Ana Sayfa Blog Sayfa 181

Fenerbahçe Avrupa Arenası’nda. Rakip Lugano

0

Fenerbahçe’de gözler Lugano maçına çevrildi. Sarı-Lacivertliler, iki kez Devler Ligi şampiyonluğunu kazanan yeni teknik direktörü Jose Mourinho ile Avrupa arenasına çıkıyor. Sarı Kanarya’nın Şampiyonlar Ligi yolundaki ikinci ön eleme turundaki ilk maçı, İsviçre temsilcisi FC Lugano ile olacak. Yarın akşam 21.30’da oynanacak deplasmandaki maç, D-Smart ile D-Smart GO’dan yayınlanacak.

Fenerbahçe Avrupa Arenası'nda! Rakip, İsviçre Temsilcisi Lugano

Fenerbahçe’de gözler Lugano maçına çevrildi. Sarı-Lacivertliler, iki kez Devler Ligi şampiyonluğunu kazanan yeni teknik direktörü Jose Mourinho ile Avrupa arenasına çıkıyor. Sarı Kanarya’nın Şampiyonlar Ligi yolundaki ikinci ön eleme turundaki ilk maçı, İsviçre temsilcisi FC Lugano ile olacak. Yarın akşam 21.30’da oynanacak deplasmandaki maç, D-Smart ile D-Smart GO’dan yayınlanacak.

MAXIMİN FORMA ŞANSI BULACAK MI?

Sarı Kanarya, Can Bartu Tesisleri’ndeki antrenmanlarla FC Lugano maçı hazırlıklarını tamamlayarak İsviçre’nin Thun şehrine geçti ve maç saatini beklemeye başladı. Takımla antrenmanlara başlayan yeni transfer Allan Saint-Maximin ile milli takımlardan dönen Tadic, Szymanski, Livakovic, İsmail Yüksek ve Mert Müldür, FC Lugano karşısında Teknik Direktör Mourinho’dan forma şansı bekleyen isimler arasında yer alıyor.

TRİBÜN KAPALI

UEFA Şampiyonlar Ligi 2’nci Ön Eleme Turu’ndaki FC Lugano- Fenerbahçe karşılaşması, yarın akşam 21:30’da başlayacak. Thun şehrindeki Stockhorn Arena Stadyumu’nda oynanacak mücadeleyi, Portekizli hakem Tiago Martins yönetecek. UEFA’nın Fenerbahçe’ye verdiği 3 maçlık deplasman tribünü yasağı cezası nedeniyle, Fenerbahçe taraftarı misafir tribününe alınmayacak.

Fenerbahçe Avrupa Arenasında Rakip, İsviçre Temsilcisi Lugano

MAÇ HANGİ KANALDA?

Fenerbahçe’nin Lugano deplasmanında oynayacağı sezonun ilk resmi maçı, Türkiye’de sadece D-Smart ve D-Smart GO’dan canlı olarak yayınlanacak. Maç yayını için hazırlıklarını tamamlayan yayıncı kuruluş, Aykut Aydın, Yağız Sabuncuoğlu ve Semih Sezerli’nin yorumcu olarak katıldığı ve saat 20’de başlayacak “Maça Doğru” programıyla izleyicileri maça hazırlayacak. Spor Smart’tan yayınlanacak özel yayında ise Damla Uğurtürk ve Sezer Afşar, İsviçre’deki Stochorn Arena’dan canlı bağlantılar ve röportajlarla maç öncesi son durumu aktaracak. Maçın anlatımında ise mikrofon başında Alp Özgen ve Emre Özcan olacak. Karşılaşma sonrası Mourinho’nun açıklamaları ve futbolcuların değerlendirmeleri, “Maçın Ardından” programında Berke Kosova’nın sunumu, Uğur Demirkırdı ve Mesut Aydın Kale’nin yorumlarıyla ekrana gelecek.

HEDEF DEVLER LİGİ

Kanarya, Mourinho önderliğinde Devler Ligi hasretini bitirmek istiyor. Şampiyonlar Ligi’ne en son 2008-2009 sezonunda katılan Fenerbahçe, Porto ve İnter ile Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yaşayan hocası Mourinho ile rakiplerini eleyerek Devler Ligi’ne katılmayı hedefliyor. Fenerbahçe, geçen sezon Konferans Ligi çeyrek final mücadelesinde Yunan ekibi Olympiakos’a elenmişti. Lugano ise Konferans Ligi’nde Beşiktaş ile aynı grupta yer almış ve grubu son sırada tamamlamıştı. Sarı-lacivertililer, Lugano’yu elemesi durumunda sırasıyla 3’üncü ön eleme ve play-off turunda maçlar oynayacak.

Fenerbahçe- FC Lugano eşleşmesinin rövanşı 30 Temmuz’da İstanbul’da oynanacak.

Can Yaman Kineo Ödülü’ne Aday Gösterildi

0

Ünlü oyuncu Can Yaman, Viola Come il Mare 2 filmindeki Francesco Demir rolüyle Kineo Ödülü’ne aday gösterildi. Ödül, Venedik Film Festivali’nde takdim edilecek. Yaman, şu sıralar Sandokan dizisinin çekimlerine yoğunlaşmış durumda. Kineo Ödülleri’nde en iyi erkek oyuncu kategorisinde yarışan Yaman, Luca Argentero, Pierpaolo Spollon, Gianmarco Saurino ve Edoardo Leo gibi güçlü rakiplerle mücadele edecek.

Bruce Springsteen de artık milyarderler listesinde

2021 yılında albüm haklarını 500 milyon dolara Sony’ye satan Bruce Springsteen Forbes’a göre resmi olarak bir milyarder. Ünlü müzisyenin net servetinin 1,1 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.

Bruce Springsteen de artık milyarderler listesinde

Müzik dünyasının yaşayan efsanelerinden biri olan Bruce Springsteen, artık bir milyarder. New Jersey doğumlu 74 yaşındaki müzisyenin şu anda tahmini net serveti 1,1 milyar dolar.

Springsteen’in serveti özellikle son yıllarda arttı. 2021 yılında Springsteen, 20 stüdyo albümü ve ekstra yayınları kapsayan 300’den fazla şarkıyla pop ve rock dünyasının en beğenilen çalışmalarının tamamını 500 milyon dolar karşılığında Sony’ye sattı. Anlaşma, Universal’ın Aralık 2020’de Bob Dylan’ın çalışmaları için ödediği 300 milyon dolarlık rekor ödemeyi bile geride bırakarak dikkat çekmişti.

Ünlü müzisyen hâlâ büyük turnelere devam ediyor. Hatta 2023’te 1,6 milyondan fazla konser bileti satarak 380 milyon dolar gelir elde etmişti.

Jersey kıyısında doğup büyüyen Springsteen, kendi kuşağının en saygın şarkı yazarlarından ve sanatçılarından biri haline geldi. Sıradan insanın sıkıntılarını anlatan efsane isim, 1973’teki ilk albümünden itibaren, ABD’de 71 milyondan fazla ve dünya çapında 140 milyondan fazla albüm satışıyla tüm zamanların en çok satan sanatçıları arasında yer aldı.

Ayrıca 20 Grammy ödülü, bir Oscar (Philadelphia filmi ile en iyi orijinal şarkı ödülü) ve Broadway’de de özel bir Tony Ödülü kazandı. Geçtiğimiz mart ayında, Birleşik Krallık’ın kültürel ortamına etkisi nedeniyle de Birleşik Krallık Ivors Akademisi’ne kabul edilen ilk yabancı oldu.

Babasını iyice defterden sildi

Hollywood birçok olaylı aile ilişkisi, çekişmeli boşanma davası gördü ama son zamanlarda belki de bu kadarına a tanıklık etmedi… Bir zamanlar bu dünyada aşkın gerçekten var olduğunun kanıtı olarak görülen Angelina Jolie ve Brad Pitt’in olaylı boşanması, ardından birbirlerine karşı açtıkları davalar derken olaylar bambaşka bir boyuta geldi.

Bir zamanlar Brangelina olarak anılan eski çiftin evliliklerinden bile daha uzun süren hesaplaşmaları bitmek bilmiyor.

Olayın bu kadar uzamasının nedenlerinden biri boşanmanın ve ardından gelen yasal sürecin sadece Jolie ile Pitt arasında yaşanmayıp çiftin çocuklarının da işin içine karışması.

Şu ana kadar Jolie ile Pitt’in üçü evlatlık, üçü biyolojik altı çocuğundan beşi, annelerinin yanında yer aldıklarını, babaları Pitt’i artık hayatlarından tamamen çıkarmak istediklerini çoktan dünya aleme duyurdu bile.

Babasını iyice defterden sildi... Gazeteye ilan bile verdi

BABALARININ SOYADINI REDDETTİLER

Angelina Jolie ile birlikte yaşayan çocuklar sırayla babaları Pitt’in soyadını reddetmekle işe başladı.

Önce Zahara okulundaki bir etkinlikte kendini “Ben Zahara Marley Jolie” diye tanıttı. Ardından ikizlerden Vivienne, annesiyle birlikte çalıştığı Broadway müzikalinin kadrosuna adını Vivienne Jolie olarak yazdırdı.

Ama en ciddi adım çiftin ilk biyolojik çocuğu Shiloh’dan geldi.

Geçtiğimiz mayıs ayında 18 yaşına giren Shiloh, kendine avukat tutup babasının soyadını kullanmamak için dava açtı. Genç kız son alarak bu konuda isteğini yasal olarak çabuklaştıracak başka bir adım daha attı.

Babasını iyice defterden sildi... Gazeteye ilan bile verdi

GAZETEYE İLAN VERDİ… HEDEFİ SONUCU HIZLANDIRMAK 

Jolie ile Pitt’in aşklarının ilk meyvesi olarak anılan ve daha dünyaya gelmeden milyonlarla ölçülen bir kitleyi peşinden sürükleyen Shiloh, Los Angeles’ta yayınlanan bir gazeteye ilan verdi.

Genç kız bu ilanıyla artık babasının soyadı olan Pitt’i kullanmak istemediğini beyan eden bir dava açtığını ve dilekçe verdiğini duyurdu.

Shiloh’nun bunu yapmasının nedeni ise basit. İsim değişikliği söz konusu olduğunda gazeteye verilen bir ilan, yasal sürecin sonuçlanmasını hızlandırıyor.

Jolie ve Pitt’in ilk biyolojik çocuğunun isteği Shiloh Nouvelle Jolie Pitt olan adının bundan böyle Shiloh Nouvelle Jolie olarak anılması ve bunun yasal olarak onaylanması.

Babasını iyice defterden sildi... Gazeteye ilan bile verdi

18 YAŞINA GİRER GİRMEZ İLK İŞİ BU OLDU

Shiloh, geçtiğimiz mayıs ayında 18 yaşına girdikten yani artık reşit olduktan sonra ilk iş olarak babasının soyadını kullanmamak için yasal adımlar atmıştı.

Genç kızın babasına karşı attığı bu adımla ilgili mahkeme dokümanlarını, internetteki TMZ adlı site ele geçirdi.

Son dönemde dans konusundaki yeteneğini gözler önüne seren videolarla konuşulan Shiloh’nun bu isteği, babası Brad Pitt’in çocuklarıyla bozulan ilişkilerini düzeltmek istediğinin duyulmasından hemen sonra geldi.

Babasını iyice defterden sildi... Gazeteye ilan bile verdi

HİÇBİR KARDEŞİ BU KADAR CİDDİ BİR ADIM ATMADI

Aslına bakılırsa Shiloh’nun kız kardeşleri Zahara ve Vivienne de arka arkaya görev aldıkları bazı etkinliklerde Jolie Pitt olan soyadlarının ikinci kısmını kullanmamaya başlamıştı. Bu da onların babalarına olan bir tepkisiydi.

Ama ikisi de bu konuda resmi bir başvuruda bulunmadı. Bu tür bir davranışı sergileyen ilk kardeş Shiloh oldu.

Hatta babalarıyla aralarının iyi olmadığını artık herkesin bildiği Maddox, Pax Thien ve Zahara da Shiloh kadar kararlı bir davranış sergilemedi.

Angelina Jolie ile Brad Pitt’in Etiyopyalı evlatlık kızı 19 yaşındaki Zahara Jolie Pitt, okuduğu okulda düzenlenen bir etkinlikte kendini “Merhaba, Ben Zahara Jolie” diyerek tanıtmış, babasının soyadını kullanmamıştı.

Babasını iyice defterden sildi... Gazeteye ilan bile verdi

Zahara, okulundaki bir etkinlikte kendini Zahara Marley Jolie olarak tanıttı.

Babasını iyice defterden sildi... Gazeteye ilan bile verdi

ALTI ÇOCUĞU BİRER BİRER ONDAN YÜZ ÇEVİRİYOR

Geçen yıl meydana gelen bu olayın ardından yakın zamanda da annesi Angelina Jolie’nin Broadway’de sahneye koyduğu The Outsiders adlı yapımda sahne arkasında çalışan 15 yaşındaki Vivienne Jolie Pitt de aynı davranışı sergiledi.

 

Oyunda görev alanlar listesine adını Vivienne Jolie olarak yazılmasını istedi.

Geçen yıl bir zamanların Brangelina’sının altı çocuğundan biri olan Vietnamlı Pax Thien’in sosyal medya paylaşımı da kelimenin tam anlamıyla ortalığı ayağa kaldırmıştı.

20 yaşındaki Pax Thien, Brad Pitt’den ‘Dünya çapında bir pislik’ olarak söz etmişti.

Jolie’nin daha Brad Pitt ile evlenmeden önce ailesine kattığı ilk evlatlık çocuğu Kamboçyalı Maddox’un da babasıyla iyi geçinemediğini artık bütün dünya biliyor.

22 yaşındaki Maddox, daha boşanmanın ilk dönemlerinde bu mücadelede annesinin yanında yer aldığını belli etmişti.

Babasını iyice defterden sildi... Gazeteye ilan bile verdi

Pax Thien, babasını ‘dünya çapında bir pislik’ olarak tanımladı. 

Babasını iyice defterden sildi... Gazeteye ilan bile verdi
İKİZLERDEN KNOX ŞİMDİLİK SESSİZ
Henüz reşit olmayan Vivienne hariç, eski çiftin diğer çocukları 18 yaşını geçtiği halde Shiloh gibi Pitt soyadının çıkarılması için resmi yola başvurmamıştı.

Bu yüzden de Angelina Jolie ile Brad Pitt’in ilk biyolojik çocuğunun bu adımı şaşkınlık yarattı.

Annesi ile babası arasında bitmek bilmeyen boşanma savaşında şu ana kadar aldığı tavır bilinmeyen tek kardeş olarak Vivienn’in ikizi Knox Leon kaldı.

Shiloh’nun soyadından Pitt kısmının çıkarılması için mahkemeye başvurması ise birçok kişi için büyük bir sürpriz oldu.

Çünkü yıllardır Shiloh’nun annesine asilik yaptığı, hatta kimi zaman babasıyla yaşamak istediğini söylemesi magazin dünyasında konuşuluyordu.

Babasını iyice defterden sildi... Gazeteye ilan bile verdi

ARTIK TARİHE KARIŞAN AŞKIN İLK MEYVESİ

Shiloh Nouvelle, 27 Mayıs 2006’da Namibya’da dünyaya gözlerini açtı. O dönemde aşklarıyla çok konuşulan Jolie ile Pitt’in ilk biyolojik çocuğu olduğu için de daha annesinin karnındayken milyonlarca kişinin ilgi odağı oldu.

Doğduktan sonra Shiloh’nun anne ve babasıyla çekilen fotoğrafları 4.1 milyon dolara satıldı. Ayrıca bebekken annesi ve babasıyla bir mumya heykeli de yapıldı.

Hayvan hakları savunucularından ötanazi protestosu

0

İzmir Yaşam Hakları Savunucuları, sokak hayvanlarına “ötanazi” öngören Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni protesto etti.

Hayvan hakları savunucularından "ötanazi" protestosu

Sokak hayvanlarına “ötanazi” öngören Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmeleri TBMM komisyonlarında devam ederken kanun teklifine karşı protestolar da devam ediyor.

Teklifin ilk 3 maddesi Meclis komisyonu’nda kabul edilirken İzmir Yaşam Hakları Savunucuları, ‘yaşam hakkı nöbetinin’ 9. gününde sokak hayvanları için seslerini yükseltti.

Hayvan hakları savunucuları Alsancak ÖSYM binası önünde bir araya gelip Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne kadar yürüyerek kanun teklifini protesto etti.

Azrail canlandırmasının ve tabutun olduğu eylemde hayvan hakları savunucuları, “Devlet öldürmez, yaşatır”, “Kafesler kırılsın, hayvanlara özgürlük” ve “Hayvana şiddete hapis cezası” sloganları atarak kanun teklifinin geri çekilmesi çağrısında bulundu.

“AKP VE MHP’Lİ MİLLETVEKİLLERİNİN OYLARIYLA KABUL EDİLDİ”

Eylemde basın açıklamasını Yaşam Hakkı Savunucularından Necla Gizem Tarhan Kasapoğlu yaptı. Kanun teklifinin Meclis’te kabul edilmesi durumunda sokakta uygulamaya koyulmasını engelleyeceklerini belirten Kasapoğlu şunları söyledi:

Ne yazık ki çarşamba günü toplanan Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda 18 saat süren toplantının ardından tecrit ve katliam kanun teklifinin ilk üç maddesi AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla kabul edildi.

TBMM’nin tutanaklarını ve komisyon toplantısının görüntülerini incelediğimizde ise ne yazık ki komisyon başkanı AKP’li Vahit Kirişçi’nin toplantıyı hiç de adil yönetmediğini, usulsüzlük üstüne usulsüzlük yaptığını; kanun teklifine karşı olup soru soran muhalif milletvekillerinin hiçbir sorusuna cevap alınmadığını gördük.

“Sağlanacak bütçe ile Türkiye’deki tüm köpekler kısırlaştırılabilir”

Meclise getirilen kanlı yasa tasarısında bahsedilen, ‘barınakların, hayvanların sahiplendirilinceye kadar bakıldığı ve rehabilite edildiği yerler’ olarak değiştirilmesini kabul etmiyoruz! Barınaklar, ihtiyacı olan hayvanların tedavilerinin yapıldığı geçici bakım evleridir.

Bu yasa tasarısı ile açıktır ki; AKP iktidarının tek amacı, üzerinden hiçbir çıkar sağlayamayacağı aksine onlar için ekstra bütçe ve sorumluluk olan hayvanlar üzerinden barınak rantı devşirmektir.

Yasa tasarısında talimatları verilen barınaklara sağlanacak bütçe ile Türkiye’deki tüm köpekler kısırlaştırılabilir. Bilimsel veriler ortadadır. Her belediye günde 11 köpek kısırlaştırsa Türkiye’de yaşayan tüm köpekler bir yıl içinde kısırlaştırılabilir.

İddia edilenin aksine 20 yıldır görevini yapmayan belediyelere ve köpek popülasyonunun artışına rağmen kuduz vakaları artmamıştır.

“GEREKİRSE CANLI KALKAN OLACAĞIZ”

Yıllardır yerel yönetimler ve bakanlıklar üzerinden hayvanlar için ayrılan bütçeyi cebine indiren AKP iktidarı, son yerel seçimlerde kaybettiği belediyelerin başkanlarına ‘Yasayı uygulamazsanız size hapis cezası veririm’ diyor.

Popülasyon artışına çözüm olmayacağı bilimsel verilerle ve neredeyse 100 yıl önce yaşanan hayırsız ada katliamı ile de görülmüş bu katliam teklifine karşı duran; tarihsel sorumluluğunu yerine getiren, bilimsel ve etik tek çözümün kısırlaştırıp, aşılayıp, yerinde yaşatmak olduğunu ve elini kana bulamayacağını söyleyen belediye başkanlarını buradan selamlıyoruz!

Tecrit ve katliama hayır oyu kullanmanızı ve mecliste pazartesi günü tekrar görüşülecek olan toplantı salonunda bizzat bulunarak muhalefet etmenizi bekliyoruz.

Biz bu yasa tasarısı geri çekilene kadar sokaklardan, meydanlardan geri çekilmeyeceğiz. Herkesi haklı mücadelemiz olan yaşam nöbetimize katılmaya ve destek olmaya çağırıyoruz.

Bedeli ne olursa olsun bu kanun teklifinin bütün maddeleri komisyondan geçip mecliste onaylansa dahi bu yasanın sokaklarda uygulanmasına asla izin vermeyeceğiz! Mahallelerimizde, sokakta yaşayan dostlarımız için gerekirse canlı kalkan olacağız! Yine de sizin o kanlı ellerinize teslim etmeyeceğiz!

Meteoroloji açıkladı. Yeni hafta daha sıcak başlıyor

0

Pazartesi ülkede yazın en sıcak günlerinden biri yaşanacak. İstanbul’da 40 derecelerin üstü hissedilecek. Çarşamba gününden itibaren kuzey bölgelerde hava sıcaklıkları düşecek ve yaz sağanakları etkili olacak. İşte detaylar…

Meteoroloji açıkladı! Yeni hafta daha sıcak başlıyor. İşte İstanbul, Ankara ve diğer illerde beklenen hava durumu
 

İstanbul’da pazartesi bağıl nem biraz azalsa da 36 derece olan sıcaklık, 40 dereceye yakın hissedilecek. Ankara’da yeni hafta daha sıcak başlıyor, öğle 37, gece 22 derece. İzmir gölgede 38 derece, rüzgarlar nemli esmeye başladığından hava daha da bunaltıcı. Bursa’da poyraz hafifliyor, sıcaklık 37 derece. Antalya’da 36 derece olan sıcaklık nemli hava ile yine 41 derece hissedilecek.

Meteoroloji açıkladı! Yeni hafta daha sıcak başlıyor. İşte İstanbul, Ankara ve diğer illerde beklenen hava durumu

Çarşamba gününden itibaren yaz sağanakları kuzey bölgelerde etkili olacak. İstanbul’da hava sıcaklıklarının 4-5 derece düşmesi bekleniyor. Bağıl nem oranındaki düşüşle birlikte bir haftadır etkili olan aşır sıcakların düşmesi bekleniyor.

Meteoroloji açıkladı! Yeni hafta daha sıcak başlıyor. İşte İstanbul, Ankara ve diğer illerde beklenen hava durumu - Resim : 2

Marmara’da rüzgarlar orta hızda esecek, bağıl nem geçtiğimiz günlerden daha düşük olacak. Sıcaklık ise Edirne ve Çanakkale’de 40 dereceye çıkıyor. Salı gününden itibaren Marmara’da yaz sağanakları etkili olacak. Yaz sağanaklarıyla birlikte hissedilen sıcaklıkta düşüş yaşanacak. Balıkesir 38, Kocaeli 36 derece.

Meteoroloji açıkladı! Yeni hafta daha sıcak başlıyor. İşte İstanbul, Ankara ve diğer illerde beklenen hava durumu - Resim : 3

İç Anadolu’da iki gün sıcaklıklar 34-36 derece aralığında olacağından öğle saatlerinde zorunlu olmadıkça dışarı çıkılmamalı. Çarşamba sıcaklık biraz düşerken, kısım kısım yağmurlar da görülebilecek.

Meteoroloji açıkladı! Yeni hafta daha sıcak başlıyor. İşte İstanbul, Ankara ve diğer illerde beklenen hava durumu - Resim : 4

Ege’de aşırı sıcak sürerken, rüzgarlar da artık daha nemli esiyor. Hissedilen sıcaklık termometre değerlerinin çok üzerinde olacak. Gölgede Manisa ve Denizli 42, Muğla 39, Kütahya 36, Bodrum 40 derece.

Meteoroloji açıkladı! Yeni hafta daha sıcak başlıyor. İşte İstanbul, Ankara ve diğer illerde beklenen hava durumu - Resim : 5

Habere göre, Akdeniz’de sıcak çarpması tehlikesi en yüksek seviyede. Isparta 39, Kahramanmaraş 41 derece. Mersin, hatay boyunca yüzde 70’leri bulan bağıl nem nedeniyle gölgede hissedilen sıcaklık Adana’da 50 dereceyi buluyor. Hissedilen sıcaklık Mersin’de 42, Hatay’da 40 derece.

Meteoroloji açıkladı! Yeni hafta daha sıcak başlıyor. İşte İstanbul, Ankara ve diğer illerde beklenen hava durumu - Resim : 6

Karadeniz’de yağışlar ara verdi, bölge genelinde güneş parlıyor. Bolu 33, Kastamonu 35, Samsun 30, Trabzon 29 derece, sahillerdeki yüksek bağıl nem sıcaklığı 36-37 derece hissettiriyor.

Meteoroloji açıkladı! Yeni hafta daha sıcak başlıyor. İşte İstanbul, Ankara ve diğer illerde beklenen hava durumu - Resim : 7

Doğu Anadolu’da çoğu şehirde hava açık ve çok sıcak. Yağış Kars civarında kısa süreli ve yerel olacak. Erzurum 29, Malatya 37 derece. Güneydoğu’da kavurucu sıcaklar bir kademe daha artıyor, Gaziantep 40, Diyarbakır ve Şanlıurfa 42 derece.

Meteoroloji açıkladı! Yeni hafta daha sıcak başlıyor. İşte İstanbul, Ankara ve diğer illerde beklenen hava durumu - Resim : 8

Meteoroloji açıkladı! Yeni hafta daha sıcak başlıyor. İşte İstanbul, Ankara ve diğer illerde beklenen hava durumu - Resim : 9

Meteoroloji açıkladı! Yeni hafta daha sıcak başlıyor. İşte İstanbul, Ankara ve diğer illerde beklenen hava durumu - Resim : 10

Kaynak: Medyatava Haber Merkezi

Toprak Razgatlıoğlu’ndan üst üste 10. zafer

0

Dünya Superbike Şampiyonası’nın 6’ncı ayağında yine birinci olan Toprak Razgatlıoğlu, galibiyetini yarıştan sonra “tavla” oynayarak kutladı.

Milli motosikletçi Toprak Razgatlıoğlu'ndan üst üste 10. zafer

Milli motosikletçi Toprak Razgatlıoğlu, Dünya Superbike Şampiyonası’nın Çekya etabında ikinci yarışı da kazanarak üst üste 10. zaferine imza atarak liderliğini sürdürdü.

Çekya’nın Most kentinde 4 bin 212 metre uzunluğundaki Autodrom Most Pisti’nde gerçekleştirilen hafta sonunun son yarışlarında Toprak Razgatlıoğlu, ilk önce superpole yarışına çıktı.

Superpoole yarışını kazanan Red Bull sporcusu Toprak, Dünya Superbike Şampiyonası’nın 6. durağının son yarışında da bitiş çizgisini ilk sırada geçti.

Çekya’daki üç yarışı da kazanan ROKiT BMW Motorrad pilotu Toprak, superpole yarışlarıyla birlikte üst üste 10. kez birinci oldu.

Yarışı İtalyan sporcu Nicolo Bulega ikinci, vatandaşı Andrea Locatelli ise üçüncü sırada bitirdi.

Toprak Razgatlıoğlu, Dünya Superbike Şampiyonası’nın 4’üncü, 5’inci ve 6’ıncı ayaklarındaki bütün yarışları kazanarak büyük başarı elde etti.

Yarışın ardından arkadaşıyla kısa süre “tavla” oynayarak zaferini kutlayan milli sporcu, daha sonra motosikletine binerek Türk bayrağıyla tur attı.

Toprak Razgatlıoğlu, genel klasmanda 303 puanla liderliğini sürdürdü. İtalyan sporcu Nicolo Bulega 239 puanla ikinci, İspanyol sporcu Alvaro Bautista da 199 puanla üçüncü sırada yer aldı.

Sezonun 7. ayağı Portekiz’de 9-11 Ağustos’ta koşulacak.

Toprak, Portekiz’deki ilk yarışı kazanırsa üst üste 11’inci zaferini yaşayacak ve Jonathan Rea ile Alvaro Bautista’ya ait rekora ortak olacak.

Kamala Harris’den ilk açıklama. Kazanma niyetindeyim

ABD Başkanı Joe Biden’ın seçim yarışından çekilmesi ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in adaylığını desteklediğini açıklamasının ardından Harris, “Adaylığı hak etme ve kazanma niyetinde” olduğunu belirtti.

Kamala Harris'den ilk açıklama: Kazanma niyetindeyim

Kamala Harris, konuya ilişkin yazılı açıklama yaptı.

ABD Başkanı Biden’a liderliği için teşekkürlerini ileten Harris, “Başkan Biden, özverili ve vatansever bir şekilde tüm hayatı boyunca ne yaptıysa onu yapmaya devam ediyor: Amerika’yı ve halkını her şeyden üstün tutuyor.” ifadelerini kullandı.

Harris, Başkan’ın onayı ve desteğini almış olmaktan gurur duyduğunu vurgulayarak, “Adaylığı hak etme ve kazanma niyetindeyim.” ifadelerine yer verdi.

Demokrat Parti ve ülkeyi birleştirmek için elinden gelen tüm çabayı sarf edeceğini belirten Harris, “Donald Trump ve 2025 Projesi’nin aşırıcı gündemini yenmek için gücü dahilinde her şeyi yapacağının” altını çizdi.

SEÇİLİRSE İLK KADIN BAŞKAN OLACAK

ABD Başkanlığı için Demokratlar tarafından aday gösterilmesi ve 5 Kasım’daki başkanlık seçimini kazanması halinde Harris, ABD’nin ilk kadın başkanı olacak.

Harris, 1964’te California’nın Oakland şehrinde Hindistan’dan ABD’ye öğrenci olarak gelen biyolog bir anne ile Jamaika’dan ABD’ye öğrenci olarak gelen ekonomi profesörü siyahi bir babanın çocuğu olarak dünyaya geldi.

Üniversitede hukuk eğitimi alan ve uzun yıllar San Francisco’da savcılık yapan Harris, 2010’da California Başsavcılığına adaylığını koydu. Eyalet tarihinde seçilen ilk siyahi ve ilk kadın başsavcı olan Harris, 2014’te ikinci dönem eyalet başsavcılığına tekrar seçildi.

Harris, 2016’da yapılan başkanlık seçiminde de California’dan Kongre’ye giren ilk Güney Asya kökenli ve ikinci siyahi senatör ünvanını aldı.

Demokrat Partiden 2020 başkanlık seçimi için aday adayları arasında yer alan Harris, ön seçimlerde elendi. Ardından Demokrat Parti adaylığını kazanan Joe Biden, 11 Ağustos 2020’de Harris’i “Başkan Yardımcısı” olarak yarışa soktuğunu duyurdu.

3 Kasım 2020’de Demokratların seçimi kazanmasıyla Harris, 49. başkan yardımcısı olarak ABD’nin seçilmiş Başkanı Biden’la 20 Ocak 2021’de devir teslim töreninde yemin ederek göreve başladı.

Başkan yardımcılığı süresince 19’dan fazla ülkeye seyahat eden ve 150’den fazla liderle görüşen Harris, Biden ile ekonomiye yatırım yaparak istihdamı artırmak için çalıştı.

Harris, ırkçılıkla ve cinsiyetçilikle mücadele etmesinin yanı sıra kürtaj ve LGBTQ savunuculuğuyla da öne çıktı.

ADINI RUSYA SORUŞTURMASI SIRASINDA DUYURMUŞTU

Harris, Kongre’ye girdikten sonra adını ilk kez eski ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve gelir gelmez 28 Ocak 2017’de imzaladığı 7 Müslüman ülkeden ABD’ye yapılan seyahatleri yasaklayan genelgeye gösterdiği tepkiyle duyurmuştu.

Harris, 2017’de Trump’ın kabine ve üst düzey atamalarına yönelik sorgulayıcı tutumunu sürdürürken, 2018’de Senato Yargı Komitesi üyeliğine seçildi. Harris, Rusya’nın 2016 Başkanlık seçimlerine müdahalesiyle ilgili Senatodaki soruşturmalarda da aktif rol almıştı.

Bu bağlamda, Adalet Bakanı William Barr’ı açıklanan “Mueller raporu” üzerine Senatoda sorgulayan Harris, medyada adından sık sık söz ettirmişti.

Harris, Yargı Komitesinin yanı sıra Senato İç Güvenlik ve Devlet İşleri Komitesi, Seçilmiş İstihbarat Komitesi ve Bütçe Komitesinde de görev almıştı.

3 Kasım 2020’de düzenlenen başkanlık seçiminin ardından Harris, ülke tarihinde başkan yardımcısı olan ilk siyahi, Hindistan ve Karayip kökenli kadın olarak tarihe geçmişti.

Joe Biden adaylıktan çekildiğini duyurdu

ABD Başkanı Joe Biden, 5 Kasım’da düzenlenecek başkanlık seçimlerinde aday olmayacağını açıkladı. Biden açıklamasında, görev süresinin geri kalanında başkan olarak görevlerini yerine getirmeye odaklanacağını belirtti. Ayrıca ABD Başkanı Biden, seçim yarışından çekildikten sonra Başkan Yardımcısı Kamala Harris’i aday olarak onayladığını ve desteklediğini bildirdi. Öte yandan Trump, “ABD tarihinde açık ara en kötü başkan. Kamala Harris’i yenmek Biden’ı yenmekten daha kolay olacak” dedi.

 Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden, seçime üç buçuk ay kala adaylıktan çekildiğini duyurdu.Biden, duyuruyu sosyal medya hesabından paylaştığı bir mektupla yaptı.Başkan olarak görev yaptığı son 3,5 yılda Amerika’da çok büyük ilerleme kaydedildiğini belirten Biden, “Demokrasimizi muhafaza ettik ve koruduk” ifadesini kullandı.Biden, ABD Başkanı olarak görev yapmanın kendisi için en büyük gurur olduğunu kaydederek “Tekrar seçim için yarışma niyetindeydim ancak partim ve ülkem adına geri çekilmenin en doğrusu olacağına karar verdim. Geri kalan zamanda, sadece başkanlık görevlerime odaklanacağım” ifadesine yer verdi.Kararı hakkında gelecek günlerde halka sesleneceğini ifade eden Biden, Başkan Yardımcısı Kamala Harris’e de “olağanüstü ortaklığı” için teşekkürlerini iletti.Biden, Amerikan halkına da güveni ve inancı için teşekkür ederek “Amerika birlik olduğu müddetçe başaramayacağı hiçbir şey yok” ifadesini kullandı.
Son Dakika... ABD'de flaş açıklama: Joe Biden adaylıktan çekildiğini duyurduHARRİS’E DESTEK

Kararı hakkında gelecek günlerde halka sesleneceğini ifade eden Biden, Başkan Yardımcısı Kamala Harris’e de “olağanüstü ortaklığı” için teşekkürlerini iletti.Biden, Amerikan halkına da güveni ve inancı için teşekkür ederek “Amerika birlik olduğu müddetçe başaramayacağı hiçbir şey yok” ifadesini kullandı.ABD Başkanı Biden, seçim yarışından çekildikten sonra Başkan Yardımcısı Kamala Harris’i aday olarak onayladığını ve desteklediğini bildirdi.Son Dakika... ABD'de flaş açıklama: Joe Biden adaylıktan çekildiğini duyurdu - Resim : 2TRUMP’TAN AÇIKLAMA

Eski Başkan Donald Trump konuya ilişkin yaptığı açıklamada “ABD tarihinde açık ara en kötü başkan. Kamala Harris’i yenmek Biden’ı yenmekten daha kolay olacak” ifadelerini kullandı.ABD Başkanı Joe Biden’ın 2024 yarışından çekildiğini açıklamasından dakikalar sonra CNN ile bir telefon görüşmesi yapan eski Başkan Donald Trump Biden’a sert sözlerle yüklendi. Biden’ı “ABD tarihindeki açık ara en kötü başkan” olarak tanımladı.Demokratların adayının kim olacağı belli olmasa da Trump, Başkan Yardımcısı Kamala Harris’i yenmenin Biden’ı yenmekten daha kolay olacağını düşündüğünü belirtti.

NE OLMUŞTU?

ABD’de 5 Kasım’da yapılacak başkanlık seçimleri için Biden ile Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump, 27 Haziran gecesi CNN’deki ilk canlı yayın tartışmasında kozlarını paylaşmıştı.81 yaşındaki Biden, ikinci dönem adaylığında yaşı konusunda duyulan kaygıları giderecek performans sergileyememiş, program sonrası yoğun eleştirilere maruz kalmıştı. Demokrat Partili kesimden ve Biden’ı destekleyen bazı medya kuruluşlarından Biden’a “başkanlık seçimlerinden çekilmesi” çağrısı yapılmıştı.Biden ise sağlık durumunun eskisi gibi olmadığını kabul ederek Trump’a karşı en iyi alternatifin halen kendisi olduğunu belirtmiş ve yarıştan çekilmeyeceğini açıklamıştı.

Kaynak: A.A
Mediatava Haber Merkezi

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç. 1 transferimiz kaldı

0
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, yeni sezon öncesi transfer çalışmaları ve takımın genel durumuyla ilgili açıklamalar yaptı.

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, transferler ve takımın durumu ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Son yılların en erken transferlerini yaptıklarını kaydeden Koç, “Transferler konusunda da bağırıp çağırıyordu taraftar. Seçim biter bitmez olacak diye. Son yılların en erken transferlerini yaptık. 1 tane forvet transferimiz kaldı. Orada belli mesafe kat ettik. B ve C planlarını da geliştiriyoruz. Birazcık sabır birazcık insaf talep ediyoruz. İnşallah daha iyi olacağız.” dedi.

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç: 1 transferimiz kaldı

“CENK TOSUN’DAN TABİİ Kİ UMUTLUYUM”

Yeni transfer Cenk Tosun’dan umutlu olduğunu belirten Ali Koç, “Cenk Tosun’dan tabii ki umutluyum. Cenk’in babası çok iyi Fenerbahçelidir. Talihsiz sakatlıklar yaşamasaydı… Ama Cenk’in fundamentali çok kuvvetli. İnşallah Beşiktaş’a hizmet ettiği gibi Fenerbahçe’ye de hizmet edebilir. Turnuvada az süre aldı ama çok iyi bir gol attı.” diye konuştu.

“BARTUĞ’DAN ÇOK ÜMİTLİYİM”

Bartuğ Elmas’ı Mourinho’nun çok beğendiğini söyleyen Başkan Koç, “Ben bu sene Bartuğ’dan çok ümitliyim. Hoca çok beğeniyor. İyi takımımız var. Takviyelerle daha iyi olduk. Kazadan beladan uzak, sakatlıksız bir sezon olur. Geçen sene çok sakatlık yaşadık. Maç kaçıranlar oldu. Ben gidiyorum İsviçre’ye. Bu sene inşallah maçlara gidiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Johnny Depp kendisinden 33 yaş küçük Rus modelden kopamıyor

Bundan iki yıl önce bütün dünya bir ünlü çiftin yasalar önünde hesaplaşmasını tıpkı yüksek bütçeli bir filmi izler gibi izledi. Zaten aksi de mümkün değildi… Birbirleri hakkında ortaya attıkları iddialar kelimenin tam anlamıyla dudak uçuklatacak türdendi.

İkinci karısından boşanan ünlü oyuncu, kendisinden 33 yaş genç Rus modelden ayrılamıyor... Bu ilişkinin adını daha koymadılar

Sonunda haftalar süren duruşmalar bitti. Çiftin kadın tarafı ağlamamak için yutkunarak veda etti o olaylı oturumlara. Erkek tarafı ise “itibarımı geri kazandım” diyerek rahat bir nefes aldı.

Bir zamanlar birbirlerine deli gibi aşık olan bu ünlü çiftin ayrılığı işte böylesine olaylı oldu. Sonuç olarak ikisi de kendi yollarına gittiler.

Kocasına karşı yasalar önünde yenik düşen güzel oyuncu tasını tarağını toplayıp başka bir ülkeye gitti. Yılları devirmesine rağmen hala karizmasından bir şey kaybetmeyen eski eşi de hayatına döndü…

İşte şimdi bu yakışıklı oyuncuyla ilgili bir haber dolaşıyor ortalıkta: Güzel karısından olaylı bir şekilde boşanan oyuncu, yarı yaşında bir sevgili buldu… Onunla ilişkisinin adını bile koymadan gününü gün ediyor.

İkinci karısından boşanan ünlü oyuncu, kendisinden 33 yaş genç Rus modelden ayrılamıyor... Bu ilişkinin adını daha koymadılar

İLİŞKİNİN ADINI KOYMADILAR

Johnny Depp ile eski karısı Amber Heard’ün yaşadıklarından söz ettiğimizi anladınız büyük olasılıkla… İki ünlü oyuncunun The Rum Diary adlı filmin setinde başlayan aşkları 2015 yılında evliliğe uzandı. Ama büyük aşk 2017 yılında bitti.

Sonrasında ise boşanma ve birbirlerine karşı açtıkları karalama davaları geldi… İngiltere’deki ilk davadan Amber Heard galip çıktı. ABD’deki karşı davayı ise Johnny Depp kazandı.

Sonrasında Amber Heard, taşıyıcı anne yöntemiyle sahip olduğu kızını da alıp İspanya’da yeni bir hayat kurdu kendine. Depp ise önce müzik sonra sinema çalışmalarına geri döndü.

61 yaşındaki Johnny Depp’in son günlerde gündemde olmasının nedeni ise kendisinin yarı yaşındaki Rus model Yulia Vlasova ile yakınlaşması.

Tanıkların anlattığına göre Depp ile 29 yaşındaki Rus güzellik uzmanı ve model Vlasova, sık sık samimi şekilde birlikte görüntüleniyorlar.

People dergisine konuşan bir kaynağın söylediğine göre bu yakınlığa rağmen Johnny Depp ile Yulia Vlasova birbirlerinin “kız arkadaşı” ya da “erkek arkadaşı” gibi tanımlamalardan kaçınıyorlar. Bir başka deyişle henüz ilişkilerinin adını koymuş değiller.

Her ikisi de zaman zaman birlikte çekilen pozlarını sosyal medya hesaplarından paylaştı. Fakat bu fotoğraflar, basının da dikkatini çekince hepsini sildiler.

İkinci karısından boşanan ünlü oyuncu, kendisinden 33 yaş genç Rus modelden ayrılamıyor... Bu ilişkinin adını daha koymadılar

2021 YILINDA TANIŞTILAR 

Depp’e yakın kaynakların anlattığına göre ikili, 2021 yılındaki Karlovy Vary Film Festivali’nde tanıştı. Ondan sonra da sık sık görüşmeyi sürdürdüler. Ünlü oyuncu ile Vlasova, son olarak geçen hafta Londra’da yan yana görüntülendi.

Yulia Vlasova ile Johnny Depp, 2022 yılında, ölümünden kısa bir süre önce ünlü oyuncunun yakın dostu da olan Jeff Beck’in Prag’daki konserinde yine birlikteydi.

Hatta Depp, genç kadını yanağından öperken çekilen bir pozları da sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

Aşk söylentileri alıp başını gitse de Depp ile Vlasova bu romantik ilişki söylentileri hakkında ser verip sır vermiyor.

Kısa bir süre önce Vlasova, kendisiyle sosyal medyada yapılan bir söyleşide en sevdiği aktörün Johnny Depp olduğunu belirtip onu “Harika bir insan yetenekli ve ilham verici” diye tanımlamıştı.

İkinci karısından boşanan ünlü oyuncu, kendisinden 33 yaş genç Rus modelden ayrılamıyor... Bu ilişkinin adını daha koymadılar

UĞRUNA YUVASINI YIKMIŞTI… OLAYLI BİR ŞEKİLDE BOŞANDI

İlk evliliğini 1983 ile 85 arasında Lori Anne Allison ile yapan Depp, sonra da uzun süre Fransız şarkıcı ve oyuncu Vanesa Paradis ile birliktelik yaşadı. Bu aşktan Lily Rose adında bir kızı ile Jack adında bir oğlu oldu.

Fakat film setinde tanıştığı Amber Heard uğruna Paradis’yi bırakan Depp, 2015 yılında rol arkadaşıyla evlendi. Güzel ve aşk dolu başlayan evlilik olaylı bir şekilde sona erdi.

Kaynak: Hürriyet | Kelebek

Giyinip kuşandı ortalığı karıştırdı

Zengin ve ünlü insanların düğünleri her zaman büyük olay olur. Üstelik şansa bakın ki hemen hemen hepsi de “yılın düğünü” diye anılır. Fakat geçtiğimiz hafta öyle bir düğün yapıldı ki gerçekten de yılın hatta belki de on yılların düğünü unvanını çoktan hak etti bile.

Giyinip kuşandı, ortalığı karıştırdı... Sakin ol... Damat seninle evlenmiyor

Zaten ön kutlamaları aylardır süren bu düğün, en zengin, en ünlü iş insanlarını, politikacıları, sanat ve sosyete dünyasının önde gelen isimlerini bir araya getirdi. Günlerce sürdü ve geride görenlerin, içinde yaşayanların bile inanması güç bir pırıltı kaldı.

Her şey o kadar gösterişliydi ki ve o kadar yüksek miktarda para harcanmıştı ki bu düğünü unutmak o kadar kolay olmayacak.

Bu düğünün kahramanları, yani hayatlarını birleştiren gençler Hindistan’ın iki zengin ailesine mensup.

Ama sadece Hindistan değil söz konusu olan… Dünyanın en zengin iş insanlarından biri olan Mukesh Ambani’nin en küçük oğlu Anant Ambani ile yine aynı ülke kökenli ve yine dünyanın en çok kazanan insanlarından biri olan Viren Merchant’ın kızı Radhika masallardaki gibi bir törenle evlendi.

Giyinip kuşandı, ortalığı karıştırdı... Sakin ol... Damat seninle evlenmiyor

ÖYLE BÜYÜK BİR İHTİŞAM VARDI VE ÖYLE ÇOK PARA HARCANDI Kİ!

Düğün sahipleri bu kadar zengin olunca konuklar da bütün dünyanın dikkatini çekecek türden oldu elbette.

Mumbai’deki düğüne Hindistan’ın iş, sanat ve sosyete dünyasından ünlü isimler kadar dünyanın dört bir yanından şöhreti sınırları aşanlar katıldı.

Bu gösterişli düğünün konukları arasında TV dünyasının en parlak yıldızlarından biri olan Kim Kardashian ve kardeşi Khloe Kardashian da yer aldı.

Düğünde Kardashian- Jenner ailesini temsil eden Kim ve Khloe, en az gelin Radhika Merchant kadar çok konuşuldu.

Giyinip kuşandı, ortalığı karıştırdı... Sakin ol... Damat seninle evlenmiyor

KIRMIZILARI GİYDİ, ELEŞTİRİLERİN HEDEFİ OLDU 

Hatta nereye adım atsa büyük ya da küçük olay yaratan Kim Kardashian, bu düğüne de damgasını vurdu. Bunun nedeni de üç günlük kutlamalar sırasında giydiği iki farklı kıyafet.

Bu arada sözün burasında hemen şunu hatırlatalım ki düğünün konukları, Hindistan’ın yerel motiflerini yansıtan kıyafetler giyip aksesuarlar kullandı. Tabii ki dört çocuk annesi Kim Kardashian da böyle davrandı.

43 yaşındaki Kim Kardashian’ın düğünde giydiği iki kırmızı elbise sosyal medyada büyük gürültü kopardı.

Kardashian bu seçimi yüzünden başta Hindistan kökenliler olmak üzere çok sayıda kişiden yoğun eleştiriler aldı.

Giyinip kuşandı, ortalığı karıştırdı... Sakin ol... Damat seninle evlenmiyor

O RENK ELBİSEYİ DÜĞÜNDE SADECE GELİNLER GİYİYOR 

Bunun nedenine gelirsek… Kardashian’ın iki farklı gecede, değişik aksesuarlarla tamamlayarak giydiği elbiselerinin rengi bu düğüne uygun bulunmadı.

Çünkü kırmızı, Hindistan geleneklerine göre bir düğünde gelinin kıyafeti için kullanılabilen bir renk.

Kardashian üç gün üç gecelik düğünde dört tane elbise giydi. Bunlardan biri beyaz, diğeri pembe, geri kalan ikisi ise kırmızı renkteydi.

İşte bu kırmızı elbiseler yüzünden de Kim Kardashian, sosyal medyada eleştiri oklarının hedefi oldu.

Çocuk doğurmamak için kocasını boşamıştı… Yeni aşkının sözünden hiç çıkmıyor!Haberi görüntüle
Giyinip kuşandı, ortalığı karıştırdı... Sakin ol... Damat seninle evlenmiyor

‘BUNU BEN BİLE BİLİYORUM’

Bir sosyal medya kullanıcısı “Ben Meksikalıyım. Ben bile bir Hindistan düğününde konukların kırmızı giymemesi gerektiğini biliyorum” diye yazdı.

Bir başkası “Bir Hint düğününde asla kırmızı giymeyin. Bu renk gelin için ayrılmıştır” diyerek yüz yıllardır uygulanan kuralı hatırlattı.

Kim Kardashian’ın kırmızı elbiseleri bir başka sosyal medya kullanıcısı tarafından da şöyle eleştirildi: “Bu ucuz bir görüntü ve hiç Hindistan’a özgü değil. Sadece gelin kırmızı giyer.”

Sosyal medyada bunca eleştiri alan Kim Kardashian’ın düğün kıyafetlerinden ikisi için seçtiği renk Ambani ve Merchant ailelerini ise hiç kızdırmadı hatta etkilemedi bile.

Onlar bütün konuklarıyla olduğu gibi Kim Kardashian’la da samimi bir şekilde sohbet edip güzel ağırlamaya çalıştı.

Giyinip kuşandı, ortalığı karıştırdı... Sakin ol... Damat seninle evlenmiyor

KUTLAMALAR MART AYINDA BAŞLADI 

Anant Ambani ile Radhika Merchant’ın düğünü için kutlamalar bu yılın mart ayında başladı. İlk kutlamada Rihanna konukları şarkılarıyla coşturdu.

Ardından İtalya’nın farklı yerlerinde kutlamalar yapıldı yaz mevsiminin başında.

Son olarak da üç gün üç gecelik bu gösterişli düğün yapıldı. Ambani ailesinin bütün bu törenler için 325 milyon dolar harcadığı konuşuluyor.

Giyinip kuşandı, ortalığı karıştırdı... Sakin ol... Damat seninle evlenmiyor

Kardashian törende dört farklı kıyafet giydi. Hindistan’ın yerel motiflerini taşıyan kıyafetlerden biri beyazdı. 

Giyinip kuşandı, ortalığı karıştırdı... Sakin ol... Damat seninle evlenmiyor

Fakat kırmızı elbiseleri sosyal medyada eleştiri oklarının hedefi oldu.

Giyinip kuşandı, ortalığı karıştırdı... Sakin ol... Damat seninle evlenmiyor

Hint kökenli ünlü oyuncu Priyanka Chopra da düğüne kocası Nick Jonas ile birlikte katıldı.

Giyinip kuşandı, ortalığı karıştırdı... Sakin ol... Damat seninle evlenmiyor

İngiltere’nin eski başbakanlarından Tony Blair’in karısı Cherie Blair de kırmızı giydi. Ama onun seçimi Kim Kardashian’ın elbiseleri kadar konuşulmadı. 

Giyinip kuşandı, ortalığı karıştırdı... Sakin ol... Damat seninle evlenmiyor

Kim ve kardeşi Khloe; üç günlük düğün boyunca gösterişli elbiselerinin yanı sıra kullandıkları elmas, zümrüt ve inci takılarla da dikkat çekti.

Giyinip kuşandı, ortalığı karıştırdı... Sakin ol... Damat seninle evlenmiyor

İngiltere’nin bir başka eski başbakanı Boris Johnson, eşi Carrie ve üç çocuğuyla birlikte düğündeydi. 

Giyinip kuşandı, ortalığı karıştırdı... Sakin ol... Damat seninle evlenmiyor

Gelin Radhika Merchant’ın lengha adı verilen gelinliği altın rengi ağırlıklıydı. Kırmızılar ise geri planda kalmıştı.

Paris Olimpiyatlarının sponsoru Rihanna oldu

Barbadoslu ünlü şarkıcı Rihanna’nın güzellik markası Fenty Beauty, 26 Temmuz’da başlayacak olan 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’nın resmi sponsoru oldu. Rihanna, bu haberi sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımla duyurdu.

Dünyaca ünlü şarkıcı, hem müzik kariyerindeki hem de iş dünyasındaki üstün başarılarıyla gündemden düşmüyor. 36 yaşındaki Barbadoslu şarkıcı, kozmetik sektöründe büyük bir imparatorluk kurarak Forbes listesinde de yer aldı. Fenty Beauty’nin Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları ile yaptığı bu anlaşma, markanın bugüne kadarki en yüksek profilli anlaşmalarından biri olarak öne çıkıyor.

Rihanna, güzellik markasının bir ay sürecek Olimpiyatlar boyunca ‘resmi premium ortağı’ olarak hizmet vereceğini belirtti. Bu sponsorluğun, Fenty Beauty’nin küresel çapta daha da tanınmasını sağlayacağı ve markanın başarılarına bir yenisini daha ekleyeceği düşünülüyor.

Saadet Işıl Aksoy Rotasını Yunanistan’a çevirdi

Birçok kişi gibi bu yaz rotasını Yunanistan’a çeviren ünlülerden birisi de Saadet Işık Aksoy oldu. Ege sahillerinin tadını çıkaran Saadet Işıl Aksoy, Atina’da tatil yapıyor.

Saadet Işıl Aksoy, güzelliği ve fit hali ile adından söz ettirdi. Ünlü oyuncu, Yunanistan pozlarına, “Yeni ikinci ev. Son dakika yapılan planlara” mesajını yazdı.

Mehmet Sezai, Cem Karcı, Ömer Ceylan, Begum Kale Liaos ve Mehmet Can Mekirköy, Atina tatilinde arkadaşları Saadet Işıl Aksoy’a eşlik etti.

Yaşam süresini uzatan ilaç bulundu

0

İnsan ömrü kısıtlı. Yaşlanmayı durdurmak, ömrü uzatmak için yıllardır çalışmalar yapılıyor. Yapılan bu çalışmaların birinden olumlu sonuç alındı. Farelerin yaşam süresini yaklaşık yüzde 25 artıran yeni bir ilaç bulundu. Bu ilacın insanlar üzerinde kullanılması ile ilgili de çarpıcı bilgiler verildi.

İnsan ömrünü uzatmanın formülleri aranıyor. Bu kapsamda bulunan ilaçlar ilk önce hayvanlar üzerinde deneniyor.

Laboratuvar hayvanlarının yaşam sürelerini yaklaşık yüzde 25 oranında artırabilen yeni bir ilaç keşfedildi. Bilim insanları, bu keşfin insanlarda da yaşlanmayı yavaşlatabileceğini umuyor.

Yeni ilaçla tedavi edilen laboratuvar farelerine genç görünümleri nedeniyle “süper model büyükanneler” deniyor.

Bunların diğer farelere kıyasla daha sağlıklı ve daha güçlü olduğu tespit edildi. Kanser vakalarının ise daha az olduğu kaydedildi.

İlaç halihazırda insanlarda test ediliyor, ancak aynı yaşlanma karşıtı etkiye sahip olup olmayacağı henüz bilinmiyor.

İnsanlar tarih boyunca hep daha uzun bir yaşam arayışında oldu.

Bilim insanları yaşlanma sürecinin şekillendirilebileceğini uzun zamandır biliyorlar. Örneğin yedikleri yiyecek miktarı önemli ölçüde azaltılan laboratuvar hayvanlarının daha uzun yaşadığı görülüyor.

Araştırmacılar yaşlanmanın moleküler süreçlerini ortaya çıkarmaya ve bunları manipüle etmeye çalıştıkça yaşlanma konusundaki araştırmalarda ciddi bir artış yaşanıyor.

MRC Tıp Bilimi Laboratuvarı, Imperial College London ve Singapur’daki Duke-NUS Tıp Fakültesi’ndeki ekip, interlökin-11 adı verilen bir proteini araştırıyor.

Yaşlandıkça insan vücudundaki interlökin-11 seviyesi artıyor.

Bu hem daha fazla inflamasyon yaratıyor hem de uzmanlara göre yaşlanmanın hızını kontrol eden çeşitli biyolojik anahtarları çeviriyor.

DAHA UZUN VE DAHA SAĞLIKLI YAŞAM

Araştırmacılar iki farklı deney yaptılar.

İlkinde farelerin genetiği değiştirilerek interlökin-11 üretmemeleri sağlandı.

İkincisinde farelerin 75 haftalık olması beklendi (kabaca 55 yaşındaki bir insana eşdeğer) ve sonra düzenli olarak vücutlarını interlökin-11’den arındırmak için bir ilaç verildi.

Nature dergisinde yayınlanan sonuçlar, deneye ve farelerin cinsiyetine bağlı olarak yaşam sürelerinin %20-25 oranında arttığını gösterdi.

Yaşlı laboratuvar fareleri genellikle kanserden ölürken, interlökin-11’den yoksun farelerde hastalık seviyelerinin çok daha düşük olduğu tespit edildi.

Kas fonksiyonlarında iyileşmenin yanı sıra farelerin daha zayıf olduğu, daha sağlıklı tüylere sahip olduğu ve kırılganlık testlerinde daha iyi puan aldığı belirtiliyor.

Araştırmacılardan biri olan Prof. Stuart Cook’a verilerin gerçekten bu kadar umut verici olup olamayacağı soruldu.

Prof. Cook, “Çok heyecanlanmamaya çalışıyorum. Etrafta bir sürü yanıltıcı bilgi var, bu yüzden verilere bağlı kalmaya çalışıyorum ve bunlar en güçlü olanları” diye yanıt verdi.

İlacın insanlarda “kesinlikle” denenmeye değer olduğunu düşünen Cook, etkisinin “dönüştürücü olacağını” ve kendisinin de ilacı almaya hazır olduğunu söyledi.

İNSANLARA UYGULANABILIR MI?

İlaçla ilgili cevaplanması gereken önemli sorular arasında aynı etkinin insanlarda da sağlanıp sağlanamayacağı ve olası yan etkiler var.

İnterlökin-11 insan vücudunun erken dönem gelişiminde rol oynuyor.

Nadiren bunun eksikliğiyle doğan insanların kafatasındaki kemiklerin kaynaşma şekli değişir, dişlerinin çıkışı ve eklemleri etkilenir.

Ayrıca yara izi oluşumunda da rolü vardır. Eklemlerin düzeltilmesi için ameliyat gerekebilir.

Araştırmacılar, interlökin-11’in yaşamın ilerleyen dönemlerinde yaşlanmayı tetiklemede rol oynadığını düşünüyor.

İlaç, interlökin-11’e saldıran yapay bir antikor gibi davranıyor ve akciğer fibrozisi olan hastalarda deneniyor. Akciğerleri hasar gören bu hastalar nefes almakta zorlanırlar.

Prof. Cook, denemelerin tamamlanmadığını ancak verilere göre ilacın güvenli göründüğünü söyledi.

İlaç, yaşlanmayı “tedavi etme” girişimlerinin son yaklaşımının bir ürünü.

Diğer yandan organ naklinin reddedilmesini önlemek için alınan tip 2 diyabet ilacı metformin ve rapamisinin de yaşlanmayı engelleyici özellikleri araştırılıyor.

Prof. Cook, yaşlanmayı durdurmak için ilaç almanın insanların aldığı kalori miktarını sınırlamasından daha kolay olduğunu düşünüyor:

“Sonunda beş yıl daha yaşamak için, 40 yaşından itibaren yarı aç, tamamen tatsız bir hayat yaşamak ister miydiniz? Ben istemezdim.”

Duke-NUS Tıp Fakültesi’nden Prof. Anissa Widjaja, “Çalışmamız fareler üzerinde yapılmış olsa da, insan hücreleri ve dokuları üzerinde yapılan çalışmalarda da benzer etkiler gördüğümüz göz önüne alındığında, bu bulguların insanlar için de anlamlı olmasını umuyoruz” dedi:

“Bu araştırma, yaşlanmanın daha iyi anlaşılmasına yönelik önemli bir adım ve sağlıklı yaşlanmayı potansiyel olarak uzatabilecek bir tedaviyi fareler üzerinde kanıtladık.”

Yaşam süresini uzatan ilaç bulundu. Yaşlanmayı durdurmak mümkün mü? Heyecanlandıran deney...

Sheffield Üniversitesi’nden Prof. Ilaria Bellantuono araştırmanın bulgularının güvenilir göründüğünü ancak hastalarda işe yarayıp yaramadığına dair kanıt eksikliği olduğunu söyledi.

BBC Türkçe’de yer alan habere göre; bu tür ilaçların yapımının maliyeti gibi sorunların hala devam ettiğini de vurgulayan Prof Bellantuono, “50 yaşındaki herkese kalan hayatları boyunca bu tedavinin uygulandığı düşünülemez” dedi.

Kaynak: Medyatava Haber Merkezi

Yeşilçam’ın en cesur oyuncularındandı. Yıllar sonra ortaya çıktı

Yeşilçam’ın erotik yıldızı olarak anılan Arzu Okay, yıllar sonra ortaya çıktı.

Bir döneme damga vuran oyuncu Arzu Okay’ın son halini ise kızı paylaştı.

Okay, en son hayatı kitap olduğunda gündem oldu.

Arzu Okay kitapla ilgili konuşurken “Oynadığınız filmlerin sadece bir kısmı erotik ama adınız sadece o filmlerle anılıyor.” yorumuna şu yanıtı vermişti…

“Aynı dönemde erotik filmlerde rol alan erkek oyunculara böyle bir damga vurulmadı. Benim filmlerimi çeken erkek yönetmenlerin çoğu filmlerde gerçek ismini kullanmadı. Kadınlar hep günah keçisi…”

KADINLAR HEP GÜNAH KEÇİSİ

“KADINLAR HEP GÜNAH KEÇİSİ” 

Arzu Okay’ın bir Instagram hesabı bulunsa da Okay pek paylaşım yapmıyor. Okay’ın son halini zaman zaman kızı paylaşıyor.

Arzu Okay’ın son halini görenler “Hâlâ çok güzelsiniz” yorumlarında bulunuyor.

Yarışmayla gelen şöhret

Yarışmayla gelen şöhret

10 yaşındayken Zeki Müren ile fotoromanda oynamasıyla başlayan şöhreti, ‘Saklambaç’ gazetesinin yarışmasını kazanmasıyla devam etti.

Oyunculuğu bıraktıktan sonra Fransa’ya yerleşip tekstil işiyle uğraşmaya başlayan Okay 2017 yılında ‘Yemekteydik’ ve ‘Karar Verdim’ filminde rol almıştı.

İlk filmim Ayhan Işıklaydı

İlk filmim Ayhan Işık’laydı’

Bir röportajında “1970’te ‘Sinema Yüz Güzeli’ seçildim, 15-16 yaşındaydım. Önce fotoromanlarda yer aldım…

Afra Saraçoğlu ile ayrılan Mert Ramazan Demir pozlarıyla dikkat çekti

Ekranların fenomen dizilerinden Yalı Çapkını’nın başrol oyuncuları Afra Saraçoğlu ile Mert Ramazan Demir, uzun zamandır aşk yaşıyor. Ayrıldıkları iddiası magazin gündemine bomba gibi düşen çiftten Mert Ramazan Demir pozlarının altına düştüğü not ile bir anda sosyal medyanın gündemine oturdu.

Ekranların fenomen dizilerinden Yalı Çapkını’nın başrol oyuncuları Afra Saraçoğlu ile Mert Ramazan Demir, uzun zamandır aşk yaşıyor. Ayrıldıkları iddiası magazin gündemine bomba gibi düşen çiftten Mert Ramazan Demir pozlarının altına düştüğü not ile bir anda sosyal medyanın gündemine oturdu.

‘Yalı Çapkını’ dizisinde başrolleri paylaşan ünlü oyuncular Mert Ramazan Demir ve Afra Saraçoğlu, bir süredir aşk yaşıyor.

İlişkilerine bir dargın bir barışık şekilde devam eden ünlü çift dizilerinin sezon finali yapmasının ardından İspanya tatilinde dinlenmeye çekildi.

Birlikte tatil yapan ünlü çiftten şaşırtan bir hamle geldi.

Afra Saraçoğlu ve Mert Ramazan Demir sosyal medyada birbirini takipten çıktı.

Ayrılık haberleri gündemde yer alan çiftten Demir, spor yaptığı görüntülerini paylaştığı gönderiye “ne halim varsa gördüm” notunu düştü.

Mert Ramazan Demir’in sözlerine sosyal medyada alay dolu yorumlar yapılırken, pozları çok beğenildi.

Murat Boz nostaljik paylaşımıyla sevenlerini geçmişe götürdü

Birçok şarkısıyla dillere dolanan ünlü şarkıcı Murat Boz, rol aldığı filmlerle de büyük bir hayran kitlesine ulaştı. 11 milyondan fazla takipçisinin bulunduğu Instagram hesabından paylaşım yapan Murat Boz, çocukluk fotoğrafını sevenleriyle paylaştı.

Yakışıklı şarkıcı, nostaljik kareye, “80’li çocuk. Bir elinde yarın, öbür elinde dün” notunu düştü. Murat Boz’un paylaşımına çok sayıda yorum ve beğeni geldi.

Biden’ın çekilmesi an meselesi

Joe Biden’ın sağlık durumunun kötü olması hem ABD hem dünya kamuoyunda sürekli tartışılan bir konu. Son olarak ABD’de Demokrat Partili isimler ABD Başkanı Joe Biden’ın adaylıktan çekilmesinin an meselesi olduğunu belirtti.

ABD'de çarpıcı açıklama: Biden'ın çekilmesi an meselesi

Reuters’a konuşan Demokrat partili kaynaklar Biden’ın adaylıktan çekilmesinin an meselesi olduğunu söyledi.

Axios haber sitesi, bazı Demokratların parti içindeki baskıları sonucu Biden’ın kenara çekilme noktasında ikna edildiğini öne süren yorumları derleyen bir rapor hazırladı.

27 Haziran gecesi Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump ile CNN’deki ilk canlı yayın tartışmasının ardından Biden’ın seçim adaylığını sürdürebilmesine ilişkin endişelerin giderek büyüdüğüne işaret edilen raporda, birçok Demokrat’ın, ABD Temsilciler Meclisi üyesi Demokrat Adam Schiff’in, Biden’a yaptığı “çekil çağrısı”na katıldığı aktarıldı.

İsmini açıklamak istemeyen bir kaynak, “Biden’ın doğru olanı yapacağına inanıyorum. O yöne doğru ilerliyor” ifadesini kullandı.

Raporda, Biden’ın başkanlık seçimindeki kampanyasını bu hafta sonu sona erdirebileceği iddia edildi.

KAMALA HARRİS ÖNE ÇIKAN ADAY

Bu arada, ABD’de yapılan bir ankette, Demokratların yüzde 79’unun Başkan Biden’ın seçimden çekilmeye karar vermesi halinde yardımcısı Kamala Harris’in başkan adayı olarak gösterilmesini desteklediği sonucuna ulaşıldı.

BIDEN’IN SAĞLIK DURUMU

ABD’de 5 Kasım’da yapılacak başkanlık seçimleri için yarışan Demokrat Partili Biden ile Cumhuriyetçi rakibi Trump, 27 Haziran gecesi CNN’deki ilk canlı yayın tartışmasında kozlarını paylaşmıştı.

81 yaşındaki Biden, ikinci dönem adaylığında yaşı konusunda duyulan kaygıları giderecek performans sergileyememiş, program sonrası yoğun eleştirilere maruz kalmıştı.

Demokrat Partili kesimden ve Biden’ı destekleyen bazı medya kuruluşlarından, Biden’a “başkanlık seçimlerinden çekilmesi” çağrısı yapılmıştı.

Biden ise sağlık durumunun eskisi gibi olmadığını kabul ederek, Trump’a karşı en iyi alternatifin halen kendisi olduğunu belirtmiş ve yarıştan çekilmeyeceğini açıklamıştı.

İmamoğlu’ndan sokak hayvanları yasa teklifiyle ilgili açıklama

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı da olan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, sokak hayvanları yasa teklifiyle ilgili açıklamalarda bulundu.

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, TBB Encümen Toplantısı’na katıldı. TBB Konağı’nda düzenen toplantıda TBB Encümen üyeleri Diyarbakır, Eskişehir, Mardin, Mersin, Şanlıurfa, Adıyaman, Artvin, Edirne, Nevşehir, Zonguldak, Ankara Keçiören, Konya Selçuk belediye başkanları da hazır bulundu. Encümen Toplantısı’nda Deprem Bölgesi Araştırma Komisyonu Kurulması, Tasarruf Tedbirlerinden Kaynaklı Sorunlar, TBB Yardımları, Avrupa Hareketlilik Haftası Programı, Belediye Sorunları ve Çözümüne İlişkin Eylem Planı, Kayyım Uygulamasının Hukuki Çerçevesi gündem maddeleri görüşüldü.

“BAZI YEREL YÖNETİMLERİN HİZMETLERİNİN ENGELLEDİĞİNİ DE TESPİT ETMİŞ DURUMDAYIZ”

Toplantı sonrası basın açıklaması yapan İmamoğlu, “Bu encümen toplantısındaki gündemle ilgili bazı bilgiler aktaracağım. TBB olarak yerel yönetimlerin özellikle bu dönem içinde bulunduğu her türlü sıkıntıyı takip eden bir etkili, ilgili süreci ortaya koyacağız. Bu nedenle gündeme dair hemen hemen her konuda komisyonlarımız var ve komisyonlarımızı çok aktif bir biçimde çalıştıracağımızı kamuoyuyla paylaşmak isterim. Bu çalışmalar hızlıca başladı. Ara vermeden toplantılar yapıyoruz ve toplantılar ekseninde de açıkçası yeni kararlar ve yeni çalışma başlıklarıyla yolumuzu oldukça yoğun bir takvime tabi tutuyoruz. Tabii bugün kesinlikle ekonomik koşullar paralelinde yerel yönetimlerin çok yoğun sorunlar içerisinde olduğu bir gerçek. Çok büyük boyutlara ulaşan enflasyonun etkisi, yakıt, enerji fiyatlarındaki yüksek artış gerçekten hizmet maliyetlerimizi çok yüksek seviyelere taşımakta. Bu anlamda bazı yerel yönetimlerin hizmetlerinin engellediğini de tespit etmiş durumdayız” dedi.

“SOSYAL YARDIMA MUHTAÇ AİLELERİN SAYILARININ ARTTIĞINI TESPİT ETMİŞ DURUMDAYIZ”

“Tabii belediyelerin ve belediye başkanlarımızın yöneticilerimizin ne denli güçlü bir gayretle hareket ettiklerini hiçbir hemşehrimizi zor durumda bırakmamak adına güçlü bir seferberlik denebilecek seviyede çalışmalar yürüttüklerini biliyorum” diyen İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Bu anlamda özellikle ekonomik olarak yürütülen bu politikalar çerçevesinde ülkemizin tamamında sosyal yardıma muhtaç ailelerin sayılarının arttığını da istatistiki olarak tespit etmiş durumdayız. Bu da yine belediyelerimizin bütçelerinin bu yöne evrilmesini ve bu yönde de vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına mutlak katkı sunma konusunda gayret gösterdiklerini ve arkadaşlarımızla hemfikir olduk ve paylaştık. Doğal olarak sosyal yardım payları bütçede artıyor. Tabii kentlerimizin ihtiyaç duyduğu birçok farklı yeni yatırımlar söz konusu. Bu yönde de çalışmalarımız etkili bir şekilde sürüyor.

“KATKILARIMIZLA DEPREM BÖLGESİNDE OLMAYI HEDEFLİYORUZ”

Özellikle bugün birkaç konu hakkında sizlere özel bilgi paylaşmak istiyorum. Bunlardan bir tanesi deprem bölgesinde araştırma yapacak olan komisyonumuz çalışmalarına başladı. Sürüyor. Buna yön vermek adına metodolojiyi paylaştık. Deprem bölgesinde yapılan hizmetler hem merkezi idare hem yerel idare boyutunda sürecin nasıl yönetildiği ve yürütüldüğü konusundaki tespitler, TBB üzerine düşen sorumluluklar, vazifeler ve elbette kamuoyuna dönük birtakım sonuçları içerecek bir biçimde bir aylık süre içerisinde tamamlanmasını öngörüyoruz ve bu tamamlandığı an itibarıyla da yerinde yaptığımız bu tespitler çerçevesinde hem TBB’nin eylem planı ortaya çıkmış olacak. Katkılarımızla o bölgede olmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda o sonuçları açıklayacağımız encümen toplantımızı da deprem bölgesindeki bir şehrimizde yapmayı arkadaşlarımızla karar verdik.

“ADİL OLMAYAN DESTEK SÜRECİNİN ADİL BİR ZEMİNE KAVUŞACAK”

Özellikle destekler yapılmasıyla ilgili son beş yıla dönük bir bakış ortaya koyduk. 2019 ve 2023 yılları dahil olmak üzere ve bu çerçevede ne yazık ki adil olmayan destek sürecinin adil bir zemine kavuşması, hak eden belediyelerle belediyeler birliği bütçesinde ve başta araç desteğinin sunulmasıyla ilgili planlamanın yapılması ve ona göre bir algoritmanın önümüze koyulması ki bazı hassas konuların daha öncelikli ele alınması konusunda da karar birliğine vardık. Bu konuların elbette başında şu anda deprem bölgemize yapılacak hizmetler ve bütçe aktarımları gelmekte. Tasarruf tedbirleri çerçevesinde bazı yöntem zorlukları ve tariflerin belediyeleri zor duruma bıraktığına dair başlıklarımız söz konusu ve bu başlıklar tespit edildi. Bunların içerik nasıl bir düzenlemeye muhtaç olduğu konusunda da arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyor ve bu çalışmanın sonucunu da hem ilgili bakanlıklarla paylaşıyor olacağız hem de kamuoyuyla. Bir sonraki encümenimizde paylaşacağız.

 “AVRUPA HAREKETLİLİK HAFTASI”

Avrupa Hareketlilik Haftasına dair etkin bir çalışmayı da arkadaşlarım bugün bizlere sundular ve inşallah Avrupa Hareketlilik Haftası dahilinde şehirlerimizde hem karbon salınımını azaltan hem sıfır karbona doğru hedef koyan şehirlerimizde insan hareketliliğini, bisiklet kullanım alışkanlığını, coğrafi özelliklerine göre toplu taşımaya yönlenmeyi, fosil yakıt araçların azaltılmasına dönük etkinlik ve faaliyetlerin arttırılması ve başlıklarıyla önerileri yine yerel yönetimlerle paylaşıyor olacağız.

“DÜNYA GENELİNDE ÖZELLİKLE MÜLTECİLERİN YÜZDE 60’I KENTSEL ALANLARA YERLEŞMİŞ İKEN TÜRKİYE’DE BU ORAN YÜZDE 98’İN ÜZERİNDE”

Değerli vatandaşlarımızla göçmen ve sığınmacılar konusunu da ele aldığımızı ve bu kapsamda özellikle yerel yönetimlerin nasıl zor durumda bırakıldığına da dikkat çektik. Biliyoruz ki ve özellikle kayıt dışı göçmenler yerel yönetimlerin nüfusuna kayıtlı değiller. Yani bizler hazineden bir pay alamıyoruz. Merkezi bütçeden bir pay alamadığımız ortamda biz yerel yönetimler olarak bu şehirde yaşayan bu nüfusa kendi vatandaşımıza verdiğimiz bütün hizmetleri de veriyor durumdayız. Tabii şöyle bir enteresan bir yüzdeyi de paylaşmak isterim. Dünya genelinde özellikle mültecilerin yüzde 60’ı kentsel alanlara yerleşmiş iken Türkiye’de bu oran yüzde 98’in üzerinde ve yüzde 98 oranında insanlar kentlerde. Bu durum birlikte yaşamanın gerçek zorlukları özellikle yerelde deneyimleniyor. Ekonomik, sosyal, kültürel alanda çok zor bir dönemi şehirlerde yaşadığımız bir gerçek.

“16 MİLYON YERİNE 20 MİLYONA YAKIN İNSANA SU VERİYOR DURUMDAYIZ”

Bugün resmi nüfusu 16 milyona yakın İstanbul’umuzda sadece geçici koruma ve ikamet izinli 1 milyonun üzerinde kayıtlı nüfus var. Tabii buna kaçak olan düzensiz göçmenler ve vatandaşlık alanlar dahil edildiğinde bu rakamın 2, 2 buçuk katı oranında büyüdüğünü tespit etmiş durumdayız. Zira bunu su tüketiminde de şu anda tespit edebiliyoruz. 180 litre su tüketimi günde var iken ortalama şu anda biz 225 litreyi aşan rakamlara ulaşmış bir tüketimle karşı karşıyayız. Yani bu demek oluyor ki 16 milyon yerine 20 milyona yakın insana İstanbul örneğinde su veriyor durumdayız. Dolayısıyla biz tabii yerel yönetimlerde bu hizmetlerimizi en üst seviyeye taşımak adına şehirlerimizin desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz.

“BU ZOR ORTAMDA YEREL YÖNETİMLERİN GÜÇLENDİRİLMESİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ” 

Bu çerçevede büyükşehir belediye paylarının dağıtımındaki adaletsizliğin giderilmesi, yıllık kişi başı pay ortalamasının altında kalan büyükşehir belediyelerin ortalamalarının oraya yaklaştırılması, mahalli idareler genel bütçe vergi gelirlerinden Türk vatandaşı olan nüfusumuza ayrılan bütçe paylarının sığınma sayısını da içerecek şekilde değerlendirilmesi ve ona göre bu zor ortamda yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle belediyelerin göç ile ilgili çalışma ve projelerine yönelik ilave mali desteğin de belediyelere kullandırılması gerekiyor.

Uluslararası finansmanın belediyeler nezdinde de devreye sokulması ve bölgesel ihtiyaçların gözetilerek belediyelere böyle bir bütçenin paylarının aktarılması şarttır diye düşünüyoruz. Özellikle belediyelerin genel bütçe vergi gelirleri paylarında yapılan kesintilerin belli bir süre uygulanmaması bu dönemde her belediyemiz için önemli bir avantaja dönüşecektir. Zira az önce söylediğim gibi bugün ekonomik koşullarında belediyeler sosyal destek dahil olmak üzere her konuda vatandaşlarımıza destek olma konusunda büyük gayret içerisinde.

“ENGELLEYİCİ ÇALIŞMALARIN YAPILMASI MESELEYİ DAHA ÖLÇÜLEBİLİR VE GÖZETLENEBİLİR BİR AŞAMAYA KAVUŞTURACAKTIR”

Belediyelerin mali yapıları, ölçekleri ve sığınmacı sayısı gözetilerek az önce ifade ettiğim ilave destek meselesini çok önemli buluyoruz. Özellikle göç yönetimi konusunda görev, yetki ve sorumluluklarının belediyeler nezdinde hiç dikkate alınmaması ve özellikle ulusal düzeyde yapılan bir takım çalışmalar, hamleler şeffaflıkla ilgili sorunların giderilmesinin bu ülkemiz çapında büyük bir sorun olarak gözetlenen göçmen vatandaşlarımıza dönük süreçlerin göçmen nüfusla uyum çalışmaları, göçmen nüfusla ilişkileri ve ülkemize asla yakışmayacak görüntülerin olmaması noktasında yerel yönetimlerin de merkezi idareyle beraber etkin eş güdüm sağlayabilmesiyle ilgili hem düzenlemelere muhtaç olduğumuzun hem de ciddi bir şeffaflığa ihtiyaç duyduğumuzun da altını çizmek isterim. Özellikle kayıt dışı istihdamın ve kayıt dışı iş yeri açılması meselesinde de gerekli düzenlemelerin ve engelleyici çalışmaların yapılması meseleyi daha ölçülebilir ve gözetlenebilir bir aşamaya kavuşturacaktır.

BELEDİYELERİNİN TEMSİLİNİN SAĞLANMASI ÇAĞRISI

Kaynak israfının önüne geçilmesi meselesinde de kurumlar arası iletişimin bu meselede az önce söylediğim o şeffaflığın, bilgi akışının yapılması, ortak toplantıların olması, sivil toplum kuruluşlarının da bu çerçevede meseleye dahil edilmesi önemli bir gündem. İçişleri Bakanlığı’nın bünyesinde oluşturulan göç kurulunda Türkiye Belediyeler Birliği aracılığıyla özellikle sığınmacı nüfusun yoğun bulunduğu il ve ilçe belediyelerinin temsilinin sağlanması çağrısını da yapmak istiyorum. İl göç kurullarında belediyelerin etkin katılımı sağlanmalı, yetki ve görevi de net olarak belirlenmelidir. Göç konusunda farklılaşan bölgesel ve yerel ölçekteki sorunların çözümü için bölgesel analizler ve stratejik planların hazırlanmasına önce ve stratejilerin belirlenmesine yönelik çalışmalarda yapılmalıdır. Belediyeler olarak ortak taleplerimizin bu doğrultuda sıralandığını kamuoyuyla paylaşıyorum.

 “KAYYIM UYGULAMASININ TÜMDEN BU ÜLKENİN GÜNDEMİNDEN KALKMASI ŞARTTIR”

Bir başka konu yine gündeme aldığımız ne yazık ki ülkemizde artık bir alışkanlık gibi ya da bir rutin uygulama gibi gündemde olan ve yapılan, hatta gündemde tutulmaya gayret edilen kayyım uygulamasıdır. Kayyım uygulamasının tümden bu ülkenin gündeminden kalkması şarttır. Kayyım uygulamasıyla ilgili gördüğümüz hukuki sakıncaları elbette sizlerle paylaşmak istiyorum. Öncelikle Anayasa’da İçişleri Bakanı’na görevle ilgili suçlar için uzaklaştırma yetkisi verilmişken terör örgütü maddesinde görev bağlantısı asla kurulmadığı hukuki bir zafiyettir. Terör suçunun görevle bağlantılı işlenmesi halinde ise dayanak madde karışıklığı bulunmaktadır. Hizmetlerin terör sebebiyle aksadığının tespitinin Valiliğin yapması yargı teminatını bertaraf etmektedir.

Meclis’in seçim yapması kuralından uzaklaşılmış olması gerçekten halkımızı o şehirlerde yaşayan vatandaşlarımızı derinden yaralamaktadır. Aynı zamanda personelinin görevden uzaklaştırılması iadesi kararı seçilmiş başkandan alınmıştır ve vesayet makamları hiyerarşik amir konumuna girmiştir. Bu kapsamda vatandaşın iradesinin tümden yok sayılması zeminini oluşturduğu gibi aynı zamanda kurumu da neredeyse ortadan yok eden bir aşamalı süreci devreye sokmaktadır. Yine görevlendirme süresi belirsiz belediyenin karar yürütme temsilci gibi farklı organlara sahip olmasından beklenen yarar da sağlanamamaktadır.

“YEREL DEMOKRASİYİ HIRPALIYOR”

Suçun şahsiliği prensibinden en üst seviyede uzaklaşılmıştır. Düzenleme olağanüstü koşullar altında çıkarılmış denilse de artık olağan hale gelmiştir. Neredeyse bu böyle yerleşik bir uygulamaya dönüşmüştür ki bu yerleşik uygulamamıza asla uygun değildir ve bunun gibi birçok aslında uygulamanın hem şahısları hem kurumları ve hem de o beldedeki vatandaşları derinden yaraladığını, üzdüğü yerel demokrasiyi hırpaladığını ve açıkçası üzüntümüz bazı noktalarda tamiri mümkün olmayan tahribatlar yarattığını belirtmek isterim. Bunun ülkemize, ülkemiz yerel demokrasisine, milletimizin demokrasiye olan inancına yaralar açmaktadır ve 86 milyon yurtsever vatandaşımızın bu memleketin eşit hissedarı olan yurttaşlarımızın yaşadığı bu cennet vatanda hiçbir beldemizin bu tür uygulamaları hak etmediğini düşünmekteyiz.

Yine Meclisin feshi ve belediye başkanlığının sona ermesine, görevlerle ilgili suç işlenmesi halinde görevden almayı ve takip edilecek bu süreç kurallar Anayasamızda ve temel mevzuat 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda yer aldığından ayrıca kayyum düzenlemesine ihtiyaç bulunmadığını arkadaşlarımız öneriyor. Bütün bunlar hem yasanın nasıl uygulandığı mevzuatına dair hem de aynı şekilde bu kanunların birbiriyle olan çelişkisini tespit etme noktasında Türkiye Belediyeler Birliği bünyesindeki hukuk birimimizin ve uzman arkadaşlarımızın çalışmaları ışığında sizinle paylaşıyorum.

Suçla mücadelenin ceza sorumluluğunun bireyselliği üzerinden sürdürülmesi gerektiği tüm kamu hat, koruma, hatta personele kamu görevlilerine kayyım atanmasının devlet geleneğimize hizmetlerini devamlı ilkesine büyük aykırılıklar içerdiği, olağanüstü koşullarda getirilmiş kayın düzenlemesinin az önce dediğim gibi olağan dönem kapsamında genişletilmemesi gerektiği, yerel yönetim geleneğimize ve demokratik teamüllere uygun halkın iradesini yok sayan nitelikli bir kararla alınan kayyım atama uygulamasına son verilmesi değerlendirmesinde bulunuyor ve bunu da kamuoyuyla ve ilgililerle de paylaşmış olmak istiyorum.

“GEREK UYGULAMA, GEREK BİLİMSELLİK AÇISINDAN CİDDİ SORUNLAR İÇERDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ”

Değerli hemşehrilerim yine bir diğer konu ve yeterince hazırlık yapılmadığı ve bu konuda özellikle bizi derinden üzdüğünü ifade ettiğim, böylesi önemli bir konuda yeni bir kanun çıkardık diyerek neredeyse tamamında belediyeleri sorumlu kılan bir anlayışla meseleyi Meclis’e taşıyan çalışmayı doğru bulmuyoruz. Bahsettiğim konu elbette Hayvanları Koruma Kanunu. TBMM’ye sunulan Hayvanları Koruma Kanunu’nda yapacağım tespitlerin önemli olduğunu ifade etmek isterim. Teklifin gerek yöntem gerek uygulama gerek bilimsellik açısından ciddi sorunlar içerdiğini düşünüyoruz. İlgili kanun teklifi çözüm odaklı olmak yerine toplumsal sorunun daha da büyümesine neden olacak niteliktedir.

“ELZEM DENETİMLERİN DE YAPILMADIĞINI BELİRTMEMİZ GEREKİR”

TBB olarak sokak hayvanları konusundaki sorunları şöyle sıralayabiliriz: Kent yaşamı içindeki sahipsiz sokak hayvanları elbette ki tedirginlik yaratmakta ne yazık ki çeşitli saldırı vakaları olmakta, yaralanmaları hatta ölümlere sebep olmaktadır. Sahipsiz hayvanlar tabii ki maruz kaldıkları birtakım sıkıntı valilerin olduğunu da test etmek gerekir. Açlık, susuzluk, hastalık, kötü muamele gibi hayatlarını tehdit eden risklerle de bu canlılar karşı karşıyadır. İlgili bakanlıklar tarafından mevcut yasaya göre yapılması elzem denetimlerin de yapılmadığını belirtmemiz gerekir. Mali imkansızlıklar başta olmak üzere çeşitli nedenlerle yeterli hayvan bakım evi hizmeti veremeyen yerel yönetimlerle iş birliği yoluna acilen gidilmeli ve bu konuda çok eksik bir zaman dilimi işletilmiştir. Bu iş birliği yapılmamaktadır.

“HAYVANLARIN YEREL YÖNETİM TARAFINDAN HAYATLARINA SON VERİLMESİ ZORUNLU HALE GETİRİLMEKTEDİR”

Hayvan üretim tesislerini yasal ve yasal olmayan sayıları binlerle ifade eden, edilen hayvan satış noktaları ilgili denetimler yapılmamak ve sınırlandırma getirilmemektedir ve çok önemli husus yasa TBMM’ye sunulmadan önce yasa taslağında tüm sorumluluğun yüklendiği yerel yönetimlerle ve konunun uzmanlarıyla istişare edilmemiş olması ve konunun kamuoyuna açık bir şekilde tartıştırılmamış olması ne yazık ki bildiğimiz bir yöntemle sanki birileri tarafından basına sızdırılıp kamuoyu kendi kendine tartışsın yönteminin tercih edilmiş olması, uygar olmayan, demokratik olmayan bir zeminde bu taslağın TBMM’ye gelme döneminin sürecini bize yaşatmıştır.

Bakanlık verilerine göre Türkiye’de 2 milyon sahipsiz köpek bulunmakta. Yine bakanlık verilerine göre Türkiye genelinde hayvan bakım evlerinin toplam kapasitesinin 105 bin adet olduğu ortaya çıkmakta. Bu bağlamda sokak kedilerinin, köpeklerinin toplanıp bakım evlerine muhafaza edilip sahiplendirilmesi için yeterli altyapı bulunmamaktadır. Bu yılın sonuna kadar tamamlanması öngörülen bakımevleri için süre de 2028 yılına uzatılmıştır. 2028 yılına kadar bu altyapının sağlanamadığı her hayvanların yaşamına son verileceği ortadadır bu mevzuata göre. Kanun teklifinde ikincil aşama gibi gösterilmesine karşın hayvanların yerel yönetim tarafından hayatlarına son verilmesi böylece zorunlu hale getirilmektedir.

“KISIRLAŞTIR-AŞILA-YAŞAT”

Köpek üretimi ve satışıyla ilgili denetim ve kısıtlamalar arttırılmadıkça köpeklerin ve kedilerin öldürülerek sokaklardan nüfusunu azaltmayacağını biliyoruz. Çünkü boşalan alanlara yeni sokak hayvanlarının hızlıca yerleşeceği bilimsel çalışmalarda bir gerçektir. Bu yönüyle biz TBB olarak canlıların yaşamına son vermeden kısırlaştır-aşıla-yaşat politikasının en üst seviyede bir seferberlikle yönetilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle belediyelerimiz arasında koordinasyon gerek ilçeler gerekse ilde sınır illerde çözüm çok büyük önem taşımaktadır. Kısırlaştırma işlemlerinin süpürme şeklinde yapılması sayesinde bölgesel olarak kısırlaştırılmamış hayvan kalmaması hedef olmalıdır.

“TBB HİÇ GÜNDEME DAHİL EDİLMEDİ”

Türkiye’nin dünyada en az kuduz vakası gören ülkelerden biri olması önemli bir tespittir. Dünya Sağlık Örgütü köpeklerin toplu şekilde yok edilmeye çalışılmasının işe yaramadığını hatta ters etki yaptığını da raporlamış olması bu yasa çalışılırken bu tür verilere dikkat edilmediğini tarafımızca tespit edilmiştir. Öte yandan kentlerde ve kırsalda yaşayan kedilerin ve köpeklerin özellikle fare sıçan gibi hastalık yiyen canlıların istilasını önlediği özellikle de kırsal bölgelerden kent merkezlerine inecek yaban hayvanlar için de bariyer görevi gördüğü uzmanlarca tespit edilmiştir. Dolayısıyla birçok canlının başka türlü sakıncalı hallerini istilalarının baş edilmez duruma geleceği özellikle teknik arkadaşların tespit ettiği bir durum.

Bu manada özellikle ülke genelinde düzenli ve etkili bir kısırlaştırma kampanyası, ilgili bakanlıkların kamu kurumlarını tüm yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, gönüllüleri sürece dahil edilmesi, bakım bakımevi açma zorunlu olmasına rağmen bunu yerine getirmeyen yerel yönetimlerle ilgili sıkı denetimlerin yapılması, mali zorluk yaşayan belediyelere ve özellikle işletilmesi konusunda ve yapımı konuda bakanlığın destek sağlaması, hayvan üretim tesislerinin ruhsatlandırılması ve işletilmesiyle ilgili çok sıkı kriterlerin belirlenmesi ve özellikle internet üzerinden illegal satış yapan işletmelerin, kişilerin hakkında ciddi caydırıcı cezaların yapılması gibi hususların ekleneceği ve şeffaf bir biçimde çalışılarak, düşünün ki TBB hiç gündeme dahil edilmedi.

“ZORLAMA BİR GİRİŞİMİN DOĞRU OLMAYACAĞINI İFADE ETMEK İSTERİM”

Türkiye Belediyeler Birliği’nin ya da diğer belediyelerden hiçbir şekilde görüş alışverişinin yapılmadığı bir ortamda yapılan bu çalışmanın doğru olmadığını ve mutlaka bu çalışmalarla birlikte sonucun Meclis’e taşınması gerektiğini tekrar sizlerle ve kamuoyuyla paylaşmak isteriz. Özellikle vatandaşlarımızın iyi bir eğitime tabi tutulması, sokak hayvanları doğa, şehirde şehirle doğanın uyumu ve özellikle insanların bu konuda bilinçlendirilmesiyle ilgili hususların da okullarda mutlaka bir eğitime dönüşmesi ve müfredata konulmasının toplumsal bilinç açısından da önemli olduğunu belirtmek isteriz. Bu yönüyle şu anda Meclis’te görüşme çabası içerisinde ve zorlama bir girişimin doğru olmayacağını tekrar ifade etmek isterim.

SU VE TAŞKIN KANUNU

Son konu olarak Su Kanunu ve Taşkın Kanunu hakkında geçenlerde Tarım ve Orman Bakanlığımızla birlikte çalışmaya katıldık ve Ulusal Su Kurulu toplantısına katıldım. Her şeyden önce de Ulusal Su Kurulu toplantılarını önemsiyorum ve bu konuda Sayın Bakanımızın ve orada bulunan heyetin en etkin bir biçimde bu işin içinde olma gayretini görmekten de memnun olduğumu ifade etmek isterim. Ulusal Su Kanunu’nun çok önemli olduğunu, bu sıcak günlerde bu kuraklığı yine konuştuğumuz ortamda iklim değişikliğinin etkilerini en üst seviyede konuştuğumuz bu ortamda mutlaka çok önemli, kalıcı kanunlara dönüşmesi gerektiğini yıllarca ülkemize hizmet etmiş İSKİ kanunu gibi bazı özel kanunların korunarak geliştirilerek su idarelerinin daha etkin, daha yerelde güçlü kurumlar haline gelmelerinin sağlandığı bir yasal zemin oluşmasını önemsiyoruz. Bu yönüyle TBB olarak ve bütün belediyelerimiz adına Su Kanunu’nun ve Taşkın Kanunu’nun katılımcı bir biçimde ki taşkın kanununa görüş ilettik… Bu konuda Su Kanunu’nun henüz paylaşılmadığını ama bu konuda özel oturumla Ulusal Su Kurumu’nda görüşüleceğini ve öncesinde de yine belediyelerimizin görüşüne başvurulacağını, TBB’nin de görüşüne başvurulacağını ümit ederek bu çalışmaları önemsediğimizi belirtmek isterim.

“ORTAK AKILLA VE İŞ BİRLİĞİYLE BÜTÜN SORUNLARA EĞİLME KONUSUNDA KARARLI BİR HEYETİZ”

TBB çatısındaki güçlü kurumumuzun değerli encümen üyeleri, belediye başkanı arkadaşlarımla yaptığımız çalışmaların özetini sizlerle paylaştım. Biliniz ki ortak akılla ve iş birliğiyle bütün sorunlara eğilme konusunda kararlı bir heyetiz. Türkiye Belediyeler Birliği’nin bu dönemde geçmiş dönemden farklı olarak çok kapsayıcı, çok adil ve eşit bir tavır içerisinde olacağını ifade etmek isterim. Burada ayrımcılığın bittiğini, birilerinin imtiyazlı olduğu dönemin sona erdiğini bütün vatandaşlarımızla, bütün belediyelerde paylaşmak isterim. Herkese eşit mesafede tüm belediyelerimizle ortak ve uyum içerisinde çalışıyor olacağız.

Hiçbir yurttaşımızın verdiği oy nedeniyle cezalandırılmasına, belediye hizmetlerinden başka il ve ilçelerine oranla daha az faydalanabilir konuma getirilmesine gönlümüz asla razı olmayacak ve bu konuda mücadele edeceğiz. Kapsayıcılıktan uzak politikalar asla güçlenmesini arzu ettiğimiz demokrasi sürecimize yakışmaz. Bu anlamda mutlak mücadele ve fikir beyanlarımıza ve çabalarımız kurumlar düzeyinde vatandaşlarımızın bilgilendirilmesi süreciyle devam edeceğiz. Biz Türkiye Belediyeler Birliği’nin en kapsayıcı ve demokrat yönetim olma iddiamıza yakışır bir yönetim sergileme gayreti içerisinde olacağız.”