İstanbul Kadıköy’deki bit pazarında bıçaklanarak öldürülen Mattia Ahmet Minguzzi cinayetiyle ilgili verilen takipsizlik kararına Megastar Tarkan’dan tepki geldi.
Megastar Tarkan, sosyal medya hesabından açıklamada bulundu. İstanbul Kadıköy’deki bit pazarında bıçaklanarak öldürülen Mattia Ahmet Minguzzi cinayetiyle ilgili verilen takipsizlik kararına tepki gösteren Tarkan, şu ifadeleri kullandı;
“ADİL KARARLAR VE CEZALAR İSTİYORUZ”
“Her gün daha çok karanlığa sürüklenmek değil, aydınlığa çıkmak istiyoruz. Suça, suçluya kılıf aramak yerine, toplumca hukukun ışığında adil kararlar ve cezalar istiyoruz. Huzur istiyoruz.”
Ünsal, ‘Vie Privée’ (A Private Life) filminin galasına Amor Garibovic imzalı siyah bir elbise ile katıldı. Sinem Ünsalgalada tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.
695 MİLYON LİRA
Sanatçının 21 single ve 30 albümden oluşan eserlerinin yayınlanma, senkronizasyon ve telif hakları UMG’ye devredildi. Sezen Aksu’nun 18 milyon dolara (695 milyon lira) imza attığı iddia edildi.
“BÜYÜK HEYECAN DUYUYORUZ”
Hürriyet’ten Sinem Vural’ın haberine göre, UMG Türkiye Genel Müdürü Nazan Hacıgüzeller, bu adımla Türk müziğini daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedeflediklerini söyledi: “Bu kataloğun emanetçisi olmaktan büyük heyecan duyuyoruz. Türkiye’nin en başarılı söz yazarı ve yapımcılarından Sezen Aksu’nun kariyerine her zaman hayrandık.”
ŞARKILARIN TÜM DÜNYADA DİNLENİLMESİ SAĞLANACAK
“Bu kataloğun büyük bir potansiyele sahip olduğuna inanıyoruz ve Sezen Aksu’nun müziğinin önümüzdeki yıllarda tüm dünyada beğeniyle dinlenmesini sağlamak için çok çalışacağız. Universal Music Group’un büyümesini sürdürmek için Sezen Aksu ve ekibiyle yakın iş birliği yapmayı dört gözle bekliyoruz.”
6 MİLYON AKTİF DİNLEYİCİ
Aksu’nun 40 milyonu aşan fiziksel albüm satışı ve Spotify’da ayda 6 milyon aktif dinleyiciye ulaşmasının, UMG’nin satın alma kararında kritik rol oynadığı belirtiliyor. Sanatçı, yalnızca Türkiye’de değil, Balkanlar ve Orta Doğu’da da geniş bir dinleyici kitlesine sahip.
ALBÜM MÜJDESİ
5 yıllık aranın ardından albüm çıkarmaya hazırlanan Sezen Aksu’nun çalışmasında toplamda 14 şarkı yer alacak.
17 ŞARKILIK ALBÜM
Ayrıca sanatçının daha önce hiç duyulmamış bir şarkısının 3 farklı versiyonu da dinlenecek. Aksu’nun merakla beklenen albümü toplamda 17 şarkıdan oluşacak.
5 yıllık suskunluğunu bozan Sezen Aksu, büyük sürprizlerle dinleyiciyle buluşacak.
Manchester City’nin efsanevi orta saha oyuncusu Kevin De Bruyne, 20 Mayıs Salı günü Etihad Stadyumu’nda son kez sahaya çıktı. Kulüpte geçirdiği 10 yıl boyunca 6 Premier League şampiyonluğu, bir Şampiyonlar Ligi ve 2023’te Dünya Kulüpler Kupası kazanan Belçikalı yıldız, taraftarlar için adeta bir dönemin simgesi olmuştu.
Ancak takımdaki liderlik bayrağını kimin devralacağı sorusu şimdiden gündeme geldi. Manchester City’nin eski oyuncularından Pablo Zabaleta, kulübün resmi medya kanalına verdiği röportajda “Son iki yılda yaşadıkları ve sergilediği performansa bakınca, Haaland bu rol için en güçlü aday gibi görünüyor.” dedi.
Arjantinli eski savunmacı, Norveçli yıldızın sadece attığı gollerle değil, kulübe olan bağlılığıyla da dikkat çektiğini belirtti.
Zabeleta, “Haaland, uzun vadeli bir kontratla kulübe kendini adamış biri. Genç yaşına rağmen hem tecrübeli hem de genç oyuncularla birlikte dengeli bir ortamda büyüyor. Bence bu, doğal bir liderlik süreci başlatıyor.” ifadelerini kullandı.
Zabaleta, Haaland’ın soyunma odasında ve sahada etkili bir figür olabileceğini, kazanan karakteriyle takımı arkasından sürükleyebileceğini “Onu izleyen herkes onun bir kazanan olduğunu görebiliyor. Bu kulüp için yeni bir dönemi temsil edebilecek potansiyeli var.” sözleriyle ifade etti.
ABD’yle Çin arasındaki gümrük vergisi çekişmesinin durulmasının ardından Bitcoin yükselişe geçmiş, geçen haftalarda 100 bin dolar seviyesine üç ay sonra yeniden ulaşmıştı.
Bitcoin günlük yüzde 4,5’luk yükselişle Ocak 2025’teki 109 bin 114 dolarlık rekorunu yeniledi.
CoinMarketCap verilerine göre Bitcoin’in 24 saatlik işlem hacmi TSİ: 18:49’la 63,67 milyar dolar. Toplam piyasa değeriyse 2,15 trilyon dolar seviyesinde.
Bitcoin’in dolar karşısındaki aylık artışıysa yüzde 24.
Kripto para piyasasının toplam değeri de 100 milyar dolar artışla 3,43 trilyon doları gördü.
Analistler ne diyor?
Analistlere göre bu ralli, geçmişteki sert fiyat hareketlerinden farklı bir yapıya sahip. Finansal koşulların olumlu seyri, piyasaya giren stablecoin akışları ve önceki rallere kıyasla spekülatif yatırımcı davranışlarının daha zayıf olması, bu yükselişi daha sürdürülebilir kılıyor. Analistler, Bitcoin fiyatının artık daha sağlam bir zemine oturduğu görüşünde birleşiyor.
Fiyat artışının ardında yalnızca teknik göstergeler değil, aynı zamanda piyasadaki yapısal değişimler de bulunuyor. Mayıs ayında spot Bitcoin borsa yatırım fonlarına (ETF) 3,6 milyar dolarlık net giriş yaşandı. Bu giriş, yatırımcı ilgisinin yeniden güçlendiğini ve kurumsal paranın piyasaya yöneldiğini gösterdi. Bitcoin’e yatırım yapan kurumlar arasında Michael Saylor’ın yönettiği MicroStrategy ve yeni kurulan Twenty One Capital gibi hazine odaklı şirketler de yer alıyor. Bu şirketlerin toplu alımları, fiyatın yukarı yönlü ivmelenmesine katkı sağladı.
Regülasyon cephesindeki gelişmeler de fiyatlamaları destekleyen diğer önemli unsurlar arasında yer aldı. ABD Senatosu, sabit kripto paraların düzenlenmesine yönelik bir yasa tasarısını bu hafta içinde gündeme alarak dijital varlık piyasasına olumlu bir sinyal gönderdi. Bunun yanı sıra, birkaç eyaletin yanı sıra bazı egemen ülkeler de rezerv para olarak Bitcoin tutmayı mümkün kılacak yasal düzenlemeler üzerinde çalışıyor. Tüm bu gelişmeler, Bitcoin’in yalnızca bir spekülasyon aracı değil, aynı zamanda meşru bir yatırım sınıfı olarak konumlandığını ortaya koyuyor.
Küresel çapta artan ekonomik belirsizlikler de Bitcoin’e olan ilgiyi artıran diğer bir faktör oldu. Nisan ayında ABD’nin uyguladığı tarifeler ve küresel ticaret savaşı endişeleri nedeniyle düşen Bitcoin, o seviyelere kıyasla %46’nın üzerinde bir artış kaydetti. Bu toparlanma, yatırımcıların dijital varlıkları güvenli liman olarak değerlendirmeye başladığını gösteriyor.
UEFA Avrupa Ligi finalinde iki İngiliz takımı Tottenham ve Manchester United, San Mames’te karşı karşıya geldi. Tottenham rakibini 1-0’lık skorla mağlup ederek kupayı müzesine götüren taraf oldu.
Premier Lig’de kabus gibi sezon geçiren iki ekip Tottenham ve Manchester United, San Mames’te UEFA Avrupa Ligi kupasını kazanabilmek için kozlarını paylaştı.
Temponun zaman zaman yükseldiği mücadelede Tottenham, Manchester United’ı 1-0’lık skorla mağlup ederek UEFA Avrupa Ligi kupasını müzesine götüren ekip oldu. Tottenham’a kupayı getiren golü 42. dakikada Brennan Johnson kaydetti.
Karşılaşmanın kadrosunda yer alan milli futbolcumuz Altay Bayındır final mücadelesinde süre bulamadı.
1 MİLYAR 469 MİLYON EURO’LUK FİNAL
İngiliz ekipleri Tottenham ile Manchester United’ın UEFA listesinde yer alan futbolcularının toplam değeri, 1 milyar 469 milyon Euro olarak dikkati çekti.
Alman internet sitesi Transfermarkt’ın güncel verilerine göre Tottenham’ın kadro değeri 776 milyon 100 bin, Manchester United’ın ise 693 milyon 250 bin Euro.
Galatasaray’ın Arjantinli yıldızı Mauro Icardi kızlarının kutlamalarda yer almaması konusunda açıklama yaptı. Sebeplerini madde madde açıklayan Icardi, eski eşi Wanda Nara’nın avukatına yanıt vermeyi de ihmal etmedi. İşte detaylar…
Galatasaray’ın Arjantinli yıldızı Mauro Icardi, eski eşi Wanda Nara ile olan olaylı boşanma sürecisinin ardından China Suarez ile olan ilişkisini resmiyete dökerek evlilik yolundaki ilk adımı atarak Suarez ile nişanlandığını duyurmuştu.
Olaylı boşanma süreciyle aylarca manşetlerden inmeyen Mauro Icardi ile Wanda Nara ikilisi şimdi de Icardi’nin eski eşi Wanda Nara hakkında yayınladığı 12 maddelik çok ağır suçlamaların yer aldığı açıklamayla gündemde.
Icardi, eski eşi Wanda Nara’nın kızlarını kendisine göstermediğini belirterek, “Maskelerin düşmesine az kaldı” ifadelerini kullandı.
İşte madde madde Icardi’nin o açıklamaları:
‘Ve soran çok olduğu için neden kızlarım kutlamalarda yoktu da eşimin çocukları vardı… işte cevabı geliyor ve artık maskeler düşecek, çok az kaldı…
Annesi onların ülke dışına çıkmasına izin vermiyor.
Annesi kızlarımla konuşmamı engelliyor.
Annesi onları görmemi engelliyor.
Annesi, istediği kararlar çıkmayınca hâkimleri reddediyor.
Kızlarımı görebilmek için 6 aydır Arjantin’deyim ve onları sadece 1 gün görebildim.
Profesyonellerin yaptığı psikolojik değerlendirmeler, küçüklerin annelerinin söylediklerini tekrar ettiğini gösteriyor (açıkçası beyinlerini yıkıyor).
Hâkimin verdiği birçok karara uymuyor.
Kızları sürekli sosyal medyada paylaşıyor ama bana onlar hakkında paylaşım yapmamam için dava açtı. (Kızımın doğum gününde sadece bir silüet fotoğrafıyla selamlayabildim).
Sürekli sahte suçlamalarda bulunuyor… Kaç oldu bu?
Yeniden bağ kurmamızı mı istiyorsunuz? Boş konuşanlara gelsin: Aramızda yeniden bağ kurmak diye bir şey yok çünkü o bağ her zaman vardı; bu sadece annenin uydurması ve kaprisi.
Devam edelim mi, yoksa bu kadarı yeter mi? Zaten her şey dosyada mevcut… Çok az kaldı ve beklenen haberi alacağız, o zaman yalanlara, uydurmalara ve asıl meseleyi saptırmak için söylenen saçmalıklara tek tek cevap vereceğim.
Önemli olan şu ki, yaşlıları dolandıran, suçlu bir ‘avukattan’ ne bekleyebilirsiniz? Aynı kişi, dostları olan bir bölgede bana dava açarak bir şey elde etmeye çalışıyor. Aynı kişi avukatlarımı tehdit ediyor. Avukatlık ruhsatı 3. kez askıya alınmış biri. Kızlarımı ‘savunan’ bu bireyden ne beklenir? Hem o hem de onu temsilci olarak seçen kişi gerçekten çok şeyden yoksun.
İsviçre’nin Basel kentinde düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışması’nda İsrail’in elde ettiği ikincilik, halk oylamasının şeffaflığı konusunda tartışmalara yol açtı. Yarışmanın organizatörü Avrupa Yayın Birliği (EBU), oylama sistemine yönelik eleştirilerle karşı karşıya kaldı.
İsviçre’nin Basel kentinde17 Mayıs’ta yapılan Eurovision Şarkı Yarışması’nda İsrail’in, finalde jüri puanlarıyla gerilerde kalmasına karşın halk oylamasında en fazla oyu alarak ikinci olmasına, birçok ülkenin yayın kuruluşu ve temsilcisi tepki gösterdi.
Gazze’ye yönelik saldırıları yoğun şekilde süren İsrail’in yarışmadan men edilmesini isteyen İspanya’nın devlet televizyonu RTVE, halk oylamasının geçerliliğinden şüphe duyduklarını belirterek, oy dağılımının detaylı incelenmesini istedi.
İspanya, Hollanda, Belçika, Slovenya ve İrlanda’nın yayın kuruluşları, EBU’nun halk oylamasındaki “şeffaflığından” endişe duyduklarını ifade ederken, Eurovision’a katılan bazı temsilciler de İsrail’in yarışmayı ikinci sırada tamamlamasını “adaletsiz” bulduğunu kaydetti.
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez de İsrail’in Eurovision Şarkı Yarışması gibi uluslararası yarışmalardan ve etkinliklerden men edilmesi gerektiğini söyledi.
Sanchez, “3 yıl önce Rusya’nın Ukrayna’yı işgali başladığında ve Ukrayna, Rusya’nın uluslararası yarışmalardan çekilmesini ve yakın zamanda Eurovision’da gördüğümüz gibi yarışmaya katılmamasını talep ettiğinde kimse şaşırmamıştı. İsrail için de şaşırmamalı. İsrail de katılmamalı çünkü kültürde çifte standarda izin veremeyiz.” dedi.
ŞEFFAFLIK TARTIŞİMASI BAŞLADI
Hollanda’da kamu yayın kuruluşları AVROTROS ve NPO, yayımladıkları ortak açıklamada, yarışmaya jeopolitik gerginliklerin dahil edildiğini, bu konuyu EBU ve diğer ülkelerle “masaya yatırmak” istediklerini belirtti.
Yarışma boyunca Filistin’e destek veren Belçika’nın VRT televizyonu da halk oylamasının şeffaflığı konusunda şüphelerini dile getirerek, EBU’nun bu sorunları dikkate almaması durumunda Eurovision Şarkı Yarışması’na katılımlarını gözden geçireceklerini vurguladı.
Slovenya devlet televizyonu RTVSLO ise halk oylamasına ilişkin endişelerini paylaşırken, İrlanda Radyo Televizyonu (RTE) halk oylaması sistemi ve İsrail’in katılımına ilişkin görüşme talep etti.
YARIŞMACILAR TEPKİ GÖSTERDİ
Yarışmada Finlandiya’yı temsil eden Erika Vikman, İsrail’in oyları “manipüle” ettiğini belirterek, “Bunun çok haksız olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Belçika temsilcisi Red Sebastian da yarışmanın siyasete dönüşmesinden üzüntü duyduğunu söyleyerek, “Bence tüm ülkeler ve ilgili taraflar bir araya gelip İsrail’in katılımı üzerine bir tartışma başlatmalı.” ifadesini kullandı.
Belçika’yı 2016’da temsil eden Laura Tesoro ise ülkesinin İsrail’e 12 puan vermesine tepki göstererek, “Filistin’de çocuklar ölüyor ve biz Eurovision’da İsrail’e 12 puan veriyoruz. Delilik. Aylardır açlıktan ölen çocukların, insanların görüntülerini izliyoruz. Ve sonra biz böyle bir şey yapıyoruz.” diye konuştu.
İkinci sırayı alan İsrail’in hemen ardından 1 puan farkla üçüncü olan Estonya temsilcisi Tommy Cash, “Keşke o 1 puanı alabilseydik. İş biraz siyasete kaydı.” değerlendirmesinde bulundu.
EBU’DAN AÇIKLAMA
Ülkelerden gelen tepkiler üzerine açıklama yapan EBU, kendisini savunarak, halk oylamasının “dünyanın en gelişmiş sistemi” ile yapıldığını öne sürdü.
Gelen endişeleri de kabul ettiğini belirten EBU, yarışmanın geleceği için üye yayıncı kuruluşlarla görüşeceğini duyurdu.
Eurovision Şarkı Yarışması Direktörü Martin Green ise halk oylamasının uzman ekip tarafından incelendiğini ve sonuçların bağımsız bir şirket tarafından doğrulandığını iddia etti.
Basel’de yapılan 2025 Eurovision Şarkı Yarışması’nda Avusturya temsilcisi JJ, “Wasted Love” isimli şarkısıyla birinci olmuştu. İsrail’in katılımı, yarışma boyunca protesto edilmişti.
Baştan aşağı leopar takım giyen ünlü oyuncu Can Yaman, kombinini de zebra terlikle tamamladı.
Türkiye’de ünlendikten sonra İtalya’ya yerleşen ve kariyerine orada devam eden ünlü oyuncu Can Yaman, sosyal medya hesabından yepyeni bir poz paylaştı.
Her paylaştığı her söylediği olay olan Yaman, yine beğenilmedi.
CAN OTURUŞU
Baştan aşağı leopar desenli bir takım giyen Can Yaman’ın kombinini zebra desenli terlikle tamamladı. Sadece kıyafeti değil oturuş şekli bile yorumlara konu olan ünlü oyuncu, sosyal medyada gündem olmayı yine başardı.
Modacı Burcu Sedef, ‘Banu Noyan’la En Moda’ programında Süperstar Ajda Pekkan’ın sahne arkasındaki alışkanlıklarını ve birlikte geçen üç yılını anlattı.
Pekkan’ın sahne sonrası en büyük keyiflerinden birinin sokak lezzetleri olduğunu söyleyen Sedef “Konserden sonra arabayı Ortaköy’de yol kenarına çekeriz. Kokoreç, midye tava sipariş ederiz. Arabada oturup büyük bir keyifle yeriz. Az da yemiyoruz, gerçekten bol bol yiyoruz” diye konuştu.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Katar’da katıldığı forumda, ekonomi programının etkilerini göstermeye başladığını söyledi. Enflasyonun son 40 ayın en düşük seviyesine gerilediğini söyleyen Bakan Şimşek Türkiye’nin kredi risk priminin 90 baz puandan fazla düştüğünü belirterek, “Son birkaç haftaya baktığımızda yatırımcı algısında toparlanma var, bunun da finansal piyasa koşullarına yansıdığını görüyorsunuz.” dedi.
Oturumda, ABD Başkanı Donald Trump’ın, Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldıracaklarını açıklamasının hatırlatılması üzerine Şimşek, “İstikrarlı, barışçıl ve refah içinde bir Suriye’nin varlığı, bölge ve Türkiye için büyük kazanç. Açıkçası bunun büyük yardımı olacak. Çünkü, Suriye ile 911 kilometrelik sınırımız var. Çatışmalar ülkeleri olumsuz etkiler. Çatışmaları durdurmak, tüm bölge için büyük destek olacaktır.” ifadelerini kullandı.
“TERÖRLE MÜCADELEYE 1,8 TRİLYON DOLAR HARCANDI”
Şimşek, Suriye’deki gelişmeler bağlamında terör örgütü PKK’nın silah bırakma ve fesih kararına ilişkin de değerlendirmede bulundu.
Türkiye’nin, yapılan akademik bir çalışmaya göre 50 yılda terörle mücadeleye yaklaşık 1,8 trilyon dolar harcadığına dikkati çeken Şimşek, yaşanan son gelişmenin kaynakların daha üretken ve kalkınmaya yönelik alanlara yönlendirilmesi açısından büyük kazanç olacağını dile getirdi. Şimşek, “Bu iki gelişme, Türkiye’nin yükselmesi için kaldıraç olacak.” diye konuştu.
“ENFLASYON SON 40 AYIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNDE”
Şimşek, piyasalarda martta yaşanan hareketliliğin hatırlatılması üzerine, şu cevabı verdi:
“Ekonomi programı patikasında gidiyor ve etkisini gösteriyor. Enflasyon halen yüksek ama son 40 ayın en düşük seviyesini gördü. Son iki haftada döviz rezervlerinde yeniden toparlanma görüldü. Aslında yatırımcılar geri döndü. CDS, 90 baz puanın üzerinde düşüş gösterdi. Son birkaç haftaya baktığımızda, yatırımcı algısında da bir toparlanma var. Bunun da finansal piyasa koşullarına yansıdığını görüyorsunuz.”
Programın “sıcak para”ya dayanmadığını vurgulayan Şimşek, doğrudan yabancı yatırımların son 12 ayda artış gösterdiğini söyledi.
Şimşek, Türkiye ekonomisinin iyi bir altyapıya ve yetenekli insanlardan oluşan büyük iş gücüne sahip olduğunu dile getirerek, “Küresel piyasalar sakinleştiğinde, yatırımcılar küresel ticaretteki parçalanmalara karşı dirençli olan, aynı zamanda bölgedeki istikrar ve refahtan faydalanabilecek ülkelere bakacaklar. Türkiye de bu ülkeler arasında. Doğrudan yabancı yatırımcı girişleri için hala en büyük aday olmaya devam ediyor. Enflasyondaki düşüşle birlikte öngörülebilirlik de artıyor.” dedi.
“HER ŞEY DEZENFLASYON İÇİN HAZIR”
Para ve maliye politikasını güçlü bir şekilde ortaya koyduklarını belirten Şimşek, şöyle devam etti:
“Her şey dezenflasyon için hazır ancak hiçbir tedavi yan etkisiz değildir. Bazı sektörlerde aksaklıklar olduğunun farkındayız. Bu yüzden bu yılın başında bazı emek yoğun ihracat sektörlerinde desteği genişlettik. Programı rayında tutarken belirli çözüm yollarına bakıyoruz. Programın özü, sürdürülebilir ve yüksek büyüme için enflasyonu düşürmektir. Ayrıca, bazı yan etkileri gidermek için kısa vadeli çözümlere bakıyoruz.”
Şimşek, istihdamdaki gelişmelere de değinerek, geçen yıl 1 milyona yakın yeni istihdam sağlandığını dile getirdi. İmalat sanayisinin Avro Bölgesi’nde yaşanan resesyon kaygısıyla zorlandığına işaret eden
“ANA HEDEF ENFLASYONU DÜŞÜRMEK”
Şimşek, hem küresel büyümenin hem de ana ticaret ortaklarının büyüme görünümünün zayıf olduğunu anlattı. Şimşek, sektörlerin durumuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“İmalat, Gayri Safi Yurt İçi Hasılamızın (GSYH) yalnızca yüzde 23’ünü oluşturuyor. Ekonominin geri kalanı, özellikle de hizmetler sektörü iyi durumda. İstihdam oluşturmaya devam ediyoruz. Hane halkı borcunun GSYH’ye oranı yüzde 10’un altında. Kısa vadeli geçici sıkıntılar olsa da ana hedefimiz enflasyonu kalıcı şekilde düşürmektir. Bu şekilde güçlü, sürdürülebilir, uzun vadeli refahın temelini atmış olacağız.”
Şimşek’e oturumda Katar Maliye Bakanı Ali Bin Ahmed Al-Kuwari ile Suudi Arabistan Ekonomi ve Planlama Bakanı Faysal el-İbrahim eşlik etti.
Kaynak: A.A
Oyuncu Serenay Sarıkaya ile aşk yaşayan şarkıcı Mert Demir yeni imajını takipçileriyle paylaştı.
“Antidepresan”, “Ölüyorum Anla” ve “Cehennemin Dibi” gibi şarkılarla tanınan şarkıcı Mert Demir bir süredir değişen imajıyla gündemde.
Serenay Sarıkaya ile ilişkisiyle gündemden düşmeyen şarkıcı geçtiğimiz haftalarda yeni imajıyla adından söz ettirmişti.
Saçlarını kısacık kestiren ve bıyık bırakan yıldız,”Biraz değişmişim değil mi? Beğendiniz mi? Dün Hannover’da konser verdik. Sahneye çıktığımda insanlar bu kim ya gibi baktı. İnsan bazen değişmek istiyor” ifadelerini kullanmıştı.
31 yaşındaki şarkıcı, yeni imajını sosyal medya hesabında paylaştı.
“REKLAM İLİŞKİSİ DEĞİL”
Öte yandan, Mert Demir, Sarıkaya ile reklam aşkı yaşadığı iddiaları sonrası bir açıklama yapmıştı. Ünlü şarkıcı, açıklamasında “Reklam ilişkisi değil çok sevdiğim, aşık olduğum bir ilişkinin içerisindeyim. Hissettiğim bu güzel duyguları kendi hayatınızda deneyimlemenizi tüm kalbimle diliyorum. Bundan sonra hakkımda yapılan tüm yalan haberlere karşı hukuki işlem başlatacağımın bilinmesini isterim. Hepinize sağlıklı, huzurlu bir hayat diliyorum” demişti.
Yakın dostu Sırrı Süreyya Önder’in ölüm haberiyle yıkılan Sezen Aksu’nun eline aldığı makine ile saçlarını kazıttığı söyleniyordu. Sanatçının son hali ortaya çıktı.
DEM Parti İstanbul Milletvekili ve Meclis Başkan Vekili Sırrı Süreyya Önder kalp rahatsızlığı nedeniyle 15 Nisan akşamı hastaneye kaldırılıp ameliyat edilmişti. 18 gün tedavi gören Önder, 3 Mayıs’ta çoklu organ yetmezliğinden hayatını kaybetmişti.
Sırrı Süreyya Önder’in ölümünün ardından ‘Gel Konuşalım’ adlı magazin programında,Sezen Aksu’nun yakın dostu Önder’in ölümünün ardından yıkıldığını ve saçlarını kazıttığı konuşulmuştu.
Aksu’nun son hali ortaya çıktı. Sanatçınınhem saçlarının rengi hem de modeli görenleri şaşırttı.
Geçen haftalarda hastaneye kaldırılan şarkıcı Nazan Öncel sağlık durumuyla ilgili açıklama yaptı.
Nazan Öncel 8 Mayıs’ta ambulansla hastaneye kaldırıldığını duyurmuştu:
“Üzmek ve korkutmak için söylemiyorum, benim emektar kalbim bir şaka yaptı sanırım. Dedim ya ‘Hayat bir karış’ ama yırttık. Ambulansa kadar eşlik eden kedim Türkan’a ‘Bekle beni sana söz geleceğim’ dedim. Sabah 06.00’da eve döndüğümde kapıda karşıladı beni. Bugün yine hastane… Anjiyo faslına geçildi… Yarın akşamki konser için bir özür borcum var size. Biletleriniz geçerlidir. Affedin lütfen.”
69 yaşındaki şarkıcı, sağlık durumuna ilişkin yeni açıklamada bulundu.
STENT TAKILDI
Öncel, “Her şey bir kalp çarpıntısı ile başladı. Anjiyo derken nur topu gibi iki stentimiz oldu. İyiyiz diyelim iyi olalım. Bünyeyi biraz neşeye alıştırmak lazımmış meğer. Arayan soran samimiyetle geçmiş olsun dileklerini ileten herkese bin teşekkür ederim. Var olunuz her daim” ifadelerini kullandı.
Real Madrid’de forma giyen 20 yaşındaki milli futbolcu Arda Güler, Beykoz’dan 3 milyon dolara (116 milyon 579 bin TL) değerinde lüks bir villa satın aldı.
A Milli Futbol Takımı ve Real Madrid’in 20 yaşındaki yıldızı Arda Güler, İstanbul’un Beykoz ilçesinde 3 milyon dolar değerinde lüks bir villa satın aldı.
Habertürk’ten Reşit Özet’in haberine göre; Arda Güler’in Beykoz Acarkent’ten satın aldığı 5 katlı villa için yaklaşık 116 milyon 579 bin TL ödediği öğrenildi.
2 MİLYON DOLARLIK TADİLAT YAPTIRACAK
Lüks konut için adeta bir servet harcayan genç oyuncunun, kapsamlı bir tadilat yaptırmak için de yaklaşık 2 milyon dolar harcayacağı öğrenildi.
LÜKS VİLLANIN AİDATI 14 BİN TL
Ünlü bir emlak sitesinde 133 milyon TL’ye satışa çıkarılan villanın, pazarlıklar sonucunda yaklaşık 116 milyon 579 bin liraya satıldığı öğrenilirken, 7+2 oda düzenine sahip olan ultra lüks villanın aylık aidatının ise 14 bin TL olduğu belirtildi.
1000 metrekare alana kurulan, geniş salonu ve ferah mutfağıyla dikkat çeken villada, etkileyici manzara ve oldukça büyük bir yüzme havuzu bulunuyor.
Galatasaray’da Fernando Muslera sonrası kaleye birçok isim yazılırken İspanya basınından gelen iddia dikkat çekti.
Trendyol Süper Lig’in bitimine 2 hafta kala 25. şampiyonluğunu ilan eden Galatasaray’da 14. sezonunu geçiren Uruguaylı file bekçisi Muslera’nın sezon sonunda kontratını tamamlayarak ülkesine dönmesi bekleniyor.
Bu bağlamda yeni kaleci arayışlarını sürdüren sarı – kırmızılılar için İspanya’dan sürpriz bir iddia geldi.
REAL MADRID’E 2 TEKLİF GELDİ
İspanyol basınından Defensa Central’in haberine göre, ünlü menajer Jorge Mendes, Real Madrid’in Ukraynalı file bekçisi Andriy Lunin için gelen iki teklifi eflatun beyazlılara iletti.
Söz konusu iki tekliften birinin Premier Lig ekiplerinden Aston Villa olduğu iddia edilirken, diğerinin Galatasaray olduğu öne sürüldü.
GALATASARAY’DAN HAMLE
Haberin detaylarında sarı-kırmızılıların Lunin’e mevcut maaşının üzerinde bir ücret teklif ettiği belirtildi.
Ukraynalı file bekçisi kulübü Real Madrid’den yıllık 4.5 milyon Euro kazandığı biliniyor. Eflatun beyazlılarla 2030 yılına kadar kulüple sözleşmesi bulunan 26 yaşındaki kalecinin güncel piyasa değeri 20 milyon euro olarak gösteriliyor.
Thibaut Courtois’nın uzun süreli sakatlıklarından kaynaklı özellikle geçtiğimiz sezon 31 maçta forma şansı bulan Lunin, bu sezon ise 13 resmi maça çıktı.
Söz konusu maçlarda kalesinde 19 gol gören Ukraynalı, 5 mücadelede gole izin tanımadı.
MUSLERA’NIN GELECEĞİ BELİRSİZ
Sezon sonunda sözleşmesi sona erecek olan ve hala bir anlaşma yapılmayan Fernando Muslera’nın sarı – kırmızılı kulüpteki geleceğindeki belirsizlik devam ediyor.
![Zehra Sadıç ile Mag Haber [22 Mayıs 2025]](https://www.numberone.com.tr/wp-content/uploads/2025/04/Zehra-Podcast-4-768x432.jpg "Zehra Sadıç ile Mag Haber [22 Mayıs 2025]")
![Ertuğrul Özkök ile Günün Yorumu [22 Mayıs 2025]](https://www.numberone.com.tr/wp-content/uploads/2025/05/Ertugrul-Ozkok-Podcast-3-768x432.jpg "Ertuğrul Özkök ile Günün Yorumu [22 Mayıs 2025]")