“Yargı” dizisinde canlandırdığı “Ceylin” karakteriyle beğeni toplayan ünlü oyuncu Pınar Deniz, bir mücevher firmasını temsilen Cannes Film Festivali’ne katıldı. Su yeşili derin göğüs dekolteli elbisesiyle festivale damga vuran Deniz, parti için tercih ettiği kıyafetiyle de çok konuşuldu.
Bir mücevher firmasını temsilen Cannes Film Festivali‘ne katılan ünlü oyuncu, ilk olarak su yeşili derin göğüs dekolteli elbisesiyle boy gösterdi.
Güzelliğiyle ve giydiği kıyafetle festivale damga vuran Deniz, parti için tercih ettiği kıyafetiyle de çok konuşuldu.
Vücudunu saran süper mini pembe elbisesiyle verdiği pozları Instagram’da yayınlamayı ihmal etmeyen oyuncu, sosyal medyayı salladı.
Deniz, partide ise pembe bir kıyafet tercih etti.
Oyuncu Selahattin Paşalı ve Ekin Koç da, Cannes Film Festivali’nde objektiflere poz verdi.
Emin Alper’in yeni uzun metrajlı filmi ‘Kurak Günler’in dünya prömiyeri bugün 75. Cannes Film Festivali’nde gerçekleşti.
Filmin prömiyeri öncesi, yönetmen Emin Alper, başrol oyuncular Selahattin Paşalı ve Ekin Koç Cannes Film Festivali’nde objektiflere birlikte poz verdi.
Koç ve Paşalı, kırmızı halıda çektirdikleri fotoğrafı Instagram hesaplarından paylaştı.
SONBAHARDA TÜRKİYE’DE VİZYONA GİRECEK
Bir süredir kuraklık sorunuyla boğuşan Yanıklar kasabasına yeni atanan genç savcı Emre ile belediye başkanı Selim, yerel gazeteci Murat ve kasabanın eşrafı arasında yaşanan çekişmeleri konu alan filmin başrollerini Selahattin Paşalı ve Ekin Koç paylaşıyor
Yardımcı rollerde ise Erol Babaoğlu, Erdem Şenocak, Selin Yeninci, Sinan Demirer, Nizam Namidar, Ali Seçkiner Alıcı ve Eylül Ersöz yer alıyor.
Türkiye-Fransa-Almanya-Hollanda-Yunanistan-Hırvatistan ortak yapımı filmin Türkiye’de sonbaharda vizyona girmesi planlanıyor.
İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth, başkent Londra’nın batısındaki Chelsea Flower Show adlı çiçek fuarına katıldı.
Uzun zamandır yaşadığı hareketlilik sorunları nedeniyle etkinliklere katılmayan İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth, başkent Londra’nın batısındaki bir çiçek fuarını ziyaret etti.
Kraliyet Bahçıvanlık Derneği’nin Chelsea Flower Show fuarını ziyaret eden 96 yaşındaki kraliçe, etkinlikte bir araba içinde dolaştırıldı. Buckingham Sarayı ise, “Kraliçenin rahatı için düzenlemeler yapıldı” şeklinde açıklamada bulundu.
Buggy olarak adlandırılan hafif araba ile çiçek fuarını dolaşan Kraliçe Elizabeth fuardaki yaklaşık 10 farklı bahçeyi gezerken, kraliyet ailesinin diğer üyeleri de fuarı salı günü halka açılışından önce kraliçeyle ziyaret etti.
KRALİÇEYE ÖZEL ÇİÇEKTEN ANIT YAPILDI
Fuarda ayrıca bu yıl tahttaki 70’inci yılını kutlayacak olan Kraliçe Elizabeth için çiçeklerden oluşturulan büyük bir anıt sergilendi.
Platinium Jubile aranjmanı olarak adlandırılan anıt, kraliçenin en sevdiği bitkilerden biri olan vadi zambağının 70 adet toprak saksıya yerleştirilmesi ve birbirlerine bağlanan çeşitli İngiliz ağaç dalları ile oluşturuldu.
İngiltere’nin en uzun süre tahtta kalan hükümdarı unvanına sahip olan Kraliçe Elizabeth için önümüzdeki hafta ülke genelinde 4 gün boyunca kutlamalar yapılacak.
Number1 TV’nin başarılı sunucusu Tuğba Ünal, haftanın her günü Number1 ekranlarında yayınlanan Tuğba Ünal ile “Top10″ programı ödüllerine yenisini ekledi.
“Yılın En İyi Çıkış Yapan Kadın Sanatçısı” ve “En İyi Müzik Programı Sunucusu” seçilen Ünal, şimdi de Türkiye’nin en iyileri ödülleri töreninde “Number1 Top 10” programıyla “Yılın En İyi Müzik Programı” ödülünü aldı.
Şarkıcı yakında çıkaracağı “Beni Yıkamaz Hiç Kimse” adlı rap şarkısının klip çekimleri için Adana’ya gideceğini söyledi. Tuğba Ünal, uzun ve titiz bir çalışma sonucunda hazırladığı şarkısı için “Çok heyecanlıyım. İlk kez rap söyledim. Haziran ayında bomba gibi geliyorum” dedi.
5 Nisan 1994’de 27 yaşındayken hayata veda eden Amerikalı şarkısı ve söz yazarı, Nirvana grubunun vokalisti Kurt Cobain’in “Smells Like Teen Spirit” şarkısının klibinde kullandığı gitar açık artırmada satıldı.
Kurt Cobain’in 1969 Fender Mustang marka gitarı, 4,5 milyon ABD dolarına alıcı buldu. Julien’s Auctions tarafından düzenlenen müzayedede, gitar, Jim Irsay Koleksiyonuna satıldı. Gitar için daha önce belirlenen değer 600 bin ABD dolarıydı.
Gitar, “Nevermind” ve “In Utero” albümlerinin kayıtlarının yanı sıra, pek çok konser sırasında da Cobain tarafından kullanıldı.
DİĞER EŞYALARI DA AÇIK ARTIRMADA SATILDI
Açık artırmada ayrıca, Cobain’in 1965 Dodge Dart 170 4 kapılı sedan aracı 375 bin dolara, arka tarafına Iron Maiden’ın Killers albümünün kapağını çizdiği bir kaykay 35 bin 200 dolara ve Michael Jackson çizimi ise 87 bin 500 dolara alıcı buldu.
Cobain’in MTV Unplugged performansında kullandığı 1959 Martin D-18E akustik elektronik gitar 2020 yılında 6 milyon dolara satılmıştı.
Fenerbahçe gündemi hakkında çok çarpıcı açıklamalarda bulunan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç; Mesut Özil, Ozan Tufan, Jorge Jesus ve İsmail Kartal hakkında önemli ifadeler kullandı. Koç ayrıca takımdaki yıldız futbolcu için “Müthiş bir çocuk. Onu tutamayacağımızı bilerek almıştık ama onu inşallah tutabiliriz” diyerek transfer sinyali verdi.
Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, sarı-lacivertli takımda göreve geldiği süreç, Aziz Yıldırım, Mesut Özil ve teknik direktör konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Sarı-lacivertli kulübün başkanı, “Mesut Özil affedilecek mi” sorusunu yanıtladı. Ali Koç, yeni teknik direktörü pazartesi açıklayacaklarını duyurdu.
“Seçim gününe dönseniz, bir daha aday olur musunuz” sorusuna Ali Koç, “Bazen kazanınca kaybedersin, bazen kaybedince kazanırsın. O güne dönsek, bir sene daha beklerdim. Kulübün içindeki sıkıntılı durum, çok daha su üzerine çıkardı” cevabı verdi.
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Aziz Yıldırım’la ilgili çok konuşmak istemediğini dile getirdi. Ali Koç, “Aziz Yıldırım konusuna girmek istemiyorum. Beraber çok yayına çıkmak istedim, olmadı. Beraber müthiş mücadele verdik. Başka kulüplerin başına bu olay gelse, Fenerbahçe gibi ayakta duramazlardı. Ameliyatında not bile yollamamam, durumun ne kadar acı olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
“Mesut Özil affedilecek mi” sorusuna Ali Koç, “Mesut Özil’in kendisiyle konuşmadık, menajeriyle bugün konuştuk. İki taraf için de hayırlısını istiyoruz bunu da istişarelerle belirleyeceğiz. 2023’te şampiyonluktan başka hedefimiz yok. Bugün olsa Mesut’u yine alırdım” diye cevap verdi.
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Jorge Jesus’la ilgili, “Jesus’tan daha önemli soru, Fenerbahçe teknik direktörü kim olacak? Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında şampiyon olmaktan başka derdimiz yok” dedi.
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, teknik direktörlük göreviyle ilgili İsmail Kartal’ın geliş sürecini anlattı. Ali Koç, “İsmail hoca göreve kayıtsız şartsız geldi. Para pul konuşmadı. Gelecek sezon üst düzey ve dünya çapında tanınan bir hoca aradığımızı, bunlardan birinin Joachim Löw olabileceğini açıkça masaya koyduk. İsmail hoca bir saniye dahi demotive olmadı. Onun sayesinde camia tekrar kenetlendi. İsmail hoca her şeyden önemlisi takım ruhunu inşa etti. Samandıra’yı anahtar teslim verdik, verimli hale getirdi. 2.2 puan ortalaması yakaladı. Şapka çıkarılır. Kendisine müteşekkirim” diye konuştu.
Sarı-lacivertlilerin sezon başında kadrosuna kattığı Miguel Crespo ve Diego Rossi’yle ilgili konuşan Ali Koç, “Crespo’yu nereden buldunuz dendi, Crespo şimdi taraftarın en sevdiği oyunculardan biri oldu. Rossi geldi, şimdi Rossi’nin çok talibi var. Bilhassa Güney Amerika’dan” ifadelerini kullandı.
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç teknik direktörlük görevi için iki aday kaldığını, “Bizim çalışabileceğimiz iki tane hocamız var. Biri doğal olarak İsmail hoca, biri de Jorge Jesus. Biz kimi seçersek seçelim taraftarımız yine mutsuz olacaklar. Acelemiz yok. Pazartesiye kadar açıklayacağız. Bu sezona çok erken başlayacağız, 13-14’ü gibi başlamamız lazım” sözleriyle açıkladı.
Kim Min Jae‘nin ayrılık durumuna ilişkin gelen soruya Ali Koç, “Kim’in gitmesine dair somut bir şey yok. Kazanacağımız inandığım bir kadroda bir sene daha kalır, Dünya Kupası’nı geçirir. Müthiş bir çocuk. Onu tutamayacağımızı bilerek almıştık ama onu inşallah tutabiliriz” cevabını verdi.
Mert Hakan Yandaş için CSKA Moskova’dan resmi transfer teklifi almadığını belirten Ali Koç, “CSKA Moskova, Mert Hakan için resmi teklif yapmadı ama bir hafta önce faks yolladı. Mert Hakan’ın karakteri ve takım içinde gördüğü vaziyeti, futbolu kadar önemli. Kontratlı oyuncumuzu menajer pazarlıyorsa bunun hakkında gerekli girişimleri de yapacağız. İki hocamız da 12-13 kişi var ki bunlar takımda kalmalı diyor, Mert Hakan içlerinde” diye konuştu.
Alex de Souza‘nın Fenerbahçe’ye bir gün profesyonel olarak geri dönmesi üzerine sorulan soruya Ali Koç, “Alex de Souza, teknik direktörlük kıvamına gelirse, geri döner. Gheorghe Hagi örneği var, ama Hagi olmadı” şeklinde yanıt verdi.
Altay Bayındır‘la yeni sözleşme imzalanması konusunda konuşan Ali Koç, “Altay Bayındır, Fenerbahçe’de kalacak. Her kulübe Altay gibi sporcular nasip olsun” dedi. Luis Suarez ve Alexander Sörloth, fiyatları aynı, şartları aynı! Hangisini istersiniz” sorusunu Ali Koç, “Açlığı ve yaşından dolayı Sörloth’u seçerim. Almanya’da istenilen gibi olmamış. Leipzig ile konuştuk. 12-16 Milyon Euro bonservisi var. Artık kiralık gitmek istemez” diye cevapladı
Fenerbahçe Başkanı, Anthony Nwakaeme‘yle ilgili, “Nwakaeme yaşlı ama Allah var, Trabzonspor’a transfer olduğundan beri verilen parayı hak etti. Türk futboluna renk kattı” diye konuştu. Edinson Cavani’nin Fenerbahçe’ye önerildiğini dile getiren Ali Koç, “Manchester United’da 34 yaşında (Edinson Cavani) bir oyuncu var, 6 milyon 700 bin euro maaşı var, ister misiniz, dediler. Maaşından bir kısmını isteriz dedim” ifadelerini kullandı.
Bu transfer döneminde en fazla 4 ya da 5 transfer yapacaklarını belirten Ali Koç, Ozan Tufan‘la ilgili bu sezon Beşiktaş’ın bir talebinin olmadığını açıkladı. Ali Koç, Jorge Jesus’la kendisinin yer aldığı fotoğrafla ilgili, “Jorge Jesus ile sadece yemek yemedik. Ciddi bir planlama var. Jorge Jesus ile anlaşmadık. Adam Portekiz’de yaşıyor, İspanya’ya mı gideyim? Adam orada yaşıyor. Joachim Löw’e de gittik görüştük. Karar veremedi, hocalığa dönüp dönememe konusunda karar vermedi” diye konuştu.
‘Pop müziğin kraliçesi’ Madonna’nın Instagram’da canlı yayın yapması, müstehcen görüntüler paylaştığı gerekçesiyle sosyal medya platformu tarafından yasaklandı.
Dünyaca ünlü Amerikalı şarkıcı Madonna‘nın canlı yayın yapmasına, Instagram’ın kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle yasak getirildi. ‘Pop müziğin kraliçesi’ olarak anılan 63 yaşındaki ünlü yıldız, Instagram’daki 18 milyon takipçisine yasağı açıklarken, “Çok garipler. Yasağı devreye koyarken neden bana bir gerekçe sunmuyorlar? Neden hakkımda bu kadar gizemli davranıyorlar? Bunlar bilgisayarın içindeki bürokrasi gibiler. Sansürcülere biat ediyorum” diyerek tepki gösterdi.
Geçen yıl da kurum tarafından şarkıcının çıplak fotoğrafları Instagram’dan silinmişti. Ünlü şarkıcı, Instagram hesabında ‘topluluk kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle’ kaldırılan fotoğraflarını düzenledikten sonra yeniden yüklemiş, Instagram’ı cinsiyetçi politikalara sahip olmakla suçlamıştı.
Ünlü şarkıcı, “Sanki bir kadının anatomisinin cinselleştirilebilecek tek parçası buymuş gibi. Bebeği besleyen göğüs ucu! Bir erkeğin göğüs ucu erotik olarak deneyimlenemez mi?” demişti.
Beşiktaş’ta yönetim, tecrübeli golcü Burak Yılmaz ile anlaştı. Teknik direktör Valerien Ismael‘in onay vermesi durumunda, 36 yaşındaki futbolcu yeniden siyah-beyazlı formayı giyecek.
Lille‘e veda eden Burak Yılmaz, Beşiktaş yolunda.
Ajansspor’un haberine göre siyah-beyazlı kulübün asbaşkanı Emre Kocadağ, tecrübeli golcüyle görüşerek her konuda anlaşma sağladı.
Yapılan görüşmede, Burak Yılmaz’ın para konusunu hiç gündeme getirmediği, “Ben Beşiktaş kongre üyesiyim. Artık futbolumun sonuna geldim. İsterseniz seve seve gelirim, para konuşmam” dediği aktarıldı.
Sözleşme süresi, yıllık ücret, bonuslar gibi konularda işlem tamam ve son karar Teknik direktör Valerien Ismael’in olacak. Ismael, geçtiğimiz günlerde raporuyla beraber transfer listesini de Sportif Direktör Ceyhun Kazancı’ya vermişti. Valerien Ismael‘in Burak Yılmaz’a onay vermesi durumunda transferin gerçekleşeceği belirtildi.
İki yıl önce Çeşme’de nikah masasına oturan oyuncu çift Gupse Özay ile Barış Arduç çiftinden müjdeli haber geldi. Uzun süredir ortalarda görünmeyen Gupse Özay’ın altı aylık hamile olduğu öğrenildi.
Altı yıldır birlikte olduğu meslektaşı Barış Arduç ile Temmuz 2020’de nikah masasına oturan Gupse Özay, özel hayatını gözlerden uzak yaşamayı tercih ediyor. Bir süredir ekranlardan uzak olan ve sosyal medya hesabından da paylaşım yapmayan güzel oyuncudan müjdeli haber geldi.
“GUPSE EVDE”
Daha önce “Çocuk istiyor musunuz?” sorusuna, gülerek “Biraz daha zaman” diyen ve birkaç gün önce bir davete katılan Barış Arduç eşi Gupse Özay’ın evde senaryo yazmakla meşgul olduğunu söylemişti.
Yakışıklı oyuncu, “Görüşemediğiniz için bir isyan oluyor mu evde?” sorusuna da “Hayır olmuyor. Bizim mesleğimizin doğasında bu var. İkimiz de birbirimize saygı duyan insanlarız” yanıtını vermişti.
“EVLENDİKTEN SONRA HAYATIMDA BİR ŞEY DEĞİŞMEDİ”
2014 yılında Deliha filminin çekimleri sırasında aşk yaşamaya başlayan Gupse Özay ile Barış Arduç, uzun yıllar süren evliliklerini 2020 yılında evlilikle taçlandırmıştı.
Yakışıklı oyuncu, evliliğin hayatını değiştirmediğini ”Yazarak çizerek zaman geçiriyor. Evlendikten sonra hayatımda bir şey değişmedi. Yedi yıldır beraberiz, evlilik bizim için sembolik bir şey oldu, değişen bir şey yok. Tadımız keyfimiz yerinde” sözleriyle ifade etmişti.
Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (Togg), yerli otomobil çalışmalarına devam ediyor.
INSIDEEVs’in haberi göre Togg, Almanya’da yol testleri sırasında kamuflajlı bir şekilde ortaya çıktı. C–segment SUV‘un 2019’daki konsept tasarımını göz önünde bulundurduğumuzda ise ilk olarak arkadaki çıkıntıların azaltıldığını ve arka camın da daha dikey konumlandırıldığını belirtti.
Bunun dışında hem ön hem de arkadaki far tasarımlarında bazı ufak değişiklikler var. Aynı zamanda aracın geri kalan parçaların bugüne dek gördüğümüz tasarımla fazlasıyla benzer olduğu dile getirildi. Son olarak görüntülerde SUV‘un iç tasarımına dair herhangi bir detayın olmadığı belirtildi.
2023 Mart aylarında trafiğe çıkması beklenen TOGG, artık son test süreçlerine girmiş durumda.
Geçtiğimiz haftalarda TOGG CEO’su yerli otomobille ilgili açıklamalarda bulunurken, şimdi ise TOGG’un SUV modeli Almanya’da kamufle bir şekilde görüntülendi.
Test sürecinde kamuflajlı görüntüleriyle yakalanan TOGG, bekleyenlerini bir kez daha heyecanlandırdı
Almanya’da hangi testlere tabii tutulduğu bilinmezken, sızdırılan görüntüler ile aracın son tasarımı da gözler önüne serilmiş oldu.
Yerli otomobil Togg C-SUV’a ait fotoğrafları paylaşan INSIDEEVs isimli internet sitesi, aracın 2019 yılında gösterilen ilk haline kıyasla özellikle arka bölümünde değişiklikler olduğunu vurguladı
Önceki görüntülerle kıyaslandığında, TOGG’un arka tarafının biraz daha küçültüldüğü gözeçarpıyor.
Öte yandan camın da yine konsepte göre daha dikey bir şekilde konumlandığı gözlemlendi.
Sadece bu da değil. Bir başka değişikliğinde ön ve arka far tasarımında da olduğu da gözlerden kaçmıyor. Şirket, bu noktada bazı küçük değişikler yapmış gibi görünüyor.
Türkiye’nin ilk yerli otomobili TOGG, geçtiğimiz haftalarda açıklama yapan Mehmet Gürcan’a göre önümüzdeki yılın mart ayında yollara çıkacak.
Yerli otomobilin fiyatı ise merak edilen bir diğer konulardan. Ancak bununla ilgili henüz resmi bir açıklama gelmedi.
Öte yandan Alman medyası Focus’da TOGG’a yönelik övgü dolu bir yazı yayımlandı.
Yazıda TOGG’un yeni bir çağın simgesi olduğu vurgulandı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yerli otomobil endüstrisi için çaba sarf ettiği belirtildi.
Alman medyası TOGG’a yönelik paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
“Mehmet Gürcan Karakaş, Avrupa otomotiv dünyasını TOGG ile zenginleştirmek istiyor. Eski Bosch yöneticisi, Türk otomobil üreticisinin elektrikli arabalarını ağa bağlı bir dünyada akıllı cihazlar olarak görüyor. Elbette TOGG , sahne galasıyla Münihte’ki Uluslararası Motor Show’a gidebilir veya memleketi İstanbul’daki büyük bir etkinlikte kendisini halka sunabilirdi. Ancak ilk Türk otomobil üreticisi daha fazlasını istedi ve 2022’de Las Vegas’taki Tüketici Elektroniği Fuarı’nda büyük bir yükseliş yaşandı. Sürmekte olan pandemi bile Türklerin kendilerini gösterme planlarından ve geliştirdikleri “Gelişmiş Akıllı Mobilite Ekosisteminden” alıkoymadı”.
“Togg, kulağa Apple veya Samsung’un en son teknoloji ürünü aksesuarı gibi gelen şey yeni bir çağı simgeliyor. Onlarca yıldır otomobiller, ticari araçlar, otobüsler ve kamyonlar Türkiye’de üretiliyor ancak yalnızca yabancı üreticiler tarafından. Bu durum sadece otomobil meraklısı ünlüleri değil, yıllardır yerli otomobil endüstrisini kendi markasıyla taçlandırmak için her şeyi yapan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da rahatsız etti”.
“TOGG, 2030 yılına kadar beş farklı segmentte toplam bir milyon araç üretmek istiyor; Ancak başlangıç her zamankinden daha zor, çünkü Türkiye’nin şimdiye kadar elektrikli otomobillerle hiçbir ilgisi yok ve özellikle Alman premium üreticilerinin Boğaz’da mükemmel bir itibarı var, bu da otomobil dünyasındaki yeni oyuncular için işleri zorlaştırıyor. TOGG, bunu sağlam teknoloji ve bol miktarda yerel vatanseverlikle yumuşatmak istiyor.
Neredeyse tüm yeni otomobil markaları gibi, TOGG da klasik otomobil bayilerinden vazgeçmek istiyor. Dağıtım internet üzerinden yapılırken, marka mağazalarının imaj ve bilinirliği sağlaması gerekiyor. Uzun vadede TOGG, parasını eksiksiz bir ekosistemde kazanmak istiyor ve şimdiden çok sayıda işbirliği ortağını bünyesine kattı. 2030’lara bakıldığında, proje işe yararsa, araba büyük olasılıkla bir sona ulaşmak için bir araç haline gelecek”.
Kabine toplantısının ardından önemli açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Milli Uzay Programımız çerçevesinde bir Türk Vatandaşının uzay üssüne gönderilmesi sürecini başlatıyoruz” dedi. Bakanlık tüm detayları açıkladı…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Uzay Programı kapsamında bir Türk vatandaşının uzaya gönderileceğini kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada duyurdu.
Aranan kriterleri açıklayan Erdoğan, uzaya gitmek isteyen kişilerin ‘uzaya.gov.tr‘ adresinden başvuru yapabileceklerini duyurdu.
BAŞVURU TARİHİ BELLİ OLDU
“Bir Türk vatandaşının uzaya gönderilme sürecini başlatıyoruz” sözleriyle müjdeyi veren Erdoğan, “Uzay alanında iddiasını ortaya koyan bir Türkiye için Milli Uzay Programı’nı açıklamıştım. İddialı ama ayakları yere basan 10 hedefi sizlerle paylaşmıştım” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Milli Uzay Programımız çerçevesinde bir Türk Vatandaşının uzay üssüne gönderilmesi sürecini başlatıyoruz. Uzaya göndereceğimiz vatandaşımız, yer çekimsiz uzay ortamında yapmak istediklerini yapma imkanına sahip olacak.
Bu süreç için, uzaya.gov.tr hesabını oluşturduk. 45 yaş altı vatandaşlarımız bu görev için başvuru yapabilirler. 2 adayımız gerekli eğitimleri alacak. Bu iki adaydan 1’i, uzay istasyonuna gönderilecek. Bayrağımızı uzayda gururla taşıyacak arkadaşımız, gelecek nesillere de rol model olacak.”
İşte detaylar…
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, ‘Türk Uzay Yolcusu ve Bilim Misyonu’ görevinin detaylarını paylaştı. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, “Türkiye’nin insanlı ilk uzay görevi başlıyor. Türk Uzay Yolcusu ve Bilim Misyonu projesi start aldı. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılı olan 2023’te uzayda bir Türk olacak. Türk uzay yolcusu Uluslararası Uzay İstasyonu’na bilimsel araştırmalar için gönderilecek. Seçilecek 2 adaydan biri 10 gün süreyle istasyonda kalacak. Türk uzay yolcusu için 45 yaşından küçük, Mühendislik, Fen Bilimleri, Temel Bilimler, Fen Bilimleri ve Temel Bilimler alanındaki Eğitim ve Tıp Fakültelerinden lisans derecesine sahip ve çok iyi derecede İngilizce bilenler başvuru yapabilecek. Adayların 149.5-190.5 santimetre boya ve 43-110 kilogramağırlığa sahip olması gerekecek. Her iki gözde de doğal olarak veya gözlük, kontakt lens ile düzeltme sonrası yüzde 100 (Snellen20/20) görme keskinliği aranacak adaylara yapılacak muayenelerde tansiyon problemi olup olmadığına bakılacak. Başvurular, uzaya.gov.tr adresi üzerinden 23 Haziran 2022 saat 20.23’e kadar alınacak. İlk başvuru aşamasını geçen adaylardan ek bilgi, belge, doğrulama gibi talepler istenilecek. Adaylar, test, tetkik ve muayeneden geçirilecek, İngilizce dil yetenekleri için mülakata alınacak. Tüm bu süreçlerin sonunda aday sayısı 2’ye düşürülecek. Bu iki adaydan biri Uluslararası Uzay İstasyonu’na çıkacak ilk Türk olacak” denildi.
Bakan Varank’tan açıklama
UZAY YARIŞINDA YER ALMAK LÜKS DEĞİL, MECBURİYETTİR”
“Aya ulaşmaktan uzay eko sistemi oluşturmaya, insan kaynağı geliştirmeye varan geniş yelpazedeki hedef başlıklarımızda adım adım ilerliyoruz. Artık dünyada siyasi bağımsızlığın teknolojik bağımsızlıktan geçtiğini çok iyi biliyoruz. Dünya düzeninin belirleyicisi konumundaki teknolojilerin, savunmadan imalat sanayine, araştırma, geliştirme bilişime kadar her alanda proaktif bir Türkiye inşa ediyoruz. Türkiye için uzay yarışında yer almak lüks değil mecburiyettir. Milli Uzay Programı kapsamında gerçekleştireceğimiz her hedef Türkiye’nin yeni yüzyılındaki başarılar için birer mihenk taşı olacaktır. Milli Teknoloji Hamlesi vizyonu ile Türk gençleri uzay yarışların aktörleri olsunlar istiyoruz. Bugün ülkemiz adına yepyeni bir eşiğe hep birlikte adım atacağız.
“45 YAŞINDAN GENÇ TÜM TC VATANDAŞLARI BAŞVURABİLİR”
Bu salondaki basın mensupları aracılığı ile tüm bakan arkadaşlarımın aracılığı ile birçok insan uzaya gitme hayali kurmuştur. Artık o vakit geldi. Milli Uzay Programımız çerçevesinde 1 Türk vatandaşımızın uluslararası uzay istasyonuna gönderilmesi sürecini resmen başlatıyoruz. Bu milli bir görev olacak. Uzaya göndereceğimiz vatandaşımız kendisinin ya da Türkiye’deki diğer bilim insanlarının yerçekimsiz uzay ortamında yapmak istedikleri bilimsel test ve deneyleri gerçekleştirme imkanına sahip olsun. Bu milli göreve başvurmak için uzaya.gov.tr adresini oluşturduk. 45 yaşından genç tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları bu görev için başvurabilirler.
“BİZ HALA NEIL ARMSTRONG’U UNUTMADIK”
Başvurular arasından çekilecek ve seçilecek iki aday bilim elçimiz olarak uzaya çıkış süreci için gerekli tüm eğitimleri alacaklar. Eğitimlerin sonunda iki adaydan biri üstlendikleri tarihi görev için 2023 yılında uluslararası uzay istasyonuna gönderilecek. Şüphesiz göklere en çok yakışan bayrak ayyıldızlı al bayrağımızdır. İnşallah Türkiye’nin tecrübe ettiği diğer birçok ilk gibi bu tarihi adımın onurunu milletimize yaşatmak da yine hükümetimize nasip olacaktır. Gelecekteki milli kahramanımıza şimdiden başarılar temenni ediyorum. Biz hala Neil Armstrong‘u unutmadık. Şimdi de içimizden biri gidecek. İnşallah onu da bizden sonraki gelecek nesiller unutmayacaklar.”
TÜRKİYE UZAY AJANSI’NDAN PAYLAŞIM GELDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamaların ardından Türkiye Uzay Ajansı da konuya ilişkin bir paylaşımda bulundu. “Türkiye’nin insanlı ilk uzay görevi için hazır mısın? Cumhuriyetimizin 100. yılında, bir Türk vatandaşı Uluslararası Uzay İstasyonu’na gidiyor. Evet, #BuGörevSenin!” ifadelerinin yer aldığı tweet’te sürecin anlatıldığı bir görsel de yer aldı.
Lider kripto para birimi BTC / USD paritesinde sıkışık seyir devam ediyor… Hemen hemen 13 Mayıs’tan beri aşağıda 28 bin 800 yukarıda ise 31 bin 500 dolar bandına sıkışan paritede bu seviyeler kırılmadıkça hareketlerin sınırlı kalması beklenebilir.
Bu süreçte işlem hacminin de ağırlıklı olarak ortalamanın altında kalması yatırımcıların bekle-gör politikası izlediğini gösteren işaretlerden biri. Özellikle olası yukarı hamlelerin devamı için işlem hacmindeki artış şart.
Zira hacmin desteğiyle 31 bin 500 dolar direncinin kırılması durumunda 32 bin 900 – 33 bin 200 dolar bandı hedef olacak. Aşağı hareketlerde ise 28 bin 600 dolar desteğinin kırılması ilk aşamada 26 bin sonrasında ise 22 bin dolar risklerinin yeniden ortaya çıkmasına neden olabilir.
Bu senaryoların yanında tekrar hatırlatmakta fayda var; parite üzerinde şu anda bir satış baskısı bulunuyor. Bu satış baskısının azalması ve yukarı yönlü bir sinyal gelmesi için öncelikle 33 bin 200 sonrasından ise 40 bin 138 dolar direnç noktalarının üzerine çıkılması şart. Bunun dışındaki yükselişlerde paritenin kısa vadeli trendin baskısı altında kalacağı unutulmamalı.
Teknik anlamdaki bu yorumun dışında şunu da unutmamak da fayda var; şu anda kripto para piyasası üzerinde jeopolitik ve ekonomik risklerle birlikte ülkelerin piyasaya yönelik söylemleri ciddi baskı kuruyor. Buna yakın zamanda yaşanan olay da eklendi. Ve bu olay kripto para piyasası aleyhine olanların elini fazla fazla kuvvetlendirdi…
Bu sebeple bu kanatlardan en azından biri ya da ikisinden olumlu haberler, pozitif gelişmeler görmesi ve duyması gerekiyor kripto para piyasasının… Bunun dışında bu baskılar üzerinden kalkmadan piyasada ciddi bir yükseliş beklemek şimdilik zor gibi… Dikkat!
Ceylin Çağatay‘ın programına katılan Klinik Psikolog Nilgün Saltaş dikkat çekici bir araştırmayı masaya yatırdı. Bilim insanlarının yaptığı araştırmalar ışığında ortaya ilginç bir soru çıkıyor, aldatmak gerçekten genetik kodla aktarılıyor olabilir mi? Araştırma verilerini değerlendiren Saltaş aldatan insanların davranışları hakkında da ipuçları verdi.Bilim insanlarının yaptığı çeşitli araştırmalara göre babası annesini aldatmış erkek çocuklarının ileride eşlerini aldatma ihtimali de artıyor.
Stokholm’deki Karolinska Enstitüsü tarafından yürütülen araştırmada, en 5 yıldır evli olan çiftlerin ilişki dinamikleri incelendi. Yapılan incelemede son bir yıl içinde ayrılıp ayrılmadıkları ya da büyük bir evlilik krizi atlatıp atlatmadıkları soruldu. Araştırmanın sonuçlarına göre AVPRİA 334 isimli bu genden iki tane sahip olan erkeklerin diğerlerine oranla evliliklerinde çok daha fazla kriz yaşadığı ve partnerlerine bağlılık konusunda zayıf oldukları ortaya çıktı.
Araştırma verilerini değerlendiren Saltaş aldatan insanların davranışları hakkında da ipuçları verdi.
ALDATMAK GENETİK Mİ?
İlişki yaşarken başka birinin cazibesin kapılmak ya da yeni heyecanların peşinde koşmak artık demode bahaneler! İhanet suçunu genlerimizin işleyebileceğini hiç düşündünüz mü? Araştırmalar kadın ve erkekte aldatma geni olduğunu öne sürüyor…
Her ne kadar geçmişe oranla sayıları azalsa da neden bazı çiftler uzun yıllar boyunca sadakat kavramına sadık kalırken; bazıları ilişkilerini aldatmanın karanlık çıkmazında sonlandırıyor?
Sadakat ve ihanet son zamanların en çok çatışan iki kavramı… Bu amansız çatışma sonucunda sadakatin yerini ihanete bırakmaya başladığı günümüz ilişkilerinde, en çok tartışılan gündem konusu hiç şüphesiz aldatmak ya da aldatılmak!
İLİŞKİLERDE SON TREND: İHANET!
Çoğunlukla erkeklere mal edilen ihanet; aslında kadınların da karşı koyamadığı bir ilişki çıkmazı! Yakın zamanda İngiltere’de iki bin on dört kadın ve erkek üzerinde yapılan bir araştırmanın sonuçları bunu kanıtlamaya yetiyor.
Araştırmaya göre kadınların yüzde 26’sı; erkeklerin ise yüzde 31’i partnerlerini aldatıyor. Artık kadınlar da bu konuda erkeklerden geri kalmıyor. Modern ilişkilerde en son trend ihanet…
Amerikan Psikiyatri Enstitüsü Anketi’nin sonuçları da aldatmanın ne kadar yaygınlaştığının göstermesi açısından şok edici! Beş bin erkek ile yapılan ankette; son bir yıl içerisinde bu erkeklerin üçte ikisinden fazlasının partnerlerini aldattığı ortaya çıkıyor.
Bu konuda yapılan araştırmaları bazı uzmanlar ise şöyle yorumluyor; “Erkekler çoğu zaman verdikleri cevaplar ve rakamları abartırken; kadınlar ise gerçekleri saklamayı tercih ediyor. O halde bundan, ihanet eden kadınların sayısının neredeyse erkeklere yaklaştığı sonucu çıkıyor…”
Araştırmalar bir yana; psikologlar, sosyologlar ve ilişki uzmanları aldatmanın sebeplerine her geçen gün daha farklı yorumlar getiriyor ve nedenleri üzerine tartışıyorlar.
Sosyologlara göre içinde yer aldığımız tüketim toplumunda artık ikili ilişkiler de tüketim kurbanı! Birden fazla kişiyle birlikte olmak; yeni heyecanlar peşinde koşmak adına gün geçtikçe daha az kişi karşısındakine sadık kalmayı başarıyor. Tüketim toplumundaki açgözlülük bilinci; ilişkilere de sıçramış durumda.
Psikologlar ise bu durumu bir türlü doyurulamayan, duygusal tatminsizlikle açıklıyor ve zaman zaman temelinde kişilerin kendilerine olan güvensizliklerini yeni ilişkilerle bastırma çabasının yattığını söylüyorlar.
ALDATMA GENİ İDDİASI…
Sadakatsizlik ile ilgili son zamanların en çok yankı uyandıran tezi ise aldatmanın genetik olduğu! Bazı bilim adamlarının sadakatsizliğin erkeklerin evriminden gelen bir genle bağlantılı olduğunu ve bu genin soylarını devam ettirmek için onları çok eşliliğe yönelttiğini öne sürmeleri uzun yıllardır tartışılan bir iddia. Ancak bu sefer öne sürülen şey, aldatmanın hem erkek ve hem de kadında bulunan bir gen ile bire bir bağlantılı olması!
İsveçli bir grup bilim adamı sosyal hayattaki davranışlarda belirleyici olan vasopressin hormonu üzerinde etki olan bir genin; erkekleri aldatma, partnerleri ile zayıf ilişki kurma ve evlenmemeye yönelttiğini öne sürüyor.
Stokholm’deki Karolinska Enstitüsü tarafından yürütülen araştırmada, en az beş yıldır birlikte olan çiftlere ilişkilerinin gücünü tespit etmek amacıyla son bir yılda ayrılıp ayrılmadıkları ya da herhangi bir evlilik krizi atlatıp atlatmadıklarına dair testler yapıldı. Araştırmanın sonuçlarına göre AVPRİA 334 isimli bu genden iki tane sahip olan erkeklerin diğerlerine oranla evliliklerinde çok daha fazla kriz yaşadığı ve partnerlerine bağlılık konusunda zayıf oldukları ortaya çıktı.
Kadınların sadakatsizliği üzerine yapılan genetik araştırmalar da en az erkeklerinki kadar şaşırtıcı! İngiltere’deki Londra St. Thomas Hospital İkiz Araştırmaları Bölümünden Prof. Tim Spector ve ekibi; 1600 tek ve çift yumurta ikizi üzerinde yaptıktan araştırmayla, kadınların sadakat ve genetik yapıları arasında doğrudan bir bağlantı olduğunu iddia etti.
19 ve 38 yaşları arasındaki ikizler üzerinde yapılan bu araştırmada; DNA’sı tamamen aynı olan tek yumurta ikizlerinden birisi eşini aldatmışsa diğerinin eşini aldatmasının; DNA’sı yüzde 50 aynı olan çift yumurta ikizlerine oranla iki kat daha fazla olduğu ortaya çıktı. Yetiştirilme tarzı ve çevresel faktörlerin de sadakat ve partner sayısı üzerinde etkili olduğuna kabul eden Prof. Spector’ın; “Genetiğin, kadınların sadakati ve partner sayısında yüzde 40 oranında belirleyici olduğunu tespit ettik. 3,7 ve 20 numaralı genlerin sadakatle bağlantısı olduğunu tahmin ediyoruz” açıklaması tartışmalara sebep olurken; ilişkilerin fizyolojik ve genetik sebeplerle de şekillenebileceğim akıllara getirdi.
Sanatçı Hülya Avşar, YouTube ve TikTok’taki paylaşımlarına ağırlık verdi. “Dijitale yüklü girdim” diyen sanatçı, amacının gençleri yakalamak olmadığını söyledi. Avşar, “Onlar beni istiyorlarsa yakalayabilirler ama ben onlara gidebileceğimi düşünmüyorum.” dedi.
HÜLYA Avşar önceki gün Akatlar’da görüntülendi. Bir müzik stüdyosundan çıkarken objektife yansıyan sanatçı, yeni şarkılar üzerinde çalıştığını söyledi: “Yeni şarkılar için Ayvalık’tan döndüm, hemen stüdyoya girdim.” Son yayınladığı “Sen Aşk mısın?” single’ının çok sevildiğini dile getiren Avşar, “Ne yalan söyleyeyim, bu kadarını ben de beklemiyordum. Çok para harcayınca oluyormuş demek ki. Ama gençleri kendine çekeceğini biliyordum” dedi. Sanatçı, şarkısının “Yargı” dizisinin bölüm sonu sahnesinde yer almasıyla ilgili de “Evet, çok mutlu oldum. Gurur verici şeyler bunlar, emek olunca oluyor” yorumunu yaptı.
DİJİTALE YÜKLÜ GİRDİM
Hülya Avşar’a “YouTube’da da yeniden videolar yayınlamaya başladınız. O çalışmalarınız nasıl gidiyor?” sorusu da yöneltildi. Avşar şöyle yanıt verdi: “Üç bölüm yayınlandı, o da çok iyi gidiyor. Tam da yerini buldu dijitalde. Sosyal medyaya önem veriyorum. Hatta TikTok’ta da bir şeyler yapmaya başladım. Ama ‘Z kuşağını yakalayayım’ gibi bir amacım yok. Onlar beni istiyorlarsa yakalayabilirler ama ben onlara gidebileceğimi düşünmüyorum. Dijitale bayağı yüklü girdim.”
Zehra benİ sallıyor
Hülya Avşar daha önce Riva’da bir Çiftlik Evi yaptıracağını, mimarlık ofisinde staj yapan kızı Zehra Çilingiroğlu’nun da projede çalışacağını söylemişti. Sanatçı, konuyla ilgili soruya şu yanıtı verdi: “Pandemi girince araya mecburen durduk. Zehra da şimdi daha çok hoşuna giden önemli şeylerle ilgileniyor. O yüzden beni sallayıp duruyor.”
Pişman değilim
Muhabirler Hülya Avşar’a “Selfie filminizi dijital platformlarda yayınlatmadığınız için pişman mısınız?” diye sordu. Sanatçı, “Benim kaybım olmadı ki. Sinemada oynamasını çok istemiştim, çünkü ben sinemacıyım” dedi. Avşar, gündeminde yeni bir proje olup olmadığı sorusuna da şöyle yanıt verdi: “Şu anda öyle bir proje yok ama tiyatro, dizi veya Sinema isterim. Her an olabilir. Müzikal teklifi gelmişti, kabul etmedim. Çünkü provaları çok uzun sürer. Uzun mesai harcamam gerektiği için kabul etmedim.”
Eski eşi Amber Heard’e cinsel taciz ve fiziksel şiddet uyguladığı için yargılandığı davanın ortasında Johnny Depp‘e bir destek de sürpriz bir isimden geldi.
1994’te hayatını kaybeden Kurt Cobain’in eşi Courtney Love’dan Johnny Depp’e destek… Bir süredir eski eşi Amber Heard’ün iddialarıyla gündemde olan ve bu iddialar nedeniyle pek çok projeden çıkarılıp itibarsızlaşan Johnny Depp için bir destek de Courtney Love’dan geldi. Love, 1995 yılında Depp’in kendisinin hayatını kurtardığını anlattığı bir video yayınladı.
Love videoda şu şekilde anlattı: “Aslında herkesin önünde yargıda bulunmak istemiyorum, ama size sadece Johnny’nin 1995’te Viper Room’un dışında Sal ile aşırı doz aldığımda bana kalp masajı yaptığını söylemek istiyorum” diye başladı.
Love’ın belirttiği olay eşi Kurt Cobain’in ölümünden sonra üç yaşındaki kızı Frances Bean’e ebeveynlik yapmaya çalıştığı dönemde gerçekleşiyor.
“Johnny, ben kafayı sıyırmışken ve Frances tüm bu sosyal hizmet uzmanlarıyla birlikte acı çekerken, ona destek oldu. 13. doğum gününde bana hiç göstermediği dört sayfalık bir mektup yazdı. Beni gerçekten tanımıyordu bile.”
Love, ayrıca Depp’in, kızının okuluna birkaç defa limuzin gönderdiğini de anlattı.
“Mühim olan üniversite okumak değil, lisan-spor-zanaat”
Prof. Dr. İlber Ortaylı kitap fuarı açılışında tavsiyelerde bulundu: “Okul işi hallediliyor ama halledilmeyen insanların ne okuyacağı işi. Mühim olan üniversite okumak değil, lisan bilmek, spor yapmak ve zanaat sahibi olmaktır.”
Bağcılar Belediyesi tarafından “Kitaplar meydana çıkıyor” temasıyla Bağcılar Kitap Fuarı düzenlendi. Fuar, Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın katılımıyla kapılarını açtı.
Çocuklara ve gençlere tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. İlber Ortaylı, Türkçe’yi düzgün kullanmayan kanal ve dizilerin Radyo Televizyon Üst Kurulu’na şikayet edin önerisinde bulunarak, “İstanbul’da okul işi hallediliyor. İnsanların ne okuyacağı halledilmeyen iş. Televizyonu açıyorsunuz, Türkçe bozuk. Yani çocukların; o spikerlerden, sunuculardan doğru Türkçe’nin telaffuzunu öğrenmesi mümkün değil. Onun için o programları takip edin ve Türkçesi bozuk insanları muhtelif yerlere şikayet edin. Bütün bu bozuk Türkçeleri tespit ettirip mahalleli olarak şikayet edeceksiniz. Önce kanala, sonra RTÜK’e. Mühim olan üniversiteye gitmek değildir; lisan bilmektir, spor yapmaktır, bir zanaat sahibi olmaktır” ifadelerine yer verdi.
SÜRPRİZ DOĞUM GÜNÜ PASTASI
Konuşmanın sonunda doğum günü olan Prof. Dr. İlber Ortaylı’ya Bağcılar Belediyesi tarafından sürpriz bir kutlama yapıldı. Kutlamada Ortaylı, getirilen pastanın üstündeki mumları üfleyerek söndürdü. Daha sonra kendisine Belediye Başkanı Özdemir tarafından ‘Sırat-ı Müstakim‘ isimli bir kitap hediye edildi. Ortaylı 75 yaşında….
Tesla ve Space X’in sahibi milyarder Elon Musk, Twitter anlaşmasının muhtemelen yaşam standartlarını artırmayacağını ve hatta bu yeni alımla beraber daha fazla tehdit alabileceğini söyledi.
Twitter’ı satın alma çalışmaları cinsel taciz iddialarıyla gölgelendikten sadece birkaç gün sonra ünlü CEO, güvenliğiyle ilgili samimi açıklamalar yaptı.
Bir Twitter kullanıcısının Elon Musk’a, Twitter’ı alması halinde güvenlik ekibini genişletmesi gerekebileceğini, sosyal medya platformunu aldıktan sonra daha fazla tehdit alabileceğini yazdı. Tesla CEO’su ise şu şekilde yanıt verdi: “Doğru, Twitter’a sahip olmak muhtemelen yaşam standartlarımı artırmayacak.”
Musk, şirketi satın almak için anlaşmayı kabul ettiğinden bu yana Twitter’ı siyasi olarak tarafsız olmamakla, ifade özgürlüğünü engellemekle ve platformu, botların sayısıyla ilgili tahminlerinde yanlış olmakla suçladı. Hatta sahte hesaplar sorunu üzerine anlaşmayı beklemeye aldı.
TWITTER’DA KAOS YARATTI
Agrawal pazartesi günü bir Twitter dizisi yayınladı ve Musk’ın Twitter’ın bot sayısını belirlemek için 100 kullanıcıdan oluşan bir örnek alması gerektiği önerisinin neden işe yaramayacağını açıkladı. Musk ise bunlara bir emoji ile cevap verdi.
Ancak Musk’ın yönettiği bu süreç Twitter cephesinde pek de hoş karşılanmıyor.
Wall Street Journal’ın haberine göre Twitter, Musk’ın devralma teklifini kabul etme kararının ardından kargaşanın ortasında çalışanların endişelerini gidermek için şirket veya bölüm çapında 15 toplantı düzenledi. Bazı çalışanlar şirketten ayrıldı, diğerleri yeni iş arıyor, bir kısmı ise Musk’ın şirketi nasıl değiştirdiğini görmek için heyecanlı.
“ANLAŞMA BEKLEMEDE DEĞİL”
Twitter’ın yeni ürün müdürü Jay Sullivan, şirketin çalkantılı bir şekilde devralınmasına yönelik dahili bir mesajda çalışanlara şunları söyledi: “İniş çıkışların devam etmesini bekliyorum. Daha fazlasını öğrendikçe, bu grupla paylaşmanın yollarını bulacağım!”
Twitter CEO’su Parag Agrawal ve Vijaya Gadde ise perşembe günü çalışanlara anlaşmanın beklemede olmadığını söyledi ve personele anlaşmanın devam edeceğine dair güvence verdi.
TACİZ İDDİALARI GÜNDEMDE
Musk’a güvenlik ekibini güçlendirme çağrısı da Twitter içinde oluşan kargaşaya ek olarak Musk’a yöneltilen cinsel taciz suçlamalarından hemen sonra geldi. Insider’ın haberine göre; SpaceX kurucusu bir uçuş görevlisinin cinsel taciz iddiasını çözmek için 250.000 dolar ödedi.
SpaceX kurumsal jetinde çalışan uçuş görevlisi, Musk’ı erotik bir masaj karşılığında ona bir at almayı teklif etmek ve cinsel organını ona göstermekle suçladı. Musk, cinsel taciz iddialarını reddetti ve Twitter’da “Bu vahşi suçlamalar tamamen gerçek dışı” dedi.
Yılın en gösterişli film galalarından biri dün gece İngiltere’nin başkenti Londra’da yapıldı. Bundan 36 yıl önce Tom Cruise‘un kariyeri için önemli bir köşe taşı olarak sinema tarihine geçen Top Gun filminin devamı niteliğindeki Top Gun: Maverick‘ın yıldızları 75’inci Cannes Film Festivali‘nden sonra Londra’da boy gösterdi.
FİLMİN YILDIZLARINDAN ROL ÇALDI Galaya Top Gun: Maverick‘in oyuncuları tam kadro katıldı. Fakat o gece onlardan “rol çalan” bir başkası oldu: İngiliz kraliyet ailesinin en göz önünde üyelerinden biri olan Cambridge Düşesi Kate Middleton…
BU KEZ ‘SIKICI’ DEĞİL
Geçen eylül ayında James Bond serisinin yeni halkasının galasına da giydiği pırıltılı elbiseyle damga vuran Middleton yine giyim tercihiyle gecenin yıldızı oldu. Genel olarak kraliyet görevlerinde “sıkıcı” giyinmekle eleştirilen Middleton bu kez ise tıpkı bir Hollywood yıldızı gibi giyinerek moda eleştirmenlerinden de moda eleştirmenlerinden de tam not aldı.
YILDIZLARI ELMASLARLA SÜSLÜ
Middleton, gala gecesi için omuz kısmı beyaz, geri kalanı siyah, bedenini saran bir gece elbisesi giydi. Kate Middleton‘ı gecenin yıldızı haline getiren bu elbise Roland Mouret tasarımı.. 40 yaşındaki üç çocuk annesi Düşes, gelinliğini de seçtiği Alexander McQueen tasarımı 2 bin 300 sterlin değerinde bir el çantası taşıdı. Middleton görünümünü Robinson Pelham imzalı 10 bin 500 sterlin değerindeki yıldız şeklinde elmas küpeler ve yüksek topuklu ayakkabılarla tamamladı.
Şarkıcı Hadise, rapçi Murda ile ortak projesi ‘İmdat’ için klip çekti. Sarı saçlarıyla paylaşım yapan Hadise sosyal medyayı salladı. Hadise’nin yeni imajı çoğu takipçisi tarafından Kardashianlar‘a benzetildi. Kimi “Hadise Kardashian” yorumu yaptı kimi ise “Rengi de peruğu da kötü” dedi. Hadise’nin hayranları ise tarzını çok beğendi.
Kaan Yıldırım‘dan ayrıldıktan kısa süre sonra iş insanı Mehmet Dinçerler ile aşk yaşamaya başlayan Hadise ne yapsa olay oluyor. 15 Mart’ta nişanlanan çift, geçtiğimiz ay sessiz sedasız nikah masasına oturmuştu. Nikahın aile arasında yapılan bir törenle gerçekleştiği öğrenilmişti.
Çırağan Sarayı‘nda birbirlerine “Evet” diyen aşıklar, sosyal medyada fotoğraf paylaşılmaması için davetlilerden ricada bulunmuştu. Evliliği hakkında açıklama yapmayan Hadise paylaşımlarıyla gündeme geliyor.
Hadise, rapçi Murda ile ortak projesi ‘İmdat‘ için klip çekti. Klip için bir paylaşım yapan Hadise’nin imajı klip haberinin görüne geçti. İmajını değiştiren ve saçlarını sarı yapan Hadise’yi görenler kendilerini tutamadı.
Kimi Hadise’yi skandallarıyla tanınan Kardashian kardeşlerin üyelerinden Khloe Kardashian‘a benzetti kimi ise saç rengini başarısız oldu. Bazı takipçileri ise saçın peruk olduğunu söyledi. Yapılan yorumlar arasında “Hiç olmamış”, “Hadise Kardashian” yorumları vardı.
Hadise’nin sadık hayranları ise “Çok güzel olmuş” yorumlarında bulundu.
Arkadaşlıklarını aşka dönüştüren reality show yıldızı Kourtney Kardashian ile müzisyen Travis Barker, geçtiğimiz haftalarda nikah masasına oturmuş ancak çiftin bunu henüz resmiyete dökmedikleri ortaya çıkmıştı. Aşıklar, önceki hafta sonu ise Santa Barbara‘da sade bir törenle dünyaevine girmişti. İkili, son olarak geçtiğimiz gün Portofino’da romantik bir törenle üçüncü kez evlendi. Mini gelinliği ile dikkat çeken Kardashian’ın düğünü, kısa sürede sosyal medyanın en çok konuşulanları arasına girdi.
Kardashian-Jenner kardeşlerin ‘en sakin’ bireyi olarak gösterilen ve özel hayatını geri planda yaşamayı tercih eden Kourtney Kardashian (43), uzun yıllardır arkadaş olduğu müzisyen Travis Barker (46) ile geçtiğimiz yıl şubat ayında aşk yaşamaya başlamıştı.
Blink-182 isimli müzik grubunun davulcusu olarak şöhrete kavuşan Barker, Kourtney’e ekim ayında California’nın Montecito kentindeki kumsalda özel bir dekorasyon yaptırarak, kırmızı güller ve beyaz mumların arasında evlilik teklif etmişti.
Müzisyen aşkına “Evet!” yanıtını veren Kardashian’ın bu özel gününden kareleri kardeşi Kim Kardashian, sosyal medya hesabından paylaşmıştı.
GRAMMY SONRASI EVLENDİLER
Mutlu birliktelikleri devam eden Kourtney Kardashian ile Travis Barker, sürpriz haber gelmişti. Las Vegas’taki MDM Arena’da gerçekleşen 64’üncü Grammy Ödülleri törenine katılan ünlü çift, törenin bitiminden sonra şapele gidip hayatlarını birleştirmişti.
TMZ sitesinin haberine göre; nikah, gece yarısından sonra sabahın ilk saatlerinde, 01.30’da Las Vegas‘ta bir şapelde kıyılmış ve ünlü çift, törenin yapıldığı şapele gelen konukların içeriye cep telefonu sokmasına izin vermemişti.
Güvenlik önlemleri altında gerçekleşen nikahı, sadece çiftin özel fotoğrafçısı görüntülemişti. Kardashian ile Barker, şapele kendi özel güvenlik görevlilerini getirmişti.
Tüm bunların ardından arkadaşlıkları aşk dönüşen Kourtney Kardashian ile Travis Barker’ın yasal olarak evlenmediği ortaya çıkmıştı.
“ÇOK KÖTÜ BİR ŞEY YAPTIM”
Öte yandan “The Kardashians” şovun yeni bölümünde Kris Jenner, Kourtney’nin devasa Lorraine Schwartz tasarımı yüzüğünü takmadığını fark etmişti. Kardashian bunun üzerine yaşadığı olayı “muhtemelen hayatım boyunca yaptığım en kötü şeylerden biri” diyerek anlatmış ve şu ifadeleri kullanmıştı:
YASAL OLARAK DÜNYAEVİNE GİRDİLER
Yüzük itirafı sonrasında ünlü çiftten sürpriz bir atak gelmişti. Kardashian ve Barker, geçtiğimiz pazar günü Santa Barbara‘da resmen evlenmişti.
Travis Barker, tören için siyah bir takım elbise tercih ederken, Kourtney Kardashian ise beyaz mini bir elbise giymişti. Çiftin, nikahında da az sayıda kişi yer almıştı.
İkili, arkasında “yeni evli” yazan eski model üstü açık siyah bir arabayla törenden sonra kutlama yerine geçmişti. Kourtney Kardashian’ın, törenin ardından saçına duvak takması da dikkatlerden kaçmamıştı.
ÜÇÜNCÜ KEZ NİKAH MASASINA OTURDULAR
Kourtney Kardashian ve Travis Barker, tüm bunların ardından üçüncü ve en gösterişli düğünlerini, bu kez İtalya’nın Portofino kentindeki bir şatoda gerçekleştirdiler.
‘Kardashians’ adlı reality şovunun yıldızı Kourtney ve Blink-182 davulcusu Travis, Castello Brown’da gerçekleşen ve adeta bir peri masalını andıran düğün sırasında, birbirlerine bir kez daha ‘evet’ dedi.
Kardashian, tören için devasa bir katedral tipi duvak ile, Dolce & Gabbana marka, çarpıcı bir mini elbisesi giydi. Ünlü isim, göz alıcı bir makyaj ve taze bir bebek pembesi manikürüyle de görünümünü tamamladı. Yıldızın mini gelinliği, sosyal medya kullanıcılarından tam not aldı.
Barker da aynı İtalyan lüks moda evinin özel yapımı siyah takımının içinde son derece şık görünüyordu.
AİLELERİ VE ARKKADAŞLARI DA KATILDI
Kourtney’in annesi Kris Jenner ve kardeşleri Kim Kardashian, Khloé Kardashian, Kendall Jenner ve Kylie Jenner da bu mutlu gününde Kourtney Kardashian’ı yalnız bırakmadı. Ünlü ailenin şık kıyafetleri de, düğününün en çok konuşulanları arasındaydı.
Kardashian’ın 12 yaşındaki oğlu Mason, 9 yaşındaki kızı Penelope ve 7 yaşındaki oğlu Reign, çiftin nişanına katılmamalarına rağmen bu törene katıldı. Reality şov yıldızının eski eşi ve çocuklarının babası Scott Disick ise, eski sevgilisinden davet almadığı için düğüne katılmadı.
Barker’ın 18 yaşındaki oğlu Landon, 16 yaşındaki kızı Alabama ve 23 yaşındaki üvey kızı Atiana De La Hoya da ünlü çiftin yanında yerini aldı.
Müzisyenin Blink-182 grubundan arkadaşı Mark Hoppus ile sık sık birlikte çalıştığı Machine Gun Kelly ve nişanlısı Megan Fox da törendeki ünlü isimlerdendi.
‘BAY VE BAYAN BARKER İLE TANIŞIN’
Düğünlerinden bir dizi fotoğrafı, 178 milyon takipçisi bulunan Instagram hesabından peş peşe yayınlayan Kardashian, gönderilerine, “Sonsuza dek mutlu” ve “Bay ve Bayan Barker ile tanışın” notlarını yazdı.
Tüm dünyanın gözlerini dikip merakla izlediği Johnny Depp – Amber Heard karalama davası sürüyor. Artık magazin basınında aşk söylentilerine bile yol açar hale gelen davanın dünkü duruşmasında da yeni bir tanığın ifadelerine yer verildi. Bu tanık önemliydi çünkü, Johnny Depp ile 90’lı yıllarda önce arkadaşlık sonra da aşk ilişkisi yaşamıştı.
ÖNCEDEN KAYDEDİLMİŞ VİDEO İLE DAVAYA DAHİL OLDU
Johnny Depp’in eski sevgilisi Ellen Barkin‘in önceden kaydedilmiş bir videosu duruşma salonunda katılımcılara izlettirildi. Davada Amber Heard’ün tanığı olarak dinlenen 68 yaşındaki Barkin’in bu ifadesinin 22 Kasım 2019 tarihinde kaydedildiğini de hatırlatalım. Depp ile Barkin, birlikte rol aldıkları 1997 tarihli Fear and Loathing in Las Vegas (Vegas’ta Korku ve Nefret) adlı filmin çekimleri sırasında yakınlaşmıştı.
ARKADAŞLIKTAN AŞK İLİŞKİSİNE
Bir dönem Hollywood’un gözde yıldızlarından biri olan Barkin, ifadesinde Johnny Depp ile ilişkisinin başlangıcını ve gelişimini anlattı. Ellen Barkin, video kaydında, Depp ile yakınlığının nasıl başladığını anlattı. 10 yıl boyunca birbirlerini tanıdıklarını, önce arkadaş olduklarını ama sonra ilişkilerinin romantik bir boyuta taşındığını söyledi. Onun ifadesine göre 90’ların başında tanışan Barkin ile Depp’in ilişkisi 1994’te romantik bir hale dönüştü.
‘BUNU CİNSEL OLARAK DEĞİŞTİREBİLİR MİSİNİZ?’
Barkin, Johnny Depp ile ilişkisinin saf, platonik bir arkadaşlıktan romantik bir birlikteliğe dönüştüğünü söyledi. Kaydın burasında ilginç anlar da yer aldı. Ellen Barkin bu cümlenin ardından “Bunu ‘cinsel’ olarak değiştirebilir misiniz? Teşekkür ederim” dedi.
HAFTADA ÜÇ YA DA DÖRT KEZ BULUŞUYORLARDI
Ellen Barkin’in anlattığına göre Depp ile birlikteliği birkaç ay sördü. O süreçte ikili bazen Depp’in evinde bazen de Barkin’in evinde haftada üç ya da dört kez buluşuyorlardı. Ellen Barkin yakın oldukları dönemde Johnny Depp’in çok fazla içtiğinin her zaman farkında olduğunu söyledi. Barkin şöyle konuştu: “Her zaman, çoğunlukla, hep sarhoştu.” Bir dönemin ünlü oyuncusu Barkin, Depp’in alkollü içeceklerin yanı sıra uyuşturucu ve halusinatif madde kullandığını da ileri sürdü.
ALKOL ŞİŞESİ FIRLATTI
Kayıtta Amber Heard‘ün bir avukatı Ellen Barkin‘e “Bay Depp’in sizinle ilişkisinde kontrolü kaybettiği zamanlar oldu mu?” sorusuna Barkin “Evet, Bay Depp bir keresinde Las Vegas’ta Korku ve Nefret adlı filmi çekerken otel odasında bir alkollü içki şişesi fırlattı.” Barkin o sırada Depp’in otel odasında arkadaşlarıyla tartışmakta olduğunu sözlerine ekledi. Oyuncu “Şişeyi neden fırlattığını bilmiyorum” dedi.
‘BAŞKASIYLA SEVİŞTİĞİMİ SANDI’
Barkin, ilişkileri sırasında Johnny Depp’in çok kıskanç olduğunu ve kendisine sürekli olarak “onu yapma, bunu yap” diye telkinlerde bulunduğunu anlattı. Depp’in kıskanç olduğunu, sürekli olarak nereye gittiğini, kiminle gittiğini ya da bir önceki gece ne yaptığını sorduğunu anlattı. Sonra da şöyle bir ayrıntıya yer verdi ifadesinde: “Bir keresinde sırtımda onu çok kızdıran bir sıyrık vardı. Çok, çok, çok kızdı çünkü bu sıyrığın başka biriyle sevişmemden kaynaklandığını düşündü.”
‘HAYATINDAKİ HERKESLE İLİŞKİSİNİ SONLANDIRDI’
Dünkü duruşmada Johnny Depp’in eski menajeri Tracey Jacobs da tanık olarak dinlendi. 2016’ya kadar 30 yıl boyunca Depp’i temsil eden Jacobs, setteki kötü davranışları ve öfkesi nedeniyle “yıldız” gücünün azaldığını ileri sürdü. Johnny Depp’in, 2016 yılında işine son verdiğini söyleyen eski menajer bunun nedeni sorulduğunda da “Gerçekten bilmiyorum. O sırada hayatında olan herkesle ilişkisini sonlandırdı” diye yanıt verdi.