Ana Sayfa Blog Sayfa 65

Survivor’da İsmail Balaban resti çekti. Oyunlarda yer almayacak

0

Survivor All Star’da dokunulmazlık oyunları devam ederken İsmail Balaban cephesinde gelişme yaşandı. All Star takımından İsmail Balaban, arkadaşlarına rest çekerek son iki oyunda oynamayacağını söyledi.

Survivor’da bu hafta eleme, erkek yarışmacılar arasından yapılacak. Survivor 2025’te haftanın eleme adayları da belli olmaya başladı. Kıyasıya mücadelenin yaşandığı Survivor’a İsmail Balaban’ın kararı damga vurdu.

ELEME ADAYI OLUNCA RESTİ ÇEKTİ

Survivor’da haftanın ilk eleme adayı Sedat olurken ikinci isim ise İsmail Balaban oldu. İsmail, adını yazan arkadaşlarına tepki gösterdi. Survivor All Star’da üçüncü dokunulmazlık oyunu öncesi eski şampiyonlardan İsmail Balaban, sürpriz bir şekilde ‘Son iki dokunulmazlık oyununda oymamak istemediğini’ söyledi.

Survivorda İsmail Balaban resti çekti Oyunlarda yer almayacak

“GELSİN POTAYA BEKLİYORUM”

Oyunlarda yer almak istemediğini belirten Balaban “Aday olmayı beklemiyordum. Demek arkada bir şeyler dönüyor ki ismim çıktı. Bu hafta için bir karar aldım. Ben takım arkadaşlarıma avantaj sağlamak istiyorum, son iki dokunulmazlıkta oynamama kararı aldım kendi adıma. Ben hiçbir zaman oyundan korkmadım kaçmadım da. Özellikle Hikmet meydan okudu. Meydan okumasının arkasında dursun, arkadaşlara desin ki benim adımı yazsın. Gelsin potada onu bekliyorum” dedi.

HİKMET: İSMAİL SEN KORKUYORSUN

İsmail’in açıklamalarının ardından konuşan Hikmet ise “İsmail’e evet korkuyorsun, bunu karşı takım da biliyor dedim. Bu takımı satıyor şu an. Korkaklık farklı bir şey, takımı satmak farklı bir şey. Madem öyle bir karar alıyor, bunun yaptırımı da takıma değil İsmail’e olsun” şeklinde konuştu.

Survivorda İsmail Balaban resti çekti Oyunlarda yer almayacak

Yeni hafta da soğuk ve yağışlı geçecek

Yurt genelinde etkili olan yağışlı havanın yeni haftada da etkisini sürdürmesi bekleniyor.

Hava soğudu diye yakınanlara kötü haber: Asıl soğuklar yolda

Meteoroloji uzmanlarının tahminlerine göre, Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Karadeniz ve Doğu ile Güneydoğu Anadolu’nun kuzey ve batı kesimlerinde sağanak ve gök gürültülü sağanak yağış etkili olacak. Ayrıca, Doğu Karadeniz’in iç bölgeleri ile Doğu Anadolu’nun yüksek rakımlı noktalarında karla karışık yağmur ve kar yağışı bekleniyor.
Yurt genelinde hava sıcaklıklarının mevsim normalleri civarında seyretmesi bekleniyor. Rüzgarın genellikle güney yönlerden hafif, zaman zaman orta kuvvette esmesi beklenirken, sabah saatlerinden itibaren Doğu Anadolu’nun güneydoğusunda saatte 40-60 km hızla etkili olabilecek kuvvetli rüzgar tahmin ediliyor.

YAĞIŞLAR DEVAM EDECEK

Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan tahminlere göre, yağışlı hava yeni hafta da etkisini sürdürmeye devam edecek. Özellikle kuzey ve iç bölgelerde soğuk hava dalgasının etkisiyle sıcaklıklarda belirgin bir düşüş yaşanması bekleniyor.

LeBron tarihi performansı övdü. 52 sayılık şov

NBA’de geçtiğimiz gece unutulmaz bir karşılaşmaya sahne oldu. Golden State Warriors, Memphis Grizzlies’i 134-125 mağlup ederken, Stephen Curry sergilediği performansla adeta tarihe geçti.

LeBron tarihi performansı övdü: 52 sayılık şov

Yıldız oyun kurucu Curry, mücadeleyi 52 sayı, 10 ribaund, sekiz asist ve beş top çalma ile tamamladı. Bu olağanüstü istatistikler, hem taraftarları hem de basketbol dünyasını büyüledi.

Golden State Warriors, Batı Konferansı’nda sıralamasını yukarı taşımak için büyük bir mücadele verirken, Curry liderliği eline aldı. Sahada gösterdiği üstün performans, takımına değerli bir galibiyet kazandırdı ve playoff yolunda önemli bir adım attırdı.

Curry’nin bu unutulmaz gecesi yalnızca taraftarlar arasında değil, aynı zamanda yıldız oyuncular arasında da yankı buldu. Los Angeles Lakers’ın süperstarı LeBron James, ezeli rakibi Curry’e sosyal medyadan övgü dolu bir mesaj gönderdi.

James, Instagram hesabından yaptığı paylaşımda “Muhteşem” ifadesini kullandı. Bu mesaj, aralarındaki rekabete rağmen LeBron’un Curry’nin performansına olan hayranlığını açıkça ortaya koydu.

İki efsane isim olan Curry ve James’i tekrar aynı sahada izlemek için fazla beklemeye gerek yok. Bu perşembe günü, Los Angeles Lakers ile Golden State Warriors karşı karşıya gelecek.

Karşılaşma, Los Angeles’taki Crypto.com Arena’da oynanacak ve her iki takım için de playoff yarışında belirleyici olacak.

İki süper yıldızın önderliğinde geçecek bu mücadele, NBA takipçileri için sezonun en dikkat çeken maçlarından biri olmaya aday.

NBA’de Alperen Şengün şov. Rockets, play-off biletini kaptı

Milli basketbolcu Alperen Şengün’ün 15 sayı, 14 ribaunt, 9 asistle yıldızlaştığı maçta Houston Rockets, Utah Jazz’ı 143-105 mağlup ederek NBA play-off’larına katılmayı garantiledi.

NBA'de Alperen Şengün şov! Rockets, play-off biletini kaptı...

Amerikan Basketbol Ligi’nde (NBA) milli basketbolcu Alperen Şengün, 15 sayı, 14 ribaunt, 9 asistle oynadığı maçta Houston Rockets, evinde Utah Jazz’ı 143-105 mağlup ederek play-off’lara katılmayı garantiledi.

Houston’da Jalen Green 22 sayı, Dillon Brooks ise 21 sayı ile galibiyete katkı sağladı. Toyota Center’da oynanan karşılaşmada sezonun 50. galibiyetini elde eden Rockets, NBA play-off’larına katılmayı kesinleştirdi.

Utah Jazz’da ise Isaiah Collier 22 sayı, 10 asistle “double-double” yaparken, Collin Sexton ise 18 sayı ile mücadele etti.

BATI KONFERANSI’NDA İKİNCİLİK GARANTİSİ

Batı Konferansı’nda 50 galibiyet, 27 yenilgiyle 2. sırada bulunan Houston Rockets, play-off’taki rakibini Los Angeles Clippers veya Memphis Grizzlies arasında yapılacak sıralama sonucunda belirleyecek.

Utah Jazz ise 16 galibiyet, 61 mağlubiyetle Batı Konferansı’nın 15. yani son sırasında yer alıyor.

THUNDER SERİYİ 11 MAÇA ÇIKARDI

Bir diğer karşılaşmada Oklahoma City Thunder, evinde Detroit Pistons’ı 119-103 mağlup ederek üst üste 11. galibiyetini aldı.

Thunder’ın yıldızı Shai Gilgeous-Alexander, 33 sayıyla takımını galibiyete taşıdı. Jalen Williams 23 sayı, Chet Holmgren ise 22 sayı, 11 ribauntla “double-double” yaptı.

Detroit Pistons’ta ise Tim Hardaway Jr. 23 sayı ile takımının en skorer ismi oldu.

Oklahoma City Thunder, 64 galibiyet, 11 mağlubiyetle Batı Konferansı’nın zirvesinde yer alırken, Detroit Pistons 42 galibiyet, 32 yenilgiyle Doğu Konferansı’nda 5. sırada bulunuyor.

GECENİN SONUÇLARI

  • Washington Wizards – Sacramento Kings: 116-111
  • Indiana Pacers – Charlotte Hornets: 119-105
  • Cleveland Cavaliers – New York Knicks: 124-105
  • Boston Celtics – Miami Heat: 103-124
  • Houston Rockets – Utah Jazz: 143-105
  • Dallas Mavericks – Atlanta Hawks: 120-118
  • Denver Nuggets – San Antonio Spurs: 106-113
  • Oklahoma City Thunder – Detroit Pistons: 119-103
  • Los Angeles Clippers – New Orleans Pelicans: 114-98

Euromoney Özel Bankacılık Ödülleri açıklandı. İş Bankası dört kategoride ödül aldı

0
Finans dünyasında etkili bir yayın organı olan Euromoney’nin düzenlediği ‘Özel Bankacılık Ödülleri’ sahiplerini buldu. Türkiye İş Bankası, Londra’da gerçekleşen törenden -aralarında ‘Özel Bankacılık Alanında Türkiye’nin En İyi Bankası’nın da bulunduğu- dört kategoride verilen ödülle döndü.

Gecenin sunuculuğunu savaş bölgelerinden ABD başkanlık seçimlerine kadar birçok konuda haber yapan, Kraliyet Televizyon Derneği (Royal Television Society) tarafından iki kez ‘Yılın Gazetecisi’ seçilen Matt Frei yaptı. Frei, törenin açılış konuşmasına ABD Başkanı Donald Trump ile 2013 yılında yaptığı bir röportajdaki ‘el sıkışma fobisi’ anektodunu anlatarak başladı ve sonrasında ödülleri takdim etti. 

İş Bankası, ‘Türkiye’nin Özel Bankacılık Alanında En İyi Bankası’ ödülünün yanı sıra ‘Türkiye’nin Yüksek Varlık Sahibi Bireyler için En İyi Bankası’, ‘Türkiye’nin Farklılaştırılmış Portföy Yönetiminde En İyi Bankası’ ve ‘Türkiye’nin Özel Bankacılık Dijital Çözümlerinde En İyi Bankası’ ödüllerini kazandı.

Türkiye İş Bankası adına ödülleri Genel Müdür Yardımcısı Suat Sözen, Özel Bankacılık Pazarlama ve Satış Bölümü (ÖBPSB) Birim Müdürü Tuğba Sazak ve ÖBPSB Bölüm Müdürü Tuba Tepret aldı.

Dünya genelindeki kategorilerde ödül kazananlardan bazıları şöyle: 

Dünyanın En İyi Özel Bankası: Goldman Sachs
Dünyanın En İyi Özel Bankacısı: UBS’ten Iqbal Khan
Alternatif Yatırımlarda En İyi: JPMorgan Private Bank
Filantropi Danışmanlıkta En İyi: Societe Generale Private Banking
Sürdürülebilirlikte En İyi: LGT Private Banking

Soldan sağa: Matt Frei, Tuğba Sazak, Suat Sözen- Tuba Tepret ve Euromoney Araştırma Yöneticisi Andrei Charniauski

Uluslararası spor organizasyonları biletlerinden Michelin yıldızlı restoranlarda rezervasyona…

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Suat Sözen, ödüle ilişkin değerlendirmesinde Özel Bankacılık müşterileri için hayata geçirilen Privia Concierge Hattı için şunları söyledi:

“Prestijli etkinliklerde yer ayırtma imkânından özel yemek davetlerine katılıma; uluslararası spor organizasyonları, konserler ve kültürel etkinliklerde bilet ve loca temininden Michelin yıldızlı restoranlarda rezervasyon fırsatlarına kadar uzanan geniş bir hizmet ağı sunuyoruz.

Privia Black kredi kartı ile uçtan uca seyahat planlaması gibi birçok alanda kişiselleştirilmiş çözümler üretiyor, dünyanın her yerindeki müzelerde ve kültür etkinliklerinde de indirim imkânı sağlıyoruz. Özel Bankacılık alanındaki tüm bu uygulamalarımız sayesinde son dönemde müşteri tabanının genişletilmesi ve sürdürülebilir değer yaratımı konusunda önemli mesafe kat ettik”

Nilsu Berfin Aktaş. Aşk gelince mantık gider

Oyuncu Nilsu Berfin Aktaş (26) İstanbul Life dergisine röportaj verdi. İşte açıklamaları…

Nilsu Berfin Aktaş: Aşk gelince mantık gider

Oyuncu Nilsu Berfin Aktaş şu ifadeleri kullandı:

Kardeşim, ailem, kedim, işim, evim. Sahip olduğum bir sürü şeyi aşkla seviyorum.

Halit Ergenç ile umarım güzel bir projede yer alırım. Onu izlerken oyunculuk şevki geliyor.

Başarının tarifi disiplin ve çok çalışmak. Aynı zamanda fedakarlık da gerekiyor. k Babamın prensesiyim. Ailemle arkadaş gibi büyüdük.

ÇOK HAYALİM VAR

Evimde piyanom var ama hiç eğitim almadım. Öğrenmeye çalışıyorum.

Hayal gücüm geniştir. Gerçekleştirecek çok hayalim var.

Kendimle baş başa kalmayı ve sakinliği seviyorum.

Aşık olduğumda mantığı bırakıyorum. Aşk başlı başına mantıksız bir şey.

Spor yapmayı hiç sevmiyorum ama dans etmeye bayılıyorum.

Keşke 1900’lü yıllarda yaşasaydım. Sevgi var, saygı var.

Mesleklerinde altın çağlarını yaşıyorlar

Dünyaca ünlü süper modeller Candice Swanepoel (36) ve Alessandra Ambrosio (43), İtalyan El Corte Ingles mağaza grubunun reklam elçisi oldu.

Modanın sultanları! Mesleklerinde altın çağlarını yaşıyorlar

İspanyol model Jon Kortajarena’nın da (39) katıldığı çekimde organik, doğaya dönük, hafif parçalardan oluşan ilkbahar modasını tanıttılar. 35 yaş üstü modeller, disiplinli yaşam tarzları sayesinde mesleklerinde altın çağlarını yaşıyor, en büyük markalar onlarla çalışmak istiyor.

Yengeden müjde geldi. Icardi hazırlıklara başladı

Gençlere ücretsiz Avrupa bileti. 36 bin adet dağıtılacak

0

Avrupa Birliği (AB), gençlere kıtayı keşfetme fırsatı sunan DiscoverEU programı kapsamında 36 bin ücretsiz tren bileti dağıtacak.

Gençlere ücretsiz Avrupa bileti: 36 bin adet dağıtılacak

Erasmus+ programına dahil ülkelerde yaşayan 18 yaşındaki gençler, başvuruları kabul edilirse 1 Temmuz 2025 – 30 Eylül 2026 tarihleri arasında 30 gün boyunca Avrupa’da trenle seyahat edebilecek.

Başvurular bugün başladı ve 16 Nisan TSİ 13.00’te sona erecek. Adayların 1 Temmuz 2006 – 30 Haziran 2007 tarihleri arasında doğmuş olması ve AB ülkeleri ya da Türkiye, Norveç, İzlanda, Lihtenştayn, Kuzey Makedonya, Sırbistan gibi Erasmus+ ile ilişkili ülkelerde ikamet etmesi gerekiyor.

AB tarafından 2018’de başlatılan DiscoverEU programı bugüne kadar 355 binden fazla gence seyahat fırsatı sundu.

Hadise, gözaltındaki gençlerin serbest bırakılmasını istedi. Aybüke Pusat’a destek verdi

0

Ünlü Sanatçı Hadise, İBB eylemlerinde tutuklanan gençlerin serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Şarkıcı Hadise, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) eylemlerinde tutuklanan gençlerin serbest bırakılması çağrısı yaptı.

Ekrem İmamoğlu ve 51 kişi İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) odaklı soruşturmalarda tutuklanmıştı. Soruşturmaları protesto eylemlerinde de çoğu üniversiteli en az 301 kişi tutuklandı.

Hadise’nin X hesabından paylaşımı şöyle:

“301 genç… Suçsuz, günahsız, vatanını seven 301 genç hâlâ tutuklu. Hangi koşullarda olduklarını düşündükçe kalbim sıkışıyor. Onların sesi olmaya devam edeceğiz! #GençleriSerbestBırakın”

BİR DESTEK DE PUSAT’A

TRT’deki Teşkilat dizisi oyuncusu Aybüke Pusat  yaptığı boykot paylaşımından sonra diziden çıkarılmıştı.

Hadise Pusat’a da destekte bulundu.

Hiçbir çalışan, sanatçı, gazeteci ya da genç, sadece fikrini ifade ettiği için işini kaybetmemeli, baskıya uğramamalı. Gerçek özgürlük ve demokrasi budur, böyle olmalıdır. #AybükePusat yanındayız

Trump, Türkiye’yi de kapsayan yeni gümrük vergilerini açıkladı

ABD Başkanı Donald Trump, tüm dünyanın merakla beklediği gümrük tarifeleri kararlarını açıkladı. Trump Türkiye’nin de içinde olduğu birçok ülkeye yeni vergiler getirildiğini açıkladı. Peki hangi ülkeye ne kadar vergi getirildi? Trump’ın kararı sonrası altında ani hareketlenmeler yaşanırken, ABD borsalarında sert geri çekilmeler görüldü.

Son Dakika... Trump yeni gümrük vergilerini açıkladı: Türkiye'yi de kapsıyor

Beyaz Saray’da düzenlenen toplantıda konuşan Trump, ABD’nin tüm ithalatlara yüzde 10 oranında gümrük vergisi uygulayacağını söyledi.

Ayrıca Trump, merakla beklenen otomotiv vergisine ilişkin kararını da açıkladı. Trump, yurt dışında üretilen tüm otomobillere yüzde 25 gümrük vergisi getireceklerini duyurdu.

Trump’ın konuşmasından öne çıkanlar :

Gece yarısından itibaren yabancı araçlara yüzde 25 tarife yürürlüğe girecek.

ABD tüm ülkeler için temel tarife oranını yüzde 10 olarak belirleyecek

Karşılıklı oran onların tarife oranının yarısı olacak. Tamamen karşılıklı olmayacaklar.

Gümrük vergileri bize büyüme sağlayacak.

ABD Japonya’ya 24yüzde  gümrük vergisi uygulayacak.

ABD Tayvan’dan yapılan ithalata yüzde 32 gümrük vergisi uygulayacak.

ABD, AB’den ithalata yüzde 20 tarife uygulayacak.

ABD, Çin’den yapılan ithalata yüzde  34 tarife uygulayacak.

TÜRKİYE’YE DE UYGULANACAK

ABD, karşılıklı tarifeler çerçevesinde Türkiye’den ithalata yüzde 10 gümrük vergisi uygulayacak.

ABD, Singapur’dan yapılan ithalata yüzde 10 gümrük vergisi uygulayacak

Avrupa Birliği, çok çok sertler, çok sert tüccarlar. Avrupa Birliği’nin çok dostane olduğunu düşünüyorsunuz, bizi kazıklıyorlar, bunu görmek çok üzücü, çok acınası

ABD, İsrail’den yapılan ithalata yüzde 17 gümrük vergisi uygulayacak

ABD, Hindistan’dan yapılan ithalata yüzde 26 gümrük vergisi uygulayacak

ABD, Güney Kore’den yapılan ithalata yüzde 25 gümrük vergisi uygulayacak

KORKUNÇ VERGİLERLE KARŞILAŞTIK

Trump gelecek dönemler daha iyi gelişeceklerine dikkat çekerek “Çok iyi bir iş çıkarttık. Ve Senato’da çok büyük bir çoğunluk elde ettik. Senatörlerimize teşekkür ediyorum. Önümüzdeki yıllarda ülkemiz gelişmeye devam edecek ve vergi, günlük vergilerimiz şimdiye kadar çok kötü durumdaydı. Yalnızca maddi olarak değil, anlaşmalar olarak çok kötü bir durumdaydı. Ve şu anda maddi olarak yeni anlaşmalar yapıyoruz. Manipüle ettiler bütün anlaşmalarımızı. Ve korkunç vergiler uyguladılar bize. Teknik standartlar olsun, kurallar olsun her zaman kendi lehlerine büktüler bunları.” ifadelerini kullandı.

ARTIK ZENGİN OLMAYA BAŞLAYACAĞIZ

Trump tek taraflı uygulamalara son vereceklerini söyleyerek, “Artık hiçbir şey için geç değil. Tekrar akıllı olmaya ve zengin olmaya başlayacağız. Bizden alınan bütün zenginliği geri getireceğiz. Diğer tüm ülkelerden çok daha zengin olabilirdik. Maalesef 1 yüzyıl kaçırdık ama yeniden zengin olacağız. Biz artık tek taraflı uygulamalara son veriyoruz. Kanada’nın, Meksika’nın borçlarını biz ödeyemeyiz. Bütün dünyanın borçlarını biz kapatamayız. Onlar ‘neden artık bizimle ilgilenmiyorsunuz’ diye üzülüyorlar ama biz önce kendi vatandaşlarımızı düşüneceğiz. Amerikan işçileri için buradayız ve onları ön sıraya koyuyoruz. Öncelikli Amerika. Joe Biden’ın son yılında maalesef binlerce iş kayboldu. Bizim ticaret açığımız 1.2 trilyon dolar gibi bir rekora imza attı. NAFTA’nın kurulduğundan bu yana en yüksek rakam.” değerlendirmesinde bulundu.

PİYASANIN TEPKİSİ

Trump’ın açıklamasının ardından piyasalarda dalgalanmalar yaşandı. Ons altın tarife açıklamaları öncesinde 3 bin 108 dolar civarında bulunurken, tarife kararları sonrası tarihi zirve olan 3 bin 145 dolar seviyesine yükseldi.

S&P 500 yüzde 4 düşüş yaşayarak 5 bin 670 puana geriledi.

Dolar endeksi açıklamaların etkisiyle, 103,37 seviyesine geriledikten sonra 104,00 seviyesine kadar yükseldi.

Dünyaca ünlü grup Muse İstanbul konserini iptal etti

Dünyaca ünlü müzik grubu Muse, Türkiye’de düzenleyecekleri konseri iptal ettiklerini duyurdu. İşte ayrıntılar…

Boykot çağrılarının ardından bir grup daha Türkiye konserini iptal etti. DBL Entertainment’in düzenlediği konserler için Robbie Williams, Muse ve Ane Brun gibi sanatçılar konserlerini iptal etmeleri için mesaj yağmuruna tutulmuştu. Trevor Noah, Ane Brun gibi isimler sosyal medyadan yaptığı açıklamalarla konserlerini iptal ettiklerini duyurmuştu.

MUSE İSTANBUL KONSERİNİ İPTAL ETTİ

Dünyaca ünlü müzik grubu Muse, DBL Entertainment boykotu sonrası İstanbul konserini başka bir tarihe ertelediklerini duyurdu. Gruptan yapılan açıklamada, DBL Entertainment’ın projeye dahil olmayacağı belirtildi.

“İSTANBUL’DAKİ KONSERİ 2026 YILINA ERTELEDİK”

Muse grubunun sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda şu ifadelere yer verildi;”Dikkatli bir değerlendirme ve hayranlarımızdan gelen geri bildirimleri dinledikten sonra, endişelerine tamamen saygı duyarak, İstanbul’daki konserimiz; -DBL Entertainment’ın dahil olmayacağından emin olabilmek için 2026 yılına ertelenmiştir.Devam eden desteğiniz için teşekkür ederiz, bu bizim için her şey demek. 2026’da görüşmek üzere!”

NE OLMUŞTU?

DBL Entertainment şirketinin sahibi Abdülkadir Özkan sosyal medya hesabından boykot çağrılarına tepki göstererek ““Bu açık ve net sermaye düşmanlığıdır, vatan hainliğidir” yazmıştı. Özkan’ın bu paylaşımı tepki çekti. Özkan’ın açıklamaları sonrası, şirketin düzenlediği Muse, Robbie Williams ve Trevor Noah gibi dünyaca ünlü isimlerin Türkiye’deki konser ve gösterileri için iptal çağrıları yapıldı.Yurttaşlar, sanatçılara sosyal medya üzerinden çağrı yaparak, demokrasi yanlısı hareketlere karşı tutum aldığını düşündükleri organizatör şirketle iş birliğini sonlandırmalarını istedi.

Galatasaray, Kadıköy’de Fenerbahçe’yi kupanın dışına itti

Ziraat Türkiye Kupası çeyrek final mücadelesinde iki ezeli rakip Fenerbahçe ve Galatasaray karşı karşıya geldi. Galatasaray, Victor Osimhen’in golleriyle Fenerbahçe’yi deplasmanda 2-1 mağlup etti kupada yarı finale yükselen taraf oldu.

Ligde şampiyonluk mücadelesi veren iki ezeli rakip Fenerbahçe ve Galatasaray kozlarını bu kez Ziraat Türkiye Kupası’nda paylaştı.

Tek maç eleme usülüne göre oynanan mücadelede Galatasaray, Fenerbahçe’yi deplasmanda Victor Osimhen’in golleriyle 2-1 mağlup etmeyi başardı ve yarı finale yükseldi. Fenerbahçe’nin tek golü ise Szymanski’den geldi.

Türkiye Kupası’nda yarı finale yükselen Galatasaray’ın rakibi Konyaspor oldu.

KIRMIZI KARTLAR HAVADA UÇUŞTU

Maçın 87. dakikasında yedek kulübesinde çıkan gerilim sonucu hakem Cihan Aydın hem Galatasaray hem de Fenerbahçeli isimlere kırmızı kart çıkardı. Cihan Aydın çıkan olayların ardından Mert Hakan Yandaş, Kerem Demirbay ve Barış Alper Yılmaz’a direkt kırmızı kart gördü.

MAÇTAN ÖNEMLİ DAKİKALAR

1′ Maç başladı.

7′ Derbide ilk tehlike! Ceza sahasında topla buluşan Sara vuruşunu yaptı ancak Skriniar araya girerek topu kornere yolladı.

10′ Gol perdesi erken açıldı! Savunmadan seken topu çok sert bir vuruşla ceza sahası içinden ağlara yollayan Osimhen skoru 1-0’a getirdi.

27′ Galatasaray farkı ikiye çıkardı! VAR incelemesinin ardından Osimhen bir kez daha fileleri buldu ve skoru 2-0’a getirdi.

44′ Çağlar’dan kritik müdahale! Hızlı gelişen Galatasaray atağında Barış Alper’in şutu İrfan Can Eğribayat’ı geçti ancak Çağlar son andaki müdahalesiyle golü önledi.

45+4′ Fenerbahçe farkı bire indirdi! Talisca’nın kaleye giden vuruşunu kayarak ağlara gönderen Szymanski skoru 2-1 yaptı.

45′ Derbide ilk yarı sona erdi.

46′ İkinci yarı başladı.

54′ Fred uzaklardan denedi! Fenerbahçe atağında önünü bir anda boş bulan Fred uzaktan vurdu, Günay rahat bir kurtarışa imza attı.

56′ Barış vurdu, İrfan Can Eğribayat çıkardı. Savunmanın arkasına atılan pasta Barış Alper’in sert şutunda İrfan Can gole izin vermedi.

70′ Fenerbahçe beraberlik golüne çok yaklaştı! En-Nesyri, Günay ile karşı karşıya kaldı ancak vuruşunda tecrübeli isim gole izin vermedi.

80′ Direkte patladı! Savunmadan seken topu önünde bulan Barış Alper çok sert vurdu, meşin yuvarlak direkten oyun alanına geri döndü.

90+10′ Çizgiden çıktı! Skriniar’ın kafa vuruşunda Günay’ı geçen topu Sanchez son anda çizgiden çevirdi.

Ekrem İmamoğlu, 100 bin öğrenciye verilen bursla ilgili yeni bir açıklama yaptı

Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan İmamoğlu, 100 bin öğrenciye verilen bursla ilgili yeni bir açıklama yaptı.

Ekrem İmamoğlu 100 bin öğrenciye seslendi: 'Güzel haberi vereyim'

İBB’ye yapılan operasyon sonrası tutuklanarak görevden alınan Ekrem İmamoğlu, üniversite öğrencilerine yönelik burs desteğini 2024-2025 eğitim-öğretim yılında da sürdürüyor.

İmamoğlu, 25 Eylül 2024’te sosyal medya hesabından yaptığı duyuruda, 100 bin üniversite öğrencisine 15 bin TL’lik “Genç Üniversiteli Eğitim Desteği” verileceğini  açıklamıştı.

Burs, 5 bin TL’lik üç taksit halinde ödenmek üzere planlanmıştı.

İlk taksit ise 2025’in başında, yeni yılın ilk haftasında 100 bin öğrenciye ulaştırılmıştı.

‘GÜZEL HABER VEREYİM’

İmamoğlu, bugün X hesabından yaptığı son paylaşımda, ikinci taksitin de 3 Nisan 2025’te öğrencilerin hesaplarına yatırılacağını açıkladı:

“Genç üniversitelilere güzel haber vereyim.

100 bin öğrencimize sağladığımız 15 bin TL’lik bursun ikinci taksiti yarın hesaplarınıza yatıyor. İstanbul’un kaynaklarını İstanbullular için harcamaya devam edeceğiz.

Hiç kimse tereddüt etmesin; yurtlar, burslar, kreşler, kent lokantaları, halk süt, anne kart, metroların yapımı, yaşam vadilerinin yapımı, istihdam ofisleri, sosyal ve üretim destek projeleri, şehri canladıran restorasyon projeleri… tıkır tıkır işlemeye devam ediyor.

Not: Yakın gelecekte bu projeleri tüm Türkiye’de hayata geçireceğiz.”

 

Erol Evgin. İyi ki bayramlar var

Star ışığı ve dillere pelesenk olan şarkılarıyla 70’li yılların Tarkan’ıydı. Temiz yüzü, beyefendi kişiliğiyle genç kızların rüyalarını süsledi, aileler tarafından ideal damat adayı olarak görüldü. Dile kolay; müzikte yarım asrı devirdi. Tam 56 yıldır hayatımızda ve eserleri nesilden nesile aktarılmaya devam ediyor. Türk pop müziğinin yaşayan hafızası, şarkılarıyla herkesi ortak duyguda buluşturan duayen sanatçı Erol Evgin’le bayram vesilesiyle bir araya geldik; dünü, bugünü, geleceği konuştuk.

Erol Evgin: İyi ki bayramlar var

 İyi bayramlar Erol Bey. Hatırladığınız en eski bayramla başlayalım. Nasıl bir ortam canlanıyor gözünüzün önünde? Nasıl bir aile tablosu, nasıl bir Türkiye?

– “Nerede o eski bayramlar” diye başlayan bir emekli sohbeti istiyorsun anladığım kadarıyla… (Gülüyor) Ben Moda’da doğup büyüdüm. Beş erkek çocuklu bir ailenin dördüncü erkek çocuğuyum. Üç abim var. Onlardan sonra bizimkiler üretime bir 10 yıl ara vermiş. Sonra kız çocuk sahibi olma hayaliyle tekrar üretime geçince ben doğmuşum. Ardından da erkek kardeşim dünyaya gelmiş. Sonunda pes etmişler artık… Beş erkek kardeş, babaerkil bir ailede, otoriter bir baba ve sevgi dolu bir anneyle çok güzel bir şekilde büyüdük. Bizim yetiştiğimiz yılların pedagojik formasyonu; “Aman baban duymasın”dı. (Gülüyor)

Ramazan Bayramı’na Şeker Bayramı dediğimiz yıllardı. Çünkü büyüklerin elini öptüğümüz zaman beyaz mendiller içinde para veya şeker verirlerdi.

Tasarrufun da önemli olduğu yıllardı. Annem çok iyi dikiş dikerdi. Abilerimin ceketleri daraldığı zaman bize uydururdu. Ben dördüncü olduğum için bana sıra geldiği zaman ters yüz olurdu kumaş.

 O dönem ekonomik durumunuz nasıldı?

– Orta halli bir aileydik. Babam ticaret yapıyordu. O yıllarda kim zengin, kim fakir hiç bilinmezdi. Herkes eşit gibiydi. Beyaz yakalı siyah önlüklerle ilkokula giderdik. Kıyafetler iyi kötü tadil edilerek giyilirdi ama potinler önemliydi, ayakkabılar yani. Ayakkabıyı yeni almak gerekirdi ve bayramlarda alınırdı. Sümerbank çok güzel ve çok sağlam ayakkabılar üretirdi. Biz daha sükseli ayakkabılar isterdik, fakat babam bizi Sümerbank’a götürür, oradan sağlam ve ucuz ayakkabılar alırdı.

 Hangi senelerden bahsediyoruz tam olarak?

– Milattan sonra 50’li yıllardan! (Gülüyor) 1950’li yıllar. Arife akşamları o ayakkabıyla yatılır, bayram sabahına radyoda Mustafa Kandıralı’nın klarneti eşliğinde çalan oyun havalarıyla başlanırdı. Yeni giysiler giyilir, bayram ziyaretleri yapılır, el öpülürdü. Velhasıl güzel günlerdi eski bayramlar.

 Mustafa Kandıralı demişken, kendisi o dönem dünya çapında meşhur bir klarnet sanatçısıydı. Tanışma fırsatınız olmuş muydu?

– Maksim’de çalışırken arkadaş olduk. Bir gün sohbet ediyoruz, ben Amerikalı ünlü klarnet caz sanatçısı Benny Goodman’dan bahsettim. “Arkadaşımdır” dedi. Şaşırdım, “Nasıl olur ya?” dedim. “Biz çok beraber çaldık” dedi. Doğruydu. Caz sanatçıları, dünyanın her yerinde müzisyenlerle oturup “jam session” yaparlar, doğaçlama müzik yani. Benny Goodman da Türkiye’ye konser vermeye geldiğinde en iyi klarnet sanatçısını sormuş, Kandıralı’yı söylemişler. Onunla oturup çalmış.

Erol Evgin: İyi ki bayramlar var

GAZİNOLARIN BAYRAM PROGRAMI ÇOK ZENGİN OLURDU

 Bir dönem güçlü bir gazino kültürü vardı. O gazinolardaki bayram programları nasıl olurdu?

– 70’li, 80’li yıllarda bayram programları çok zengin olurdu. Bazen Zeki Müren, Emel Sayın, Muazzez Abacı gibi gerçek solistleri, bazen de henüz ismi olmayan yeni sanatçıları sahneye çıkarırlardı. Alt kadro da müthiş güçlü olurdu. Mesela Maksim’de bir keresinde Zeki Alasya-Metin Akpınar, Ahmet Özhan, Sezen Aksu ve ben sahneye çıkmıştık. Bir gecede bu isimlerin hepsini izleyebiliyordunuz.

 Müthiş kadrolar gerçekten… Assolistlerin büyük yıldız olduğu dönemler…

– Tabii. Assolistlerin ilginç kuralları vardı. Yasaklı şarkıları olurdu örneğin. Popüler şarkılardan bir liste yaparlardı, o liste kulise asılırdı. Diğer sanatçılar listede yazan şarkıları okuyamazdı. Bir de bazı assolistler kendisinden önce ekoyu kıstırır, volümü düşürür, kendi sahneye çıktığı zaman açtırırdı.

 O zamanlar çok pahalı mıydı böyle eğlencelere erişmek? Orta halli bir aile, gazinoya gelip bahsettiğiniz dev kadroları izleyebilir miydi?

– Aileler matinelere gelirdi. Gündüz eğlencelerine. Geceleri tabii pahalı olurdu. Hele ön masalar.

 Gazino döneminden ilginç anılarınız var mı?

– Gazino kültüründe sanatçıya çiçek yollamak önemli bir meseleydi. Büyük Maksim Gazinosu’nun bir çiçekçisi vardı, Bogos diye. Bogos’un da üç tane ceketi vardı. Biri sarı-kırmızı, biri sarı-lacivert, biri de siyah-beyaz. Hangi futbol kulübünün başkanı gelirse, Bogos o takımın renklerindeki ceketini giyerdi. Bir bayram programında gazinoya üç kulübün başkanı birden gelmiş! Bogos o gün bukalemun gibi sarı-lacivert ceketi giyiyor, Fenerbahçe başkanının masasına servis yapıyor. Sonra sarı-kırmızıyı ceketi giyip Galatasaray’ın başkanının masasına gidiyor, ardından siyah-beyaz ceketle Beşiktaş başkanının masasına… Bogos çok fena olmuş, biz de çok gülmüştük. (Gülüyor)

ARTIK BAYRAMLARDA ÇALIŞIYORUZ

 Geçmiş bayramları konuştuk, peki en son bayramda ne yaptınız?

– Geçen seneki bayramda çalıştım sanırım. Şimdi artık çalışıyoruz. Genelde Antalya’da, Kıbrıs’ta veya başka yerlerde konserlerim oluyor.

 Bu bayramda çalışacak mısınız?

– Yok, bu bayramda iş almadım. Ramazanda da istirahat ettim. Bayram sonrasında acısını çıkaracaklar ama! (Gülüyor) 4 Nisan’da başlıyoruz konserlere.

 Nerede çıkacaksınız 4 Nisan’da?

– İstanbul Günay’da. Sonra 7’sinde Üsküdar Belediyesi Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nin açılışında konserim olacak. 8 ve 12 Nisan’da özel gecelerde çıkacağım, 11 Nisan’da Ankara Günay’da, 18 Nisan’da Boaz Live’da, 26 Nisan’da İzmir Sunset Palazzo’da olacağım. Bu arada 15 Nisan’da Mersin’de Devrim Erbil’le “Yan Yana” adında bir resim sergisi açacağız. Devrim Erbil, benim akademiden hocam ve de çok sevdiğim bir dostum. Dünya çapında bir sanatçı. Ömrünün 60 yılını resme vermiş çok büyük bir usta. Onunla birlikte olmak bana gurur veriyor.

 Harika, sergiyi de duyurmuş olduk buradan… Bu bayram Polonezköy’deki evinizde mi olacaksınız?

– Bayramda Polonezköy’deyim, evet.

 Ben size en mutlu olduğunuz, unutamadığınız bayramı da sormak istiyorum…

– Benim en şanslı bayramım, 1976 Eylül’ündeki Şeker Bayramı’ydı. TRT tek kanal o dönem. Benim “İşte Öyle Bir Şey” ve “Sevdan Olmasa” şarkılarım yeni çıkmış. Yapımcı Erşan Başbuğ vardı, ona verdim parçaları. Bir beyaz smokinle cumartesi gecesi programında o iki şarkıyı ilk kez söyledim. Kıyamet koptu! Benim en güzel bayramım diyebilirim.

Erol Evgin: İyi ki bayramlar var

AKADEMİ GÖREVLİSİ OLMUŞTUM AMA ŞARKILAR ISRARLA BENİ ÇAĞIRDI

 Siz hem 1970’lerin Tarkan’ı gibiydiniz, hem de temiz yüzlü, beyefendi kişiliğinizle genç kızların, hatta kayınpeder-kayınvalidelerin rüyalarını süslüyordunuz. Nasıl oluyor bu?

– (Gülüyor) Öyle bir şey var, evet. Nükhet Duru dalga geçer hatta, “Paşa çorbası” der benim için.

 Neden, ne demek o?

– Temiz yüzlü anlamında herhalde. Bu benim oynadığım bir şey değil. Yaradılışım, duruşum, belki gülüşüm, belki sakalım bıyığım olmadığı için kız anneleri beni ideal damat adayı olarak görüyorlardı. Kızlarına “Bak işte böyle bir delikanlı bul” filan diyorlardı.

 Sizin yüzünüzden çok müzisyen de heba oldu! Siz mimar oldunuz diye senelerce müziğe heves saran her gence “Bak Erol Abin gibi ol, önce altın bileziğini koluna tak” dediler. Örnek gösterildiğiniz için onca çocuk istemedikleri bölümlerde okudu…

– (Gülüyor) Ama bak ben ona heba olmak diye bakmıyorum. Entelektüel olmanın kuralı; bir branşın dışında ikinci bir branşta ustalık düzeyinde iyi olmaktır. Mimarlık eğitimi bana müzikte nasıl ilerleyeceğimi anlattı. Mimarlık, sebep ve sonuç ilişkisini sürekli sorgulayan, analitik ve sentetik bir eğitimdir. Bizim pop müziğe başladığımız yıllarda okul yoktu, ekol yoktu, hiçbir şey yoktu. Nasıl ilerleyecektik? İşte hep mimarlıktan, sebep-sonuçtan yolumuzu bulmaya çalıştık. O arkadaşların da eğitimleri boşa gitmemiştir.

 “Ben şöhret hastalığını nezle olarak atlattım” diyorsunuz. Acaba cebinizde başka bir alternatifin olması, size başka bir dünyanın da mümkün olduğunu göstermiş  olabilir mi?

– Çok doğru bir şey söylüyorsun. “Başka bir dünya mümkün” sözü çok değerli. Mesela 80’li yılların ortasında gazinolarda çalışıyorduk. O dönem gazinolara arabesk müzik egemen oldu. Mafyöz tiplerin olduğu bir dönem. Ben işsiz kaldım. 86 yılında mimarlık ofisimi açtım ve uzaklaştım sahnelerden.

 Kaç yaşındaydınız o zaman

– 39. Bir ses sanatçısı için bayağı iyi bir yaş… Sonra özel televizyonlar gündeme geldi. Faruk Bayhan aradı bir gün, “Süper Aile yarışmasını yapalım” dedi. O prime time’da hep birinci oldu. Sonra “Erol Evgin Show”u yaptım. Ardından “Bir Sevda Masalı”, “Bir Şarkısın Sen” geldi. Rahmetli Seyfi Dursunoğlu’yla “Benzemez Kimse Sana”yı yaptık, o da çok tuttu. Onlar sayesinde adımı belli bir çizgide tuttum. 2005’te Melih Kibar aramızdan ayrılınca, “Bizim eski şarkıları bir daha çıkarayım” dedim. İşte “come back” (geri dönüş) dedikleri durum. “Bit pazarına nur yağdı” diyorum ben. Şimdi de bayağı yoğun çalışıyorum. En son “Öpseydin Yaralarımdan” diye bir şarkı yaptık.

 Nasıl dinlenme, izlenme oranı?

– Çok iyi. Şarkının sözlerini Dr. Selma Çuhacı yazdı, ben besteledim. Düzenlemesini Firuz İsmailov yaptı. Klibi Ecem Gündoğdu çekti, görüntü yönetmenliğini Veli Kuzlu yaptı. Güzel bir iş oldu. Şimdi başka şarkılar var. Keyif veriyor bana yaptığım iş. Bakalım nereye kadar gidecek…

MELİH VE ÇİĞDEM’LE YAPTIĞIMIZ ŞARKILARLA ZİRVEYE OTURDUK

 Melih Kibar ve Çiğdem Talu’yla birlikte çalıştığınız şanslı, güzel günler, müzik hayatınızın özel bir dönemiydi. Nasıl tanışmıştınız?

– Eşim mimar ve Çiğdem Talu’nun abisi Erdem Talu’nun ofisinde çalışıyordu. Erdem Abi bir gün demiş ki; “Benim kardeşim de söz yazıyor, Erol’la bir araya getirsek ya onları”. Biz bir araya geldik. İlk olarak “Şoför Mehmet” ve “Tanrım Bu Hasret Bitse” diye iki şarkı yaptık. Çiğdem birkaç ay sonra “Seni bir besteciyle tanıştıracağım” dedi. Baktım Melih geldi. Biz sarılınca Çiğdem “Siz tanışıyor muydunuz?” diye şaşırdı. Ben üniversite öğrencisiydim, Melih de Alman Lisesi’nde son sınıftaydı. Hafta sonları İstanbul Yelken Kulübü’nde dans müziği yapardık. O çalardı, ben söylerdim. Grubumuzun adı “Yarasalar”dı… Tabii Çiğdem ve Melih’le çok hoş bir buluşma oldu. Sonra ilk şarkılar çıktı; “İşte Öyle Bir Şey” ve “Sevdan Olmasa” patladı. Zirveye oturduk. Onlarca şarkı üst üste geldi. 8 yıl çok güzel şarkılar yaptık.

ESKİDEN VAR GİBİ GİYİNİRDİK ŞİMDİ YOK GİBİ GİYİNİYORUZ

 “Eskiden yokken var gibi giyinmeye çalışırdık, şimdi varken yok gibi giyiniyoruz” demişsiniz. Bunu açalım mı biraz?

– Eskiden sinemada herkes evinden kostümünü getirirdi. O yokluk içinde bir şekilde iyi giyinmeye çalışırdık. Yokken var gibi gösterirdik. Şimdi imkânlar çoğaldı ve her şey çok kolay ulaşılabilir şekilde. Ama şimdi de yırtık pırtık kıyafetler moda oldu! Ben bir kere özendim, yırtık jean giydim. Ondan sonra fuar zamanı İzmir’de belediye başkanını ziyarete gittim. Otururken baktım elimle kapatmışım yırtığı. Söyledim de, “Başkan bak moda diye giydik ama böyle de kapatıyorum” diye. (Gülüyor)

TÜRKİYE BABA EVİMİZ GİDECEK

BAŞKA HİÇBİR YERİMİZ YOK

◊ Gazino dönemini konuştuk. O yılların Türkiye’sinden de bahsetmek ister misiniz biraz? O zamanlar bir pop sanatçısı olmak nasıldı, dünyayı, Türkiye’yi nasıl görürdünüz? Bugünkü kadar hırçın mıydık her şeye karşı?

– O yıllarda da siyasi tartışmalar olurdu. Zaman zaman çalkantılar olurdu. Hatta darbeler de yaşadık. Ama hiç bu kadar ayrışmamıştık, bu kadar bölünmemiştik. Bu düştüğümüz durum çok acı. İnsan çok üzülüyor. İyi ki bayramlar var diye düşünüyorum. Hiç olmazsa bayramlarda birkaç günlüğüne kırgınlıkları, dargınlıkları bir yana bırakıp milletçe kucaklaşmaya çalışıyoruz. Burası baba evimiz, gidecek başka hiçbir yerimiz yok. Daha kavgasız bir Türkiye için umudumuzu yitirmeyeceğiz. Türkiye için çalışmaya, yaşamaya devam edeceğiz.

YOĞUN TEMPODAN KEYİF ALIYORUM

◊ Müzisyen, oyuncu, sunucu, mimar, ressam… Kendinizi bölseniz, yüzde kaç kaç dağıtırsınız bunları?

– Kendimi ses sanatçısı olarak görüyorum artık. 20 yıl mimarlık yaptım, eşimle beraber güzel işlere imza attık. 2001 krizinden sonra resim yapmaya başladım, 2005’te ilk sergimi açtım. Ondan sonra zaman zaman sergilerim oldu…

◊ O sergi serisinin adı “Miras” değil mi?

– Evet, “Miras”. Bu topraklar üzerinde yaşamış üç imparatorluk ve birçok devletten bize kalan kültürel ve mimari mirası konu alan, onları ekspresif tarzda yorumlayan resimlerim var bu sergide. Beni çok dinlendiriyor resim yapmak.

◊ Torunlara vakit ayırabiliyor musunuz?

– Torunlar büyüdü artık. Şimdi onların kendi gündemleri var; flörtleri, sporları var. Biri tenis şampiyonu, diğeri Londra’da okuyor, lise sonu bitirecek. Bir diğeri yine sporla ilgileniyor…

◊ Oğlunuz Murat Evgin müzisyen, peki üçüncü kuşakta müziğe ilgi duyan yok mu?

– Şu anda pek yok gibi. Kulakları iyi aslında, ufak tefek enstrüman da denediler ama müziğe yönelen olmadı.

Erol Evgin: İyi ki bayramlar var

BİZ RUHLARI SALLARDIK, ŞİMDİKİ ŞARKILAR BEDENLERİ SALLIYOR

◊ Bir serzenişiniz var; “Bu dönemin şarkıları beni tam sarmıyor, çağımız müzikleriyle eski iletişimi kuramıyorum.” Bununla nasıl baş ediyorsunuz?

– Bizim nesil daha anlamlı, daha derin sözlerle büyüdü. Bir kere temelimizde Türk musikisi ve Türk halk müziği var. Bu iki ana damar, çok anlamlı sözler taşır. Bizim pop müziğimiz de o temellerin üzerinde inşa edildi. Dolayısıyla anlamlı sözlerle şarkılar ürettik. Şimdi trendler farklı. Ama bütün dünyada olan bir şey bu. Daha gündelik, bazısı saçma sapan sözlere sahip şarkılar. Şimdi onlara fazla itiraz etmek de yaşlılık belirtisi. İhtiyarlar yaparlar bunu. (Gülüyor) Onun için korkuyorum, fazla bir şey demiyorum. Gençler demek ki kendilerini böyle ifade ediyorlar diyeyim.

◊ “Hav Hav Hav” diye şarkı var mesela, duydunuz mu onu?

– Demek ki çocuklar konuşamadıkları, kendilerini sözle ifade edemedikleri için bu şekilde anlatıyorlar diye yorumluyorum. Biz ruhları sallardık, şimdiki şarkılar bedenleri sallıyor. İnsan ruhunu sallayan şarkılar vardı, şimdi daha çok bedenleri sallamak üzerine. Ritmi severim ben, ritim çok güzeldir ama içinde içerik de olmalı, duygu olmalı yani.

TÖRPÜLENMİŞ BİR KOÇ ERKEĞİ

 16 Nisan, Koç erkeği. Dediğim dedik bir diktatör müsünüz?

– Eskiden öyleydim, yaşla beraber yumuşadım. Evet, Koç erkeği dediğim dedik olur, iddiacı olur ama yaşla zaman her şeyi törpülüyor. Empati yapmayı severim. “Törpülenmiş bir Koç” diyebilirsin bana. (Gülüyor)

Savaş Özbey / Hürriyet

Beckham’lara yeni şok. 20 yıl önceki ihanet iddiası yine gündemde

Bundan iki sene kadar önce hakkında hazırlanan belgeselle gündeme gelmiş, gençlik yıllarından bugüne kadar yaşadıkları, dünyanın en büyük futbol yıldızlarından biriyken aynı zamanda da önemli bir magazin figürüne dönüşmesi mercek altına yatırılmıştı.

Sporculuk kariyerindeki başarıları, kulüp satın alarak futbolculuktan futbol patronluğuna ilerleyişi, ünlü şarkıcı Victoria Beckham’la evliliği ve hepsi birer birer ünlenen dört çocuğu…

SADECE SPORUN DEĞİL MAGAZİNİN DE EN ÜNLÜ YÜZLERİNDEN BİRİ

David Beckham sadece spor dünyasının değil magazin dünyasının da en renkli yüzlerinden biri olarak tanınıyor.

Beckham’lara yeni şok 20 yıl önceki ihanet iddiası yine gündemde: O evliyken dört ay ilişki yaşadık

David Beckham’ın başı bir kez daha 20 yıl nceki ihanet skandalı yüzünden dertte

En çok da Victoria Beckham’la evliliği, kurdukları büyük ve mutlu aileyle gündeme geliyor.

Her zaman iyi bir aile babası olarak ve eşi Victoria Beckham’a olan aşkıyla anılsa da David Beckham’ın yıllar önce ortaya çıkan ihanet iddiaları da unutulmuyor.

AŞIK BİR KOCA, İYİ BİR AİLE BABASI… AMA İHANET SKANDALI UNUTULMUYOR

Hakkında hazırlanan belgeselde gündeme gelen, kendisinin yıllardır yalanladığı, Victoria Beckham’ın da “O zamanlar çok zor günler geçirmiştik” diyerek anlattığı bu aldatma hikâyesi şimdi bir kez daha gündemde.

Beckham’lara yeni şok 20 yıl önceki ihanet iddiası yine gündemde: O evliyken dört ay ilişki yaşadık

Futbol kariyerinin en başarılı döneminde Real Madrid’e transfer olan David Beckham burada assistanlığını yapan Rebecca Loos ismli kadınla ilişki yaşadığı iddialarıyla bir dönem gündemden düşmemişti

Bunun sebebi de bizzat iddianın kaynağı, David Beckham’ın eski asistanı Rebecca Loos.

Rebecca Loos, Beckham’ın daha önce reddettiği iddialarını verdiği son röportajında tekrarladı ve söylediklerinin arkasında durduğunu ifade etti.

David Beckham’ın eski asistanı Rebecca Loos, geçtiğimiz günlerde 60 Minutes Australia programına katıldı ve yirmi yılı aşkın bir süre önce ünlü futbol yıldızı hakkında ortaya attığı ilişki iddialarını yeniden gündeme getirdi.

Beckham’lara yeni şok 20 yıl önceki ihanet iddiası yine gündemde: O evliyken dört ay ilişki yaşadık

İDDİANIN SAHİBİ YENİDEN KONUŞTU: BEN HİÇ YALAN SÖYLEMEDİM

Beckham daha önce suçlamaları reddetmişti ancak Rebecca Loos yeni röportajında “gerçeğe sadık kaldığını”, “asla abartmadığını” ve “tek bir konuda bile yalan söylemediğini” tekrarladı.

2003 yılında Beckham’ın kişisel asistanı olarak çalışan Hollandalı eski model, futbol yıldızıyla eşi Victoria Beckham’la evliyken bir ilişki yaşadığını iddia etmesinden bu yana geçen yıllarda hiç yalan söylemediğinin altını bir kez daha çizdi.

Beckham’lara yeni şok 20 yıl önceki ihanet iddiası yine gündemde: O evliyken dört ay ilişki yaşadık

O günlerde Beckham’ın asistanlığını yapan Rebecca Loos 20 yıl önceki iddialarının arkasında durduğunu, hiç yalan söylemediğini ve ünlü futbolcuyla dört ay ilişki yaşadığını tekrarladı

DAVID BECKHAM HAKKINDA SÖYLENENLERE “GÜLÜNÇ” DEMİŞTİ

David Beckham’ın 20 yıldan uzun bir süre önce kendisiyle dört ay süren bir ilişki yaşadığını iddia eden eski asistanı 47 yaşındaki Rebecca Loos, David Beckham bunu “gülünç” diyerek yalanlasa da “Bence onlara karşı çıkmak çok cesurca bir şeydi. Gerçeğe sadık kaldım. Asla abartmadım. Tek bir konuda bile yalan söylemedim.” demeye devam ediyor.

Şu anda bir doktorla evli olan iki çocuk annesi Loos, Beckham’ın Temmuz 2003’te Manchester United’dan Real Madrid’e transfer olmasından kısa bir süre sonra onunla çalışmaya başladı.

Beckham’lara yeni şok 20 yıl önceki ihanet iddiası yine gündemde: O evliyken dört ay ilişki yaşadık

“DÖRT AY İLİŞKİ YAŞADIK”

İşten çıkarılmasının ardından Nisan 2004’te News of the World’e verdiği bir röportajda Beckham’la dört ay süren bir ilişki yaşadığını iddia etti. David o sırada Victoria ile beş yıldır evliydi ve Loos onun için çalışmaya başladığında iki çocuğu vardı. David Beckham iddiaları reddetti.

David Beckham o dönemde yaptığı açıklamada “Son birkaç aydır özel hayatımla ilgili giderek daha fazla gülünç hikayeler okumaya alıştım. Bu sabah ortaya çıkan şey de bunun bir başka örneğidir” demişti.

Beckham’lara yeni şok 20 yıl önceki ihanet iddiası yine gündemde: O evliyken dört ay ilişki yaşadık

David ve Victoria Beckham evliliklerinin sallantıda olduğu günleri atlatıp 25 yılı devirdiler ancak o dönemleri hayatlarının en zor günleri diyerek anlatmaya devam ediyorlar

“Basit gerçek şu ki, çok mutlu bir evliliğim, harika bir eşim ve çok özel iki çocuğum var. Herhangi bir üçüncü şahsın bunu değiştirmek için yapabileceği hiçbir şey yok” diyen Beckham’ın o günlerde evliliği büyük bir sarsıntı geçirse de Victoria Beckham eşinin arkasında durmaya devam etmişti.

“BİZ BİRLİKTEYKEN VICTORIA BECKHAM ŞEHİR DIŞINDAYDI”

İhanet iddialarını yineleyen Loos, David’in kendisini bir otele davet ettiği sırada Victoria’nın şehir dışında olduğunu söyledi ve “kabul ettiğini” de sözlerine ekledi.

Loos yaşadıklarını “Bana söylediği her klişe cümleye balıklama atladım. Ve iki hafta sonra Ronaldo’nun doğum günü partisindeydik ve David oradan güzel bir modelle çıktı. Ben de ‘Ah’ dedim. Benim için zor bir geceydi. ‘Anlamıyorum’ dedim. Ve büyük bir oyuna getirildiğimin farkına varmaya başladım.” sözleriyle anlattı.

Beckham’lara yeni şok 20 yıl önceki ihanet iddiası yine gündemde: O evliyken dört ay ilişki yaşadık

Yaşananlardan yirmi yıl sonra, 2023’te hakkında dört bölümlük bir belgesel çekilen David Beckham, Victoria ile evliliğindeki zor bir döneme değinmişti.

İKİSİ DE O GÜNLERİ “ÇOK MUTSUZDUK” DİYE ANLATMIŞTI

Victoria Beckham da belgeselde kocasının Real Madrid’e transfer olduğu dönemi “hayatım boyunca en mutsuz olduğum dönem” olarak nitelendirdi.

Beckham’lara yeni şok 20 yıl önceki ihanet iddiası yine gündemde: O evliyken dört ay ilişki yaşadık

Rebecca Loss yaşananların ardından farklı bir kariyer yolu çizmişti… Norveçli bir doktorla evlenen Loos iki çocuk annesi

Rebecca Loss’un iddialarına yer verilmeyen belgeselde Victoria Beckham “Dünya bize karşıymış gibi hissediyordum. Dürüst olmak gerekirse biz de birbirimize karşıydık” demiş David Beckham da “Başa çıkması zor olan bazı korkunç hikayeler vardı. Victoria ve ben evliliğimizde ilk kez bu tür bir baskı altına giriyorduk. Her uyandığımızda başka bir şey olduğunu hissediyorduk” demişti.