Ana Sayfa Blog Sayfa 420

Pardon hamili kart geçiyor mu?

0

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın duyurduğu 250 bin sosyal konut için başvurular hızlı başladı. Çok sayıda vatandaş bankalara akın etti. Yapılacağı söylenen konutlarla ilgili çeşitli tartışmalar sürerken gazeteci Ertuğrul Özkök de konuya ilişkin yorumlarda bulundu.

Hafta içi her gün Number1 FM ve Number1 Türk FM‘deki ‘Ertuğrul Özkök ile Günün Yorumu’ isimli sesli köşesinde konuşan Özkök, “Daha şimdiden 850 bin kişi başvurmuş. Bu 1 buçuk milyona kadar gider. Halbuki yapılacak ev sayısı, ilk aşamada 250 bin… Demek ki isteyen herkese bu evler verilmeyecek. Ama bunların dağıtımı nasıl yapılacak? ‘Hamili kart yakınındır’ diye parti sistemi çalışacak mı, çalışmayacak mı?” dedi.

Ertuğrul Özkök sesli köşesinde şu ifadeleri kullandı:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gün çok büyük hatta mega sayılabilecek bir konut projesi açıkladı. 500 bine yakın konut yapılacak ve çok ucuz fiyatlarla halka satılacak bu konutlar. Ayrıca güzel bir kredi sistemi oluşturulacak. Şimdi satış fiyatlarına baktım, gerçekten de böyle 600 binlerden başlayan fiyatlar var 2+1’lerde… Tabii günümüzün inşaat maliyetlerine baktığım zaman burada çıkan sonuç şu: Bu konutlarda çok büyük bir devlet sübvasyonu olacak. Yani devlet sübvansiyonu dediğiniz zamanda vatandaşın cebinden çıkan vergiler anlamını taşıyor bu. Şimdi muhalefetin hakkıdır. Siyasetin gereğinde, fıtratında var. Tam seçim öncesi yapılan böyle girişimlere, seçim yatırımı diyebilir. Ben öyle insanlardan değilim. Ben gerçekten yoksul halka gidecek her projede gönülden desteklemeye, bu projelere iyi niyetli bakmaya çalışan bir vatandaşım. Ama biraz önce söylediğim nedenle de bu binaların, bu evlerin finansmanında bizim vergilerimizin sübvansiyonu da kullanılacağına göre bu evlerin dağılımı nasıl yapılacaktır? Daha şimdiden 850 bin kişi başvurmuş. Bu 1 buçuk milyona kadar gider. Halbuki yapılacak ev sayısı, ilk aşamada 250 bin… Demek ki isteyen herkese bu evler verilmeyecek. Ama bunların dağıtımı nasıl yapılacak? ‘Hamili kart yakınımdır’ diye parti sistemi çalışacak mı, çalışmayacak mı? O nedenle sadece Bakanlığın açıklaması yetmez. Şeffaf bir kontrol mekanizması da kurulursa bu projeye çok daha büyük bir saygınlık gelecektir.”

Numberone.com.tr

Mektup Sidney’in en ünlü binalarından birinde saklanıyor. 2085 yılında açılacak

0

Geçtiğimiz hafta hayatını kaybeden Kraliçe 2. Elizabeth’in 1986 yılında Avustralya’da bir mektup yazdığı ortaya çıktı. Avustralya’nın Başkenti Sidney’in en ünlü binalarından birinde mühürlü olarak tutulan mektup için Kraliçe Elizabeth’in “2085 yılında açılsın” dediği öğrenildi.

İngiltere’de geçen perşembe günü 96 yaşında hayatını kaybeden Kraliçe Elizabeth ile ilgili çok ilginç bir ayrıntı ortaya çıktı. Kraliçe Elizabeth’in 1986 yılında Avustralya’da yazdığı bir mektubun açılmadan saklandığı belirlendi. Sidney kentinin en ünlü binalarından birinde saklanan mektubun 2085 yılında okunacağı öğrenildi. Kraliçe’nin Sidney’deki Kraliçe Victoria Binası’nın restorasyonunu kutlamak için mektubun 2085 yılına kadar açılmayacağı belirtildi.

Şehrin kalbinde bulunan ve Sidney’in en ünlü yapılarından biri olan mektubun mühürlü olduğu ve binada bir kasa içerisinde saklandığı aktarıldı. Mektupta, belediye başkanı için talimatların yer aldığı da belirtildi.

Sözcü gazetesinde yer alan habere göre “Avustralya, Sidney’in Doğru ve Saygıdeğer Lord Belediye Başkanına” hitabıyla başlayan gizli mektupla ilgili olarak Kraliçe’nin Belediye Başkanı’na “MS 2085 yılında sizin tarafınızdan seçilecek uygun bir günde, lütfen bu zarfı açıp Sidney vatandaşlarına mesajımı iletir misiniz?” dediği de ifade edildi.

Kraliçe’nin bu isteği kabul edilirken, mektupta ne yazdığı halen gizemini koruyor. İngiliz basını Kraliçe’nin mektupta muhtemelen Sidney sakinlerine tarihi binayı kurtardıkları için teşekkür ettiklerini yazdı.

Bugüne kadar tüm belediye başkanlarının da Kraliçe’nin bu isteğini kabul ettiğine ve mektubu okumadıklarına dikkat çekti. Kraliçe II. Elizabeth, hükümdarlığı süresince tam 16 kez Avustralya’ya ziyarette bulunmuştu. 21 Nisan 1926 yılında doğan ve 70 yıl tahtta oturan Kraliçe II. Elizabeth, aylarca süren sağlık sorunlarının ardından 8 Eylül Perşembe günü İskoçya’daki Balmoral Kalesi’nde hayatını kaybetmişti.

Numberone.com.tr

Pamela Anderson güzelliğiyle gençlere taş çıkardı

0

Kanadalı eski Playboy modeli ve oyuncu Pamela Anderson, Marc Jacobs firmasının ürünlerini tanıtmak için kamera karşısına geçti. 55 yaşındaki oyuncu, güzelliğiyle gençlere taş çıkardı.

2020 yılının Noel döneminde, önce koruması olduğu ileri sürülen ancak Kanada’daki bir hayvan barınağının inşaatı sırasında tanıştıkları sonradan ortaya çıkan Dan Hayhurst ile evlenen Pamela Anderson boşanmış ve “Artık köklerime dönme zamanı” diyerek de ABD, Malibu’daki evini satışa çıkarmıştı. Bu, gençlik yıllarında rol aldığı Baywatch (Sahil Güvenlik) adlı diziyle ün kazanan Anderson’ın beşinci boşanması oldu. 54 yaşındaki Anderson eski eşlerinden biriyle iki kez evlenip boşanmıştı.

Pandemi evliliği çabuk bitti: Beşinci kez boşanıyor
Numberone.com.tr

Aşk bitti! Hadise’den ilk açıklama geldi: Boşanıyorlar

0

Bir süredir evliliklerinde kriz yaşadıkları konuşulan Hadise ve Mehmet Dinçerler’den kötü haber geldi. Hadise, sosyal medya hesabından boşanma davası açtığınıı açıkladı. İkili birbirlerini sosyal medyada takip etmeyi bıraktı, romantik fotoğrafları sildi.

Geçen mayıs ayında sessiz sedasız nikah masasına oturan Hadise ve Mehmet Dinçerler çiftinin boşanacağı iddia edilmişti. Hadise cephesinden yanıt geldi.

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Hadise, “Anlaşarak sonlandıramadığımız için boşanma davası açtığımı sizlerle paylaşmak isterim. Mehmet’e hayatında mutluluklar diliyorum. Bu süreçte yanımda olan herkese teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

ÖNCE PAYLAŞTI, SONRA SİLDİ

Sosyal medya hesabını aktif şekilde kullanan Dinçerler, önceki akşam ailesiyle doğum gününü kutlarken bir paylaşım yaptı. Dinçerler’in yayımladığı videoda arkada görülen çizgili bluzlu kadının Hadise olduğu iddia edildi.

Görüntülerin kısa sürede yayılmasıyla çiftin barıştığı öne sürülmüştü.

Numberone.com.tr

Vladimir Putin’e suikast girişimi! Volodimir Zelenski de gece saatlerinde trafik kazası geçirdi

0

Kremlin yetkilisi, “Putin’in limuzini bombalıya saldırıya uğradı. Ancak içinde Putin yoktu.” açıklamasını yaptı. Ukrayna lideri Volodimir Zelenski de gece saatlerinde trafik kazası geçirdi.

Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı harekat devam diyor. Geçtiğimiz aylarda Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski suikat girişiminde bulunulduğu açıklanmıştı.

Vladimir Putin‘e suikast girişiminde bulunulduğu iddia edildi. The Sun’da yer alan habere göre Kremlin yetkilisi, “Putin’in limuzini bombalıya saldırıya uğradı. Ancak içinde Putin yoktu.” açıklamasını yaptı.

Kremlin’e yakın isimler, Putin’in arabasının sol ön tekerleğinde “yüksek bir patlama” ve ardından “yoğun duman” çıktığını aktardı.

The Sun’daki haberde, Putin’in zarar görmeden güvenli bir yere götürüldüğü ve güvenlik servisinden çok sayıda tutuklama olduğu iddia edildiği belirtildi. Rusya’da muhalif olarak bilinen General GVR Telegram kanalına göre, 69 yaşındaki liderin hareketleri hakkında gizli bilgilerin ele geçirildiği iddiaları üzerine bazı korumalarının ortadan kaybolduğu bildirildiği aktarıldı.

Gazetenin Kremlin karşıtı kanaldan aktardığı bilgilere göre, Putin’in resmi konutuna geri döndüğü iddia edildi.

ZELENSKİ DE TRAFİK KAZASI GEÇİRDİ

Ukrayna lideri Volodimir Zelenski’nin aracı başkent Kiev’de bir trafik kazasına karıştı. Reuters’ın Zelenski’nin sözcüsüne dayandırdığı haberine göre Ukrayna lideri kazada hafif yaralandı.

Numberone.com.tr

Margot Robbie ve Brad Pitt’li ‘Babylon’ filminin afişleri yayınlandı

0

Başrollerinde Brad Pitt ve Margot Robbie’nin olduğu ‘Babylon’ filminin afişleri yayınlandı. Özellikle Margot Robbie’nin yer aldığı afiş büyük beğeni topladı. Filmin bu yıl gösterime girmesi bekleniyor.

Whiplash, La La Land gibi ödüllü filmlere imza atan Damien Chazelle’ın yeni filmi “Babylon”dan yeni karakter posterleri yayınlandı. Başrollerini Margot Robbie ve Brad Pitt’in üstlendiği 20’lerin Hollywood’unda geçen film, vahşi şov dünyasının perde arkasını aralayacak.

Daha önce verdiği röportajlarda; Los Angeles’a taşındığı günden beri bu filmi çekmenin hayali kurduğunu söyleyen yönetmen Chazelle, 1920’lerin Hollywood için çok önemli yıllar olduğunu vurgularken, Los Angeles’ın nasıl sinemanın merkezi haline geldiğini anlatmak istediğini de belirtiyor.

Babylon kurgusal karakterlerden oluşmasına rağmen, dönemin yıldızlarından esinlenmiş. Örneğin; Brad Pitt’in canlandırdığı sessiz dönem film yıldızı Jack Conrad karakteri, Clark Gable ve Douglas Fairbanks’ten  Margot Robbie’nin canlandırdığı Nellie LaRoy karakteri ise Clara Bow ve Joan Crawford gibi yıldızlardan esinlenerek yazılmış.

Babylon” ülkemizde 20 Ocak 2023’te vizyona girecek.

Margot Robbie

Brad Pitt

Jovan Adepo

Li Jun Li

Jean Smart

Diego Calva

Numberone.com.tr

Kral lll. Charles’ın Türkiye resimleri

0

İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth’in 96 yaşında hayatını kaybetmesi üzerine 73 yaşındaki oğlu Galler Prensi Charles, ‘Kral III. Charles’ adıyla resmen İngiltere hükümdarı oldu.

Geç gelen krallıkla ilgili pek çok espri yapılsa da Prens Charles bu 73 yıl boyunca boş durmadı. Pek çok meşgalesinin yanında suluboya resim yapmak da vardı.

İngiliz resim geleneğinde önemli bir yeri olan doğa manzaraları onun da tutkunu olduğu bir tarzdı.

İngiltere ve İskoçya kırsalının yanı sıra İtalya, Fransa, Türkiye kıyıları, Hong Kong körfezi gibi seyahat ettiği ülkelerin sevdiği manzaralarını resmetmişti.

Kral lll. Charles’ın Türkiye resimleri

Fethiye

1991 yılında suluboya resim çalışmalarından oluşan bir albüm de çıkarmıştı Prens Charles. 73 tablonun yer aldığı ‘HRH The Prince of Wales: Watercolours’ albümü annesi Kraliçe Elizabeth’in önsözüyle yayımlanmıştı. Geliri prensin en sevdiği hayır kurumlarına bağışlanan albümde Türkiye manzaraları da yer alıyordu.

Kral lll. Charles’ın Türkiye resimleri

Efes-Selçuk

Prens Charles’ın 1989 yılındaki Türkiye ziyareti sırasında yaptığı suluboya tablolarda Bodrum Kalesi, Fethiye ve Akdeniz manzaraları vardı.

Daha sonra Türkiye’yi pek çok kez ziyaret etmişti. Bu ziyaretlerinde de paleti ve fırçasını yanından ayırmamış.

Kral lll. Charles’ın Türkiye resimleri

Bodrum Kalesi

www.princeofwales.gov.uk  adresindeki resim galerisinin Türkiye bölümünün ‘Galler Prensi’nin suluboya koleksiyonu’nda da 1992 tarihli ‘Kaya Otelden Görünüm – Uçhisar Köyü – Kapadokya, 1992 tarihli Kekova manzarası’ (Kekora yazılmış) ve 1999 tarihli dört adet Türkiye’den doğa manzarası yer alıyor.

AŞK KAÇAMAĞINDA DA RESİM YAPMIŞ

Bu arada kısa bir Kraliyet Ailesi dedikodusuna girelim. Prensin 1992’deki Türkiye gezisi sanat amaçlı değil, daha çok bir aşk kaçamağıymış.

Diana’nın 20’nci ölüm yıldönümünde bu ziyaret İngiliz basını tarafından tekrar gündeme getirilmişti.

Daily Mail gazetesi, İngiltere Veliaht Prensi Charles’ın 1992 yılında, Prenses Diana ile evli olduğu sırada, şimdiki eşi Camilla Parker Bowles ile Türkiye’nin Ege kıyılarında yaptığı sekiz günlük tatilin fotoğraflarını yayımladı.

Habere göre çifte o tarihte, 2006’da hayatını kaybeden dünyaca ünlü Türk müzik yapımcısı Ahmet Ertegün eşlik etti.

SON SERGİSİ DEVAM EDİYOR

Kral lll. Charles, Britanya tahtının varisi Galler Prensi olarak son sergisini geçen temmuz ayında Londra’daki Garrison Chapel’de açmıştı.

Prens’in 1986’da kurduğu yardım kuruluşu The Prince’s Foundation’ın düzenlediği ve 14 Şubat 2023’e kadar devam edecek sergide Prens Charles imzalı 79 suluboya eser bir araya geliyor.

Cambridge Üniversitesi’nden ‘Bachelor of Arts’ derecesi alan, resim yapmaya 1970’li yıllarda başlayan ve ilk dönem çalışmalarını beğenmediğini belirten Kral lll. Charles, verdiği son röportajlardan birinde “En rahatlatıcı ve terapötik aktivitelerden biri” diye tarif ettiği resim yapma hobisiyle ilgili olarak “Ruhun, başka eylemlerin erişemediği kısımlarını canlandırıyor” diyor.

Kral III. Charles, 1988 yılında Hampton Court Palace’ta 50 eserini, 2018’de ise National Gallery of Australia’da 30 suluboya işini sergilemişti.

Kolay değil, 73 yıl kral olmayı bekledi. Dünya bir ressam kaybedip bir kral mı kazandı, zaman gösterecek.

Kral lll. Charles’ın Türkiye resimleri

SANAT SEZONU HIZLI BAŞLADI

İstanbul’da sanat sezonu öylesine hızlı başladı ki haftanın her gününü sergi gezmeye ayırsanız üç aydan aşağı işin içinden çıkamazsınız. Ön izlemesi bugün başlayan 17. İstanbul Bienali, hafta sonu başlayacak Contemporary İstanbul ve onlarca müze ve galerinin yeni sergileri baş döndürücü bir sanat ortamı sunuyor İstanbul’da. Sadece açılan sergilerin ismi alt alta sıralansa sayfa yetmez. Görebildiklerimden kısa notlar vermeye çalışayım ben yine de.

Katılımı, gördüğü ilgiyi ve açılış performansını düşününce sezon açılışı geçen cuma akşamı geçici olarak İstanbul Modern’e ev sahipliği yapan Tepebaşı’ndaki Alexandre Vallaury binasında oldu.

Binanın eksi birinci katı Dirimart, Pera’daki yeni mekânı olarak Canan Tolon’un galerideki ilk kişisel sergisi ‘Tunnel Vision’u açtı. Çoklu resimden oluşan eser, tek parça dalgalı görünümü ile oldukça etkili ve hayatın akışını gözler önüne seriyor.

Binanın ikinci ve üçüncü katında ise aynı anda Agah Uğur Koleksiyonu’ndan seçilen eserlerden oluşan ve Halil Altındere küratörlüğünde hazırlanan ‘Bedenin Mücadele Alanındır’ sergisinin açılışı vardı. Türkiye’den ve dünyadan 40’tan fazla sanatçının elliye yakın eserini içeren sergi, cinsiyet politikaları, mücadele, özgürlük, sınırlar, göç, hafıza gibi can alıcı sorunları düşünmeye davet ediyor.

SANATÇI İLE ELEŞTİRMEN RİNGE ÇIKTI

Gecenin en ilginç anı ise sanatçı Gözde Mimiko Türkkan’ın 2022 tarihli ‘Kız Gibi Dövüş’ adlı enstalasyonu ve performansıydı.

Tayland boksunun yapıldığı bir ringden oluşuyor eserin yerleştirme kısmı. Performans ise Mimiko x La Tatare – ‘Hafif Temas Muay Thai Karşılaşması’ adını taşıyor.

Performansın tanıtımında şöyle deniyor: “Bedene, beden kimliğine ve toplumsal olarak inşa edilmiş kimlikleri gözlemlemek, anlamak ve deneyimlemek üzerine kurulu bir pratiğe sahip Türkkan, performansında yazar ve sanat eleştirmeni Bihter Sabanoğlu ile karşı karşıya ve yan yana geliyor.”

Kral lll. Charles’ın Türkiye resimleri

Normalde performansını La Tatare ile yapan Mimiko tesadüfen eleştirmen yazar Bihter Sabanoğlu’nun da aynı sporu yaptığını öğrenip ringe o gece onunla çıkmış.

Diğer kavramsal göndermeleri bir kenara bırakırsak sanatçı ve sanat eleştirmenini karşı karşıya getiren bu performansı başlatan gong, sanat sezonunun açılışını da yapmış oldu.

Numberone.com.tr

İşte Mehmet Ali Erbil’in yeni sevgilisi Melike Çamlıoğlu

0

Uzun zaman sağlık problemleri yüzünden zor günler geçiren ünlü şovmen Mehmet Ali Erbil (65), eski günlerine geri döndü. Erbil, kendisinden 40 yaş küçük Melike Çamlıoğlu (25) ile sevgili olduğunu katıldığı yayında açıkladı. İkili birlikte yayına bağlanıp yaş farkını da tiye aldı.

İşte Mehmet Ali Erbilin yeni sevgilisi Melike Çamlıoğlu...

Erbil, stilist sevgilisi Melike Çamlıoğlu’nun iş hayatındaki başarısını vurgulayarak “Kendisi stilistimdi. Benim bütün sahne kıyafetlerimi yapıyordu. Aramızda yaş farkı var ama aynı dili konuşuyoruz. Karşılıklı oldu, samimi söylüyorum ne o bana yazdı ne ben ona yazdım. Üç ayı var ilişkinin. Bir sene içinde hiçbir yanlışımı görmedi. Arkadaşlar ben uzun süredir ilk defa bir kız için İzmir’in en uzak ilçesine gittim, Tire’ye ve 6 saat uğraştım. Korkmuyorum, güveniyorum Melike’ye. Çocukların şimdi haberi olacak. Bakalım Yasmin ne yapacak, en çok onu merak ediyorum yedi köyü dağıtır” dedi.

Mehmet Ali Erbil ve sevgilisi Melike Çamlıoğlu arasında 40 yaş fark var. Çamlıoğlu 25, Erbil ise 65 yaşında.

Ben çapkın seviyorum

Erbil’in sevgilisi Melike Çamlıoğlu “Ortadoğu’yla iş yaparken Mehmet Ali Erbil’i giydirmeye başladım, onu giydirmek çok keyifli. İki yıldır çalışıyoruz. Ben çapkın seviyorum. Dıştan öyle gözüküyor ama iç dünyasında tek yaşıyor” dedi.

Numberone.com.tr

Şampiyonlar Ligi’nde gecenin sonuçları

0

UEFA Şampiyonlar Ligi grup aşamasının 2. haftası sona erdi.

Avrupa futbolunun kulüp düzeyindeki en önemli organizasyonunun A, E, F, G ve H gruplarında 2. maçlar tamamlandı.

Geçen sezon da dahil kazandığı 14 kupayla turnuvanın en başarılı takımı Real Madrid, seyircisi önünde oynadığı Leipzig maçını 2-0 kazandı. Valverde’nin 80 ve Asensio’nun 90+1’inci dakikadaki golüyle sahadan galip ayrılan Real Madrid, 6 puanla F Grubu’nun zirvesine yerleşti.

Chelsea, yeni teknik direktörü Graham Potter’ın yönetiminde çıktığı ilk karşılaşmada Salzburg’u ağırladı. E Grubu’ndaki mücadele, Chelsea’den Sterling’in 48 ve Salzburg’dan Okafor’un 75. dakikadaki golleriyle 1-1 bitti. Salzburg puanını 2’ye, Chelsea de bire yükseltti.

İkinci haftanın ikinci gününde, TSİ 22.00’de başlayan maçların sonuçları şöyle:

A Grubu

Rangers -Napoli: 0-3

 E Grubu

Chelsea- Salzburg: 1-1

F Grubu

Real Madrid- Leipzig: 2-0

G Grubu

Manchester City- Borussia Dortmund: 2-1

Kopenhag-Sevilla: 0-0

H Grubu

Juventus- Benfica: 1-2

Maccabi Haifa- Paris Saint-Germain: 1-3

Numberone.com.tr

Demet Özdemir ile Oğuzhan Koç düğünü bedavaya getirmiş

0

Oyuncu Demet Özdemir ve Oğuzhan Koç, İstanbul’un en pahalı otellerinden biri olan Six Senses’teki düğünleri için tek kuruş harcamamış! Ünlü çift otelin dünyaca ünlü SPA’sının reklamını yapmak için anlaştığı ortaya çıktı. Anlaşmaya göre Demet Özdemir, SPA merkezinin yeni yüzü olmuş.

28 Ağustos’ta dünya evine giren Demet Özdemir-Oğuzhan Koç çifti, yılın düğününe imza attı. Aylardır beklenen düğün, hayranlarının beklentilerini karşıladı. Demet Özdemir’in üç farklı gelinliği, Edis’ten Berkay’a birçok ismin sahneye çıkıp şarkı söylemesinden tutun da, nikâh şahitlerine, ünlü konuklarına kadar düğün haftalarca konuşulacak malzeme verdi.

Demet Özdemir ile Oğuzhan Koç düğünü bedavaya getirmiş

Okumuşsunuzdur siz de; düğün İstanbul Boğazı’nın gözde otellerinden biri olan Six Senses Kocataş Mansions’ta yapıldı. Düğün mekânıyla ilgili ilginç bir detay öğrendim.

Demet Özdemir ile Oğuzhan Koç düğünü bedavaya getirmiş

Meğer çift, düğünü reklam karşılığı yapmış. İstanbul’un en pahalı otellerinden biri olan Six Senses’teki düğün için sadece catering ücretini ödeyen çift, otelin dünyaca ünlü SPA’sının reklamını yapmak için anlaşmış.

GELİN KINASINI HAMAMDA YAPMIŞTI

Anlaşmaya göre Demet Özdemir, SPA merkezinin yeni yüzü olmuş. Hatta gelin kınasını oranın hamamında yaparak, ilk adımı atmış. Dikkatli hayranların gözünden kaçmamıştır; Oğuzhan Koç’un barışma sonrası evlenme teklif ettiği mekân da Six Senses Kocataş Mansions idi. Buranın restoranında romantik bir Yemek organize eden ünlü şarkıcı, Özdemir’e tektaş eşliğinde sürpriz yapmıştı.

Demet Özdemir ile Oğuzhan Koç düğünü bedavaya getirmişHürriyet Kelebek köşe yazarı Mehmet Üstündağ’ın haberibe göre otelin yöneticileriyle arası çok iyi olan çift, pazarlama ağzıyla ‘barter’, yani karşılıklı hizmet için takas yapmış olabilir.

Numberone.com.tr

Jorge Jesus: Grubun favorisi Rennes ve Dinamo Kiev

0

UEFA Avrupa Ligi B Grubu ikinci maçında Fransa’nın Rennes takımına konuk olacak Fenerbahçe’nin teknik direktör Jorge Jesus, çok zor bir maç beklediklerini söyledi.

Müsabakanın oynanacağı Roazhon Park’ta düzenlenen basın toplantısında konuşan Portekizli teknik adam, Fransa’nın hem kulüpler hem de ülke bazında Avrupa’nın en üst 5 liginden biri olduğunu belirtti.

Grubun favorisinin Rennes ve Dinamo Kiev olduğunu hatırlatan Jesus, “Yarın zor bir maça çıkacağız. Zor bir maç bekliyoruz. Rennes, Fransa’nın bir takımı. Fransa’da kulüpler ve milli takımlar bazında Avrupa’nın en üst 5 liginden biri. Grubun iki favorisi Rennes ve Dinamo Kiev. Biz de kendimizi gruptan çıkmak için bu takımların arasında görüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Rennes’in mükemmel oyunculara sahip olduğunu vurgulayan Jesus, şöyle devam etti:

“Rakibimizin değerini biliyoruz. Mükemmel oyuncuları var. Ligde altıncı sıradalar. Bu da onların ne kadar kuvvetli bir takım olduklarını gösteriyor. Bize muhakkak problem çıkartacaklardır. Biz de buna en iyi şekilde cevap vermeye çalışacağız. Umarım takımım değerini gösterip bu maçta gereken mücadeleyi gösterir.”

Jorge Jesus: Grubun favorisi Rennes ve Dinamo Kiev

Jesus, bu hafta 3 günde bir maç oynamadıklarını ve bunun takıma iyi geldiğini ifade ederek, şunları aktardı:

“Belirtmiş olduğunuz gibi bu hafta 3 günde 1 maç yapmadık fakat pazar günü maçımız var. Yine perşembe-pazar oynayacağız. Geçen bu ara bize iyi geldi. 2 maçtan biri diğerinden önemli gibi bir durum söz konusu değil. Futbolda takımların değerine baktığınız zaman bu fikirlerinizi şekillendiriyor. Şu ana kadar düşüncem bu şekilde.”

Rennes Teknik Direktörü Bruno Genesio‘nun ilginç ve iyi bir kariyere sahip olduğunu aktaran Jesus, yarın sahada hocaların değil oyuncuların karşılaşacağını ifade etti.

Rakiplerinin de kendileri gibi UEFA Avrupa Ligi’nde kadrosunda çok fazla değişiklik yaptığını belirten Portekizli çalıştırıcı, Fenerbahçe taraftarlarının stada az sayıda alınmasına ilişkin kararla alakalı ise şunları anlatarak sözlerini tamamladı:

“Bu durumu biliyorduk. Yarın sayıca fazla taraftarımız olamayacak. Biz olmalarını isterdik ama Rennes sorumlularının Fenerbahçe taraftarları hakkında almış olduğu bir karar bu. Dolayısıyla kabul etmemiz gerekiyor. Bu konuda yapabileceğimiz bir şey yok. Bu durum şunu gösteriyor ki Rennes’in Fenerbahçe’nin biletlerini kazanacağı paraya ihtiyacı yok demek ki.”

“ÇOK ZOR BİR EKİBE KARŞI OYNAYACAĞIZ”

Sarı-lacivertli futbolcu Michy Batshuayi, çok zor ve öz güvenli bir takıma karşı oynayacaklarını söyledi.

Her iki takım içinde zor bir maç geçeceğini belirten Batshuayi, “Bana göre yarın çok zor bir ekibe karşı oynayacağız. Öz güvenli bir takım, dolayısıyla her iki takım için de zor bir maç olacak. Gol atmış olduğum için çok mutluyum ama bu geçmişte kalan bir durum. Bir sonraki maça odaklanmamız gerekiyor. Ona odaklanarak yarınki maçı kazanmak için sahaya çıkacağız.” diye konuştu.

Jorge Jesus: Grubun favorisi Rennes ve Dinamo Kiev - Resim : 2

Rennes kalecisi eski takım arkadaşı Steve Mandanda’ya karşı oynayacak olmanın mutluluğunu yaşadığını anlatan Belçikalı golcü, şunları kaydetti:

“Onu tekrar görecek olmak benim için büyük bir memnuniyet. Burada olmaktan çok memnunum. Kendime güvenim üst noktada. Antrenmanlarda sıkı şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Burada rekabetçi bir ortam söz konusu. Tüm kulvarlarda gidebileceğimiz en yüksek noktaya gitmek istiyoruz.”

Numberone.com.tr

Yasemin Adar Yiğit ikinci kez dünya şampiyonu oldu

0

Sırbistan’da yapılan Dünya Güreş Şampiyonası’nda kadınlar 76 kiloda Türkiye’yi temsil eden Yasemin Adar Yiğit, altın madalya kazandı.

Başkent Belgrad’da gerçekleştirilen organizasyonun beşinci gününde Yasemin, finalde Mısırlı güreşçi Samar Hamza ile karşılaştı.

Stark Arena’daki günün son müsabakasında rakibini 6-0 mağlup eden milli güreşçi, kariyerindeki ikinci dünya şampiyonluğunu elde etti. Yasemin, Fransa’nın başkenti Paris’te 2017’de yapılan Dünya Şampiyonası’nda da altın madalya kazanmıştı.

Dünya şampiyonu tek Türk kadın güreşçi olan Yasemin, Belgrad’da ikinci turda Kazak Gulmaral Yerkebayeva‘yı 10-0 teknik üstünlükle, çeyrek finalde Japon Yuka Kagami’yi 4-2, yarı finalde de Ekvadorlu Genesis Reasco Valdez’i 4-3 yenmişti.

İLKLERİN GÜREŞÇİSİ

Yasemin Adar Yiğit, bu yıl Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de 5. Avrupa şampiyonluğuna ulaşmıştı.

Tokyo Olimpiyatları’nda üçüncülük kürsüsünde yer alan Yasemin, olimpiyatlarda madalya alan ilk Türk kadın güreşçi olarak tarihe geçmişti.

Türkiye, Sırbistan’da düzenlenen Dünya Güreş Şampiyonası’nda beşinci gün sonunda 3 altın ve 3 bronz olmak üzere 6 madalyaya ulaştı.

Numberone.com.tr

Hakan Uç: Kendileri yazıp kendileri oynuyor

0

Adı sanı bilinmeyen sanatçılar “Klibim 1 milyon kez izlendi” diye hava basıyor. Peki nasıl oluyor da bu rakamlara ulaşılıyor? Sabah gazetesi yazarı Hakan Uç köşe yazısında müzik dünyasında sahte izlenme için ödenen rakamları anlattı.

İşte o yazı:

Ünlü sanatçılar, şarkılarının radyo listelerindeki şişirilmiş başarılarının propagandasını yapmayı bıraktı, şimdi de sahte izlenme rakamları ile sanal gündem yakalamaya çabalıyor. Adı sanı bilinen birçok popçu, çıkardıkları yeni şarkılarının izlenme sayısını yapay yollarla 1 milyon yaptıktan sonra, büyük bir başarı yakalamış gibi sosyal medyada kutlama görselleri paylaşıyor, bir de basına ‘Şarkımız 1 milyonu geçti’ diye bülten yolluyorlar. Pardon ama kimi kandırıyorsunuz? Bu ucuz şovları kimse yemiyor artık!
Peki olayın içeriğini bilmeyenleri bilgilendireyim. Mesela bu izlenmelerin sahte olduğunu nasıl anlarsınız? Çok basit. Öncelikle sanatçılar, gerçek olmayan panellerden gelen bu sahte tıklanmalar için 60 bin lira ödüyor ve şarkıları kısa zamanda 1 milyon kişi tarafından izlenmiş gibi görünüyor. Ancak o sayıya ulaştıktan sonra o hızlı yükselme bir anda diye duruyor. Bir de izleyici profiline baktığınız zaman sanatçının fan gruplarında çok farklı ülkelerden dinleyiciler olduğunu görüyorsunuz; Malezya’dan tutun da Arjantin’e kadar…
‘Sana ne, bırak insanlar kendileri çalıp kendileri oynasın’ diyenler olabilir. Haklısınız ama sorun şu: Şarkı tutmayınca niye biri de çıkıp “Yok arkadaş bu şarkım da olmadı, bu sefer maya tutmadı” diyemiyor? Herkes her zaman en iyisini yapmak zorunda değil ki. Bazen de olmuyor işte. Rakamlarla oynamanın ne size faydası var, ne dinleyene ne de sektöre..
Bir şarkı çıkarmanın maliyeti gerçekten çok yüksek. Aranjesi, klibi, tanıtımı, sosyal medyası, üstelik sahte izleyici sayılarına ulaşmanın bedeli derken yüzbinlerce TL ödeniyor. Maddi-manevi bu kadar çaba bu 1 milyonluk sahte şov için mi? Bu yatırımı daha karşılığı olan bir konuya yapsalar çok daha kârlı çıkmazlar mı?
Üstelik müzik platformunun radarına takıldıkları zaman maskeleri de düşüyor, o sahte 1 milyonluk başarı siliniyor.
Kendilerine sanal başarılar tasarlayanlara benim naçizane tavsiyem şu; şapkayı çıkartıp koyun önünüze, bir düşünün. Önemli olan yaptığınız şarkının seyircide gerçek, organik bir karşılığının olması…
Önemli olan sizi gerçekten sevip takip eden bir kitlenizin olması. Gerisi boş, gerisi şov!

‘EL CHAVO’ ALBÜMÜ DÜNYA LİSTELERİNDE
‘Cindy’, ‘Paparazzi’, ‘Krvn’ gibi birçok şarkısı ile bu satırlarda övgüyle yer verdiğim Uzi, yeni projesi ‘El Chavo’ ile de beni şaşırtmadı. Albüm yayına girer girmez dünya listelerinde 90 milyonu aştı, 100 milyon bandına ulaşmak üzere.


Bu albümde de rap’çi desteği gözden kaçmıyor. Aksan, Ayaz, Heijan, Hypzex, Mavi ve Levo gibi isimlerle yapılan düetler çok lezzetli. Etki ve Segah prodüktörlüğündeki albümdeki şarkıların beatleri, soundları çok ahenkli. Her şarkı bir domino taşı gibi bir öncekini devirecek nitelikte.

Kendisi ile bir yarış halinde olan genç rap’çinin dört gün önce dijital platformlarda yayınlanan bu 11 şarkılık albümünden birkaçını listeme eklemek istedim. Bu dinamik şarkıların arasından birini seçmek zor.

‘XXL’, ‘Run Run’, ‘Cehennem’, ‘Negatif’, ‘Kurşun Delikleri’, ‘Hesap’, ‘Zor’, ‘Arasan da’, ‘Senin Uğruna’, ‘Unuttum’ ve ‘Turkish Boy’ gibi şarkıların arasından hangileri diğerlerine fark atacak, birlikte göreceğiz.

Numberone.com.tr

Bu fotoğraf Cübbeli Ahmet’i tahtından etti

0

Kendisini ‘Yetimlerin hizmetkarı’ olarak tanıtan TikTok fenomeni imam Miraç Orbay’ın son videosu sosyal medyada gündem olmuştu. Videoda, Orbay’ın özel bir jetle İstanbul’a geliş ve iniş anını paylaştığı görüldü. Görüntülerde “Özel jetimi gönderiyorum, seni aldırıyorum” diyen Orbay, “Cuma namazını Allah müsaade verirse Ayasofya’da kılacağız kardeşlerim” ifadelerini kullanmıştı. Daha sonra Orbay’ın ultra lüks araç markası olan Rolls Royce ile boğaz turu yaptığı görüntüler gündem oldu.

Yayınlanan videoda Orbay, “Hizmete bakın. Rolls Royce’a biniyorum ve makam aracıyla beraber İstanbul gezisine çıkıyoruz. Allah’a emanet olun kardeşlerim” ifadelerini kullandı.

Görüntülerin sosyal medya gündem olmasının ardından gazeteci Ertuğrul Özkök, Number1 FM ve Number1 Türk FM‘deki sesli köşesinde eleştirilerde bulundu. Özkök, ‘Ertuğrul Özkök ile Günün Yorumu’ isimli sesli köşesinde, “Adamı görüyor musunuz ya; menziline altında Rolls Royce ile gidiyor ve özel jetle gidiyor. Üstelik bir de emlak pazarlıyor. Ama öyle dün Cumhurbaşkanının yoksul insanlara vaat ettiği TOKİ konutları falan değil, havuzlu villaları, lüks konutları pazarlıyor. Evet, bu insanlar yıllardır ortalarda din adamı diye geçiniyorlar.” dedi.

Ertuğrul Özkök, Tarkan’ın ‘Şımarık’ parçasını dinlettiği sesli köşesinde şunları söyledi:

“Bugüne Tarkan’ın bu çok güzel şarkısının neşesiyle başlamak istiyorum: ‘yakalarsam muck muck’… Evet, hepimiz yıllarca bu şarkıyla dans ettik. Hatta sadece biz değil, bütün Avrupa, dünya dans etti. Şimdi bu şarkı niye aklıma geldi? Çünkü bugünlerde benim de yakalamak istediğim bazı tipler var. Ama gülerek anlatacağım ben bunu çünkü ciddiye alınacak bir tarafı da var mı diye de düşünüyorum. Bakın son günlerde gittiği yere özel jetle ve altında Rolls Royce arabayla giden bir tarikat şeyhinden söz ediyoruz ve onu konuşuyoruz. Gülüyoruz, gülüyoruz ama gülüyoruz ağlanacak halimize… Çünkü bu insanlar bu ülkede yıllardır, 20 yıldır ortalıkta geziyorlar ve gerçekten insanların gözünde İslam’ın itibarını çok kötü şekilde etkileyen din simsarlığı yapıyorlar. Adamı görüyor musunuz ya; menziline altında Rolls Royce ile gidiyor ve özel jetle gidiyor. Üstelik bir de emlak pazarlıyor. Ama öyle dün Cumhurbaşkanının yoksul insanlara vaat ettiği TOKİ konutları falan değil, havuzlu villaları, lüks konutları pazarlıyor. Evet, bu insanlar yıllardır ortalarda din adamı diye geçiniyorlar. Ve adam öyle bir adım attı ki Cübbeli Hocanın bir zaman jetski’nin üzerinde çektirdiği o devrim sayılacak fotoğrafı bile sağ şeritten gelip öyle bir solladı ki ortada Cübbeli Ahmet de kalmadı. İşte o yüzden Tarkan’ın şarkısıyla başladım. Çünkü İslam’a bütün bu kötülükleri yapan bu tipleri bir gün yakalarsam ben de… Hadi neyse cümleyi tamamlamayayım, yorum burada bitti.”

Numberone.com.tr

Edis’ten sahnede doğum günü sürprizi

0

Popçu Edis Görgülü, İzmir’de müzik festivali kapsamında verdiği konserde kendisini izlemeye gelen babası Ayhan Görgülü’nün doğum gününü, yeğeni Lidya ile birlikte sahnede kutladı.

Edis, Fanta Fest’in onuncu konseri için İzmir’de sahnedeydi. Ünlü şarkıcıyı izlemeye İzmir’de yaşayan annesi Sevil Görgülü ve babası Ayhan Görgülü de geldi. Konser sırasında anne ve babasını selamlayan popçu, babasının doğum gününü kutladı.

“İYİ DOĞDUN DEDECİĞİM”

Edis, “Bugün babamın doğum günü, iyi ki doğmuş. Ve en önemlisi annem uzun bir süreden sonra ilk defa beni izliyor” dedi. Şarkıcı, daha sonra babasına “Sana bir sürprizim var. Biri daha senin doğum gününü kutlamak istiyor” diye seslendi.

Edisten sahnede doğum günü sürprizi

Sahneye çıkan Edis’in yeğeni Lidya, dayısının kucağında “İyi ki doğdun dedeciğim” sözleriyle izleyenlerden büyük alkış aldı.

Numberone.com.tr

Kraliçe Elizabeth’in cenazesinde alışılmadık protokol: Devlet liderlerine özel uçak ve makam aracı yasak

0

İngiltere Kraliçesi 2’nci Elizabeth’in cenaze töreninde katı kurallar uygulanmasının planlandığı bildirildi. Buna göre cenazeye katılacak devlet ve hükümet başkanlarından özel uçak ve helikopter kullanmamaları istenecek, makam aracı yerine de otobüs kullanılacak.

8 Eylül’de 96 yaşında hayatını kaybeden Kraliçe Elizabeth’in 19 Eylül’deki cenaze töreni için ülkedeki büyükelçiliklere protokol kurallarını içeren mesaj gönderildi.

Dışişleri bakanlığının yolladığı mesajda, Westminster Katedral’indeki törenin çok kalabalık olacağı, törene katılacak devlet veya hükümet başkanlarının sadece kendilerine ve eşlerine veya yanlarında yer alacak bir kişiye yer ayrılacağı belirtildi.

Törene liderlerin ekiplerinin veya ailelerinden başka kişilerin katılmasının mümkün olmadığı vurgulandı. Liderlerin katılmaması durumunda törene onları temsilen bakan gibi üst düzey bir yetkilinin gidebileceği aktarıldı.

Kendi uçağıyla gitmek isteyen Londra dışına inecek

Protokol belgesine göre tören için Londra’ya gidecek devlet ve hükümet başkanlarından kentteki havaalanlarında protokolün yaratacağı karmaşayı engellemek amacıyla ‘mümkün olduğunca’ kendi özel uçaklarını değil, ticari uçuşları kullanması istenecek.

Başkent Londra’daki Heathrow Havalimanı’nda özel uçuş düzenlemeleri ve özel uçak parklarının mümkün olmadığı yabancı heyetlere aktarılacak. Mutlaka kendi özel uçaklarını kullanmak isteyen liderler ve heyetlerinden, Londra dışındaki daha az yoğunluk bulunan havalimanlarına inmeleri talep edilecek.

Ayrıca liderlerin helikopter kullanması da mümkün olmayacak. Cenaze öncesinde Londra üzerinde çok fazla uçuş olacağı için Londra merkezine gelişlerde helikopterler kullanılamayacak.

Toplu halde otobüsle taşınacaklar

Liderlerin cenazenin yapılacağı katedrale giderken makam araçlarını kullanamayacak. Bunun yenine devlet ve hükümet başkanları toplu halde otobüsle taşınacak.

Otobüsler, sıkı güvenlik önlemleri altında eskortlar eşliğinde Londra’nın batısından törenin yapılacağı Westminster Katedrali’ne gidecek. Törenden sonra yine otobüslerle Londra’nın batısına götürülecek liderler, burada kendi makam araçlarına geçebilecek.

Tepkiye yol açtı

İngiltere’nin son yıllarda düzenleyeceği en büyük uluslararası organizasyonda uygulayacağı katı kurallar bazı diplomatların tepkisine neden oldu.

Adı açıklanmayan bir diplomat, “(ABD Başkanı) Joe Biden’ın otobüse bindiğini düşünebiliyor musunuz?” diyerek tepkisini gösterdi.

Protokol mesajında cenaze töreni hakkında başka detaylar da yer aldı.

Buna göre, kraliçenin yerine tahta geçen oğlu Kral 3. Charles, Londra’ya gidecek liderler için Buckingham Sarayı’nda cenaze töreninden önceki akşam resepsiyon verecek.

Liderler, Kraliçe’nin naaşını ziyaret ederek saygılarını sunacak, İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nın tarihi Lancaster House yerleşkesinde taziye defterini imzalayacak ve topluca saygı duruşunda bulunacak.

Numberone.com.tr

İstanbul Sinema Müzesi’nde “Stanley Kubrick” sergisi

0

Oscar ödüllü usta yönetmen Stanley Kubrick ile ilgili hazırlanan geniş kapsamlı sergi, 1 Ekim’de ziyarete açılacak.

İstanbul Sinema Müzesi’nde “Stanley Kubrick” sergisi

Kültür ve Turizm Bakanlığınca İstanbul Sinema Müzesi tarafından açılan sergide, Kubrick’in 1928-1999 arasındaki tüm çalışmalarına kronolojik bir bakış sunulacak.

Ziyaretçilerin, ABD’li yönetmenin sıra dışı dünyasına yakından tanıklık etmesini amaçlayan sergide, yayınlanmamış belge ve senaryoların yanında obje, kamera, lens ve orijinal kostümlerde yer alacak.

Serginin küratörlüğünü, müzenin de küratörü olan Zihni Tümer ile Alman Film Müzesi Küratörleri Hans-Peter Reichmann ve Tim Heptner üstleniyor.

Müzenin sergiye özel tasarlanan 3. ve 4. katlarında, özel efektler, modeller ve etkileşimli alanlarla sanatçının mekan ve sinema bağlamında yaratıcılığı sergilenecek.

16 FİLMİYLE İLGİLİ DETAYLAR

Kubrick’in 1940’larda “Look” dergisiyle başlayan ilk sanatsal adımlarından itibaren 16 filmiyle ilgili detayların kronolojik biçimde sunulacağı sergi, sanatçının çekilmemiş veya başka yönetmenler tarafından çekilmiş, “Yapay Zeka”, “Napoleon” ve “Savaş Zamanı Yalanları” projelerini de ilk kez İstanbul izleyicisiyle buluşturacak.

Kubrick’in başyapıtı sayılan “2001: Space Odyseey” filminin özgün tasarımından esinlenilmiş deneyim alanında ise orijinal aygıt, giysi ve modeller sunulacak.

Sergi, Alman Sinema Müzesi (Deutsches Filmmuseum) tarafından Christiane Kubrick, Jan Harlan ve Londra Sanat Üniversitesi Stanley Kubrick Arşivi iş birliğiyle ve Warner Bros. Entertainment Inc., Sony-Columbia Pictures Industries Inc., Metro Goldwyn Mayer Studios Inc., Universal Studios Inc., and SK Film Archives LLC. destekleriyle hayata geçirildi.

Numberone.com.tr

Tolga Güleç: Birbirimize zaman ayıramadık

0

Oyuncu Tolga Güleç geçtiğimiz haftalarda 5 aylık ilişkilerini sonlandırdığı Yasemin Kaya Allen hakkında, “Kendisi muhteşem bir insan, ama birbirimize zaman ayıramadık” dedi.

Tolga Güleç geçtiğimiz haftalarda 5 aylık ilişkilerini sonlandırdığı Yasemin Kaya Allen hakkında, “Kendisi muhteşem bir insan, ama birbirimize zaman ayıramadık” dedi.

Tolga Güleç kendisi gibi oyuncu olan Yasemin Kaya Allen‘la biten ilişkisi hakkında konuştu. Güleç, çekimleri Yalova’da gerçekleşen başrolünü Cansu Tosun ve Özlen Maden’le paylaştığı ‘Beni Sev’ filminin lansmanında habercilerin karşısına çıktı. Oyuncu, ayrıldığı sevgilisi Yasemin Kaya Allen’la ilgili de ilk kez konuştu. Beş ay boyunca büyük bir aşk yaşadıklarını belirten Güleç, birbirlerine zaman ayıramadıklarını belirterek, “Kendisi muhteşem bir insan, ama birbirimize zaman ayıramadık ben çekimlerim için şehir dışına gitmek zorunda kaldım. O memleketine döndü derken çok ayrı kaldık görüşemeyince de bir kıymeti kalmıyor ama hep hayatında olup görüşmek isterim” dedi. Habercilerin tekrardan barışma soruları üzerine Güleç, “Allah bilir ama hiç öyle bir şey düşünmedik büyük konuşmak istemiyorum. Sonra barışırsak zor durumda kalmayı istemem” diye konuştu.

Numberone.com.tr

Koç Holding’ten İstanbul Bienali kararı

0

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 1987 yılından bu yana düzenlenen
İstanbul Bienali, bir kez daha İstanbul’u güncel sanatın buluşma noktası haline getirmeye hazırlanıyor. 17. İstanbul Bienali, 2007’den bu yana Bienal’in sponsorluğunu üstlenen Koç Holding’in desteğiyle 17 Eylül-20 Kasım arasında ücretsiz gezilebilir.

Küratörlüğünü Ute Meta BauerAmar Kanwar ve David Teh’in üstlendiği 17. İstanbul Bienali’nde, 500’ün üzerinde katılımcının 50’yi aşkın projesi yer alacak. Bienal katılımcıları arasında sanatçı, düşünür, yazar, şair, araştırmacı, mimar, radyo programcısı, balıkçı, aktivist, stand-up komedyeni, şef, etnomüzikolog, ornitolog, deniz bilimci, kukla ustası ve müzisyenler de bulunuyor.

 

Bienal, BeyoğluFatih, Kadıköy ve Zeytinburnu’nda yer alan 12 sergi mekânının yanı sıra, şehrin dört bir yanında sayıları 50’yi aşan sahaf, kitapçı, lokanta, sinema ve hastanelere ek olarak bir radyo istasyonunda izleyiciyle buluşuyor.
17. İstanbul Bienali, farklı coğrafyalarda, benzer konular üzerine düşünen ve üreten, çeşitli disiplinlerdeki katılımcıları bir araya getiriyor. Her biri uzun vadeli araştırmalar sonucu ortaya çıkan işbirliği temelli projelerin izleyicilere sunulduğu bienal, birlikte vakit geçirmek, düşünmek, konuşmak, dinlemek, okumak, izlemek, sorular sormak ve sorulara cevap aramak için bir davet niteliği taşıyor.

17. İstanbul Bienali, 13 Eylül Salı sabahı bienalin sergi mekânlarından Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi’nde düzenlenen basın buluşmasıyla tanıtıldı.

Toplantıda 17. İstanbul Bienali küratörleri Ute Meta Bauer, Amar Kanwar ve David Teh, İKSV Güncel Sanat Projeleri ve İstanbul Bienali Direktörü Bige Örer’in moderasyonunda, bir söyleşi gerçekleştirdi. Küratörler, bienalin hazırlık çalışmaları, kavramsal çerçevenin nasıl belirlendiği, sanatçı ve mekân seçimleri, kamusal program ve bienalin yaratmak istediği etkiden bahsettiler.
Basın buluşmasında, İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, 2007’den bu yana Bienal’in sponsorluğunu üstlenen Koç Holding adına Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç ve Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy da birer konuşma yaptı.
İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı: “İstanbul Kültür Sanat Vakfı olarak, 1987’den bu yana düzenlediğimiz bienal aracılığıyla sanatçıların yeni üretimlerini desteklemeyi hedefliyoruz. Mekâna özgü üretimleri ve yurtdışından sanatçıların burada yeni işbirlikleri geliştirmelerini teşvik ediyoruz. Güncel sanat alanında farklı ülkelerden düşünceleri, yeni akımları, dikkat çeken eserleri İstanbul’a taşımak için çalışıyoruz. Sanat profesyonelleri ve izleyiciler arasında etkileşim olanakları yaratıyor, ülkemizin uluslararası bağlarını güçlendiriyoruz. Bienalin parçası olarak düzenlediğimiz etkinliklerle sergiyi zenginleştiriyor, tartışma ortamları yaratıyoruz. Çocuk ve gençlere yönelik programlarımız ve ücretsiz dağıttığımız çocuk kitaplarımızla güncel sanat beğenisinin erken yaşlardan itibaren gelişmesi için çaba sarf ediyoruz. Kapılarımızı tüm izleyicilere ücretsiz olarak açıyor, yüzbinlerce izleyiciyi ağırlarken kültür-sanata erişim ve katılımın önündeki önemli bir engeli ortadan kaldırıyoruz. Bienalin ücretsiz olarak izleyiciyle buluşmasını destekleyen 2007’den bu yana bienalin sponsorluğunu üstlenen Koç Holding’in yanı sıra, TC Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile bienali destekleyen tüm kurum ve kuruluşlara teşekkürlerimi sunuyorum,” dedi.

Ömer M. Koç: “2007-2026 yılları arasını kapsayan İstanbul Bienali sponsorluğumuzu, 2036 yılına kadar uzatma kararı aldık.”

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç ise konuşmasında şunları söyledi: “İstanbul Bienali, bizleri bu sene bir kez daha sorgulamaya davet ediyor. İnsanlığın, attığı düşüncesiz adımların kaçınılmaz sonuçları ile ilk kez bu kadar net yüzleştiği bir dönemden geçiyoruz ve acil çözüm bekleyen pek çok sorunla karşı karşıyayız. 17. İstanbul Bienali günümüzün bu karmaşık sorunlarının birçoğunu tüm açıklığıyla masaya yatırıyor. Ortak akıldan beslenen çözümler sunarak, özgür ifadeye alan açıyor. Özen ve dayanışmadan beslenip daha yaşanır bir gezegeni mümkün kılma gayesiyle sanatseverlerle buluşuyor. Bienal’in sanat dünyasına ve İstanbul’a getireceği enerjinin sizleri de benim kadar heyecanlandıracağını ümit ediyorum. Sanatın üzerimizdeki dönüştürücü gücü sayesinde, daha iyiye yönelik ilham sunacağına ve bizlerin de dünyayı dönüştürecek gücü kendimizde bulmamıza vesile olacağına kaniyim. Medeni, çağdaş ve aydın bir Türkiye’nin yolunun eğitim ve sanattan geçtiğine inanıyorum. İlk kez sizlerle güzel bir haberi paylaşmak istiyorum. 2007-2026 yılları arasını kapsayan İstanbul Bienali sponsorluğumuzu, 2036 yılına kadar uzatma kararı aldık. Hepimize hayırlı olsun.”
Buluşmanın ardından Türk Musikisini Araştırma ve Tanıtma (TÜMATA) grubu, bienal katılımcılarından Mariah Lookman’ın bienal için tasarladığı su bahçesindeesere eşlik eden besteyi seslendirdi. Türk müzik terapisi ilkelerini kullanan geleneksel müzisyenler B. Kanıkey Güvenç Akçay (çeng), Halime Atalay (İstanbul kemençesi) ve Faysal Macit (bendir ve tabla) sanatçı Lookman’la birlikte aylara yayılan bir diyalog içinde besteledi. Lookman’ın bu mekân için özel olarak tasarladığı, eğreltiotları ve lotus çiçeklerini barındıran su bahçesi, bienalin ardından da ziyaretçilerin dinleneceği, tazeleneceği, düşüncelere dalacağı ve şifa bulacağı bir kamusal alan olarak burada kalmaya devam edecek.
Türkiye’de türünün ilk örneği olarak yaklaşık 14 dönüme yayılan Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi modern tıp ile çeşitli şifa gelenekleri arasında bir kavşak noktası olarak 700’ü aşkın tıbbi bitkiye ev sahipliği yapıyor. Bienal kapsamında Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi’nde Lookman’ın su bahçesinin yanı sıra, Laura Anderson Barbata’nın Meksika’daki Yucatan yerlileriyle yaptığı kırmızı hamaklar da yer alacak.
Numberone.com.tr

Selcen Ergun’un ilk uzun metrajlı filmi ‘’Kar ve Ayı’nın dünya prömiyeri

0

Selcen Ergun’un ilk uzun metrajlı filmi ‘Kar ve Ayı’nın, dünya prömiyeri 47. Toronto Uluslararası Film Festivali’nin önemli keşif filmlerine yer verilen Discovery Bölümü’nde yapıldı. Festivale Türkiye’den seçilen tek yapım olan ‘Kar ve Ayı’nın Toronto yolculuğunda Selcen Ergun’a filmin başrol oyuncusu Merve Dizdar ve görüntü yönetmeni Florent Herry eşlik etti.

Selcen Ergun'un ilk uzun metrajlı filmi ‘’Kar ve Ayı'nın dünya prömiyeri 47. Toronto Uluslararası Film Festivali’nde gerçekleşti

Türkiye prömiyerini Toronto’nun hemen ardından 59. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Ulusal Yarışma bölümünde gerçekleştirecek filmin başrollerinde Merve Dizdar ve Saygın Soysal yer alırken onlara Asiye Dinçsoy, Erkan Bektaş, Derya Pınar Ak, Onur Gürçay ve Muttalip Müjdeci eşlik ediyor. Selcen Ergun’un yönettiği ve senaryosunu Yeşim Aslan’la beraber yazdığı, psikolojik gerilim unsurları taşıyan ‘Kar ve Ayı’da kışın bitmek bilmediği uzak bir kasabaya atanan genç bir hemşirenin oradaki erk ilişkileri, sır ortaklıkları ve şüpheyle yüzleşme hikayesi anlatılıyor.

Selcen Ergun'un ilk uzun metrajlı filmi ‘’Kar ve Ayı'nın dünya prömiyeri 47. Toronto Uluslararası Film Festivali’nde gerçekleşti

Sinemaseverlerin yoğun ilgisiyle karşılaşan filmin prömiyerinin biletleri günler öncesinde tükendi. Discovery Bölümü’nün baş programcısı Dorota Lech’in sunduğu filmin gösteriminin sonunda yönetmen Selcen Ergun, “Post prodüksiyonunu pandemi sırasında yaptığımız filmimizin sonunda büyük perdede sinemaseverlerle buluşması benim için çok heyecan verici.” cümleleriyle duygu ve düşüncelerini dile getirdi. Filmin başrol oyuncularından Merve Dizdar ise heyecanını şu sözlerle paylaştı: “Şahane bir prömiyerdi, Toronto seyircisiyle beraber filmimizi izlemek büyük bir mutluluktu.”

Selcen Ergun'un ilk uzun metrajlı filmi ‘’Kar ve Ayı'nın dünya prömiyeri 47. Toronto Uluslararası Film Festivali’nde gerçekleşti - Resim : 2

Türkiye – Almanya – Sırbistan ortak yapımı ‘Kar ve Ayı’nın çekimleri 2020 yılında Artvin’in Şavşat bölgesinde kış döneminin zorlu koşullarında yapıldı. Görüntü yönetmenliğini Florent Herry’nin üstlendiği filmin kurgusu Çiçek Kahraman tarafından gerçekleştirilirken, filmin müziklerinde ise Erdem Helvacıoğlu imzası bulunuyor. ‘Kar ve Ayı’, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Eurimages, Medienboard Berlin-Brandenburg, Hamburg Schleswig-Holstein ve Sırbistan Film Merkezi tarafından desteklenirken, Nefes Films ve Albino Zebra Film yapımcılığında, Riva Film, Set Sail Films, TRT, Intercam Upgrade, Ezgi Mola, Boş İşler Yapım ve Set Pozitif Filmcilik ortaklığında tamamlandı.

Selcen Ergun'un ilk uzun metrajlı filmi ‘’Kar ve Ayı'nın dünya prömiyeri 47. Toronto Uluslararası Film Festivali’nde gerçekleşti - Resim : 3

Numberone.com.tr