. Sahip olduklarınızın değerini bilin. Bir avuç insanın sizi bir kenara itip, bu ülkeyi kendi bildikleri gibi yönetmesine asla izin vermeyin. Çünkü bugün yapılan her yanlış, sizin geleceğinizi sıkıntıya sokuyor.

“HAZIR MIYIZ”

Onun için Cumhuriyet, korkuya ve tehdide dayanan rejimlere benzemez. Cumhuriyet; onurlu, öz güvenli, erdemli insanların rejimidir. Cumhuriyet; bizim karakterimiz, en değerli mirasımızdır. Bu yürüyüş, milletin yürüyüşüdür. 86 milyon yurttaşımızın yürüyüşüdür. Bu yürüyüş, hepimizin ortak yürüyüşüdür. Omuz omuza, birlikte ve inançla yapacağımız gelecek yürüyüşüdür. Dün olduğu gibi, bugün ve yarın da hazır mıyız? Başaracak mıyız? Bu bayram, doğru bir sürecin başlayacağı, ikinci yüzyılın ilk bayramdır. Yürüyüşünüz, geleceğiniz aydınlık olsun. Hepinizi çok seviyorum. Yaşasın Cumhuriyet. Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk. Yaşasın tam bağımsız ve güçlü mutlu Türkiye.

*29 Ekim’de Cumhuriyeti ilan edenlerin, çok net bir hedefi vardı. Kurucusu, bu uğurda ömrünü adamış Mustafa Kemal Atatürk’e -ki ruhu şad olsun, ona minnet duyuyoruz- o büyük lidere teşekkür ediyoruz. İşte Atatürk, o hedefi şöyle tanımlıyordu: ‘Toplumda en yüksek özgürlüğün, en yüksek eşitlik ve adaletin sağlanması…’ Bakın, ne diyor 100 yıl önce Atatürk. Dünya bu kelimeleri daha bilmiyordu. Diyor ki, ‘Özgürlük, eşitlik ve adalet…’ Cumhuriyet, işte bunları en yüksek seviyede ve herkes için sağlamak üzere kuruldu.

*Cumhuriyet, tarihi derinliği olan muazzam bir tasarımdır. Atatürk’ün mimarı olduğu bu muazzam tasarım, milletçe verdiğimiz savaşlar ve mücadeleler sonrası, ortak irademizle şekillenmiştir. Milletin iradesiyle şekillenmiştir.

*O yüzden bu tasarım, hepimizin, her birimizin… Benim sizden farkım yok. Sizin benden farkınız yok. Bu memleketin eşit hissedarıyız. Eşitiz. Hakkımız, hukukumuz aynı. Bunu bize veren Cumhuriyettir. Bunu bize kazandıran Mustafa Kemal Atatürk’tür. Onun için çok güzel bir tasarımdır.

“GURUR DUYMALIYIZ”

*Her birimiz gurur duymalıyız. Çünkü, Türkiye’deki cumhuriyet, demokrasiden ayrı düşünülemez. Çünkü Atatürk, onu milletiyle kurdu. Dünyanın en organik cumhuriyetidir Türkiye Cumhuriyeti. Ülkemiz kurulduğu andan itibaren, demokrasi ve cumhuriyetin bütünlüğü üzerine inşa edilmiştir.

*Cumhuriyet, sanıldığı gibi sadece devleti değil, aynı zamanda bizleri, aynı devlet içinde, özgür irademizle bir arada olmamızı temsil eder. Yani birlikteyiz. Devletimiz; bu birliğimizin, bu birliğin kurumsal çatısını oluştururken, milletimiz de neyini oluşturur biliyor musunuz?

*Ruhunu oluşturur. Cumhuriyet ve demokrasi, asla ve asla güçler ayrılığı olmadan, ulusal bütünlüğü sağlayamaz. Yaşamanın ve hayatın en önemli unsurudur. Bu yönüyle, işte o güçler ayrılığı ne der?

*Yasamanın, yürütmenin ve yargının birbirinden ayrılması demokratik cumhuriyetimizin en büyük güvencesidir. Bunun da başka bir yolu yoktur. Her güç bir kişinin elinde olabilir mi? Olmaz. Olursa, halka bu güzel yansımaz.

KADIN VURGUSU

*O bakımdan büyük bir tarihi tecrübenin ve sarsılmaz iradenin sonucu olarak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyeti en baştan böyle tasarladı. İşte bütün bunlarla Türkiye, 1923’ten itibaren, büyük bir kalkınma ve refah atılımı yaptı. Millet olarak, tarihin çok zor bir döneminde, çok önemli işler başardık üretimden altyapıya. Cumhuriyetin ilk döneminde; sanayiden ticarete, hukuktan eğitime… Bakınız; kadın hakları…

*Dünya, kadın haklarını konuşmazken, Cumhuriyet bu millete, Atatürk bu millete kadın haklarını emanet etti. Teknolojiden hayatın her alanında, koşar adımlarla modernleşen, aydınlık bir ülkeye dönüştürdü. Kula kulluk etmeyi bitirdi Atatürk.

*Millete ‘Özgürsün’ dedi. ‘Fikri hür, vicdanı hür nesiller istiyorum’ dedi. Sonra adımlar devam etti. Özgürleşme ve demokrasi adına, benzer şekilde 1946’da, 50’de, hatta 83’te, demokrasi pekiştirecek önemli adımlar atıldı.

“CUMHURİYETİMİZ KRİZ İÇİNDE”

*Cumhuriyetin 101. yılını idrak ettiğimiz bugün, ülkemiz büyük bir sınavdan, ağır bir sınavdan geçiyor. Demokratik cumhuriyetimiz, ne yazık ki kriz içinde. Özellikle bunun nedeni, yaklaşık 8 senedir, 2016’dan bu yana, Türkiye’nin tarihine ve demokrasi tecrübesine asla uymayan, tepeden inme bir rejimle karşı karşıya olmamızdır.

*Şaibeli bir referandumla Türkiye’ye dayatılan bu sistem, ülkemizin o güçlü tarihsel yolculuğunda kötü bir sapma anlamına geliyor. İşte bize dayatılan bu sistem, en önemli değerimiz olan güçler ayrılığını kaldırıyor, reddediyor. Parlamentoyu, milletin meclisini küçümsüyor. Milletin iradesini göz ardı ediyor. Adalet kurumlarını, siyasetin aracına dönüştürüyor. Ve özellikle sevgili gençler, bu sizi ilgilendiriyor.

*Cumhuriyetin temeli olan liyakat ilkesini, kökünden ortadan kaldırıyor. Halbuki benim her genç evladım, ‘Ben çalışırsam, hakkımı alırım’ diyebilmeli bu memlekette. ‘Ben çaba gösterirsem, hakkımı alırım.

*Çok çalışırsam, bu ülkenin her kademesine gelirim’ diyebilmeli Birilerinin eşi, dostu, akrabası olmaya gerek yok. ‘Cumhuriyet, benim hakkımı verir’ diyebilmeli. Ama bunu ortadan kaldırdılar. Geri getireceğiz. Liyakati geri getireceğiz. Milletin evlatlarının hakkını geri getireceğiz.

“HANİ ‘ŞAHSIM’ DİYE BİR KELİME VAR YA…”

*İşte size ve bize dayatılan bu sistem, bir yandan ekonomik olarak ülkemizi yoksullaştırdı. Diğer yandan özgürlükleri, sözde güvenlik gerekçeleriyle kısıtladı. Bu, devletin ciddiyetini zedeliyor. Devleti ne yapıyor biliyor musunuz? Kişiselleştiriyor. Hani ‘şahsım’ diye bir kelime var ya; şahsıma dönüştürüyor. Halbuki devlet, şahsım olur mu?

*Devlet, milletin, milletin. Her gün değişen kararlar ve fikirlerle, ülkemizi sarsıyorlar, sersemletiyorlar. Türkiye’de herkes; devlet ciddiyetine, demokrasiye, özgürlüklere, eşitliğe, bir arada yaşamaya hasret hale getirildi. 86 milyonun gözü önünde, devletimizin, ne yazık ki köklü kurumları bir bir çürütülüyor.

*İktidara en yakın olanlar dahil, hiç kimse kendisini güvende hissetmiyor. Edirne’den Kars’a, Sinop’tan Hatay’a, bu aziz topraklarda yaşayan 86 milyon vatandaşımız, kendini huzur ve güven içinde hissetmiyor.

*Evlatlarımız güvende hissetmiyor. Sağlığımızı güvende hissetmiyoruz. Adalete güvenimiz sarsılıyor. Eğitime inancımız sarsılıyor. Hastanelere bile güvenimiz sarsılıyor. Öyle değil mi? Evde, sokakta, işte, okulda, hastanede, mahkemede hiç kimse kendini güvende hissetmiyor.

“HER YERDEN ÇETELER FIŞKIRIYOR”

*Allah aşkına nedir bu çılgınlık? Her yerden çeteler fışkırıyor. Hadi işinize, hadi işinize. Bu memleket sahipsiz değil. Göreceksiniz. Bu çürüme, koca topluma sirayet ediyor. Eğitimlisinden eğitimsizine, fakirinden zenginine, gencinden yaşlısına herkes, bundan etkileniyor, biliyorum. Ama sevgili kardeşlerim, hiç kimse, hiçbiriniz, bunu hak etmiyorsunuz.

*100 yıl önce, büyük mücadeleler pahasına, binlerce şehidin canı ve kanı pahasına kurulan Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin çürütülmesine seyirci kalamayız. Öyle değil mi? Bu memleket bizim. Öyle değil mi? İşte ne diyoruz?

*Bunun için yola çıktık diyoruz. 29 Mayıs sabahı, 2023’te ‘değişim’ diyerek yola çıktığımızda, tam da bunu anlattık. Çünkü, bizim Ata’mıza borcumuz var. 1923’ten bu yana, nice nesiller görevler yaptı. Bazı yıllarda doğanlar, şu anda devletin belli kademelerinde, bir kısım süreçleri yöneten insanlar.

*Artık onların devri bitti. Yeterince zarar verdiler. Onun için diyoruz ki, ‘Artık bu iş, yeni neslin işi.’ Bizim de bu dönem görevimizi yerine getirip, alnımız açık, başımız dik, siz güzel gençlere, yakışıklı gençlere geleceği hızlıca emanet etmemiz lazım. Size çok güveniyoruz.

*Cumhuriyetimizin yeniden demokrasiyle buluşması için, Atatürk’ün kurduğu değerlere dönerek, bu tarihsel sapmaya son verebilmek için yola çıktık. Yola çıkarken, sizlere, Türkiye’nin her bir ferdine, özellikle de gençlerine güvenerek yola çıktık. Bunu ne yapacağız? Hep birlikte başaracağız. Öyle değil mi gençler? Hep birlikte başaracağız mı? Kararlı mıyız? Vazgeçmeyeceğiz.

*İşte milletçe, yeni tarihi bir dönemecin eşiğindeyiz. Dünyanın içinden geçtiği bu karmaşık dönemi de göz önünde bulundurarak, milletimizin cumhuriyet ve demokrasiyle yeniden kucaklaşmasını sağlayacağız. Aynı zamanda, değişen dünya gerçeklerine uygun, yeni bir siyaset anlayışını da milletimizin önüne getireceğiz.

*Ben, bu yeni siyasete, ‘Türkiye’nin tazelenme, toparlanma ve sıçrayarak kalkınma projesi’ diyorum. Ülkemizi yoran bu zikzaklarla dolu dönemi, artık geride bırakmalıyız. Bu dönemin aktörlerinden kurtulmanın zamanı geldi mi? Yeni bir dönem başlasın mı? İşte bu sayfayı kapatmalıyız ve yeni bir dönemin kapısını açarak, tazelenmeliyiz.

“TOPARLANMA DÖNEMİ YAŞAMALIYIZ”

*Aynı zamanda, tam da Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında olduğu gibi, büyük bir toparlanma dönemi yaşamalıyız. Yeniden kendimize güvenmeliyiz. Kendine güvenen millet olmalıyız. Korkmayan, özgüveni yüksek bir millet olmalıyız. Dün ne başardıysak, birlikte nasıl başardıysak, yine birlikte başarmalıyız.

*Geleceğe umutla bakarak, son dönemin neden olduğu bu moloz yığınını ortadan kaldırmalıyız. Ülkemizin gerçek mimarisini, yeniden ortaya çıkarmalıyız. Güçlendirmeliyiz ve geleceğe koşmalıyız. Sıçrayarak, kalkınma için gerekli olan enerjiyi, iradeyi ve cesareti biriktirmeliyiz. Bir süredir, dünyanın alt ligine düşmüş ülkemizi ne yapacağız biliyor musunuz? Tekrar birinci lige çıkaracağız.

*Oradan ne yapacağız? Şampiyonlar Ligi’ne çıkaracağız. İşte bu istek ve iradeyi göstermeye hazırız. Bugün, tam da böyle bir noktadayız. Atatürk, yıllar önce ne demişti? ‘Özgürlüğün, eşitliğin, adaletin, dayanak noktası, milli egemenliktir. En yüksek özgürlük, eşitlik ve adaletin sağlanması, ancak tam ve kesin anlamıyla milli egemenliğin kurulmasına bağlıdır.’ Yani milletin egemenliğine…

*İşte sorunlarımızın temelinde, milletin egemenliğinin kısıtlanması yatıyor. Sorunlarımızın temelinde, milleti yönetenlerin milletten uzaklaşması yatıyor. Oysa biz, bu ülkeyi, ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyerek kurduk. Bu ülkeden bir adım geri atmayız. Sakın geri adım atmayın. Hakkınız olanı savunun. Özgürce konuşun. Aklınıza gelen her fikrinizi paylaşın. İşte cumhuriyet, bunun için kuruldu.

*Hem devletimizi hem demokrasimizi hem de değerlerimizi sil baştan yeniden tanımlamalıyız. Devleti kişilere değil, kurallar ve kurumlara bağlı, herkes için eşit hizmet üreten bir yapıya kavuşturmalıyız. Milletin her bir ferdini, eşit ve aynı ölçüde değerli gören bir anlayışı, devlet ve toplum hayatında yeniden hakim kılmalıyız.

*Bakın yargı… Yargıyı, bütün güç odaklarından bağımsız ve tarafsız hale getirmeliyiz. Yargının, siyaseti şekillendirmenin bir aracı olarak kullanılmasına asla izin vermeyiz. Bakın; atanmış bir siyasetçi, seçimle işbaşına gelmiş bir diğerine ‘ahmak’ derken dava açmayan yargı, sözü muhatabına iade edeme dava açmamalı. Öyle değil mi?

“BU GÖREVE HAZIRIZ”

*İşte milletin egemenliğini hakim kılacaksak, vatandaşı yoksulluk ve işsizlik içerisinde, piyasaların ve sermayenin merhametine bırakamayız. Devletimizi, vatandaşlarına hukuki eşitlik kadar, imkan ve fırsat eşitliği de sağlamakla yükümlü hale getirmeliyiz. Bakın sosyal adaleti, devletin prensiplerinden biri haline getirmeliyiz. Herkesin eşitleneceği bir sosyal devlet yapısı kurmalıyız. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, tam da Ata’mızın hayal ettiği gibi; özgürlük, eşitlik ve adalete dayalı güçlü ve refah içinde bir ülkeyi inşa etmek göreviyle karşı karşıyayız.

*Cumhuriyet Bayramı’nı coşkuyla kutluyoruz. Çünkü hepimiz, bu göreve hazırız. Öyle değil mi? Bu göreve hazır mıyız? Cumhuriyetin evlatları, hazır mısınız? Biliyorsunuz ki siz; cumhuriyetin, bu devletin, bu milletin, bu canım toprakların, bu vatanın sahipleriyiz. Çünkü biz, en zor zamanlarda birbiriyle kenetlenmeyi bilen, yeniden doğmayı başaran bir milletiz. Biz bunu çok başardık.

*Kendi koltuklarından başka hiçbir şeyi düşünmeyen siyasetçilerin, bizi, ‘şu, bu’ diye birbirinden ayıranlara inat, günü geldiğinde tek yürek olmaya hazır mıyız? Tek yürek olmayı başardık. Dün başardık. Bir kez daha başarırız. O gün gelmiştir. Bundan sonra size tavsiyem; ruhunuzu temizleyin.

*Bundan sonra her sabaha özgürlük, eşitlik ve adalete bir gün daha yakınız diye uyanacağız. Bundan sonra her sabaha, gelecek endişesi duymadan, insan gibi yaşayacağımız yeni bir hayata, bir gün daha yakınız diye uyanacağız. Bu umutla, bu inançla daha çok çalışacağız ve mutlaka başaracağız. Ben sizlere çok güveniyorum. Her biriniz kendinize çok güvenin. Çünkü sizler, Cumhuriyetin güzel evlatlarısınız.

*Herkesi kendi gibi, eşit ve değerli kabul eden milyonlarsınız. Sizler, kimsenin hakkını yemezsiniz. Hakkınızı da yedirmezsiniz. Öyle değil mi? Cumhuriyet sizleri, bu ülkenin, bu devletin sahibi yaptı.

*Gücünüzün farkında olun. Sahip olduklarınızın değerini bilin. Bir avuç insanın sizi bir kenara itip, bu ülkeyi kendi bildikleri gibi yönetmesine asla izin vermeyin. Çünkü bugün yapılan her yanlış, sizin geleceğinizi sıkıntıya sokuyor.

“HAZIR MIYIZ”

Onun için Cumhuriyet, korkuya ve tehdide dayanan rejimlere benzemez. Cumhuriyet; onurlu, öz güvenli, erdemli insanların rejimidir. Cumhuriyet; bizim karakterimiz, en değerli mirasımızdır. Bu yürüyüş, milletin yürüyüşüdür. 86 milyon yurttaşımızın yürüyüşüdür. Bu yürüyüş, hepimizin ortak yürüyüşüdür. Omuz omuza, birlikte ve inançla yapacağımız gelecek yürüyüşüdür. Dün olduğu gibi, bugün ve yarın da hazır mıyız? Başaracak mıyız? Bu bayram, doğru bir sürecin başlayacağı, ikinci yüzyılın ilk bayramdır. Yürüyüşünüz, geleceğiniz aydınlık olsun. Hepinizi çok seviyorum. Yaşasın Cumhuriyet. Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk. Yaşasın tam bağımsız ve güçlü mutlu Türkiye.A

Rekabet kızıştıkça altın rekor kırıyor

0

ABD’de seçim anketleri rekabetin kızıştığını gösterirken, altın dün 36. kez rekor tazeledi. Doç. Dr. Filiz Eryılmaz, altında bir düzeltme hareketi beklediğini ancak bunun altındaki yükseliş trendini bozmayacağını söyledi.

Rekabet kızıştıkça altın rekor kırıyor

Hafta sonu İsrail’in İran’a gerçekleştirdiği misilleme saldırının sadece askeri bölgelerle sınırlı kalıp petrol sahalarını hedef almaması sonrasında petrol ve altın fiyatlarındaki stres fiyatlaması azaldı. Ancak piyasaları yoğun bir veri haftası bekliyor. Yurt içi piyasalar için haftanın verisi kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poors’un cuma günü yayınlayacağı Türkiye değerlendirmesi olurken, yurt dışı piyasalar için en kritik veri ABD’de açıklanacak tarım dışı istihdam raporu olacak. Cuma saat 15:30’da açıklanacak ekim ayı ABD tarım dışı istihdamla ilgili piyasa beklentisi istihdamın 140 bin kişilik artış göstermesi yönünde. İşsizlik oranının yüzde 4.1’de sabit kalması bekleniyor.

ABD’de açıklanacak olan tarım dışı istihdam raporunun altın için kritik olduğunu vurgulayan ALB Yatırım Başekonomisti Doç. Dr. Filiz Eryılmaz, altının gözünün cuma gününde olduğunu söyledi.

YÜKSELİŞ TRENDİNİ BOZMAZ

Geçen hafta küresel piyasalarda 2.758 dolar zirvesini gören ve kâr satışlarıyla gerileyen ons altın fiyatı dün tekrar 2.766 dolarla rekor tazeledi, böylece bu yıl 36. kez rekor kırmış oldu. Ons altındaki güçlü yükselişlerin ana nedeninin ‘seçim belirsizliği’ olduğunu vurgulayan Eryılmaz, Donald Trump’ın seçimi kazandığı senaryoda altının yükselişinin devam edeceğini, Kamala Harris’in kazanması durumunda ise altında bir düzeltme beklenebileceğini ancak bunun altındaki yükseliş trendini bozmayacağını savundu. ABD’de ‘kıran kırana’ bir seçim yarışı yaşandığını ve Trump’ın önde gittiğini belirten Eryılmaz, “Dolar endeksi 104 seviyesinde yatay, ABD 10 yıllık tahvilleri yüzde 4.28 seviyesinde. Dolarda herhangi bir gevşeme yok dolayısıyla altındaki yükselişin ana nedeni seçim belirsizliği. Seçime ilişkin anketler altını destekleme-
ye devam diyor” dedi.

Gram altın yüzde 100 getiri sağladı

Küresel faiz oranlarındaki değişiklikler, Ortadoğu’daki gerginlikler ve ABD başkanlığı seçimleri, altın fiyatlarının yönünü belirlerken, yurt içinde gram altın da yeni rekorlar kırıyor. Gram altın dün günü 3 bin 023 liradan açtı. Gün içerisinde en yüksek de 3 bin 040 lira ile yeni rekor seviyesine ulaştı. Böylece, yıla 1.954 liradan başlayan gram altının getirisi yüzde 100’e ulaştı.

‘Harris’in zaferi alım için fırsat yaratır’

DoçDr. Filiz Eryılmaz haftalık piyasa değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Tarım dışı istihdam beklentilerin üstünde gelir, işsizlik beklentilerin altında gelirse; ABD’deki seçim belirsizliğine rağmen altında bir geri çekilme görebiliriz. Ancak ABD’de seçimini kim kazanırsa kazansın orta ve uzun vadede altında bir yükseliş bekleniyor. Kısa vadeli yatırım için ise dikkatli olmakta fayda var. Kısa vadeli yatırım için tarım dışı istihdamı görmeden pozisyon açmanın riskli olacağı kanısındayım.” ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirim sürecinde olduğunu, Donald Trump’ın kazandığı senaryoda dahi jeopolitik risklerin etkisi azalsa da tamamen ortadan kalkmayacağını belirten Eryılmaz, bu nedenlerle altının ons fiyatı için olası geri çekilmelerin 2.200 – 2.400 dolar seviyelerine varmayacağını, çok güçlü düzeltme hareketleri beklemediğini söyledi. Eryılmaz yatırımcılara şunu önerdi: “Trump’ın kazanacağına inanıyorsanız, tarım dışı istihdam altın fiyatını düşürücü yönde gelirse alım için fırsattır. Harris’in kazanacağını düşünüyorsanız, tarım dışı istihdam belirleyici olmaz, risk olabilir. Harris’in kazanması durumunda daha güçlü bir düzletme harekete görülebileceği için daha iyi bir maliyetten alım fırsatı yaratabilir.”

Mourinho isyan etti. Asla kazanamayacağım bir savaş

Fenerbahçe teknik direktörü Mourinho İngiliz basınına açıklamalarda bulundu. Portekizli teknik adam hakem hatalarından dert yanarken, “Asla kazanamayacağım bir savaş.” dedi.

Fenerbahçe teknik direktörü Jose Mourinho’dan hakem açıklaması… İngiliz basınına konuşan Portekizli teknik adamın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

‘SIFIRDAN BAŞLAMANIZ GEREKİR’

Futbolda cezalandırılmanız gerektiğinde cezalandırılmanızı adil bulmuyorum. Cezalandırıldıktan sonra yeni bir sayfada, sıfırdan başlamanız gerekir. Bu sezon Lille maçında 94. dakikada VAR’ın penaltı kararıyla Şampiyonlar Ligi’nden elendik. Bu perşembe günü ise stadyumdaki herkesin ‘penaltı, penaltı’ diye bağırdığı bir anda VAR devreye girmedik. Sonrasında ise kırmızı kart gördüm. Asla kazanamayacağım bir savaş.”

‘KURALLAR MESSİ İÇİN DE GENÇLER İÇİN DE AYNI’

Bana da herkes gibi davranılmalı. Sahada Lionel Messi olman ya da ilk maçına çıkmanın bir önemi yok. Kurallar Messi için de genç çocuk içinde aynı. Tabi ki teknik direktörler için de geçerli. Carlo Ancelotti de olsan genç teknik direktör de olsan fark etmez. Ancelotti ile genç teknik adam aynı davranışı hak ediyor. Kendim için de bunu istiyorum. Özel bir tavır istemiyorum. Sadece dürüst davranılmasını istiyorum. Yanlış bir şey yaptıysam cezalandırılmalıyım ama yanlış bir şey yapmadıysam beni bırakın. Budapeşte’deki finalden beri daha zor olmaya başladı.”

Ronaldo takımını kupadan etti

Arabistan’da forma giyen Ronaldo eski günlerini arıyor… Portekizli yıldız son dakikada kaçırdığı penaltıyla takımının kupadan elenmesine sebep oldu. Kullandığı penaltıya kendi bile şaşırdı.

Ronaldo takımını kupadan etti! Bu kadar kötüsüne kendi bile inanamadı

Cristiano Ronaldo takımının kupadan elenmesine sebep oldu… Suudi Arabistan Kral Kupası’nda Son 16 Turu maçında  Al Nassr, Al Taawo ile karşı karşıya geldi.

Al Taawo 71. dakikada Al Ahmed ile öne geçti. Karşılaşmanın uzatma dakikalarında Ronaldo’nun formasını giydiği Al Nassr penaltı kazandı. Topun başına geçen Portekizli yıldız çok kötü bir vuruşla topu auta gönderdi.

HAYAL KIRIKLIĞI

Penaltı atışının ardından Ronaldo’nun hayal kırıklığı yüzünden okunurken Al Nassr taraftarları da büyük üzüntü yaşadı. Kaçan penaltıdan sonra maç sona ererken Al Nassr, Al Taawon’a 1-0 yenildi, Suudi Arabistan Kral Kupası’ndan elendi.

Osimhen’den müthiş istatistik

Galatasaray’ın flaş transferi Osimhen gollerine devam ediyor… Kısa sürede taraftarın sevgilisi olan yıldız oyuncu dünkü derbide de ağları sarstı.

Osimhen'i durdurabilene aşk olsun! Müthiş istatistik

Galatasaray’ın flaş transferi Osimhen kısa sürede taraftarın sevgilisi olmayı başardı… Oynadığı futbolla sarı kırmızılıların sevgisini kazanan Nijeryalı oyuncu attığı gollerle de adından söz ettiriyor.

3 MAÇTA 4 GOL

Galatasaray’ın Nijeryalı yıldızı Victor Osimhen gollerine devam ediyor. Sezon başında sürpriz bir şekilde İtalya’nın Napoli takımından kiralanan 25 yaşındaki santrfor, Süper Lig’de çıktığı son 3 maçta 4 kez fileleri havalandırdı.

ICARDİ İLE BİRBİRİMİZİ ANLIYORUZ

Dünkü derbinin ardından Icardi ile uyumundan bahseden Osimhen, “Çok iyi anlıyoruz Icardi ile birbirimizi. Antrenmanlarda beraber çalışıyoruz. Onun ne kadar deneyimli olduğunu biliyorum. Söylediklerini dinliyorum. Icardi ile oynamak gurur. Herhangi bir savunmanın bizi engellemesi çok zor. Beni engellerseler o çıkıyor, onu engellerseler ben çıkıyorum.” dedi.

Cem Yılmaz ve Ezhel Berlin’de buluştu

Komedyen Cem Yılmaz yeni stand up gösterisi için gittiği Berlin’de Ezhel lakaplı rap sanatçısı Sercan İpekçioğlu ile buluştu.

Cem Yılmaz ve Ezhel Berlin'de buluştu

‘Erşan Kuneri 2’ dizisiyle gündemde olan komedyen Cem Yılmaz, yeni stand up gösterisi için Berlin’e gitti. Yılmaz burada yaşayan rapçi Ezhel ile de bir araya geldi.

“KARDEŞİM”

Ezhel ile objektif karşısına geçen Yılmaz, fotoğrafı Instagram hesabından “Kardeşim” notuyla paylaştı.

5 YILDIR ALMANYA’DA YAŞIYOR

Ezhel, şarkılarında ‘uyuşturucu kullanımını özendirme’ iddiasıyla tutuklanmış, sonrasında beraat etmiş ve Almanya’ya yerleşmişti. Rapçi 5 yıldır Berlin’de ikamet ediyor.

Ballon d’Or’da Natalie Portman sürprizi

Ballon d’Or ödüllerine Hollywood yıldızı Natalie Portman da katıldı. Oscar ödüllü oyuncu Kadınlar Ballon d’Or ödülün sahibini açıkladı.

Ballon d'Or'da Natalie Portman sürprizi

Paris’teki Châtelet Tiyatrosu’nda düzenlenen 2024 Ballon d’Or töreni, bu yıl sinema dünyasından beklenmedik bir ismi ağırladı. Oscar ödüllü Hollywood oyuncusu Natalie Portman, kırmızı halıda boy göstererek izleyicilerde büyük bir şaşkınlık yarattı. 2011 yılında “Black Swan” filmiyle Oscar kazanan ve 43 yaşında olan Portman, Fransa’nın başkentinde yaşadığı için bu yılki törene adeta “ev sahibi” olarak katıldı.

Natalie Portman’ın bu önemli futbol etkinliğine katılması, Ballon d’Or törenine yalnızca futbolun ötesinde, farklı bir boyut kattı. 2019’dan bu yana Châtelet Tiyatrosu’nda düzenlenen Ballon d’Or ödüllerinde ilk kez bir sinema oyuncusu yer alırken, Portman’ın neden törende bulunduğu ise törenin ilerleyen saatlerine kadar merak konusuydu.

Gece boyunca bu gizem sürerken, sürpriz, saat 22.10 sularında çözüldü. Natalie Portman, sahneye davet edilerek 2024 Ballon d’Or Kadın Ödülü’nü açıklamak üzere mikrofonun başına geçti. Ünlü oyuncu, bu prestijli ödülü İspanyol futbolcu Aitana Bonmati’ye takdim ederek törende unutulmaz bir an yaşattı.

‘PSG’NİN MAÇLARINI İZLİYORUM’

Sadece sinema dünyasında değil, futbol dünyasında da etkin bir rol oynayan Portman, Amerika Birleşik Devletleri’nde kadın futbol takımı Angel City’nin de ortak sahiplerinden biri olarak biliniyor. Portman, PSG’nin maçlarını sık sık izlediğini belirtti.

Fransa’nın L’Équipe kanalına verdiği kısa demeçte, futbola, özellikle de kadın futboluna olan ilgisini vurgulayan Portman, “Ben büyük bir futbol hayranıyım, özellikle de kadın futbolunun. Burada olduğum için çok mutluyum. Onların hepsini harika buluyorum, elbette Amerikan oyuncuları da ayrı bir yerde” dedi.

Portman’ın Ballon d’Or töreninde sahneye çıkması, yalnızca futbol dünyası değil, sinema severler için de töreni daha ilginç bir hale getirdi. Kırmızı halıda ve sahnede yıldızlaşan Portman, sinema ve futbol dünyası arasında köprü kurarak törende unutulmayacak bir anı geride bıraktı.

Hazal Subaşı ve Oğuzhan Koç aşkı böyle başlamış

Altın yılımı yaşıyorum

Hadise 39. doğum gününü geçtiğimiz salı akşamı Çırağan Sarayı’nda 25 kişinin katıldığı bir parti ile kutladı.

Hadise: Altın yılımı yaşıyorum

Yönetmen Şenol Sönmez ile yeni bir aşka yelken açan Hadise’nin görkemli yaş günü kutlaması gündem oldu. Bu sene hem aşkta hem işte yüzü gülen Hadise “Altın yılımı yaşıyorum” dedi. Popçu altın rengi tulumu ile de göz kamaştırdı.

Ünlü şarkıcı sağır oldu. Müziği bırakacak

Dünyaca ünlü şarkıcı Adele, yaşadığı kulak enfeksiyonu nedeniyle duyma kaybı yaşadığını ve ‘kısmen işitme engelli’ olduğunu açıkladı.

Dünyaca ünlü şarkıcı Adele, yaşadığı kulak enfeksiyonu nedeniyle duyma kaybı yaşadığını ve ‘kısmen işitme engelli’ olduğunu açıkladı.

Şarkıcı Adele’den sevenlerini üzen bir haber geldi. 36 yaşındaki İngiliz şarkıcı, ağustos ayında konser serisi için Münih’te kaldığı zaman doğumdan daha kötü bir ağrı yaşadığını açıkladı.

Adele, geçirdiği kulak enfeksiyonu nedeniyle duyma kaybı yaşadığını aktardı.

Adele, tedavi edilmesi çok zor olduğu belirtilen nadir su bakterisiyle temas ettikten sonra ‘kısmen işitme engelli’ kaldığını söyleyince sevenlerini kahretti.

Las Vegas’taki Caesars Palace’taki sahne performansı esnasında sağlık sorununu, “Kulak enfeksiyonum var ve bu çok korkunç. Daha önce hiç böyle bir hastalık yaşamadım. Bu şimdiye kadar başıma gelen en acı verici şeydi. Doğumdan daha kötüydü” diye anlatan Adele, “Nadir bir su bakterisi. Tedavisi çok zor. Birkaç gün boyunca yanlış antibiyotik kullandım. Sonunda işe yarayan bir antibiyotik vermeyi başardılar” diyen Adele, “Birkaç kez kulağımı kesmek istedim. Artık acı çekmiyorum, bu harika ama sol kulağım biraz sağır kaldı” diye konuştu.

Cumhuriyetimizin 101. Yılı Kutlu Olsun

0

Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 101. yıl dönümünü kutlamanın onurunu ve coşkusunu yaşıyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde verilen bağımsızlık mücadelesi sonucunda, 29 Ekim 1923’te temelleri atılan Cumhuriyetimiz, özgürlük, eşitlik ve çağdaşlaşma yolunda Türk milletine yeni ufuklar açmıştır.

Cumhuriyetimizin değerleri, halkımızın azmi ve birliği ile her geçen gün daha da güçleniyor. Gelecek nesillere bırakılacak en değerli miras olan Cumhuriyetimizin sonsuza dek yaşatılması, tüm vatandaşlarımızın ortak sorumluluğudur. Bu önemli günde, Cumhuriyetin kazanımlarını daha da ileri taşıma kararlılığımızı bir kez daha hatırlıyoruz.

Number1 Medya Grubu olarak, Cumhuriyetimizin kuruluş yıl dönümünde başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, Cumhuriyet Bayramınızı en içten dileklerimizle kutluyoruz.

Number1 Haber Merkezi / Kadir Akbulut

WMO uyardı. 2023’te rekor kırıldı acil adımlar gerekli

0

Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), 2023 yılında gezegen ısısını artıran kirletici gazların atmosferde rekor seviyelere ulaştığını açıkladı. 20 yıl içerisinde karbon dioksit yoğunluğunun %10’dan fazla arttığını belirten örgüt, küresel ısınmanın hızlanmasından endişe ediyor.

WMO uyardı: 2023'te rekor kırıldı, acil adımlar gerekli

WMO Genel Sekreteri Celeste Saulo, “Bir yıl daha ve bir rekor daha” diyerek karar vericilere iklim krizine yönelik acil adımlar atmaları gerektiğini hatırlattı. Bu rekor seviyeye, fosil yakıtların yüksek oranlarda kullanılmaya devam edilmesi, büyük yangınlar ve ağaçların karbon emilim kapasitesindeki olası düşüş neden oldu.

Bilim insanları, 2023 yılı itibarıyla atmosferdeki karbon dioksit seviyesinin milyonda 420 parçacık (ppm) olduğunu gözlemledi. Bu miktar, Sanayi Devrimi öncesine göre %51 oranında daha yüksek. Aynı zamanda, metan ve azot oksit gibi daha kısa süreli ama güçlü kirleticiler de hızla artıyor. Metan seviyesi, 1,934 milyar parçacık seviyesine ulaşarak sanayi öncesi döneme göre %165’lik bir artış gösterdi. Azot oksit yoğunluğu ise milyarda 336,9 parçaya çıkarak %25 oranında arttı.

Saulo, “Paris Anlaşması’nın 1,5°C hedefi yolundan çıkmış durumdayız” derken, atmosferdeki her bir ppm artışının ve her bir sıcaklık artışının dünya ve insan hayatı üzerinde etkileri olduğunu vurguladı. Fosil yakıtların yanması sonucu yayılan gazlar, gezegeni ısıtarak küresel sıcaklığı artırıyor.

Dünya Meteoroloji Örgütü, ısınmanın orman yangınlarının şiddetini artırabileceği ve okyanusların karbon emilimini düşürebileceği gibi “kritik öneme sahip” iklim geri bildirimlerine neden olabileceği konusunda uyardı. Son on yılda küresel emisyon artışında bir yavaşlama görülse de atmosferdeki karbon yoğunluğu hızla artmaya devam ediyor. Bu durum, değişen iklim koşullarında karbon emici kaynakların ne kadar güçlü kalabileceği hakkında soru işaretleri doğuruyor.

Gezegen, milyonlarca yıl önce bu seviyelerde karbon dioksit yoğunluğu yaşamıştı. O dönemde dünya, bugünden 2-3 derece daha sıcaktı ve deniz seviyesi 10-20 metre daha yüksekti. Norveç’teki Cicero araştırma merkezinden iklim bilimci Glen Peters, atmosferdeki sera gazı yoğunluklarının, insanların emisyon azaltma çalışmalarında ne kadar ilerleyebildiğinin en doğru göstergesi olduğunu belirterek, mevcut verilerin, bu alanda yeterli ilerleme kaydedilemediğini gösterdiğini söyledi.

WMO’nun bu açıklamaları, önümüzdeki ay Azerbaycan’da gerçekleştirilecek COP29 iklim zirvesi öncesinde geldi. Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın Perşembe günü yayımladığı rapor ise, yüzyıl sonuna kadar dünya sıcaklığının 3°C’ye ulaşabileceği uyarısını yaptı. Oysa dünya liderleri ısınmayı 1,5°C’de durdurmayı taahhüt etmişti.

Imperial College London’dan iklim bilimci Joeri Rogelj, “Atmosferde rekor seviyeye ulaşan karbon dioksit, ekonomilerimizin havaya bıraktığı rekor sera gazlarının mantıklı bir sonucudur” dedi. Rogelj, mevcut eğilimlerin devam etmesi halinde küresel ısınmanın Paris Anlaşması’nın tüm sınırlarını aşacağını belirtti ve bu gidişatın sürdürülebilir olmadığını ifade etti.

Bilim insanları, emisyonları yüzyılın ortasına kadar sıfıra indirmek için yıllık 1 ila 2 trilyon dolar yatırım gerektiğini tahmin ediyor. WMO, her geçen ppm ve her sıcaklık artışının dünyada daha fazla iklim felaketine kapı araladığını belirterek, hükümetlerin hızlı ve etkili bir şekilde harekete geçmeleri gerektiğini vurguluyor.

Ballon d’Or 2024’ün sahibi belli oldu

Dünyanın en iyi futbolcularını belirleyen Ballon d’Or ödülü, Paris’te düzenlenen törenle sahibini buldu. Paris’te Théâtre du Châtelet’de gerçekleşen töreni geçtiğimiz yıl olduğu gibi Fransız gazeteci Sandy Heribert ve Galatasaray’ın da unutulmaz yıldızlarından Didier Drogba sundu.

BALLON D’OR RODRI’NİN

Ödülü 2023 yılında Arjantinli futbolcu Lionel Messi, 2022 yılında ise ödülü Fransız futbolcu Karim Benzema kazanmıştı. Bu yıl ise Ballon d’Or’u Rodri (Rodrigo Hernández Cascante) kazandı.

İspanya Milli Takımı ile Avrupa Şampiyonası’nı kazanan ve Şampiyonlar Ligi finalinde galibiyet golünü atan Rodri dünya futbolunun en prestijli ödülü Ballon d’Or’un sahibi oldu.

KADINLARDA ÜST ÜSTE 4. KEZ BARCELONA FUTBOLCUSU KAZANDI

France Football tarafından düzenlenen Ballon d’Or ödül törenine 2019 yılından bu yana ilk defa bir Hollywood yıldızı katıldı. Törene katına Natalie Portman kadınlar Ballon d’Or ödülünün sahibini sundu.

Kadınlar Ballon d’Or ödülüne Aitana Bonmati layık görüldü. Böylece kadınlar Ballon d’Or’u üst üste dördüncü kez bir Barcelona oyuncusu kazandı.

  • 2024 – Aitana Bonmati
  • 2023 – Aitana Bonmati
  • 2022 – Alexia Putellas
  • 2021 – Alexia Putellas

Yılın kalecisine verilen ‘Yachine Trophy’ ödülü Emiliano Martinez’in oldu. Harry Kane, yılın forvetine verilen ‘Gerd Müller Trophy’nin sahibi oldu.

ARDA GÜLER İKİNCİ OLDU

21 yaş altı en iyi oyuncu ödülü olan Kopa Trophy ödülü ise Lamine Yamal’a gitti. Milli Futbolcumuz Arda Güler ‘Kopa Trophy’ ödülünde ikinci oldu.

Real Madrid teknik direktörü Carlo Ancelotti en iyi teknik direktöre verilen ‘Cruyff Trophy’nin sahibi oldu.

BALLON D’OR SIRALAMASI

1-Rodri (İspanya, Manchester City)
2 – Vinícius Júnior (Brezilya, Real Madrid)
3 – Jude Bellingham (İngiltere, Real Madrid)
4 – Dani Carvajal (İspanya, Real Madrid)
5  Erling Haaland (Norveç/ Manchester City)
6  Kylian Mbappé (Fransa/ Paris Saint-Germain, Real Madrid)
7  Lautaro Martínez (Arjantin, Inter)
8 Lamine Yamal (Barcelona/İspanya)
9 Toni Kroos (Real Madrid/Almanya)
10 Harry Kane (Bayern Münih/İngiltere)
11 Phil Foden (Man City/İngiltere)
12 Florian Wirtz (Leverkusen/Almanya)
13 Dani Olmo (Barcelona/İspanya)
14 Ademola Lookman (Atalanta/Nijerya)
15 Nico Williams (Athletic Bilbao/Spain)
16 Granit Xhaka (Leverkusen/İsviçre)
17 Federico Valverde (Real Madrid/Uruguay)
18 Emiliano Martínez (Aston Villa/Arjantin)
19 Martin Ødegaard (Arsenal/Norway)
20 Hakan Calhanoglu (Inter/Türkiye)
21 Bukayo Saka (Arsenal/İngiltere)
22 Antonio Rüdiger (Real Madrid/Almanya)
23 Rúben Dias (Man City/Portugal)
24 William Saliba (Arsenal/Fransa)
25 Cole Palmer (Chelsea/İngiltere)
26 Declan Rice (Arsenal/İngiltere)
27 Vitinha (PSG/Portekiz)
28 Alejandro Grimaldo (Leverkusen/Spain)
=29 Mats Hummels (Roma/Almanya)
=29 Artem Dovbyk (Roma/Ukrayna)

Beşiktaş derbisinde kazanan lider Galatasaray oldu

Süper Lig’in 10. haftasında Galatasaray, kendi sahasında Beşiktaş ile karşılaştı. İşte derbiye ait tüm detaylar…

Trendyol Süper Lig’in 10. haftasında Galatasaray ile Beşiktaş kozlarını paylaştı. Okan Buruk yönetimindeki Galatasaray, kendi sahasında Giovanni van Bronckhorst’un Beşiktaş’ına karşı 2-1 kazandı.

Müsabakada hakem Arda Kardeşler düdük çaldı. Kardeşler’in yardımcılıklarını Ceyhun Sesigüzel ile Süleyman Özay üstlendi. Mücadelenin dördüncü hakemi ise Muhammet Ali Metoğlu’ydu.

Maçta Galatasaray’ın gollerini 13. dakikada Davinson Sanchez ve 67. dakikada Victor Osimhen attı. Beşiktaş’ın tek golünü ise 90+4’te Ernest Muçi kaydetti.

SARA’DAN MUHTEŞEM PERFORMANS

Galatasaray’ın Brezilyalı oyuncusu Gabriel Sara, duran toptan gelen iki golde de asist yaparak yıldızlaştı. Bu sonuçla birlikte ligdeki tek namağlup takım olarak yoluna devam eden Galatasaray puanını 28’e yükseltirken, namağlup serisi bozulan Beşiktaş 20 puanda kaldı.

Ligin bir sonraki maç haftasında Galatasaray haftayı BAY geçerken, Beşiktaş evinde Kasımpaşa’yı ağırlayacak.

PUAN DURUMU

1- Galatasaray (28) – 10 maç

2- Samsunspor (22) – 10 maç

3- Fenerbahçe (20) – 9 maç

4- Beşiktaş (20) – 9 maç

11’LER 

Galatasaray: Muslera, Kaan, Sanchez, Abdulkerim, Barış, Sallai, Torreira, Sara, Yunus
Osimhen, Icardi

Beşiktaş: Ersin, Masuaku, Emirhan, Uduokhai, Svensson, Ndour, Gedson, Rafa, Semih, Joao Mario, Immobile

Kaynak: Medyatava Haber Merkezi

Prens William’dan Harry’ye zeytin dalı

Onlar dünyanın en ünlü kardeşleri desek herhalde yalan olmaz… Dünyanın en ünlü ailesinin içinde doğdular, ilk doğan oğul bir gün kral olacağını, küçük kardeşi ise her zaman sadece bir prens olarak kalacağını bilerek büyüdü.

Anneleri Prenses Diana öldüğünde Prens William 15, Prens Harry ise daha 13 yaşındaydı.

AYRILMAZ KARDEŞLER KANLI BIÇAKLI DÜŞMAN OLDU

Bu büyük acı iki prensin hayatındaki en büyük acı oldu. Ama bir yandan da çocuk yaşta annesiz kalmak onları birbirine daha da yakınlaştırdı. İki prens uzun yıllar İngiliz kraliyet ailesinin dışa dönük, modern yüzünü başarıyla temsil ettiler.

Prens Williamdan Harryye zeytin dalı: Kardeşinin adını altı yıl sonra ilk kez ağzına aldı

2011’de evlenen William ve Kate ve 2018’te evlenen Harry ve Meghan bir zamanlar ayrılmaz bir dörtlü olarak böyle poz veriyordu

Ta ki Harry Meghan Markle’la evlenip, bu evlilikten 2 yıl sonra ailesine yüz çevirerek ABD’ye yerleşene kadar…

William ve Harry’nin eşleri Meghan ve Kate’in kavgalarıyla başlayan anlaşmazlığı giderek büyüdü. Ve Harry’nin ailesine, özellikle de kendisini ezip kötü davrandığını söylediği hatta şiddet uyguladığını iddia ettiği ağabeyi William’a yönelttiği suçlamalarla küslükleri artık tamir edilemeyecek boyuta ulaştı.

Prens Williamdan Harryye zeytin dalı: Kardeşinin adını altı yıl sonra ilk kez ağzına aldı

William ve Harry dünyanın karşısına en son yan yana babaanneleri Elizabeth’in cenazesinde çıkmıştı… İki kardeş daha sonra hiç yüz yüze gelmedi

EN SON ELIZABETH’İN CENAZESİNDE YAN YANA GÖRÜLDÜLER

Dünya ii kardeşi en son yan yana Kraliçe Elizabeth’in cenaze töreninde görmüştü. Aslında kardeşler o zaman da küslerdi ancak fotoğrafçıların ve sayısız televizyon kamerasının önünde küs değilmiş gibi davrandılar.

Prens Williamdan Harryye zeytin dalı: Kardeşinin adını altı yıl sonra ilk kez ağzına aldı

Tüm aile hakkında ama özellikle de Wlliam ve eşi Kate Middleton için korkunç sözler söyleyen Harry ailede birkaç kişi hariç herkesle küs

İlerleyen yıllarda Harry babası Kral Charles’ın taç giyme töreni ve kanser olması gibi kritik durumlarda defalarca İngiltere’ye geldi. Ancak ağabeyi William’la asla yüz yüze gelemedi.

William’ın Harry’ye olan öfkesinin yıllardır dinmediği ve dinecek gibi de görünmediği defalarca sayısız habere konu oldu, bu konuda televizyon programları çekildi, kraliyet uzmanları ve gazeteciler pek çok makale kaleme aldı.

Prens Williamdan Harryye zeytin dalı: Kardeşinin adını altı yıl sonra ilk kez ağzına aldı

William’ın kardeşi Harry’ye olan öfkesinin dünmediği ve onunla barışmaya asla yanaşmayacağı söyleniyordu

KİMSE BUNU BEKLEMİYORDU: 6 YIL SONRA İLK KEZ AĞZINDAN KARDEŞİNİN ADI ÇIKTI

Dün ise kimselerin beklemediği bir gelişme yaşandı. Prens William bir belgesel için kamera karşısına geçtiğinde küçük kardeşi Harry’nni adın tam 6 yıl sonra ilk kez ağzına alarak herkesi şaşırttı.

Galler Prensinin kardeşi Harry’den toplum önünde bahsettiği son tarih 2018 yılında iki kardeşin birlikte katıldıkları bir röportajdı.

Prens Williamdan Harryye zeytin dalı: Kardeşinin adını altı yıl sonra ilk kez ağzına aldı

William’ın ağzından kardeşi Harry’nin adı en son 2018’de birlikte katıldıkları bu etkinlikte çıkmıştı

Yani William’ın ağzından “Kardeşim Harry” sözleri en son iki prensin Kraliyet Vakfı Forumu’nda röportaj yaptığı 2018’de çıkmıştı.

BARIŞ İÇİN İLK ZEYTİN DALI

Bu beklenmedik gelişme hemen manşetlere “William’dan kardeşi Harry’ye zeytin dalı” başlığıyla manşetlere taşındı ve büyük heyecan yarattı.

Prens Williamdan Harryye zeytin dalı: Kardeşinin adını altı yıl sonra ilk kez ağzına aldı

Duygu dolu belgeselde Prens William anneleri Diana’nın kendisini ve kardeşi Harry’yi hayır işleri yaparken nasıl yanında götürdüğünü anlattı

Dahil olduğu hayır işleriyle ilgili olan bu belgeselde Prens William, anneleri Prenses Diana’nın saray dışındaki hayatın gerçeklerini göstermek için kardeşleri çocukken Londra’daki bir evsizler barınağına götürdüğünü anlatıyor.

“Prens William: Evsizliğe Son Verebiliriz” başlıklı belgeselde William ve Diana’nın Westminster’daki Passage’da çekilmiş, daha önce görülmemiş dokunaklı fotoğrafları da yer alıyor.

Prens Williamdan Harryye zeytin dalı: Kardeşinin adını altı yıl sonra ilk kez ağzına aldı

Diana, Prens Charles’la evlendikten sonra kendini hayır işlerine adadı ve ölene kadar da “kanatsız bir melek” olarak anıldı

“ANNEM BENİ VE HARRY’Yİ ORAYA GÖTÜRÜRDÜ”

Prenses Diana’nın 14 Haziran 1993’te on birinci yaş gününden birkaç gün önce William’la yaptığı bir ziyaret sırasında çekilen bir fotoğrafta, genç Prens barınakta evsiz bir adamla satranç oynarken görülüyor.

Prens Williamdan Harryye zeytin dalı: Kardeşinin adını altı yıl sonra ilk kez ağzına aldı

Aynı yılın aralık ayında çekilen bir başka fotoğrafta ise, takım elbiseli ve çizgili genç William annesinin yanında barınakta dururken ve kolları vereceği hediyelerle doluyken görülüyor.

William yıllar sonra kardeşinin adını da işte bu ziyaretleri anlatırken andı ve “Annem beni Passage’a götürdü, Harry ile ikimizi de oraya götürdü… Daha önce hiç böyle bir yerde bulunmamıştım ve ne bekleyeceğim konusunda biraz endişeliydim” dedi.

Prens Williamdan Harryye zeytin dalı: Kardeşinin adını altı yıl sonra ilk kez ağzına aldı

Bu belgesel sayesinde yıllardır kimselerin görmediği fotoğraflar da gün yüzüne çıkmış oldu… Fotoğrafta küçük William ve Harry anneleri Diana’yla katıldıkları bir hayır etkinliğinde görülüyor

ANNESİNİN ANISINI BÖYLE YAŞATIYOR

Prens William kraliyet görevleri gereği sürekli hayır işlerinde yer alıyor, hayır işi yapan birçok kraliyet vakfının da başkanlığını yürütüyor. Ancak bunlar William için sadece birer “görev” değil.

Annesi Diana’nın bu işleri zoraki şekilde değil canı gönülden yaptığını her zaman anlatan William, çocuk yaşta kaybettiği annesinin anısını bir anlamda kendisi de prenslik kariyerini bu işlere adayarak yaşatıyor.

Prens Williamdan Harryye zeytin dalı: Kardeşinin adını altı yıl sonra ilk kez ağzına aldı

Üstlendiği kraliyet görevleri arasında hayır işlerine, özellikle de evsizlerle yaptığı hayır çalışmalarına büyük önem veren William bu yolla annesinin anısını da yaşatmış oluyor

Sabancı’dan ikinci seferberlik hareketi

0

Sabancı Topluluğu, Sabancı Gençlik Seferberliği kapsamında İzmir’in ardından ikinci Teknoloji ve Etki Merkezi’ni Eskişehir’de açtı. Çimsa tarafından Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ) iş birliğiyle açılan merkez malzeme teknolojilerinde faaliyet gösterecek. Merkez 3 D teknolojisi ile yapılması ile bir ilk oldu. Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper kritik mesajlar verdi. Alper burada yetişen gençlerin 100 milyar dolarlık pazarda söz sahibi olacağını söyledi.

Sabancı Holding, ‘Cumhuriyet Seferberliği’nden ‘Gençlik Seferberliği’ne geçti. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Bütün ümidim gençliktedir” sözünden ilham alan Sabancı Topluluğu, seferberlik kapsamında, ilk Teknoloji ve Etki Merkezi’ni geçtiğimiz ay sonunda İzmir’de hayata geçirdi. Sabancı Topluluğu, ikinci merkezi ise Eskişehir’de açtı.

Sabancı Topluluğu şirketlerinden Çimsa tarafından Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ) iş birliğiyle kapılarını açan Çimsa Teknoloji ve Etki Merkezi, dünya ekonomisinin en önemli büyüme alanlarından biri olarak gösterilen malzeme teknolojilerinde faaliyet gösterecek. Sabancı Topluluğu, Türkiye’nin kanayan yarası beyin göçüne merhem olmaya çalışırken bir taraftan da Türkiye’nin dört bir tarafını teknoloji ağı ile donatmayı hedefliyor. Bu kapsamda Sabancı’nın açtığı merkezlere büyük iş düşecek. Sabancı Türkiye 35, yurtdışında da 2 tane olmak üzere 37 merkezi açmak için ilk adımlarını attı. İzmir ve Eskişehir’in ardından İstanbul, Kocaeli ve Trabzon olmak üzere çok sayıda ilde bu çalışmalara imza atılacak.

Çimsa Teknoloji ve Etki Merkezi; ESTÜ Rektörü Prof. Dr. Adnan Özcan, Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, Sabancı Holding Malzeme Teknolojileri Grup Başkanı Burak Orhun ve Çimsa CEO’su Umut Zenar’ın yanı sıra çok sayıda akademisyen ve öğrencinin katıldığı törenle kapılarını açtı. ESTÜ’de Kimya, Çevre Mühendisliği, Kimya Mühendisliği, Malzeme Bilimi Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği, Makine Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği, Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümlerinde öğrenim gören lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri, araştırmacılar ve girişimciler yararlanabilecek.

Sabancı'dan ikinci seferberlik hareketi... 100 milyar dolarlık pazara 'bizim çocuklar' hükmedecek! Türkiye'de bir ilke imza atıldı - Resim : 3

Konuyla ilgili düzenlenen basın toplantısında konuşan ESTÜ Rektörü Prof. Dr. Adnan Özcan, Teknik Üniversite hakkında bilgi verdi, öğrencilere sunulan imkanları dile getirdi.

Özcan, “ESTÜ, bağımsız kuruluşlarca çoğu akredite programlarında özgün ve katma değer üreten başarılı eğitim-öğretim faaliyetlerinin yanı sıra, üniversite-sanayi iş birlikleriyle de adından sıkça söz ettirmektedir. Ülkemizin güzide topluluklarından biri olan Sabancı Holding ve Holdingin kuruluşlarından biri olan Çimsa ile üniversitemiz iş birliğinde hayata geçen Çimsa Teknoloji ve Etki Merkezi, bu iş birliklerinin en önemlilerinden biridir.” dedi.

Sabancı'dan ikinci seferberlik hareketi... 100 milyar dolarlık pazara 'bizim çocuklar' hükmedecek! Türkiye'de bir ilke imza atıldı - Resim : 4

Sırayla; Umut Zenar, Cenk Alper, Adnan Özcan, Burak Orhun

“SABANCI GENÇLİK SEFERBERLİĞİ’Nİ CUMHURİYET DEĞERLERİ ÜZERİNE İNŞA EDİYORUZ”

Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper açılışta yaptığı konuşmasına Türkiye Havacılık ve Uzay Sanayii’ne (TUSAŞ) yapılan terör saldırısını kınayarak ve şehitleri anarak başladı. Alper, “TUSAŞ saldırısı bu ülkenin teknolojisini ve barışını hedef almıştır.” dedi.

Bu merkezi Cumhuriyetin 101’inci kuruluş yıl dönümünün hemen öncesinde hayata geçirmenin mutluluğunu yaşadıklarının altını çizen Alper, “Sabancı Gençlik Seferberliği kapsamında Türkiye’nin dört bir yanına yaydığımız Sabancı Teknoloji ve Etki Merkezleri aslında Cumhuriyet değerlerimizin günümüzdeki iz düşümleri. Gençlere inanmak, onlara sonuna kadar güvenmek, sürekli ilerlemenin izinde olmak bu merkezlerin ardındaki düşüncenin temelini oluşturuyor. ‘Beyin göçünden beyin gücüne’ olarak tanımladığımız söylem, Sabancı olarak gençlere inancımızın, Cumhuriyet’e olan bağlılığımızın kelimelere dökülmüş hali” ifadelerini kullandı.

Sabancı'dan ikinci seferberlik hareketi... 100 milyar dolarlık pazara 'bizim çocuklar' hükmedecek! Türkiye'de bir ilke imza atıldı - Resim : 5

Türkiye’nin en önemli sorunlarından birinin eğitimli gençleri yurtdışına kaybetmesi olduğunu dile getiren Alper, bunu tersine çevirmek için çalıştıklarını, yurtdışında kalanların da kalplerinin Türkiye için atmasını istediklerini söyledi.

TÜRKİYE’NİN GELECEKTEKİ STRATEJİK ÖNEMİ, İLERİ MALZEME BAŞARISIYLA ÖLÇÜLECEK

Eskişehir’de açılan merkezin, Türkiye’nin gelecek hedefleri açısından son derece önemli olduğunu ifade eden Cenk Alper, “Dünyada yaşanan dönüşüm, sürdürülebilirlik odağında yeni bir ekonomi yaratıyor. Sürdürülebilirlik odaklı bu dönüşümün başarıya ulaşabilmesi için hem kullandığımız malzemelerin hem de bu malzemelerin üretim teknolojilerinin yeniden ele alınması bir zorunluluk. Bu yüzden hem ülkemiz hem de Topluluğumuz için ileri malzeme geçişi, Topluluk stratejimizde öncelikli olarak ele aldığımız alanlardan biri. Yapılan araştırmalara göre, dünyada ileri malzeme pazarının büyüklüğü 5 yıl içerisinde yaklaşık 100 milyar dolara ulaşacak. Ülke olarak bu pazardan alacağımız pay, aslında bizim gelecekteki rekabet gücümüzün de bir göstergesi olacak. Diğer bir ifadeyle, bugün ne yazık ki sadece ‘coğrafi konum’la sınırlandırdığımız Türkiye’nin stratejik önemi, artık ileri malzemedeki başarımızla ölçülecek. Çimsa Teknoloji ve Etki Merkezi bu alanda gençlerimize, akademisyenlerimize, girişimcilerimize bir ufuk açacak. Teorik ve pratik bilginin bir araya geleceğe bu merkez, bu alandaki teknolojilerin geliştiricisi olacak gençleri, akademisyenleri, girişimcileri, ülkemizin yeni nesil malzeme liderlerini yetiştirecek” şeklinde konuştu.

Sabancı'dan ikinci seferberlik hareketi... 100 milyar dolarlık pazara 'bizim çocuklar' hükmedecek! Türkiye'de bir ilke imza atıldı - Resim : 6

“GENÇLERİMİZ, ÜLKEMİZ, EKONOMİMİZ İÇİN KAYBEDECEK BİR GÜNÜMÜZ BİLE YOK”

Mayıs ayında duyurusunu yaptıkları Sabancı Gençlik Seferberliği kapsamında ilk merkezi Eylül ayı içerisinde açtıklarını hatırlatan Cenk Alper, “Bu merkezimizin açılışının üzerinden 1 ay bile geçmeden, ikinci merkezimizi hayata geçirdik. Hep söylediğimiz gibi; bugünün dünyasında sözden aksiyona geçmek çok önemli. Ama tek başına yeterli değil. Bunu en hızlı şekilde yapmalıyız. Hızın her zamankinden önemli olduğu bu yeni ekonomik düzende, gençlerimiz, ülkemiz, ekonomimiz için kaybedecek bir günümüz bile yok. İşte bu yüzden, Sabancı olarak tüm teknoloji gücümüzü merkezlerimiz için seferber ettik. Açılışını yaptığımız merkezimizin bu açıdan çok önemli bir yeri var. Çimsa’nın Mersin’deki Ar-Ge merkezi Formülhane tarafından geliştirilen üç boyutlu yazıcı (3D) teknolojisiyle hayata geçirilen bu merkez, kendi alanında Türkiye’de 3D ile inşa edilen ilk teknoloji merkezi olma unvanına sahip. Merkezin dış duvarlarında kullanılan beyaz çimento yine Mersin’de geliştirdiğimiz özel bir formülle hazırlandı. Tüm bu teknolojilere ev sahipliği yapan Mersin tesisimiz dünyada gri, beyaz ve kalsiyum alüminat çimento üretimi gerçekleştiren tek tesis konumunda. Dolayısıyla burası, isminin önündeki ‘teknoloji’ ifadesini sonuna kadar hak eden bir merkez. İnanıyoruz ki burası, malzeme teknolojileri alanında beyin göçünden beyin gücüne dönüşümün sembollerinden biri olacak” ifadelerini kullandı.

İNADINA KUTLAYACAĞIZ

Alper konuşmasının sonunda Sabancı Cumhuriyet için hazırlanan kısa filmi izletildi. Kısa film büyük beğeni topladı. Alper, “Cumhuriyeti inadına kutlayacağız. Kalbimiz ata ata kutlayacağız. Bu ülke hak ettiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşsın diye çok çalışacağız.” dedi.

“TÜRKİYE’NİN SİMGESİ OLACAK”

Çimsa CEO’su Umut Zenar sözlerine, “Bu cumhuriyetin çocuklarıyız ne yaparsak bu ulke için yapıyoruz.” diyerek başladı. Çimsa’nın gelecek yol haritasını üçlü bir dönüşüm stratejisi üzerine inşa ettiklerini ifade eden Zenar ise, “Aynı şirket stratejimizde olduğu gibi, merkezimizin stratejisinde de kendimize üçlü bir hedef seti belirledik. ‘Teoriden Pratiğe, Fikirden Ürüne, Değerden Etkiye’ olarak tanımladığımız bu üçlü formülle aslında en büyük hedefimiz burada geliştirilecek teknolojilerin ürünleşmesini ve günlük hayatlarımızda etki yaratmasını sağlamak. Parlak fikirleri dört duvar arasından çıkarmak, laboratuvarların sınırlarını aşmak, tüm değer zinciri üzerinde bir etki gücü yaratmak. Tüm bunları yapabilmek için sanayi-akademi iş birliklerinin sayısını ve kapsamını genişletmemiz gerekiyor. Merkezimiz aslında bu vizyonun Türkiye’deki simge platformlarından biri olacak” ifadelerini kullandı.

Sabancı'dan ikinci seferberlik hareketi... 100 milyar dolarlık pazara 'bizim çocuklar' hükmedecek! Türkiye'de bir ilke imza atıldı - Resim : 8“GENÇLERİ ‘GELECEĞİN LİDERLİK SETİ’ İLE DONATACAĞIZ”

Gençlerin yenilikçi iş modelleri geliştirebilmeleri için sektördeki mevcut ihtiyaçları gözlemlemesi gerektiğini vurgulayan Umut Zenar şöyle devam etti:

“Buradan hareketle, yapı malzemeleri sektörüne yönelik olarak lisans, yüksek lisans ve doktora seviyesindeki öğrencilere sağlayacağımız 6 haftalık eğitim programları ile onlara sektör dinamiklerini çok daha yakından tanıtacağız. 5 yılın sonunda, yaklaşık 500 öğrencinin ÇİMSA Teknoloji ve Etki Merkezi Programı’ndan faydalanmasını hedefliyoruz. Sektöre yönelik eğitimlerin yanında, öğrencilerin geleceğin dünyasına hazır olmaları da bizim için son derece önemli. Bu kapsamda onlara bir yandan yeni beceriler ve yetkinlikler kazandırırken bir yandan da iletişim becerileri ve mülakat teknikleri gibi kişisel gelişim eğitimleri de sağlayacağız. Yani gençleri sadece bilgiyle değil, gelecekte ihtiyaç duyacakları ‘liderlik seti’ ile donatacağız. Ayrıca, programımızı tamamlayan öğrencilere sektördeki mevcut sorunlara yönelik projeler üretecekleri 4 aylık staj programları sunacağız.”

Sabancı'dan ikinci seferberlik hareketi... 100 milyar dolarlık pazara 'bizim çocuklar' hükmedecek! Türkiye'de bir ilke imza atıldı - Resim : 9

ESTÜ Rektörü Prof. Dr. Adnan Özcan; Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, Sabancı Holding Malzeme Teknolojileri Grup Başkanı Burak Orhun ve Çimsa CEO’su Umut Zenar’a teşekkür belgesi verdi, Devrim Arabaları ve TOGG’un maketini hediye etti.

Sabancı'dan ikinci seferberlik hareketi... 100 milyar dolarlık pazara 'bizim çocuklar' hükmedecek! Türkiye'de bir ilke imza atıldı - Resim : 10

İşte merkezin amaçları:

• Sektörde kadın istihdamının güçlendirilmesine katkı sağlayacak.

• Çimsa Teknoloji ve Etki Merkezi Eğitim Programı’nı tamamlayan öğrencilerin Ideathon etkinlikleri ile yaratıcı düşünme, problem çözme ve yenilikçi fikirler geliştirme yetenekleri artırılacak, endüstri ile bağlantılı girişimcilik fikirlerinin oluşmasına zemin hazırlanacak.
• Sürdürülebilirlik odaklı startupların kurulması teşvik edilecek. Bölgedeki girişimciler parlak fikirlerini yıkıcı inovasyonlara dönüştürürken, Türkiye startup ekosistemine entegre olabilecek.
• Öğrencilerin kariyer planlamasını ve sosyal dayanışmayı destekleyecek güçlü araçlar olarak rol model buluşmaları ve mentorluk programları tasarlanacak.
• Fabrika teknik gezileri ve rol model buluşmaları sayesinde, öğrenciler sektör profesyonelleriyle tanışarak bağlantı kurma imkânı elde edecek.
• Merkez bünyesindeki faaliyetler, meslek lisesi ve meslek yüksekokulu öğrencilerini de kapsayacak şekilde genişletilecek. Buralarda yapılacak etkinlikler, toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri ve kadın istihdamının artırılmasına yönelik projelerle desteklenecek. Çimsa Teknoloji ve Etki Merkezi böylece, sektörde kadın istihdamının güçlendirilmesi konusunda bir köprü görevi görecek.

48 SAATTE İNŞA EDİLDİ

140 metrekare büyüklüğe sahip Çimsa Teknoloji ve Etki Merkezi, Türkiye’de kendi alanında 3D teknolojisi ile üretilen ilk teknoloji merkezi olarak kayıtlara geçti.

Sabancı'dan ikinci seferberlik hareketi... 100 milyar dolarlık pazara 'bizim çocuklar' hükmedecek! Türkiye'de bir ilke imza atıldı - Resim : 11

Beton dökümü ve bina duvarlarının inşası bu teknoloji sayesinde sadece 48 saat sürdü.

Söz konusu 3D yazıcıya uygun beton harcı da, Çimsa’nın beyaz çimento ürün gamı üzerinden yaklaşık 6 ay süren çalışmalar neticesinde geliştirildi. Merkezdeki bazı malzemelerde 3 D teknolojisi ile üretildi.

Beton çok sağlam olduğu belirtilerek, çivi çakmanın zor olduğu, matkapla dübel atarak bir delik açılabileceği vurgulandı. Bu teknolojinin şimdilik 4 metre 20 santimetre boyuna kadar beton üretebildiği açıklandı. Bu teknoloji ile birlikte inşaat sektöründe büyük devrimler olması bekleniyor.

Merkez, önümüzdeki günlerde çatısına yerleştirilecek güneş panelleri sayesinde, ihtiyaç duyduğu elektriği yenilenebilir enerjiyle karşılayacak.

Kaynak: Medyatava Özel

Lando Norris Max Verstappen’i eleştirdi

Lando Norris, Meksika Grand Prix’sinde Max Verstappen’e “tehlikeli” diyerek eleştiride bulundu ve şampiyonluk mücadelesinde rakibinin farkını 47 puana indirdi. Verstappen, Norris’e karşı aynı turda iki olay nedeniyle toplam 20 saniye ceza aldı, ancak yine de yarışı altıncı sırada tamamladı.

Norris ise dokuz tur kala Ferrari’den Charles Leclerc’i geçerek ikinci oldu. Yarışın galibi ise üstün bir performans sergileyen Ferrari pilotu Carlos Sainz oldu. Verstappen’in aldığı cezalar, Norris’i pist dışına zorlaması ve dört viraj sonra pist dışına çıkarak avantaj sağlamasından kaynaklandı.

Geçtiğimiz hafta ABD Grand Prix’sinde Norris, Verstappen’e geçiş yapmaya çalışırken pist dışına çıkmış ve ceza almıştı, ancak Verstappen’in McLaren’e karşı savunmasında ceza almaması rakiplerince adil bulunmamıştı. O yarışta Verstappen’in virajın zirvesinde önde olması, kurallara göre pistin kenarına kadar gitmesine hak tanımıştı. Meksika öncesinde birçok pilot, Austin’deki sürüşün adil olmadığını ve FIA’nın bu tür sürüşleri önlemek için kuralları değiştirmesi gerektiğini dile getirmişti.

Number1 Haber Merkezi / Kadir Akbulut

Fenerbahçe tribünlerinde Cumhuriyet Bayramı coşkusu

Kadıköy’de 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Fenerbahçe ve Bodrum FK karşılaşmasında büyük bir coşkuyla kutlandı. Taraftarlar, dev Türk bayrakları açarken koreografide Mustafa Kemal Atatürk’ün tribünün tamamını kaplayan posterine yer verildi.

Fenerbahçe-Sipay Bodrum FK karşılaşması öncesinde Ülker Stadı’nda 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı coşkusu yaşandı.

Tribünleri dolduran sarı-lacivertli taraftarlar, tribünlerde dev Türk bayrakları açarken, koreografide Mustafa Kemal Atatürk’ün tribünün tamamını kaplayan posterine yer verdi.

Saha kenarında Türki Cumhuriyetlerin tamamının bayrakları dalgalandırılırken, ‘Türkiye Cumhuriyeti Mesut, Muvaffak ve Muzaffer Olacaktır’ pankartı da asıldı.

Fenerbahçe ve Bodrum FK forması giyen futbolcular, ortak taşıdıkları ‘Yaşasın Cumhuriyet’ yazılı pankartla sahaya çıktı.

Karşılaşma öncesinde Ankara’da Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketine (TUSAŞ) yönelik terör saldırısında şehit olanlar için saygı duruşunda bulunuldu.

Saygı duruşunun ardından taraftarlar ‘Şehitler ölmez, vatan bölünmez’ diye bağırdı.

Kaynak: A.A

Evleri teslim ettik

0

Levent, “Bugün bizim için çok mutlu bir gün. 1.5 yıldır bekliyorduk; kuralarla evlerimizi sahiplerine kavuşturduk. Önceliğimiz engelli ailelerdi. Herkes farklı bir gündemdeyken Ahbap’ların gündemi hep burası oldu. Şimdi evlerimizi teslim ediyoruz, sırada yaptığımız okullar var” dedi.

Haluk Levent: Evleri teslim ettik

Evlerini teslim alan ailelerle de görüşen Haluk Levent, “Evlerinizi teslim ettik ama sık sık gelmeye devam edeceğiz. Başka eksikleriniz olabilir çünkü” şeklinde konuştu.

Haluk Levent: Evleri teslim ettik