Busenaz Sürmeneli, Sırbistan’da düzenlenen Kadınlar Dünya Boks Şampiyonası’nda 66 kiloda altın madalya kazandı.
Niş kentindeki Cair Spor Merkezi’nde düzenlenen şampiyonanın 66 kilo final maçında 1 numaralı seri başı Busenaz Sürmeneli, Özbekistan’dan Navbakhor Khamidova ile karşı karşıya geldi.
Üç sette de rakibi karşısında oldukça üstün oynayan Fenerbahçe’nin milli sporcusu Busenaz, maçı 5-0 kazanarak dünya şampiyonu oldu.
ÜST ÜSTE 3. KEZ
Milli boksör Busenaz Sürmeneli, katıldığı son 3 dünya şampiyonasında da altın madalya almayı başardı.
Milli boksör, 2019 ve 2022’den sonra 2025’te de dünya şampiyonu oldu.
Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları’nda altın madalya kazanan 26 yaşındaki milli sporcunun, Avrupa, Avrupa Oyunları ve Akdeniz Oyunları’nda ise birer altın madalyası bulunuyor.
Çanakkale’deki Troya Müzesi yetkilileri, çekimlerine başlanan ve Troya Savaşı’ndan sonra İthaka Kralı Odysseus’un tehlikeli yolculuğunun konu edildiği “The Odyssey” adlı filminin yönetmeni Nolan’ı kente misafir etmek istiyor.
Avrupa’dan ödüllü Troya Müzesi yetkililerince, Oscar ödüllü İngiliz yönetmen Christopher Nolan’a, yönettiği ve yıldız oyuncuların yer aldığı Troya Savaşı’ndan sonra mitolojik İthaka Kralı Odysseus’un zorlu yolculuğunun konu edildiği yeni filmi “The Odyssey” için Çanakkale ve Troya Antik Kenti’ne ziyaret davetinde bulunuldu.
Nolan tarafından yazılan, yönetilen ve yapımcılığı üstlenilen, Troya Savaşı’ndan sonra Homeros destanında adı geçen İthaka Kralı Odysseus’un tehlikeli yolculuğunun konu edildiği Matt Damon, Tom Holland ve Anne Hathaway gibi ünlü oyuncuların rol alacağı 17 Temmuz 2026’da ABD’de gösterime girmesi beklenen “The Odyssey” filminin afişi sosyal medyada paylaşımının ardından Avrupa’dan ödüllü Troya Müzesi’nden ünlü yönetmene Çanakkale ve Troya daveti geldi.
“HER YOL TROYA’DAN BAŞLAR”
“Her yol Troya’dan başlar” başlığıyla Nolan’a müzenin resmi sosyal medya hesabından yapılan davette şöyle denildi:
“Sevgili Christopher Nolan, yönetmenliğini yaptığınız Odyssey’nin Temmuz 2026’da vizyona gireceğini öğrenmekten mutluluk duyduk. Odysseus’un İthaka yolculuğu macera dolu. Ancak şüphe yok ki bu yolculuğa Troya’dan başladı ve yolculuktan önce Troya’da geçirdiği 10 yıl ona çok şey öğretti. Bugün Troya Müzesi olarak, acı anılarımızın izlerini taşıyan bir hediye olan, kurnaz Odysseus’un bize bıraktığı tahta at armağanı da dahil olmak üzere tüm Homeros mirasını korumaya ve kalıcılaştırmaya çalışıyoruz. Sevgili Nolan, bu filmden önce Troya Müzesi’ni ve Troya Antik Kenti’ni ziyaret etmemek şüphesiz büyük bir eksiklik olacaktır. Hikayenin kaynağı olan bu coğrafya, bugüne kadar birçok sanatçı için olduğu gibi, şüphesiz sizin için de büyük bir ilham kaynağı olacaktır. Unutma, her yol Troya’dan başlar. En kısa zamanda Troya’da buluşmak ümidiyle.”
İngiliz yönetmene seslenilen paylaşımda, şunlar kaydedildi:
“Sevgili Nolan, seni Türkiye’de görmek istediğimiz yer burası Troya. Efsanenin doğduğu topraklardayız. İşte şu gördüğün at, kurnaz Odysseus’un fikri. Troya’yı ancak bu hileyle ele geçirmişlerdi. Her yıl yüzbinlerce kişi bu atı görmeye geliyor. Ona dokunmak istiyor. Kentin yasını tutmak istiyor. Merdivenlerden tırmanıp bir süre atın içinde oturuyorlar. Sevgili Nolan, buraya gelmeli ve bir gece o atın içinde oturmalısın. Odysseus’un ne hissettiğini anlamalısın. Bu atın koca bir kentin kaderini nasıl etkilediğini ancak böyle anlarsın. Burası Troya. Burası Çanakkale. Burada efsane hala devam ediyor.”
Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük, AA muhabirine, Nolan’ın yeni filmi olan “The Odyssey” için yaptığı duyuruya çok sevindiklerini söyledi.
Homeros’un destanının çok canlı ve evrensel olduğu kadar doğurgan bir hikaye olduğunu belirten Gölcük, “Bugüne kadar aslında Troya konusunda yapılmış onlarca film var. Homeros metni evet bir mit, bir destan fakat dünyada bugün popüler kültürü hala çok fazla etkilemeye devam ediyor. Christopher Nolan’ın duyurduğu filmi de tahmin ediyoruz ki oldukça etkili olacak. Oldukça yüksek sayıda izleyiciye erişecek.” diye konuştu.
“Böylesi yapımlar turizmi etkiliyor”
Gölcük, Nolan’a destanın yaşandığı Troya Antik Kenti’ni ve müzeyi ziyaret etmesi için çağrı yaptıklarını anlattı.
Film çekiminin yapılacağı mekanların aylar öncesinden belli olduğunu aktaran Gölcük, şunları kaydetti:
“Bu Çanakkale olmayabilir fakat sonucu değiştirmez. Nolan’ı Türkiye’ye davet edip burada, antik kenti ve müzeyi görmesini istedik. The Odyssey, 2026 yılının en çok ses getiren filmi olacak. Belki Oscar ödülleri alacak. Böylesine büyük ve popüler yapımlar seyahat endüstrisini ve turizmi çok fazla etkiliyor. Biliyoruz ki 2026 ve 2027 yıllarını iyi planlarsak bunun turizmde müthiş büyük etkisini görebiliriz. Christopher Nolan’a bu anlamda bir çağrıda bulunduk.”
Gölcük, Çanakkale Valisi Ömer Toraman’ın desteğiyle Tanıtma Genel Müdürlüğü ve Turizm Geliştirme Ajansı ile Nolan’ın ziyareti konusunda iletişime geçildiğini belirtti. Rıdvan Gölcük, 1 Temmuz 2026’da Troya Müzesi 111. Yıl Sergi Salonu’nda “Odysseus” sergisi açacaklarını sözlerine ekledi.
Trendyol Süper Lig’in 28. haftasında Fenerbahçe, Reeder Samsunspor ile 0-0 berabere kaldı. Rangers’a elenip Avrupa defterini kapayan sarı-lacivertliler, ligde lider Galatasaray’ın 9 puan gerisinde kaldı.
Trendyol Süper Lig’in 28. haftasında Fenerbahçe, Reeder Samsunspor’u konuk etti.
Sarı-lacivertliler, maçı 10 kişi tamamlayan rakibi ile 0-0 berabere kaldı.
İLK YARI TEMPOSUZ GEÇTİ
7. dakikada Oğuz Aydın’ın ceza sahası dışından kaleye gönderdiği sert şutunda Okan Koçuk topu uzaklaştırmayı başardı.
32. dakikada Talisca’nın ceza sahası dışından kaleye gönderdiği şutunda kalenin solundan auta giden topa Okan Koçuk hakim oldu.
51. dakikada Sağ kanattan kazanılan korneri kullanan Dusan Tadic’in ceza alanına gönderdiği ortasına yükselen Edin Dzeko’nun kafa vuruşunda Okan Koçuk topa hakim olmayı başardı.
53. dakikada Soner Aydoğdu’nun pasıyla ceza alanında topla buluşan Marius Mouandilmadji’nin sol çaprazdan yaptığı vuruşta top kalenin yanından az farkla auta çıktı.
ÖNCE DİREK SONRA KIRMIZI
73. dakikada Fenerbahçe gole yaklaştı. Oğuz Aydın’ın sol kanattan ceza alanına gönderdiği ortasına yükselen Sebastian Szymanski’nin arka direkten gelişine yaptığı kafa vuruşunda top direğe çarparak auta çıktı.
75. dakikada konuk ekip 10 kişi kaldı. Sarı kartı olan Marius Mouandilmadji, maçın hakemini kolundan çekince ikinci sarıdan kırmızı kart gördü.
90+2. dakikada altıpas içinde topu önünde bulan Edin Dzeko, ağlar yerine topu dışarı yolladı.
ZİRVE İLE FARK AÇILDI
Müsabakada gol sesi çıkmayınca Rangers’a elenip Avrupa defterini kapayan ve haftaya 2 maç eksiğiyle Galatasaray’ın 10 puan gerisinde başlayan Fenerbahçe, zirve yolunda yara alarak farkı kapatma fırsatını kaçırdı.
İtalyan lüks tüketim devi Versace’nin başında bulunan Versace, markanın yönetimini Miu Miu’dan Dario Vitale’ye devrediyor.
Ünlü İtalyan moda devi Versace’nin sahibi Donatella Versace yaptığı açıklamada, yaklaşık 30 yıldır liderliğini yaptığı lüks moda markasının tasarım yönetimini Miu Miu markasından Dario Vitale’nin devralacağını söyledi. Bu değişiklik, Miu Miu’nun da sahibi olan İtalyan moda devi Prada’nın, Versace’yi satın almak için görüşmelerde bulunduğuna dair haberlerin ardından geldi.
AFP’ye göre bu gelişme, jet sosyete mensuplarına yönelik gösterişli, tenini ortaya çıkaran görünümleriyle ünlü bir marka olan Versace’nin yönetimi üzerindeki aile kontrolüne son veriyor.
Şirket 1978 yılında Gianni Versace tarafından kurulmuş, Gianni Versace’nin 1997’de hayatını kaybetmesi üzerine markanın başına kardeşi Donatella Versace geçmişti.
“Kardeşim Gianni’nin mirasını sürdürmek hayatımın en büyük onuruydu. O gerçek bir dahiydi, ancak onun ruhundan ve azminden birazına sahip olmayı umuyorum,” diyen Versace, markanın en tutkulu destekçisi olmaya devam edeceğini de sözlerine ekledi. Donatella Versace’nin marka elçisi olarak görevini sürdüreceği açıklandı.
Jimmy Choo ve Michael Kors’un da sahibi olan moda grubu Capri Holdings, 2018’den bu yana Versace’nin sahibiydi.
Bloomberg, Capri’nin marka için yaklaşık 1,5 milyar euro (1,6 milyar dolar) talep ettiğini bu ayın başlarında bildirmişti.
Bir dönem dünyanın en çok kazanan sporcusu ünvanını elinde bulunduran efsanevi golfçü Tiger Woods ile Donald Trump’ın oğlu Donald Trump Jr’ın eski eşi Vanessa Trump, ilişki yaşamaya başladı. Bu ilişkiden Vanessa ve Donald Jr’ın beş çocuğu da dahil olmak üzere, Trump ailesinin diğer üyelerinin haberdar olduğu öğrenildi
2008’de saniyede 148 dolar kazanan, 110 milyon dolarlık servetiyle ‘dünyanın en çok kazanan sporcusu’ ünvanını alan, sonraki yıllarda gelirini daha da artırarak üst üste bu ünvanı koruyan golfçü Tiger Woods, Donald Trump Jr.’ın eski eşiyle aşk yaşamaya başladı.
Her ikisi de ABD’nin Florida eyaletinde yaşayan 49 yaşındaki Tiger Woods ile 47 yaşındaki Vanessa Trump’ın Şükran Günü’nden beri birlikte oldukları öğrenildi. Güney Florida bölgesi Palm Beach’te birbirlerine 20 dakika mesafedeki evlerde yaşayan ikili, geçen ay bir golf turnuvasında birlikte görüldü.
Donald Trump’ın eski gelini Vanessa Trump’ın, Donald Trump Jr. ile evliliğinden olan 17 yaşındaki kızı Kai ile Woods’un 16 yaşındaki oğlu Charlie ve 17 yaşındaki oğlu Sam, yıllık 38 bin 595 dolarlık Benjamin Okulu’na gidiyor.
2018’deki boşanmalarına kadar 12 yıl evli kalan Vanessa Trump ile Donald Trump Jr. çiftinin beş çocuğu var. Donald Trump’ın seçim kampanyası boyunca yanında görülen torunu Kai, Vanessa ve Donald Trump Jr. ikilisinin çocuklarından en büyüğü.
Daily Mail’in Tiger Woods ile Vanessa Trump ikilisine yakın kaynaklara dayandırdığı haberine göre; Vanessa ve Donald Jr.’ın beş çocuğu da dahil olmak üzere Trump ailesinin diğer üyeleri, onların birlikteliğinden haberdar. Çift birlikte yaşamıyor, ancak haftada birkaç gün görüşüyor.
Vanessa Trump, 15 Mart 2018’de Donald Trump Jr.’a anlaşmalı boşanma davası açtı. Vanessa’nın resmen boşanmasından bu yana adı biriyle anılmadı. Donald Jr. ise babasının yakın danışmanı olarak kaldı.
Vanessa Trump’ın kızı Kai Trump ile Tiger Woods’un oğlu Charlie Woods, profesyonel olmayı hedefleyen birer golfçü. Bu da iki ailenin çocuklarının birbirine yakınlaşmasını kolaylaştırdı.
Donald Trump ve golf tutkunu torunu Kai
Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump, geçen ay Woods ile golf oynamak için buluştu. Golf efsanesi Woods, 20 Şubat’ta Beyaz Saray’da Ulusal Siyahi Tarihi Ayı dolayısıyla düzenlenen bir resepsiyonda Donald Trump tarafından madalyayla onurlandırıldı.
Galatasaraylı yıldız futbolcu Mauro Icardi ile olaylı bir boşanma sürecinde olan Wanda Nara açıklamaları ve paylaşımlarıyla gündemden düşmüyor. Geçtiğimiz günlerde borç batağında olduğu ortaya çıkan Nara, bu sefer de şarkıcı sevgilisinin izinden giderek dikkat çekti.
Yıllar önce nikah masasına oturan Wanda Nara ile Mauro Icardi’nin evliliği ihanet skandalıyla sarsıldı. Özel hayatı ve açıklamalarıyla gündemden düşmeyen Wanda Nara, son hamlesiyle adından söz ettirdi.
500 BİN EURO TAZMİNAT
Nara, Icardi’den çocuklarının velayeti, 500 bin euro tazminat, Milano’da bir daire ve Como Gölü kıyısında bir villa istedi.
VELAYET ANLAŞMAZLIĞI
Boşanma davasında Velayet konusunda anlaşmazlık yaşayan Icardi ve Nara’nın Francesca Icardi Nara (19 Ocak 2015 doğumlu) ve Isabella Icardi Nara (27 Ekim 2016 doğumlu) isimli iki kızları var.
İSTANBUL’A GELDİLER
İkili arasında gerilim yaşanırken geçtiğimiz günlerde çiftinnyolları yeniden İstanbul’da kesişti. Icardi sevgilisi China Suarez ile İstanbul’a derbiyi izlemek için gelirken Wanda Nara da ‘Yılın Kadını’ ödülünü almak için geldi.
WANDA NARA’DAN ŞİDDET İDDİASI
Arjantin basınında yer alan iddiaya göre; Wanda Nara’nın eski eşi Maxi Lopez’le evliliğinden olan çocuklarından biri, Icardi’den şiddet gördü. Futbolcunun çocuğun kafasına defalarca vurduğu ve bu durumun çocuğun okulundan gelen mesajla ortaya çıktığı öne sürüldü.
“BENİM SINIRIM DA ÇOCUKLARIM”
Wanda Nara, “Maxi Lopez’le şikâyette bulunduk. Her şeyin bir sınırı var ve benim sınırım da çocuklarım. Bu raporun basına nasıl sızdığını bilmiyorum ama küçük bir çocuğun söylemeye cesaret ettiği şeyi inkâr etmeyeceğim” dedi.
“ONLARI BEN BÜYÜTTÜM BANA ‘BABA’ DİYORLAR”
Mauro Icardi ise hakkındaki suçlamayı reddetti. Ünlü futbolcu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada çocuklarına şiddet uygulamadığını söyledi, “Onları ben büyüttüm, bana baba diyorlar” ifadelerini kullandı.
KIZLARI İÇİN DAVA AÇIYOR
America TV’nin haberine göre de Mauro Icardi ve avukatları, Wanda Nara’nın kızlarının güvenliğini tehlikeye attığını öne sürerek yeni bir hukuki süreç başlatmaya hazırlanıyor.
İddiaya göre bu sürecin fitilini Nara’nın kızlarını ATV’ye bindirmesi ateşledi. Icardi’nin avukatları, bu durumu delillendirerek mahkemeye sunmak üzere bir dilekçe hazırladı.
WANDA NARA BORÇ BATAĞINDA MI?
Yaşadıklarıyla Arjantin, İspanya, İtalya ve Türkiye basınında gündemden düşmeyen Wanda Nara’yla ilgili ilginç bir iddia ortaya atıldı. Arjantinli gazeteci Yanina Latorre, Wanda Nara’nın büyük bir borç batağında olduğunu yazdı.
“8.2 MİLYON CEZA YEDİ”
Gazeteci, Nara’nın mahkemelere yüklü miktarda borcu olduğunu öne sürdü. Latorre, “Wanda 240 milyon peso (8.2 milyon TL) para cezası yedi. Ne yazık” ifadelerini kullandı.
ICARDI, WANDA’YI ŞİKAYET ETTİ
Yanina Latorre ayrıca Wanda Nara’nın kendisini her yerden engellediğini, hatta Mauro Icardi’yi de kızlarının telefonlarından engellediğini ileri sürdü. Bu durum üzerine Icardi’nin Nara’yı şikayet ettiği belirtildi
Kendisinden 14 yaş küçük sevgilisi L-Gante ile birlikteliğine devam eden Wanda Nara, bu süreçte çalışmalarına da devam ediyor.
Daha önce sevgilisinin klibinde rol alan Wanda Nara bu sefer de stüdyoya girdi.
O anları Instagram hesabından yayınlayan Wanda Nara’nın müzik kariyerine adım attığı ileri sürüldü.
Galatasaray’ın yıldızı Lucas Torreira ile ünlü oyuncu Devrim Özkan bir süre önce ilişkilerini noktalamıştı. Uruguaylı futbolcunun, Duygu German ile aşk yaşadığı iddia edildi.
Galatasaray’ın yıldızı Lucas Torreira özel hayatıyla gündemden düşmüyor. Başarılı oyuncu Devrim Özkan ile yollarını ayıran 29 yaşındaki futbolcunun adı, şimdi de sosyal medya fenomeni Duygu German ile anılıyor.
kilinin birlikte yer aldıkları fotoğraf ‘aşk’ söylentilerine neden olurken birbirlerini takip etmeleri iddiaları kuvvetlendirdi.
Henüz ne Lucas Torreira’dan ne de Duygu German’dan konuya ilişkin açıklama gelmedi.
NE OLMUŞTU?
Lucas Torreira ile Devrim Özkan, geçtiğimiz ağustos ayında ilişkilerine ikinci bir şans vermişti. Hatta çiftin evlilik yolunda olduğu yönünde iddialar ortaya atılmıştı. Ancak ikili, birbirlerini yeniden sosyal medyada takip etmeyi bırakıp birlikte olan fotoğraflarını silmişti.
Devrim Özkan da katıldığı bir programda ayrılıkla ilgili; “Hayatında ne kadar çok seversen sev, o durumun, senin hayallerinden vazgeçecek seviyeye gelme haddini kimseye verme. O haddi birine verecek kadar sevgini gösterme. Sevebilirsin ama o yaşanmasın” ifadelerini kullanarak ayrılığı doğrulamıştı.
DEVRİM ÖZKAN İDDİALARI YALANLAMIŞTI
İkilinin yolları tamamen ayrılmış gibi görünürken, Devrim Özkan’ın yaklaşık bir ay önce basketbolcu Luka Brajkovic ile aşk yaşadığı iddia edilmişti. Özkan, hakkında çıkan bu haberleri İngilizce bir açıklama yaparak net bir şekilde yalanlamıştı.
Geçtiğimiz aylarda 3. bebeğini kucağına alan başarılı şarkıcı Atiye, hem iş hem de anneliği aynı anda yürütüyor. Dün stüdyoda şarkı provası yapan Atiye, bir yandan da kızını sallayarak uyutmaya çalıştı.
Ünlü şarkıcı Atiye, “Ya Habibi”, “Salla”, “Don’t Think” ve “Soygun Var” gibi hit şarkılarıyla müzik listelerinde zirveye yerleşti. Aile yaşantısıyla sık sık gündeme gelen Atiye, son olarak stüdyoda yaptığı paylaşımla dikkat çekti.
Başarılı sanatçı, 2018 yılında prodüktör Erol Sebebci ile hayatını birleştirdi.
Güzel şarkıcı, mutlu evliliğinden iki kız çocuğuna sahipti. Geçtiğimiz aylarda ise üçüncü kızı Rumi’yi kucağına aldı.
9 AYLIK HAMİLEYKEN KLİP ÇEKMİŞTİ
Hamileyken yeni şarkısı için klip çeken Atiye, geçtiğimiz aylarda Biz Bize programında yaptığı açıklamada “Anlayana şarkımızı yeni çıkardık. Şarkımla bebeğim aynı zamana denk geldi. Rumi’ye 9 aylık hamileyken çektim klibi. Hamileyken hep çalıştım, sahneyi hiç bırakmadım. Önceki hamileliğimde de öyleydi. “Şarkı müzikal anlamda yenilikçi iddialı. Sözler de eğlenceli. Görsel açıdan da müzikal anlamda da farklı olmasını istedik” demişti.
YENİ YILA AİLESİYLE GİRDİ
Yeni yıla 3 çocuğu ve eşiyle giren Atiye, Instagram hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullanmıştı: 2024’ü geride bırakıyoruz. Yeni bir yıl yeni bir başlangıç. Bu yıl hepimiz için daha büyük hedefler, daha derin bağlar ve daha çok sevgi getirsin! Daha çok dans, daha çok kahkaha daha çok müzik ve eğer biraz da dram lazımsa.. Tamam onunla da başa çıkarız. Son olarak; kendi ışığınızı küçültmeyin, hayallerinizi büyütün ve her adımda daha da güçlenin, çünkü biz buradayız, birbirimiz için… Hepinizi seviyorum. Mutlu yıllar!”
Vaktinin büyük bir kışı kızlarıyla geçiren Atiye, aynı zamanda müzik kariyerine de devam ediyor.
BEBEĞİYLE STÜDYODA
Kısa sürede işine geri dönen ünlü isimden küçük kızı ile stüdyoda paylaşım geldi.
Stüdyoda kızını bacaklarında sallayarak uyutan Atiye, bir yandan da stüdyodaki provaları dinledi.
Atiye ve kızının keyifli halleri kısa sürede sosyal medyada gündem oldu.
Güçlü sesiyle milyonların kalbini fetheden Melike Şahin, şehir hayatından uzaklaşarak doğayla iç içe bir yaşam kurdu!
Habere göre İzmir’de bir çiftlik satın alan Şahin, eşi Sedat Arpalık ve köpeğiyle birlikte her fırsatta şehrin stresinden uzaklaşarak soluğu İzmir’de alıyor.
Ancak ünlü sanatçı İstanbul’u tamamen terk etmiş değil. Bu sezon ‘O Ses Türkiye’nin yeni jürisi olan Melike Şahin, program çekimleri, konserler ve projeler için geldiğinde İstanbul’daki evinde kalmaya devam ediyor.
Zeynep Bastık, Hayko Cepkin, Aslıhan Gürbüz, İclal Aydın derken, sanat dünyasında doğaya kaçış modası hızla yayılmaya devam ediyor… Artık Melike Şahin de sakin bir yaşamın tadını çıkaran ünlüler arasına katıldı. Çiftlik hayatının ona yeni şarkılar için ilham kaynağı olacağı kesin!
9 ay önce iş insanı Murat Özdemir ile yurt dışında nikah masasına oturan Ebru Gündeş sık sık boşanma iddiasıyla gündeme geliyor. Gündemden düşmeyen Ebru Gündeş, sosyal medya hesabından yıllar önceki bir fotoğrafını yayınlayarak manidar bir söz yazdı.
Ünlü şarkıcı Ebru Gündeş, son yıllarda özel hayatıyla adından sıkça söz ettiriyor. Sahne fiyatları ve özel hayatıyla sık sık konuşulan Gündeş, son paylaşımıyla dikkat çekti.
Şarkıcı Ebru Gündeş (49), geçtiğimiz şubat ayında kendisinden 12 yaş küçük Murat Osman Özdemir ile Dubai’de nikâh masasına oturmuştu.
9 aylık evlilik sürecinde birçok kez boşanma iddiaları ortaya çıkmıştı. Çift, geçtiğimiz aylarda haklarında çıkan boşanma iddiasını samimi bir pozlarını yayınlayarak yalanlamıştı.
Çiftin geçtiğimiz günlerde bir kriz daha yaşadıkları ileri sürüldü. Aramızda Kalmasın programında yer alan habere göre çiftin boşanma kararı aldığı iddia edildi.
Boşanma iddiasıyla gündemden düşmeyen Ebru Gündeş, konserlerinin bitmesiyle soluğu İstanbul’da aldı. Çift önceki akşam Sarıyer’deki bir mekanda gözlerden uzak şekilde eğlendi.
Romantik bir akşam geçiren ikili, bu hamleleriyle ayrılık iddiasını da yalanlamış oldu. Ebru Gündeş ve Murat Özdemir yazın Acun Ilıcalı’nın düğününe el ele katılarak mutluluk pozları vermişti.
Konserleriyle de sık sık gündeme gelen Ebru Gündeş, son olarak 14 Şubat’taki konser ücretiyle gündeme geldi. Ultra lüks bir otelde sahne alan Ebru Gündeş’i en önde dinlemek isteyenler 100 bin TL’yi gözden çıkarmıştı.
Sosyal medya hesabını aktif olarak kullanmayan Ebru Gündeş bugün yıllar öncesine ait bir karesini yayınladı.
“HERKES ÖNÜNE BAKAR, BEN İÇİME BAKARIM”
Gündeş gençlik pozuna Montaigne’in “Herkesin gözü dışarıdadır, ben gözümü içime çevirir, içimde gezdiririm. Herkes önüne bakar, ben içime bakarım : Benim işim gücüm kendimledir.” sözünü ekledi.
Türk asıllı Amerikan kalp cerrahı Mehmet Öz’ün kız kardeşi Seval Öz, ABD Başkanı Donald Trump tarafından Ulaştırma Bakanlığı’nda bakan yardımcılığı pozisyonuna aday gösterildi. Konya kökenli ünlü Prof. Dr. Mustafa Öz ile Suna Öz’ün kızı Seval Öz’ün hayatı merak konusu oldu. Mehmet Öz’ün kardeşi Seval Öz kimdir? İşte Seval Öz’ün yaşamına dair merak edilenler…
GÖREVİ NE OLACAK?
ABD Kongresi’nin internet sitesinde yayımlanan adaylık duyurusuna göre, otonom sürücüsüz araçlar konusunda uzmanlık sahibi olan Seval Öz, ABD Ulaştırma Bakanlığı’nda yeni oluşturulan bir “bakan yardımcılığı” pozisyonuna aday gösterildi.
Beyaz Saray, Öz’ün Ulaştırma Bakanlığı’ndaki tam rolünü henüz açıklamadı ancak mesleki geçmişi, bakanlıkta sürücüsüz araç politikasını denetlemekten sorumlu olabileceğini gösteriyor.
Seval Öz, Türk asıllı Amerikan kalp cerrahı Mehmet Öz‘ün kız kardeşi. Peki Donald Trump’ın ekibine dahil etmek için aday gösterdiği Seval Öz kimdir? İşte Seval Öz’ün hayatına dair merak edilenler..
HER ŞEY KONYA’DA BAŞLADI
Dr. Mehmet Öz’ün kız kardeşi Seval Öz, 1961’de dünyaya geldi. Mehmet Öz ile Seval Öz’ün Nazlım adında bir kız kardeşi daha var. Seval Öz’ün babası Prof. Mustafa Öz, 1925 tarihinde Konya’nın Bozkır ilçesinde dünyaya geldi.
1950 yılında İstanbul Üniversite Tıp Fakültesini de burslu bitiren daha sonra Amerika Birleşik Devletlerine giden Prof. Mustafa Öz, ailesiyle birlikte ABD’de yaşamaya başladı. Amerika’da büyüyen Seval Öz, sosyal medya hesabında ağabeyi Mehmet Öz ile karelerini sık sık paylaşıyor.
SIK SIK TÜRKİYE’YE GELİYOR
Seval Öz, her ne kadar Ameria’da yaşasa da Türkiye’ye olan özlemini sık sık dile getiyor. Ailesi ve dostlarıyla Bodrum kıyılarında tatil yapan Öz’ün asıl uğrak noktası ise İstanbul.
İSTANBUL HAYRANI
İstanbul’a hayranlığını sosyal medya hesabında da dile getiren Öz, boğaz manzarasıyla verdiği pozları takipçileriyle paylaşıyor.
Öz, Türkiye’ye sık sık geldiğini anlatırken “Kuşkusuz en çok annemi, babamı, arkadaşlarımı özlüyorum. Boğaz ve Kapalıçarşı’yı çok seviyorum. Halıcılar, kumaşçılara gider alışveriş yaparım. Gümüşçülere, bakırcılara uğrarım. Arada bir baklava kaçamağı yapıyorum” ifadelerini kullanmıştı.
ÜNLÜ İSİMLERLE AYNI SOFRADA
Öz’ün İstanbul ziyareti esnasında “Sanatçı arkadaşlarla keyifli bir akşam” notuyla yaptığı paylaşımda ise ünlü isimler dikkatlerden kaçmadı.
Öz’e akşam yemeğinde eşlik eden isimler arasında Nilperi Şahinkaya, Hülya Avşar, Mehmet Günsür, Seda Bakan ve Ecem Erkek gibi isimler yer alıyor.
Öz’ün paylaşımları arasında Pera Palace Oteli’nde Mustafa Kemal Atatürk‘ün odasını ziyaret ettiği anlar da yer alıyor.
Seval Öz, İstanbul ziyareti esnasında etkinliklere de katılmayı ihmal etmiyor. Öz, geçtiğimiz yıl temmuz ayında Harbiye Açıkhava’da Gypsy Kings konserini dostlarıyla birlikte izlemişti.
BÜYÜK BİR JONES HAYRANI
Seval Öz, geçtiğimiz yıl yaşamını yitiren Quincy Jones’un ise büyük bir hayranı.
Usta sanatçıyla çekilen karesini paylaşan Öz, “Bizim için müzikten çok daha fazlasıydı” diyerek üzüntüsünü dile getirmişti.
Öz’ün Rüya adında bir kızı bulunuyor. Geçtiğimiz yıl 21 Haziran’da 21 yaşına basan Rüya, John Hopkins Üniversitesi’nde eğitim görüyor.
Öz, kızı Rüya ile çıktığı seyahatlarden ve özel günlerden paylaşım yapmayı ihmal etmiyor.
EĞİTİM HAYATI HAKKINDA
Seval Öz, 2011 yılında ABD San Francisco’daki Google’ın merkezinde müdür olarak çalışıyordu. Öz, Welleslely Koleji’ni bitirdi ve sonra da The Massachusetts Institute of Technology’de (MIT) elektronik eğitimi aldı.
Seval Öz, otomotiv devi Continental’da Akıllı Ulaşım Sistemleri Bölümünün CEO’su idi. Öz, kariyerinde ayrıca GoogleX ve Cuil gibi firmalarda da görev aldı.
Öz, sivil toplum tarafında da aktif ve Endeavor Danışma Kurulu Üyesi, New York Halk Kütüphanesi Yönetim Kurulu Üyesi ve New York Türk Amerikan Derneği Yönetim Kurulu’nda görev üstleniyor. Kadınların teknolojideki liderliği hakkında sık sık sunumlar yapan Öz, Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı Global Kadınlar APEC inisiyatifinde Google’ı temsil etti.
Şirket, başlattığı kampanya ile Türk üreticilerinin ürünlerini Körfez’deki 4 milyon müşteriye ulaştırmayı hedefliyor.
Türkiye’nin lider e-ticaret platformlarından Trendyol, Körfez Bölgesi’ndeki varlığını güçlendirmek için yeni bir Ramazan kampanyası başlattı. Kampanya kapsamında Riyad’ın simge yapılarından Kingdom Centre’a özel bir giydirme yapan Trendyol, ayrıca Dubai ve Riyad’da çeşitli etkinlikler düzenledi.
Türk Üreticileri İçin Yeni Pazar Fırsatları
Trendyol, Ramazan ayının alışveriş açısından en yoğun dönemlerden biri olması sebebiyle, Türk üretici ve satıcıların Körfez pazarında daha geniş kitlelere ulaşmasını amaçlıyor. Şirket, kampanyalar ve pazarlama yatırımlarıyla Türkiye’den bölgeye yapılan e-ihracatı artırmayı planlıyor.
Körfez Bölgesi’nde 60 bin satıcıyla faaliyet gösteren Trendyol, 15 milyondan fazla ürün çeşidini müşterilerle buluşturuyor. Şirket, Ramazan boyunca da pazarlama faaliyetlerine ve etkinliklerine devam edecek.
Büyüme Hedefleri Büyük
Trendyol, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Kuveyt, Umman ve Bahreyn’de pazaryeri modeliyle faaliyetlerini sürdürüyor. 2028 yılına kadar bölgedeki ihracat hacmini 6 milyar dolara çıkarmayı, 220 milyon adet ürün satışı gerçekleştirmeyi ve 8 milyon aktif müşteriye ulaşmayı hedefliyor.
Geçtiğimiz yılki Kasım kampanyaları döneminde Körfez’de en çok indirilen uygulamalar arasında yer alan Trendyol, bölgedeki satıcıları lojistik ve pazarlama yatırımlarıyla desteklemeye devam ediyor. Riyad ve Dubai’de ofisleri ve depoları bulunan Trendyol, bu yatırımlarıyla Türk üreticilerinin global pazarlarda daha güçlü olmasını sağlamayı amaçlıyor.
Geçtiğimiz yıl beynine pıhtı atması nedeniyle operasyon geçiren 75 yaşındaki usta oyuncu Kadir İnanır’ın son hali ortaya çıktı.
Türk sinemasının usta aktörü Kadir İnanır, mart ayından beri sağlık sorunlarıyla mücadele ediyor. Uzun süre hastanede tedavi gördükten sonra taburcu olan Kadir İnanır’ın son hali gündem oldu.
Kadir İnanır 24 Mart’ta evinde beyin damarına pıhtı atması sonucu acil olarak Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılmıştı.
4 AY YOĞUN BAKIMDA YATTI
4 ay yoğun bakımda tedavi gören usta oyuncu durumunun iyiye gitmesiyle normal odaya alınmış sonra da taburcu edilmişti.
Bir süre evinde dinlenen sanatçı temmuz ayında akciğerinde oluşan enfeksiyon nedeniyle Koç Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi altına alınmıştı. Doktorlarından onay alan Kadir İnanır taburcu edilerek evine gönderilmişti.
JÜLİDE KURAL’DAN AÇIKLAMA
Hürriyet’ten İsmail Bayrak’ın haberine göre, hayat arkadaşı Jülide Kural da İnanır’ın sağlık durumu hakkında şunları söyledi: İnanır’ın son durumu hakkında konuşan Kural şu ifadeleri kullandı: “Tedavisi sürüyor. Duruma göre 5-6 gün kalıyoruz, sonra eve çıkıyoruz, bir süre sonra tekrar gidiyoruz. Kadir her gün daha iyiye gidiyor.”
“HEMEN İYİLEŞİP ÇALIŞMAYA BAŞLAMAK İSTİYOR”
“Hatta geçen şakalaştık, ‘Sen gençleşmeye başladın, saçların bile siyah çıkıyor, ben yaşlandım’ dedim. Sosyal aktiviteler yapıyoruz, dostlarla buluşuyor, dışarı yemeğe çıkıyoruz. O tez canlı, ‘Hemen iyileşip çalışmaya başlayayım’ diyor. Sinema Kadir’in vazgeçilmezi, inşallah o günleri de göreceğiz.”
Hayranlarının sağlık durumunu yakından takip ettiği usta ismin son hali sosyal medyada büyük ilgi gördü.
İnanır’ı ziyaret eden SOL Parti MYK Üyesi Alper Taş, ziyaret anından bir kareyi paylaştı. Yayınlanan karede Kadir İnanır’ın hayat arkadaşı oyuncu Jülide Kural’ın da yer aldığı görüldü.
SON HALİ
X hesabından Kadir İnanır ile bir fotoğrafını paylaşan Taş, şu ifadeleri kullandı: “Sevgili Kadir İnanır abimizi tedavi gördüğü hastanede ziyaret ettik. Sevgili Jülide Kural’ın sevgi dolu eşliği ve dayanışması ile her gün daha iyiye gidiyor. Her zamanki yakışıklılığı ve güzel gülüşü ile bizi karşıladı. Dostlara selam ve sevgilerini iletiyor.”
Asırlık Cumhuriyetimizin dörte üçünü tanıklık eden kurumlarımızdan biri de Milliyet. Arkadaşlarımız 75. Yıla coşkuyla, heyecanla hazırlanıyor ve en önemlisi de 100. Yılı’nın temellerini atıyorlar.
”Biz yarını göremiyoruz, siz 100. Yıl hayali kuramıyorsunuz” diyenler mutlaka çıkacaktır. Onlara tavsiyemiz, ne istiyorlarsa onun hayalini kurmaları, gerisi kendiliğinden geliyor, gelmese de o konuda verdiğiniz mücadele, hiçbir şey yapmamaktan daha iyidir! En azından vicdanınız rahat oluyor.
Japonlar için en büyük onur kaynaklarından biri de başladığı işten emekli olmak. İş değiştirme, hem çalışana hem de işverene kuşkuyla bakmaya neden oluyormuş! “İşveren çalışanına sahip çıkmadığı ki kaçıyor, giden de kendisine sunulanları hak etmedi ki gidiyor” diye düşünülürmüş…”
Geriye dönüp baktığımda ya da önceki gün gazetemizin 75. Yıl hazırlıklarına yönelik toplantıda konuşulanları ve Milliyet’te geçen 42 yıllık çalışma hayatımı bir film şeridi gibi gibi gözümün önünden geçirdiğimde Japonlar aklıma geldi. 50, 60 yıldır aynı şirkette çalışanlarla tanıştım, sanki ilk gün heyecanı içerisindelerdi. Bizimki de öyle…
Birkaç yıl önce kaybettiğimiz Sami (Kohen) Abiyle bir araya geldiğimizde kendimizi hep çömez gibi hissederdik, çünkü kurulduğu ilk günden son anına kadar hep Milliyet’teydi… Cumhuriyet’in 75. yılı, 100. Yıldan çok daha görkemli kutlanmıştı, 100 yıl kutlamasına katılanlarımız da, eminiz ki 100. Yıl da çok görkemli ama 75. Yıl da çok özeldi diyeceklerdir. Binlerce yıllık devlet geleneğinin küllerinden yeniden doğan Türkiye Cumhuriyeti’nin dörtte üçüne tanıklık etmek, hem de günü gününe tanıklık etmek ve onu siz sevgili okurlarıyla paylaşmak, sonu hiç gelmeyecek olan bir maraton yarışı gibidir.
Ali Naci Karacan ve Abdi İpekçi’nin temellerini attığı Milliyet’te de, kurulduğu günden bugüne, ülke genelinde olduğu gibi çok zor süreçler ve akla hayale gelmeyecek büyük değişimler yaşansa da, değişmeyen tek şey okurlarına olan “saygısı.” Halkın gazetesi olarak doğdu, o çizgisinden asla vazgeçmedi. Bunu yeterince yansıtamadığımız dönemler olmuştur ama atılan her manşette, yapılan her haberde, başlatılan her kampanyada, verilen her mücadelede Milliyet’i, Milliyet yapanın sizler olduğunuz asla unutulmadı, göz ardı edilmedi. Yoksa bugünlere başka türlü gelinemezdi.
Cumhuriyetimizin son 75 Yılı’na bizimle birlikte tanıklık eden, Modern Cumhuriyetimizin gelişmesine, güçlenmesine, binlerce yıllık gelenek ve göreneklerimizin akılla, bilimle, demokrasiyle, hukukla, çağdaşlıkla harmanlanmasına tanıklık eden, katkıda bulunanlarla birlikte yakın tarihimize bazen keyifli, bazen de hüzünlü yolculuklar yapacağız. Aslında bizim hikayemiz, bir anlamda sizin hikayeniz olacak.
Okuma yazmayı Milliyet’le öğrenenler, 3,4 kuşaktır Milliyet’le büyüyenler, en mutlu haberleri ilk Milliyet’ten duyanlar, evindeki kütüphanesini, beyaz eşyasını, çeyizini Milliyet’le düzenler, Çanakkale Şehitler Anıtı, Zap Köprüsü, sokak çeşmelerinin restore edilmesi, Baba Beni Okula Gönder Kampanyası ve daha niceleri hep sizin eserinizdi.
Çocuklar, gençler, eğitim, spor, sanat Milliyet’in vazgeçilmeziydi, dünden bugüne gelen bu gelenek yarın da devam edecek.
Milliyet, en eski okurlarımızın gözünde bugünkü kadar küçük olmayan bilinmezler dünyasının kapılarını kıran, en zor, en bilinmeyen coğrafyaları en renkli röportajlarıyla eve getiren gazeteydi, ekonomiye bakışı hep halkın cebine, sofrasına, çarşıya, pazara ve geleceğe yönelikti. Siyaset, bazen dozunu kaçırsak da olmazsa olmazımızdı. Herkesin ne yazdığından çok Milliyet’in ne yazdığı çok hep önemliydi!
Halk bize gelemiyorsa biz halkın ayağına gideriz diyerek Milliyet tırlarıyla adım adım Anadolu’yu dolaştık, Anadolu Kaplanları’nın sesi, soluğu olduk. Böyle bir gazetede magazine ne gerek var diyenlerin hey gidi günler “Hey” dediği pek çok dergiye, ilaveye, habere imza atmakla kalmadı, gerçekleştirildiği halk oyunları ve müzik yarışmalarıyla bir çağa damgasını vurdu.
Milliyet, Babali günlerinden yani Cağaloğlu‘ndan sonraki dönemlerde medyanın hemen her alanında öncü, kucaklayıcı ve bir o kadar da yenilikçi bir okul oldu. Medyada çok önemli isimler yetiştirdi, pek çok ünlünün de öncesinde ya da sonrasında nefes aldığı duraklardan birisi oldu. İnternet gazeteciliğinde olduğu gibi radyo ve televizyon yayıncılığının da kuluçka merkeziydi. Birçok yayın organı Milliyet’te doğdu, büyüdü, palazlandı… Bugüne kadar yüz milyonlarca okuyucuyla buluştuk, her biri ile aile gibiydik, şu anda pek çoğumuzun yeni bir organı haline gelen mobil telefonlar gibiydik, çağ değişse de, dünya değişse de gazeteler ve özellikle Milliyet farklı şekillerde de olsa daha nice 75 yıllar hep en yakınınızda olmaya devam edecek.
Neden mi? Halkın gözü, kulağı, dili; tarihin tanığı ve demokrasilerin olmazsa olmazı olduğu için.
Toplumlar bileşik kaplar gibidir. Dinamiklerin birbirinden etkilenmemesi mümkün değil. Kalıcılığının yolu ise işini mümkün olduğunca en doğru şekilde yapmaktan geçiyor. Atatürk’ün şu sözleri hep ilkemiz olmuştur:
“Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, hulâsa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde, basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir. Basın hürriyetinden doğan mahzurların giderilme vasıtası, yine basın hürriyetidir…”
Özetin özeti: Ülkeler, yarattığı markalar kadar güçlüdür. Milliyet de halkımızın 75 yıldır yaşam verdiği bu markalardan biridir. Bu nostaljik yolculuk, başta okurlarımız ve bizimle birlikte yola çıkan diğer markalar olmak üzere herkes için keyifli bir süreç olacaktır!..
Milliyet Gazetesi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen 2025 Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri’nde 3 ödül kazandı.
Çiğdem Yılmaz, 12 Eylül 2024 tarihinde yayımlanan “Biz Öldürseydik Kimin Ruhu Duyacaktı?” başlıklı röportajıyla Röportaj dalında ödüle layık görüldü.
İbrahim Ersoy Diyar, 20 Temmuz 2024’te yayımlanan “Birinci Sayfa” düzeniyle Birinci Sayfa Düzeni dalında ödül alırken, Ayberk Gökbak da 31 Aralık 2024 tarihinde yayımlanan iç sayfa düzeniyle İç Sayfa Düzeni Ödülü’nü kazandı.
Ünlü şarkıcı Aleyna Tilki’nin kimlik ve özel bilgilerini ele geçirip üçüncü şahıslara yayacağını söyleyerek şantaj yaptığı iddiasıyla yargılanan sanığın davasında yeni bir gelişme yaşandı. Tilki ailesinin asistanı, sanığın gönderdiği mesajlarda Aleyna Tilki’nin 16-17 yaşlarına ait görüntüleri ve kişisel bilgilerinin yer aldığını belirtti.
Şarkıcı Aleyna Tilki’nin kişisel bilgilerini ele geçiren İbrahim Y.,’nin “kişisel verileri, hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak” suçundan 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davada Tilki ailesinin asistanı ifade verdi.
SOSYAL MEDYADA AİLEYE ULAŞTI
Sabah’tan Arzu Kaya’nın haberine göre, İddiaya göre Aleyna Tilki’nin kimlik bilgileri, yalnızca adli makamlarca ulaşılabilen kişisel verileri, ev adresi, TC kimlik bilgisi, nüfus kaydı gibi birçok kişisel bilgisini ele geçiren İbrahim Y., sosyal medya üzerinden ünlü şarkıcının babası ve asistanına ulaştı.
Bilgileri 3. kişilere yayacağını söyleyerek şantaj yaptı. Sonrasında da yine sosyal medya üzerindeki farklı hesaplardan yaydı.
SUÇLAMALARI REDDETTİ: “AMACIM YARDIMCI OLMAKTI”
Duruşmada hakkındaki suçlamaları reddeden sanık, şunları söyledi: “Aleyna Tilki’nin kişisel bilgilerinin çalındığını öğrendim. Öğrendikten sonra yardımcı olmak amacıyla ilk önce kendisine mesaj attım. Bilgilerinin çalındığını söyledim. Daha sonra babasına ve asistanına mesaj attım. Amacım yardımcı olmaktı.”
AİLENİN ASİSTANI İFADE VERDİ
Mahkemede tanık olarak dinlenilen Asena Altınkanat Bayram, Aleyna Tilki’nin babasının tüm aile işleriyle ilgilenen asistanı olduğunu belirterek şunları söyledi: “Şirket maillerine baktığımda kişisel bilgileriniz, kimlik numaralarınız elimde ve yayılacak, bana ulaşın şeklinde mesaj geldi. Bu ve benzeri mesajlar gördüğümüzde silip engelliyoruz.”
“ALEYNA’NIN 16-17 YAŞINDAKİ GÖRÜNTÜLERİ VARDI”
“Attığı mesajlarda kişisel verilere ilişkin bir bilgi de yoktu. ‘Bana ulaşın’ deniyordu. Ancak Instagram’dan da aynı mesajı attığında Aleyna Tilki’nin 16-17 yaşlarına ait fotoğrafı ve kişisel bilgileri de bulunmaktaydı.”
Mahkeme dosyayı Cumhuriyet Savcısına göndererek esas hakkındaki mütalaasını hazırlamasını istedi. Davada karar çıkması bekleniyor.
Inter transfer döneminde Hakan Çalhanoğlu faktörünü de kullanarak Arda Güler’i kadrosuna katmayı planlıyor.
Hakan Çalhanoğlu’nun takımı Inter, takıma bir milli oyuncuyu daha transfer etmeyi planlıyor.
Tuttosport’ta yer alan habere göre; Real Madrid, Arda Güler’i satmaya sıcak bakıyor ancak oyuncunun kontrolünü elinde tutmak istiyor. Bu yüzden kiralama veya geri satın alma opsiyonlu satış düşünüyor.
Bundesliga’dan Eintracht Frankfurt ve Bayer Leverkusen’in ilgisi olsa da Arda Güler, Serie A’ya ve özellikle Inter’e daha sıcak bakıyor. Inter’deki milli yıldız Hakan Çalhanoğlu, Arda Güler için önemli bir referans olabilir ve adaptasyon sürecini kolaylaştırabilir.
Geçen sezona oranla bu sezon forma süresinde inanılmaz bir düşüş yaşayan Arda Güler 29 maçta görev almasına rağmen sadece 1081 dakika sahada kalabildi. Arda Güler 3 kez gol sevinci yaşarken 5 kez de arkadaşlarına asist yaptı.