Ana Sayfa Blog Sayfa 152

Diddy’ye 120 kişi dava açıyor

ABD’de 120 kişi, cinsel saldırı ve istismarla suçladıkları Amerikalı rapçi “Diddy”ye dava açacak. Davacı olacak kişilerin yarısının erkek, yarısının kadın olduğu belirtildi. Bu kişilerden 25’inin de istismara uğradığı dönemde reşit olmadığı öğrenildi.

Diddy’ye 120 kişi dava açıyor

ABD’de 120 kişinin, hakkında cinsel saldırı suçlamaları bulunan “Diddy” lakaplı Amerikalı yapımcı ve rapçi Sean Combs tarafından cinsel saldırı ve istismara uğradıkları gerekçesiyle davacı olacağı bildirildi.

Avukat Tony Buzbee, “Diddy” ve “Puff Daddy” lakaplı Combs tarafından cinsel saldırı ve istismara uğradığını belirten 120 kişiyi temsil ettiğini açıkladı.

Gelecek günlerde müvekkillerinin bu konuda dava açmasını beklediğini kaydeden Buzbee, temsil ettiği 120 kişinin yarısının erkek, yarısının kadın olduğunu ifade etti.

Buzbee, 120 kişiden 25’inin, “cinsel istismara uğradığı dönemde reşit olmadığını” aktararak suçlamalara ilişkin fotoğraf, video ve mesajların ellerinde olduğunu belirtti.

Combs’a “şiddetli cinsel saldırı, tecavüz, video kayıtlarının dağıtımı, reşit olmayanlara yönelik cinsel istismar” gibi suçlamalar yöneltileceğini aktaran Buzbee, “3 bini aşkın kişinin Combs’a yönelik suçlamalarla ofisine geldiğini ve çeşitli eyaletlerde 30 gün içinde davaların açılacağını” iddia etti.

Öte yandan, Combs’un avukatlarından Erica Wolff, yaptığı açıklamada “her iddiaya yanıt veremeyeceklerini” belirterek, müvekkilinin suçlamaları reddettiğini kaydetti.

Wolff, müvekkilinin “mahkemede masumiyetini kanıtlamaya istekli olduğunu” ifade etti.

DIDDY’NİN KİRLİ GEÇMİŞİ

Combs, “seks ticareti, zorla çalıştırma, adam kaçırma, alıkoyma, kundaklama, uyuşturucu bulundurma, rüşvet ve adaleti engelleme” suçlamalarıyla 16 Eylül’de gözaltına alınmıştı.

Mahkemece 17 Eylül’de kamuoyuyla paylaşılan 14 sayfalık iddianamede, Combs’un, bazen günlerce süren, genellikle kayıt altına alınan “Freak Offs” adlı partileri çoğunlukla evlerinde düzenlediği ve bu partilere katılmaya mecbur kıldığı kişileri cinsel ilişkiye girmeye zorladığı belirtilmişti.

Combs’un, mağdurlara “nüfuzunu kullanarak kariyerlerini kontrol etmekle tehdit etme, ekonomik, psikolojik, sözlü ve fiziksel şiddette bulunma” gibi yöntemlere başvurduğu belirtilen iddianamede, ünlü rapçinin evlerinde yapılan aramalarda, “uyuşturucu maddelerin” ele geçirildiği aktarılmıştı.

İddianamede Combs’un, tanık ve mağdurlara sessiz kalmaları veya yalancı şahitlik yapmaları için rüşvet teklif ettiği de kaydedilmişti.

Combs, Manhattan’da çıkarıldığı federal mahkemede hakkındaki suçlamaların tamamını reddetmişti.

Suçlu bulunması halinde Combs, en az 15 yıl, en fazla da ömür boyu hapis cezasına çarptırılabilir.

Şampiyonlar Ligi maçları hangi kanalda saat kaçta?

UEFA Şampiyonlar Ligi’nde ikinci hafta maçları başlıyor. Dünyanın en prestijli turnuvası olan Şampiyonlar Ligi Türkiye’de TRT 1 ekranlarından canlı yayınlanacak. Yayın haklarını satın alan TRT bazı maçları online platformu olan Tabii üzeründen canlı yayınlıyor. Peki Şampiyonlar Ligi maçları saat kaçta, hangi maç hangi kanalda yayınlanacak?

Şampiyonlar Ligi maçları hangi kanalda, saat kaçta?

Avrupa’nın en prestijli kulüplerinin mücadele ettiği Şampiyonlar Ligi’nde yeni formatın ikinci hafta mücadeleleri başlıyor. 9 mücadelenin oynanacağı bu akşam “Şampiyonlar Ligi’nde hangi maç hangi kanalda yayınlanacak” merak ediyorsanız doğru adrestesiniz. İşte UEFA Şampiyonlar Ligi maçlarının saati ve kanalı…

ŞAMPİYONLAR LİGİ MAÇLARI HANGİ KANALDA, SAAT KAÇTA?

19:45 Stuttgart – Sparta Prag UEFA Şampiyonlar Ligi – tabii Spor

19:45 Salzburg – Brest UEFA Şampiyonlar Ligi – TRT Spor

22:00 Arsenal – PSG UEFA Şampiyonlar Ligi – tabii Spor

22:00 Barcelona – Young Boys UEFA Şampiyonlar Ligi – TRT Spor

22:00 B.Dortmund – Celtic UEFA Şampiyonlar Ligi – tabii Spor 4

22:00 Inter – Kizilyildiz UEFA Şampiyonlar Ligi – tabii Spor 1

22:00 Bayer Leverkusen – Milan UEFA Şampiyonlar Ligi – tabii Spor 2

22:00 PSV – Sporting Lisbon UEFA Şampiyonlar Ligi – tabii Spor 5

22:00 Slovan Bratislava – Manchester City UEFA Şampiyonlar Ligi – tabii Spor 3

Antalya İstanbul ve Bodrum için festival vakti

Türkiye’nin en önemli film festivallerinden Antalya Altın Portakal Film Festivali başlıyor! İstanbul’da ise Evrensel Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivali ile sinema şenliği yaşanacak. Öte yandan vizyon ise Joker ile renkleniyor! Gizem Ertürk’ün hazırlayıp sunduğu kültür sanat ajandamız sizlerle…

Sinemaseverlerin heyecanla beklediği tarih geldi; 61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali başlıyor. 11 farklı bölümde 80’i üzerinde filmi sinemaseverlerle buluşturacak olan festival 5 Ekim’de kapılarını açıyor.

3. Evrensel Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivali, İstabul’da türün severleriyle buluşuyor. 4 Ekim’de kadar devam edecek festivalde yerli ve yabancı filmler izleyicilerle buluşuyor.

Joker hayranlarının merakla beklediği Joker: İkili Delilik bu hafta sonu gösterime giriyor.

Hepsi ve daha fazlası Gizem Ertürk’ün hazırlayıp sunduğu kültür sanat ajandamızda sizlerle…

Kaynak: Medyatava / Gizem Ertürk

İzleyicileri salondan kaçıran film

Cannes'da 13 dakika ayakta alkışlanmıştı... İzleyicileri salondan kaçıran film

Coralie Fargeat’ın yönetmenliğini yaptığı ve Cannes Film Festivali’nde övgü toplayan ve 13 dakika alkışlanan Cevher, aşırı şiddet içeriğiyle izleyicileri şok ediyor. Filmin başrollerinde Demi Moore ve Margaret Qualley yer alıyor. Moore, filmde yaşlanmakta olan bir Hollywood yıldızını canlandırıyor. Karakter, siyah piyasadan aldığı bir ilaç sayesinde kendisinin daha genç bir versiyonunu yaratmaya çalışıyor.

İLGİNÇ KONUSUYLA İZLEYİCİLERİ ÇEKTİ, ŞİDDETİYLE KAÇIRTTI

Independent’ta yer alan habere göre; ilk başta ilgi çekici bir konuya sahip olduğu için sinema salonlarını dolduran izleyiciler, şiddet ve vücut deformasyonu sahnelerinin beklediklerinden çok daha aşırı olması sebebiyle filme dayanamayarak salonları terk etmeye başladı.

Bir izleyici sosyal medya hesabından şu yorumu yaptı: “The Substance hakkında tek diyebileceğim, bizim salonda insanlar filmi terk etti ve bence bu tarz filmlerden daha fazla yapılmalı.” Bir başkası ise, “İzlediğim en şiddet dolu filmlerden biriydi, birkaç kişi filmi terk etti,” şeklinde konuştu.

BİRÇOK KİŞİYİ ŞAŞKINA ÇEVİRDİ

Filmden çıkan bazı izleyiciler, yaşadıkları deneyim karşısında adeta sersemledi. Bir sosyal medya kullanıcısı, “Film bittikten sonra tüm sinema salonu ölüm sessizliğine büründü ve birisi ‘Herkes iyi mi?’ diye sordu. Tüm salondan eş zamanlı olarak ‘Hayır’ cevabı geldi,” ifadelerini kullandı.

Demi Moore’un başrolünü üstlendiği “The Substance”, Cannes Film Festivali’nde gösterişmiş 13 dakika boyunca ayakta alkışlanmıştı.

Cannes Film Festivali’nde büyük yankı uyandıran ve finaldeki son 30 dakikasıyla unutulmaz sahnelere imza atan film, sinema dünyasında uzun süre konuşulacağa benziyor. Bir izleyici, “Sonunda herkes alkışladı ama iki kişi 20 dakika içinde çıkmıştı, üç kişi daha sonra salonu terk etti,” diyerek filmin yarattığı bölünmüş tepkilere dikkat çekti.

Dennis Quaid, Hugo Diego Garcia, Alexandra Papoulias Barton ve Oscar Lesage gibi isimlerin kadrosunda yer aldığı ‘Cevher’ (The Substance), ülkemizde 1 Kasım’da sinemalarda izleyiciyle buluşacak

Mike Tyson Jake Paul maçı ne zaman?

Netflix’te yayınlanacak olan Mike Tyson Jake Paul boks maçı için geçtiğimiz günlerde bir kez daha erteleme iddiası gelmişti. Mike Tyson Jake Paul arasındaki boks maçı NFL takımlarından Dallas Cowboys’un stadyumunda 15 Kasım’da yapılacak. Geçtiğimiz aylarda Tyson’un rahatsızlığı sebebiyle ertelenenen boks maçı için bir kez daha ertelenme iddiası gelmişti ancak Netflix yaptığı paylaşımlarla maçın oynanacağını duyurdu.

Mike Tyson Jake Paul maçı ne zaman? Netflix duyurdu...

Genellikle daha genç ve hafif sıklet boksörlerle karşılaşan Jake Paul’un, ağır sıklet efsanesi Mike Tyson gibi bir rakip ile karşılaşacak olması herkes için ilgi uyandırdı. Sosyal medyada ve basında geniş yer bulan karşılaşma için ilk olarak Temmuz ayı belirlenmesine rağmen ertelendi.

MIKE TYSON JAKE PAUL MAÇI NE ZAMAN?

Bu karşılaşma, Tyson’ın Kasım 2020’de Roy Jones Jr. ile yaptığı dövüşten sonra ringe çıkacağı ilk mücadele ve 2005’ten bu yana gerçekleştireceği ilk profesyonel maç olacaktı.

Mike Tyson ve Jake Paul arasındaki boks maçı, 15 Kasım’da düzenlenecek. Bu nefes kesici karşılaşma, NFL takımlarından Dallas Cowboys’un stadyumunda yapılacak ve Netflix üzerinden canlı olarak yayınlanacak.

MIKE TYSON JAKE PAUL MAÇI ERTELENDİ Mİ?

Tyson, 13 Eylül’de New York’ta gerçekleşen Cage Wars etkinliğinin yorum ekibinin bir parçasıydı ve yaklaşan dövüş öncesinde yaptığı çalışmalardan bahsederken, işlerin “biraz sallantıda” olduğunu söyledi. Bu açıklama boks maçının bir kez daha erteleneceği iddialarını gündeme getirdi.

Paul’un yedek bir dövüşçü ile anlaşmaması halinde Tyson maça katılmaması durumu karşısında maçın iptal edilmesi bekleniyor.

MIKE TYSON JAKE PAUL MAÇI ERTELENDİ

Mike Tyson ve Jake Paul’un merakla beklenen boks maçı artık 15 Kasım 2024’te Teksas, Arlington’daki AT&T Stadyumu’nda yapılacak. Başlangıçta Temmuz ayında yapılması planlanan dövüş, Mike Tyson’ın ülser alevlenmesi de dahil olmak üzere sağlık sorunları nedeniyle ertelendi.

DÖVÜŞ KURALLARI BELİRLENDİ

Dövüş kuralları gereğince, boksörlerin rakiplerini nakavt etmelerine izin verilecek. Maç, 2 dakikalık sekiz raunt şeklinde yapılacak ve bu süre boksörlere stratejilerini uygulama ve rakiplerini değerlendirme fırsatı sunacak. Karşılaşmada 14 oz ağırlığında eldivenler kullanılacak ve baş koruması olmayacak.

Nuri Şahin’in Dortmund’u Celtic’i 7-1’le geçti

Futbolseverler Şampiyonlar Ligi’nde bol gollü bir gece yaşadı. Nuri Şahin’n takımı Borussia Dortmund, Celtic’i 7-1 mağlup ederken, Inter, Hakan Çalhanoğlu’nun harika frikik golünden sonra rahat bir galibiyete uzandı. Şampiyonlar Ligi’nde oynanan 9 maçta toplam 32 gol atıldı.

Şampiyonlar Ligi'nde 32 gollü gece: Nuri Şahin'in Dortmund'u Celtic'i 7-1'le rencide etti

UEFA Şampiyonlar Ligi’nin ikinci haftasında futbolseverler bol gollü karşılaşmalara tanıklık etti. Nuri Şahin’in teknik direktörlüğünü yaptığı Borussia Dortmund, sahasında Celtic’i 7-1 gibi çarpıcı bir skorla mağlup ederek dikkatleri üzerine çekti.

Bundesliga’da Stuttgart’a 5-1’lik ağır yenilgi sonrası eleştirilerin odağında olan Nuri Şahin ve öğrencileri, Bochum galibiyetinin ardından Şampiyonlar Ligi’nde adeta şov yaptı.

Karşılaşmanın yıldızı ise ilk yarıda hat-trick yapan Karim Adeyemi oldu. Alman oyuncu, Mario Gomez’den sonra bir Şampiyonlar Ligi maçının ilk yarısında üç gol atan ilk Alman futbolcu olmayı başardı. Gomez, bu başarıyı 2011 yılında Bayern Münih formasıyla yaşamıştı.

Dortmund’un diğer gollerini Emre Can penaltıdan, Serhou Guirassy iki golle ve Felix Nmecha kaydetti. İskoç ekibi Celtic’in tek golü ise Daizen Maeda’dan geldi.

Gecenin maçında Arsenal PSG’yi devirdi

UEFA Şampiyonlar Ligi’nde ikinci hafta mücadelesi başladı. Ligin ikinci haftası 9 maçla başlarken gecenin maçında Arsenal, PSG’yi 2-0 mağlup etti.

Gecenin maçında Arsenal, PSGyi devirdi

Avrupa futbolunun kulüp düzeyindeki bir numaralı organizasyonunun ikinci haftasında 9 maç yapıldı.

Inter, sahasında Kızılyıldız’ı milli futbolcu Hakan Çalhanoğlu’nun 11, Marko Arnautovic’in 59, Lautaro Martinez’in 71 ve Mehdi Taremi’nin penaltıdan 81. dakikada attığı gollerle 4-0 yendi.

Gecenin öne çıkan maçında Arsenal, konuk ettiği Paris Saint-Germain (PSG) karşısında 20. dakikada Kai Havertz ve 35. dakikada Bukayo Saka’nın golleriyle 2-0 kazandı.

Teknik direktörlüğünü Nuri Şahin’in yaptığı Borussia Dortmund ise Celtic’i Emre Can’ın penaltıdan 7, Karim Adeyemi’nin 11, 29, 42, Serhou Guirassy’nin 40 (penaltıdan), 66 ve Felix Nmecha’nın 79. dakikada kaydettiği gollerle 7-1 mağlup etti. Konuk takım Celtic’in golü, 9. dakikada Daizen Maeda’dan geldi.

Öte yandan Celtic taraftarları, tribünde Filistin ve Lübnan bayrakları açarak İsrail’in saldırılarını protesto etti.

Alınan sonuçlar şöyle:

Salzburg (Avusturya)-Brest (Fransa): 0-4

Stuttgart (Almanya)-Sparta Prag (Çekya): 1-1

Inter (İtalya)-Kızılyıldız (Sırbistan): 4-0

Borussia Dortmund (Almanya)-Celtic (İskoçya): 7-1

Barcelona (İspanya)-Young Boys (İsviçre): 5-0

Bayer Leverkusen (Almanya)-Milan (İtalya): 1-0

Arsenal (İngiltere)-PSG (Fransa): 2-0

PSV (Hollanda)-Sporting (Portekiz): 1-1

Slovan Bratislava (Slovakya)-Manchester City (İngiltere): 0-4

Hakan Çalhanoğlu attı Inter farka gitti

UEFA Şampiyonlar Ligi’nin ikinci haftasında Hakan Çalhanoğlu’nun nefis bir gole imza attığı maçta Inter, Kızılyıldız’ı 4-0 mağlup etti.

UEFA Şampiyonlar Ligi’nin ikinci haftasında İtalyan devi Inter, Sırbistan temsilcisi Kızılyıldızı konuk etti.

Hakan Çalhanoğlu attı, Inter farka gitti Rade Krunicten inanılmaz hata

Inter, Hakan Çalhanoğlu’nun harika bir frikik golüne imza attığı maçta 4-0’lık skorla galip ayrıldı.

İtalyan ekibinin diğer gollerini Rade Krunic’in büyük hatasında 59. dakikada Marko Arnautovic, 71. dakikada Lautaro Martínez ve 81. dakikada penaltıdan Mehdi Taremi kaydetti.

Bu skorla puanını 4’e çıkaran Inter, altıncı sırada yer aldı. Henüz puanla tanışamayan Kızılyıldız ise son sıralarda kaldı.

Inter, Şampiyonlar Ligi’nin üçüncü haftasında İsviçre temsilcisi Young Boys ile deplasmanda karşılaşacak.

ÇALHANOĞLU’NDAN 53 GOL KATKISI

İtalyan ekibi Inter ile tüm kulvarlarda 142. maçına çıkan milli futbolcumuz Hakan Çalhanoğlu, 29 golünü Kızılyıldız ağlarına gönderdi. Başarılı orta saha, Inter formasıyla 24 de asist katkısı yaptı.

Hakan Çalhanoğlu, Wesley Sneijder’den bu yana Inter formasıyla Şampiyonlar Ligi’nde frikik golü atan ilk oyuncu oldu.

Uluslararası Uzay İstasyonu’nda astronotların bir günü

Uzaya gitmek, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda yaşamak çok az kişinin yaşayabildiği, geri kalan herkesin de merak ettiği muhteşem bir tecrübe. Astronotlar ne yiyip içiyor, nasıl uyuyor, nasıl spor yapıyor, kirli çamaşırlarını nasıl temizliyor? Üç ayrı ülkeden üç astronot anlattı…

Dünyadan 400 kilometre uzakta hayat nasıl geçiyor Uzay nasıl kokuyor Uluslararası Uzay İstasyonunda astronotların bir günü

ABD’li astronotlar Suni Williams ve Butch Wilmore, geçtiğimiz haziran ayında Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) sekiz gün geçirmek üzere Dünya’dan ayrıldı. Ancak Boeing Starliner uzay aracının geri dönüş için yeterince güvenli olmadığı yönündeki endişeler nedeniyle, Williams ve Wilmore’un geri dönüşü önce birkaç hafta gecikti ardından da 2025 yılına ertelendi.

İkili şu an dokuz astronotla birlikte ISS’in altı yatak odalı bir ev büyüklüğündeki yaşam alanında kalıyor. Williams, uzay istasyonunu “mutluluk mekânı” olarak nitelendirirken Wilmore da orada olduğu için “minnettar” olduğunu belirtti.

Dünyadan 400 kilometre uzakta hayat nasıl geçiyor Uzay nasıl kokuyor Uluslararası Uzay İstasyonunda astronotların bir günü

Suni Williams ve Butch Wilmore

Peki Dünya’dan 400 kilometre uzakta olmak nasıl bir his? Mürettebattan birileriyle geçinmekte zorlanan astronotlar ne yapıyor? Uzayda spor yapmak, çamaşır yıkamak mümkün mü? Astronotlar ne yiyor? En önemlisi de “uzay kokusu” ne demek?

BBC News’e konuşan üç eski astronot, yörüngede hayatta kalmanın sırlarını açıkladı.

HER ANLARI PLANLI PROGRAMLI

Astronotların günleri Dünya’daki misyon kontrol birimi tarafından 5 dakikalık periyotlara bölünmüş durumda.

ISS sakinleri genelde erken kalkıyor. Saat GMT 6.30 sularında (TSİ 9.30) astronotlar ISS’in Harmony isimli modülünde bulunan telefon kulübesi büyüklüğündeki uyku kabinlerinden çıkıyor.

2009 ve 2011’deki iki uzay misyonu kapsamında uzayda toplam 104 gün geçiren ABD’li astronot Nicole Stott, “Kabinin içinde dünyanın en kaliteli uyku tulumu bulunuyor” dedi. Kabinlerin içinde ayrıca mürettebatın aile üyeleriyle temas kurabilmelerini sağlayan dizüstü bilgisayarlar ve fotoğraflar ya da kitaplar gibi kişisel eşyalar bulunuyor.

Astronotların banyoları da oldukça küçük, emme sistemi olan küçük bir kabin. Normalde uzayda ter ve idrar, içme suyu olarak tüketilmek üzere dönüştürülüyor. Ancak ISS’teki bir hata nedeniyle mürettebat şu an idrarı dönüştürmeden depoluyor.

“BÜYÜK VE HUZUR VERİCİ”

Ardından astronotların mesaisi başlıyor. Uçtan uca 109 metre uzunluğunda olan ISS’te zamanın çoğu istasyonun bakım işlerine ve bilimsel deneylere harcanıyor.

Dünyadan 400 kilometre uzakta hayat nasıl geçiyor Uzay nasıl kokuyor Uluslararası Uzay İstasyonunda astronotların bir günü

Chris Hadfield

2012-13 yıllarında gerçekleştirilen Expedition 35 misyonunun komutanı Kanadalı astronot Chris Hadfield, “İçerisi çok sayıda otobüs birbirine eklenmiş gibi. Yarım gün boyunca hiç kimseyi görmeden vakit geçirebilirsiniz. İnsanlar sürekli istasyonun bir yerinden öbürüne koşturmuyor. Büyük ve huzur verici bir mekân” dedi.

ISS’in içinde deneylere ayrılmış altı laboratuvar bulunuyor. Ayrıca astronotlar, vücutlarının bu zorlu fiziksel ortama verdiği tepkileri ölçebilmek için kalp, beyin ve kan takip cihazları takıyor.

Stott, “Bizler birer kobayız” dedi ve ekledi: “Uzay kemiklerinizi ve kaslarınızı hızlandırılmış yaşlanma sürecine sokuyor. Bilim insanlarının bundan öğrenebileceği çok şey var.”

UZAY YÜRÜYÜŞÜ HERKESE NASİP OLMUYOR

Astronotlar, mümkün olduğu sürece misyon kontrol biriminin tahmin ettiğinden daha hızlı çalışmaya çabalıyor. Hadfield, “Amacınız beş dakika boş zaman bulmak. Ben boş zamanlarımda pencerenin önüne geçip dışarıdan geçen şeyleri izlerdim. Beste yapardım, fotoğraflar çekerdim ya da çocuklarım için bir şeyler yazardım” sözleriyle aktardı ISS’te geçirdiği günleri.

ISS’e giden astronotların çok azı, uzay yürüyüşü yapma fırsatı bulabiliyor. Hadfield, bunu iki kez yapabildiğini belirterek, “Evrenle aramızda plastik siperliğim dışında hiçbir şeyin olmadığı o 15 saat, hayatımın diğer herhangi bir 15 saati kadar uyarıcı ve uhreviydi” diye konuştu.

Ne var ki uzay yürüyüşü yapmak, uzay istasyonuna yeni bir şey katıyor; metalik uzay kokusunu.

Dünyadan 400 kilometre uzakta hayat nasıl geçiyor Uzay nasıl kokuyor Uluslararası Uzay İstasyonunda astronotların bir günü

METALİK KOKUNUN KAYNAĞI NE?

1991 yılında Sovyet uzay istasyonu Mir’de sekiz gün geçiren ilk İngiliz astronot Helen Sharman, “Dünya’da çok çeşitli kokular var; makineden yeni çıkmış çamaşır ya da temiz hava gibi. Ama uzayda tek bir koku var ve ona çok kolay alışıyoruz” dedi.

İstasyonun dışına çıkan uzay giysisi veya deney kiti gibi nesnelerin, uzaydaki güçlü radyasyondan etkilendiğini hatırlatan Sharman, “Radyasyon yüzeyde serbest radikaller oluşturuyor. Onlar da uzay istasyonunun içindeki oksijenle reaksiyona giriyor ve metalik bir koku yaratıyor” dedi.

Dünya’ya döndüğünde duyusal deneyimlerin değerini daha iyi anladığını da sözlerine ekleyen Sharman, “Uzayda hava yok. Yüzünüze düşen yağmur damlaları, saçınızı uçuşturan rüzgâr yok. Uzaydan döndüğümden bu yana geçen 33 yılda bu tür şeylere daha fazla kıymet veriyorum” ifadelerini kullandı.

UZAYDA TERLEYİNCE NE OLUYOR?

Özellikle uzun süre ISS’te kalan astronotların, mesailerinin arasında her gün 2 saat egzersiz yapması gerekiyor. Sıfır yer çekimi astronotların kemik yoğunluğunu azalttığından, spor salonunda bu etkiyi tersine çevirecek üç farklı egzersiz aleti bulunuyor.

Stott, kısaca ARED olarak bilinen İleri Dirençli Egzersiz Cihazı’nın squat, ağırlık kaldırma ve kürek egzersizleri için kullanıldığını belirtti. Mürettebat ayrıca kendilerini bağladıkları bantlarda yürüyüş egzersizleri yapıp dayanıklılık antrenmanı olarak dinamometreli bisiklette pedal çeviriyor.

Dünyadan 400 kilometre uzakta hayat nasıl geçiyor Uzay nasıl kokuyor Uluslararası Uzay İstasyonunda astronotların bir günü

Nicole Stott

Stott, bunca egzersizin sonucunda terlediklerini ve çamaşır yıkama ihtiyacı doğduğunu belirterek, “Bir çamaşırhanemiz yok. Sadece kütleler halinde suyumuz ve sabun gibi bir malzememiz var” dedi.

Yerçekimi olmadığı için terin vücuttan aşağı akamadığını da sözlerine ekleyen Stott, “Astronotların vücutları Dünya’dakine kıyasla çok daha yoğun bir ter tabakasıyla kaplanıyor. Terin saç derimde toplandığını hissederdim. Elimle kafamı sıyırmam gerekirdi. Ancak saçınızı sallamamanız gerekiyordu aksi takdirde ter her yere saçılıyordu” diye konuştu.

GÜNLÜK GİYSİLER HİÇ KİRLENMİYOR

Bu kıyafetlerin çok kirlendiğini ve atmosferde yanmak üzere kargo araçlarına yüklendiğini belirten Stott, günlük giysilerinin ise kirlenmediğini belirterek, “Sıfır yer çekimi ortamında giysiler insanın vücuduna yapışmıyor. Bu nedenle ciltteki yağ ve diğer maddeler giysileri etkilemiyor. Ben üç ay boyunca tek bir pantolon giydim” derken asıl sorunun yiyecekler olduğunu söyledi ve ekledi:

“Örneğin biri bir konserve kutusu açıyordu, et parçaları ve sos her yere yayılıyordu. Herkes alarma geçiyordu çünkü küçük yağ toplarının nereye gideceği belli olmuyordu. İnsanlar Matrix filmindeki gibi geriye doğru süzülüp et suyu toplarından kaçmaya çalışıyordu.”

Dönem dönem gönderilen uzay araçları, ISS’e yeni astronotların yanı sıra taze yiyecekler, giysiler ve ekipman da taşıyor. NASA her yıl birkaç kez tedarik araçlarını gönderiyor.

YEMEKLER HEP PAYLAŞILIYOR

Hadfield, Dünya’dan çıkıp uzay istasyonuna varmanın inanılmaz bir tecrübe olduğunu belirterek, “Evrenin sonsuzluğunun içinde ISS’i görmek insanın hayatı değiştiren bir an. Karanlığın içinde bir hayat balonu, insanın yaratıcılığının çok küçük ölçekli bir örneği” dedi.

Uzun bir günün ardından astronotlar için akşam yemeği zamanı geliyor. Yiyecekler çoğunlukla paketlenmiş halde oluyor ve ulusal mutfaklara göre farklı bölmelerde yer alıyor. Stott, “Yemekler kamp yemeği ya da asker tayını gibiydi. İyiydi ama daha sağlıklı olabilirdi. Benim favorilerim Japon körileriyle Rusların tahıl yemekleri ve çorbalarıydı” diye konuştu.

Mürettebattakiler yiyeceklerini çoğu zaman birbirleriyle paylaşıyor. Aileler bazen sevdikleri için hediye gıda paketleri de gönderiyor. Stott, “Örneğin eşim ve oğlum benim için çikolata kaplı zencefil gibi küçük atıştırmalıklar seçmişti” dedi.

TOLERANSLI VE SAKİN İNSANLAR SEÇİLİYOR

Peki ya kişisel özellikler? Doğrusunu söylemek gerekirse astronot seçimleri yapılırken kişisel özellikleri önemli bir kriter. Genelde toleranslı, tasasız, sakin insanlar seçiliyor ve astronotlara bir ekip halinde çalışabilmek için eğitimler veriliyor.

Sharman, bu eğitimlerin çatışma ihtimalini azalttığını belirterek, “Mesele sadece bir kişinin kötü davranışına katlanabilmek değil, aynı zamanda bunu dile getirebilmek. Bir de birbirimizi desteklediğimizi göstermek için her zaman yüreklendirici sözler söyleriz” ifadelerini kullandı.

Dünyadan 400 kilometre uzakta hayat nasıl geçiyor Uzay nasıl kokuyor Uluslararası Uzay İstasyonunda astronotların bir günü

Helen Sharman, Rus kozmonotlar Sergei Krikalev ve Anatoly Artsebarski ile

UZAY İNSANI DERİN DÜŞÜNCELERE SEVK EDİYOR

Yemekten sonra yatıp dinlenme vakti… ISS’in içinde solunum yoluyla oluşan karbondioksiti dağıtmak için sürekli pervaneler çalışıyor. Bu da uzay istasyonunu, kalabalık ve hareketli bir ofis kadar gürültülü bir yer haline getiriyor ve astronotlar için oldukça yorucu oluyor.

Stott, “Günde sekiz saat uyuyabiliriz ancak çoğu kişi camdan Dünya’yı izlediği için uyuyamıyor” dedi. Üç astronot da gezegenimizi 400 kilometre uzaktan izlemenin psikolojik etkilerine dair önemli şeyler söyledi.

Sharman, “Ben kendimi uzayın büyüklüğü içinde çok önemsiz hissediyordum. Dünya’yı kıvır kıvır bulutlarıyla ve okyanuslarıyla o kadar net görmek, bana inşa ettiğimiz jeopolitik sınırları ve aslında hepimizin birbirine nasıl bağlı olduğunu düşündürüyordu” dedi.

Stott, farklı ülkelerden altı kişiyle birlikte yaşamayı çok sevdiğini belirterek, “Bu işi Dünya’daki tüm canlılar adına yapıyorduk, birlikte çalışıyor, sorunlarla nasıl başa çıkacağımızı çözmeye çalışıyorduk. Neden aynı şey gezegenimiz dediğimiz uzay gemisinde de olamıyor ki?” ifadelerini kullandı.

ASTRONOTLAR “MAHSUR KALMAK” LAFINI KABUL ETMİYOR

Bütün astronotların eninde sonunda ISS’ten ayrılmaları gerekiyor ancak Sharman, Stott ve Hadfield, fırsatları olsa gözlerini kırpmadan geri döneceklerini söyledi.

Astronotlar, Suni Williams ve Butch Wilmore’un durumunun “mahsur kalmak” olarak nitelendirilme sebebini anlayamadıklarını da vurguladı.

Hadfield, “Hayatımız boyunca uzayda biraz daha uzun kalabilmenin hayalini kurduk, bunun için çalıştık ve eğitim aldık. Profesyonel bir astronota verebileceğiniz en harika hediye, biraz daha kalmasına izin vermektir” dedi.

Stott ise ISS’ten ayrılırken, “Beni buradan ancak zorla çıkarabilirler. Bir daha buraya dönebilecek miyim bilmiyorum” diye düşündüğünü aktardı.

BBC’nin “Astronauts reveal what life is like on ISS – and how they deal with ‘space smell'” başlıklı haberinden derlenmiştir.

Efsane mülk ünlüden ünlüye yine el değiştirdi

Ünlü model Olivia Culpo ve NFL oyuncusu Christian McCaffrey, Hollywood yıldızı George Clooney’nin Los Angeles’taki evini satın aldı. Çift, Clooney’nin Fryman Canyon’daki altı yatak odalı lüks evine 14 milyon dolardan fazla ödeme yaptı. Clooney, bu evi yaklaşık 30 yıl önce ünlü müzisyen Stevie Nicks’ten 2.2 milyon dolara satın almıştı.

Evin konumu, tamamen ağaçlarla çevrili ve oldukça izole olmasıyla dikkat çekiyor. 2018 yılında Clooney’nin eşi Amal Clooney, bu evi “özel bir vaha” olarak tanımlamıştı. Yeni sahipler Culpo ve McCaffrey, özellikle mahremiyete önem veren çiftler için ideal olan bu mülkü tercih etti.

Culpo ve McCaffrey, Haziran 2023’te Rhode Island’da gerçekleşen bir düğünle evlenmişti. Düğüne Culpo’nun model arkadaşları ve McCaffrey’nin San Francisco 49ers takım arkadaşları katılmıştı. Çiftin düğün sonrası hızlıca çocuk sahibi olmayı düşündükleri ve geniş aile planları olduğu biliniyor.

Culpo, daha önce Los Angeles’ın Encino bölgesinde 3.5 milyon dolarlık bir eve sahipti. Ancak yeni satın aldıkları bu ev, daha geniş ve izole olmasıyla dikkat çekiyor. Bu da çiftin evlilik sonrası daha büyük bir yaşam alanına ihtiyaç duyduğunu gösteriyor.

Clooney ve ailesi için uzun yıllar bir yaşam alanı olan bu ev, şimdi Culpo ve McCaffrey’nin yeni aile hayatlarına ev sahipliği yapacak.

Everest Dağı her yıl uzuyor

Yeni yapılan bir araştırmada, yakınlarındaki nehrin yol açtığı erozyon nedeniyle Everest Dağı’nın her yıl uzuyor olabileceği tespit edildi.

Everest Dağı her yıl uzuyor

İngiltere’deki University College London’dan (UCL) uzmanlar, 8 bin 849 metre yüksekliğindeki Everest’in nasıl uzadığını bulmak için çeşitli modeller üzerinden Himalayalar’daki nehirlerin yıllar içerisindeki evrimini inceledi.

Araştırmacılar, yaklaşık 89 bin yıl önce Everest’in yakınlarında bulunan Arun Nehri’nin, Kosi Nehri ile birleşmesinin bölgede erozyonu arttırdığını buldu.

Bu birleşmenin büyük miktarda kaya ve toprağı aşındırdığını belirten araştırmacılar, aşındırmanın ardından yer kabuğunun altından gelen basıncın Everest’in yükselmesine neden olduğunu ifade etti.

Araştırmacılar, nehrin yol açtığı erozyon dolayısıyla Everest Dağı’nın son 89 bin yıl içinde 15 ila 50 metre uzadığını ve yılda yaklaşık 2 milimetre kadar uzamaya devam edebileceğini belirtti.

Araştırmanın yazarlarından Dr. Şu Han açıklamasında, “Everest Dağı’nın değişen yüksekliği, Dünya yüzeyinin dinamik doğasına dikkat çekiyor. Arun Nehri’nin aşındırması ile Dünya’nın mantosunun yukarı doğru basıncı arasındaki etkileşim, Everest Dağı’na bir ivme kazandırarak onu normalde olduğundan daha yükseğe itiyor” ifadelerini kullandı.

Araştırma, “Nature Geoscience” dergisinde yayımlandı.

Sean Combs’a kayda alma suçlaması

0

Amerikalı rapçi Sean Combs hakkında hazırlanan iddianamede, ünlü rapçinin cinsel saldırıları kayda aldığı öne sürüldü.

“Diddy” ve “Puff Daddy” lakaplı Amerikalı rapçi ve yapımcı Sean Combs’un günlerce süren, cinsel saldırıların kayıt altına alındığı partileri organize etmekle suçlandığı bildirildi.Federal savcılar tarafından hazırlanan ve 17 Eylül’de kamuoyuyla paylaşılan 14 sayfalık iddianamede, Combs’un, bazen günlerce süren, genellikle kayıt altına alınan “Freak Offs” adlı partilere katılmaya ‘mecbur kıldığı’ kişileri, parti esnasında cinsel ilişkiye girmeye zorladığı belirtildi.
SÖZLÜ VE FİZİKSEL ŞİDDET
Combs’un, “nüfuzunu kullanarak kariyerlerini kontrol etmekle tehdit etme, ekonomik, psikolojik, sözlü ve fiziksel şiddette bulunma” gibi yöntemlere başvurarak insanları bu partilere zorla getirdiği belirtilen iddianamede ayrıca, İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) yetkililerinin 25 Mart’ta ünlü rapçinin Los Angeles ve Miami’deki evlerinde yapılan aramalarda, “uyuşturucu maddenin” ele geçirdiği aktarıldı.
‘GÖZDAĞI VERDİ’
İddianameyi hazırlayan savcıların açıklamalarına göre, yetkililerin her iki eve düzenlenen baskınlarda ele geçirdiği objeler arasında seri numaraları tahrip edilmiş 3 AR-15 tipi tüfek, bir tambur şarjör gibi ateşli silah ve mühimmat da bulunuyor.”Combs, birden fazla kez, mağdur ile tanıkları korkutmak ve tehdit etmek için ateşli silah taşıdı veya bunları kullanarak gözdağı verdi” ifadesine yer verilen iddianamede, Combs’un, tanık ve mağdurlara sessiz kalmaları veya yalancı şahitlik yapmaları için rüşvet teklif ettiği de kaydedildi. İddianamede ayrıca, “partilerden sonra mağdurlara, seks işçilerine ve Combs’a, aşırı uyuşturucu kullanımı ve fiziksel yorgunluk nedeniyle serum takıldığı” ifadeleri yer aldı.

‘OTEL YETKİLİLERİNE SUS PAYI ÖDEDİ’
New York Times’ın haberine göre, Kasım 2023’te kendisine cinsel ve fiziksel saldırıda bulunmakla itham ettiği rapçiye dava açan Combs’un eski kız arkadaşı şarkıcı Cassie Ventura, suç duyurusunda, “Freak Offs” partilerinin ülke çapındaki lüks otellerde çok sık düzenlendiğini belirtti.  CNN, mayıs ayında Combs’un Ventura’ya fiziksel şiddette bulunduğunu ortaya koyan videoyu yayınladı. İddianamede de yayınlanan görüntülere ilişkin Combs’un, olaya müdahale eden otel yetkililerine “sus payı” ödediği kaydedildi.

Kaynak: A.A

Hazar Ergüçlü Dilber’i anlattı

İnci Taneleri dizisinde Dilber’e hayat veren başarılı oyuncu Hazar Ergüçlü, Dilber’i anlattı. Dilber’i çocuksu bulduğunu belirten Ergüçlü, “Dilber, başına ne gelirse gelsin her an kendinle dalga geçebileceğini öğretti bana. Her felaketin beş dakika sonrasında şakasını yapabiliyor. Ancak yetişkin olmayan bir insan bu kadar esnek olabilir” dedi.

hazar 

İnci Taneleri dizisinde Dilber’e hayat veren başarılı oyuncu Hazar Ergüçlü, Dilber’i anlattı. Dilber’i çocuksu bulduğunu belirten Ergüçlü, “Dilber, başına ne gelirse gelsin her an kendinle dalga geçebileceğini öğretti bana. Her felaketin beş dakika sonrasında şakasını yapabiliyor. Ancak yetişkin olmayan bir insan bu kadar esnek olabilir” dedi.

Yılmaz Erdoğan imzalı İnci Taneleri, yeni sezonu ile yakında Kanal D’de ekrana gelecek. En az hikayesi kadar karakterleri ile de çok konuşulan dizide Dilber’i canlandıran Hazar Ergüçlü, oynadığı karakteri anlattı.

‘OYUNCULUĞUNU AÇAN BİR SET’

Hazar Ergüçlü, İnci Taneleri’ni ‘Oyunculuğunu açan bir set’ olarak niteledi. Seti çok sevdiğini, Yılmaz Erdoğan ile oynarken çok şey öğrendiğini kaydeden Ergüçlü, “Çok uzun sürede, uğraşarak ulaşacağım iki kelimelik cümleye o beni ‘Tak’ diye getiriyor. Çünkü yıllar önce onu çözmüş zaten” şeklinde konuştu.

‘KENDİSİYLE DALGA GEÇİYOR’

Ergüçlü, Dilber’e hayat verirken birçok şeyi de öğrendiğini vurgulayarak “Kendine harika sahip çıkıyor, her adımını savunuyor. Kendimle ilgili de çok şey öğreniyorum Dilber’e bakarken. Dilber, çocuksu bir karakter. Başına ne gelirse gelsin her an kendinle dalga geçilebileceğini öğretti bana. Her felaketin beş dakika sonrasında şakasını yapabiliyor. Ancak yetişkin olmayan bir insan bu kadar esnek olabilir” dedi.

‘ACIYA RAĞMEN HAYATI SEVMEK’

Geçen yıl babasını kaybeden Ergüçlü, ölümün insanı değiştirdiğini söyledi. Ergüçlü, daha merhametli bir insana dönüştüğünü belirterek “Acıya rağmen hayatı sevebilme, yaşadığından zevk alabilme, toleranslı olabilme gibi birtakım yetileri kazandığım bir dönemdeyim” ifadelerini kullandı.

Dünyanın en zengin ikinci adamıyla evlenmeye hazırlanıyor

Jeffrey Preston Bezos ya da dünyanın onu tanıdığı adıyla Jeff Bezos, kurduğu dünyanın en büyük e – ticaret girişimi Amazon’un CEO’luk koltuğundan kalktı ancak hakkında yapılan internet aramalarına bakılırsa saniyede 2 bin 489 dolar, dakikada ise 149 bin 353 dolar kazanmaya devam ediyor. Bezos uzun süre bir numarada kaldığı listede artık ikinci.

Yani kişisel serveti 211 milyar dolar olan Bezos artık dünyanın en zengin ikinci kişisi.

Ancak Jeff Bezos uzun süredir iş dünyasındaki başarısından ziyade evlilik hazırlığı içinde olduğu nişanlısı Lauren Sanchez’le olan ilişkisiyle gündeme geliyor.

Dünyanın en zengin ikinci adamıyla evlenmeye hazırlanıyor… Mütevazı geçmişini ise unutmadı: İşte ben bu evde büyüdüm

2019’da başlayan ve çok konuşulan ilişkilerini geçen sene bir adım daha ilerletip nişanlanan ünlü çift o gün bu gündür dünyanın en güzel sahillerinde yatlarıyla tatile çıkıyor ya da özel davetlerde, galalarda süslenip püslenip boy gösteriyorlar.

Dünyanın en zengin ikinci adamıyla evlenmeye hazırlanıyor… Mütevazı geçmişini ise unutmadı: İşte ben bu evde büyüdüm

SON 5 YILDA ÜNÜNE ÜN, SERVETİNE SERVET KATTI

Zamanı belli olmasa da dünyanın en zengin ikinci insanıyla evlenmeye hazırlanan Lauren Sanchez şimdilerde Bezos’la olan ilişkisi sayesinde kazandığı ünün ve içinde yaşadığı lüksün keyfini sürse de aslında ekranlara ve şöhrete uzak bir isim değil…

Dünyanın en zengin ikinci adamıyla evlenmeye hazırlanıyor… Mütevazı geçmişini ise unutmadı: İşte ben bu evde büyüdüm

Eski bir haberci olan Sanchez, yıllarca sunduğu haber bültenleriyle ekranların tanınmış bir yüzü olmuş, mesleğinde de hafife alınmayacak başarılar kazanmıştı. Nişanlısınınkiyle kıyaslanamayacak olsa da kendisi de yıllarca çalışıp yüklüce kazanç sahibi de olmuştu ünlü sunucu.

Dünyanın en zengin ikinci adamıyla evlenmeye hazırlanıyor… Mütevazı geçmişini ise unutmadı: İşte ben bu evde büyüdüm

AŞK PİYANGOSUNDA EN BÜYÜK İKRAMİYEYİ KAZANDI… AMA GELDİĞİ YERİ HİÇ UNUTMADI

Deyim yerindeyse aşk piyangosunda en büyük ikramiyeyi tutturan Lauren Sanchez, geldiği yeri ve mütevazı geçmişini unutmayan isimlerden biri… New Mexico eyaletinin Albuquerque şehrinde büyüyen Sanchez geçtiğimiz günlerde büyüdüğü kasabaya gitti ve eski hayatının geçtiği yerleri takipçileriyle paylaştı.

“Geçmişe tatlı bir yolculuk” notuyla paylaştığı fotoğraflarla yaşadığı kasabadan bir dizi fotoğrafı Instagram’a koyan Lauren Sanchez, babasıyla birlikte büyüdüğü evin önünde çektirdiği fotoğrafı takipçileriyle paylaştı.

Dünyanın en zengin ikinci adamıyla evlenmeye hazırlanıyor… Mütevazı geçmişini ise unutmadı: İşte ben bu evde büyüdüm


GEÇMİŞE YOLCULUK… “EVE DÖNMEKTEN GÜZEL BİR ŞEY YOK”

54 yaşındaki ünlü isim fotoğrafın altına “Eve dönmekten daha güzel bir şey yok” notunu düşerken büyüdüğü kasayı gezdi, gidip eski günlerindeki gibi gidip hamburger yedi ve yeni piyasaya çıkan çocuk kitabını kasaba okulunda öğrencilere bizzat kendisi okudu.

Okuldaki eski öğretmenlerinden biri de onu dinlemeye gelmiş hatta Lauren Sanchez’e okul yıllığını da getirmişti. Sanchez, sosyal medya hesabından yıllıktaki eski fotoğrafı da dahil memleketinde yaptığı her şeyi paylaşmayı ihmal etmedi.

Dünyanın en zengin ikinci adamıyla evlenmeye hazırlanıyor… Mütevazı geçmişini ise unutmadı: İşte ben bu evde büyüdüm

NİŞAN YÜZÜĞÜ BİLE BİR SERVET DEĞERİNDE

Jeff Bezos’un evlenme teklif ederken parmağına 2,5 milyon dolarlık, 20 karatlık devasa bir nişan yüzüğü taktığı Lauren Sanchez ünlü iş insanıyla 2019’dan beri birlikte. Şimdilerde pek konuşulmuyor olsa da bu aşk ilk ortaya çıktığında epey gümbürtü kopardı desek yalan olmaz…

Sanchez ve Bezos Mayıs 2023’te nişanlandı ancak ilişkileri 2019’da başladı. Üstelik o günlerde Sanchez de ve Bezos da başkalarıyla evliydi…

Dünyanın en zengin ikinci adamıyla evlenmeye hazırlanıyor… Mütevazı geçmişini ise unutmadı: İşte ben bu evde büyüdüm

ONA AŞIK OLUNCA TARİHİN EN PAHALI BOŞANMASINA İMZA ATMIŞTI

Jeff Bezos bu ilişkinin daha bir dedikodu olduğu günlerde ilk eşi ve Amazon şirketini de birlikte kurduğu 25 yıllık eşi ve dört çocuğunun annesi MacKenzie Scott’tan boşanmak üzereydi.

Hatta çift boşanırken MacKenzie Scott’ın Bezos’tan aldığı 35,6 milyar dolarlık tazminat ve Amazon şirketinin yüzde 25 hissesiyle bir anda dünyanın en zengin kadını haline gelmişti.

Dünyanın en zengin ikinci adamıyla evlenmeye hazırlanıyor… Mütevazı geçmişini ise unutmadı: İşte ben bu evde büyüdüm

Çiftin boşanma davası 2109’un ocak ayında duyulmuş ve nisan ayında sonlanmıştı. Bezos’un sunucu Lauren Sanchez ile bir ilişkisi olduğu hatta ikilinin aylardır gizlice görüştüğü çoktan ortaya çıkmıştı.

ONUN EVLİLİĞİ DE YASAK AŞKIYLA BİRLİKTE BİTMİŞTİ

54 yaşındaki Sanchez ise eski Amerikan futbolcusu oyuncusu, ünlü sporcu Tony Gonzalez’den 2001’de Nikko adını verdiği bir erkek çocuk sahibi olmuştu. Lauren Sanchez daha sonra 2005’te Hollywood’un ünlü menajeri ve Endeavor yetenek ajansının kurucu ortağı Patrick Whitesell ile evlendi.

Dünyanın en zengin ikinci adamıyla evlenmeye hazırlanıyor… Mütevazı geçmişini ise unutmadı: İşte ben bu evde büyüdüm

Sanchez’in Jeff Bezos’la yaşadığı yasak aşkın ortaya çıkmasıyla 2019’da boşanan eski çiftin bu evlilikten 18 yaşında Evan adında bir oğulları ve 16 yaşında Ella adında bir kızları var.

Lana Del Rey yeni eşine yasak getirdi

Gösteri dünyasının ünlülerinin evlilikleri her koşulda dikkat çeker. İster gösterişli bir törenle önceden duyurusunu yaparak evlensinler, ister gizlice birbirlerine “iyi günde kötü günde” birlikte kalma sözü versinler bu durum hiç değişmez..

Bu düğünlerin ardından konuşulanlar da aylarca bitmek bilmez…

Ama bu evlilik törenlerinden bazıları var ki onlar diğerlerinden farklı. Çünkü bunların ardından ortaya atılan iddiaların her biri başlı başına dikkat çekicidir.

İşte böyle bir gizli düğün geçtiğimiz günlerde gün yüzüne çıktı. Bugüne kadar aşk hayatında bir türlü aradığı mutluluğu bulamayan ünlü şarkıcı, sonunda hayatının geri kalanını geçirebileceği kişiyi buldu. Hiç zaman yitirmeden de hemen evlendi. Zaten düğününü de gizli bir biçimde yaptı.

Bu ünlü şarkıcının ‘kaçarak’ evlenmesinin ardından ilk şok atlatıldı ve şimdi duyanları şaşırtan iddialar ortada dolaşmaya başladı.

Buna göre ünlü şarkıcı kısacık zamanda evlenme kararı aldığı kocasına bazı yasaklar getirdi. Üstelik onu eskiden görüştüğü kişilerden de ‘koparmaya’ çalışıyor. Bunlardan biri de kendisiyle ilişkiye başladığı için ayrıldığı eski nişanlısı.

Gizli bir düğünle evlenmişti... Ünlü şarkıcı yeni kocasına yasak getirdi: Eski nişanlınla görüşmeyeceksin

NİŞANLI OLDUĞUNU BİLE BİLE ONA DURMADAN MESAJ GÖNDERMİŞ

Gösteri dünyasının son iki gününe damgasını vuran bu iddiaların kahramanı ünlü şarkıcı Lana Del Rey…

39 yaşındaki Lana Del Rey’in kısa süredir birlikte olduğu timsah turu rehberi Jeremy Dufrene ile evlendiği ortaya çıktı. Törene de sadece çiftin aileleri ve çok yakın dostları katıldı.

Bu şaşırtan düğün haberinin ardından çiftle ilgili iddialar da birer birer gün yüzüne çıkmaya başladı. Bunlardan birine göre Lana Del Rey’in evlendiği Jeremy Dufrene, ünlü şarkıcıyla ilişki yaşamaya başlamadan önce 12 yıl boyunca Kelli Welsh ile nişanlıydı. Fakat sonra ondan ayrılıp ünlü şarkıcıyla evlendi.

Buraya kadar bir sorun yok. Bir ilişki biter, diğeri başlar.  Bu da hayatın genel kuralı. Ama bu gizli ilişki ve evlilikte bunun dahası da var.

İleri sürülenlere göre Lana Del Rey, Dufrene ile tanıştığında onun nişanlı olduğunu biliyordu. Ama buna rağmen ilişkisine devam etti ve onunla evlendi.

Yeni iddiaya göre ise Lana Del Rey, yeni kocasını da ailesinden koparmaya çalışıyor. Bazı kıskanç davranışlar sergiliyor.

Gelin bu iddialara biraz yakından bakalım.

Gizli bir düğünle evlenmişti... Ünlü şarkıcı yeni kocasına yasak getirdi: Eski nişanlınla görüşmeyeceksin

ASLINDA BEŞ YIL ÖNCE TANIŞTILAR 

Bazı kaynakların iddiasına bakılırsa Lana Del Rey ile Jeremy Dufrene, öyle kısa zamanda tanışıp birbirlerine aşık olmuş değiller.

Lana Del Rey ile 49 yaşındaki Dufrene bundan beş yıl önce tanıştılar. O sırada ünlü şarkıcı, Jeremy Dufrene’in yönettiği timsah gözlem turlarından birine katılmıştı.

Ünlü şarkıcı, o ilk tanışmanın ardından, timsah turu rehberine durmadan mesaj göndermeye başladı. Bu sürenin sonunda Dufrene ile 12 yıllık nişanlısı Kelli Welsh ayrıldı.

Bunun üzerinden çok zaman geçmeden de Lana Del Rey ile Jeremy Duffrane romantik bir ilişkiye başladı.

Gizli bir düğünle evlenmişti... Ünlü şarkıcı yeni kocasına yasak getirdi: Eski nişanlınla görüşmeyeceksin

NİŞANLISI OLDUĞUNU ÜNLÜ ŞARKICIDAN HİÇ SAKLAMADI

Bu iddiaları ileri süren kaynaklara göre Lana Del Rey, Duffrane’in nişanlı olduğunu bile bile onunla ilgilendi.

Timsah turu rehberi ise bu konuda dürüsttü. Nişanlı olduğunu Del Rey’den hiç gizlemedi. Hatta sosyal medya hesaplarında Kelli Welsh ile birlikte çekilen fotoğrafları bile vardı.

Aslında Kelli ile Dufrene’in aşkının ilk gençlik yıllarına uzanan bir geçmişi var. Kelli 16, Jeremy 19 yaşındayken tanışıp aşık olduar. Faka Jeremy bir ara Gina adlı ilk karısında evlendi ve Kelli’yi terk etti. Bu evlilikten iki çocuk sahibi oldu ama karısından boşandı.

Bu boşanmanın ardından ilk gençlik aşkı Kelli’ye geri döndü ve ona evlenme teklif etti. Eski çift, 2012 yılında nişanlandı.

Bu süreçte Kelli’nin de başka bir ilişkisinden Alana adında bir kızı olmuştu. Nişanlandıktan sonra o küçük kızı da Jeremy Dufrene öz babası gibi büyüttü.

Hatta işin daha da ilginç yanı, şu anda 20 yaşında olan Alana adlı genç kız üvey babası Jeremy Dufrene ile birlikte aynı evde kalıyor.

Ünlü oyuncunun evliliği sadece üç yıl sürmüştü: Yalnız başına çocuk büyütmek zor!
Gizli bir düğünle evlenmişti... Ünlü şarkıcı yeni kocasına yasak getirdi: Eski nişanlınla görüşmeyeceksin

ESKİ NİŞANLISININ EVLERİNE GELİP KIZINI GÖRMESİNİ YASAKLADI 

İşte Lana Del Rey’in evlendikten sonra kocasına koyduğu yasaklardan biri de bu ayrıntıyla ilgili.

Buna göre ünlü şarkıcı Alana’nın kendileriyle birlikte yaşamasına ses çıkarmıyor. Ancak kocasının eski nişanlısı Kelli Welsh’in o eve gidip kızı Alana’yı görmesini yasakladı.

Lana Del Rey, timsah turu rehberiyle birlikte yaşamaya başladığında onun evine taşındı. Ama ünlü şarkıcı oraya taşınmadan önce aynı evde Jeremy ile Kelli birlikkte yaşıyordu.

Lana Del Rey o eve taşınmadan önce sevgilisiyle birlikte Kelli’nin eşyalarını toplayıp kutulara koydu ve evden uzaklaştırdı. Fakat bu yaptıklarından Kelli Welsh’in haberi olmadı.

Bundan sonra da Lana Del Rey, eski nişanlının o eve girmesini yasakladı.

Hem ağladı, hem ağlattı: Ünlü sunucu çocukları için 26 yıllık mesleğine veda etti
Gizli bir düğünle evlenmişti... Ünlü şarkıcı yeni kocasına yasak getirdi: Eski nişanlınla görüşmeyeceksin

ESKİ KARISI BİLE ZİYARETE GİDİYORDU: Diğer yandan bu kaynaklara bakılırsa işin başka ilginç bir yanı daha var. O da Jeremy Dufrene’in eski karısı Gina’nın da yeni kocasıyla birlikte sık sık o eve gitmesi. Özetle Dufrene ile eski eşi ve o evliliğinden olan çocukları kalabalık bir aile gibi yaşıyorlardı. Lana Del Rey evliliğinden sonra bu durum değişecek gibi görünüyor.

Gizli bir düğünle evlenmişti... Ünlü şarkıcı yeni kocasına yasak getirdi: Eski nişanlınla görüşmeyeceksin

Lana Del Rey, Jeremy Dufrene ile sürpriz bir şekilde evlendi. Çiftin düğününe sadece aileleri ve yakın dostlarından oluşan az sayıda konuk katıldı.

Gizli bir düğünle evlenmişti... Ünlü şarkıcı yeni kocasına yasak getirdi: Eski nişanlınla görüşmeyeceksin

İddialara göre Jeremy Dufrene, Lana Del Rey uğruna 12 yıllık nişanlısı Kelli Welsh ile yollarını ayırdı. 

Marvel ve DC’nin tekeli yıkıldı

0

ABD’deki bir mahkeme, Marvel ve DC Comics’in “süper kahraman” terimi üzerindeki telif haklarını kaybettiklerini duyurdu. Bu karar, çizgi roman sektöründe tarihi bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

ABD mahkemesinden tarihi karar: Marvel ve DC'nin tekeli yıkıldı

Reichman Jorgensen Lehman & Feldberg (RJLF) hukuk bürosu, müvekkilleri S.J. Richold ve Superbabies Limited adına açtığı davada zafer kazandı. Davanın temelinde, Marvel ve DC’nin “süper kahraman” kelimesini yalnızca kendilerinin kullanımına sunduğu iddiası yer alıyordu.

Amerika Birleşik Devletleri Patent ve Marka Ofisi’nin Eylül 2024’te verdiği karara göre, 1980 yılında Marvel ve DC’nin birlikte tescillediği “süper kahraman” terimi artık serbest kullanımda olacak. Bu karar, Superbabies’in yaratıcısı Scott Richold’un, terimin genel bir ifade olduğunu ve tescilli bir marka olamayacağına dair itirazı üzerine alındı.

Euronews’te yer alan habere göre; DC ve Marvel’ın, Richold’un “Superbabies” isimli süper güçlere sahip bebek karakterlerinin tanıtılmasını engellemeye çalışması, davayı ateşleyen gelişmelerden biri oldu. Marvel ve DC, mahkemeye taleplerine yanıt vermemiş, bu da RJLF’nin lehine bir varsayılan karar çıkmasına yol açtı.

Superbabies’in baş avukatı Adam Adler, bu sonucun yaratıcı sektör için bir zafer olduğunu belirterek, “Bu karar, ‘süper kahraman’ terimini tüm hikaye anlatıcıları için özgürleştiriyor” dedi. Richold ise, “Süper kahramanlar her zaman zayıfın yanında olmuştur. Bu yüzden terimin özgürlüğünü ‘Süper Bebekler’in sağlaması oldukça anlamlı” şeklinde konuştu.

Bu gelişme, yaratıcı sektör için daha küçük firmaların ve bağımsız sanatçıların sektördeki devlerle mücadele etme şansı buldukları nadir durumlardan biri olarak değerlendiriliyor.

Paris Moda Haftası Balenciaga

Paris Moda Haftası’ndaki Balenciaga defilesi, kötü havaya rağmen yıldızları durduramadı. Birçok ünlü isim, en cesur görünümleriyle etkinlikte boy gösterdi.

Katy Perry, yağışlı havadan esinlenerek ıslak saç görünümüyle siyah bir takım elbise tercih etti. Kıyafet, bir spor çantası ve bel çantasından yapılmış gibiydi. Şarkıcı, kameralar için poz verirken barış işareti yaparak gösteriye girdi.

Nicole Kidman da siyah tema uyarınca, siyah boğazlı kazak, uyumlu bir etek ve klasik deri topuklu ayakkabılarla etkinlikte yer aldı. Saç ve makyajını olabildiğince sade tutmuştu, bu da yağmurlu günün etkisiyle tercih edilmiş bir stil seçimi gibi görünüyordu.

Model Ashley Graham ise kürklü kısa bir ceketle Balenciaga gösterisine katıldı. Parlak siyah eteğiyle uyumlu ceketini sade bir makyajla tamamlayarak kıyafetlerinin ön planda olmasını sağladı.

Ayrıca, Leonardo DiCaprio’nun sevgilisi olan model Vittoria Ceretti ve TikTok yıldızı Dixie D’Amelio gibi başka ünlü isimler de büyük defileye katıldı.

Vittoria Ceretti

Dixie D’Amelio

Şampiyonlar Ligi’nde şifresiz maç müjdesi

Şampiyonlar Ligi’nde ikinci hafta maçlarının heyecanı yarın start alacak. Yepyeni lig formatıyla büyük bir çekişmeye sahne olan Şampiyonlar Ligi’nde dört tane dev maç TRT 1 ve TRT Spor ekranlarından şifresiz ekranlara gelecek.

Format değişikliğinde gidilen Şampiyonlar Ligi’nde merakla beklenen ikinci hafta maçları yarın başlayacak.

Futbolseverler hangi maçları şifresiz olarak izleyebileceklerini araştırırken, TRT 1 ve TRT Spor merakla beklenen programı paylaştı ve ikinci hafta tam dört maçın şifresiz olarak ekranlara geleceğini duyurdu.

TRT 1 ve TRT Spor ikinci haftada; Salzburg-Brest, Girona-Feyenoord, Barcelona-Young Boys ve Liverpool-Bologna maçlarını şifresiz olarak yayınlayacak.

İşte TRT 1 ve TRT Spor’da şifresiz olarak yayınlanacak Şampiyonlar Ligi maçlarının tarih ve saatleri:

1 EKİM SALI

19:45 Salzburg-Brest / TRT SPOR

22:00 Barcelona-Young Boys / TRT SPOR

2 EKİM ÇARŞAMBA

19:45 Girona-Feyenoord / TRT SPOR

22:00 Liverpool-Bologna / TRT 1

Alex de Souza’dan Jose Mourinho paylaşımı

Antalyaspor Teknik Direktörü Alex de Souza, sosyal medya hesabından Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho paylaşımında bulundu.

Trendyol Süper Lig’in 7. haftasında dün Fenerbahçe ile oynadıkları ve 2-0 kaybettikleri maç öncesinde Mourinho ile çekildiği fotoğrafı sosyal medya hesabından paylaşan Brezilyalı teknik direktör, “2003 senesinde Cruzeiro’da orta saha oynarken, Mourinho Porto’da çalışmaya başlamıştı. 2004’te Türkiye’ye geldim. Ben Fenerbahçe formasını giyerken, Mourinho Portekiz, İtalya, İspanya ve İngiltere’de kupa üstüne kupa kazanıyordu. 20 sene sonra bana Antalyaspor tarafından Türkiye’de antrenörlük yapma fırsatı verildi ve Fenerbahçe antrenörü olarak Mourinho ile karşılaştım. Mourinho’ya, bana olan tavrı için, Fenerbahçe’de geçirdiğim uzun yıllar için, Antalyaspor’a bana hocalık yapma fırsatı verdiği için ve özellikle Türk halkına bana gösterdikleri ilgi ve saygı için teşekkür ederim. Bunların hepsi için futbola teşekkür ederim.” ifadelerine yer verdi.

Beşiktaş, Kayserispor’u 3-0’la geçti

Beşiktaş, Süper Lig’in 7. haftasında Kayserispor deplasmanında 3-0 galip gelerek namağlup serisini sürdürdü. Gedson Fernandes ve Ciro Immobile’nin (2) golleriyle kazanan siyah-beyazlılar, ligdeki altıncı maçında beşinci galibiyetini elde ederek zirve yarışındaki iddiasını korudu.

Beşiktaş, Kayserispor'u 3-0'la geçti: Namağlup seri devam ediyor

Süper Lig’in 7. haftasında Beşiktaş, Kayserispor deplasmanında 3-0’lık galibiyetle sahadan ayrılarak namağlup serisini sürdürdü ve zirve yarışındaki iddiasını korudu. Kayserispor ise ligdeki galibiyet hasretini bu hafta da sonlandıramadı.

Kayseri Kadir Has Stadyumu’nda oynanan karşılaşmanın ilk yarısı golsüz eşitlikle tamamlanırken, Beşiktaş ikinci yarıda bulduğu gollerle galibiyete uzandı. Dakikalar 56’yı gösterdiğinde, Kayserispor savunmasının yaptığı kritik hata sonrası sahneye çıkan Gedson Fernandes, topu ağlara göndererek Beşiktaş’ı 1-0 öne geçirdi.

Maçın son bölümlerinde ise bir başka savunma hatası Beşiktaş’a ikinci gol şansını getirdi. 78. dakikada Kayserispor savunmasından topu kapan Milot Rashica, ceza sahası içinde yerde kaldı ve hakem penaltı noktasını gösterdi. Topun başına geçen Ciro Immobile, skoru 2-0’a taşıyan golü kaydetti.

Karşılaşmanın 84. dakikasında Kayserispor, büyük bir umutla penaltı bekledi. Hakem Atilla Karaoğlan, KUduokhai’nin Nazon’a müdahalesi sonrası beyaz noktayı gösterse de, VAR incelemesinin ardından penaltı kararı iptal edildi.

Maçtaki gol perdesini, 90+1’de Ciro Immobile kapattı. Milot Raschica’nın sağ kanattan ortasına kafayı vuran İtalyan golcü, maçtaki ikinci golünü atarak skoru 3-0’a getirdi.

Mücadelenin sonuna eklenen 12 dakikalık uzatmada başka gol olmayınca Beşiktaş, 3-0’lık galibiyetle sahadan 3 puanla ayrıldı. Bu sonuçla birlikte bir maçı eksik olan siyah-beyazlılar, puanını 16’ya yükselterek lider Galatasaray’la arasındaki farkı 3 puana indirdi. Ligde hala galibiyetle tanışamayan Kayserispor ise 3 puanda kaldı.

GEDSON KARİYER SEZONUNU YAKALADI

Beşiktaş’ın maçtaki ilk golünü atan ve takımı adına kilidi çözen Gedson Fernandes, ligde üçüncü golünü kaydetti ve Süper Lig kariyerindeki en golcü sezonunda yakaladığı rakama yeniden ulaştı. Avrupa Ligi elemelerinde de üç gol atan Portekizli futbolcu, Kayserispor karşısında attığı golden sonra sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kaldı.

Öte yandan, Beşiktaş’ın İtalyan golcüsü Ciro Immobile de, ligdeki gol sayısını altıya yükseltti. Tecrübeli forvet, tüm kulvarlarda oynadığı 10 maçta 10 gole ulaştı.