Birçok başarılı proje ile seyirci karşısına çıkan ve şöhret basamaklarını hızla tırmanan güzel oyuncu Dilan Çiçek Deniz, yaşadığı aşklarla ve yaptırdığı estetiklerle bir dönem magazin gündeminden düşmüyordu. Dilan Çiçek Deniz şimdi ise Cannes Film Festivali’nde tercih ettiği transparan tarzıyla gündeme geldi.
İlk olarak 2015 yılında Tatlı Küçük Yalancılar dizisinin Ebru karakteri olarak seyirci karşısına çıkan Dilan Çiçek Deniz, yıllar içinde popüler projelerde yer alarak adından daha da fazla söz ettirmeye başladı.
ŞÖHRETİ KISA SÜREDE YAKALADI
Çukur dizisinde canlandırdığı karakterle şöhret basamaklarını hızla tırmanan Dilan Çiçek Deniz, kısa sürede büyük bir hayran kitlesine ulaştı.
NİŞANLANMIŞTI
Aşk hayatıyla da sürekli gündemde kalan güzel oyuncu, son olarak İzlandalı yönetmen Thor Saeversson ile ciddi bir ilişki yaşamış ve çok konuşulmuştu. İlişkilerini ciddi boyuta taşıyan çift, nişanlanıp evlilik yoluna girecekti ki ayrılık haberi geldi.
Nişanlısından ayrıldıktan sonra adı Mert Yazıcıoğlu ile anılan Dilan Çiçek Deniz’in bu ilişkisi de uzun soluklu olmadı.
YÜZÜNDEKİ DEĞİŞİM FARK EDİLDİ
Son dönemlerde yüzündeki farklılıkla eleştirilerin odağı olan Dilan Çiçek Deniz, yapılan yorumlardan rahatsız olsa da her seferinde yüzünde ufak dokunuşlar olduğunu söylemişti.
Miss Turkey yarışmasına katıldığı hali ve şimdi hali arasındaki kıyaslamada ciddi bir farklılık olan Dilan Çiçek Deniz, yaptırdığı estetiklerden sıkılmış ya da pişman olmuş olacak ki dolgularını eritmeye karar verdiği ortaya çıkmıştı.
Dilan Çiçek Deniz yaptırdığı estetiklerden pişman oldu. Son dönemde büyük eleştiriye maruz kalan oyuncu, yüzündeki müdahaleleri ilk başta inkar etmiş sonra da “Öyle istedim” demişti.
Yaşananların ardından yüzündeki dolguları erittiren Dilan Çiçek Deniz bir takipçisinin “Yine güzelleşmiş” yorumu üzerine “Dolgularımı erittim valla normale döndüm” cevabını vermişti.
Dilan Çiçek Deniz, davetli olarak 77. Cannes Film Festivali’ne katıldı. Siyah tül bir elbise giyen ve saçlarını açık bırakan oyuncunun tarzı tartışma yarattı. Siyah bir elbise giymeyi tercih eden ünlü oyuncunun, sadece göğüs uçlarını kapatan transparan üstü ve altında bulunan kabarık siyah eteği uyumlu bulunmadı. Deniz, kombiniyle sosyal medyanın diline düştü.
Simge Sağın, Kıbrıs’ta 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında bir konser verdi. Ünlü şarkıcı, sahne öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtlayarak aşk hayatıyla ilgili itiraflarda bulundu.
Simge Sağın, Kıbrıs’ta 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında bir konser verdi. Ünlü şarkıcı, sahne öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtlayarak aşk hayatıyla ilgili itiraflarda bulundu.
Ünlü şarkıcı Simge Sağın, geçen yıl Galatasaray’ın şampiyonluk kutlamasına katılmıştı. Beşiktaşlı olmasına rağmen Icardi ile birlikte şarkı söyleyen Simge Sağın, Eser Yenenler’in kanalına konuk olmuştu. Ünlü şarkıcı, Beşiktaşlıları çok kızdıracak itiraflarda bulunmuştu.
Galatasaray’ın sezon başında Fransız devi Paris Saint-Germain’den kiralık olarak transfer ettiği Mauro Icardi, performansıyla sarı-kırmızılı taraftarların sevgilisi haline geldi.
Arjantinli futbolcunun attığı gollerden sonra ‘Aşkın Olayım’ şarkısı eşliğinde sevinç yaşaması klasik haline geldi. Beşiktaşlı olan parçanın sahibi Simge Sağın, yaptığı açıklamalarla şaşırtmıştı.
Spor Toto Süper Lig’de 2022-2023 sezonunu şampiyon tamamlayan Galatasaray’da kupa töreni düzenlenmiş ve sarı-kırmızılıların yıldızı Mauro Icardi, Simge Sağın’la düet yapmıştı.
41 yaşındaki popçu, daha önce kendisine yöneltilen “Sen Beşiktaş taraftarısın ama şarkın Galatasaray tribününde söyleniyor. Üzülmedin mi?” sorusuna şu yanıtları vermişti:
NEDEN BEŞİKTAŞ TRİBÜNÜNDE ÇALMADI?’
“Duygularım çok enteresan şekilde karmaşık. Beşiktaşlıyım ama bir yandan da müzisyen ve şarkıcıyım. İkisini birbirinden ayırınca Beşiktaşlı Simge, ‘Şarkı beş yıldır var. Neden bizim tribünde bir futbolcuya çalmadı?’ dedi içinden. Yıllarca hiç bu şekilde kullanılmayıp, Icardi ile eşleşti.”
Simge Sağın, geçtiğimiz aylarda ise Eser Yenenler’in programına konuk oldu. Ünlü şarkıcı şu sözlerle Beşiktaş taraftarını kızdırdı:
‘ARTIK FANATİK BEŞİKTAŞLI DEĞİLİM’
“Ben çok fanatik Beşiktaşlıydım, artık değilim. Fanatikliğimi geçen yıl bunları yaşarken bir kenara bırakmak zorunda kaldım. Yaşadığım şey, benim fanatikliğimin de üstüne çıktı. Artık bir yerde hem sanatçılığımın hem de o kadar dinleyicinin karşısında bir duruş sergilemem gerekiyordu.”
TARAFTAR SİNİRLENDİ
Şarkıcının itirafları üzerine Beşiktaş taraftarından: ‘Sen zaten bu takımı tutma’, ‘İcardi gidince tek başına banyoda söylersin şarkıyı’, ‘Beşiktaş seni istemiyor’, ‘Biz her şeyin önüne Beşiktaş’ı koyarız’ gibi yorumlar geldi.
Son olarak Kıbrıs’ta yer alan bir otelde şarkıcı Simge, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında sahne aldı. Simge sahne öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Güzel sanatçı uzun zamandır aşkı aradığını itiraf etti.
Simge “Aşık olmayı bekliyorum. Uzun zamandır kalbim boş. Şıp sevdi değilim. Öyle sosyal medyadan da etkilenip birisiyle duygusal ilişki yaşamam. Görmem ve gözlerine bakıp etkilenmem lazım. Kolay kolay etkilenmiyorum. Ama Aşık oldum mu da uzun olması için kendimi veriyorum” diyerek taliplerine bir bakıma tüyo verdi.
İngiltere tahtında en uzun süre oturan hükümdar olan Kraliçe Elizabeth Eylül 2022’de hayatını kaybetti ve dünya tarihinde bir devir kapandı. Ardından en büyük oğlu, yıllarını taht varisi prens olarak geçiren Charles tahta çıktı.
Kraliyetlerde babadan ya da anneden çocuğa geçen sıralamaya göre geleceğin kralı da Charles’ın büyük oğlu, Galler Prensi William olacak.
Taht varisleri sıralamasında onu takip eden isim ise büyük oğlu Prens George. Charles tahta yeni çıktı ancak gerek yaşı gerekse kansere yakalanması nedeniyle tahtta çok uzun süre oturamaması olası.
Wlliam ve Kate’in üç çocuüğu kraliyet ailesinin geleceği için büyük önem taşıyor… En başta da taht varisi olan Prens George
ÖNCE BABASI SONRA OĞLU TAHTA ÇIKACAK… ÜSTELİK SANDIKLARINDAN DAHA ERKEN BİR VAKİTTE
Bu durumda da William’ın ve ardından da George’un tahta çıkmak için bekleyeceği süre düşünülenden daha kısa olabilir. Galler Prensi William da tıpkı babası Charles gibi veliaht prens olduğu için zaten yıllardır kendisini bekleyen bu büyük göreve hazırlanıyor hatta tüm hayatını bunun üzerine kurmuş durumda.
William ve Kate’in ilk çocukları, taht sıralamasında babasının ardında yer alan Prens George da daha 10 yaşında olmasına rağmen gelecekte kral olacağının bilinciyle büyüyor. Ve attığı her adımdan, yediği içtiğine, aldığı eğitimden şimdiden üstlendiği kraliyet görevleriyle gelecekteki krallığına hazırlanıyor.
İngiliz monarşisinin yüzyıllardır süren geleneklerine göre kraliyet ailesinin üst düzey üyeleri mutlaka ülke ordusuna asker olarak hizmet ediyor
Kral Charles tahta oturduktan sonra monarşiyi modernleştirmek, annesi Elizabeth’e kadar uzanan dönemdekinden daha rahat, daha halka dönük ve halka yakın hale getirmek istediğini söylemişti.
WILLIAM TAHTA ÇIKINCA KRALİYET MODERNLEŞME HAMLESİ YAPACAK
William da babasının ardından tahta çıktığında aynısını yapacağını şimdiden beyan ediyor. Hatta onun kral olacağı gelecekte İngiliz monarşinin çok daha farklı bir çehreye bürüneceği söyleniyor. Bu modernleşme hamlelerinin çok keskin olması da olası.
Kimi kraliyet uzmanları hali hazırda sadece bir kraliyet ailesi olmakla kalmayan aynı zamanda devletin de başı olan bu ailenin William döneminde bu görevi bırakacağı ve Avrupa’daki birçok monarşi gibi sadece sembolik bir anlam kazanacağı düşünülüyor.
William’dan sonra tahta çıkacak Kral George’un da babasının başlattığı bu modernleşme hamlesini çok daha ileri taşıması bekleniyor. Hatta belki de William ya da onun ardından George tahta çıktığında ortada bir kraliyet ailesi bile kalmayabilir…
Charles, William ve Harry üçü de orduda rütbeli asker olarka görev yaptı hatta Harry Afganistan’a giden birliğiyle savaşta aktif görev dahi yaptı
DAHA 10 YAŞINDA AMA ONU ŞİMDİDEN TAHTA HAZIRLIYORLAR
Henüz 10 yaşında olan Prens George’un hal ve tavırlarını analiz eden kraliyet uzmanları onun gelecekte ideal bir kral portresi çizeceğinden şimdiden emin. Çocuk yaştaki George tıpkı babası William gibi taht verisi olduğunun bilinciyle büyüyor, büyütülüyor.
William ve Kate’in üç çocuğundan en küçüğü olan Louis kameralar önünde sürekli haşarılık yaparken George onun yaşındayken de sonrasında da her zaman yaşından çok daha olgun, aklı başında, usturuplu bir görüntü sergiliyor.
Prens George üç kardeşten en büyüğü olarak babası William’ın ardından tahta çıkacak kişi olacak
GEORGE HARİKA BİR KRAL OLACAK… AMA TEK BİR ŞARTLA
İşte onun gelecekte mükemmel bir kral olacağına duyulan güvenin temel sebebi de bu. Ancak kraliyet uzmanları yine de bir konuya dikkat çekiyor. Prens George’un krallık yolunda ilerlerken mutlaka yerine getirmesi gereken bir görev olduğunun altını çiziyorlar…
Muhtemelen dikkatinizi çekmiştir. Kraliyet ailesinin en üst düzey erkek üyeleri özel günlerde, törenlerde hatta cenazelerde bile karşımıza askeri üniformalarıyla, başlarında asker şapkaları ve göğüslerinde taşıdıkları birçok madalya ile görüntüleniyor.
Kraliyet ailesinin üyeleri resmi törenlerde üniformalarını giyiyor ve göğüslerinde de mutlaka askeri madalyalarını taşıyor
CHARLES, WILLIAM VE HARRY… HEPSİ ORDUDA RÜTBELİ ASKERDİ
Bunun sembolik ve törensel anlamları olsa da aslına o üniformaları giymeleri gereksiz bir detay değil. Çünkü Charles, William ve Harry, üçü de gençliklerinde İngiliz ordusunda görev yapmış madalyalı birer asker.
Kraliyetin üst düzey erkek üyelerinin askerlik yapması, aslında sadece zorunlu askerlik görevi değil orduda rütbeli birer asker olarak çalışmaları İngiliz monarşisinin yüzlerce yıllık bir geleneği. Bu hem kraliyet üyelerinin topluma örnek olması anlamına geliyor hem de onlara hükümdarlık rolleri için büyük deneyimler kazandırıyor.
Prens George daha 10 yaşında olmasına rağmen ileride üstleneceği krallık görevlerine hazırlanarak büyüyor
GEORGE ORDUDA GÖREV ALMAZSA SIKINTI YAŞANABİLİR
Bunun altında elbette askeri disiplinin önemi yatıyor. Her bir prens sahip oldukları sonsuz imkanlar, büyük servetler ve ayrıcalıklarla büyürken askerlik yaparak bunu bir nebze de olsa törpülemiş oluyor ve üstlendikleri askeri sorumluluklar onları ileride oynayacakları önemli rollere hazırlıyor.
Kraliyet uzmanları, Prens George’un Kral olduğunda daha az resmi ve modern bir monarşiye liderlik edeceğini, ancak askerlik hizmetini pas geçerse disiplin konusunda önemli dersleri kaçırabileceğini söylüyor
William ve Kate üç çocuklarının geleneksel kraliyet kalıplarının dışında büyütmeye özen gösteriyor
ANNESİ HALKTAN GELEN İLK KRALİÇE OLACAK
Kraliyet uzmanları, Prens George’un büyükbabasının daha az resmi, modern ve zayıflatılmış bir monarşi yaklaşımını sürdüreceğini, ancak kalıpları daha da kırmayı ve askerlik hizmetini atlamayı seçerse önemli bir disiplin duygusunu kaçırabileceğini söyledi.
Kraliyet ailesinin zaten geçmişe göre oldukça “zayıflamış” bir monarşi temsili ortaya koyduklarını düşünen uzmanlar George’un bu zinciri tamamen kıracak isim olduğunun altını çiziyorlar. Bunda George’un annesi “halktan” gelen ilk kral olacağının da altı çiziliyor.
EĞİTİMLERİ KONUSUNDA DA FARKLI BİR YOL ÇİZDİLER
Kate’in çocuklarını büyütmek ve eğitimleri konusunda zaten geleneksel kraliyet kurallarından farklı bir yaklaşım benimsedi biliniyor. William ve Kate çifti kritik bir karar vererek George ve kardeşlerini kraliyet ailesi çocuklarının gittiği Eton Kolejine yatılı olarak yollamadı.
Bunun yerine daha halkla iç içe ve normal bir çocukluk ve öğrencilik dönemi geçirmeleri için William ve Kate onları daha “sıradan” bir okula yazdırdı. Bu da çiftin vakit geldiğinde George’un orduya katılmasına önayak olmayacakları ya da belki de engelleyebilecekleri de konuşulmaya başladı…
Ortadoğu’nun en önemli fuarlarından biri olan Arabian Travel Market ATM Dubai’de bir araya geldiğimiz Dubai Ekonomi ve Turizm Ofisi CEO’su Issam Kazim, “Türk dizileri ve filmleri Dubai’de oldukça popüler ve çok izleniyor” dedi. Kazim, Hürriyet’e yaptığı açıklamada, Türk dizilerinin bölgedeki ağırlığının farkında oldukları için ilişkileri geliştirmek üzere çalışmalara başladıklarını anlattı.
Ortadoğu pazarının en önemli fuarı olan Arabian Travel Market ATM Dubai’de Türkiye 100’den fazla katılımcıyla yer aldı. 41 binden fazla ziyaretçinin katılımıyla bu yılki etkinlik, 165 ülkeden 2 bin 300 katılımcıyla rekor kırdı ve yaklaşık 41 bin ziyaretçi katıldı. Türk turizmciler de fuarda önemli anlaşmalar ve işbirliklerine imza attı.
Dubai Ekonomi ve Turizm Ofisi’nin davetlisi olarak katıldığımız fuarda, Dubai Ekonomi ve Turizm Ofisi CEO’su Issam Kazim ile görüştük. Türk medyasına konuşan Kazim, tüm dünyadan Dubai’ye ilginin arttığını ve 2024 yılının Ocak-Mart ayları arasında 2023’e göre yüzde 11 artışla 5.18 milyon ziyaretçiye ev sahipliği yaptığını belirtti. Kazım, Türk turistin de bu pastada önemli bir paya sahip olduğunu belirterek, Türkiye’den ocaktan marta kadar toplamda 66 bin ziyaretçiyi ağırladıklarını ve bu sayının, 2022’ye göre yüzde 49, 2019’a göre ise yüzde 113 oranında artış gösterdiğini açıkladı.
Issam Kazim, Türk dizilerinin bölgede sahip olduğunu ünün altını çizdi. Kazim, “Özellikle Türkiye medyası bizim için çok önemli. Türk dizileri ve filmleri Dubai’de oldukça popüler ve çok izleniyor. Özellikle ‘Gümüş’ ve ‘Diriliş Ertuğrul dizileri en çok izlenenler arasında” dedi. Türk medyasının bölgedeki etkisinin farkındayız” diye konuşan Kazim, “Bu yüzden aramızdaki ilişkileri geliştirip çalışmaya başladık. Engin Altan Düzyatan ile çalışma fırsatı bulalı bir yıl oldu, bu projelerimizi daha da geliştireceğiz” ifadelerini kullandı.
TÜRKLER RESTORAN YATIRIMI YAPIYOR
Issam Kazim’a ‘Türkiye ile işbirliği yapıyor musunuz?’ diye sorduğumda ise, “Türkler en çok restoran yatırımı yapıyor” dedi. 90 tane Michelin yıldızlı restorana sahip olduklarını söyleyen Kazim, “Dubai, restoran yoğunluğu açısından Paris’in ardından ikinci sırada yer alıyor. Uluslararası ziyaretçilerin Dubai’deki yemek deneyimlerinden memnuniyet oranı 2023 yılında yüzde 66’ya yükseldi. 2024 MENA’nın En İyi 50 Restoranı listesinde Dubai merkezli 18 restoran yer alıyor” ifadelerini kullandı. Dubai’nin güvenli bir bölge olduğunun altını çizen Kazim, “Küresel Numbeo veritabanına göre Dubai, 2023’te dünyanın ziyaret edilecek en güvenli şehirlerinden biri seçildi” dedi.
Kazim, Dubai’nin önümüzdeki 10 yılda planları olduğunu belirterek, “Sürdürülebilir ekonomik büyüme için yenilikçi projeler başlatmayı, 2033 yılına kadar Dubai ekonomisini iki katına çıkarmayı istiyoruz” dedi.
HER BÜTÇEYE UYGUN
Kazim, şehrin tüm noktalarında her bütçeye uygun seyahat edilelebileceğini belirtti ve “Dubai’nin üç yıldızlı otelleri, dünyadaki birçok beş yıldızlı otelle kıyaslanabilir nitelikte” dedi. Kazim, “Dünyanın her yerinden ulaşılabilen bir şehir olarak, Türkiye’den gelen gezginlere benzersiz deneyimler sunuyoruz. Türkiye’den yarıyıl tatilinde gelen aileler kışın deniz tatilini tercih ediyor” bilgisini verdi. Kazim, Al Maktoum Uluslararası Havalimanı’nın (DWC) genişletilmesinin onaylandığını ve 128 milyar AED yatırımla yıllık 150 milyon yolcu kapasitesine ulaşacaklarını da sözlerine ekledi.
Komedyen, senarist, yönetmen, yazar, karikatürist… Filmleri çok beğenildi. Sinemada yeni şeyler denedi. Şimdi en çok sevilen filmlerinden birinin devamını çekecek. Cem Yılmaz yeni filmini sosyal medyadan duyurdu. Sosyal medyada çok sayıda paylaşım aldı.
Cem Yılmaz, sosyal medya hesabından çekeceği yeni filme yönelik bir paylaşım yaptı. Yılmaz söz konusu haberi ‘daha fazla bekleyemem’ notuyla duyurdu.
Yılmaz, yeni filmini dijital platform Netflix için yapacak. Gora filminin üzerinden 20 yıl geçtiğini belirten Yılmaz yıldız emojisi kullandı.
Yılmaz filmle ilgili afiş olabilecek bir de fotoğraf paylaştı.
G.O.R.A FİLMİ NE ANLATIYORDU?
Türkiye’nin turistik kentlerinden biri olan İstanbul’da bir halı satıcısı olan Arif, U.F.O’lar ile ilgili aldatmacalarından uydurduğu halıları ve sahte fotoğrafları satmaya çalışarak yaşamını sürdürmektedir. Tesadüfen, diğer dünyalılarla birlikte uzaylılar tarafından kaçırılarak G.O.R.A. isimli gezegene götürülür. Bu kaçırma, G.O.R.A gezegeninin güvenlik şefi Logar Trihis tarafından, atalarının dünyayı ziyaret ederken gördüğü kötü muameleden dolayı kin güttüğü için gerçekleştirilmektedir.
Uzay gemisinde bulunan Arif, Garaval’ın Arif’e içindeki gücü hissedebildiğini söyleyen ve Arif’e onu aramasını söyleyen bir hologram görüntüsüne rastlar. G.O.R.A’ya inen Arif, kaçmak için fırsat aramaya devam eder ancak defalarca başarısız olur. Mahkûmlar Faruk (Rasim Öztekin) ve Robot-216 (Ozan Güven) ile arkadaşlık kurar. Robot-216, Prenses Ceku’nun (Özge Özberk) yakın bir sırdaşıdır. Logar’ın, Ceku’ya aşık olmamasına rağmen Prenses Ceku ile evlenerek gezegenin yönetimini ele geçirmeyi planladığı ortaya çıkar. Planını gerçekleştirmek için G.O.R.A’ya uzaydan bir ateş topu yollar ve G.O.R.A.’yı kurtarmak şartıyla ödül olarak Prenses ile evlenmek ister. Kral Amir Tocha (Cezmi Baskın), alternatif seçenek olarak kutsal taşları kullanmak ister fakat kılavuzun kaybolması nedeniyle engellendiğinden (kılavuz Logar tarafından çalınmıştır) bu evliliği kabul etmek zorunda kalır. Ancak Logar ateş topunu yok edecek olan silahını ateşleyemeyi beceremeyince, Arif imdada yetişerek, izlediği bir filmdeki sahneyi andıran kutsal taş ritüelini gerçekleştirir, Ceku’yu öpmesi gerektiğini söyler, ateş topunu da yok eder ve gezegeni kurtarır. Logar buna çok sinirlenir, Ceku’nun onunla evlenmesini kabul etmesi için krala şantaj yapar. Bu arada Ceku, annesinden asıl babasının aslında bir dünyalı olduğunu öğrenir.
Arif, Faruk ve Robot-216 ile babasını bulmak için yola çıkar. Ancak yol boyunca Logar’ın adamları araya girer ve Ceku’yu geri alır. Bu sırada Arif, Ceku’nun babasının eski bir tanıdığı olan Garavel ile tanışır. Arif onun yardımıyla güç kazanır ve Ceku’yu kurtarmak için kaleyi işgal eder. Arif, Matrix’i tiye alan bir hamleyle Logar’ı alt eder ve kötü planlarını herkese ifşa eder. Arif ve Ceku birbirlerine çok âşıklardır, Dünya’ya dönerler ve bir çift olarak hayatlarını sürdürürler. Film, çiftin bir otoyolda mutlu bir şekilde yol almasıyla sona erer.
Yıllara meydan okuyan güzelliğiyle ve fit görünümüyle kendine hayran bırakan 77 yaşındaki Ajda Pekkan geçtiğimiz aylarda sağ omuzundaki tendon yırtıklarından dolayı ameliyat masasına yatmıştı. Başarılı bir ameliyat geçiren Ajda Pekkan şimdi ise yazın vereceği konserlere hazırlanmaya başladı. Haziran ayında Beşiktaş Stadyumu’nda konser verecek olan Ajda Pekkan dev gösteri için sıkı bir şekilde hazırlanıyor.
Yaz ayından beri omuz ağrısı çeken Ajda Pekkan yoğun konser programının ardından ameliyat olmuştu. Demirhan, önceki yıl Ajda Pekkan’ın kalça ameliyatını da gerçekleştirmişti.
Sağ omuzundaki tendon yırtıklarından yaz boyunca rahatsızlık çeken efsane sanatçı Ajda Pekkan geçtiğimiz haftalarda özel bir hastanede sağ omuzundan ameliyat olmuştu. Taburcu olarak evinde istirahate çekilen Süperstar, 3 hafta boyunca fizik tedavi gördü.
Ajda Pekkan ameliyat sonrası yaptığı açıklamada; “Çok ağrılarım vardı, neyse bu ameliyatla ağrılarımdan kurtuldum. Kalçamı kırdıktan sonra omuzumda kas yırtılması oluşmuş. Sonrasında yavaş yavaş o ağrılar başladı.
Öncesinde aynı omuzumdan tendon ameliyatı da olmuştum. Ağrılar artınca Ramazan öncesi kış döneminde bu operasyonu doktorum gerçekleştirdi.” demişti..
Şimdi ise Ajda Pekkan kariyerindeki ilk stadyum konserinin hazırlıklarına başladı.
78 yaşındaki Türk pop müzğinin Süperstar Ajda Pekkan, 12 Haziran’da Beşiktaş Stadyumu’nda büyük bir konsere imza atacak.
Şimdi Ajda Pekkan’ın konser için sıkı bir hazırlık yaptığı iddia edildi. Müge Dağıstanlı’nın haberine göre, Ajda Pekkan’ın 12 Haziran’da Beşiktaş Stadyumu’nda vereceği “60 yıllık kariyerimde ilk” dediği konseri için iğneden ipliğe her şeyiyle ilgilendi.
En pahalı bileti 22 bin lira olan konserin biletleri de şimdiden tükenmek üzere. Ajda Pekkan konseri için, göğüslerine küçültme ve dikleştirme operasyonu yaptırdı.
Cildine de mezoterapi uygulaması yaptıran Süperstar o gece kusursuz görünmek için belirli aralıklarla yüz ve vücut maskeleri yaptırıyor.Diyetisyen ve spor hocasıyla 1,5 ayda 3 kilo veren Pekkan, giyeceği 4 kostümden biri çok iddialı olduğu için konser gününe kadar 2,5 kilo daha vermek istiyor.
NOW’da pazartesi akşamları her bölümüyle sosyal medyada gündem olan dizi Kızıl Goncalar, bu akşam 20. bölümüyle sezon finali yapacak. Dizinin oyuncuları, izleyicilere edecekleri kısa veda için video çekti. İşte dizinin sezon finaline ilişkin detaylar…
Başrollerinde Özgü Namal ve Özcan Deniz’in yer aldığı ‘Kızıl Goncalar’ bu akşam 20. bölümüyle sezon finali yapacak. Dizinin oyuncuları, izleyicilere edecekleri kısa veda için video çekti.
Cüneyd’in babası Vahit’in dönüşü herkesi şaşırtmış, posta oturmak üzere olan Cüneyd de bu karşılaşmayla sarsılmıştır. Öte yandan duyduklarını Levent ve Beste’ye belli etmeyen Mira, Naim’in söylediklerinden emin olmak için kesin kanıtı bulmaya kalkışır.
Levent ise yıllar sonra oğlunun karşısına perişan bir halde çıkıp, her şeyden vazgeçmiş bir derviş gibi görünen Vahit’ten şüphelenmiştir. Ululara katılmak üzere dergahtan ayrılmaya hazırlanan Sadi ise Vahit’in Cüneyd’in en zor anlarında bile yanında durup oğluna destek olmasıyla abisinin yanında durur.
Meryem, Birgül ve Zeynep’in kızları okutma çabası Cüneyd’in posta oturmasıyla gerçeğe yaklaşsa da Cüneyd’in bu niyeti sadece Faniler arasında değil, diğer tarikatlar arasında da infiale sebep olur. Naim ise her şeyini kaybetmiş ve sürülmüşken Nadire’den onu yeniden hayata bağlayacak bir haber alır.
Yine de işler hiç de beklediği gibi sonuçlanmayacaktır. Meryem ve Zeynep amaçlarına ulaşacağı anda Mira da nihai gerçeğe yaklaşır. Ancak Levent’e rağmen harekete geçen Beste’nin son hamlesi Mira’yı atlatsa da Meryem hayatının en büyük sırrına çok yakındır.
Ancak ortaya çıkacak tek sır bu olmayacaktır. Cüneyd de annesi, kendisi ve babasıyla ilgili gerçeği nihayet öğrense de artık her şey için çok geçtir…
KIZIL GONCALAR DİZİSİ KONUSU NEDİR, GERÇEK HİKAYE Mİ?
Kızıl Goncalar, seküler ve Atatürkçü olan Levent ile muhafazakar bir tarikatın içinde yaşayan Meryem’in kaderlerinin kesişmesini konu ediyor. Dizinin gerçek hikaye ya da uyarlama olduğuna ilişkin bir bilgilendirme yapılmadı.
“Faniler” isimli tarikatın dairesinde yaşayan Meryem (Özgü Namal), Naim ve kızları Zeynep memleketlerinde yaşanan depremden sonra İstanbul’a göç ederler. Kızını okutma hayalleri kuran Meryem, tarikatın ve Naim’in kızına dair yaptıkları planlardan habersizdir.
Adli bir vaka sonucu, tarikat şeyhinin gözde torunu Cüneyd’le (Mert Yazıcıoğlu), seküler Atatürkçü bir psikiyatr olan Levent’in (Özcan Deniz) yolu kesişir. Mecburi hizmet yıllarından Faniler’i tanıyan Levent, bir yandan Cüneyd’e yardım edebilmek tarikatın tutucu bakış açısıyla mücadele edecek, diğer yandan özel hayatının çalkantılarıyla boğuşacaktır. Levent ve Meryem’in bilmeden geçmişten getirdiği sır, herkesin hayatını değiştirecek kudrettedir.
Galatasaray Başkanı Dursun Özbek’in basın toplantısında derbi sonrası Ali Koç’un 70-80 silahlı kişiyle stada geldiği iddiasına Fenerbahçeli Yönetici Can Gebetaş yanıt verdi. Can Gebetaş, “Başkanımız oraya tek başına geldi. Böyle sanki 70-80 silahlı kişiyle gelmiş gibi bir hava oluşturmak son derece ayıp bir durumdur” ifadelerini kullandı.
Süper Lig’in 37’nci haftasında Fenerbahçe, Galatasaray deplasmanından 1-0 galip ayrıldı. Sarı-lacivertlilerde Başkan Ali Koç ve yöneticilerin maçın ardından stadyumdaki kutlamaları sonrası ortalık karıştı. Dursun Özbek, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’la ilgili çarpıcı ifadeler kullanırken yeni bir gelişme daha yaşandı.
Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Can Gebetaş, Galatasaray derbisinin ardından yaşanan olaylarla ilgili suskunluğunu bozdu.
Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Can Gebetaş, Haber Global’de şöyle konuştu:
“Fenerbahçe Futbol Takımımız, son birkaç yıldır sistematik bir şekilde ötekileştirme davranışlarına maruz bırakılıyor. Fenerbahçe ötekileştirilen futbol sistemiyle büyük bir mücadele içerisinde. Sezon başından beri verilen, verilmeyen kararlar, şampiyonluk yarışında geri bırakılma çabaları ya da rakibinin bir şekilde ittirilerek yarışın içinde tutulma çabaları… Bu durumlar o kadar net ki… Bunları görmemek sadece tuttuğu takımın penceresinden olayları yorumlayanların işi olabilir. Buna birkaç örnek de verebiliriz. Örneğin hakem seminerinden sızan görüntüleri hatırlayın. Hakemlerin duygularına göre verdikleri penaltı kararlarına bakın. Dün akşam da Fenerbahçe camiası tam bir yıldır Sayın Başkanımız ne diyorsa, nasıl haksızlığa uğradımızı ifade ediyorsak, ona yakışır bir sezon özeti olan derbi izledik. Hakem Arda Kardeşler… Tüm hakem otoritelerinin önemli bir kısmının ‘faul bile’ değil dediği bir pozisyonda oyuncumuzu Arda Kardeşler attı. 80 dakika Futbol A Takımımız sahada 10 kişiyle onurlu bir mücadele verdi. Futbolcularımız takdire şayan bir mücadele verdi. Bunun Sayın Başkan tarafından takdir edilmek istenmesinden gayet doğal daha ne olabilir ki?
Bu galibiyetin bizim için önemi çok büyük. Galatasaray ve Fenerbahçe tarihte çok fazla karşı karşıya geldi. Tarihte ezici bir üstünlükle galibiyetlerde rakibimizin önündeyiz. Bu galibiyetin önemini ayrı bir şekilde belirtmek çok önemli. Bu galibiyet aslında bu sisteme karşı verilen bir mücadele sonunda kazanılan bir galibiyet. Sayın Başkanımız ve camiamız bu galibiyetin bilincindeydi ve oyuncularımızı tebrik etmek istedi. ‘Sayın Ali Koç neden geldi?’ diye bugün yaptığı basın toplantısında sordu. Oyuncularımızı tebrik etmeye geldik.
Başkanımız oraya tek başına geldi. Sanki 70-80 silahlı kişiyle gelmiş gibi bir hava oluşturmak son derece ayıp bir durumdur. Aynı zamanda büyük bir algı manipülasyonudur. Başkanımız soyunma odasına geldi. Taraftarlarımız da bu sırada ‘Yönetim takımı buraya getir’ tezahüratları da yapıyordu. Fakat biz takımımızı sahaya çıkarttığımızda taraftarlarımız oradan gitmişti. Biz de bir galibiyet fotoğrafı çektirerek geri dönme arzusundaydık. Galibiyet fotoğrafı çektirmek için sahaya çıktığımızda Galatasaray Spor Kulübünün yönetici ve yetkilileri kulübümüzün bayrağını elimizden almaya çalıştılar. Bir kulüp için bayrağın ne anlama geldiğini çok iyi bilirsiniz. Bu bayrağı gasp etme girişimi olmasaydı bu tasvip edilmeyen görüntüler asla ve asla ortaya çıkmayacaktı.
Başkanımız öyle 70-80 kişilik grupla gelmiş de orayı basmış gibi bir durum söz konusu değil. Galatasaray Kulübü dün 40-50 kişi var dedi. Bugün 70-80 kişi var diyor. Biz iddialara cevap vermedikçe yarın herhalde bunu 90-100 kişiye kadar çıkaracaklar. Bu aynı Kovid döneminde seyircisiz oynanan bir maçta 200 kişi devletin talebiyle aldığımız kişilere yönelik 5000 kişi aldılar, demişlerdi. O zaman maddi gerçekleri ortaya koymuştuk. Bu da ona benzer bir karalama kampanyası. Buna da müsade etmeyiz. Dolayısıyla 70-80 kişi geldi diye bir mafya filminin senaryosunu mu anlatıyor yoksa benim de orada olduğum bire bir şahit olduğum konulara ilişkin mi yorum yapıyor, ben karar veremedim.”
Milli motosikletçi Can Öncü, Britanya Superbike Şampiyonası’nın 3. ayağındaki sprint yarışında birinci, ana yarışta ise 2’nci oldu.
Kawasaki Puccetti takımı adına Dünya Supersport Şampiyonası’nda yarışan Can, sezona verilen arada özel davetle Britanya Superbike’ta piste çıktı.
Can, sezonun Donington Park Pisti’nde düzenlenen 3. etabında Supersport GP2 kategorisinde mücadele etti. 12 turluk sprint yarışında damalı bayrağı ilk gören Red Bull sporcusu Can, 15 turluk ana yarışı ise 2’nci sırada tamamladı.
Dünya’nın en çok noktasına uçan ve kuruluşunun 91’nci yıl dönümünü kutlayan Türk Hava Yolları (THY) stratejik planı kapsamında 2033’te uçak sayısını 813’e yükselterek, yıllık 171 milyon yolcu taşımayı hedefliyor.
Bugün kuruluşunun 91’inci yıl dönümünü kutlayan THY, 20 Mayıs 1933’te Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı “Devlet Hava Yolları İşletmesi” olarak kuruldu. Kurulduğunda şirketin personel sayısı, 7 pilot, 8 makinist, 8 memur ve 1 telsizci olmak üzere toplam 24 kişiden oluşuyordu. Havayolu şirketinin o zamanki filosunda 2 adet 5 koltuklu King Bird, 2 adet 4 koltuklu Junkers F-13 ve 1 adet 10 koltuklu ATH-9 yer alıyor. Yeni uçak alımlarıyla 1936’da uçak sayısı 8’e, koltuk sayısı 64’e ulaştı. Devlet Hava Yolları İşletmesi, 1938’de Devlet Hava Yolları Umum Müdürlüğü adını alarak Ulaştırma Bakanlığı’na bağlandı.
THY ADINI 1953 YILINDA ALDI
THY’nin ilk yurt dışı seferi Ankara-İstanbul-Atina uçuşuyla 1947’de gerçekleştirirken, 1951 yılında Lefkoşa, Beyrut ve Kahire’ye uçuşlara başladı. Devlet Hava Yolları Umum Müdürlüğü, 6623 sayılı kanunla değiştirilerek 1953 yılında Türk Hava Yolları ismini aldı. Havayolu şirketi Atlantik Okyanusu’nu aşan ilk uçuşu 1961’de gerçekleşti. 1964’te Brüksel, Münih ve Tel Aviv, 1965’te Amsterdam, Belgrad ve Tebriz, 1967’de Zürih, Budapeşte ve Cenevre, 1969’da Köln,1971’de Düsseldorf ve Stuttgart, 1972’de Hannover ve Hamburg, 1973’te Kopenhag, Berlin ve Nürnberg seferlerini icra etmeye başladı. Şirket, 1983’te 50’nci yıl dönümüne ulaştığında 3 kıtada 4 bin 37 koltuk kapasiteli 30 uçakla 30 bin ton kargo ve 2,5 milyon yolcu taşıyordu. THY, 1985’te 4 adet Airbus A310’un filoya katılmasıyla Uzakdoğu ve okyanus aşırı seferlere başladı. 1994’te Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na bağlanan şirket, iktisadi devlet teşekkülü statüsüne geçti.
GÜNLÜK ORTALAMA 249 BİNİN ÜZERİNDE YOLCU TAŞINIYOR
Kuruluşunun 91’inci yılında Türk Hava Yolları, günlük ortalama 249 binin üzerinde yolcu taşıyor. Uçuşlarda her gün ortalama 2 bin 194 pilot ve 5 bin 466 kabin memuru görev alıyor. THY uçakları günlük ortalama 249 binin üzerinde yolcu ve ortalama 4 bin 761 ton kargo taşıyor. Şirket, stratejik planı kapsamında 2033’te uçak sayısını 813’e yükselterek, yıllık 171 milyon yolcu taşımayı hedefliyor. 2024 yılı itibariyle filosunda 455 uçak bulunan THY’de 31 Aralık 2023 tarihi itibariyle pilot ve pilot adayı sayısı 6 bin 755, kabin memuru sayısı 14 bin 891, uçak bakım teknisyeni sayısı 57, yurtdışı personel sayısı 3 bin 463, yurt dışı personel sayısı 7 bin 912 olmak üzere 33 bin 138 kişi çalışıyor.
BOLAT: 100’ÜNCÜ YILDA BÜYÜK HEDEFLER BELİRLEDİK
Kuruluş yıl dönümü ile ilgili bir açıklama yapan Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, “91 yıl önce Devlet Hava Yolları İşletmesi olarak 5 uçaklık bir filo ile gökyüzü ile buluşan Ortaklığımız, bugün dünyanın en fazla ülkesine uçan havayolu ûnvanına sahip olarak; 450’yi aşkın uçaklık filosu ile, kıtaları, ülkeleri ve kültürleri birbirine bağlıyor. Bu başarılarla dolu hikâyenin kahramanları ise Ortaklığımızı ülkemizin gururu yapan, 91 yıl boyunca her koşulda, elinden gelen tüm çabayla çalışan Türk Hava Yolları ailesi. Son 20 yıl zarfında küresel bir oyuncu haline gelen, sergilediği başarılı performansla ülke ekonomisi ve istihdamına önemli katkılar sağlayan Ortaklığımızın, 2033 yılında kutlayacağımız 100’üncü kuruluş yıldönümü için büyük hedefler belirledik. Bayrak taşıyıcı olarak, eşsiz uçuş ağımız, modern filomuz ve güçlü finansal performansımızla milletimizi göklerde temsil görevimize şevkle devam ediyor, ülkemize ve sektörümüze olan katkımızı katlayacak stratejiler geliştiriyoruz. İnanıyoruz ki, Türk Hava Yolları ailesi olarak birbirimize ve markamıza inandığımız zaman yapamayacağımız bir şey, ulaşamayacağımız hiçbir hedef yok” dedi.
Galatasaray, şampiyonluğunu ilan etmek için sahasında Fenerbahçe ile karşılaştı. Sarı kırmızılılar, ezeli rakibi Fenerbahçe’ye 1-0 kaybetti. Maçta bazı isimlerin gösterdiği performanstan memnun olmayan Okan Buruk, neşteri vurdu. İşte Galatasaray’ın gelecek sezon yollarını ayıracağı o isimler…
Süper Lig’in 37. haftasında Galatasaray sahasında Fenerbahçe ile karşılaştı. Sarı kırmızılılar mücadeleden 1 puan çıkarması halinde şampiyon olacağı karşılaşmadan mağlup ayrıldı.
Fenerbahçe’ye galibiyeti getiren gol 71. dakikada Çağlar Söyüncü ile geldi. Kanarya’da Alexander Djiku, 22. dakikada gördüğü ikinci sarı kartla takımını 10 kişi bıraktı.
Bu sonucun ardından Galatasaray 99 puanda kalırken, Fenerbahçe 96 puana ulaştı. Ligde şampiyon olacak takımı son hafta oynanacak maçlar belirleyecek.
Galatasaray Konyaspor deplasmanında alacağı 1 puanla şampiyon olacak. Fenerbahçe ise ezeli rakibinin bir kez daha yenilmesini bekleyecek.
MAÇ GERGİN GEÇTİ
Dev derbide henüz karşılaşma başlamadan gerginlik yaşandı. Zemin kontrolüne çıkan takımlar bir anda birbirlerine girdiler.
Fenerbahçeli Mert Hakan Yandaş’ın tribünlere arma göstermesinin ardından Galatasaraylı Kerem Aktürkoğlu tepki gösterdi.
Olaya Abdülkerim Bardakcı da karışırken bir anda olay büyüdü. Güvenlik güçlerinin müdahalesinin ardından futbolcular soyunma odasına girdiler.
Maçın ardından ise Fenerbahçeli futbolcuların sevinçlerine yabancı madde atıldı. Sarı lacivertliler polis korumasıyla tünele geldiler.
Başkan Ali Koç’un RAMS Park’a gelmesiyle beraber ise gerilim had safhaya çıktı. İki takım yöneticileri Mixed Zone olarak adlandırılan karma alanda tartışma yaşadı.
OKAN BURUK ELEŞTİRİLDİ
Galatasaray’da derbi mağlubiyetinden nasibini teknik direktör Okan Buruk da aldı. Sezonun belki de en kötü maçını çıkaran sarı kırmızılılar Fenerbahçe kalesine isabetli şut atamadı.
Gol gereken dakikalarda oyuna giren Carlos Vinícius, etkisiz bir performans gösterdi ve taraftarın tepkisini çekti.
DERBİ SONRASI NEŞTER
Galatasaray’da teknik direktör Okan Buruk, Fenerbahçe maçının ardından ise bazı oyuncularını tamamen gözden çıkardı.
Sarı kırmızılılarda; Serge Aurier, Tanguy Ndombele ve Tete kesin olarak takımdan ayrılacak. Ayrıca uzun süre sonra derbide sonradan oyuna girerek görev alan Wilfried Zaha da son şansını kullanamadı.
Yine Cedric Bakambu yerine kadroya katılan ve performansıyla eleştirilerin odağında olan Carlos Vinicius ile de devam edilmeyecek.
Okan Buruk ile yıldızı barışmayan ve formayı unutan Sergio Oliveira da sezon sonunda ayrılacak isimlerin başında geliyor.
Ferdi Kadıoğlu için transferde sıcak bir gelişme yaşandı. Fenerbahçe’deki performansıyla göz dolduran milli oyuncu Ferdi Kadıoğlu, sezon sonu transferiyle Arda Güler’in rekorunu kırmaya hazırlanıyor. İşte detaylar…
Fenerbahçe’nin parlayan yıldızı Ferdi Kadıoğlu, sezon sonu Avrupa’ya yelken açmaya hazırlanıyor. Milli yıldız Ferdi Kadıoğlu, İngiliz devi Arsenal’e transferiyle Arda Güler’in rekorunu kırmaya hazırlanıyor.FERDİ KADIOĞLU, SEZON SONU YOLCU
Bu sezon Galatasaray ile kıran kırana şampiyonluk yarışı veren Fenerbahçe’de öne çıkan isimlerden biri de Ferdi Kadıoğlu oldu. Yükselen performansıyla Avrupa ekiplerini peşine takan milli sağ bek oyuncusunun bu sezon sonu transferine kesin gözüyle bakılıyor.
ARDA GÜLER’İN REKORU KIRILIYOR
İngiliz basınında yer alan habere göre; Premier Lig devi Arsenal, Fenerbahçe’de forma giyen Ferdi Kadıoğlu ile anlaşmaya çok yakın. Oyuncu tarafıyla el sıkışmaya hazırlanan İngiliz ekibi, sarı-lacivertlilere 30 milyon euro ödemeyi gözden çıkardı. Önümüzdeki yaz transferin netlik kazanması bekleniyor.
Ferdi Kadıoğlu transferinin bu rakamla gerçekleşmesi halinde 20 milyon euroluk Arda Güler transferi geride bırakılacak ve milli sağ bek sarı-lacivertlilerin en pahalı yerli oyuncu satışı olacak.
BU SEZONKİ PERFORMANSI
Bu sezon Fenerbahçe formasıyla şu ana kadar 50 resmi maça çıkan Ferdi Kadıoğlu, bu karşılaşmaların 45’inde ilk 11’de yer aldı. Toplam 4233 dakika sahada kalan 24 yaşındaki milli sağ bek, 3 gol ve 5 asistle takımına katkıda bulundu.
İtalya Serie A’nın 37. haftasında Juventus, 3-0 geriye düştüğü müsabakada geri dönerek Bologna ile 3-3 berabere kalırken puanı getiren gol milli futbolcu Kenan Yıldız’dan geldi.
Juventus forması giyen milli futbolcu Kenan Yıldız, 3-0 geriye düştükleri maçta takımının son golünü atarak 1 puanı kazandırdı.
Serie A’nın 37. haftasında Juventus, Bologna’ya konuk oldu. Ev sahibi erken dakikalarda Riccardo Calafiori ve Santiago Castro’un golleriyle 2-0 öne geçti. Müsabakanın ilk yarısı bu skorla tamamlanırken Bologna, 53. dakikada Calafiori ile bir gol daha buldu. Karşılaşmanın 2. yarısında ataklarını sıklaştıran Juventus 76. dakikada Federico Chiesa’nın kaydettiği golle farkı 2’ye indirdi. 83. dakikada Arkadiusz Milik’in serbest vuruştan attığı golle siyah-beyazlılar skoru 3-2’ye getirdi.
KENAN’DAN İKİNCİ GOL
Müsabakada 1 dakika sonra sahneye Kenan Yıldız çıktı. Rakibin savunmadan çıkarken kaptırdığı topla ceza yayına ilerleyen Kenan, sert şutunda meşin yuvarlağı filelere gönderdi. Bu golle maçta eşitlik sağlanırken, karşılaşma da 3-3’lük beraberlikle sonuçlandı. Milli futbolcu bu sezon ligdeki 2. golüne ulaştı.
SON HAFTAY AYNI PUANLA GİRDİLER
Sahadan birer puanla ayrılan iki takım son haftaya 68 puanda girdi. Juventus, son hafta Monza’yı konuk edecek. Bologna ise deplasmanda Genoa ile karşılaşacak.
İngiltere Premier Lig takımlarından Liverpool, teknik direktörlük görevi için Arne Slot’la anlaşmaya varıldığını açıkladı.
İngiltere Premier Lig ekiplerinden Liverpool, Jürgen Klopp’un ardından yeni teknik direktörünü duyurdu. 9 yıllık Jürgen Klopp yönetimi sonrası Liverpool, son olarak Hollanda Eredivisie ekiplerinden Feyenoord’u çalıştıran Arne Slot ile anlaşmaya vardıklarını açıkladı.
Kulüpten yapılan açıklamada 45 yaşındaki Hollandalı teknik adamın 1 Haziran’da göreve başlayacağı belirtildi. Liverpool tarihinde görev yapacak ilk Hollandalı teknik direktör olan Arne Slot, bu sezon Feyenoord’un başında Hollanda Kupası’nı kazanırken, geçtiğimiz sezon ise Hollanda Eredivisie şampiyonluğu yaşamıştı.
Hollywood’un iki ünlü ismi bir Hollywood filminin senaryosunu aratmayacak aşk hikâyelerinde artık bir yol ayrımına girmiş gibi görünüyorlar. Gösteri dünyasının attıkları her adımları takip edilen iki ismi ayrı oldukları uzun yıllar boyunca bile isimleri yan yana getirilerek anılmıştı.
Jennifer Lopez ve Ben Affleck 2000’lerin başında başlayan aşklarıyla o yılların en gözde çifti olmuş, nişanlanıp herkesin evlenmelerini beklediği dönemde ise yollarını ayırmışlardı.
Sonra ikisi de başkalarıyla evlendi, birinin iki birinin de üç çocuğu oldu. Bu evlilikler de yürümedi, isimleri kimi zaman başkalarıyla yan yana yazılsa da geçmişte yaşadıkları bu büyük aşk unutulmadı.
Jennifer Lopez ve Ben Affleck 2022’de evlenmiş, geçmişte başlayıp küllenen aşklarını yeniden yaşamaya başlamıştı
Zaten onlar da hep içlerinde bir yerlerde birbirlerine ait olduklarını hissetmişti ki ilk nişanlanmalarının üzerinden 20 yıl geçtikten sonra, 2022’de evlendiler. Yarım kalan aşk masallarını yeniden yazmaya başladılar.
KÜLLERİNDEN DOĞAN BÜYÜK AŞK 2 YIL SÜRDÜ
Ancak bu masal da kısa sürdü, sonu da mutlu olması. Son haftalarda kimsenin bir arada görmediği Jennifer Lopez Ben Affleck çiftinin evliliklerinin çok büyük bir sarsıntı atlattığı konuşuluyor.
Hatta kimilerine göre bu iş çoktan bitti ama ünlü çift henüz ayrılık için ilk adımı atmadılar. Çift en son iki ay önce birlikte yemek yerken görülmüştü. Ondan sonra da önemli etkinliklerde bile yan yana gelmediler.
Lopez ve Affleck yeniden aşk yaşamaya başlayıp evlendiklerinden beri birçok kez kameralar tartışırlarken yakalanmıştı. Kavga etmedikleri anlarda da Jennifer Lopez kameralar önünde hep mutlu eş rolünü oynarken Ben Affleck asık suratıyla objektiflere yakalanıyordu.
Ünlü çiftin evlerini ayırdıkları söyleniyor… Ben Affleck şu an tek başına yaşadığı söylenen evden çıkarken görüldü
EVİNDEN AYRILDI
Zaman zaman magazin sayfalarına yansıyan çiftin arasının aslında göründüğü gibi iyi olmadığı haberleri en sonunda gerçeğe dönüştü. İki ay boyunca çiftin peşine takılan paparazziler onları bir türlü birlikte görüntüleyemedi.
Çiftle ilgili basına yansıyan haberlerde Lopez ve Affleck’in aslında çoktan ayrıldığı ve Ben Affleck’in karısıyla yaşadığı evden ayrılıp Brentwood’da, aylık kirası 100 bin dolar olan malikanesine taşındığı söylenmeye başladı.
Ben Affleck en sonunda parmağında alyansı olmadan da görüntülendi
Bu haberler manşetlere taşınınca geçtiğimiz gün Jennifer Lopez ve Ben Affleck söylentileri savuşturmak için yan yana görüntü verdi. Ancak gece karanlığında çekilen belli belirsin bir iki fotoğraf dışında çiftin ilişkisinin yolunda olduğuna dair ortada hiçbir işaret yoktu.
EN SONUNDA ALYANSINI DA ÇIKARIP ATTI
Tam bunlar herkesin diline dolanmışken dün Ben Affleck bir kez daha tek başına fotoğraflandı. Tek başına kaldığı evinden arabasıyla ayrılırken fotoğrafları çekilen Ben Affleck bu kez tek başına olmakla da kalmadı. Ünlü oyuncunun alyansı da parmağında yoktu.
Ben Affleck dün eşi eşi Jennifer Garner ve kızı Violet ile oğlu Samuel’in maçını izlemeye gitti
Bu fotoğraflar da çiftle ilgili ayrılık dedikodularının bir başka kanıtı sayıldı. Ben Affleck’in fotoğraflarının çekildiği anlarda eski eşi Jennifer Lopez ve kızları Violet de yakınlardaydı. Eski eşlerin oğulları Samuel’in maçına gittikleri anlaşıldı. Ayrı ayrı fotoğrafları çekilen Affleck ve Garner daha sonra maçta buluştu.
BU EVLİLİKTEN FARKLI ŞEYLER BEKLEDİLER
Çiftin arasının açılmasının en büyük nedenlerinden birinin Ben Affleck’in sessiz sakin ve kendi halinde bir yaşam sürmek istemesi ancak Jennifer Lopez’in spot ışıklarından vazgeçememesi olduğu söyleniyor.
Jennifer Lopez ve Ben Affleck evliliklerinde her şey yolundaymış gibi görüntü vermeye çalışsa da sık sık tartışırken kameralara yakalanıyordu
Ayrıca Ben Affleck’in sürekli kırmızı halılar, davetler ve törenlerde kameralara poz vermekten nefret ettiği, Jennifer Lopez’in ise tam tersi bu anlar için yaşadığı biliniyor. Ünlü oyuncu daha önce basının yoğun ilgisinden ve sürekli böyle pozlar vermekten nefret ettiğini itiraf etmişti.
BİR AŞKINI DÜNYAYA HAYKIRMAK BİRİ İSE KENDİNE SAKLAMAK İSTEDİ
Ben Affleck aşkını saklı gizli yaşamak isterken Jennifer Lopez’in bu aşkı ve evliliklerini anlatan bir film yaptırması, bu filmde de çiftin özel hayatına dair detayları milyonların önüne atması da bardağı taşıran son damla olmuştu.
Çift 2002’deki nişanlarının 20. yıldönümünde evlnemişti… Ancak bu rüya 2 yılda sona erdi
Ben Affleck’in rahatlık peşinde koşup başına buyruk yaşamak isterken Jennifer Lopez’in ise son derece kontrolcü bir yapıda olması ve kocasını bunaltması da çiftin arasını iyice soğuttu söylentileri var.
SEVGİ HER ŞEYE YETMİYOR
En sonunda aslında birbirlerini çok sevseler de hayattan bambaşka şeyler bekleyen çiftin evliliklerini yürütemedikleri iddia edildi. Lopez ve Affleck’in aşkları belki de bitmemişti ancak bu aşk onları mutluluktan çok mutsuzluk getirmeye başlamıştı.
Murat Boz, Tuba Büyüküstün’le oynadığı sevişme sahnesinden sonra sosyal medyada yapılan “Gerçekten sevişmişler, kesin sevgililer” yorumlarına yanıt verdi.
Selim Akar’ın YouTube programına konuk olan Murat Boz şöyle konuştu: “Demek ki iyi oynamışız, ben onu anlıyorum. Tuba’yla hiçbir zaman sevgili olmadık. Çok iyi iki arkadaşız. Hatta çok iyi sırdaşız. Çok severim. O sahneler öyle kolay sahneler değil. Öyle tek başınıza değilsiniz, etrafta bütün set ekibi var. Ben yönetmenlerimizden destek aldım. Tuba’yla çok nadir yakalanan bir dostluğumuz var.”
Kim kime ne demiş, kim nereye gitmiş ve neler yapmış? Sinema, sahne ve televizyonda neler olmuş? Magazin dünyasından kısa haberler…
Oğulları için bir arada
10 yıllık evlilikleri biten Zeynep Beşerler ve Emir İçgören, oğulları Kerem’in yaş gününde bir araya geldi.
İhanet dedikodularıyla gündeme gelen ve birkaç ay önce boşanan Zeynep Beşerler ile Emir İçgören, Kerem’in doğum gününü kutladı. Beşerler, fotoğraflarını Instagram’da “Boncuğum hayatta mutluluk hep seninle olsun. Seni çok seviyorum” notuyla paylaştı.
Cannes’da onur konuğu
Kanal D’nin sevilen dizisi “Yargı”nın Ceylin’i Pınar Deniz,bu yıl 77’ncisi düzenlenen Cannes Film Festivali kapsamında Magnum’un düzenlediği etkinliğe katıldı.
Pınar Deniz, etkinliğe Magnum Türkiye’nin onur konuğu olarak katıldı. Museum Of Fine Clothing imzalı bir tasarım giyen ünlü oyuncu, La Croissette Plajı’nda bulunan Magnum Dipping Bar’da kendi Magnum’unu tasarladı.
Kankamla geziyorum
Erkan Kolçak Köstendil önceki akşam Etiler’deki Serafina adlı mekândan kucağında oğlu Marsel’le çıkarken görüntülendi. Oğlunu aracına bindirip soruları yanıtlayan oyuncu, “Cansu (eşi Cansu Tosun) sette, ben de kankamla geziyorum. Her gün Marsel’leyim. Takılıyoruz birlikte, çok keyif alıyorum. Ben ondan daha çocuğum zaten, o benimle oynuyor” dedi.
Oğlunun futbol oynamayı sevdiğini de dile getiren Köstendil, “Top oynuyor ve bu çok hoşuma gidiyor. İleride de istediği mesleği yapacak. Saçma sapan bir şey istemediği sürece destek olacağız” diye konuştu. Arabada beklerken sıkılan Marsel “Baba hadi” diye bağırınca, Köstendil “Marsel sizinle kavga etmeden ben gideyim” diyerek aracına bindi. (Sayit DURMAZ)
Heykel yapıyorum
Merve Büyüksaraç önceki gün Nişantaşı City’s çıkışı görüntülendi.
Bir süredir yaşadığı Amerika’dan dönen eski model, “Eşimin işleri nedeniyle 5 yıl orada kaldık. Bir sene önce döndük. Uzun zamandır heykel yapıyorum. Haftaya da bir sergim olacak. Çocuklar olunca modellik yapmadım. Sanatla uğraşmayı seviyorum” dedi. Büyüksaraç, geçtiğimiz yıl ikinci kez anne olmuştu.
(Sayit DURMAZ)
Bir daha doğsam oryantal olmam
Tanyeli, Pınar Kerimoğlu’nun YouTube kanalına konuk oldu. Uzun zamandır kanser tedavisi gören ünlü isim, hastalık süreci ile ilgili de bilgi verdi.
Tanyeli “Beni dertleri ile hasta ettiler. Şimdi tedavi etmeye çalışıyorlar” diyerek sitem etti. Ünlü isim, Türkiye’de artık oryantal kalmadığını da söyledi: “Oryantal gazinoda değil sanatsal yerlerde olmalı. Benim rütbem yüksek, benim gibi kim geldi? Son zamanlarda gerçekten iyi diyeceğim oryantal yetişmedi. Oryantal yok.” Tanyeli ayrıca “Bir daha doğsam oryantal olmak istemem” dedi.
Buray’dan çifte klip
Pop müziğin sevilen ismi Buray, dört günde iki klip yayınladı.
Buray, “Bedduam Yok” ve “Kalbime Kalbime” adlı şarkılarına çektiği klipleri müzikseverlerin beğenisine sundu. Yönetmen koltuğunda Ahmet Can Tekin’in oturduğu klipler, Buray’ın YouTube sayfasında yayınlandı.
Hande Erçel, 77. Cannes Film Festivali’nde efsane yönetmen Francis Ford Coppola’nın merakla beklenen yeni filmi ‘Megalopolis’in prömiyerinde boy gösterdi.
30 yaşındaki oyuncu, Balmain imzalı kırmızı straplez elbisesiyle kırmızı halıda yürüdü. Erçel geçen yıl da festivale bir markanın elçisi olarak katılmıştı.
Daha önce birçok kişi ile ilişkisi olan hatta evlenip boşanan Murat Dalkılıç, aradığı aşkı yeni sevgilisi Edda Dora’da buldu. Uyumları ile görenleri kıskandıran bu çiftten Dora önceki gün Bebek’te görüntülendi ve ilişkileri hakkında konuştu.
Özel hayatı ve sosyal medya paylaşımlarıyla sık sık gündeme gelen ünlü popçu Murat Dalkılıç, daha önce uzun süre aşk yaşadığı Merve Boluğur’la 2015 yılında nikah masasına oturmuş ve 2017 yılında boşanmıştı.
Daha sonra Hande Erçel ile aşk yaşamaya başlayan ve evlenmeleri beklenirken 2020’de üç yıllık ilişkisini biten Dalkılıç, oyuncu Sitare Akbaş ile bir araya gelmişti.
Akbaş ile yaklaşık sekiz ayın ardından geçtiğimiz sene yollarını ayıran şarkıcı, Çağla Boz ile kısa bir süre birliktelik yaşamıştı.
Tüm bunların ardından 40 yaşındaki Murat Dalkılıç, geçtiğimiz ay yeni bir aşka yelken açtığını duyurmuştu.
Arkadaşlarıyla gittiği bir yemekte çekile fotoğrafını 2 milyon takipçisi bulunan Instagram sayfasının hikayeler bölümünden yayınlayan Dalkılıç, ardından isminin Eda olduğu öğrenilen sarışın güzel ile el ele tutuştuğu bir kareyi de paylaşmıştı.
Murat Dalkılıç, geçtiğimiz günlerde Armutlu’daki bir mekan çıkışında görüntülenmişti. Şarkıcı, “Ben normalde röportaj veremiyorum arkadaşlar, bir sene olmuştur.”
“Geceleri oluyor genelde denk gelmelerimiz. Biz kaçıyoruz gibi oluyor falan, ondan çok röportaj veremiyorum açıkçası” diyerek gülmüştü.
Yaklaşık üç ay önce Londra’ya yerleştiğini belirten ünlü isim, “Ben Londra’dayım arkadaşlar. Bar şarkıcısıyım ben 18 yaşından beri. Son dönemlerde de bu işe biraz ağırlık verdim diyebilirim.”
“İki haftada bir geliyorum İstanbul’a, sahnelerimi iki haftada bir olacak şekilde ayarladım” demişti.
Şimdi ise İngiltere’de yaşayan sarışın güzel Edda Dora, ünlü popçu ile ilişkisi hakkında konuştu. Murat Dalkılıç’ın sevgilisi Edda Dora, önceki gün Bebek’te objektiflere yansıdı. Yürüyüş yapan Dora, basın mensuplarıyla ayaküstü sohbet etti.
“Şarkınız sevgiliniz Murat Bey’la aynı anda çıktı. Rakip olma durumu oldu mu?” sorusuna gülerek yanıt veren Dora, “Öyle bir şey yok. Aynı ana denk geldi ama Murat zaten müzik piyasasının en iyilerinden. Fikir alışverişlerinde bulunuyoruz, onun fikirlerine çok değer veriyorum” dedi.
Neşesinin yerinde olduğu gözlenen Edda Dora, Murat Dalkılıç ile beraberliğinden bahsederek, “10 ayı geçti bizim ilişkimiz. Her şey yolunda. Maşallah diyelim. Londra’ya git gel yapıyoruz sık sık. Son zamanlarda işlerimiz burada diye gitmiyoruz” ifadelerini kullandı.
40 yaşındaki popçunun sağlık durumuna dair bilgi veren Edda Dora, “Biliyorsunuz, Murat ameliyat oldu. Kötü bir süreç geçirdik birlikte. Şu anda çok daha iyi. Bayağı toparladı.
Burnundan dokuz kere ameliyat oldu. Şu an bir ameliyat daha gözükmüyor. Süreci yanlış ilerledi sanırım ama umarım bir daha olmayacak. Her şey olumlu ilerliyor” şeklinde konuştu.
Son dönemde birçok şarkısıyla büyük çıkış yakalayan Simge Sağın, Galatasaray’ın gözde futbolcusu Icardi’ye şarkı söylemesiyle de birçok kişinin gönlüne taht kurmuştu. Son olarak bir marka ile reklam anlaşması imzalayan Simge Sağın’ın aldığı fiyat dudak uçuklattı.
‘ARTIK FANATİK BEŞİKTAŞLI DEĞİLİM’
“Ben çok fanatik Beşiktaşlıydım, artık değilim. Fanatikliğimi geçen yıl bunları yaşarken bir kenara bırakmak zorunda kaldım. Yaşadığım şey, benim fanatikliğimin de üstüne çıktı. Artık bir yerde hem sanatçılığımın hem de o kadar dinleyicinin karşısında bir duruş sergilemem gerekiyordu.”
‘İYİ Kİ GİTMİŞİM DİYORUM’
Simge açıklamalarına: ‘Ben olması gereken, doğruyu uyguladım ve oraya gittim. İyi ki gitmişim diyorum. Çünkü yok sayılamayacak bir şey oldu orada. Artık benim ne fanatikliğim ne Beşiktaşlılığım hiçbir şeyim kalmadı. Benim sanatçılığım çok daha ağır bastı. Gittim, çok keyifli bir geceydi. Hayatımın en ilginç gecelerinden biriydi.’ şeklinde devam etti.
TARAFTAR SİNİRLENDİ
Şarkıcının itirafları üzerine Beşiktaş taraftarından: ‘Sen zaten bu takımı tutma’, ‘İcardi gidince tek başına banyoda söylersin şarkıyı’, ‘Beşiktaş seni istemiyor’, ‘Biz her şeyin önüne Beşiktaş’ı koyarız’ gibi yorumlar geldi.
REKLAM ANLAŞMASI YAPTI
Güzel şarkıcı 20 milyon TL’ye imza attı. Simge “En sevdiğim yer bu hayatta yatağım. Bizimki dinlenme ve uykuyla bağlantılı çok yoğun bir iş. Ben çok uyurum. Annem beni öğle uykusuna yatırarak büyüttü. Uyumazsam kafam çalışmaz. Sesimi de etkiliyor bu durum. Bu sabah 7.30’da uyudum 11.00’de kalktım. Yarından itibaren üst üste konserlerim var” dedi.
DAVET GELMEDİ
Aşkın Olayım’ şarkısıyla Galatasaray taraftarının gözbebeği olan Simge’ye takımın bugün Fenerbahçe ile yapacağı maç hatırlatıldı. Muhabirler “Icardi’den hafta sonu derbisi için bir davet geldi mi?” diye sordu. Simge “Henüz bir şey gelmedi. Tebrik ediyorum Galatasaray’ı ve futbolcularını. Benim müziğimin bir takıma iyi gelmesi beni çok mutlu eder” dedi.
İran cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, helikopter kazasında hayatını kaybetti. Aynı helikopterde bulunan Dışişleri Bakanının da hayatını kaybettiği açıklandı. Ölüm haberinin ardından Cumhurbaşkanlığı görevini cumhurbaşkanı yardımcısı Muhammed Muhbir devralacak. Reisi’nin ölümünün ardından İran’da 5 günlük ulusal yas ilan edildi.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’yi taşıyan helikopter kaza yaptı.
Helikopterin enkazını AKINCI İHA buldu. Bölgeye çok sayıda arama kurtarma ekibi sevk edildi.
İRAN’DA 5 GÜNLÜK ULUSAL YAS İLANI
Kaza yapan helikopterde bulunan Reisi ve Dışişleri Bakanı hayatını kaybetti. Reisi’nin ölümünün ardından İran’da 5 günlük ulusal yas ilan edildi.
İran İslam Cumhuriyeti anayasası, cumhurbaşkanının hastalık, ölüm ya da parlamento tarafından azledilip görevden alınması gibi nedenlerle görevlerini yerine getiremediği durumlar için basit bir çözüm sunuyor.
Buna göre cumhurbaşkanı yardımcısı – bu durumda Muhammed Muhbir – ülke işlerini yürütmek; parlamento ve yargı başkanlarıyla birlikte en fazla 50 gün içinde yeni bir cumhurbaşkanı seçimini yapmakla yükümlü.
Bu da ancak İran’daki tüm devlet meselelerinde son söze sahip olan dini liderin onayıyla gerçekleşebiliyor.
Devlet medyasının Cumhurbaşkanı Reisi’nin öldüğünü doğrulamasıyla birlikte İran’daki rejim, böyle bir seçim düzenlemek için harekete geçecek. Halk arasında bu seçimin bir öncekinden daha fazla ilgi uyandırması muhtemel değil.
Geçen sefer, Reisi’nin karşısındaki tüm ciddi rakiplerin aday olması engellenmiş ve Reisi’nin en düşük seçmen sayısıyla (seçmenlerin yaklaşık yüzde 30’u) göreve gelmesinin önü açılmış, çoğunluk ise şaibeli bir seçim olarak gördükleri bu seçimi boykot etmişti.
KAZANIN NEDENİ BELLİ OLDU
İran Devlet Televizyonu, İran Cumhurbaşkanı Reisi’yi taşıyan helikopterin olumsuz hava koşulları nedeniyle kaza yaptığını duyurdu.
HÜKÜMET KURULU ACİL TOPLANDI
İran’da hükümet kurulu acil toplandı. Toplantı sonrası kurulun halka açıklama yapması bekleniyor.
ALİYEV İLE AÇILIŞ TÖRENİNE KATILMIŞTI
Tasnim konvoyda 3 helikopterin bulunduğunu ve bazı bakan ve yetkilileri taşıyan iki helikopterin güvenli bir şekilde varış noktalarına ulaştığını bildirdi.