Dünyaca ünlü şarkıcı Madonna, son zamanlarda konserlerindeki tavırlarıyla hayranlarının tepkisiyle karşı karşıya. Hatta bir hayranı Madonna’nın uyarısız bir şekilde cinsel içerikli performans sergilediğini, üstsüz kadınları izlemeye zorlandığını söyleyerek dava bile açtı.
Madonna, Celebration dünya turu kapsamındaki konserine giden bir kişi tarafından, uyarıda bulunmaksızın pornografi ürettiği ve sahnede seks eylemlerini simüle edip üstsüz kadınları izlemeye zorladığı için dava edildi.
Çarşamba günü Los Angeles’ta açılan davada; davacı Justen Lipeles, şehirdeki Kia Forum salonunda 7 Mart’ta gerçekleşen konserle ilgili bir dizi iddiada bulunuyor. Konserin organizatörü Live Nation da sanık olarak Madonna’nın yanında yer alıyor.
Lipeles, konserin saat 20.30’da başlayacağını belirten, her biri 500 dolarlık dört bilet aldığını, ancak konserin aslında saat 22.00’de başladığından şikayet ederek şunları iddia etti: “Davalılar davacıya konserin daha sonraki bir zamanda başlayacağına dair herhangi bir bildirimde bulunmadı.”
Ayrıca davacı konserin gerçekleştiği mekanın sıcaklığından da şikayet etti: “Kia Forum’un içi, Madonna klimanın açılmasına izin vermediği için rahatsız edici derecede sıcaktı.”
Lipeles’ın şikayetleri arasında ünlü şarkıcının performansı da vardı: “Ayrıca, performansın büyük bölümünde davacı Madonna’nın dudak oynattığını açıkça gördü. Gösteri sırasında davacı, sahnede seks eylemlerini simüle eden üstsüz kadınları izlemek zorunda kaldı. Davacı sanki pornografik bir filmin yapımını izliyormuş gibi hissetti.”
Lipeles, sözleşmenin ihlali, yanlış beyan, haksız rekabet, yanlış reklam ve duygusal sıkıntı nedeniyle dava açıyor.
Lipeles, tazminatın yanı sıra yasal masraflar ve konser biletlerinin iadesini de talep ediyor.
Madonna ve Live Nation dava hakkında yorum yapmasa da ünlü şarkıcı geçtiğimiz aylarda da konsere geç başlamasıyla ilgili şikayetlerle dikkat çekmişti.
Ocak ayında, 13 Aralık’ta Brooklyn Barclays Center’da verdiği konsere geç başlaması nedeniyle Madonna’ya iki kişi tarafından dava açılmıştı. Madonna ve Live Nation tarafından yapılan açıklamada, geç başlamanın teknik bir sorundan kaynaklandığı belirtilmişti.
Madonna daha önce 2019 ve 2020 yıllarında Madame X turnesine geç kaldığı gerekçesiyle de davalarla karşılaşmış, ancak bunlar reddedilmişti.
‘Biraz Ağladım’ 7 Haziran’da tüm dijital platformlarda yayında.
2024 yılının son üretimi olarak ‘Haydi Gel’ yorumuyla ‘Kargo☆Yarına Kalan Şarkılar’ albümünde kulak verdiğimiz Evdeki Saat Haziran ayına yeni bir parçayla başlıyor. Gelecek aylarda yayınlanacak parçalarının da habercisi olan ‘Biraz Ağladım’ 7 Haziran’da tüm dijital platformlarda yerini alacak.
Sanatçı yeni parçasıyla; eski ve sadık dinleyicilerine özlenen Evdeki Saat sıcaklığı ve melankolisini sunarken, yeni dinleyicilerine de samimi bir selam veriyor. Parçanın söz ve müziği diğer tüm parçalarda olduğu gibi yine Eren Alıcı imzalı. Mix ve aranjmanında da Eren Alıcı yer alırken mastering koltuğunda Emre Malikler’i görüyoruz.
‘Biraz Ağladım’ sanatçının ‘mutsuz dans şarkıları’ndan oluşan diskografisine, senenin devamında gelecek ve farklı duygu hallerini aktaracak diğer parçaların habercisi olarak eklenecek.
Bu hafta KÖFN, Vadi Açıkhava’da; Nil Karaibrahimgil, İş Kuleleri’nde konser verecek. Ayrıca PSM Loves Summer serisi kapsamında Kerala Dust ve BADBADNOTGOOD, Zorlu PSM’de olacak. Pilot Galeri yeni grup sergisi ‘Beden Fragmanları’nı ziyarete açtı.
*KONSER
-Fransız çellist Christian-Pierre La Marca 1 Haziran Cumartesi 20.00’de şef Adam Szmidt yönetimindeki CRR Senfoni Orkestrası’yla CRR Konser Salonu’nda sahneye çıkacak. Bilet fiyatı 49,99 lira.
-Kargo 1 Haziran 21.00’de Maximum UNIQ Açıkhava’da konser verecek. Bilet fiyatı (iki al, bir öde) 945 ila 2.550 (VIP lounge) lira.
-İngiliz indie elektronik müzik grubu Kerala Dust 1 Haziran 21.30’da PSM Loves Summer By %100 Müzik konserleri kapsamında Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde İstanbullularla buluşacak. Bilet fiyatı 440 lira.
-Vega 1 Haziran 21.30’da IF Performance Hall Beşiktaş’ta. Bilet fiyatı 390 lira.
-Amsterdamlı Martijn Verhagen müzik projesi Morpheus’la 1 Haziran 22.00’de Salon İKSV’de olacak. Bilet fiyatı 450 lira.
-Hey! Douglas 1 Haziran 22.00’de Blind İstanbul’da sahneye çıkacak. Bilet fiyatı 380 lira.
-Buray 2 Haziran Pazar 21.15’te Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda konser verecek. Bilet fiyatı 741 (protokol) ila 3.990 lira.
-Yaşar 5 Haziran Çarşamba 21.00’de ODTÜ MD Vişnelik Çim Amfi’de Ankaralı müzikseverlerle buluşacak. Bilet fiyatı 399,50 ve 499 lira.
-BADBADNOTGOOD 5 Haziran 21.30’da Zorlu PSM’de sahneye çıkacak. Bilet fiyatı 440 lira.
-Kalben 5 Haziran 22.00’de 6:45 KK Ankara’da sevilen şarkılarını söyleyecek. Bilet fiyatı 600 lira.
-Jehan Barbur 6 Haziran Perşembe 21.00’de Yapı Kredi bomontiada’da ücretsiz konser verecek. Müzisyen 7 Haziran Cuma 21.30’daysa Kadıköy Sahne’de olacak. Bilet fiyatı 388,50 lira.
-Piyanist Gülsin Onay 6 Haziran 20.00’de şef István Várdai yönetimindeki Franz Liszt Oda Orkestrası’yla İş Kuleleri Salonu’nda sahneye çıkacak. Bilet fiyatı 600 ila 1.300 lira.
-Nil Karaibrahimgil 7 Haziran Cuma 18.30’da İş Kuleleri Kibele Çeşmesi Heykeli Önü’nde konser verecek. Ücretsiz.
-Deneysel pop müzik grubu gUgUoU 7 Haziran 20.00’de Arter’de müzikseverlerle buluşacak. Bilet fiyatı 225 ve 275 lira.
-Sakiler 7 Haziran 21.00’de Jolly Joker Vadistanbul’da. Bilet fiyatı 1.140 ila 15.000 (4 kişilik loca) lira.
-KÖFN 7 Haziran 21.00’de BtcTurk Vadi Açıkhava’da sahneye çıkacak. Bilet fiyatı 350 ila 1.300 lira.
-Fransız pop-soul şarkıcısı Imany 7 Haziran Cuma 21.00’de Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda. Bilet fiyatı 995 ila 3.995 (protokol) lira.
-Son Feci Bisiklet 7 Haziran 21.30’da IF Performance Hall Beşiktaş’ta. Bilet fiyatı 385 lira.
-Beyoğlu Sıraselviler’deki Pilot Galeri ‘Beden Fragmanları’ isimli grup sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergi insan bedeni üzerinden toplumsal cinsiyet rolleri, kapitalizm tarafından üretilen ideal bedenler ve ona karşı gelme yöntemleri, toplumsal normlar karşısında bedenin direniş alanına dönüşmesi konularını işliyor. Ateş Alpar, Demet Yoruç, Ece Ağırtmış, Emir Erkaya, Gözde Mimiko Türkkan, Halil Altındere, Hamra Abbas, İrem Tok, Melih Çebi, Murat Şahinler, Serra Tansel, Tufan Baltalar ve Zeren Göktan’ın eserleri görülebilir. Sergi 13 Temmuz’a kadar açık.
-Anna Laudel’de Tuğçe Diri’nin ‘Taşların Ardında: An ve Arşiv’ başlıklı sergisi var. Sergi, tarih boyunca çok kez yıkılıp yeniden inşa edilen, çeşitli amaçlar için kullanılmış mekânların izini sürüyor. 30 Haziran’a kadar Beyoğlu, Kazancı Yokuşu’ndaki galeride.
-Çokyönlü sanatçı David Salle’nin Türkiye’deki ilk solo sergisi ‘Refakatsiz Çocuklar’ Sevil Dolmacı İstanbul’da açıldı. Sergi sanatçının İstanbul için ürettiği 21 resimden oluşuyor. 25 Temmuz’a kadar ziyaret edilebilir.
*DJ
-DJ ve prodüktör Heidi Lawden 1 Haziran Cumartesi 18.00’de The Marmara Hotel’in terasındaki Upperist sahnesinde olacak. Öncesinde Barış K’nın çalacağı gecenin bilet fiyatı 650 ve 1500 (VIP) lira.
-Ukraynalı DJ Alexander Alar 1 Haziran 21.00’de Kastel’de setin başına geçecek. Bilet fiyatı 340 ve 1.250 lira.
*TİYATRO
-‘Bernarda’ PSM sahnesinde
Federico García Lorca’nın ‘Bernarda Alba’nın Evi’ adlı eserinden Pelin Temur tarafından uyarlanan ‘Bernarda’yı Can Ali Çalışandemir yönetiyor. Otoritenin kadın kimliğine uyguladığı cinsiyetçi baskıyı konu alan eserde beş ayrı kadını canlandıran Özge Arslan çarpıcı performansıyla dikkat çekiyor. ‘Bernarda’ 3 Haziran Pazartesi 20.30’da Zorlu PSM %100 Studio sahnesinde izleyiciyle buluşuyor. Bilet fiyatı 215 (öğrenci) ve 440 lira.
-Kısıtlı kelimelerle anlaşmak
Günde kaç kelimeyle konuşabileceğiniz bir yasa tarafından sınırlandırılsa nasıl anlaşırdınız? Peki, yasanın çıkmasına beş dakika kala karşınızdakine ne söylerdiniz? Sam Steiner’ın yazıp Zelal Buldan’ın yönettiği ‘Limonlar, Limonlar, Limonlar, Limonlar, Limonlar’ kısıtlı kelimelerle anlaşmak zorunda olan Oliver ve Bernadette çiftinin hikâyesini anlatıyor. Oyunda sahneyi Hazal Selenga Erbayram ve Mesut Çil paylaşıyor. 7 Haziran Cuma 20.30’da Kadıköy Boa Sahne’de izlenebilir. Bilet fiyatı 300 ve 350 lira.
*ŞENLİK
Bu yıl 11’incisi düzenlenen ‘Gazhane Şenliği’ 1 Haziran’da Müze Gazhane’de İstanbullulara kapılarını açıyor. Gün boyu sürecek festivalde 5’i çocuk atölyesi olmak üzere toplam 19 atölye, müzisyenler için açık sahne, 8 konser, şiir söyleşisi, dans performansı ve Gazhane tarihinin anlatılacağı alan gezisi düzenlenecek. Ayrıca hayvan haklarının konuşulacağı bir vegan piknik planlanıyor. Gazhane Çevre Gönüllüleri, Gazhane Müşterek ve İBB Kültür desteğiyle düzenlenen 11. Gazhane Şenliği 1 Haziran Cumartesi 10.00-22.00 saatleri arası ücretsiz ziyaret edilebilecek.
*ATÖLYE
-Zorlu’daki Eataly Mutfak Atölyesi 2 Haziran Pazar 13.00’te İtalyan kurabiyeleri atölyesi düzenliyor. Atölyeye katılım ücreti 2.300 lira.
-Koşuyolu’ndaki EKS Mutfak Akademisi’nde 5 Haziran Çarşamba 15.00’te sütlü tatlılar atölyesi var. Atölye kapsamında panna cotta, sütlaç ve supangle yapımı uygulamalı anlatılacak. Bilet fiyatı 1.200 lira.
Donald Trump, New York’taki “sus payı” davasında aleyhine hüküm veren mahkemeyi siyasi tarafgirlikle, devleti ise faşistlikle suçladı. Trump, mahkemenin kararıyla ilgili “Bunu bana yapabiliyorlarsa herkese yapabilirler. Bunlar kötü insanlar” dedi.
Trump, jürinin kendisini suçlu bulan kararından sonra Manhattan’daki Trump Tower’da basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Eski ABD Başkanı, mahkemenin kararıyla ilgili “Bunu bana yapabiliyorlarsa herkese yapabilirler. Bunlar kötü insanlar. Çoğu durumda bunların hasta insanlar olduğuna inanıyorum.” dedi.
Hakkındaki kararın siyasi tarafgirlikle alındığını iddia eden Trump, “Onlar Beyaz Saray ve Adalet Bakanlığı ile tam bir işbirliği içindeler. Bunların hepsi (Joe) Biden ve belki de onun adamları tarafından yapılıyor.” diye konuştu.
Trump, “Ben başkanlık için önde gelen kişiyim ve iki cümleyi bir araya getiremeyen bir adam tarafından, bir mahkeme tarafından verilen konuşma yasağı emri altındayım.” ifadelerini kullandı.
“FAŞİST BİR DEVLETTE YAŞIYORUZ”
Tarihte başka bir ABD başkanına böyle bir muamelenin (konuşma yasağı) yapılmadığını hatırlatan Donald Trump, “Faşist bir devlette yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Trump, mahkeme yargıcı Juan Merchan hakkında ise, “Hiç bu kadar çelişkili bir yargıç olmamıştı. Artık kimsenin almadığı bir konuşma yasağı altındayım.” yorumunu yaptı.
Binlerce dolar para cezası ödemek zorunda kaldığını ve hapisle tehdit edildiğini belirten Trump, kendisinin Cumhuriyetçi Parti’nin başkanlık seçimleri için önde gelen adayı olduğunu anımsattı.
Trump, jüri kararının açıklanmasını takip eden 10 saatte yaklaşık 39 milyon dolar bağış topladığını söyleyerek, dava sonucunun seçmeni olumsuz yönde etkilemeyeceği mesajını verdi.
Trump, ABD başkanlık seçimlerinin yapılacağı 5 Kasım’ın “ülke tarihinin en önemli günü” olacağını kaydetti.
DONALD TRUMP’IN ‘SUS PAYI’ DAVASI
Trump, 18 Mart 2023’te Manhattan Bölge Savcılığınca yetişkin filmlerinde oyunculuk yapan Stormy Daniels’e 2016 başkanlık seçimleri sırasında yasa dışı “sus payı” ödenmesiyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında büyük jüri tarafından suçlanmıştı.
Trump, “sus payı” ve bununla ilgili kayıtlarda sahtekarlık yapmaktan 4 Nisan 2023’te New York’ta hakim karşısına çıkmıştı. Kendisine yöneltilen 34 ayrı suçlamayı reddeden Trump, hakkındaki iddiaları “siyasi cadı avı” olarak nitelemiş ve suçlamaları “seçimlere müdahale” olarak gördüğünü belirtmişti.
Trump, New York’ta 6 haftadır devam eden yargılama sonucunda dün jüri tarafından, hakkındaki 34 suçlamanın tamamından suçlu bulunmuştu.
Böylece Trump, ABD tarihinde kendisine yöneltilen suçlamalar nedeniyle ilk kez hakim karşısına çıkan ve jüri tarafından suçlu bulunan eski bir başkan olarak tarihe geçmişti.
Trump’a verilecek cezanın belirleneceği duruşma 11 Temmuz 2024’te yapılacak.
Galatasaray’ın şampiyonluk kutlamalarına Mauro Icardi’nin eşi Wanda Nara’nın paylaşımları damgasını vurdu. Şampiyonluk sonrası hızını alamayan Nara, peş peşe yaptığı paylaşımlarla sosyal medyayı salladı.
Galatasaray’ın 24.şampiyonluğunun mimarlarından biri Arjantinili yıldız Mauro Icardi oldu. 25 golle de sezonu gol kralı olarak kapatan Mauro Icardi ve eşi Wanda Nara Galatasaray’ın şampiyonluk kutlamalarına da, damgasını vurdu.
PEŞ PEŞE PAYLAŞIMLAR
Şampiyonluk sonrası hızını alamayan Nara, peş peşe yaptığı paylaşımlarla çok konuşuldu. Nara takipçilerini adeta paylaşım yağmuruna tuttu.
Çekişmeli geçen bir sezonun ardından son haftada Galatasaray, Konyaspor’u 3-1 mağlup etti ve şampiyon oldu. Karşılaşmanın ardından ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Galatasaray’ın Arjantinli futbolcusu Mauro Icardi, yaptığı uyku hareketiyle ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:
“Bir cevap niteliğindeydi. Biliyorsunuz futbol dışında sezon boyuncu birçok faktörle mücadele etmemiz gerekti. Fenerbahçe başkanının, bizim kulübümüzün başkan vekili ile ilgili bazı sözleri vardı. Her fırsatta bizim hakkımızda kötü laflar edildi. Biz de sahada kendimizi gösterdik.” dedi.
Bütün gece süren şampiyonluk kutlamalarına ise Mauro Icardi ve eşi Wanda Nara damgasını vurdu. Sarı-kırmızılıların şampiyonluğu sonrası Nara, yaptığı paylaşımlarla sosyal medyayı salladı. Eşi Mauro Icardi’nin maç sonu röportajını paylan Nara “Bir şampiyonluk daha, sezonun golcüsü ve herkesin idolü” notunu düştü.
Wanda Nara, en az sarı-kırmızılı camianın gönlünü fetheden eşi Icardi kadar magazin manşetlerinin vazgeçilmez ismi oldu.
Fenerbahçe’nin teknik direktörlük görevi için sözleşme imzaladığı Jose Mourinho, Ülker Stadyumu’nda düzenlenen törenle imzayı attı.
“ASIL OLAN FENERBAHÇE”
Taraftarların tutkusu için geldiğini belirten Mourinho, “Türkiye ligini geliştirmek için yardımcı olmak için burada çalışmak istiyorum. Asıl önemli olan Fenerbahçe” dedi.
“THE SPECIAL ONE”
Maraton Tribünü’ne kurulan platformda “The Special One Welcome to Fenerbahçe. The World’s Biggest Sports Club” yazısı yer aldı.
TEZAHÜRATLAR EŞLİĞİNDE TRİBÜNLERİ SELAMLADI
Tribünlerdeki yerlerini alan sarı-lacivertli taraftarlar çalan marş ve şarkılarla eğlenirken, Mourinho ve Fenerbahçe adına tezahüratlarda bulundu.
Paris Hilton, ilk albümünden 18 yıl sonra ‘Infinite Icon’ ile müzik dünyasına dönüş yapıyor.
İlk albümünü 2006 yılında çıkaran sosyetik güzel Paris Hilton yeniden müzik dünyasına dönüyor. 43 yaşındaki şarkıcı, 2006 yılında kendi adını taşıyan albümü Paris’i çıkarmış; “Stars Are Blind” ve “Nothing in This World” gibi parçalarla da tüm dünyada parlamıştı.
Hilton, o zamandan bu yana 2013’teki “Good Time”, 2015’teki “High off My Love” ve 2020’deki “I Blame You”nun yanı sıra Sia ve Steve Aoki’nin şarkılarında konuk olarak yer alan birkaç single yayınlamış olsa da yeni bir albüm yapmamıştı. Nihayet ünlü isim 6 Eylül’de Infinite Icon’u yayınlayacağını duyurdu.
Hilton müziğe dönüşüne dair sinyalleri, NBC’nin 2022 Miley’nin Yılbaşı Gecesi Partisinde Sia ve Miley Cyrus’la birlikte gösterdiği sürpriz “Stars Are Blind” performansından bu yana veriyor.
UEFA Şampiyonlar Ligi finalinde Borussia Dortmund’u 2-0 mağlup ederek 15. kez Devler Ligi’nde zafere ulaşan Real Madrid’de Teknik Direktör Carlo Ancelotti’den açıklama geldi.
Şampiyonlar Ligi’nde 7 kez final heyecanı yaşayan ve 5 kez kazanma başarısı gösteren Carlo Ancelotti, milli futbolumuz Arda Güler hakkında açıklamalar yaptı.
ANCELOTTI’DEN ARDA GÜLER SÖZLERİ
64 yaşındaki İtalyan çalıştırıcı, kupa sevincini değerlendirdi.
Kupayı hak ettiklerini kaydeden Carlo Ancelotti, “Sanki bir rüyadayım. Beni uyandırmasın kimse. Bu güzel başarıyı, sevinci, mutluluğu yaşamak çok güzel bir duygu. Elde edilen bu zaferden dolayı çok mutluyuz. Tarihi bir gün yaşıyoruz. Çok iyi oynadık. Kupayı hak ettiğimizi düşünüyorum” dedi.
Arda Güler ile ilgili düşüncelerini de paylaşan Real Madrid Teknik Direktörü Carlo Ancelotti, “O çok genç ama çok büyük yetenek. Başarılı bir grafik çizgi. Ona güveniyoruz.” diye konuştu.
Medya patronu Rupert Murdoch, 93 yaşında yine evlendi. Daha önce 4 evlilik yapan Murdoch, Elena Zhukova ile dünyaevine girdi. Murdoch ile Zhukova’nın, medya patronunu eski eşi Wendi Deng’in ev sahipliği yaptığı bir aile buluşmasında tanıştığı belirtildi.
Avustralya kökenli ABD’li medya patronu Rupert Murdoch 5. kez evlendi. 93 yaşındaki Murdoch, Rus asıllı bilim insanı Elena Zhukova ile dünyaevine girdi.
The Sun gazetesi, çiftin nikah töreninden kareleri yayınladı. Birkaç aydır birlikte olan çift, Kaliforniya’da evlendi.
NASIL TANIŞTILAR?
Emekli olan moleküler biyolog Zhukova 67 yaşında.
Murdoch ile Zhukova’nın, medya patronunu eski eşi Wendi Deng’in ev sahipliği yaptığı bir aile buluşmasında tanıştığı belirtildi. Murdoch ile Deng,14 yıl evli kaldı ve 2013’te ayrılma kararı aldı.
BİR DEVRİN SONU
Murdoch geçtiğimiz yıl aralarında Fox ve Skynews gibi ünlü TV kanallarının bulunduğu News Corporation şirketindeki görevini bırakmıştı.
4 KEZ EVLENDİ
Medya patronu son olara Ann Lesley Smith ile nişanlanmıştı ancak çift iki hafta sonra geçtiğimiz yıl nisan ayında ayrılma kararı aldı. Murdoch daha önce 4 kez nikah masasını oturdu.
MURDOCH’IN ÖNCEKİ İLİŞKİLERİ
Rupert Murdoch; 1956’dan 1967’ye kadar Avustralyalı uçuş görevlisi Patricia Booker ile 1967’den 1999’a kadar İskoç asıllı gazeteci Anna Mann ile 1999’dan 2013’e kadar da Çin doğumlu girişimci Wendi Deng ile evliydi. Murdoch, son eşi ünlü eski model Jerry Hall’dan 2022 yılında ayrıldı.
Haziran sonu Galatasaray’la sözleşmesi bitecek Mertens’ten taraftarlara müjde.
Galatasaray’a 2022-23 sezonu başında Napoli’den bedelsiz olarak gelen, iki sezonunda da şampiyonluk yaşayan Dries Mertens, bir sezon daha sarı kırmızılı ekipte kalmak istediğini dile getirdi. Ülkesi Belçika’da bir gazeteye konuşan deneyimli futbolcu “Çok sevdiğim G.Saray’da bir sezon daha oynayıp futbolu bırakacağım” dedi.
Dursun Özbek’ten transfer müjdesi: Bizimle olacakHaberi görüntüle
Mertens kariyer planları ile ilgili şunları söyledi: “G.Saray ile sözleşmemi 1 yıl uzatacağım. Daha sonra kariyerimi noktalayacağım. Bu yaz kramponlarımı asmayacak kadar hala oyundan keyif alıyorum. Burada harika bir hayatımız var. Eşimle birlikte Antalya, Bodrum ve İzmir’e seyahat etme imkanım oldu. Türkiye kalbimi fethetti.”
Şampiyonlar Ligi finalinde Borussia Dortmund ve Real Madrid, Londra’daki Wembley Stadyumu’nda karşı karşıya geldi.
Müsabakayı Carvajal ve Vinicius Junior’ın golleriyle 2-0 kazanan Madrid, kupayı 15. kez müzesine götürdü.
Tarihte ilk kez A Milli Futbol Takımı’nda forma giyen bir Türk futbolcu Devler Ligi zaferi yaşarken Arda Güler tarihe geçti.
Dortmund maçının kadrosunda bulunan Arda Güler, kariyerinde ilk kez Şampiyonlr Ligi şampiyonluğu yaşadı. a
BİR SEZONDA 3 KUPA
Milli yıldızımız Arda Güler, Real Madrid’de bu sezon 3. kupasını kazandı.
Suudi Arabistan’da düzenlenen İspanya Süper Kupası’yla ilk kupasını kazanan Arda Güler, LaLiga zaferinin ardından Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu sevincini de yaşadı.
Jose Felix ve Maria Julia’nın oğlu Jose Mourinho, 16 Ocak 1963’te Setubal’de dünyaya gözlerini açtı. Küçük yaşlardan itibaren öz güvenli bir karaktere sahip olan Jose, adeta dünya futbolunun en ikonik isimlerinden biri olmak için doğmuştu. Şampiyonluklar, inişli çıkışlı dönemler… Ve sonunda Fenerbahçe. Peki, bu eşsiz hikaye nasıl başladı?
Jose Mourinho’nun hikayesi, adeta futbol sahasının ortasında başlamış bir destan. Futbol dünyasının bu efsanevi figürü, şimdi Fenerbahçe gömleğiyle Türkiye topraklarında.
Portekizli teknik direktör, yaklaşık 50 yıldır futbolla yatıp kalkıyor ve bu yarım asrı bulan kariyerine sayısız şampiyonluk, birçok hayal kırıklığı ve unutulmaz anılar sığdırmış durumda.
Futbol sahalarında bir kasırga gibi esen Mourinho’nun adı, sadece başarılarıyla değil, sivri dili ve tartışmalı tavırlarıyla da anılıyor. Mourinho, tıpkı keskin bir bıçak gibi, ya seviliyor ya da nefret ediliyor; arada kalmak mümkün değil.
Kariyeri Porto ile yükselişe geçen Mourinho, Chelsea ile zirveye çıktı. Chelsea’de bir dönem fırtınalar estiren Mourinho, ardından Inter’de inanılmazı başardı ve Real Madrid ile Avrupa futbolundaki hükümdarlığını ilan etti.
2014-2015 sezonunda Chelsea ile kazandığı Premier Lig şampiyonluğundan bu yana lig zaferine hasret kalan Mourinho, yine de adını unutulmazlar arasına yazdırmayı başardı.
Roma ve Manchester United ile Avrupa şampiyonlukları yaşasa da, ilk dönemindeki görkemli halinden uzak olduğu kesin. Ancak, dünya futbolunda ‘Özel Biri’ olarak tanınan Mourinho, kariyeri ve son dönemdeki performansıyla ülkemizde daha uzun süre konuşulmaya devam edecek.
Kısır tartışmalardan uzaklaşıp, futbol delisi bu adamın hikayesinin nasıl başladığına bakmak, onun sıradışı yaşamını daha iyi anlamamızı ve verdiği mücadelenin ilham kaynağı olmasını sağlayacak.
İşte karşınızda, futbol sahalarının asi çocuğu, Jose Mario dos Santos Mourinho Felix’in destansı hikayesi.
Başını toprağa sokan bir hayvan vardır… devekuşu. Kötü anlarda, sadece daha iyi bir anın gelmesini ya da sorunların kendiliğinden çözülmesini bekleyemezsiniz. Ya da ayın değişmesini ve size daha iyi bir enerji vermesini bekleyemezsiniz. Hata yaparsınız, kötü bir andasınızdır, devekuşu olmak yok, başınızı kaldırın, sorunlarla yüzleşin, konuşun, çalışın. Benim için yol bu.
– Jose Mourinho
BABADAN KALAN MİRAS…
Jose Manuel Mourinho Felix, Vitoria Setubal ve Belenenses’te başarılı bir kalecilik kariyerine imza atmış, hatta Portekiz Milli Takımı formasını gururla taşımıştı. Ancak bu başarılı kariyerin ardından, biraz çalkantılı bir teknik direktörlük yolculuğuna adım attı.
Mourinho Felix, 1970’lerin ortalarından 1990’ların ortalarına kadar çeşitli Portekiz kulüplerinde teknik direktörlük yaptı.
Ailesinin Noel kutlamaları sırasında yaşanan moral bozukluğunun ötesinde, düşüncesizce zamanlanmış görevden alınmasının, bugün hepimizin “Jose Mourinho” olarak tanıdığı oğlu Jose Mario dos Santos Mourinho Felix üzerinde nasıl bir etki yaratacağını bilemezdi.
HER ŞEYİ BAŞLATAN NOEL…
Jose Mourinho, babasının görevden alınışını hâlâ canlı bir şekilde hatırlıyor. Bu olay, aileye istenmeyen bir Noel hediyesi gibi gelmişti, ancak genç Mourinho’yu kendi antrenörlük kariyerinden vazgeçirmedi. Aksine, bu olay onun için bir motivasyon kaynağı oldu.
O günden sonra, Mourinho’nun aklında tek bir şey vardı: Babasının yaşadığı hayal kırıklıklarını yaşamamak ve futbol dünyasında kendi başarı hikayesini yazmak. Bu kararlılık, onu dünyanın en tanınmış ve başarılı antrenörlerinden biri haline getirdi.
Dokuz ya da 10 yaşındaydım ve babam Noel günü görevden alındı. Teknik direktördü, sonuçlar iyi değildi, 22 ya da 23 Aralık’ta bir maç kaybetmişti. Noel günü telefon çaldı ve yemeğimizin ortasında görevden alındı.
GENÇ YAŞTA GÖZLEMCİLİK
Henüz onlu yaşlarının ortasındayken, Jose Mourinho, futbolculuk kariyeri hayalleri kurmasına rağmen, babası için düzenli olarak rakiplerin analiz raporlarını hazırlıyordu. Genç Mourinho’nun futbol tutkusunu ve analitik zekasını birleştirdiği bu görev, onun gelecekteki başarısının temelini attı.
ANTRENÖRLÜĞE GEÇİŞ
Mourinho, Portekiz’in ikinci liginde de olsa bir futbol kariyerine sahip oldu. Bir dönem Rio Ave’de babasının yönetimi altında oynadı.
Ancak oyuncu olarak eksikliklerinin farkındaydı ve antrenörlüğü gerçek mesleği olarak görerek 20’li yaşlarının başında bu alanda çalışmaya başladı. İngiltere ve İskoçya Futbol Federasyonları tarafından düzenlenen kurslara katılarak kendini geliştirdi.
Mourinho’nun Rio Ave macerasından kısa görüntüler:
Lizbon’da beden eğitimi öğretmeni olarak çalışmaya başladı. Bu dönemde edindiği pedagojik bilgiler ve gençlerle olan iletişimi, onun antrenörlük kariyerine büyük katkı sağladı.
MOURINHO’NUN ŞAMPİYONLUKLARI
Şampiyonlar Ligi (2): Porto (2003-2004), Inter (2009-2010)
UEFA Kupası/Avrupa Ligi (2): Porto (2002-2003), Manchester United (2016-2017)
Konferans Ligi (1): Roma (2021-22)
Premier Lig (3): Chelsea (2004-2005, 2005-2006, 2014-2015)
La Liga (1): Real Madrid (2011-2012)
Serie A (2): Inter (2008-2009, 2009-2010)
FA Cup (1): Chelsea (2006-2007)
İtalya Kupası (1): Inter Milan (2009-2010)
Lig Kupası (4): Chelsea (2004-2005, 2006-2007, 2014-2015), Manchester United (2016-2017)
İLK ANTRENÖRLÜK FIRSATI
Mourinho’nun antrenörlük yeteneği ilk kez Vitoria Setubal’da genç takım antrenörü olarak test edildi. Vitoria’nın genç oyuncularıyla çalışarak kazandığı deneyim, Mourinho’ya Estrela da Amadora’da yardımcı antrenör olma fırsatını getirdi.
Estrela, Lizbon’un kuzey batısında yer alan küçük bir kulüptü ve 2010 yılında mali zorluklara yenik düşerek kapandı. Ancak, en azından futbol dünyasının en büyük isimlerinden birinin antrenörlük kariyerinin şekillenmesinde önemli bir rol oynadıklarını söyleyebilirler.
BOBBY ROBSON DOKUNUŞU
1992 yılında, PSV ile arka arkaya gelen Eredivisie şampiyonluklarının ardından tecrübeli İngiliz menajer Bobby Robson, Sporting Lizbon’un başına geçti. Yeni menajerlerinin Portekizce bir içki bile sipariş edemediğini ve taktiksel bir plan aktarmakta zorlandığını fark eden Sporting yetkilileri, Mourinho’yu çevirmen olarak işe aldı.
Lizbon futbol camiasında halihazırda bir yer edinmiş ve akıcı İngilizcesiyle bilinen Mourinho, bu görev için mükemmel bir adaydı.
“EN İYİ RAPORLARI MOURINHO VERİYORDU”
Mourinho’nun rolü sadece çevirmenlikle sınırlı kalmadı; Robson, kısa süre sonra kendine güvenen yardımcısının futbol sahasındaki mekanikler hakkında derin bir anlayışa sahip olduğunu fark etti. İkili sık sık futbol hakkında uzun sohbetler ediyor, oyunun inceliklerini tartışıyordu.
Robson, Mourinho’yu bir danışma kurulu üyesi, bir sırdaş olarak kullanmaya başladı ve yaklaşan maçlara hazırlanmak için Portekizli’nin uzmanlığından yararlandı:
Geri döndüğünde bana kesinlikle birinci sınıf bir dosya verirdi. Bu zamana kadar gördüğüm en iyi analizlerdi. Burada, 30’lu yaşlarının başında, hiç oyuncu ya da antrenör olmamış, bana şimdiye kadar aldığım her şeyden daha iyi raporlar veriyordu. – Bobby Robson
ROBSON’LA PORTO’YA GEÇİŞ
Sporting CP’deki ilk sezonunda pek dikkat çekmeyen ama saygıdeğer bir üçüncülük elde eden Bobby Robson, Aralık 1993’te görevinden alındı. UEFA Kupası’nda Casino Salzburg karşısında alınan yenilgi, Robson’ın “serseri mayın” olarak tanımladığı kulüp başkanı Sousa Cintra’nın İngiliz menajeri kovmasına neden oldu. Kariyeri boyunca ilk kez görevden alınıyordu.
YENİ BAŞLANGIÇ: PORTO
Robson’a hemen rakip Porto’dan menajerlik teklifi geldi ve Ocak 1994’te Porto’nun başına geçti. Robson, tek başına bir girişimde bulunmak istemedi ve Mourinho’yu yardımcısı olarak yanına aldı.
Nasıl oynadığımız önemli değil. Eğer sizin bir Ferrari’niz benim de küçük bir arabam varsa, sizi bir yarışta yenmek için tekerleğinizi patlatmam ya da deponuza şeker koymam gerekir.
– Jose Mourinho
Ayrıca geleceğin Chelsea menajeri Andre Villas-Boas’a da bir fırsat verdi. O zamanlar henüz 17 yaşında olan Villas-Boas, Porto’nun yeni patronuyla aynı apartmanda yaşıyordu ve Robson ona kulübün gözlem ekibine katılma şansı verdi.
(2003 yılında Denizlispor-Porto maçında, Jose Mourinho ve Rıza Çalımbay)
PORTO’DA ZİRVEYE
Robson ve Mourinho, 1993-94 sezonunda Şampiyonlar Ligi’nde yarı finale kadar yükselerek muazzam bir başarı yakaladılar. Porto, final biletini Johan Cruyff’un Barcelona’sına kaptırırken, o sezonun şampiyonu Milan oldu.
1995 ve 1996 yıllarında Portekiz şampiyonluğunu kazandılar. Birlikte Ljubinko Drulovic, Domingos ve Rui Barros gibi yetenekli forvetlerden oluşan heyecan verici, hücumcu bir takım kurdular ve ince ayar yaptılar.
Bu dönemde Robson ve Mourinho’nun iş birliği, Portekiz futbolunda yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Robson’ın deneyimi ve Mourinho’nun genç enerjisi, Porto’yu sadece yerel ligde değil, Avrupa sahnesinde de başarılı kıldı. Porto’nun bu dönemdeki başarıları, Mourinho’nun gelecekteki parlak kariyerinin de temel taşlarını oluşturdu.
MOURINHO’DAN BOBBY ROBSON YORUMU:
“Ona çok şey borçluyum. O Portekiz’e geldiğinde futbolun içinde hiç kimse yoktu. Burada iki kulüpte çalışmamı sağladı ve beni dünyanın en büyük kulüplerinden birine götürdü. Çok farklıyız ama üst düzey bir antrenör olmanın ne demek olduğu fikrini ondan aldım.”
BARCELONA MACERASI
Bobby Robson, Porto’daki başarısının ardından Barcelona’da Johan Cruyff’tan görevi devralmak üzere atandı.
Hollandalı efsaneyi takip etmek kolay olmayacaktı; oyuncu olarak bir kulüp efsanesi olan Cruyff, teknik direktör olarak Barça’ya 1992’de ilk Avrupa Kupası’nı ve 1991’den 1994’e kadar art arda lig şampiyonlukları getirmişti. Robson, bu zorlu görevde yine Mourinho’yu yanına alacaktı.
KUPA GALİPLERİ KUPASI ZAFERİ
Tarih 14 Mayıs 1997, Rotterdam’daki Feyenoord Stadı: Barcelona ile Paris Saint-Germain arasında oynanan Kupa Galipleri Kupası finalinin 18. dakikasında Katalanlar penaltı kazandı.
Futbol duygulara ve zekaya dayalı bir oyundur. Herkes zeki olabilir, önemli olan karşınızdakinin aptal olduğunu düşünmemektir. – Jose Mourinho
Dünyanın en iyi oyuncusu olarak kabul edilen 20 yaşındaki Brezilyalı Ronaldo, Bruno N’Gotty tarafından ceza sahası içinde düşürüldükten sonra penaltı vuruşunu kendisi kullandı. Ronaldo, kendini toparladı, koştu ve Fransız kaleci Bernard Lama’nın sağına atlamasını bekleyerek topu doğrudan ağlara gönderdi.
Her iki takım da 90 dakika boyunca kaleyi yokladı; Luis Figo tek bir vuruşla hem üst hem de yan direğe çarptı. Ancak Ronaldo’nun penaltısı Barça’ya galibiyeti getirmeye yeterli oldu.
GUARDIOLA İLE İLK TEMAS
Robson ve Mourinho sahadaki kutlamalara katıldı. Portekizli Mourinho, Barça’nın orta saha oyuncusu Pep Guardiola ile kucaklaşırken görüldü. İkili, futbola olan ortak beyinsel yaklaşımları sayesinde birbirlerinden hoşlanmaya başlamıştı. İki adamın kol kola görüntüsü, 13 yıl sonra yaşayacakları sert rekabete dair hiçbir işaret vermiyordu.
Bu zafer, Robson ve Mourinho’nun Barcelona’da geçirdiği dönemin unutulmaz anlarından biri olarak tarihe geçti. Robson’ın liderliği ve Mourinho’nun yenilikçi yaklaşımları, Barcelona’yı yeniden Avrupa’nın zirvesine taşıdı.
BARÇA’DA UNUTULMAZ SEZON
Kupa töreninin görüntülerinde, Bobby Robson kutlamaların arka planında yer alırken, Mourinho ise oyuncularla birlikte sahnenin ortasında bulunuyordu.
Bir sonraki ay, Barcelona, Kupa Galipleri Kupası ve İspanya Süper Kupası zaferlerine Copa del Rey’i de ekleyerek kupa üçlemesini tamamladı. Bu, Camp Nou’da sadece bir sezon görev yapan Robson’ın kulübün teknik direktörü olarak son maçı olacaktı.
Robson, genel menajerlik görevine getirilirken, A takım antrenörlüğü görevi Hollandalı Louis van Gaal’e verildi. Mourinho pozisyonunu korudu ve eski Ajax patronunun altında menajerlik stajına devam etti.
Etkisi ve katkısı önceki sezon boyunca artmaya devam etti. Katalonya’ya taşınmadan önce zaten akıcı bir şekilde İspanyolca konuşan Mourinho, Robson için çeviri ve tercümanlık görevlerini tekrar üstlendi ve hatta İngiliz’in ilk basın toplantılarından bazılarını tercüme etti.
Ancak menajerin talimatlarını oyunculara aktarmakla görevlendirildiğinde, takımın İngilizce konuşan üyeleri onun kendi taktik notlarını eklediğini ve patronundan daha fazla ayrıntıya girdiğini fark etti.
Baskı mı? Ne baskısı? Baskı, dünyadaki fakir insanların ailelerini doyurmaya çalışmasıdır. Futbolda baskı yoktur. – Jose Mourinho
MOURINHO’NUN YÜKSELİŞİ
Guillem Balague, “Pep Guardiola: Kazanmanın Başka Bir Yolu” adlı kitabında, Mourinho ve Guardiola arasındaki rekabete adanmış bir bölümde, “Menajer yavaş yavaş astına takımın günlük işleyişinde daha fazla söz hakkı verdi” diyor.
Kulüp tarafından önerilen asistan Jose Ramon Alexanko bile otoritesini ve antrenmanlara katılımını genç Portekizliyle paylaşmak zorunda kaldı.
VAN GAAL İLE YENİ DÖNEM
Louis van Gaal’in ilk iki sezonunda, Barcelona arka arkaya LaLiga şampiyonluğu kazandı. Hollandalı teknik direktör, Mourinho üzerinde selefi Bobby Robson’a benzer bir etki yarattı.
Katı, titiz ve kontrole çok önem veren Van Gaal, belki de genç yardımcısında kendinden çok şey görüyordu.
Yıllar sonra Van Gaal, Mourinho’yu cesurca şu sözlerle tanımladı:
Otoriteye pek saygı duymayan kibirli bir genç adamdı ama bu yönünü seviyordum. İtaatkâr değildi. Hatalı olduğumda benimle çelişirdi. Sonunda onun söyleyeceklerini duymak istedim ve onu diğer yardımcılardan daha çok dinlemeye başladım.
BAŞARI VE HAYAL KIRIKLIĞI
Ligdeki başarılarına rağmen, Louis van Gaal’in Barcelona’sı, kulübün yüzüncü yılını ikinci bir Avrupa Kupası ile taçlandıramadığı için 2000 yılında görevden alındı.
Katalanlar, 100. yıllarında Avrupa şampiyonu olmayı ve finalin kendi stadyumlarında yapılmasını kaderleri olarak görmüşlerdi. Ancak, grup aşamasında elenerek finalistler Manchester United ve Bayern Münih’in gerisinde kaldılar.
Bu dönemde, Mourinho’nun Van Gaal ile olan ilişkisi, onun antrenörlük kariyerine yeni bir boyut kazandırdı. Van Gaal’in disiplinli ve detaycı yaklaşımı, Mourinho’nun taktiksel zekasıyla birleşerek Barcelona’ya unutulmaz sezonlar yaşattı. Yine de, yüzüncü yıl hayal kırıklığı, bu dönemin sona ermesine neden oldu.
Mourinho, bu süreçte kazandığı deneyimlerle ve Van Gaal’den öğrendikleriyle gelecekteki başarı duvarına bir tuğla daha koydu. Barcelona’daki bu dönem, onu sadece bir yardımcı antrenör olarak değil, geleceğin büyük bir menajeri olarak da şekillendirdi.
‘TERCÜMAN’ DİYE ANILMAKTAN BIKTI
Jose Mourinho, Barcelona ile yollarını ayırma noktasına geldiğinde, belki de kulüp başkanı Josep Lluis Nunez’in onu sürekli olarak “tercüman” olarak adlandırmasından bıkmıştı.
Bu lakap, Katalan basını tarafından da benimsenmişti. Artık çıraklık döneminin sona erdiğine inanan Portekizli, başrol oyuncusu olma zamanının geldiğini düşünüyordu. Yöneticilik kariyerine adım atmanın zamanı gelmişti.
Benfica, Avrupa futbolunun en büyük isimlerinden biriydi ve Bela Guttmann yönetiminde iki kez Avrupa Kupası kazanmıştı:
Van Gaal’le Portekiz’e dönüp Benfica’da yardımcı olmak hakkında konuştuğumda bana şöyle dedi: ‘Hayır, gitme. Benfica’ya söyle, eğer A takım antrenörü istiyorlarsa gideceksin; asistan istiyorlarsa kalacaksın’ dedi.
– Jose Mourinho
BENFICA’DA KISA SÜREN MACERA
Benfica, Eylül 2000’de Alman teknik direktör Jupp Heynckes’i görevden aldığında, Mourinho onun yerine atandı. Ancak bu, kısa ömürlü bir teknik direktörlük deneyimi olacaktı.
Mourinho, en başından itibaren yönetim kuruluyla anlaşmazlığa düştü; yetkililerin önerdiği gibi Portekiz 21 yaş altı antrenörü Jesualdo Ferreira’yı yardımcısı yapmayı reddetti ve onun yerine yedek kulübesinde yanında oturması için Benfica’nın eski savunma oyuncusu Carlos Mozer’i seçti.
(Mourinho’nun Benfica’daki kadrosunda, Pierre van Hooijdonk, Robert Enke ve stoper Ronaldo gibi isimler yer alıyordu.)
BOBBY ROBSON’I REDDETTİ
Yeni görevine başladıktan birkaç hafta sonra Mourinho, eski akıl hocası Bobby Robson ile temasa geçti. Robson, Newcastle United’ın menajerlik görevini yeni kabul etmişti ve Jose’nin yardımcısı olmasını istiyordu.
Grubu tekrar bir araya getirmeye o kadar hevesliydi ki, iki yıl sonra kenara çekileceğini ve Mourinho’nun görevi devralmasına izin vereceğini bile söyledi. Ancak Mourinho, eski patronuyla yeniden bir araya gelme isteğine direndi.
Artık 60’lı yaşlarında olan deneyimli İngiliz’in, çocukken desteklediği kulübün dizginlerini bırakmakta zorlanacağını düşündü. Bunun yerine, Mourinho plana sadık kalmaya ve anavatanında kendi yolunu çizmeye karar verdi.
BENFICA’YA SADAKAT TESTİ
Pişmanlık duyan biri gibi görünmese de, Mourinho’nun Benfica’dan sadece dokuz maç sonra ayrılmaya karar verdiğinde, Robson’ın teklifini kabul etmiş olmayı dilemiş olabileceği düşünülebilir.
Sonuçlar iyiydi, ancak başkan değişikliği, Mourinho’nun pozisyonunun zayıfladığını hissetmesine neden oldu. Derbi zaferinin ardından yeni başkan Manuel Vilarinho ile görüşmeye gitti ve sözleşmesinin iyileştirilmesini talep etti. Bu, bir sadakat testiydi. Başkan reddetti ve Mourinho oracıkta istifa etti.
LEIRIA’DA YENİDEN DOĞUŞ
Nisan 2001’de, ligin bitimine yedi maç kala Uniao de Leiria’nın başına geçti ve sezonu kulüp rekoru olan beşincilikle bitirdi.
Leiria her zaman orta sıralarda yer alan bir kulüptü ama Mourinho’nun etkisiyle kısa sürede kendilerini Primeira Liga’nın daha yüce zirvelerinde buldular. İnatçı ve agresif genç teknik direktörleri, takımı iyi eğitimli, kararlı, organize ve yenilmesi zor bir ekibe dönüştürdü.
Bu özellikler artık Mourinho ile eşanlamlı hale gelmişti. Adamlarına statükoyu altüst ettirdi ve yerleşik elitlerin tüylerini diken diken etti. Ocak ayının sonunda, takımın başındaki ilk sezonunda Leiria, Porto ve Benfica’nın üzerinde üçüncü sırada yer alıyordu.
SPECIAL ONE İPLERİ ELİNE ALDI
Portekiz menajerliğinin yükselen yıldızı olan Mourinho, henüz 39 yaşında, Leiria’yı orta sıralarda yer alan bir takımdan itibarı olmayan cesur bir ekibe dönüştürmesiyle dikkat çekti.
Çok geçmeden Porto, eski çalışanı hakkında araştırma yapmaya başlayacak ve Avrupa futbolu bir daha asla eskisi gibi olmayacaktı. Çünkü ‘Special One’ın doğuşu, engellenememişti…
Vizyonda bu hafta sonu korku-gerilim türü hakim. Güney Kore yapımı Exhuma, haftanın en çok beklenen korkularında başı çekiyor. 1977 yılının Cadılar Bayramı’nda geçen Şeytanla Bir Gece; oğlunun ruhu ile iletişim kurmak için bir ayine katılan acılı bir annenin yaşadıklarını konu alan Kara Ayin türün diğer alternatifleri… Karikatür sevenlerin 1978 yılından beri hayatında olan Garfield’ın yeni maceraları ve Levan Akın’ın büyük beğeni toplayan yeni filmi Geçiş dikkat çeken diğer yapımlar arasında..
Şeytanla Bir Gece / Late Night with The Devil
Tür: Korku
Film, 1977 yılının Cadılar Bayramı’nda ‘Gece Baykuşları’ adlı talk showda yaşanan olayları konu ediniyor.
Kara Ayin / From Black
Tür: Korku
Film, oğlunun ruhu ile iletişim kurmak için bir ayine katılan acılı bir annenin yaşadıklarını anlatıyor.
Karanlıktan Kaçış
Tür: Gerilim, Suç, Gizem
Film, bir kaza sonucu hasta bir kadınla tanışmasıyla kendisini beklenmedik olayların içerisinde bulan bir adamın hikâyesini konu ediniyor.
Geçiş / Crossing
Tür: Dram
Film, uzun süredir kayıp olan yeğeni Tekla’yı bulmak için kendine bir söz veren emekli öğretmen Lia’yı takip ediyor.
Turbo
Tür: Aksiyon, Gerilim
Film, eğlenmek için çıktıkları yolda acı gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalan bir grup arkadaşın hikâyesini anlatıyor.
The Hope
Tür: Dram
Film, Alzheimer teşhisi koyulan yazar Adil’in etrafında gelişen olayları konu ediniyor.
Garfield / The Garfield Movie
Tür: Macera, Komedi, Aksiyon
Karikatürist Jim Davis tarafından 1978 yılında yaratılan ve hikâyeleri karikatür sayfalarından televizyona kadar uzanan Garfield’ın animasyon filmi, kayıp babası Vic ile yolları yeniden kesişen Garfield’ın, arkadaşı Ollie ile birlikte yaşadığı maceraları konu ediniyor.
Bab-ı Cin / Iblis Dalam Darah
Tür: Korku
Film, vücudu şeytani bir güç tarafından ele geçirilen Haruni’nin hikâyesini konu ediniyor.
Exhuma
Tür: Korku, Gerilim, Gizem
Film, paranormal bir takım olaylarla çevrili olan varlıklı bir ailenin çocuklarını kurtarmak için yükselen genç şaman ikilisi Hwa Rim ve Bong Gil’den yardım alması sonrası gelişen olayları konu alıyor.
Nükhet Duru, 70’inci yaşını sürpriz doğum günü partisiyle kutladı. Oğlu Cem Masis’in organizasyonunu yaptığı parti Sanayi313’te gerçekleşti.
Şarkıları ve imajıyla her dönemin starı olmayı başaran ünlü sanatçının parti teması zamansızlığını vurgulaması için ‘Nükhet Duru 7.0’ olarak belirlendi. Kutlamaya aralarında Kenan Doğulu, Beren Saat, Saba Tümer, Nilgün Belgün, Ceyda Düvenci, Meltem Cumbul’un da olduğu birçok ünlü isim katıldı.
Nükhet Duru, “Allah’ın bana verdiği ömrü şükürle, mutlulukla, sindire sindire yaşamak istiyorum. Bu geceyi oğlum organize etti ve bu benim için çok mutluluk verici. Epeydir görmediğim dostlarıma kavuştum” diye konuştu.
Nükhet Duru’nun doğum günü partisi ünlüler geçidine sahne oldu. Kenan Doğulu, Nilgün Belgün, Göksel, Defne Samyeli, Saba Tümer, Meltem Cumbul’un aralarında olduğu birçok sanatçı Nükhet Duru için sevilen şarkıları söyledi.
Hayatta öyle şeyler oluyor
Göksel partiye yeniden barıştığı müzisyen sevgilisi Osman Şahin’le katıldı.
Ünlü şarkıcı muhabirlerin “İkinci baharınız hayırlı olsun” yorumu üzerine tebessüm ederek “Hayatta öyle şeyler oluyor” diye karşılık verdi. Osman Şahin de “Nasıl böyle bir çiçekle küs kalınabilir” diye konuştu.
Eşi Beren Saat ile geceye katılan Kenan Doğulu Nükhet Duru’nun eşsiz bir kadın olduğunu söyledi.
Ayça Varlıer “Nükhet, enerjisine ve sesine hayran kaldığım çok değerli bir sanatçı” dedi.
Nükhet Duru’nun Dikran Masis’le evliğinden olan Cem Masis annesiyle poz verdi.
Ceyda Düvenci, geceye sevgilisi Güçlü Mete’yle katıldı. Düvenci, “Mutluyum” dedi.
NİLGÜN BELGÜN – NÜKHET DURU – SABA TÜMER – İZZET ÖZ
Açıklamalarıyla sık sık gündem olan ünlü şarkıcı Demet Akalın sunuculuğu yaptığı programda samimi açıklamalarda bulundu. Bir süredir sahne almayan Demet Akalın geçtiğimiz haftalarda fazlalıklarından kurtulmak için ameliyat olmuştu. Demet Akalın şimdi ise bikinili halini paylaştı.
Demet Akalın, son zamanlarda yaptığı açıklamalarla gündeme geliyor. En son kiracısıyla arasında geçen sorunu anlatan Akalın, bu defa nasıl kilo verdiğini paylaştı.
Akalın, bayramda çalışmadığını ve kilo vermek için ameliyat olduğunu söyledi.
Akalın, açıklamasında şu ifadelere yer verdi; Germe ameliyatı değil. Küçük bir operasyon. Bayağı küçük.
YORUCU AMA KEYİFLİ
Bayramda o yüzden çalışmadım. Bayağı 10 küsur kilo gitti yani. 10 diyelim yani ama daha çok gidecek.
“ALLAH AKIL FİKİR VERSİN”
Daha iyi olacağım. Doktoru paylaşamıyorum çünkü dedim hocam paylaşayım. Adam beni ilk önce istemedi. Yanlış bir şey olursa adama çemkiririm diye.
Liposuction yaptırdığını itiraf eden şarkıcı “Doktorum 6 kilo yağ aldı, diyet de yapıyorum hedefim 10 sene önceki kıyafetlere girebilmek” demişti.
Ünlü isim geçtiğimiz hafta verdiği kiloları ayna karşısındaki pozuyla gösterdi. Göbeğini açarak poz veren Akalın’ın bu karesi, kısa sürede sosyal medyada gündem olmuştu.
Demet Akalın, son olarak soluğu Miami’de aldı. Sosyal medyayı aktif bir şekilde kullanan ünlü isim, tatil fotoğraflarını 10 milyon takipçisi bulunan Instagram sayfasından yayınlamayı da ihmal etmedi.
Şöyle bir bakıldığında özenilecek bir hayatı var gibi görünüyor… Genç yaşta gelen şöhret, hemen ardından dünyanın en yakışıklı adamlarından biriyle uzun bir evlilik… Birbirinden sağlıklı dört çocuk, güzel bir gelin… Hesabını bile bilmedikleri kadar çok para, dünyanın en güzel yerlerinde lüks evler, otomobiller… Daha neler neler..
Üstelik 50 yaşına gelmesine, dört kez doğum yapmasına rağmen hiç bozulmayan bir fiziksel görünüm… Bir kadın daha ne ister!
Şu anda belki de birçok kişi böyle bir hayata sahip olduğunda adımlarıyla bütün dünyayı ezip geçeceğini düşünür.
Aslında o da dışarıdan öyle görünüyor. Ama kendi söylediklerine bakılırsa iç dünyası pek öyle değil. Hatta bu yıllardır peşini bırakmayan bir gerçek.
Bu durumu da “Vücudumla ilgili o kadar çok kendime güvensizdim ki plajda bile oturamazdım” diyerek anlattı.
KENDİNE GÜVEN SORUNU YAŞAMIŞ
Bu ünlünün Victoria Beckham olduğunu öğrenince şaşıracaksınız büyük olasılıkla.
Dışarıdan bakıldığında sanki “küçük dağları ben yarattım” der gibi bir görünüm sergileyen Victoria Beckham, fiziksel görünümü konusunda kendine hiç güveni yokmuş.
Bunu da bir zamanların ünlü şarkıcısı, şimdilerin moda tasarımcısı Victoria Beckham, Grazie dergisine verdiği röportajda kendisi söyledi.
‘PLAJDA OTURUP ÇOCUKLARIMI İZLEYEMEZDİM’
Geçtiğimiz ay bir dizi gösterişli törenle 50 yaşına giren Victoria Beckham “Asla şikayet ediyor gibi görünmek istemem ama geçmişte öyle zamanlar oldu ki plajda oturup çocuklarımın oynamasını seyredecek özgüveni bile kendimde bulamadım” dedi.
Burada küçük bir parantez açalım… Victoria Beckham, kocası David ile sahip oldukları lüks yatla açık denize çıktıklarında bile genellikle siyah renkte askılı, uzun bir elbise giyiyor.
Belki de peşlerinde paparazzi ordusu olduğunu bildiği için bikinili ya da mayolu görüntü vermek istemediğinden öyle giyiniyor.
Kendisi her ne kadar bu durumu artık geride bıraktığını söylese de yine de hala o günlerin izlerini taşıyor gibi Victoria Beckham.
25 YILDIR AYNI YİYECEKLERLE BESLENİYOR
Yine de dergiye verdiği röportajda artık kendi dış görünüşünü kabullendiğini ve buna yönelik olumsuz yorumların kendisini çok de etkilemediğini ekledi.
Spice Girls (Baharat Kızlar) müzik grubuyla ünlenen, o grubun dağılmasından sonra da moda dünyasına adım atan Beckham, yıllardır hiç kilo almamasıyla biliniyor. Bunun nedeni de neredeyse kendini bildi bileli uyguladığı sıkı bir diyet.
Ama yeni yaşıyla birlikte hayatında yeni bir sayfa da açan Victoria Beckham, söylediğine göre bu konuda da biraz esneklik yapmaya karar verdi.
Tabii ki Victoria Beckham, bütün beslenme programlarını bir yana atmış değil. Ama söylediğine göre “kalori saymak için hayatın çok kısa” olduğunu düşünüyor artık. Diğer yandan egzersiz programını da sürdürüyor.
‘KALORİ SAYMAYI BIRAKMIŞ’
Grazia’ya verdiği röportajda Victoria Beckham “En iyisini yapacağım, bunun üzerinde çok çalışacağım. Beslenme şeklim, antrenman şeklim ve çalışma şeklim konusunda çok disiplinliyim. Ben buyum” dedikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü: ” Ama mesela sevdiğim bir içki var. Ben ‘Bunda çok fazla kalori var’ diyenlerden değilim. Her neyse… İyi vakit geçirmek lazım.”
Bu arada David Beckham yıllar önce karısı Victoria’nın beslenme alışkanlıklarıyla ilgili bazı ipuçları vermişti. Victoria’nın tam 25 yıl boyunca sadece ızgara balık ve buharda pişmiş sebze yiyerek formunu koruduğunu söylemişti
David Beckham. Onun anlattığına göre bu kuralını yıktığı tek sefer ise en küçük çocukları ve tek kızları Harper’a hamileyken bozdu. Ama o da sadece bir seferlik oldu.
‘İNCE OLMANIN MODASI GEÇTİ’ DEDİ AMA…
Her ne kadar Victoria Beckham kocasının söylediği gibi 25 yıldır aynı şekilde beslenerek formunu koruyorsa da kısa süre önce bu duruma çok da uymayan bir açıklama yaptı.Victoria Beckham “Gerçekten çok ince olmayı istemek modası geçmiş bir davranış. Bence günümüzün kadınları daha sağlıklı ve daha kıvrımlı olmak istiyor. Günümüz kadını biraz göğüslerinde biraz da kalçalarında dolgunluk istiyor.”
Hatta müziği bıraktıktan sonra moda tasarımcılığına soyunan Victoria Beckham, kendi imzasını taşıyan vücut şekillendirici giysilerin “biraz kıvrımlı kadınlarda daha hoş görüneceğini” sözlerine eklemişti.
Ama her ne kadar kendisi böyle söylüyor olsa da ya kendini dolgun bir yapıya sahip görüyor ya da henüz öyle bir fiziksel görünüme sahip olmaya hazır değil.
AK Parti’nin meclise sunmaya hazırlandığı sokak hayvanlarının ‘uyutulma’ yasa tasarısı hakkında sanatçılar açıklama yaptı. 158 yazar ve sanatçı bir araya gelerek sokak hayvanlarının yanında olduklarını belirtti.
AK Parti’nin sokak hayvanlarına yönelik hazırlığını tamamladığı ve sokak hayvanlarının uyutularak yaşamlarının sonlandırılmasını içeren yasa teklifi tepkilere neden olmaya devam ediyor.
158 yazar ve sanatçı bir araya gelerek sokak hayvanlarının uyutulmasına yönelik yasa teklifine yayımladıkları açıklama ile tepki gösterdi. Açıklamada, “Sanatçılar ve yazarlar olarak ‘Toplayamazsın hapsedemezsin, öldüremezsin’ diyen sese sesimizi katıyoruz” ifadelerine yer verildi.
“BİRBİRİMİZİ TAMAMLIYORUZ, ONLAR YOKSA EKSİĞİZ”
158 sanatçının imzasını taşıyan ortak açıklama şu şekilde:
“Diğer canlılara yönelik şiddetin aldığı son biçim, sahiplenilmeyen sokak hayvanlarını katletmek için çıkartılması düşünülen yasa. Bu katliam girişimi, toplumun içinde kavrulduğu şiddet sarmalından ayrı düşünülmemeli. Devletin görevi, kentlerin, mahallelerin bizimle aynı haklara sahip sakinleri olan sokak hayvanlarını öldürmek ya da zulüm görecekleri barınaklara hapsetmek değil, özgür biçimde şiddetten korunarak yaşamalarını sağlamak olmalı.
Sanatçılar ve yazarlar olarak “toplayamazsın hapsedemezsin, öldüremezsin” diyen sese sesimizi katıyoruz, Sokak hayvanlarının yaşam haklarını korumak; sağlıklı, mutlu, özgür yaşamalarını sağlamak için yaratılacak her türlü kamusal çözümün parçası olmaya hazır olduğumuzu belirtiyoruz.
Dünyada birbirimizi tamamlıyoruz. Onlar yoksa eksiğiz.”
Uluslararası Finans Enstitüsü, ortodoks politikaların sürdürülmesi halinde Türkiye’ye yurt dışındaki yerleşik kişilerin net sermaye girişlerinin 2025’te artmasının beklendiğini bildirdi.
Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), gelişmekte olan ekonomilere sermaye girişlerine ilişkin raporunu yayımladı.
Raporda, gelişmekte olan ülkelere toplam sermaye girişlerinin, doğrudan yabancı yatırım ve portföy özsermayesindeki güçlü toparlanmanın etkisiyle, bu yıl yaklaşık 220 milyar dolar artarak 903 milyar dolara çıkmasının beklendiği aktarıldı.
“SERMAYE GİRİŞİ ARTACAK”
Türkiye’ye ilişkin değerlendirmelerin de yer aldığı raporda, daha sıkı politikaların ülkede cari açığın 2023’ün ilk çeyreğindeki 24,6 milyar dolardan 2024’ün ilk çeyreğinde 10,9 milyar dolara düşmesine yardımcı olduğu ve önemli miktarda yurt dışında yerleşik net sermaye akışının çekilmesini sağladığı aktarıldı.
Raporda, “Ortodoks politikaların sürdürülmesi durumunda Türkiye’ye yurt dışında yerleşiklerin net sermaye girişinin 2025’te artması bekleniyor.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Özellikle devam eden sıkı politikaların Türkiye’nin iç ve dış kırılganlıklarını daha da azaltacağı göz önüne alındığında Türkiye’ye net sermaye girişine ilişkin kısa vadeli beklentilerin yatırımcıların Türk varlıklarının sunduğu geniş getiri farklarını yeterince cazip bulup bulmayacağına bağlı olduğu belirtilen raporda, daha geniş faiz oranı farklarının Türkiye’nin yeterince büyük sermaye akışlarını çekmesine yardımcı olacağının beklendiği aktarıldı.
Raporda, Türkiye’nin reel Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) büyümesinin 2025’e kadar öngörülen yavaşlamaya rağmen sanayileşmiş ülkelerin ortalama büyümesini geçeceğinin öngörüldüğü belirtilerek, bu olumlu büyüme farkının, özellikle yurt dışında yerleşik portföy ve doğrudan yabancı yatırımların net girişi şeklinde, yeterince büyük yabancı sermayeyi Türkiye’ye çeken bir başka faktör olmasının beklendiği ifade edildi.
TÜRKİYE TAHMİNİ!
S&P ve Fitch’in yakın zamanda Türkiye’nin kredi notunu yükseltmelerinin ardından yurt dışında yerleşik portföy sermayesi ve doğrudan yabancı yatırımların net girişlerinin 2025’e kadar ılımlı bir şekilde artacağının tahmin edildiği kaydedilen raporda, yurt dışında yerleşik alacaklılardan net dış borçlanmanın ise yavaşlayan reel GSYH büyümesi ve zayıf kredi talebinin etkisiyle azalmasının beklendiği aktarıldı.
Raporda, yurtdışında yerleşiklerin net sermaye girişinin 2023’teki 66 milyar dolar seviyesinden 2024’te 62 milyar dolara gerileyeceğinin ardından 2025’te 68 milyar dolara çıkacağının tahmin edildiği kaydedildi.
Serenay Sarıkaya’nın annesi Ümran Seyhan ile Cansu Tosun’un babası Kenan Tosun önceki gün Nişantaşı’nda objektiflere takıldı.
Sevgililer, objektiflerden kaçmayarak el ele Nişantaşı’nda yürüyüş yaptı. Gazetecilerin sorularına yanıt vermeyen sevgililer, evlilik soruları karşısında gülerek “Kolay gelsin” dedi.
Fenerbahçe yönetimi, Jose Mourinho ile 2+1 yıllık prensip anlaşmasına vardı. Portekizli teknik adam ile görüşmeleri Ali Koç ve Mario Branco birlikte yürüttü.
Fenerbahçe’de mevcut yönetim, teknik direktörlük görevi için Portekizli çalıştırıcı Jose Mourinho ile yaptığı görüşmelerde mutlu sona ulaştı. Mourinho ile başkan Ali Koç’un hafta sonu yapacağı yüz yüze görüşmenin ardından resmi imzalar atılacak.
Süper Lig’de sezonu 99 puanla 2’nci sırada tamamlayan Fenerbahçe’de yeni sezon öncesi çalışmalar devam ediyor. Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısı’nda başkanlığa aday olan mevcut başkan Ali Koç, yeni sezonda futbol A takımı teknik direktörlük görevi için İsmail Kartal ile yola devam etmeyecek.
Başkan Ali Koç ve Sportif Direktör Mario Branco, bu konudaki kararı İsmail Kartal’a tebliğ etti. Kulüp bu kararı önümüzdeki 1-2 gün içerisinde resmi olarak açıklayacak.
Mourinho’nun Fenerbahçe’nin son maçlarını takip etti
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un yanı sıra başkan adayı Aziz Yıldırım’ın da teknik direktörlük için listesinde ilk sırada yer alan Jose Mourinho, uzun süredir Fenerbahçe’yi takip ediyor.
Sarı-lacivertli ekibin ligde oynadığı son maçları takip eden Portekizli teknik adam, kadro yapılanması hakkında da notlar aldı. Tecrübeli çalıştırıcının daha önce Fenerbahçe’de forma giymiş futbolculardan kulüp ve şehir hakkında bilgi aldığı da öğrenildi.