Noel Gallagher Oasis’in dağılması sonrası ilk iki konserini 25-26 Mart 2010 tarihlerindei Teenage Cancer Trust yararına Royal Albert Hall’da verdi. 17 Oasis şarkısı söyleyen Noel Gallagher, yardım amacıyla çıktığı sahnede yeni şarkılar söylemeyi uygun bulmadığını söyleyip hayranlarına yeni şarkılarının harika olduğunu da belirtmiş.
İşte Royal Albert Hall konserinden Rocking Chair ile Noel Gallagher: İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN
Amerikan ’Daily Beast’ isimli bir internet sitesi, çok az seks yaptığını açıklayarak hayranlarını şaşırtan ünlüleri liste halinde sıralamış. İlk sırada giyimi ve sahne şovuyla marjinal şarkıcı Lady Gaga var. Lady Gaga’nın çok az seks yapması hayranlarını şaşırttı. İkinci sırada porno kasediyle dünya çapında bir üne kavuşan Hilton otellerinin çılgın varisi Paris Hilton yer alıyor.
Listenin üçüncü sırasındaki isim ise 46 yaşındaki ünlü Amerikalı müzisyen Lenny Kravitz. Listede şaşırtmayan tek isim ise Danimarkalı filozof Soren Kierkegaard oldu…
16 yaşındaki şarkıcı Justin Bieber, bir dergiye verdiği röportajda Mariah Carey’i yerden yere vurdu.16 yaşındaki şarkıcı Justin Bieber, bir dergiye verdiği röportajda Mariah Carey’i yerden yere vurdu.
Mariah Carey ile birlikte çalışmak istemediğini belirten Bieber, neden olarak ünlü şarkıcının “Memoirs of an Imperfect Angel” albümündeki yeni şarkılarını gösteriyor. “Onun yeni müziğini sevmiyorum. Albümdeki şarkıların hiç biri eski şarkıları gibi değil. Michael Jordan’ın yeniden NBA’de oynamaya başlaması gibi bir şey. Yani en iyi zamanları çok geride kaldı.”
Corinne Bailey Rae ile birlikte çalışmak istediğini söyleyen genç şarkıcı, “O çok yetenekli bir sanatçı ve çok iyi birine benziyor.” diyor.
Bakalım Mariah Carey, Bieber’in “Memoirs of an Imperfect Angel” hakkında söylediklerine ne cevap verecek.
Şubat 2010 sonunda açıklanan listeye göre, kurulduğu 2003 yılından beri iTunes’dan en çok indirilen 25 şarkı içinde üç adet Lady Gaga şarkısı var. Listede yer alan son beş yıl içinde yayınlanmamış tek şarkı ise Glee dizisindeki kullanımı ardından tam anlamıyla patlama yaşayan Journey’den Don’t Stop Believing. İşte listenin tamamı:
1. “I Gotta Feeling,” Black Eyed Peas
2. “Poker Face,” Lady Gaga
3. “Boom Boom Pow,” Black Eyed Peas
4. “I’m Yours,” Jason Mraz
5. “Viva la Vida,” Coldplay
6. “Just Dance,” Lady Gaga & Colby O’Donis
7. “Low,” Flo Rida (featuring T-Pain)
8. “Love Story,” Taylor Swift
9. “Bleeding Love,” Leona Lewis
10. “TiK ToK,” Ke$ha
11. “Disturbia,” Rihanna
12. “So What,” Pink
13. “I Kissed a Girl,” Katy Perry
14. “Single Ladies (Put a Ring on It),” Beyoncé
15. “Hot N Cold,” Katy Perry
16. “Stronger,” Kanye West
17. “Live Your Life,” T.I. (featuring Rihanna)
18. “Hey There Delilah,” Plain White T’s
19. “Right Round,” Flo Rida
20. “Party in the U.S.A.,” Miley Cyrus
21. “Don’t Stop Believin’,” Journey
22. “Bad Romance,” Lady Gaga
23. “Use Somebody,” Kings of Leon
24. “Fireflies,” Owl City
25. “How to Save a Life,” the Fray
Halle Berry iç çamaşırıyla verdiği pozlardan pişman olduğunu açıkladı
Oscarlı aktris Halle Berry, iki yıl önce Esquire’a iç çamaşırlarıyla verdiği pozlardan dolayı pişman olduğunu açıkladı. Berry, kariyeri boyunca iyi bir oyuncu olmak için çabaladığını ancak bu pozlardan sonra bir model olarak algılanmaktan kurtulamadığını itiraf etti. Berry “O pozlardan sonra rol tekliflerinden çok fotoğraf çekimleri için teklif almaya başladım. İşlerin bu noktaya geleceğini tahmin etmemiştim” dedi.
ÜNLÜ pop yıldızı Madonna, dansa ilgi duyan kızı Lourdes’e yeni filminde bir rol vererek sinema sektörüne sokacak. Lourdes için minik bir rol ayarlayan Madonna, kızının yetenekli olduğunu düşünüyor. Madonna, Edward III filminin Londra’da yaz başında başlayacak çekimlerinde kamera karşısına geçecek. Madonna, Lourdes’in oynayacağı rolün kısa olmasına karşın, ona sinema sektörünü tanıması için büyük bir deneyim kazandıracağını düşünüyor.
1982’DE dağılan İsveçli efsane topluluk Abba küllerinden doğabilir! ‘Daima genç hatırlanmak’ istedikleri için bir araya gelmelerinin imkânsız olduğunu her fırsatta vurgulayan Abba, fikir değiştirmiş gibi görünüyor. İngiliz The Times gazetesine konuşan grubun iki erkek üyesi, Benny Andersson ve Björn Ulvaeus, “Bir araya gelerek konser verir misiniz?” sorusuna olumlu yanıt verdi! Şimdi grubun iki kadın üyesi, Anni- Frid Lyngstad ve Agnetha Faltskog’un bu duruma nasıl bakacağı merak konusu.
ABBA’nın hikayesi
Abba’nın öyküsü Haziran 1966’da Björn Ulvaeus (1945 doğumlu) Benny Andersson’la (1946 doğumlu) tanıştığında başladı. Björn, dönemin popüler halk müziği topluluklarından Hootenanny Şarkıcıları’na üyeyken, Benny de İsveç’in en iyi pop grubu “The Hep Stars”da piyano çalıyordu. Çift, ilk şarkılarını bu yıldan sonra yazdı ve on yılın ardından ortak bir grup kurmaya karar verdi. Bu sırada, Benny, The Hep Stars’dan ayrıldı, Hootenanny Şarkıcıları ise sadece stüdyoda bulunuyorlardı. Hootenanny Şarkıcıları topluluğu, Stig Anderson’a (1931-1997) yani Abba’nın menajerine aitti. Aynı zamanda Stig, grubun ilk yılında onlara şarkı sözü konusunda da katkıda bulundu.
1969 ilkbaharında, Björn ve Benny, iki kadınla tanıştılar. Abba’nın diğer yarısını oluşturacak olan iki kadınla. 1950 doğumlu olan Agnetha Fältskog, ilk single’ını 1967’de piyasaya sürdüğünde büyük ilgi görmüştü. O ve Björn, 1971’de evlendiler. “Frida” adıyla tanınan 1945 doğumlu Anni-Frid Lyngstad, doğduğu Norveç’ten küçük yaşta İsveç’e taşındı. Björn, Benny, Agnetha ve Frida, enstrümental ve vokal fon müziğinin yanısıra kendi yaptıkları solo ve düet çalışmalarla grup kariyerlerine başladılar. 1972 yılının ilkbaharında “People Need Love” kırkbeşliğini kaydettiler. Bu sırada kendilerini Björn & Benny, Agnetha & Anni Frid olarak adlandırıyorlardı. 1973’te İsveç’i, Eurovision Şarkı Yarışması’nda “Ring Ring” adlı parçayla temsil ettiler ve üçüncülük ödülünü kazandılar. Bu şarkı ve aynı adı taşıyan albüm, dörtlüyü, İsveç’teki tüm müzik listelerinin zirvesine oturtmuştu.
“Ring Ring”, birkaç Avrupa ülkesinde hit haline geldi. Grup 1974 yılında “Waterloo” ile tekrar seçmelere katıldı. Bu sırada gruba, isimlerinin baş harflerinden oluşan Abba adını verdiler. 6 Nisan 1974’teki Eurovision Şarkı Yarışması’nda Abba “Waterloo” ile yarışmanın birincisi oldu ve büyük sükse yaptı. Bu zaferin ardından şarkı, tüm Avrupa ülkelerinin listelerinde zirvenin güçlü ortakları arasına girdi, kısa sürede Amerika müzik piyasasında da adını duyurmayı başardı. Abba, “Sos” adlı üçüncü albümüyle ününe ün kattı. “Mamma Mia” adlı parça, Abba’yı İngiltere ve Avustralya listelerinin zirvesine yerleştirdi.
Ve Abba’yı Abba yapan 1976 yılı… “Greatest Hits” ve “The Best of Abba Repectively”, İngiltere ve Avustralya’da piyasaya sürüldü. Tüm dünyada büyük ilgi gören “Fernando” ve “Dancing Queen” gibi single çalışmaları, kısa süre sonra klasikler arasına girecek ve Abba adını ölümsüzleştirecekti. Tabii başarı, her zamanki gibi basamaklarla geliyordu. “Dancing Queen” önce, İngiltere listelerinde bir numaraya yükselen ilk Abba şarkısı oldu. İlgi gün geçtikçe büyüyor, grup müthiş bir motivasyonla yoluna devam ediyordu.
Yıl sonunda dördüncü albümleri olan “Arrival”ı piyasaya sürdüler. “Money Money Money” ve “Knowing Me, Knowing You” başta olmak üzere tüm parçalar büyük beğeni kazandı. Ardından 1977 yılının başlarında düzenlenen Avrupa ve Avustralya konserleriyle kendilerini gösterdiler ve sahne performanslarıyla da olumlu not aldılar. Yıl sonunda Abba için bir film çevrildi. Filmin yönetmeni olan Lasse Hallström’e, senaryoda Robert Caswell eşlik etmişti. Grup elemanlarının dışındaki başlıca oyuncular arasında Robert Hughes, Torn Oliver, Bruce Barry ve Stikkan Andersson bulunuyordu. Filmin vizyona girişini, “The Album” isimli yeni albüm çalışmasının müzikseverlere sunulması izledi. “The Album”, grubu bugünlere getiren klasiklerden “The Name of The Game” ve “Take a Chance On Me”yi de içeriyordu.
1979 baharında “Voulez-Vous” albümü raflardaki yerini aldı. “Summer Night City” ve “Chiquitita”nın kaydedildiği dönemde Björn ve Agnetha, boşandıklarını açıkladılar. Bu şaşırtıcı haber, ilk duyulduğunda grubun bitişi olarak nitelendirilse de beklendiği gibi olmadı. Ancak ikilinin, ‘müzik yapan mutlu bir çift’ imajı önemli ölçüde sarsılmıştı. Bu yılın son çeyreğine girilirken “Gimme! Gimme! Gimme! (A Man After Midnight)” adlı single çalışma piyasaya sürüldü. Sonrasında yola, Kanada ve Avrupa konserleriyle devam edildi. Abba’nın en çok beğenilen parçalarını içeren toplama albümün ikincisi, “Greatest Hits Vol. 2” de, aynı tarihte uluslararası başarıyı yakaladı.
1980 yılının Mart ayında Abba, Japonya’da bir konser verdi. Birkaç ay sonra, kısa sürede klasikler arasındaki yerini alan “The Winner Takes It All”u da içeren “Super Trouper” adlı albüm beğeniye sunuldu. Grup içindeki çalkantı, 81 yılının Şubat ayında yeniden kendini gösterdi, Benny ve Frida çifti de ilişkilerini yürütemeyerek boşanma kararı aldı. 70’lerdeki o iki mutlu çift, artık ayrıydı… Ancak bu da Abba’nın çalışmalarına son vermedi. Dört sanatçı, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen dostluklarını sürdürdüler. Yıl sonunda Abba’nın sekizinci albümü olan “The Visitors” piyasaya sürüldü. Öne çıkan parçaların başında “One of Us” geliyordu.
1982’de grup dışı çalışmalara başladılar. Björn ve Benny çeşitli müzikal denemelere yönelirken Agnetha ve Frida da solo kariyerlerini sürdürdüler. Bu dönemde çıkan tek iş olan “Abba LP”, grubun, ilk on yılında kaydettiği en iyi şarkıları içeren bir toplama albüm niteliği taşıyordu. Albümde ayrıca iki de yeni parça bulunmaktaydı. Aynı yılın sonunda Abba, müzikal çalışmalarını bir süreliğine askıya alma kararı aldı ve dinlenmeye çekildi. Birkaç yıl sonra yeniden bir araya gelseler de kayıt yapmadan ayrılarak Abba’nın aktif yaşamına son vermiş oldular.
Tüm olumsuzluklara rağmen Abba, yaptığı müzikle tüm zamanların en iyi grupları arasında yer alma başarısını gösterdi. Onlarca ülkede milyonlarca müziksever, Abba’nın şarkılarıyla büyüdü, Abba’nın şarkılarıyla yaşadı… Ayrılıkla biten hikaye ve karanlık gibi görünen son, aslında ışıltılı bir başlangıçtı. Abba yıllar geçtikçe güçlendi; toplama albümlerden müzikallere, cover çalışmalarından ünlü sanatçıların teşekkür parçalarına kadar çok sayıda işin ithaf edildiği grubun, müzik tarihinin ölümsüzleri arasındaki yeri defalarca kanıtlanmış oldu.
1992’de sunulan “Abba Gold”, büyük ilgi gördü ve 25 milyonluk satış rakamına ulaştı. 1993’te “More Abba Gold” ile devam eden serinin üçüncü albümü “The Box Set: Thank You For The Music” oldu. Sonrasında gelen ve çeşitli kayıt şirketleri tarafından düzenlenen bir dizi toplamayı 2003’ün başlarında Universal Special Products etiketiyle sunulan “On and On” izledi.
ABD’li şarkıcı Christina Aguilera bomba gibi geliyor! ‘Bionic’ isimli albümü, haziranda piyasaya çıkacak ‘Not My Self Tonight’ isimli şarkısını internet sitesinde hayranlarıyla paylaşacak. Aguilera hayranları, Christinaaguilera. com isimli siteden bu şarkıyı ay sonunda dinleyebilecek.
Amerikalı müzisyen Prince, Haziran 2008’de Dublin’deki Croke Park’ta vereceği konseri, programdan günler önce “hiçbir açıklamada bulunmadan” iptal ettiği için İrlandalı organizatörlere 2.2 milyon euro ödemeye mahkûm edildi. İrlanda’nın önde gelen organizasyon şirketlerinden MCD’nin yöneticileri kararı memnuniyetle karşılarken, Prince hayranlarının hayal kırıklığını ise gelecekte ünlü şarkıcıyla yeni organizasyonlar yaparak gidermeyi umduklarını ifade etti.
Klibin erotik sahnelerini editleyerek yayınlayan NR1 TV’ye RTÜK 250 bin tl ceza verdi..İşte o klip. izleyin karar verin
işte o klibin dünya televizyonlarında yayınlanan sansürsüz versiyonu;
SANSÜRSÜZ VERSİYON İÇİN TIKLAYIN
Alacakaranlık serisinin yakışıklı vampiri Robert Pattinson’un da artık Madame Tussaud müzesinde bir heykeli var. Genç kızlar aktörün heykeline bile inanılmaz bir ilgi gösterdi..Amerikalı yazar Stephenie Meyer’in çok satan roman serisinden sinemaya uyarlanan Alacakaranlık (Twilight) filmindeki Edward Cullen tiplemesiyle ünlenen İngiliz aktör Robert Pattinson’un balmumu heykeli, Londra’daki dünyaca ünlü Madame Tussaud müzesinde sergilenmeye başladı.
Müzenin içinde VIP bölüme konulan balmumu heykel ilk gün ziyaretçilerin akınına uğradı. Alacakaranlık serisinde canlandırdığı vampir karakteriyle özellikle genç nesil arasında geniş bir hayran kitlesine kavuşan 23 yaşındaki yakışıklı aktörün balmumu heykeli, dört aylık bir çalışma sonrasında tamamlandı.Heykel, 165 bin euroya mal oldu.
RTÜK Amerikalı şarkıcı Pitbull’un ‘Hotel Room Service’ adlı şarkısına çektiği klibi yayınlayan Nunber 1’a 250 bin TL ceza verdi. Üstelik, klip ceza gelebilir ihtimaline karşı müstehcen sahneleri ‘makaslamıştı’. Buna rağmen RTÜK, “Bireyleri cinsel meta olarak gösterdiği için” klibi yasakladı.
NR1 TV’de yayınlanan “Pitbull-Hotel room services” klibinin zaten sansürlenmiş, makaslanmış versiyonu RTÜK tarafından 250 bin tl. cezaya çarptırıldı. Bu cezaya çeşitli kesimlerden tepkiler yağdı..
Milliyet Gazetesi’nde Ali Eyüboğlu; “NumberOne’ın 250 bin lira ceza aldığı klip tüm dünyada liste başı. Klibi izledim. RTÜK’ün cezaya gerekçe gösterdiği ‘cinsel tahrik unsuru’ görmedim” dedi..
Hürriyet Gazetesi‘ de internet sitesinde klibi yayınlayarak cezanın yersizliğini eleştirdi
Olayla ilgili NR1’a konuşan Kayahan, cezanın ağır olduğunu yasal yollara başvurulması gerektiğini söyledi. Kayahan’ın açıklamasını dinlemek için tıklayın
Gazeteci Mesut Yar da cezayı korkutucu bulduğunu söyledi. Mesut Yar’ın açıklamasını dinlemek için tıklayın
Cengiz Semercioğlu’nun yorumunu dinlemek için tıklayın
Yazgülü Aldoğan’ın yorumunu dinlemek için tıklayın
RTÜK Amerikalı şarkıcı Pitbull’un ‘Hotel Room Service’ adlı şarkısına çektiği klibi yayınlayan Nunber 1’a 250 bin TL ceza verdi. Üstelik, klip ceza gelebilir ihtimaline karşı müstehcen sahneleri ‘makaslamıştı’. Buna rağmen RTÜK, “Bireyleri cinsel meta olarak gösterdiği için” klibi yasakladı. RTÜK daha önce de Justin Timberlake’in ‘Love Sex Magic’ videosunu yasaklamıştı. Yargıya giden konuda mahkeme yürütmeyi durdurma kararı aldı.RTÜK’ün bu tutumu çeşitli çevrelerden tepki aldı.
Milliyet Gazetesinde Ali Eyüboğlu’nun konu hakkındaki yazısını okumak için TIKLAYIN
Klibi izlemek için TIKLAYIN
Bu yaz dünya evine girmeyi planlayan Hilton otelleri zinciri veliahtı Paris Hilton, düğün hazırlıklarını reality şova dönüştürmek istese de kimseden olumlu cevap alamadı
Yedi yıl önce en yakın arkadaşı Nicole Richie ile yaptığı ‘The Simple Life’ ile milyonları televizyon başına bağlayan Paris Hilton, düğünün reality şovunu yapmak isteyince kimseden olumlu yanıt alamadı. Bu yaz birlikte olduğu 24 yaşındaki beyzbol oyuncusu Doug Reinhardt ile dünya evine girmeyi planlayan 29 yaşındaki Hilton, düğün hazırlıklarının ve düğün gününün televizyon kanallarına para karşılığında yayınlanmasını teklif etti. Hilton’un bu fikrine sıcak bakmayan televizyon patronları sosyetik güzelin teklifini yanıtsız bıraktı. İddialara göre televizyon yöneticileri, sosyetik güzelin eskisi gibi dikkat çekmediğini ve reytinglerin düşük olacağını düşünüyorlar. Televizyon yöneticilerinden olumlu cevap alamadığına üzülen Hilton’un basın sözcüsü, böyle bir projenin söz konusu olmadığını söyledi.
