Ana Sayfa Blog Sayfa 518

SOLOTÜRK Çanakkale’de çocuklar için uçtu

0
Türk Hava Kuvvetleri’nin gösteri ekibi SOLOTÜRK, Çanakkale’de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliklerinin yapıldığı Anadolu Hamidiye Tabyası semalarında çocuklar için uçuş gerçekleştirdi.
SOLOTÜRK Çanakkale'de çocuklar için uçtu - Sayfa:1

Kentte 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları farklı noktalarda gün boyu devam etti.

SOLOTÜRK Çanakkale'de çocuklar için uçtu - Sayfa:2

Okulların hazırladığı gösterilerin sunulduğu Anadolu Hamidiye Tabyası’nda saat 15.30’da, SOLOTÜRK’ün yeni gösteri paketinin ilk uçuşu Pilot Binbaşı Emre Mert komutasında gerçekleşti.

SOLOTÜRK Çanakkale'de çocuklar için uçtu - Sayfa:3

Uçuş emniyet subayı olarak SOLOTÜRK Pilotu Binbaşı Murat Bakıcı görev yaparken, sunumu ise Üsteğmen Alper Şen gerçekleştirdi.

SOLOTÜRK Çanakkale'de çocuklar için uçtu - Sayfa:4

SOLOTÜRK uçuşunu çocuklar aileleriyle birlikte nefeslerini tutarak izledi.

SOLOTÜRK Çanakkale'de çocuklar için uçtu - Sayfa:5

Birçok kişi cep telefonu kameralarıyla bu anları ölümsüzleştirdi.

SOLOTÜRK Çanakkale'de çocuklar için uçtu - Sayfa:6

Anadolu Hamidiye Tabyası ve Çanakkale Boğazı semalarındaki SOLOTÜRK uçuşu sırasında ortaya güzel görüntüler çıktı.

SOLOTÜRK Çanakkale'de çocuklar için uçtu - Sayfa:7

SOLOTÜRK, Çanakkale Kara Savaşları’nın 107’nci yıl dönümü nedeniyle yarın da Şehitler Abidesi’nde uçuş gerçekleştirecek. (DHA)

SOLOTÜRK Çanakkale'de çocuklar için uçtu - Sayfa:8
SOLOTÜRK Çanakkale'de çocuklar için uçtu - Sayfa:9
SOLOTÜRK Çanakkale'de çocuklar için uçtu - Sayfa:10
SOLOTÜRK Çanakkale'de çocuklar için uçtu - Sayfa:11
SOLOTÜRK Çanakkale'de çocuklar için uçtu - Sayfa:12
SOLOTÜRK Çanakkale'de çocuklar için uçtu - Sayfa:13
SOLOTÜRK Çanakkale'de çocuklar için uçtu - Sayfa:14
SOLOTÜRK Çanakkale'de çocuklar için uçtu - Sayfa:15

 

 

Numberone.com.tr

Gaslit’in galası, renkli anlara sahne oldu

0

Julia Roberts ve Sean Penn’in başrolünde olduğu ‘Gaslit’in galası, renkli anlara sahne oldu

Renkli gala

‘Gaslit’ dizisinin prömiyeri, geçtiğimiz gün New York’taki Modern Sanatlar Müzesi’nde yapıldı. 24 Nisan’da ABD’deki Starz isimli kanalda yayınlanmaya başlayacak ve her hafta yeni bölümüyle ekrana gelecek projede, yönetmen Robbie Pickering, 1972’deki Watergate hırsızlığını ve ardından gelen skandalı ele alıp, geçmişle bugünü birbirine bağlıyor.
Başrollerinde Julia Roberts (Martha Mitchell) ve Sean Penn’in (John Mitchell) yer aldığı dizinin galasına ünlü isimler akın etti. Renkli geçen prömiyer, keyifli anlara sahne oldu.

 

Numberone.com.tr

96 yıla neler sığdırdı! Manolya ağacının önünde yeni yaş pozu

0
Dünyanın en uzun süre tahtta kalan monarkı unvanını elinde tutan İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth, bugün tam 96 yaşına giriyor. 21 Nisan 1926 tarihinde dünyaya gözlerini açan 2. Elizabeth, yeni yaşını Sandringham’da ailesiyle birlikte sakin bir şekilde kutlayacak.96 yıla neler sığdırdı Manolya ağacının önünde yeni yaş pozu

MANOLYA AĞACININ ÖNÜNDE
Onun 1943 yılından bu yana hiç kaçırmadığı etkinlikleri düzenleyen Royal Windsor Horse Show da Kraliçe’nin çok sevdiği midillileriyle birlikte çekilmiş bir fotoğrafını yayınladı. Geçen ay Windsor Kalesi’nde çekildiği belirtilen fotoğrafta Kraliçe, bir manolya ağacının önünde iki tane beyaz midilliyle birlikte görülüyor. Son dönemde sağlığı bozulduğu için bazı etkinliklere katılamayan bazılarını da iptal eden 2. Elizabeth mümkün olan her zamanda at binmeyi ihmal etmiyor.

96 yıla neler sığdırdı Manolya ağacının önünde yeni yaş pozu

BÜYÜK KUTLAMA HAZİRAN AYINDA
Kraliçe 2. Elizabeth için bu yılın ayrı bir önemi var. O da tahta çıkışının 70’inci yılını kutluyor olması. Platin Jübile etkinlikleri kapsamında hem Kraliçe’nin doğum günü hem de tahttaki 70’inci yılı özel etkinliklerle kutlanacak. Bu arada her ne kadar doğum günü 21 Nisan olsa da Kraliçe’nin yeni yaşıyla ilgili yoğun kutlamayı 2 Haziran’da Trooping The Colour adlı etkinlikle kutladığını da ekleyelim.

96 yıla neler sığdırdı Manolya ağacının önünde yeni yaş pozu

AMCASI AŞK UĞRUNA TAHTI BIRAKINCA
Dünyanın en uzun süre tahtta kalan monarşi üyesi olma unvanını elinde tutan Kraliçe 2. Elizabeth’in yaşamı da aslında benzerine filmlerde ya da romanlarda rastlanacak türden. Amcasının aşkı uğruna tahtı bırakması, onun yerine babasının kral olması. Sonra da ailenin büyük çocuğu olduğu için babasının ölümünden sonra tahta kendisinin geçmesi. Belki de amcası Kral VIII. Edward, Wallis Simpson uğruna tahtını bırakmasaydı bugün Kraliçe Elizabeth de çocukları da çok başka bir konumda olacaklardı.

96 yıla neler sığdırdı Manolya ağacının önünde yeni yaş pozu

BİR KIZ KARDEŞİ VARDI
Tam adı Elizabeth Alexandra Mary olan Kraliçe 2. Elizabeth, 21 Nisan 1926’da dünyaya geldi. Amcası 8. Edward, 11 Aralık 1936’da, yani Elizabeth henüz 10 yaşındayken tahtı kardeşi George’u bıraktı. O andan itibaren de Prenses Elizabeth, ülkesinin tahtının gelecekteki varisi haline geldi. Kral 6. George ile eşi Elizabeth Bowes Lyon’ın, bir de Margaret adında bir kızı daha vardı.

96 yıla neler sığdırdı Manolya ağacının önünde yeni yaş pozu

ÖZEL OKUL OLUŞTURULDU
Amcasının tahtı bırakmasından ve babasının kral olmasında sonra Elizabeth ve ailesi Kensington Sarayı’ndan Buckingham Sarayı’na taşındı. Özel bir eğitim gören Elizabeth, özellikle de atlara meraklıydı çocukken. Bu merakı halen de sürmekte. Elizabeth Eton College’nin başkan rektörü Henry Marten’dan anayasa tarihine ilişkin dersler aldı. Dadısı ile konuşmak için Fransızca öğrenmeye başladı. Sonradan o özel okulun öğrencisi oldu. Bu okul özel olarak onun kendi yaşıtları ile temasta olması için oluşturulmuştu.

96 yıla neler sığdırdı Manolya ağacının önünde yeni yaş pozu

İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI YILLARI
Babasının tahta geçmesinden kısa bir süre sonra 2. Dünya Savaşı patlak verdi. Bu süreçte Londra’da bombalanmaya başlayınca deneyimli politikacı Rab Hailsham, Elizabeth ile kardeşi Margaret’in Kanada’ya götürülmesini teklif etti. Fakat o dönemde Ana Kraliçe olarak anılan annesi Elizabeth, ne çocuklarını göndermek ne de kendisi gitmek istedi. Kocasının yanında kalmakta ısrar etti. Bu süreçte Elizabeth ile Margaret, İskoçya’daki Balmoral Şatosu’nun nispeten güvenli ortamında kaldı. Oradan Sonra Norfolk’a, Sandringham House’a taşındılar.

96 yıla neler sığdırdı Manolya ağacının önünde yeni yaş pozu

1947’DE EVLENDİLER
9 Kasım 1947’de, uzaktan kuzeni olan, eski Yunanistan ve Danimarka prensi, Kraliyet Deniz Kuvvetleri teğmenlerinden Philip Mountbatten ile nişanlandığı ilan edildi. Prenses Elizabeth ile Prens Philip, 20 kasım 1947’de Westminster Abbey’de evlendiler; Kral VI. George düğünden önce Prens Philip’e Edinburgh Dükü, Merioneth Kontu ve Greenwich Baronu unvanlarını verdi.

Kraliçe 2. Elizabeth çalkantılı bir hayat yaşadı. Özellikle 1992 yılı ağır bir yıl oldu. Kraliçe’nin ailesinin otoritesine Prens Charles’ın, Prenses Anne’in ve Prens Andrew’ün ailelerindeki söylenti ve her üçünün boşanma süreçleri ciddi etkiledi. Ayrıca, büyük yangın Windsor Sarayı’nın bir bölümünü yok etti.

96 yıla neler sığdırdı Manolya ağacının önünde yeni yaş pozu

KENYA’DA BULUNUYORLARDI
Elizabeth, babası öldüğünde Prens Philip ile birlikte Sagana’da kalıyordu. Babasının ölüm haberi önce Nairobi’deki yetkilileri gönderildi. Fakat telgrafın deşifre edilmesi uzun sürdüğü için Elizabeth de babasının ölümünü saatler sonra öğrendi. Kral’ın ölümü önce Prens Philip’e açıklandı. O da karısına babasını kaybettiğini söyledi. Royally Obsessed adlı yayının sunucusu olan Rachel Bowie de Elizabeth’in o sırada fotoğrafçılar tarafından görüntülenmek istemediğini söyledi. Elizabeth ve Philip kraliyet turunun geri kalanını iptal ettikten sonra hemen Londra’ya dönmek için hazırlıklara başladı. Fakat babasının ölüm haberinin şokunu yaşayan Elizabeth o birkaç günde hiçbir fotoğrafçı tarafından görüntülenmedi.

Kocasıyla birlikte çıktığı bir yolculukta, Kenya’nın Sagana kentinde bulundukları sırada, 6 Şubat 1952’de babasının öldüğü ve yerine kendisinin geçtiği haberini aldı. İlk Parlamento açış konuşmasını 4 Kasım 1952’de yaptı. 1953 yılında resmî olarak taç giydi ve gerçekleştirilen tören tarihte ilk kez televizyonda yayınlandı.

96 yıla neler sığdırdı Manolya ağacının önünde yeni yaş pozu

HAZIRLIKLAR 14 AY SÜRDÜ
Kraliçe 2. Elizabeth, babasının ölümü nedeniyle 2 Şubat 1952’te tahta çıktı. Taç giyme töreni ise bir yıl sonra yapıldı. Bu törende de bir ilk yaşandı. Tören, TV’den yayınlandı. Westminister Abbey’deki tören 2 Haziran 1953’te gerçekleşti. Bu gösterişli törenin hazırlıkları ise 14 ay sürdü.

96 yıla neler sığdırdı Manolya ağacının önünde yeni yaş pozu

DIANA’NIN ÖLÜMÜ DÖNEMİNDE ELEŞTİRİ OKLARININ HEDEFİ OLDU
Onun Prenses Diana’nın 1997 Ağustos’unda trajik ölümüne sakin yaklaşımı ve beş gün milli yas günlerinde kral ailesinin saraydan dışarı çıkmaması Büyük Britanyalıların çoğunluğunun hoşuna gitmedi. Aile kamuoyu karşısına Diana’nın ölümünden bir gün önce çıktı, ancak bununla birlikte Britanya basınının keskin eleştirisine maruz kaldı.

 

 

Numberone.com.tr

Demet Özdemir’in derin göğüs dekoltesine Oğuzhan Koç yorum yaptı.

0
Demet Özdemir ve Oğuzhan Koç evlilik için gün saytığı belirtiliyor. Erkenci Kuş, Doğduğun Ev Kaderindir, Çilek Kokusu gibi dizilerle ekran önüne gelen Demet Özdemir son dönemde sosyal medya paylaşımları ile gündem. Bu sefer Demet Özdemir dekolteli minisiyle paylaşım yaptı. Oğuzhan Koç’tan yorum geldi.
Demet Özdemir'in derin göğüs dekoltesine Oğuzhan Koç yorum yaptı. Göğüs ve göbek dekolteli elbisesiyle poz verdi. Mini elbise ise çok beğenildi - Sayfa:1

Ünlü oyuncu Demet Özdemir son zamanlarda, kariyer hayatı kadar özel hayatıyla da gündeme geliyor.

Demet Özdemir'in derin göğüs dekoltesine Oğuzhan Koç yorum yaptı. Göğüs ve göbek dekolteli elbisesiyle poz verdi. Mini elbise ise çok beğenildi - Sayfa:2

Özdemir, kendisi gibi ünlü sevgilisi Oğuzhan Koç ile inişli çıkışlı ilişkilerinin ardından evlilik kararı aldı.

Demet Özdemir'in derin göğüs dekoltesine Oğuzhan Koç yorum yaptı. Göğüs ve göbek dekolteli elbisesiyle poz verdi. Mini elbise ise çok beğenildi - Sayfa:3

Ünlü oyuncu Özdemir son dönemlerde sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla dikkat çekiyor.

Demet Özdemir'in derin göğüs dekoltesine Oğuzhan Koç yorum yaptı. Göğüs ve göbek dekolteli elbisesiyle poz verdi. Mini elbise ise çok beğenildi - Sayfa:4

Cesur paylaşımlarıyla gündeme gelen Demet Özdemir bu paylaşımlarına bir yenisini daha ekledi.

Demet Özdemir'in derin göğüs dekoltesine Oğuzhan Koç yorum yaptı. Göğüs ve göbek dekolteli elbisesiyle poz verdi. Mini elbise ise çok beğenildi - Sayfa:5

MİNİ ELBİSE, DERİN DEKOLTE

30 yaşındaki oyuncu Demet Özdemir mini elbisesiyle kamera karşısına geçti.

Demet Özdemir'in derin göğüs dekoltesine Oğuzhan Koç yorum yaptı. Göğüs ve göbek dekolteli elbisesiyle poz verdi. Mini elbise ise çok beğenildi - Sayfa:6

Göğüs ve göbek dekolteli elbisesiyle poz veren Demet Özdemir’e sevgilisinden yorum gecikmedi.

Demet Özdemir'in derin göğüs dekoltesine Oğuzhan Koç yorum yaptı. Göğüs ve göbek dekolteli elbisesiyle poz verdi. Mini elbise ise çok beğenildi - Sayfa:7

Oğuzhan Koç, Özdemir’in o pozuna kalp emojisi koydu.

Demet Özdemir'in derin göğüs dekoltesine Oğuzhan Koç yorum yaptı. Göğüs ve göbek dekolteli elbisesiyle poz verdi. Mini elbise ise çok beğenildi - Sayfa:8

İşte o paylaşım…

Demet Özdemir'in derin göğüs dekoltesine Oğuzhan Koç yorum yaptı. Göğüs ve göbek dekolteli elbisesiyle poz verdi. Mini elbise ise çok beğenildi - Sayfa:9
Demet Özdemir'in derin göğüs dekoltesine Oğuzhan Koç yorum yaptı. Göğüs ve göbek dekolteli elbisesiyle poz verdi. Mini elbise ise çok beğenildi - Sayfa:10

İşte Oğuzhan Koç’un yorumu…

Demet Özdemir'in derin göğüs dekoltesine Oğuzhan Koç yorum yaptı. Göğüs ve göbek dekolteli elbisesiyle poz verdi. Mini elbise ise çok beğenildi - Sayfa:11
Demet Özdemir'in derin göğüs dekoltesine Oğuzhan Koç yorum yaptı. Göğüs ve göbek dekolteli elbisesiyle poz verdi. Mini elbise ise çok beğenildi - Sayfa:12
Demet Özdemir'in derin göğüs dekoltesine Oğuzhan Koç yorum yaptı. Göğüs ve göbek dekolteli elbisesiyle poz verdi. Mini elbise ise çok beğenildi - Sayfa:13
Demet Özdemir'in derin göğüs dekoltesine Oğuzhan Koç yorum yaptı. Göğüs ve göbek dekolteli elbisesiyle poz verdi. Mini elbise ise çok beğenildi - Sayfa:14
Demet Özdemir'in derin göğüs dekoltesine Oğuzhan Koç yorum yaptı. Göğüs ve göbek dekolteli elbisesiyle poz verdi. Mini elbise ise çok beğenildi - Sayfa:15
Demet Özdemir'in derin göğüs dekoltesine Oğuzhan Koç yorum yaptı. Göğüs ve göbek dekolteli elbisesiyle poz verdi. Mini elbise ise çok beğenildi - Sayfa:16
Demet Özdemir'in derin göğüs dekoltesine Oğuzhan Koç yorum yaptı. Göğüs ve göbek dekolteli elbisesiyle poz verdi. Mini elbise ise çok beğenildi - Sayfa:17

 

 

Numberone.com.tr

Venedik Bienali’nde Türkiye Pavyonu açıldı

0
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Venedik Bienali 59. Uluslararası Sanat Sergisi’nde Türkiye Pavyonu’nun açılışını yaptı.

Venedik Bienali’nde Türkiye Pavyonu açıldı

İtalya’nın Venedik kentindeki Arsenale’de iki yılda bir yapılan Venedik Bienali 59. Uluslararası Sanat Sergisi, 23 Nisan’daki genel açılışı öncesinde ön izleme günleriyle başladı. Venedik Bienali Türkiye Pavyonu için de dün özel bir açılış etkinliği düzenlendi.Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımıyla gerçekleştirilen açılışa Türkiye’nin Roma Büyükelçisi Ömer Gücük, Büyükelçilik Müsteşarı Cemile Elvan Hacıefendioğlu, Türkiye’nin Roma Büyükelçiliği Kültür ve Tanıtım Müşaviri Haluk Söner ile Türkiye’nin Vatikan Büyükelçisi Lütfullah Göktaş, Türkiye’nin Milano Başkonsolosu Özgür Uludur ve TC Milano Muavin Konsolos Ozan Kublay’ın yanı sıra sanat ve akademi dünyasından pek çok önemli isim katıldı.Venedik Bienali Türkiye Pavyonu’nda kavramsal sanatın öncü isimlerinden Füsun Onur’un ‘Evvel zaman içinde…’ isimli yeni eseri sergileniyor. Sergi, insanların gezegende yarattığı tahribata karşı birleşen bir grup fareyle kedinin öyküsünü anlatıyor.Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, açılışta yaptığı açıklamada “Kültür ve sanatın ortak dil ve küresel markası olan Venedik Bienali, 120 yılı aşkın süredir gerçekleşiyor. Özellikle sanat sergilerinin de 59’uncusu düzenleniyor. Bu bağlamda bu sene biz Türkiye Pavyonu’nda Füsun Onur Hanımefendi’nin performansıyla katılıyoruz Türkiye olarak. Bu etkinliklerin gerçekleşmesinde büyük emeği olan en başta Dışişleri Bakanlığımız, İstanbul Kültür Sanat Vakfı’na (İKSV) şükran borçlu olduğumuzu söylemek istiyorum. 31 yıllık yolculukta Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak her daim onların yanında olduk, bu yolculuğa beraber devam ettik. İnşallah bundan sonra da beraber devam edeceğiz. Kültür sanatın birleştirici gücünün çok önemli olduğu bu günlerde Venedik Bienali güzel de bir rol oynuyor. Biz de Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanata verdiğimiz destekleri arttırarak devam edeceğiz. Bu görsel şölenleri bir şekilde ülkemize de getirmek, Türkiye’nin buralarda temsil edilmesi çok çok önemli” dedi.Venedik Bienali 59. Uluslararası Sanat Sergisi, 23 Nisan-27 Kasım tarihleri arasında ziyaret edilebilecek. Bienalde The Milk of Dreams başlıklı ana serginin yanı sıra Arsenale, Giardini ve şehrin farklı noktalarında Türkiye Pavyonu’nun da aralarında bulunduğu 81 ülkenin sergileri yer alacak.

 

Numberone.com.tr

Madonna, iç çamaşırlarıyla dans ederken görüntülendi

0

Madonna , TikTok videosunda iç çamaşırlarıyla dans ederken poz verdi.

63 yaşındaki şarkıcının bu videosuna yorum yağdı.

Vay canına: Madonna, cızırtılı bir TikTok videosunda dantel tanga ve dar korse içinde yavaşça dans ederken hayal gücüne çok az şey bıraktı

Material Girl hit yapımcısı, kamera önünde dans ederken video için özel olarak yaptığı makyajıyla da dikkat çekti

 

Numberone.com.tr

Kraliçe Elizabeth’in 96’ncı yaşına özel bebek üretildi

0

İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth’in 96’ncı yaş günü ve tahttaki 70’inci yılına özel oyuncak bebek üretildi.

Kraliçe Elizabeth’in 96’ncı yaşına özel bebek üretildi

İngiltere’nin en uzun süre tahtta kalan hükümdarı unvanına sahip olan İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth bugün 96’ncı yaşını kutluyor. Kraliyet ailesi üyeleri bugün Kraliçenin 96’ncı yaş günü vesilesiyle Sandringham Malikanesi’nde toplandı. Dün akşam saatlerinde Kraliçe’nin Windsor Kalesi’nde çekilen yeni bir fotoğrafını yayınlayan Kraliyet Ailesi, bugün de 1928 yılında Kraliçe 2 yaşındayken çekilmiş bir fotoğrafını paylaştı. Kraliyet Ailesi tarafından sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, “1928’deyken kraliçe olması beklenmiyordu, şimdi Majesteleri bu yıl İngiliz tarihinde bir ilk olan Platin Jübile’sini kutluyor” ifadeleri yer aldı.

TAHTTAKİ 70’İNCİ YILI

Kraliçe Elizabeth, İngiltere’de tahtta 70 yılını dolduran hükümdarlar için düzenlenen Platin Jübile’yi kutlayan ilk hükümdar olacak. 6 Şubat 1952’de ilk kez tahta çıkan Kraliçe için yıl dönümü kutlamaları 2-5 Haziran tarihleri arasında Buckingham Sarayı da dahil olmak üzere ülkenin çeşitli yerlerinde gerçekleşecek.

ABD’li oyuncak firması Mattel, 96. yaş günü ve tahttaki 70’inci yıl dolayısıyla İngiltere Kraliçesi’nin oyuncak bebeğini yaptı. Sınırlı sayıda üretilen oyuncağın bugün piyasaya sürüldüğü belirtildi.
Mavi kurdeleli fildişi renkte bir elbise giydirilen oyuncak bebeğin, Kraliçenin geçmişinden alınan detaylara sahip olduğu ifade edildi. Oyuncak bebek üzerinde Kraliçenin düğün gününde taktığı taç, babası VI. George’dan kalan pembe ve mavi kurdeleler gibi aksesuarlar yer alıyor.

 

Numberone.com.tr

Kurt Efe yüzde 50 Kıvanç!

0
Kurt Efe yüzde 50 Kıvanç

DÜNYANIN EN GÜZEL DUYGUSU

Kıvanç Tatlıtuğ, babalık heyecanını anlattı. Oyuncu, 15 Nisan’da doğan oğulları Kurt Efe’yle birlikte tüm yaşamlarının değiştiğini söyledi: “Eşim Başak da oğlumuz da çok sağlıklı. 2 gün hastanede kaldık, sonra evimize geçtik. Şu an annelik, babalık provaları yapıyoruz. Evin şekli şemali değişti tabii, oğlumuza göre mobilyalar alındı. Dünyanın en güzel duygusu, kelimelerle ifade edilmez. Allah isteyen herkese nasip etsin.”

Kurt Efe yüzde 50 Kıvanç

İKİ İSMİN DE ANISI VAR

Ünlü oyuncu, ‘Kurt’ isminin sosyal medyada gündem olduğu hatırlatılınca “Eşim zaten açıklama yapmıştı. Bizim için iki ismin de bir anısı, hikayesi var. Bu yüzden ismini Kurt Efe koyduk” dedi. Geçtiğimiz günlerde bebeği görmeye giden Özge Özpirinçci “Kurt Efe, Kıvanç’a benziyor” demişti. Tatlıtuğ, bu konuda ise “Her gün değişiyor. Bence anadan da babadan da yüzde 50 almış durumda” yorumunu yaptı.

Başak Dizer-Kıvanç Tatlıtuğ çifti, oğulları Kurt Efe’ye 15 Nisan’da kavuştu.

YENİ İMAJ

Bıyık bırakan Kıvanç Tatlıtuğ yeni imajıyla dikkat çekti.

Kurt Efe yüzde 50 Kıvanç

 

 

Numberone.com.tr

Konya’nın en büyük müzik festivali için geri sayım başladı!

0
Babil Sanat organizasyonuyla gerçekleşecek olan Konya’nın en büyük müzik festivali Babil Fest için geri sayım başladı. Sanatsal ve kültürel etkinlik alanında gerçekleştirdiği organizasyonlar ile sanatseverleri ünlü isimler ile buluşturan Babil Sanat, Mayıs ayında Konya’da bugüne kadar yapılmış en büyük müzik festivali olan Babil Fest’e imza atıyor.

20-21-22 Mayıs tarihleri arasında Konya Selçuklu Kültür Merkezi Açık Hava Sahnesi’nde, Karnaval medya sponsorluğunda gerçekleşecek olan festivalde, Türkiye’nin en başarılı ve son dönemin en popüler isimleri festival katılımcıları ile buluşacak. Festival, Konya Selçuklu Kültür Merkezi’nde yapılan ilk müzik festivali olma özelliği de taşıyor.

Adamlar, Ceren Gündoğdu, Dedublüman, Emircan İğrek, Feridun Düzağaç, Gülçin Ergül, İkilem, Kendimden Hallice, Manuş Baba, Moğollar, Norm Ender, Sena Şener, Tuğkan, Mary Jane, Touche, The Away Days, Maran Marangöz ve Bedelsiz gibi isimlerin performanslarıyla, festival katılımcıları üç gün boyunca müziğe doyacak.

Babil Fest Sahnesi

1. Gün (20 Mayıs)

2. Gün (21 Mayıs)

3. Gün (22 Mayıs)

 

Numberone.com.tr

Hayatımda güzel bir gün

0

Her şey Yeni Levent Anadolu Lisesi’nden bir davetle başladı.

Yeni açılacak kütüphaneye benim adımı vereceklerini söyledi yetkililer.

Böyle onursal bir çağrıya Yemen’de olsam kuşun kanadına biner gelirdim, yürekten ‘Evet’ dedim.

Bazı günler insanın biyografisinde büyük harflerle yazılmalı, ben de böyle bir gün geçirdim.

 

Açılışa Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in geleceğini belirttiler, ben eski kuşaktan bir İstanbullu olarak, devletin ilgisi her zaman beni mutlu eder.

Okula girer girmez beni Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile İstanbul Valisi Ali Yerlikaya karşıladı. Elbette İstanbul Milli Eğitim Müdürü, okulun müdürü onlarla birlikteydi.

Bu tür ödüllendirmelerin yalnız alana değil, bu töreni seyredenlere de bir mesaj olduğu kanısındayım. Bir mesleğe, bir sevgiye, hele kitaba kendinizi adarsanız mutlaka sizi takdir eden, ödüllendiren bir kurum, o kurumu temsil edenler çıkar.

Hazırlıkları, düzenlemeyi gördükçe, yaşadıkça tören protokol açısından gerçekten çok başarılıydı diyebilirim. Böyle toplantılarda içerik kadar biçim de önemlidir, hatta zaman zaman öne geçer.

Konuşmak için salona girince öğrencileri, davetlileri görünce doğrusu heyecanlandım. Böyle toplantılarda heyecan benim peşimi bırakmaz.

Sunucumuz zarif hanımın verdiği kısa bir bilgiden sonra genç müzisyenler sahnede yerlerini aldılar.

Eski açılışları, sunuşları anımsarken, şimdi müziğin katkısının önemini, toplantıyı ne kadar güzelleştirdiğini fark ediyorum. Benim gibi müziksiz yaşayamayan biri için hoş karşılamaydı. Doğrusu oturduğum yerden onlara eşlik ettim. Sonra kitap üzerine kısa bir konuşma yaptım.

Birçok yazarın kitapla yakın arkadaşlığı bir film karesi gibi gözümün önünden geçti, benim bu kürsüye çıkmamı sağlayan ustalarıma içimden selamlarımı, saygılarımı ilettim.

Asaf Halet Çelebi’nin koltuğunun altında mutlaka birkaç kitap olurdu.

Haldun Taner, Kadıköy vapurunda ayakta kitabını okumayı ihmal etmezdi.

Benden sonra Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer bir konuşma yaptı, kütüphane ağının nasıl genişlediğini, kitapsız bir okul kalmasın diye gösterdikleri çabadan bizi haberdar etti.

Kütüphane programının da tamamlandığı müjdesini verdi.

Vali Ali Yerlikaya, İstanbul’un kültür olaylarını takip ediyor ve katılıyor.

Gerçekten de ben bazı belediyelerin kütüphanelerini gezdim, akşam saat beşte kapanırdı kütüphaneler, kimse de yararlanamazdı. Evim Fatih’te olduğu için Fatih Belediyesi’nin kütüphanesini gezdim, öğrencilerin ruhu da midesi de düşünülmüştü.

Zeytinburnu’nda bir sanat kütüphanesi açıldı.

Trafiğin yoğun olduğu İstanbul’da semt kütüphanelerinin önemini vurgulamaya gerek yok.

Konuşmalardan sonra kütüphaneye girdik.

Hayatımda güzel bir gün

BELLEĞİME KAZINAN SAHNE

BU sahne de belleğime kazındı. Bütün öğrenciler masalarının başında ve benim kitaplarımı okuyorlardı. Bambaşka bir ruh haline girdim, üstelik bizi genç müzisyenler karşılıyordu.

Şair olsam size bu sahneleri başka türlü yazardım.

Duvara kocaman bir çizimimi asmışlardı; elbette tahmin edersiniz, elimde bir dolma kalem vardı.

Orda öğrencilerle konuştum, bazı sevdikleri yazarlardan, şairlerden söz ettiler. Gençlik yıllarım canlandı, ünlülerle ilk tanışmam, onlara kitap imzalatmam. Buluşmak için edilen telefonlar, araya konulan dostlar…

Şimdi televizyonlarda sevdiğiniz yazarları, şairleri görüyorsunuz, kitap fuarlarında kitaplarını imzalatıyorsunuz. Soruların cevabını alıyorsunuz.

Benim ilk kütüphane anılarım Beyazıt Devlet Kütüphanesi ile başlar, bizim kuşağın yetişmesinde oranın büyük payı vardır.

Şimdi telefonlardan bile kitap okunuyor ama kitabı dokunmanın başka bir haz olduğunu çoğunuzun bildiği kanısındayım.

Zevkler değişiyor, kütüphanenin camında Nâzım Hikmet’i, Orhan Veli Kanık’ı gördüm.

Kitaplar insanın kendini ve başkalarını tanımasını sağlar; ailenizi, arkadaşlarınızı her çeşit insanoğlunun anlaşılmasını mümkün kılar. Zıtlıkların kavgasız da halledilebileceğini öğretir kitaplar. Kütüphanede antolojileri de bulundurmalarını tavsiye ettim, çiçek bahçesinde insan sevdiğini bulur.

Elbet ben de bilgisayar kullanıyorum ama ekranda öğrendiklerinin sağlamasını kitaplarla yapmalarının gereğini savundum genç kuşağa, öğrencilere.

Böyle günleri yaşarken, onun heyecanı içinde düşüncelerinizi toparlayamıyor, derinden algılayamıyorsunuz. Her faninin, itiraf etmese de içinde gizli bir köşede hatırlanmak duygusu yatar, bu kütüphanede öğrenciler kitap okurken, ‘Bu kimdi?’ sorusunu sorsalar, o bile insanı mutlu ediyor.

Çok duygulandığım bir albüm armağan ettiler. Bütün öğrenim hayatımın belgeleri bir albümün içindeydi.

Doğrusu anılar denizinde kulaç atmaya başladım, aile bireylerimi, dostlarımı, okul arkadaşlarımı, hocalarımı, o yıllarda tanıştığım yazarları, okuduğum kitapları, semtleri, aramızdan ayrılanları rahmetle andım, yaşayanlara uzun sağlıklı ömürler diledim.

Dün odama çekildim bahar şiirlerini okudum, bahar şarkılarını çaldım.

BANA böyle bir gün hazırlayan yaşatan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’e, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’ya, özellikle İstanbul Milli Eğitim ve okul müdürüne kalbi teşekkürlerimi sunarım.

 

Numberone.com.tr

ABD’de MEB burslusu Türk öğrenciye mükemmellik ödülü verildi

0
ABD’de doktora çalışmalarına devam eden Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) burslusu öğrenci Sena Karataş Öztürk, öğrencisi olduğu Florida Eyalet Üniversitesinden yağlı boya çalışmasıyla “mükemmellik” ödülü kazandı. Okulda düzenlenen ödül töreninde Türk öğrenciye ödülü bölüm hocaları tarafından takdim edilirken, eserinin üniversitenin onur koleksiyonunda 1 yıl boyunca sergileneceği belirtildi.
ABDde MEB burslusu Türk öğrenciye mükemmellik ödülü verildi: Eseri bir yıl boyunca sergilenecek

Sanat Eğitimi bölümünde doktora yapan Sena Karataş Öztürk, üniversitenin farklı kategorilerde düzenlediği yarışmada “Fox Hill Tower” isimli yağlı boya çalışmasıyla “Görsel Sanatlarda Mükemmellik ve Başarı” ödülüne layık görüldü.

ESERİ BİR YIL BOYUNCA SERGİLENECEKOkulda düzenlenen ödül töreninde Türk öğrenciye ödülü bölüm hocaları tarafından takdim edilirken, eserinin üniversitenin onur koleksiyonunda 1 yıl boyunca sergileneceği belirtildi.

Sanatsal tema olarak, inşa edildikleri andan günümüze kadar toplumsal gerçekleri yansıtan kuleler ve kaleler gibi miras yapılarını seçtiğini belirten Öztürk, Paris’teki Eyfel Kulesi, İtalya’daki Pisa Kulesi ve İstanbul’daki Galata Kulesi gibi yapıların birçok tarihi döneme tanıklık eden tarihi eserler olduğunu, ancak zaman içerisinde bakımsızlık veya amacı dışında kullanımlardan dolayı zarar gördüklerini belirtti.

“TARİHİ MİRASIMIZA OLAN DUYARSIZ TAVRI VURGULUYORUM”Sanat öğrencisi Öztürk, “Tarihi mirasımıza karşı bu duyarsız tavrı vurgulamak için tarihi kuleleri basit objeler, değersiz oyuncaklar gibi kavramsal olarak değerlendirerek deforme ediyor, soyut dışavurumcu olarak eskizlerimi tuvale aktarıyorum” ifadelerini kullandı.

Türk öğrenci, 1878’den bu yana Amerikan tarihini simgeleyen Connecticut, Vernon’daki “Fox Hill Tower” isimli kuleyi de aynı duygularla resmettiğini kaydetti.

Marmara Üniversitesi Sanat Eğitimi bölümünden mezun olduktan sonra MEB bursu ile ABD’ye yüksek lisans ve doktora eğitimi için gönderilen Sena Karataş Öztürk, 2018’de yüksek lisans eğitimi sırasında, Alabama Sanat Eğitimi Derneği tarafından da ödüle layık görülmüştü.

 

Numberone.com.tr

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda İstanbul’da neler var?

0

 

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda İstanbul’un birçok noktasında çocuklar için bir dizi etkinlik organize ediliyor. Bayram için plan yapmadan önce yazımıza göz atmayı unutmayın!

Ücretsiz etkinliklerle Müze Gazhane’de 23 Nisan Şenliği yaşanacak

Her yaş gurubundan katılımcıları ağırlayan bir kültür sanat kompleksi olan Müze Gazhane birbirinden keyifli  atölye ve etkinliklerle çocuklara unutulmayacak bir bayram yaşatacak. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında 23-24 Nisan’da Müze Gazhane’ye gelen çocukları birbirinden renkli ve eğlenceli bir etkinlik programı bekliyor. Ücretsiz gerçekleşecek etkinliklerle ilgili detaylara buradan ulaşabilirsiniz.

Hope Alkazar’da 23 Nisan

Hope Alkazar, 23 Nisan Çocuk Bayramı kapsamında  çocukları 23-24 Nisan tarihlerindeSerkan Keskin ile “Nasrettin Hoca Kukla Tiyatrosu” ile buluştururken; “Gökçe Akyıldız ile Gençlere Yoga”, “İpek Artun ile Oyunlu Egzersiz”, “Gökçen Arıkan ile Hareket Egzersizi”, “Nil Ersan ile Dans Atölyesi” ve “Onaranlar Kulübü ile Figür Atölyesi” çocuklara keyifli bir deneyim yaşatacak. 8-14 yaş arası çocuklar için planlanan atölyelerle ilgili detaylara ve katılım koşullarına buradan ulaşabilirsiniz.

Miniatürk’te dolu dolu bir bayram günü sizi bekliyor

Haftanın her günü ziyaretçilerine mini bir kültür turu atma fırsatı sunan Miniatürk, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda da çocukların vazgeçilmez mekânı olacak! Sokak oyunlarından balon gösterilerine kadar bir dizi ücretsiz etkinliğe ev sahipliği yapmaya hazırlanan Miniatürk, farklı konu başlıklarında eğitici atölyelerle de çocuklara dolu dolu bir bayram günü yaşatacak. Etkinlik detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Miniatürk’e giriş bileti alanlara etkinlikler ücretsizdir.

Yapı Kredi bomontiada “World Çocuk Festivali”

Yapı Kredi bomontiada, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı 23 – 24 Nisan’da “World Çocuk Festivali” ile kutluyor. Festival kapsamında,  uçurtma atölyesi, Teneke Kutularla Picasso, Upcycling Müzik Atölyesi ve Vücut Perküsyon Atölyesi ile Flapper Swing, Fun For Jazz ve Conduct Us’ın konserleri, bando takımı gösterisi, bubble show çocuklarla buluşacak. Tümü ücretsiz gerçekleşecek etkinliklere katılmak için buradan kayıt olabilirsiniz.

23 Nisan Çocuk Karnavalı Yenikapı’da!

23 Nisan’da Yenikapı Etkinlik Alanı’na gelen minikleri tüm güne yayılan birbirinden renkli ve eğlenceli bir etkinlik programı bekliyor.
Kukuli, Maşa ile Koca Ayı, Arı Maya gibi sevilen karakterlerin gösterilerinden film gösterimlerine ve konserlere kadar bir dizi etkinliğin yer alacağı karnavalda, Nil Karaibrahimgil de çocuklarla buluşacak. Ücretsiz gerçekleşecek etkinliklerle ilgili detaylara buradan ulaşabilirsiniz.

Fetih gününü yaşatan Panorama 1453 Tarih Müzesi’nden ücretsiz çocuk etkinlikleri

Ziyaretçilerini İstanbul’un fethine götürerek tarihte uzun bir yolculuğa çıkaran Panorama 1453 Tarih Müzesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda da çocukların yeteneklerini keşfetmesini amaçlayan atölyeleri ve etkinlikleri miniklerle buluşturacak. Ücretsiz gerçekleşecek etkinliklerle ilgili detaylara buradan ulaşabilirsiniz.

Zorlu PSM’den “Çocukların Festivali”

Zorlu PSM, 22-23-24 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilecek Çocukların Festivali’nde sanatçıların da katılacağı atölyeleri çocuklarla buluşturuyor. Keyifli vakit geçirmenin yanı sıra geleceğin büyükleri çocuklara yönelik bilim, sanat, eğlence ve deneyim odaklı atölyeler (0-3)-(3-15) yaş arasındaki çocukları ve ebeveynlerini bekliyor. Bu yıl üçüncü kez düzenlenecek festivalde çocuklar hem eğlenecek hem de festival kapsamında katılacakları atölyelerle evreni keşfedecek, el becerilerini geliştirecek ve seçecekleri meslekleri şekillendirecek. Festivalde ressam Devrim Erbil, Tan Sağtürk Akademisi, oyuncular Seren Fosforoğlu, Yağmur Tanrısevsin, Fadik Sevin Atasoy ve Ragıp Savaş, heykeltıraş Malik Bulut gibi yıllardır çocuklarla beraber gerçekleştirdikleri tiyatro ve sanat akademileri ile tanınan, alanlarının önemli isimleri yer alacak.  Biletlere ve detaylara buradan ulaşabilirsiniz.

İBB Kültür Merkezlerinde Atatürk’ten Armağan 23 Nisan Buluşmaları

İstanbul’un farklı ilçelerinde yer alan kültür merkezlerinde ve Arnavutköy Meydanı’nda birbirinden keyifli etkinlikler çocukları bekliyor. “Atatürk’ten Armağan 23 Nisan Buluşmaları” başlığıyla gerçekleşecek ücretsiz etkinlikler:

İBB Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi
Karagöz Futbol Hakemliği (tiyatro) – 14.00

İBB Başakşehir Kültür Merkezi
Çalışkan Tubiş ile Tembel Tombiş (tiyatro) – 14.00

İBB Cem Karaca Kültür Merkezi
Atamıza Mektup Yazıyoruz – 13.00
Pamuk Prenses ve Gizli Ayna (tiyatro) – 14.00
Müzikli Eğlence – 15.00

İBB Erdem Bayazıt Kültür Merkezi
Dedemin Masalları (tiyatro) – 14.00
Boyama Atölyesi – 15.00

İBB Prof. Dr. Adem Baştürk Kültür Merkezi
Atamıza Mektup Yazıyoruz – 13.00
Anadolu Çocukları Holografik Dans Gösterisi – 15.00

Arnavutköy Meydanı
Bubble Show Girl (tiyatro) – 15.00
Cingöz ile Camgöz (tiyatro) – 16.00
Ayhan Öztürk ve Atilla Coşkun Toksoy ile Çocuk Şarkıları Konseri – 17.00
500 İG Gezici Kütüphanesi

İstanbul Akvaryum’dan 23 Nisan etkinlikleri

Dünyanın en büyük tematik akvaryumu, Türkiye’nin ise en büyük akvaryumu olan İstanbul Akvaryumu, çocuklar ve aileleri 17.000 canlıyı keşfederken hem 23 Nisan’a özel olarak konser, atölye çalışmalarına hem de oyuncu ve Taş Kağıt Makas Atölyesi kurucu ortağı Ceyda Düvenci ve yazar Şermin Yaşar’ın katılımlarıyla gerçekleştirilecek interaktif söyleşi gibi birbirinden öğretici etkinliklere de katılabilecek. Ücret bilgisine ve etkinlik detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Kadıköy’de 3 gün boyunca 7 noktada 23 Nisan şenliği

Kadıköy Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için 22-23-24 Nisan tarihlerinde çocukları birbirinden eğlenceli etkinliklerle buluşturmaya hazırlanıyor. Kadıköy’ün yedi farklı noktasında çocuklara özel olarak hazırlanan programda üç gün boyunca konser ve gösterilerden, atölye ve oyunlara, sanattan spora birçok farklı alanda etkinlikler yer alacak. Detaylara buradan ulaşabilirsiniz.

Türkiye İş Bankası Müzesi’nden 23 Nisan’a Özel Atölye Çalışmaları

İstanbul Eminönü’nde bulunan Türkiye İş Bankası Müzesi’nde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na özel farklı yaş gruplarına yönelik “Müze Hatıram Atölyesi” ve “Madalya Atölyesi” düzenleniyor. Sınırlı kapasiteyle gerçekleşecek atölyelere katılmak için

 

Numberone.com.tr

Serena Williams ve Lewis Hamilton, Chelsea’yi satın almak için yatırım yapacak

0
Sir Lewis Hamilton ve Serena Williams, Chelsea’nın satışına dahil oluyor. İki yıldız isim, konsorsiyum yönetimi için milyonlarca sterlin yatırım yapmayı kabul etti.
Serena Williams ve Lewis Hamilton, Chelsea'yi satın almak için yatırım yapacak

Sir Lewis Hamilton ve Serena Williams, Sir Martin Broughton’un Chelsea’yi satın alma teklifine dahil oluyor.

Arsenal taraftarı olduğu bilinen yedi kez Formula 1 şampiyonu Hamilton, teklif için 10 milyon sterlin taahhüt etti. Aynı değerde bir diğer teklif 23 Grand Slam kazanan tenisin eski 1 numaralı raket Williams’tan geldi.

İngiliz basınında yer alan baberde, ikilinin haftalarca süren görüşmelerin ardından Broughton ile iletişime geçtiği belirtildi.

Broughton liderliğindeki konsorsiyumun diğer yatırımcıları arasında Medya ve telekom şirketi Rogers Communications, 2026 FIFA Dünya Kupası teklif komitesine başkanlık eden John Arnold, Taipei Fubon Braves ve Fubon Guardians beyzbol takımlarının sahibi olan Tayvanlı Tsai ailesi yer alıyor.

Ünlü sporcuların bir Premier Lig kulübünü ilk kez desteklemiyor. NBA ‘in yaşayan efsnasi LeBron James, on yıldan fazla bir süredir Liverpool’da küçük bir hissedar konumda.

Broughton’un grubu, Londra kulübünü Rus oligark Roman Abramovich’ten satın almak için teklifte bulunan üç girişimciden biri. Maviler için LA Dodgers’ın sahibi Todd Boehly ve Boston Celtics’in sahibi Stephen Pagliuca yarış içinde olan diğer isimler.

 

Numberone.com.tr

Burcu Kıratlı ile boşanma hazırlığında olan Sinan Akçıl

0
Burcu Kıratlı ile ikinci kez boşanma aşamasında olan Sinan Akçıl, önceki gece yeni şarkısına klip çekti. Şubat 2021’de tekrar nikâh masasına oturan ikiliden 39 yaşındaki şarkıcının çocuk isteğine Kıratlı’nın sıcak bakmamasının, ikinci boşanma karar almasında en büyük etken olarak konuşuluyor. Sinan Akçıl, muhabirlerin “Bu kadar yoğun tempo içinde aşk hayatına nasıl zaman ayırıyorsunuz?” sorusuna yanıt verdi.

 

Numberone.com.tr

Dün gece dünyanın en güzel iki kadını ile birlikteydim

0

Gazeteci yazar Ertuğrul Özkök‘ün ‘Tansu’ya Mektuplar’ı sürüyor… Özkök, ‘Newsletter’ olarak yayınladığı eşinin adına gönderme yapan yazılarda yazılarda Türkiye’den ve Dünya’dan birçok konuyu kaleme alıyor. Ertuğrul Özkök’ün bugünkü gündeminde ise dün akşam Zorlu Performans Sanatları Merkezi‘nde (PSM) sahne alan dünyaca ünlü oyuncu Monica Belluci’nin oynadığı ‘Mektuplar ve Anılar’ yer aldı.

Özkök, bu hafta raflarda yerini alan kitabında ismini andığı Monica Belluci ve Maria Callas ile geçirdiği bir geceden bahsetti.

Ertuğrul Özkök şunları yazdı:

Bu hafta raflara çıkan yeni kitabım “Kırk7 Buçuk’un” girişinde şöyle bir cümlem var:

“Monica Belluci 57 yaşında ve hala nefesimi kesiyor…”

Tabii ki anladınız, “Hala” ifadesi 57 yaşındaki onun için değil, 74 yaşındaki kendim içindi…

Dün gece işte o kadınla beraberdim…

Daha da doğrusu benim için dünyanın en güzel kadını değil en güzel iki kadını için…

ARKA SIRADAKİ BENDEN ŞANSLI ERKEK KİMDİ

Afişin üzerinde “Maria Callas” ve “Monica Belluci” yazıyordu.

Tabi arka sırada benden daha şanslı bir erkek vardı.

Yılmaz Erdoğan…

Çünkü Monica Belluci İstanbul’da film çekerken en yakın arkadaşlarından biri oydu.

Belluci oyundan sonra kulise davetli kabul etmedi ama eminim Yılmaz girmiştir.

Yan tarafımda ise benimle aynı derecede şanslı veya şanssız sayılabilecek bir Fenerbahçeli dostum vardı.

Önder Fırat…

Anlayacağınız gece Beşiktaşlılar için daha vaatkardı.

MARİA CALLAS’A NASIL İLANI AŞK ETMİŞTİM

“Arta Kalan Zamanda” adlı arya CD’imde ise Maria Callas için şunları söylemiştim:

“Bir gün bir başka kadına aşık olacaksam, bilin ki o kadın Maria Callas olacaktır…”

Tabii bunu onun ölümünden sonra yazdığım için Tansu bakamından bir sorun yoktu…

En azından ölü bir kadına ilanı aşk etmiştim.

Dün gece işte bu iki kadınla baş başaydım.

SAHNEDEKİ KADIN 57, MEKTUPLARDAKİ 53 YAŞINDA

Sahnedeki kadın 57 yaşındaydı…

Maria Callas ise öldüğünde 53 yaşında idi…

Ellili yaşlarında iki kadın yani.

Bu hafta çıkan kitabımda işte o kadınları anlatmıştım…Tesadüfe bakın, ikisi de kitabımın çıktığı hafta sahnedeydi.

KASABADA ERKEKLERİN ÖNÜNDE YÜRÜYEN KADIN

Monica Belluci benim için hala Malena filmindeki o kadındır.

Yani Sicilya’nın Castelculo kasabasında erkeklerin önünde salına salına yürüyen o şahane kadın.

Kasabanın bütün erkeklerinin aşık olduğu kadın yani…

Sırada bir de ben vardım.

Belluci, Tom Wolf’un yazdığı ve belgeselel filmi de yapılan “Maria By Callas” kitabından bazı mektupları sahnede okuyor.

Tek dekor…Monoton ve ancak işitilebilecek düzeyde bir konuşma…Tek kostüm…Tek makyaj…Neredeyse tek ışık…Çok az mimik…

GÖZALTI KIRIŞIKLARINI SAKLAMAYAN KADINI 1.5 SAAT SEYRETMEK

Ama bütün gösteri boyunca gözaltı kırışıklarını saklamaya çalışmayan olağanüstü bir kadın yüzü seyrediyorsunuz…

Bazı seyirciler için bir düş kırıklığıydı…

Benim için de olabilirdi… Ama ben oraya ne için gitmiştim… Bu soruyu sorunca cevabımda hiçbir düş kırıklığı yok.

Neredeyse ezbere bildiğim mektuplardı… Daha önce defalarca okumuş, üzerine yazılar yazmıştım.

Ben oraya hayatımın iki çok önemli kadını için gittim.

Birini doyasıyla seyrettim. Ötekini de ona bakarak dinledim.

TİYATRO DEĞİL, NOSTALJİK BİR ŞİİR OKUMA SEANSI

Bu bir tiyatro değildi… Nostaljik bir şiir okuma seansı gibiydi… Lise yıllarımın çay saati gibi…

Bana iyi geldi.

Ya bu mektuplar… Onlar neyi anlatıyor?

Bir Diva’yı.. Bir “Untouchable”ı, dokunulamayacak bir ruhu mu…

Hayır tam aksine, dokunabileceğimiz bir Maria Callas’ı anlatıyor.

Para tatkusu bitip tükenmeyen bir anneyle kavgalar mı… Kıskanç bir kız kardeşin yarattığı sıkıntılar mı… Bütün malına el koyan bir kocaya hakarete varan öfke mi… Ya da bir aldatılma hüznü mü…

Kırılgan, yalnız, hüzünlü bir kadın portresi çıkıyor karşımıza…

HANGİ KADINA “MÜCEVHERİNİ BANA MİRAS BIRAK” DEDİ

Kendisini yetiştiren hocası Elvira de Hidalgo’ya,  “Mücevherlerini bana miras bırak, sahnede gururla taşımak istiyorum.. Onları en çok ben hakkediyorum” diyecek kadar anlaşılması zor ve karmaşık bir vefa ve tutkuyla bağlı bir karakter bu.

Evliyken başka bir erkeğe aşık olan, ama o ikinci erkek bir başkasına gittiğinde bunalımlara giren bir duygu yumağı…

Resmen aşk kederinden ölen bir kadın var mektuplarda

Ama tartışmasız bir Diva…

La Wally’de eşssizleşen, Casta Diva’da, Norma’da devleşen  biricikleşen bir sesin sahibi zaten ancak böyle bir karakter olabilirdi…

O ARTIK MALENA DEĞİL AMA YİNE BELLUCİ

Monica Belucci’ye gelince…

O artık Malena değil…

Gözlerinin altındaki kırışıklar ona daha da güzel bir yüz hediye ediyor.

Biraz kilo almış… Ama bir 57 kadınına kilonun da ne kadar yakıştığını öyle güzel ispat ediyor ki…

Yeni kitabımın da en büyük şahidi oluyor o haliyle…

Yani o yine Monica Belluci…

SONDAKİ ALKIŞIN CILIZLIĞI NE ANLAMA GELİYOR

İstanbul Zorlu Merkezi’ndeki performansı bir gece için planlanmıştı. Ama öyle büyük bir talep oldu ki, ikinci geceyi de koydular.

Dün gece salondaki herkes benimle aynı fikirde miydi, bilmiyorum.

Gösterinin sonundaki alkışın cılızlığından pek de benimle aynı fikirde olmadıklarını çıkardım.

Bense aradığımı buldum… İki olağanüstü kadın arıyordum… İkisi de oradaydı.

Güzel bir geceydi yani….

Çıkarken hediye edilen imzalı poster tabii ki küçük şahsi müzemdeki yerini aldı…

Baktıkça şunu söyleyeceğim:

21 Nisan gecesi ben bu iki kadınla birlikteydim…

Ertuğrul Özkök

Numberone.com.tr

Number1 Türk TV’de 23 Nisan coşkusu

0

Number1 Medya Grubu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı‘nın coşkusunu yaşıyor. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk‘ün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışı ile birlikte dünya çocuklarına armağan ettiği bugün, Number1 Türk TV‘de de heyecan ve coşkuyla kutlandı.

İstanbul Koleji öğrencileri, Number1 Türk TV ekranlarında 23 Nisan Özel yayını gerçekleştirdi. Dünyanın her yerinden çocukların canlandırıldığı gösteride, günün anlam ve önemi vurgulandı.

İşte o anlar:

Numberone.com.tr

Fair Play Şeref Bayrağı Fenerbahçe SK Tesislerinde Göndere çekildi

0

Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi tarafından olimpik branşlara katkıları ile 1500 kulüp içerisinden “Fair Play Şeref Bayrağı Ödülü’ne” layık görülen Kulübümüz için Fenerbahçe Dereağzı Lefter Küçükandonyadis Tesisleri’nde bir tören düzenlendi. Tesislerimizde düzenlenen törenle göndere çekilen Fair Play Şeref Bayrağı, 2 yıl boyunca tesisimizde dalgalanacak. Ayrıca Fair Play Şeref Bayrağı Diploması da müzemizdeki yerini aldı.

Törene Başkanımız Ali Y. Koç, Başkan Vekilimiz Erol Bilecik, Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan, Yönetim Kurulu Üyelerimiz, Şube Sorumlularımız, sporcularımız ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Fair Play Komisyonu Başkanı Erdoğan Arıpınar, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Genel Sekreteri Neşe Gündoğan ve komite üyelerinin yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.

İstiklal Marşının okunmasının ardından Dünya rekortmeni milli yüzücümüz Emre Sakçı’nın Türk bayrağını göndere çekmesiyle başlayan törende TMOK Fair Play Komisyonu Başkanı Erdoğan Arıpınar bir konuşma yaptı.

TMOK Fair Play Komisyonu Başkanı Erdoğan Arıpınar: Türk spor tarihine damgasını vuracak bir tören

Arıpınar, konuşmasında “Saygı değer konuklar, Türk spor tarihine damgasını vuracak bir törendesiniz. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu tür bir araştırma ve ödüllendirilme yapılmamıştır. Futbol kupaları kazanmışızdır, basketbol kazanılmıştır ama bir spor kulübünün başarılı olmasını biz Türkiye’de görüyoruz. İnşallah ileride Avrupa da bizi örnek alır. Fenerbahçe Spor Kulübü, ne zaman kurulmuş? 1907. Peki, Olimpiyat Komitesi ne zaman kurulmuş? 1908. Demek ki Fenerbahçe bizden bir yaş daha büyük. Ama bu 114 yıllık arada olanları hiçbirimiz unutmayalım. Bugün Fair Play Şeref Bayrağı’nı alan Fenerbahçe’nin bugünkü değil, 1907’den  itibaren bugüne kadar ki bütün başkanları, bütün yönetim kurulu üyeleri, bütün çalışanları, bütün emektarlarının aldığı ödüldür bu. Onun için onları rahmetle anıyor ve alkışlıyoruz. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi çeşitli kanallarda çalışırken Fair Play o kanallardan birisi. Sporun ruhu Fair Play’dir. Sloganı da şu: ‘iyiye, doğruya, güzele.’ Bizim bu sloganımızın kabul edenler ve bunu uygulayanlar ödüle layık görülür. Peki, Fenerbahçe’nin aldığı bu büyük ödülü nasıl meydana getirdiniz? Bakınız  dünyanın hiçbir yerinde ilim olmadan teknik ve bilim olmadan sonuca varılmaz. Biz de ilk defa akademisyenlerden destek aldık. İki tane üniversite, bir tanesi Ankara Gazi bir tanesi de İstanbul Cerrahpaşa. Spor kulüpleri, spor organizasyonları ve spor fakülteleri bizlere destek oldular. Bu arada yaptığımız bu çalışmaların yanı sıra Spor Bilimleri Derneği de  büyük çapta destek oldu. İlk defa devletimizin kabul ettiği kulüpleri gittik bulduk, Ankara’da araştırdık. Bu kulüplerin niteliklerine bakmaya başladık. Kulüp var bir dalda bir tane sporcusu var; kulüp var adı var dalın ama kendisi yok.. Bu araştırmaların sonunda ikinci jüri heyetimiz büyük bir çalışmayla 17 kulüp tespit etti. Bu 17 kulübün içerisinde Fenerbahçe de var. Biz, bütün kulüplerden rica ettik, dedi k ki ‘Biz araştırdık, eski tarih kitaplarını da kurcaladık, acaba durum nedir? Sizin 10 tane branşınız var ama ne aldınız?’ Bizim statümüz nasıl biliyor musunuz?

Birinci madde; hiçbir yerden destek almadan kulübün kendi mali gücüyle yürüyen şubeler ki çok önemlidir. Onun için belediyeler ve diğerlerini saf dışı bıraktık. Biz, kendi yağıyla kavrulan kulüplere gidiyoruz. İkinci maddeyse Fenerbahçe gibi diğer kulüplerin içinde Fair Play Ödülü kaç defa almışlar, ne zaman onore edilmişler? Onu da kenara ayırdık. Başkan Şampiyonası, Türkiye Şampiyonası, Avrupa Şampiyonası Dünya Şampiyonası’nda neler yapmışlar, nasıl derece almışlar, Olimpiyatlara kaç tane Ay-Yıldızlı çocuk yollamışlar? Bu çalışmalar içerisinde  ben Fikret Çetinkaya’nın gözlerinden öperim. Neden? Olağanüstü bir arşiv araştırmasıyla komitemize çok büyük yardımları oldu. Diğer kulüpler de yolladılar, inceledik ve ittifakla Fenerbahçe, üstünde bütün spor amblemleri olan ve Dünya Olimpiyat Komitesi’nin, Avrupa Olimpiyat Komitesi’nin ve bizim Ay-Yıldızlı armamız olan bayrağı hak ettiklerini söyledik. Helal olsun! Hepinize sevgiler ve saygılar.” ifadelerini kullandı.

Başkanımız Ali Y. Koç: Fenerbahçe’nin bugünlere gelmesinde emeği, katkısı olan herkes için, tüm camiamız için büyük bir gurur nişanesidir

Ardından kürsüye Başkanımız Ali Y. Koç geldi. Başkanımızın konuşması şu şekilde:

“Öncelikle misafirlerimizi sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum. Erdoğan Arıpınar, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi adına konuştu, sağ olsun. Genel Sekreter Neşe Gündoğan da bizlerle, en son verdiğimiz yemeğe de teşrif etmişti. Bizi onurlandırdı, ona da teşekkür ederiz. Tüm üyelere, sizin ekibe, tüm sporcularımıza, tüm Fenerbahçelilere, burada olan, televizyonda bizleri seyredenlere ve yönetim kuruluna, hepinize bu özel, güzel ve önemli günde bizlerle beraber olduğunuz için şükranlarımı iletir, hepinizi de sevgi ve saygıyla kucaklarım. Çok anlamlı bir törendeyiz. Burada muhtelif törenler yapıyoruz. Bu tarz, böyle bir konuyla ilgili  ilk defa beraberiz. İnşallah bu ilk buluşma bundan sonraki pek çok buluşmanın da tohumlarını atmış olur. Sayın Erdoğan Bey, güzelce nasıl seçildiğini, nasıl bir kolektif akılla ne kadar çok kulübün araştırıldığını, bunun kısa bir listeye indirildiğini ve bu listenin içinden de Fenerbahçe’nin seçildiğini güzel bir şekilde anlattı Bu bizim için çok büyük bir gurur vesilesidir. Fikret Çetinkaya’ya da teşekkür ediyorum. Kulübümüzün tarihi boyunca elde ettiği başarıları güzel bir şekilde arşivleyip sunmuşsunuz. Bu ödül aslında 2021 faaliyetleri için 1500’e yakın kulüp Spor Bakanlığı’ndan elde edilmiş, incelenmiş ve Türkiye çapında 17 kulüp kısa listeye alınmış, aday olarak seçilmiş ve Fair Play Şeref Bayrağı Ödülü’ne komisyon jürisinin seçmesiyle Fenerbahçe olarak tespit etmiştir. İlk defa hayata geçiyor. Olimpiyat bayrağı, Olimpiyat logosu deyip geçmeyin. Bilen bilir, Dünya Olimpiyat Komitesi bu amblemin, bu bayrağın nasıl kullanılacağını, ne şartlarda kullanılabileceğini çok kesin, net çizgilerle belirlemiştir. Nereden biliyorsunuz derseniz? Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’ne sponsor olduğumuz dönemlerden biliyorum. Dolayısıyla bu bayrağın, bu amblemin iki sene boyunca burada dalgalanacak olması çok büyük bir başarıdır, büyük bir gurur vesilesidir. İnşallah bu hak ettiğimiz ödülü geliştirerek bir sonraki jüriye ‘acaba tekrar mı Fenerbahçe’ye versek?’ sorusunu sordurturuz. Her zaman söylediğimiz, vurguladığımız bir olgu var: Fenerbahçe, bir spor kulübü! Hatta Fenerbahçe, bir spor kulübünden de öte bir kulüp. Fenerbahçemiz, bir genç Cumhuriyetin, bir ülkenin kurtuluşunda ve kuruluşunda çok önemli roller, vazifeler edinmiş, ülkesi için canını vermiş bir kulüpten bahsediyoruz. Dolayısıyla bu ödül sadece bugünlerin değil, Fenerbahçe’nin bugünlere gelmesinde emeği, katkısı olan herkes için, tüm camiamız için büyük bir gurur nişanesidir. Bilmeyenler için söyleyelim, bilenler için hatırlatalım: Kuruluş amacımızda yer alan ‘beden ve fikir eğitimini yaygınlaştırmak, vatan gençlerini hayat mücadelesine, sıkıntılara ve askeri seferlere alıştırmak’ şeklinde başlayan ilkemiz Cumhuriyetimizin ilanıyla birlikte Atamızın işaret ettiği zeki, çevik ve ahlaklı sporcular yetiştirme şeklinde vücut bulmuştur.  Tarihimizden bugüne de bu şekilde devam etmektedir, bundan sonra da böyle devam edeceğinden hiç şüphemiz yoktur.
Erdoğan Bey, dediniz ki ‘Kulüpler var, ismi var, faaliyeti yok; adı var, bir sporcusu var.’ Biraz da Fenerbahçe’nin rakamlarından bahsedelim. Ve ‘hiçbir yerden destek almadan’ dediniz, üstüne basarak da söylediniz. Bu da bizim için çok çok önemli.

Başkanımız: Olimpiyatta ülkemiz toplamda 45 madalya almış, bu 45 madalyanın 5’ini Fenerbahçeli sporcular ülkemize kazandırmışlardır

Son 6 Olimpiyata ülkemizden toplamda 520 sporcumuz katılmış. Bu 520 sporcunun son 6 Olimpiyatta 90 sporcusu Fenerbahçe’den. Fenerbahçe’yi temsil etmiş veya Fenerbahçe sporcusu olarak katılmış, ülkesini temsil etmiş. Bana göre çok az, ülkemiz için de çok az. Dünyada hatırı sayılır, dünyanın önemli coğrafyasının lider ülkelerinden biri olacaksak sporda da başarı olmazsa olmazdır. Bir ülkeyi pazarlamanın, bir ülkenin ismini insanların kafasına kazımanın en önemli yollarından biri de spordan geçmektedir. Genç bir nüfusumuz olmasına rağmen, büyük bir nüfusumuz olmasına rağmen bugüne kadar sporda elde ettiğimiz başarılar yeterli değildir. İnşallah üstüne koyarak devam ederiz. Son 6 Olimpiyatta ülkemiz toplamda 45 madalya almış, bu 45 madalyanın 5’ini Fenerbahçeli sporcular ülkemize kazandırmışlardır. En yüksek katılımı 108 sporcuyla Tokyo Olimpiyatları’nda gerçekleştirdik. Genç bir ülkemiz var, spora merakımız var, yatırım yapacak tesisleşme gücümüz var ki tesisleştik ama burayı dolduracak, buradan ülkeyi dünya çapında tanıtacak sportif başarıların çıkması için çok daha fazla gençler yatırım, insanımıza yatırım ve uzun vadeli bir düşünce içinde olmamız gerekir.

Başkanımız: Fenerbahçemizin bu kadar halka sirayet etmesini sağlayan yegane şey on binlerce sporcu yetiştiriyor olması ve kayıtsız şartsız bu vatana, bu millete kendini adamış olmasından kaynaklanmaktadır

Şimdi şöyle bir bakalım; futbol, basketbol, voleybol, atletizm, masa tenisi, boks, yüzme, kürek ve yelken olmak üzere şu an 9 branşta faaliyet göstermekteyiz. Yani Erdoğan Bey, kulüp de var, adı da var, faaliyeti de var, binlerce sporcusu da var. Bünyemizde futbol olarak baktığımız zaman kadın futbol altyapılar dahil 273, voleybolda 188, basketbolda engelli takımımız da dahil altyapıda 146, yüzme, yelken, kürek, atletizm, masa tenisi, boks dahil olmak üzere Olimpik branşlarımızda 997 sporcumuz ve Türkiye’nin dört bir yanına yayılmış spor okullarımızla beraber aşağı yukarı 15 bin gencimizle beraber toplamda 16 bin 615 sporcuya ev sahipliği yapmaktayız. Bu sayı Fenerbahçe’nin ülke çapında dokunduğu, yetiştirdiği sporcuların sayısı. 28 şampiyonlukla, Türkiye’nin en fazla şampiyon olan Fenerbahçe futbol takımı, tarihten bugüne Sarı Lacivertimizi kalplere kazıyan başlıca unsur oldu, bunu hepimiz biliyoruz ancak bununla beraber Fenerbahçemizin bu kadar halka sirayet etmesini, toplumun bir parçası olmasını, ülke coğrafyasında ayak izinin büyüklüğü bütün bunları sağlayan yegane şey, kuruluşundan beri pek çok branşta on binlerce sporcu yetiştiriyor olması ve kayıtsız şartsız bu vatana, bu millete kendini adamış olmasından kaynaklanmaktadır. Söz konusu vatansa Fenerbahçeliler için gerisi teferruattır. Her zaman söylediğimiz bir laf vardır; Atatürk’ün hangi takımı tuttuğu değil, hangi takımın O’nun yolundan yürüdüğü, O’nun ışından olduğu önemlidir. Bu konuda da herkesle yarışmaya hazırız.

Başkanımız: Fenerbahçemiz tüm zorluklara rağmen tüm fedakarlıkları yaparak Türk sporu için çalışmaktan geri durmamıştır

Hepinizin bildiği gibi şu an Meclis’te de bir Spor Yasası konuşuluyor. Kulüplerimiz büyüğü, küçüğü, İstanbul’u, Anadolu’su, futbolu, futbol dışı branşları… Neredeyse hepimizin çok ciddi mali sorunlar yaşadığı pek çok kişi tarafından ‘batık şirketler’ olarak tarif edildiği, maddi sıkıntıları büyük yük olmuş, ülke ekonomisindeki gelişmelerin maddi sıkıntıları daha da artırdığı bir dönemden geçmemize rağmen Fenerbahçemiz tüm zorluklara rağmen tüm fedakarlıkları yaparak Türk sporu için çalışmaktan geri durmamıştır.

Tarihsel olarak en büyük rakiplerimiz bile futbol dışı branşlarda vizyon, strateji, yaklaşım, yatırım seviyelerini gözden geçirip küçültürken Fenerbahçemiz tüm zorluklara rağmen elinden gelenin en iyisini yapmak, dünyanın en başarılı spor kulüplerinden biri olmak için futbol dışı alanlara da yatırım yapmaya devam etmektedir.

Başkanımız: Olimpiyatlara en fazla sporcu gönderen kulüp olmayı bir kez daha başardık

Son olimpiyatlarda Tokyo’da Fenerbahçe olarak tarifsiz bir gurur yaşadık. Olimpiyat kafilemiz ki bu olimpiyatlarda en yüksek sporcu sayısıyla gitmiştik, bizler ise 6 branşta 22 sporcu vererek olimpiyatlara en fazla sporcu gönderen kulüp olmayı bir kez daha başardık, kafilenin %20’sini oluşturarak.

Bunun karşılığı bizim için sonsuz bir gurur, eşsiz bir onurdur. İnşallah ilerleyen zamanlarda daha fazla madalya alarak da ülkemize katkı sağlarız. Madalya demişken Emre Sakçı sana Türk bayrağını çekmek çok yakışıyor. Pek çok kez uluslararası müsabakalarda aldığın başarılarla bayrağımızı göndere çektin. İlk defa seni bizzat çekerken görüyorum. Hem senin hem de tüm sporcularımızın her daim yolu açık, şansı bol olsun. İnşallah sizlerin sayesinde Fenerbahçemiz bu ülkeye çok değerli başarılar, madalyalar kazandırır.

Biz Fenerbahçe olarak erkek basketbolda Türkiye’ye EuroLeague Kupasını getiren ilk kulübüz. Kadın voleybolda CEV Şampiyonlar Ligi’ni kazanan ilk kulübüz. Kadın voleybolda Dünya Kulüpler Şampiyonu olan ilk kulüp biziz. Kadın basketbolda 8 kez Final Four, 4 kez final oynadık. Hala son maçın acısı yüreklerimizde. Almamız gereken bir kupayı alamadık ama orada da ülkemizi en iyi şekilde temsil ettik. Erkek voleybolda Avrupa kupası aldık. Pek çok branşta pek çok sayısız başarılar, kupalar, madalyalar aldık. İnşallah da almaya devam edeceğiz.

Tarihimiz boyunca faaliyet gösterdiğimiz her branşta emsali olmayan bir şekilde ya lider ya da rekabetçi olduk. Ülkemizin gençlerine, ülkemizin halkına ilham verecek sporcular yetiştirdik. Kulüplerimizin özellikle bu dönemde maddi anlamda yaşadığı darboğaz ve maddi imkansızlıklar noktasında bu yolda sponsorlarımıza da, gönlü cömert Fenerbahçeli iş insanlarımıza da… Ne demek gönlü cömert? Hiçbir ticari beklentisi olmadan, hatta bazıları talep dahi olmadan çorbada benim de tuzum olsun deyip hatırı sayılır miktarlarda kulübümüze destek olan iş insanları, iş ortaklarımız, sponsorlarımız… Hepinize şükrediyorum, Allah sizden razı olsun. Hepiniz adına da bu ödülü aldığımızı bilmenizi istiyor ve camiam adına sizlere şükranlarımı sunuyorum.

Fenerbahçe’yi her yerde, her alanda, içeride, dışarıda destekleyen taraftarlarımız, üyelerimiz ve tüm sponsorlarımız. Bu ödülü sizin için de, sizin adınıza da teslim alıyoruz. İnşallah sizleri gururlandıracak nice ödüllere de layık oluruz.

Ülke sporunun ilerlemesine, uluslararası başarı yakalamasına engel olacak ne yazık ki çok fazla unsurla boğuşuyoruz, mücadele ediyoruz, karşılaşıyoruz. Bu şerefli bayrağı 2 yıl boyunca taşıyacağız. İnşallah bu 2 yıl boyunca öyle bir performans sergileriz ki, daha nice yıllar bu bayrağın burada dalgalanmasını da hak ederiz.

Başkanımız: Böyle önemli şanlı şerefli bir ödüle layık görülürken bir takım siyasetçi tarafından da olağan şüpheli hatta namussuzlar, şerefsizler seviyesinde tanımlamak da insanın içini acıtıyor

Şu an bir Spor Yasası Mecliste görüşülmektedir. Biz spor kulüpleri olarak ve özellikle Süper Lig kulüpleri olarak buradaki düşüncelerimizi, endişelerimizi, kaygılarımızı anlattık. Evet, görüştük. Dinlendik mi? Hayır. Siyasetçilerimiz ‘Kulüplerin görüşlerini aldık.’ diyebilirler. Evet, aldınız. Uyguladınız mı? Hayır. Nihai taslakta bizim görüşlerimiz var mı? Hayır. Bizler gönüllülük esasıyla bu kadar mücadele verirken, bu kadar çabalarken, bu kadar fedakarlıklar yaparken bir de yetmemiş gibi bir milletvekilimiz tarafından ‘Şerefsizler, namussuzlar’ olarak tarif edildik. Saygı duyduğum eski bir sporcu, bir futbolcu –bizim değil-… Finansal konularda, denetlemede kulüplerin geldiği durumla ilgili söyleyecek hiçbir lafım yok, biz kulüpler de spor yasasına karşı değiliz. Ama bu şekilde ele alınmasının, bu şekilde çıkmasının ileride çok büyük sakıncalar doğuracağından şüpheniz olmasın. Bir de bu işin uluslararası ayağı var. Orada da zaman içinde neler olacağını göreceğiz. Bu konuyu açmamın tek nedeni, böyle önemli şanlı şerefli bir ödüle layık görülürken bir takım siyasetçi tarafından da olağan şüpheli hatta namussuzlar, şerefsizler seviyesinde tanımlamak da insanın içini acıtıyor ve Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı olarak bu söylemleri şiddetle reddettiğimi de huzurlarınızda açıklamak istiyorum.

Bu bayrağı gönderden indirmemek için var gücümüzle çalışacağız. İnşallah çok güzel işler yapacağız, üstüne koyacağız. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’ni de biraz tanıyorum. 2013 yılında Arjantin’de, İsviçre’de lobi yaptık 2020’yi buraya almak için ama olmadı. Komitenin ne kadar saf, samimi, tertemiz duygularla bu ülke sporunu ilerletmek için çalıştığına bizzat zamanında da tanık oldum. Şimdi de tanık oluyorum. Dolayısıyla sizlerin ellerinizden ilk spor kulübü olarak bu ödüle layık olmak bizim için ayrıca bir gurur vesilesidir.

Bizler genç nesillerin elinden tutmaya, bu güzel vatana sporcular yetiştirmeye var gücümüzle çalışacağız. Kim ne derse desin elimizden geleni yapacağız ve Fenerbahçe var olduğu müddetçe ilelebet aynı şekilde bir spor kulübü olarak yoluna devam edeceğinden hiçbir şüphem olmadığını sizlerle paylaşmak istiyorum.

Erdoğan (Arıpınar) Bey, Kongre üyemiz olarak sizin elinizden bu ödülü almak da bizim için ayrıca bir gurur vesilesi. Bu, dünyada ilk. Aldığım bilgilere göre dünyada yayılacak, benzer uygulama başka ülkelerde de başlayacak. Bakarsınız bundan 30-40-50 yıl sonra dünyada çok önemli bir ödül olan bu ödülü bizim çocuklarımız, o zamanki Fenerbahçeliler, Fenerbahçe’yi yönetenler ‘Bunu dünyada ilk biz aldık’ diye bugünkü gururun üstüne koyara çok daha fazla gururlanacaklardır. Dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. Ramazan Ayının kalan bölümünün güzel geçmesini ve güze bir Ramazan Bayramı diliyorum. Sağ olun, var olun.”

Konuşmaların ardından Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Fair Play Komisyonu Başkanı Erdoğan Arıpınar tarafından Başkanımız Ali Koç’a Berat ve Fair Play  Şeref Bayrağı takdim edildi.

Kulübümüz adına Başkanımıza takdim edilen Fair Play  Şeref Bayrağı, Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda Fenerbahçemizi ve ülkemizi temsil eden milli yüzücümüz Deniz Ertan tarafından Gençlik Marşı ve alkışlar eşliğinde göndere çekildi.

 

Numberone.com.tr

Biz berbat ettik siz kurtarın

0

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk‘ün, Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışı ile beraber Türk çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, her yıl olduğu gibi bu yılda coşkuyla kutlanacak. Tüm ülke heyecanla yarını beklerken gazeteci yazar Ertuğrul Özkök de bugün sesli köşesinde 23 Nisan’ın önemine değindi.

Number1 FM ve Number1 Türk FM‘deki ‘Ertuğrul Özkök ile Günün Yorumu’ isimli sesli köşesinde konuşan Özkök, “Çocuklar sizlere de şunu söylemek istiyorum; Biz büyükler berbat ettik; siz kurtaracaksınız, sizin masumiyetiniz kurtaracak bu dünyayı.” dedi.

Ertuğrul Özkök sesli köşesinde şu ifadelere yer verdi:

“(Barış Manço – Arkadaşım eşek çalıyor…) Bugün 22 Nisan yani 23 Nisan’dan bir gün önce Çocuk Bayramı’ndan bir gün önceki gün. Ben her yıl bu bayramı bu güzel bayramı 22 Nisan’dan itibaren kutlamaya başlıyorum çünkü 74 yıllık hayatımda çocukluğumdan kalan en güzel hatıralardan, günlerden biri 23 Nisan günleridir. Annemin babamın bizi hazırlayıp okula gönderdiği ve 23 Nisan törenlerine gittiğimiz günler. Atatürk demokrasinin en önemli günü olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açılış gününü Türk çocuklarına armağan etmişti, onlara emanet etmişti. Evet, işte böyle bir şarkıyı da dünyada yazılmış en güzel çocuk şarkısı olarak gördüğüm Barış Manço’nun o harika şarkısıyla açtım. Her yıl bu şarkıyı 23 Nisan günlerinde çok çok dinliyorum ve çok hoşuma gidiyor. Bana çocukluğumun masum günlerini, yeşil çayırları hatırlatıyor. Çocuklar sizlere de şunu söylemek istiyorum; ‘Biz büyükler berbat ettik. Siz kurtaracaksınız, sizin masumiyetiniz kurtaracak bu dünyayı.’ Hepinizin bu güzel bayramı kutlu olsun ve ne mutlu ki Atatürk böyle güzel bir bayramı sizlere emanet etti. (Barış Manço – Arkadaşım eşek çalıyor..)”

Numberone.com.tr

Bitcoin neden sert düştü! Şimdi ne olacak?

0

Lider kripto para birimi BTC / USD paritesi 3 bin doların üzerinde değer kaybetti… Bu düşüşle birlikte tekrar 39 bin 200 – 40 bin 600 dolar bandına giren bir parite izledik…

Peki bu düşüşün perde arkasında ne var? Aslında iki temel neden üzerinde durulabilir.

Bunlardan ilki San Francisco FED Başkanı Daly’nin açıklamaları. Zira Daly yaptığı açıklamayla birlikte FED’in ilerleyen birkaç toplantıda, 50 baz puan ve üzeri faiz artışı yapmasının çok muhtemel olduğunu belirterek, “Enflasyon oranını göze aldığımızda 50 baz puanın altında bir faiz artışı söz konusu dahi değil” dedi.

Aslında Daly, yaptığı açıklamalarda dikkat dilmesi gereken daha önemli bir konu daha var. O da 50 baz puanlık faiz artışının altından bir karar çıkma ihtimaline değinmesi. Çünkü enflasyon oranlarına göre faiz artışı yapan FED, enflasyon oranlarının hızla yükseldiği bu dönemlerde faiz konusunda da, şahin kararlar alacağı düşünülüyor.

Bunun dışında Avrupa Birliği’nde Bitcoin’in aleyhine yapılan tartışmalar da düşüşteki diğer bir etmen.

Bu iki gelişmeyle yeniden 39 bin 200 – 40 bin 600 dolar destek bandına gerileyen parite şimdi bu bandın üzerinde tutunmaya çalışacak. Tutunamadığı taktirde ilk aşamada 38 bin 200 ve 37 bin 100 dolar desteklerinin test edilme riskinin yüksek olduğu söylenebilir.

Ancak parite için haftalık bazdaki en önemli destek noktası 36 bin 400 dolar seviyesinde. Zira bu nokta paritenin 1, yıldır üzerinde kaldığı yükseliş trend çizgisinin destek noktası konumunda. Bu seviyenin altına gelinmesi o çok konuşulan 30 bin dolarlı seviyelerin altının fazlasıyla telaffuz edilmesine neden olabilir.

Olası yukarı hareketlerde de bir rahatlamadan bahsedebilmemiz için paritenin 42 bin 750 – 43 bin dolar seviyelerini hacimli kırıp bu noktayı kuvvetli destek noktası haline getirmesi şart…

Mehmet Çoban

Numberone.com.tr

Coachella pozu Paris Hilton

0
Paris Hilton, Coachella Festivali’nden kareleri sosyal medya hesaplarından yayınladı.
Coachella pozu

Kendisi için “Çöl tanrıçası” ifadelerini kullanan sosyetik güzel, beğeni ve yorum yağmuruna tutuldu. 1999 yılından beri Indio, Kaliforniya’da düzenlenen bir müzik ve sanat festivaline bu sene de biribirinden ünlü isimler renkli tarzlarıyla katıldı.

 

Numberone.com.tr